04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 23 KASIM (Baştarafı 1. Sayfada) 10'una varacağına işaret etti. Bütçenin "Sadece bir faiz öde- me bütçesi" haline geldiğini vurgulayan Cem Boyner, faiz ödemelerinin eğitim bütçesinin yüzde 33 üzerinde olduğuna, sağlık bütçesinin ise yüzde 450'sine vardığına dikkat çek- ti. Cem Boyner şöyle konuştu: "1991 bütçesinde öngöriilen açık, enflasyonu çözülmesi ge- reken en önemli sorun olarak gören bir hükiimetin önerebi- lecegi bir açık degildir. 20 kü- sur trilyon TL'lik açık makul 'enflasyon senaryolan içinde pi- yasadan finanse edilemeyecek kadar yüksek bir açıktır. Yine makul enflasyon senaryolan içinde piyasadan finanse edile- bilirse piyasada özel sektörün finansmanı için fon kalmaya- cak demektir. Bu da ekonomi- yi tahammül edilemeyecek bir resesyona sürükler. Bütçe açıklan ile bir arada sürdürülecek bir sıkı para po- litikası istikrarlı bir dönemin müjdecisi olamaz. 1991 'in 1989'a benzeyeceginden endişe duyuyoruz. Bir yıl yüksek büyüme htn, diger yıl fideta resesyon. Dur- kalk, bu yıllann ekonomi po- titikasının âdeta sembolü oldu. Bütçe dışındakı fonların da bütçeye aktanlmasını savunan Cem Boyner, ücretlilerden alı- nan vergi ve fonların Avnıpa ülkeleri seviyesine indirilmesi, sayısı 30'a varan yan ödemele- rin ücrete dahil edilerek ulus- lararası standartların kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Cem Boyner, bütçe çıkmazı ve mali krize çare olmak üzere şu öneride bulundu: "Sonuçlan- nı orta dönemde bissettirecek bir vergi reformu yapılmasının zamanı geimiştir. Vergi yapısı- nm degiştirUip vergi gelirierinin büyük kısmının göreli fiyatla- ra etkisi olmayan dolaysız ver- gilerden toplanmasının saglan- ması gereklidir. Bunun için ge- lir vergisi tabanı genişletilmeli, vergi kaçaklan önlenmeli, sa- bH geliriilerin gelir vergileri dü- şüriilmeli, KDV oranlan ise arttınlmahdır." Laiklik tartışması Bir süre önce TÜSlAD'ın yayımlandığı 'pğitim Raporu'- nun değişik çevrelerde yanlış yankılar bulduğuna işaret eden Cem Boyner, TÜSlAD'ın laik, bilime ve çağdaşlığa inanan, Atatürk ilkelerine bağlı bir ku- ruluş olduğunu anlattı. Cem Boyner bu konuda da şunları kaydetti: "TÜSİAD 'Eğitim Raponı'- nu önyargı ile değeriendiren çevreler dini inançlarla müspet ilimlerin sımrlanm ayırt edebil- melidir. Egitimin bir pozitif bil- gi verme faaliyeti oldugu, dinin ise bir inanç sistemi olarak ay- n ve özel bir yeri bulundugu- nu hatırlamalılar. Her ülkenin taribinde laiklik ve egitimk ilgili tartışmalar ol- rnuştur ve olmaktadır. Ancak AT'ye tam üyeligimi- tin giindemde oldugu bugiin- lerde din-laiklik tartışmasının toplumun huzurunu bozan bir tarzda (ekrar gündeme getiril- mesinin sadece dostumuz ol- mayan çevreleri memnun ede- cek bir gelişme olduğuna bura- da işaret etmeliyim." Eğitim ve laiklik sorunları- nın yine eğitim reformu ile çö- zümleneceğine inandıklannı, zira demokrasi ve kültür açığı- run kapatümasının tek yolunun yine eğitimden geçtiğini vurgu- layan TÜSİAD Başkanı Cem Boyner sözlerini şöyle tamam- ladı: "Din bir ulusu birbirine bag- layan dil, kültür, tarih gibi önemli faktörlerden biridir. Birleştirki bir unsur olarak yer almalı, bölücü degil. Karşılıklı saygı ve boşgörii içinde din da- hil bütün konulanmızı barış içinde halledecek olgunluga ve kapasiteye sahip oldugumuru tereddütsüz söyleyebilirim. Özellikle halkımızın bu ko- nuda çok duyariı olması bizi birbirimize düşürebilecek za- rarlı kıskırtmalara kendini kap- tırmaması büyük önem arz et- mektedir. Avnıpa'da halledil- mesi birkaç asır alan bu tartış- matarm ülkemizde kesin bir çö- züme ulaştırılabumesi için ay- dınlanmızıa gereken bilimsel katküan bir an evvel yapmasın- da yarar görmekteyim." TUSlAD Yüksek Istişare Konseyi'nin 80 üyesinden 60'- ının katıldığı toplantı daha son- ra basına kapalı olarak sürdü- rüldü. Üyelerin bu kapalı bö- lümde özellikle isçi isveren iliş- kileri, damping, antidamping, hükümetle diyalog ve borsa ko- nulannın gündeme getirdikleri öğrenildi. TÜSlAD'ın sorunla- ra doğru teşhis koyduğu ve doğru öneriler getirdiğine dik- kati çeken üyeler "Nasıl oiuyor da biz bunu Ankara'ya anlata- mıyoruz? Nasıl oiuyor da on- lar bu önerileri uygulamıyortar" dediler. Üye- ler TÜSİAD yönetimini de bor- sa ile yeterince ilgilenmedikle- ri konusunda eleştirdiler ve özetle şu görüşü savundular: "Borsa özel sektörün canı, kal- bi. Mutlaka TÜSİAD borsa konusuada çok aktif yol gös- terid olmalıdır." Sabancı: Grev de lokavt da olacak Toplantıda üyelerin işçi- işveren ilişkilerinin geleceği ko- nusunda da karamsar konuş- maJar yaptıldan öğrenildi. Bu arada toplantı sonrasında gaze- tecilerin sorusu üzerine Sakıp Sabancı bu konuda şunlan söy- ledi: "Çalısma hayatımızda gre- vin olmaması mümkün degil. Grev de olacak lokavt da ola- cak. Bu toplusözieşme müesse- sesi gelişecek, ogrenilecek. Ne olursa olsun daha az grev, da- ha az lokavt olsun temennisi var. Ama devam edecek. Bun- lar hayaün parçası." İSTANBUL BÜYÜK BELEDİYE BAŞKANLI EHİR I'NDAN istanbul Bûyûk Ş«hir Betodiyesirtfaiyehizmetlerinde kullanıl- mak üzere 50 adet tetniz hava teneffüs dhazı kompto, 50 adet temiz hava teneffüs cinazı tupü, 1 adet temiz hava teneffüs dijitaf test cinazı 2886 sayriı Devlet thale Kanununun 51/p maddesine göre dış piyasadan tekJrf ahnarak pazarhk uaûlü ile satın ahnacaktır. Şartnameler Satınalma Daire Baskanlıgı Araç Gereç Satın Aİ- ma MOdûrlügû'nden bedeli mukabMnde temin edüebJNr. IsteMiterin bu is için hazniayacaklan tekfifler, en geç 20/12/1990 gpnü saat 10.00'a kadar İstanbul Büyük Şehir Encümeni'ne tes- Urn edilecektir. Yine Bush-Saddam düeUosuDış Haberier Servisi — ABD Başkanı George Busb, Suudi Arabistan'daki Amerikan asker- lerine 'moral' ziyaretinde bulu- nurken Dışişleri Bakanı James Baker, BM Güvenlik Konseyi'n- den Irak'a karşı askeri güç kul- lanılması yolunda bir karar çı- karılabilmesi için turlannı sür- dürüyor. Yemen Devlet Başka- nı Ali AbduUah Salib ile dün bir göriişme yapan Baker, kasım ayı sonuna kadar Güvenlik Konse- yi'nde karar ahnmasını istedi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ise Bush'un Suudi Ara- bistan'a yaptığı ziyareti, "Irak'a karşı meydan okurna" diye ni- telendirerek "Körfez'deki Ame- rikan birliklerinin dişlerini dökecegiz" dedi. Sovyetler Bir- liği Dışişleri Bakanı Eduard Şe- vardnadze, Irak'a askeri güç kul- lanımını görüşmek üzere bugün Çin'e gidiyor. ABD Başkanı Bush, Suudi Arabistan Kralı Fahd ile yaptı- ğı görüşmenin ardından dün Dahran kentine geçerek Ameri- kan askeri birliklerini ziyaret et- ti. 'Şükran Günü'nü Amerikan askerleriyle birlikte kutlamak is- tediği için bölgeye geldiğini söy- leyen Bush, "Görevimiz tamam- lanıncaya ve işgalci Irak, Ku- veyt'i terk edinceye kadar bura- dan aynlmayacagız" dedi. "Sad- dam'iD, bölgedeki Amerikan biriikierini alt edebüeceğini san- makla hayatının hatasını yapbguu" söyleyen Bush, Irak'ta buiunan yabancı rehinelerin der- ABD Dışişleri Bakanı Baker ise Yemen'e gitmeden önce Su- udi Arabistan'ın Cidde kentin- de yaptığı açıklamada Irak'a karşı güç kullanılmasına olanak sağlayacak BM kararı konusun- da anlaşma sağlanmasını ve ka- rarın bu ay sonuna kadar çık- masını istedi. Baker, karar için henüz bir anlaşmaya varılama- mış olmasına karşın ülkelerin yakında görüş birliğine varaca- ğını umduğunu söyledi. "BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler arasında bu konuda tam bir an- laşma olduğunu şu anda söyleyemem" şeklinde konuşan Baker, bu konudaki temasların sürdürülmesi gerektiğini belirt- ti ve şimdiye kadar kaydedilen gelişmelerden memnun oldukla- rını söyledi. Baker, BM Güven- lik Konseyi'nin bu konuda bir karar aJmadan önce önümüzde- ki günlerde "Irak'ın işgal ve il- hak ettiği Kuveyt'te yaptıgı vahşeti" göruşmesinin beklendi- gini söyledi. Saddam'dan tehdit sonuna kadar 14 bin yeni asker gönderilerek, sayınm 30 bine ulaştınlacağını söyledi.. King, gönderilecek yeni asker, araç ve silahlar arasında tank, uçak, he- likopter ve savaş gemilerinin de yer alacağını kaydetti. Kohl: Saddam ateşle oynuyor Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Irak'ın ülkesindeki Batı- lüan rehin tutarak ateşle oyna- dığını söyledi ve Bağdat'ın bü- tün rehineleri yılbaşına kadar serbest bırakmasını istedi. Irak'ın bütün Alman rehine- leri serbest bırakma kararını memnunlukla karşıladıklarını kaydeden Kohl, Bonn'un kalan bütün rahinelerin serbest bıra- kılması için baskı yapmaya de- vam edeceğini bildirdi. Kohl, parlameritoda yaptığı konuşmada, "Irak yönetimi şu- nu bilmelidir ki, Kuveyt ve Irak- taki yabancılan rehin tutmak sorunu önemli ölçiide artırmak- tadır. Irak, rehineler konusun- daki tutumuyla ateşle oynamaktadır" dedi. R l l « ! r l l t l ı ı p n & i h p L l f m i * ^ A B D B a ? k a n i G f 0 ^ Bush'un Suudi Arabistan O U h f l UI1 U y a g l O e K i e m e a e g e z i s j nedeniyle tncirlike gelen özel haberleşme uçağının, Bush'un özel baberieşmelerinde yardımcı olacagı bildirildi. Bir ABD'li yetklli, Boeing-747 tipi uçagın en gelişmiş haberleşme aygıtlanvla donanımlı olduğunu kaydetti. Bush'un özel uça- gıyla birlikte bazı teknik danışmanlarının da tncirlik'e geldikleri haberi ise iisteki yetkililerce doğ- rulanmadı. (Fotograf: Yusuf Toprak) Bush-Esad buluşmasını ABD Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, ABD Başkanı George Bush'un Suudi Arabistana yap- Ş e v a r d n a d z e Ç i n ' d e tığı ziyareti Irak'a karşı 'meydan -2- — okuma' olarak nitelendirerek Körfez'deki Amerikan birlikle- rini 'dişlerini dökmekle' tebdit etti. Saddam, Irak resmi haber ajansı İNA tarafmdân yayımla- nan konuşmasında 'saldın' ha- linde ülkesinin kendisini savun- maya karariı olduğunu tekrarla- Sovyetler Birliği Dışişleri Ba- kam Eduard Şevardnadze, Irak'a karşı askeri güç kullanımı konu- sunu görüşmek üzere bugün Çin'e gidiyor. Şevardnadze, Urumki kentinde Çin Dışişleri Bakanı Kian Kişen ile görüşe- cek. Reuter'in haberine göre 'MERHABA ASKER' — ABD Başkanı Bush, Ortadogu gezisi kapsamında Korfez krizi nedeniy- le Suudi Arabistan çöllerinde Irak'a karşı konuşlandırılan Amerikan birliklerini ziyaret ederek askerlere teşekkür etti. (Fotograf: AP) hal serbest bırakılmalarını iste- di. Bush ile Suudi Arabistan Kra- lı Fahd'ın önceki gece geç saat- lerde yaptıkları görüşmede Kör- fez krizinde hiçbir kısmi çözü- mün kabul edilemeyeceği konu- sunda anlaştıklan bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker, görüşmeyle ilgili açıkla- masında Bush ve Fahd'ın Irak'a karşı güç kullanılmasının göz ardı edilemeyeceğini belirttiğini söyledi. Baker, Irak'ın Kuveyt'- ten şartsız geri çekilmesine iliş- kin BM kararlarının tam olarak uygulanması gerektiği konusun- da Suudi ve Amerikalı yetkilile- rin görüş birliği içinde oldukla- rını anlattı. Daha sonra Ortadogu gezisi- nin son durağı olan Mısır'a gi- den Bush, Kahire Havaalanı'nda Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek tarafından karşılandı. Bush, bugün Isviçre'nin Ce- nevre kentine giderek Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad iie Körfez krizini gündeme getire- cek. dı. Saddam Hüseyin, ülkenin güney kesimine yaptığı bir ziya- ret sırasında, "ABD Başkanı Irak'a meydan okumak için S. Arabistan'a geldi. Irak'ın muh- terael bir saldınya karşı koyacak giicü var" dedi. Thatcher uyardı Ingiltere Başbakanı Margaret Thateher, Avam Kamarası'nda dün yaptığı konuşmada Körfez krizine değinirken Irak'ı uyardı. Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in, askerlerini Kuveyt'ten çekmesi konusunda zaman yitir- mekte olduğunu savunan That- cer, "Uluslararası bukukun uy- gulanmasını ve Saddam Hüse- yin'in Kuvyel'ten çıkanlmasını sağlamak amacıyla dünya top- lumunun daha karariı ve etkin adımlar atma zamanı hızla yaklaşıyor" dedi. Öte >-andan Savunma Bakaru Tom King, Ingiltere'nin Körfez bölgesine göndereceği ek askeri birlikler konusunda aynntılı bir açıklama yaptı. King, bölgeye yü Çinli yetkililer, Pekin yönetimi- nin Körfez krizinin banşçı yol- dan çözülmesi konusundaki ka- rarlılığını sürdürerek Güvenlik Konseyi'nde askeri güç kullanı- mına ilişkin bir karar alınması- na karşı çıkacağını bildiriyorlar. Luns Irak'a gidiyor Irak'tan rehine kurtarma ope- rasyonuna son olarak NATO es- ki Genel Sekreteri ve Hollanda- nın eski dışişleri bakanlarından Joseph Luns da katılıyor. Hollanda Hıristiyan Demok- rat Parti Parlamento Grubu Başkanı Eelco Brinkman, Luns'un Bağdat'a yapacağı ziya- retle ilgili görüşmelerin, Lahey L deki Irak Büyükelçisi ile sürdü- rüldüğünü açıkladı. Parlamentoda grubu buiunan tüm partiler adına konuştuğunu belirten Brinkman, Luns'un Hollandah rehinelerin serbest bırakıhnasını sağlamak için ya- pacağı ziyaretin tarihinin Bağ- dat'ta bu konuda anlaşma sağ- landıktan sonra belirleneceğini sözlerine ekledi. (Baştarafı 1. Sayfada) nemde herkesin bilgiyi kendi kaynağından almasının doğru olacağına inanıyor olmalı. özal'a göre bilgilerin, haberle- rin "cevredeldlerden" alınması- nın sakıncaları var. Onlar insa- nı yanıltıyorlar. Bu yüzden Irak lideri Saddam gibi yanılmaktan kurtulmak için bilgiyi çevreden değil, doğrudan kaynaktan al- mak gerek. Sözcü Kaya Tope- ri, Cumhurbaşkanı'nın en yaîan çevresinde. Kendisini devre dı- şı bırakmasının nedeni belki de hem özal'ı hem de gazetecileri yanılmaktan kurtarmak için. Yabancıdan al haberi.. Bush'la Hafız Esad'ın Cenev- re buluşmasının Türkiye ve Mı- sır tarafından ayarlandığmı, Bush'un sözcüsü Fitzwater apk- ladı. Sözcüye göre Türkiye ve Mısır, bu görüşmenin yapılma- sının yararlı olacağını Bush'a telkin ve tavsiye etmişler. Tür- kiye'nin bu tavsiyeyi, Paris zir- vesi sırasında Bush ile buluşan özal aracılığıyia ortaya koydu- ğu anlaşılıyor. Özal acaba Tok- yo'ya giderken Iran lideri Raf- sancani ile yaptığı görüşmede ısıtmak istediği fran-ABD üişki- leri gibi Suriye-ABD soğukluğu- Ozal Paris (Baştarafı l. Sayfada) lah'ın insanı özene bezene ya- rattığı yazılıdır. Dinimiz de bun- lara yalundır" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, antlaşma maddelerinin büyük çoğunluğu- nun Türkiye'de uygulanmadığı- nı söyledi. Cumhurbaşkanı Özal, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği'nin 3. Ofağan Genel Ku- rulu'nda çiftçilere, Paris'teki AGİK zirvesiyle ilgili görüşleri- ni anlattı. Özal, Paris'te imzala- nan bildirgenin bir yıl önce Cumhurbaşkanı seçildiğinde yaptığı konuşma ile benzerlikler taşıdığını söyledi. Serbest pazar ekonomisini savunmayanları "inançsızlar" olarak niteleyen özal, "Keşice mümkün olsa da bu inançsızlan komşu ülkelere turistik geziye götüriip konuş- turabilsek" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü de dün bazı kuruluşların temsilcileriyle sohbet ederken Paris'te imzalanan antlaşmada yer alan maddelerin "büyük ço- gunlugunun Türkiye'de uygulanmadığım" savundu, "Türkiye'nin Avnıpa Toplulugu içinde yer alması. bu şarttaki fi- kirleri, hükümleri, amaçiarı ger- çekleştirmesiyle mümkün ola- caktır. Başka türlü olmaz" de- di. lnönü, Paris şartındaki fıkir- lerin, partisinin yıllardır savun- duğu fıkirlerden farklı olmadı- ğı görüşünü savunarak "Ama il- ginç olan bu sözleşmeyi imzala- yan ülkelerin oradaki temsücile- rinin hepsinin sosyal demokrat partilerden gelmiş olmaması" diye konuştu. nu da mı ortadan kaldırmak is- tiyor? Beyaz Saray Sözcüsü'nün açıklamasından çıkan hava bu... Washington ile Şam arasın- daki ilişkilerin düzeİmesinin, ge- lişmesinin Türkiye'ye ne çıkar sağlayacağı üzerinde Türk hari- ciyesi yeterince düşünüp taşın- dı mı? Bush'un Suriye Devlet Başkanı ile görüşmesi, kendi ül- kesinde bazı çevreler tarafından şiddetle eleştiriliyor. Bunlara göre Bush'un Esad'la buluşması "çok büyuk hata". CIA'nın es- ki üst yöneticılerinden Cannist- zaro, "Suriye, uluslararası tero- rizme arka çıkmaktan vazgeç- miş degildir" diyerek Esad'la buluşmanın yanlış olduğunu di- le getiriyor. Halen Washing- ton'daki Ulusal Stratejik Haber Merkezi adlı kuruluşun görev- lilerinden olan bu eski CIA yö- neticisinin uyarüan Türkiye için de önem taşıyor. Türkiye'nin Esad'la Bush'un arasını yapma- sı, özal'm ulusal güvenliğine ne kadar uygun düşüyor? Bu konu yeterince tartışılıp incelendi mi? "Komşu"lardan Türkiye'ye yönelik terör tehlikesi oldugu Milli Istihbarat Teşkilatı Müs- teşarı'nca hem hükümete hem kamuoyuna açıklanmıştı... Bush, bugünkü CenevTe bu- luşmasından sonra akşam üze- ri de Kahire'ye geçerek Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile gö- rüşecek. Dış politikada hesap Saddam'ın sıkıştırılması, Irak'a karşı "uluslararası koa- lisyon"un güçlendirilmesi yerin- de. Ancak bu yapıürken her ül- kenin kendi ulusal güvenliğini, uzun vadeli çıkarlarını da dik- kate alması bir zorunluluk. ABD Başkanı'nın Esad ile bu- luşmasının bir nedeni olarak da, Batılı rehinelerin kurtarılması gösteriliyor. Bush'un Esad ile görüşmesin- de Körfez asıl konu. Ama Lüb- nan'daki Amerikalı rehineler konusunun da ele alınacağı, bu arada 1985 yıhndan beri rehin tutulan Terry Anderson da da- hil olmak üzere altısı Amerika- lı 13 Batılırun serbest bırakılma- sı için Bush'un Esad'dan aracı- lık isteyeceği kaydediliyor. Giderek Lübnan üzerindeki etkisini arttıran Suriye'nin, ABD ile de ilişkilerini normal- leştirmesi Ankara-Şam ilişkile- rine nasıl yansıyacak? Bu konu- da Dışişleri'nde ya da Çanka- ya'da yapılmış çalışmalar var mı? Aynı şekilde, Iran'ın ABD ile yeniden ilişki kurmasının Türkiye bakımından yararları- run değerlendirilmesi gibi... Saddam'ın Irak'tan çekılme- si için Türkiye uluslararası ko- alisyonda üzerine düşeni yap- malı. Ancak bunu yaparken, Amerikan diplomasisinin yürü- tülmesinde aracılıklar üstlenme- sinin Türkiye'ye etkileri de iyi hesaplanmalı... (Baştarafı 1. Sayfada) Yunaais- tan liderleriyle görüştüm. Size, yaraıiı olabileceğimizi soylevebi- lirün." Öte yandan, Kıbns Rum yö- netimi lideri Yorgo Vasiliu, Pa- ris'teki temaslanyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, dünya liderlerinden "tam anlayış" gör- düklerini söyledi. Körfez krizinin yatışmasından sonra Kıbns'ın ön plana çıkaca- ğını öne süren Vasiliu, "Başkan Bush, Gorbaçov, Mitterrand, Başbakan Kohl ve Andreotti ile yaptığım temaslarda, hepsi ba- na Kıbns sonınunun çözümkn- mesi zamanının geldiğini söylediler" dedi. Vasiliu, aynca, AGİK zirve- sinde Kıbns sorunundan söz edilmiş olmasından büyük memnunluk duyduklarını, bu- nun için BM Genel Sekreteri'ne teşekkür borçlu olduklannı kay- detti. Yunanistan Başbakanı Kons- tantin Mitsotakis de Rum gaze- tecilere yaptığı değerlendirmede, Paris temaslarından, özellikle Başkan Bush'la olan görüşme- sinden çok memnun kaldığını söyledi. Avnıpa'da bugün çözümlen- memiş tek sorun kaldığını, bu- nun da Kıbns sorunu olduğunu belirten Mitsotakis, "Bötünmüş durnmdaki tek devlet Kıbns'tır ve eminim ki Kıbns'ın birleşme- sinin sırası da gelmektedir" di- ye konuştu. Denktaş-Camillion görüşmesi KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, BM Genel Sekreteri'- nin Kıbns özel Temsilcisi Oscar Camillion'u dün saat 16.00'da kabul ederek, bir süre görüştü. Denktaş, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, "CamiUion yeni bir şey getirmiş degildir. Bi- zim yeni bir şey de söylediğimiz yoktur. Esasen Kıbns meselesi- ni bu safhada hareketlendirecek herhangi bir sebep de ortada yoktur. Bütün dünya Irak'la meşguldür, ne oldugu ne olacagı belli degildir" dedi. Denktaş, "Kıbns hükümeti unvanını silah zoruyla çalıp, bu- nun arkasında saklanıp, bize şn veya bu şartı koştnak, ortada bu ucube dunırken 'KKTC yoktur' diyerek bizi bir azınlık olarak gönnek denenmiş şeylerdir ve bu bizi hiçbir yere götürmüs degildir" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı, söz- lerini şöyle tamamladı: Rum halkı zannedersem ya- vaş yavaş anhyor. Bugün kuzey- de bir KKTC varsa, bu kendi yaptıklannın bir sonucudur. Türk Kıbns'ı Rum yapmak is- tediler, başaramadılar. Kendi- mizi kurtardık diye suçlu degi- liz. Ortaklık olacaksa eşit şart- larda olur, dostla olur. Onun için dostluk gösterilerine başla- malan gerekir. Bu da ambargo- lann derhal kaldınlmasıdır. CUMHURİYETKİTAPKULÜBÜ Fuarında • 17-25 Kasım • F-M Fuar Merkezi Kadın kitapları, sanat yapıtları, çocuk edebiyatı... Çok satan kitaplar... Üye Kayıt Bölümü... İ M Z A G Ü N L E R İ IBU6ÛN 23 Kasım Cuma 16.00-19.00 MEÜSA GÜRPINAR TÜLAY FERAH RAMİZE ERER YARIM 24 Kasım Cumartesi 16.00-19.00 FÜSUN ÖNAL 25 Kasım Pazar 15.00-18.00 BUKET UZUNER, GÜLSÜM AKYÜZ F-M Fuar Merkezi, Onaklar Caddesi, Mecidiyekdy-İstanbul Her « n 1100-20.00 arast ayarttçılert açıktır Ctımİamytt Kıup Kulubü üytUnru gtnf ücrttt %S0 mdmmluUr KURS DERSANE EĞİTİM INGILIZCE KENT'TE ÖĞRENİLİR Audio Visual Yöntem Sıcak, Uygar Bir Ortam ÇANAJANS ısı oo 44 FAX ısı 4i ss 3-6 Yaş • isviçref ve Alman pedagoglar yönetiminde Almanca Sınıf ve Müzik Eğitimi DEUTSCHSPRACHIGE-GRUPPE • Tasanmcı-Ressam ZEYNEPSARIOGLU-ndan Temel Sanat Eğitimi GedidıS.No:i2Feneryo(u ^338 75 43 Hedefimiz düşüncede özgür ve yaratıa çocuklar yetiştirmektir. Gündüz 07.30-19.00 arası GECE BAKIM SERVİSİ \9.°° - 24. IKREŞ (0-2 İÇOCUKEVİ (3-6 İETOTEVİ : Levent u 36 (3-6) :LaleSk.No:6 (6-12) : Levent Cd. 36 Levent 18000811 Levent 169 43: Levenl 179 90 22İ KENT ENGLISH Bahanye Cad Ks Sıneması Karşısı Kadıkoy-IST Tel: 347 27 91-92 kayıtlar sürüyor HJVTde INGILIZCE CAMBRIDGE Onfversitesi Şınavlan PET-CFE - GENEL İNGİLİZCB Yüksek Standart Ekonomlk Fiyı INGILTERE'DE INGILIZCE Tnn ÜCRETSİZ yurtdışı hizmetleri AD-PAHtllk (lng.aıleyanındaanneyardıınalığı) KAMPLARDA öğrencilere çalışarâk para kazanma ve tngilizce gellşttrme imkanı İSTANBUL LISAN MERKEZİ GençlurkCd.No.50LALEU Tel;520 81 99 K A D I K O Y LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: Hafta Sonu: 1 Araiık Haftalçi: 5 AraJık KADIKÖY (Söğûtlüçeşme Cami yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 way toleam English Başlangıç düzeyi. Orta düzey. İleri düzey. Proficiency. Toefl. Kurumlara özel dersler. BESTsize Inailizcevisevdirir KURS DERSANE EĞİTİM İLANLARINIZ İÇİN ÇANAJANS 1510044 1514155 MEVLİT Canım annem, ŞÜKRAN ŞIMŞEKİn v«latının 4ffıncı gunüne rastlayan 23 Kasım 1990 Cuma günü Vatan Caddesi'ndekı Molla Fenarı Isa Camıi'nde öğlen namazına müteakıp mevlit okunacaktır. Dost, akraba ve din kardeşlerımızın teşrıflefinı ricaederim. Oğlu: BÜLENTŞİMŞBC NİŞANTAŞJ RESTAUKANT Düğün Salonlan 19. VJO» /147 »40 Salanlaruuz kllaalt ve •00-lOnO Uşlltktir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle