04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 7 KASIM 1990 P A R L A M E N T O D A N Aksu'dan dava U SHPEdirne Milletvekili Erdal Kalkan'ın arkadaşlarıyla birlikte Meclise verdiği genel görüşme önergesinde "Bakanlığı şeyhier yönetiyor" diyerek gerçekle ilgili olmayan beyanlarda bulunduğu, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle Kaikan aleyhine 40 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Dava dilekçesi, İçişleri Bakanı Aksu'nun avukatı tarafından nöbetçi Hukuk Mahkemesi'ne verildi. TY»t HEP Kars Milletvekili M a h m u t Ahnak'ın, kamuoyunda "Sansür-Sürgün kararnameleri" olarak bilinen 424 ve 425 sayıh kanun hükmündekı kararnamelerle (KHK) ilgili soru önergesi, TBMM Başkanı Kaya Erdem tarafından, "Soru niteliği taşımadığı" gerekçesiyle işleme konulmadı. Alınak, reddedilen soru J'önergesinde, 424 ve 425 sayılı kararnameleriyle, Doğu ve Güneydoğu'da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya ahndığını belirterek Başbakan Yıldırım Akbulut'tan bu sözleşmenin ne zaman uygulanmaya konulacağını sormuştu. (Ankara / ANKA) O l a S a n i ' İ c t l İ İ1İJİ Guneydoğu Anadolu v^idgdnubiu n<tı B ö l g e s i .n d e 1 0 i l d e uygulanan olağanüstu hal 4 ay daha uzatıldı. Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Mardin, Hakkâri, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van'da olağanüstu hal uygulamasırun uzatılrnası dün ANAP ve DYP milletvekillerinin lehte oylarıyla TBMM'de kabul edildi. Başbakanlığın konuya ilişkin tezkeresi görüşülürken konusan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, güvenlik güçlerinin başarısı sonucu terör örgütlerinin varlığını sürdürmek için yeni arayışlar içine girdiğini savundu. SHP adına konuşan Turan Bayazıt ise, Aksu'nun "teröristlerin dini duygulan istısmar edebilecekleri" yolundaki sözleri için, "Bu, etme bulma dunyasıdır. ANAP nasıl din duygularını istismar edip bir noktaya gelmeye çalıştıysa, onaylamamamıza rağmen teröristler de buna başvurabilir" dedi. DYP'li İsmail Köse, bölgede terörle mücadelenin profesyonel bir ekipce yürutülmesi gerektiğini savundu. HEP'li Mehmet Ali Eren de sorunun çözümü için yöntem ve politika değiştirilmesini istedi. P A R T İ L E R D E N \ ^ r H i T T l 1 Sosyalist Parti tarafından yapılan ACUVJlllU yaz,ı, açıldamada siyasi partilere devlet yardımı yasası ve yasa kapsamının HEP milletvekillerinin verdiği bir önerge ile genişletilmesi kınandı. "Devlet yardımıru alan partilerin düzenden yana bir gûç oiduklarını ortaya koymakta, devletin vesayeti altına girmektedirler" denilerek "ANAP miUetvekillerinin HEP'in önergesini destekleyerek yaşayı çıkarmaları uyarıcı olmalıdır" denildi. Sosyalist Parti'mn yazılı açıklamasında devlelten yardım alanın hiçbir zaman halkla birleşemeyeceği belirtilerek "Sosyalist Parti, Hazine yardımına temelden karşıdır" denildi. (lç .Politika Servisi) Görevden alma ^ S Bağlı'nın İçişleri Bakanlığı'nca geçici olarak görevden alinması üzerine Bolge ldare Mahkemesi'nde açılan dava sonuçlandı ve yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yolsuzluk yaptıgı savıyla bir süre önce görevden aJınan DYP'li Başkan ) Halis Dağh hakkında Konya Bölge ldare 'Mahkemesi'nin 1990-1445 sayılı karannda, "Dağh'nın geçici olarak görevden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi bu işlemin uygulanması halinde kamu hizmetlerinin aksaması nedeniyle telafisi güç zararlar doğabileceği sonucuna varılarak dava konusu işlemin yürütulmesinin 90 gün süreyle teminat alınmaksızın durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi" denildi. Ugın Belediye Başkanı Halis Dağlı'nın önümuzdeki günlerde yeniden görevine iade edilmesi bekleniyor. (Konya / AA) Yeni parti bu hafta*XvS aynlan6 tarafından oluşturulacak partinin kuruluşunun bu hafta içinde tamamlanması bekleniyor. Zonguldak Milletvekili Veysel Atasoy, partinin kuruluş çalışmalarını sürdürdüklerini, tçişleri Bakanlığı'na verilecek belgelerin büyük çoğunluğunun tamamlandığjnı söyledi. Atasoy, hafta sonuna kadar kuruluş işleminin tamamlanacağını belirtti. Atasoy, bir soru üzerine partinin adını şimdilik açıklamayacağını, ancak partide kurucu üye olarak ANAP'dan ayrılan Kastamonu Milletvekili Nurhan Tekinel, Izmir Milletvekili Akın Gönen, Kayseri Milletvekili Servet Hacıpaşaoğlu, Aydın Milletvekili Nabi Sabuncu ve Samsun Milletvekili llyas Aktaş'ın yer alacağını kaydetti. (Ankara/AA) Dalan'dan konferans konferans veren DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, cumhuriyetin kuruluş yıldonümünde Said Nursi için mevlit okutulduğunu, üst düzey devlet yetkililerinin de buraya telgraflar gönderdiğini kaydederek, "Hiçbir Türk aydını, bu gelişmeler karşısında, 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' demek durumunda değildir" diye konuştu. Erim, toprağa verilecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Afrodisyas'ın 'babası', New York Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Kenan Erim, cuma günü Aydın'ın Karacasu ilçesi yakınlanndaki Afrodisyas'ta toprağa verilecek. Yarın Maltepe Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Aydın'a götürülecek olan Prof. Erim'in cenazesi cuma günü yaşamının 30 yılını verdiği Afrodisyas'a getirilecek ve Akropol arkasındaki tepeye gömülecek. Cenazenin buraya gömülmesi için Aydın Valiliği ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun bürokratik işlemleri tamamladıklan öğrenildi. 85 yaşındaki Elenor öldürüldü • ANTALYA (Cumburiyet Bürosu) — 20 yıldır Side*de oturan ABD uyruklu Agence France Press'ten emekh 85 yaşmdaki Elenor Thomsonsel Herbert önceki gün evinde ölü olarak bulundu. Yapılan otopsi sonucu 4 kasım günü saat 20.30 suiarında kendisine ait çantanın ipi ile boğularak öldürüldüğü anlaşıldı. Manavgat Cumhuriyet Savcılığı ve Jandarma Komutanlığı soruşturmayı yürütürken Side halkı, Elenor'un 'hırsızlık' amacıyla öldürülmüş olabileceğini öne sürüyor. Ancak edinilen bilgiye göre Thomsonsel Herbert, ölümünden sonra Side'deki evinin adını öğrenemediğimiz bir bayana bırakılmasını vasiyet etmişti. İngiltere'de ve Fransa'daki evlerini ise bu ülkelerdeki arkadaşlarına bırakmıştı. Bu arada diğer maddi mal varlıklannı da Side'de yaşayan ve çok samimi oldukları bildirilen Ali Yeşilipek'e bıraktığı belirtiliyor. VEFAT Yılmaz Demirkol • İSTANBUL (AA) — Basın İlan Kurumu Istanbul Şube Müdürü Yılmaz Demirkol, lstanbul'da öldü. 1933 yılında lstanbul'da doğan Yılmaz Demirkol, Taksim Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra çeşîtli yaym kuruluşlannda çalıştı. 1963 yılında Basın llan Kummu'na girdi. Son olarak tstanbul Şube Müdürlüğü görevinde bulunuyordu. Yılmaz Demirkol'un cenazesi bugün öğle namazından sonra Teşvikiye Camii'nden kaldu-ılarak Feriköy Aile Kabristanf nda toprağa verilecek. DÜZELTME • 30 Ekim 1990 tarihli gazetemizin "Tartışma" bölümünde yayımlanan "Bilimsel Yayına Karşı YÖK İlgili" başlıklı yazının 19 ve 20. satırları "..buna göre profesörlüğe yükseltilme işleminde bir usulsüzlük ve haksızlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır" şeklinde olacaktır. Düzeltiriz. SHP lideri 'anayasayı değiştirmek temel amacımız' dedi Inönü'den 4 konuda uyarıDemokrasi yok Doğu ve Güneydoğu'da 12 yıldır açık ya da kapalı olarak süren olağanüstu hal uygulaması var. Devletin hâlâ erişemediği yerler var. Bunun dışmda demokrasinin olmamasından en büyük sıkıntıyı bu bölge çekiyor. Biz daha önce anadil yasağının kalkmasını önermiştik. Anadilini konuşmak herkesin doğal hakkıdır. Bunu yapmadığınız sürece baskıcı olunur. Din eğitimi Burada önemli olan iktidarın laiklik karşıtı hareketleri özendirmemesidir. Bu karaı genel kuruldan çıkmamalıdır. Bu konunun bir de uluslararası tarafı var. , Demokrasilerden yararlanıp İslami devlet kurmak isteyenler var. İktidar biraz daha ayakta kalabilmek için bu hareketleri ülkenin düzenini tehlikeye atacak boyutlara getirmemelidir. Ara seçim TBMM'de 10 milletvekilliği boştur. Anayasaya göre bunun için seçim dönemi başladı, geçiyor. Kim imzalayacak? AGİK toplantısında Türkiye adına belgeyi kim imzalayacak? Sayın Özal oraya gidecek, Başbakan'ı da götürecek. Sayın Ozal bu anlaşmayı imzalarsa geçersiz olur. Böyle bir skandalı Türkiye de dünya da kabul etmez. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Başkanı Er- dal tnönii, 1982 Anayasası'nın Türkiye'de ara rejimi sürdurdü- ğünü belirterek "Büyük küçük partilerin kaülması ile bu ana- yasayı değiştireceğiz" dedi. Inönü, dün partisinin grup toplantısını açış konuşmasında anayasanın kabulünün yıldonü- mü olduğuna dikkat çekerek halkın bu anayasayı anarşi dö- nemine bir tepki olarak ara re- jimden bir an önce kurtulmak için kabul ettiğini söyledi. Inö- nü, bu anayasa nedeniyle Türki- ye'de "Hâlâ demokrasiyi kuracagız" sözlerinin edildiğini, Avrupa'da "Türkiye'de demok- rasi var mı yok mu?" tartışma- lannın yapıldığını anlatarak "Bu anayasa geciti olarak düzenlen- miştir. Ancak ANAP'ın buna sahip çıkarak kullanması Türki- ye'de ara rejimi sürdürmüştür" diye konuştu. Bugün Türkiye- de laik düzene karşı saldırı ol- duğunu, tek kişinin eliyle ülke- nin yönetildiğini, TBMM'nin bunu önleyemediğini, ekonomi- nin halkın çıkarları aleyhine iş- lemeye devam ettiğini belirten Inönü. "Bunun nedenlerinden birinin anayasanın halk katılı- mını önlemesi oldugunu" bildir- di. İnonü, "Anayasa. halkın ka- (ılımına izin vermemektedir. Olağanüstu hal Türkiye'de hâlâ devam etmektedir. Bugun Türki- ye'de huzur olduğu söylenemez. Bu anayasayı baştan aşağı değiş- tirmek temel amacımızdır. Bü- yük kuçuk partilerin katılması ile bu anayasayı değiştireceğiz" diye konuştu. SHP lideri, sendikaların, meslek kuruluşlannın, haikm katılımına fırsat veren, üniver- site özerkliği, yargıç güvencesi sağlayan bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurgulartfen, "tnanı- yorum ki buna çok yaklaştık" göruşünü ortaya koydu. Anaya- sa ile birlikte YÖK'un de kuru- luş yıldönümü olduğuna deği- nen İnönü, "Araştırma yapma- yan, sadece diploma veren ku- rumlar haline gelen üniversite- lerin Türkiye'ye layık olduğunu, bunun daha önce üniversiteler tarafından gösterildigini" anlat- tı. İnönü, "Türkiye'yi cendere altına sokan YÖK'ten de bu anayasadan da çok yakında kurtulacaktır" dedi. Son Doğu gezisinin olumlu geçtiğini, belirten înönü, halkın bu bölgede partisine destek ver- diğini, ancak bu bölgede 12 yıl- dır açık ya da kapalı olarak sü- ren olağanüstu hal uygulaması olduğunu söyledi. İnönü, devle- tin hâlâ erişemediği yerler oldu- ğunu, bunun dışmda demokra- sinin olmamasından en büyük sıkıntıyı bu bölgenin çektiğini kaydetti. SHP lideri, devletin üst düzey yetkililerinin bölgede "terorizm sıkıntısının kalmadığını" beyan ettiklerine dikkat çektikten son- ra şunları söyledi: "Biz daha önce anadil yasa- ğının kalkmasını önermiştik. O zaman bize karşı çıktılar tero- Demirel ara seçim konusunda Inönü'ye destek verdi' Ara seçim anayasa gereğiTartışma abes Türkiye'de aslında abesle iştigal ediliyor. Yapılan şey havanda su dövmektir. Hükümet başkanı "Ben de varım" diyebilmek için "Ne seçimi, neden bahsediyorsunuz, ara seçime iktidar karar verir" diyor. Bu sözler başka bir ülkede söylense bu hükümet başkanı ertesi gün düşer. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süieyman Dentirel, ara seçim tartışmalarında SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'ye destek verdi. Demirel, ara seçim konusunu tartışma- nın "abesle iştigal" olduğunu belirterek ara seçimin anayasa gereği olduğunu vurguladı. DYP lideri, "Kendinize bu kadar güveniyorsanız 1992'ye kadar ne bekliyorsunuz?" diyerek de iktidara er- ken seçim çağnsını yineledi. Demirel, dün DYP grubunda yaptığı konuşmada, ülkenin her yanından fer- yatlar yükseldiğine dikkati çekti ve yet- kililerin Türkiye'nin 12 miJyar dolar dö- viz rezervi olduğu biçimindeki açıklama- larına değinerek "Bu para kimin? Eğer Türkiye'ninse niye tutnyorsunuz? Yatı- nma sevk edin, yeni iş sahalan açın, ça- lışanlan rahatlatın" dedi. Demirel, SHP Genel Başkanı İnönü'- nün Doğu gezisinde yaptığı konuşma ile gündeme gelen ve Başbakan Akbulut'- un karşı çıktığı ara seçim konusunda ise görüşlerini şöyle dile getirdi: "Türkiye aslında abesle iştigal ediyor. Yapılan şey havanda su dövmektir. Hü- kümet başkanı 'Ben de varım' diyebil- mek için 'Ne seçimi, neden bahsediyor- sunuz, ara seçime iktidar karar verir' di- yor. Bu sözler başka bir ülkede söylen- se bu bükümet başkanı ertesi gün düşer. Ara seçim, ne iktidarın, ne muhalefetin karar verecegi şey. Anayasanın emri. ts- teğinize bağlı degil. Türkiye'nin her şe- yi yazılı bir bukuk rejimi var. Ama ye- ni bir rejim çtktı ortaya, Çankaya. Hü- kümet var, Meclis var, ama hepsinden önemlisi Çankaya var. Bu işler de Çan- kaya'mn iki dudağı arasında. O söyler. Ama söylediğini bu hükümet başkanı Sayın Akbulut anlayana kadar 1 sene ge- çer. Anayasanın mecburiyeti ne zaman- dan beri iktidann arzusuna bağlı? Eger erken seçim yapmayacaklarsa ara seçimin kasım 1991 e kadar yapılma- sı gerekir. "Kafamıza eserse yaparım' mantığı Türkiye'nin hangi dlerde oldu- ğunu, bukuk duzeninin ne hale getirl- diğini gösteriyor." İktidarm, bazı yerlerde yapılan ara ye- rel seçim sonuçlarından övündüğünu de belirteı, Demirel, "Bu kadar kendinize güveniyorsanız 1992'ye kadar ne bekli- yorsunuz kardeşim? O zamana kadar bil ki ha\an da kalmaz. Gelin, milletin onü- ne herkesin saçı kesilsin, önüne dökülsün" dedi. Özal'ın açıkladığı Türkiye'ye yapıla- rizm nedeniyle. O halde bu tek- lifimiz geçmemiştir. Bunu yine- liyorum. Anadilini konuşmak herkesin doğal hakkıdır. Bun- dan bir şey çıkmaz. Bunu yap- madığımız sürece baskıcı olu- nur." İnönü, hazırladıkları Guney- doğu raporunun da halkın öz- lemlerine yanıt verdiğini ve bü- yük ilgi gördüğunü sözlerine ekledi. ._ Ara seçim yapılmalı Daha sonra ara seçim konu- suna değinen SHP Genel Başka- nı, Başbakan Yıldınm Akbulut1 un "ara seçim nereden çıktı?" dediğini, oysa bunun bir anaya- sa emri olduğunu anlatarak "TBMM'de 10 milletvekilliği boştur. Anayasaya göre bunun için seçim dönemi başladı, geçi- yor. Son dakikaya kadar bekler- seniz, bu milletvekillerine ihtiyaç duymuyorsunuz demektir. Ne zaman yapacaksınız" diye sordu.cak 9 milyar dolarlık askeri yardım ko- nusuna ise açıkhk getirilmesi gerektiği- . ni belirten Demirel, şu soruiarjn yarut- Baker III gelIŞI lanmasını istedi: "Kimse kimseye bedava bir şey ver- mez. Bu malzeme nereden geliyor? Kim veriyor? Eger Türkiye kendi parasıyla alıyorsa kimse veriyor degil. Öyleyse ne karşıiığı alınıyor? Parası nereden karşı- landı? Alınan silahlar ne türdür? Kim veriyor? Nasd veriyor?" Demirel, Körfez krizindeki gelişmeler- le ilgili görüşlerini anlatırken de Türki- ye'ye de gelen ABD Dışişleri Bakanı Ba- ker'ın, "Silah kullanmaya var mısı- nız?", "Nasıl ne zaman silah kullana- lım?" ve "Ne kadar fedakârlığa katla- nabilirsiniz?" sorularına yanıt aradığı- nı bildirdi. Demirel, Körfez krizinin so- nucunun ABD'deki Kongre seçimi so- nuçlanna bağlı olduğunu da belirterek "ABD halkı Bush >önetimine hak verir- se kriz başka turiü, bak vermezse baş- ka türlü sonuca ulaşır" dedi. Akbulut: 141,142 ve 163 için çalışnıalar sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — BaşbakanYddınm Ak- bulut Türk Ceza Yasası'nm (TCY) 141, 142 ve 163. madde- lerinin değiştirilmesiyle ilgili ça- lışmalann sürdüğunü belirterek, tasarıyı bir yasama döneminde gündeme getirebileceklerini söy- ledi. Başbakan Akbulut partisinin dün yapılan grup toplantısından çıkarken, gazetecilerin TCY ile anayasada yapılması düşünülen değişiklik tasanları ile başkan- lık sistemi konularındaki soru- larını yanıtladı. — Başkanlık sistemi ve bu amaçla referandum yapılması konusunda bir hazırlığınız ola- cak mı? AKBULUT — Şimdi bunu galiba Cumhurbaskanımız mı konuşmuş? Bu hususta henüz bizim bir şeyimiz yok. Bir çalış- mamız yok. — Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, özel TV, TCY'nin 141,142 ve 163. mad- deleri konusu bu yasama yılır • da Meclis gündemine gelecek mi? AKBULUT — 141, 142 ve 163. maddeler konusunda çalış- malarımız var. Diğer konular fı- kir olarak ortaya atılmıştır, bu konuda bir çalışmamız yok. Bunlar bir konsensüs, bir muta- bakat sağlanmasıyla gerçekleş- tirilirse daha güzel olur. Nusret Fişek toprağa verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ankara'da geçen hafta sonu ölen Prof. Dr. Nusret Fişek toprağa verildi. Fişek için Sağlık Bakanlığı Hacettepe Üniversitesi ve Türk Tabipleri Birliği'nde törenler düzenlendi. Sağbk Bakanı Halil Şıvgın Sağlık Bakanlığı'ndaki törende yaptığı konuşmada Fişek'in hizmetlerinin unutulınayacağını söyledi. Fişek daha sonra bakanlıktan alınarak Maltepe Camii'ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Prof. Dr. Fişek'in Maltepe Camii'ndeki cenaze törenine SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, DYP Genel Başkanı Süieyman Demirel, DSP Genel Başkanı BUlent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit ile çok sayıda öğrenci, bilim adamı ve vatandaş katıldı. SON GÖREV — Fişek'in cenaze törenine muhalefet liderieri de katıldı. (Fotoğraf: AA) CUHEYT ARCAYUREK yazıyor Birlikte Gitsinler ANKARA — Anayasa "artık" değiş- meliymiş! Erdal Inönü mü söylüyor, yoksa De- mirel mi, Barolar Birliği, insan Hakları Derneği ya da anayasa bilimcisi saygın kişiler mi? Hayır, hiçbiri değil. 6 Kasım 1982'de halkoylamasından geçerek yürürlüğe giren anayasanın sekizinci yıldönümü- ne bir gün kala "artık" sözcüğü ile vur- gulayarak, anayasanın değişmesini hem de TD istiyor. Şaşa kalıyor insan. 82 Anayasası'nın toplumun omuzlarına, sırtına yükledi- ği sakıncaları, sıkıntıları baştan sona sanki TÖ çekmiş, yıllardır ıstırabı içine atmış, ama artık bıçak kemiğe dayan- mış, sesini yükselliyor. "Artık" anaya- sa değişmeliymiş! 1982 Anayasası'nda değişiklik istem- lerine yıllarca kulak tıkayan TÖ, o ana- yasa ile askerlerin sürgiti iktidar ve ik- bal yolunu bulduktan sonra 1990da ne- den yeni bir anayasa istiyor? Yanıtı çok basit: Bir buçuk, en fazla iki yıl sonra Çankaya tepesinden Ankara ovasına indirileceğini biiiyor. Gerçeklerin yanın- daymış gibi hava veriyor, oysa anaya- sa değişikliğiyle konumunu daha uzun yıllar pekiştirmeye yönelik önlemter arı- yor. Ne toplumdaki sarsıntılar ne eko- nomik koşullar ne de siyasal gereksın- meler... Hepsi bir yana, hepsi birer ör- tü. Çankaya'da daha bir süre kalabil- mek için "anayasa değişsin" diyor. Girişimi gerçekleştirmek için ANAP grubundaki askerler yeterli değil. Gü- ya partilerle anlaşmayı istiyor. Laf! Ken- dine yontan bir anayasa çıkarabilmek, metni istediği gibi düzenlemek için yu- muşak başlı "bir ortak" arıyor. Toplu- mun önemsediği şu ya da bu madde- ler derken araya cumhurbaşkanı seçi- mini sıkıştırıyor. Halk seçsinmiş cum- hurbaşkanını. Pekala, ama ne zaman? 1992 genel seçimleriyle beraber. İçtenmiş gibi görünen önerideki si- yasal oyun, bu noktada ortaya çıkıyor. TÖ, -Meclis'teki çoğunluğun yer yer dayatmalanyla- anayasayı "ortağa" di- lediği gibi kabul ertirecek, halkoylama- sında Çankaya'da oturup devlet kese- sinden propagandayı hem ANAP hem de kendisi için yapacak ve yaptıracak... Sonra yeni Cumhurbaşkanı seçimine girecek! Muhalefet ve ANAP kulisi dün ana- yasa değişikliği önerileri ile çalkalanı- yordu. ANAP'lılar, DYP'nin TÖ'ye yana- şacağına olasılık tanımıyorlardı. Bir umutları, SHP... 141, 142. maddeleri pazarlık konusu yaparak SHP'nin ana- yasa değişikliğine zorlanabileceğini he- saplıyorlardı. SHP yöneticilerinin yanıtları çok açıktı: (1)- TÖ ile bir masaya oturula- mazdı. (2)- TÖ'ye inanarak anayasa gibi çok önemli bir konu ANAP'la görüşü- lemezdi. DYP'liler ise kuliste söylenenleri din- liyor, "başka kapıya" diyorlardı. Hancı ile yolcunun görüşleri arasın- da yüz seksen derece fark vardı. Mu- halefet yeni bir anayasayı cambazsız, oyunsuz yapmak istiyordu. Nitekim dün Erdal İnönü, "parlamento yeniden se- çildiğinde küçük büyük bütün partile- rin çabasıyla anayasayj baştan sona değiştireceklerini" söylüyordu. ANAP'ın sorunu bu değildi, TÖ'nün geleceğiydi. İçlerinden önemsediğimiz biri kuliste bize anayasaya razı etmek için "Patron belki de SHP'ye koalisyon ortaklığı önerir" diyor ve İnönü'nün ik- tidar hırsına kapılarak böylesi basit si- yasal oyunlara yanaşacağı sanısını açı- ğa vuruyordu. Koalisyon ortaklığına karşı, SHP ve DYP kulisi seçimden önce yeni anaya- sa için tek bir önkoşul öne sürüyordu: TÖ'nün istifası! Üstüne üstlük başta SHP ve bütü- nüyle muhalefet bilıyor ki Türkiye'nin kurtuluşu 1982 Anayasası ile TÖ'nün "birlikte gitmesıne" bağlı. Yukarının söylediğini aşağıdakilerin, aşağının söylediğini yukarıdakilerin ya- lanladığı bir anayasal düzenle esenli- ğe ve gerçek demokrasiye çıkmanın olanağı olmadığını -iktidar dışmda- he- men her çevre biiiyor. işte güncel taze örnek: TÖ'nün TV'lerden Körfez bunalımıyla Türkiye 1 nin 8-9 milyar dolarlık yarar sağladığı- nı ilan etmesinden bir iki gün sonra, ön- ceki gece Başbakan Akbulut, tam ter- sini söyledi. Harta TÖ'yü açıkça ya- lanladı. Başbakan askeri araç ve gereçlerle ilgili yardımın "Körfez kriziyle ilgisi olmadığını" açıklıyordu. Dışarıdan ge- len önerilerin ancak bir yılda sonuç ve- rebileceğini ekliyordu. Bu örnek ayrıca, 82 Anayasası'nın sekizinci yıldonümünde 82 Anayasası sayesinde devletin içine düştüğü duru- mu özetliyordu. Bugünleri izleyen İnö- nü, 82 Aanayasası'nın tek adam.ege- menliği getirdiğine değıniyor, TÖ'den ayrı bir düzen içinde yeni anayasa ha- zırlanacağını duyumsatırken "tek adamlıktan" ancak böyle kurtulabilece- ğimjzi söylüyordu. TÖ'ye göre 'Anayasa artık değişme- li!" Muhalefet daha açık seçik: "TÖ ile 82 Anayasası birlikte gitme- li!" İnönü konuşmasında ABD Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'yi ziyaretinin "en büyük müttefîki- miz olarak normal bir davranış gibi" değerlendirilmesi gerekir- ken, "Bu davranıştan ne çıkacak" diye beklentiye girildi- ğine işaret ederek "Tehlikeli bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Ki- şisel politikalaria Türkiye bir şey kazanmamıştır. Sayın Özal'ın kişisel politikalan hep olumsuz sonuçlar verdi. Dış politikayı tek başına yüriitmesi için anayasa- da bir hüküm yok. Buna Dışiş- leri Bakanı da Başbakan da aldırmıyor" diye konuştu. İnönü, AGİK toplantısına da, devlet ve hükümet başkanlannın katıldığını, burada AKKUM'un sonuca bağlanacağını anlatarak anlaşmanın her ülkenin yetkili başkanı tarafından imzlanacağı- nı belirtti. İnönü, bundan evvel Helsinki'de başlayan bu sürece, zamanın Başbakanı Süleyman Demirel'in imza attığını vurgula yarak "Şimdi Akbulut gidecek- se, Ozal orada ne yapacak?" di- ye sordu. ABD Başkanı Bush ile Özal'ın orada bir görüşme yapa- cağıru, ancak bunun AGİK top- lantısına katılması için bir ge- rekçe olamayacağını ifade eden SHP lideri, "Türkiye adına bel- geyi kim imzalayacak? Cumhı» başkam'nın böyle bir yetkisi yok. Şimdi Sayın Özal oraya gi- decek, Başbakan'ı da götürecek. Sayın Özal bu anlaşmayı imza- larsa o anlaşma geçersiz olur. Böyle bir skandalı Türkiye dc dünya da kabul edemez" dedi. İnönü. toplantıda iki oturu- ma Türkiye'nin başkanlık edece- ğini de anımsatarak özetle şöy- le konuştu: "Akbulut mu. Özal mı baş- kanlık edecek? Hangisi iyi >a- bancı dil biiiyor diye karar veri- lemez ya! Bu ancak alay konu- su olur. fnsan kendi reklamını yapmak için çok şey yapar, ama yeter artık. Tarihe geçecek, yıl- larca konuşulacak bir hata." Din eğitimi SHP lideri İnönü, Türkiye'de son günlerde laikliğe aykırı ha- reketlerin, saldınlann arttığına da değinerek, bunun terörle bir- likte yükseldiğine dikkat çekti ve iktidarm kaybettiği desteği din istismarı ile sağlamak için bun- ların ortaya çıkmasma fırsat ver- diğini söyledi. Milli Eğitim Ba- kanlığı Din Öğretimi Dairesi- nin, ilgili komisyonda adımn de- ğiştirilerek "din eğitimi" olma- sının "uygulamalı din ögretimi- ne bir adım" olduğunu belirten İnönü, özetle şöyle konuştu: "Eğer devlet herkese din eği- timi uygulaması yaptıracaksa, laik devletten o zaman söz edi- lemez. Bu bir başlangıçtır. ANAP milletyekilleri bunu böy- le getirdiler. Önce bir kelime de- ğişikliği ile başlıyor. Sonra bu- radaki başlangıç laik devletin te- meline yöneliyor, dinileştirilme- sine yol açıyor. Nitekim, buna Milli Eğitim Bakanı karşı çıkı- yor, ama komisyondan geçiyor. Cumhuriyetin temel niteliği eği- tim alanında ortaya çıkıyor çün- kü. Bu arada, birtakım dini ya- yın organlan 'laik şer cephesi- ne karşı, Müslümanları cihat cephesi kurmaya' çağırıyorlar. Gazetelerde görüyoruz. Laik devlet düzeni ve demokrasi iki- si birlikte devam edecektir. Bun- lara karşı herkesi uyarmak ve karşı durmak görevimizdir. Ci- hat çagrısında, laikliği savunan kuruluşlar da hedef gösteriliyor. Burada önemli olan iktidann la- iklik karşıtı hareketleri özendir- memesidir. Bu karar genel ku- ruldan çıkmamalıdır. Bu konu- nun bir de uluslararası tarafı var. Demokrasilerden yararlanıp. İs- lami devlet kurmak isteyenler var. Bu kapsamı ve bağlantıla- nnı düşünerek kararlar almalı- yız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle