03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 23 KASIM 1990 P A B L A M E N T O D A N • Maüye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlanna 3029 ve 3278 sayılı yasalar uyarınca, toplam 142 adet gayri menkul satıldığını açıkladı. Izmir Bağımsız MiUetvekili Kemal Anadol'un "yabancılara mülk" konusuyla ilgili soru önergesi Maliye Bakanı Kahveci tarafından yanıtlandı. Yapılan açıklamada, ilgili yasalann Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilene kadar Suudi Arabistan yurttaşlanna 107, Kuveytlilere 21 ve BAE vatandaşlanna da 14 gayri menkul satıldığı belirtildi. Bu gayri menkulierin toplam alanının yaklaşık 275 dönüm, değerinin de 7 milyar 314 milyon lira olduğu bildirildi. • Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, kütüphanelerden "yasak kitap" anlayışının kaldınldığını bildirdi. Zeybek, kütüphanelerin modernleşmesi için 1991 bütçesinden ödenek ayrıldığuu söyledi. DYP Niğde Milletvekili Mahmut öztürk, "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nı kimin dinlediğini ve ne gereği olduğunu" sordu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dun de Kültür Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada "Küıüphanelerde yasak kitap anlayışını kaldırdık. Bu anlayış devam edecek" dedi. Zeybek, özel tiyatrolara, bu yıl önemli ölçüde yardım sağlandığmı da belirterek devletin sanat kurumları açması yerine konuyla ilgili özel teşebbüsü desteklemeye özen gösterdiğini bildirdi. Türk sinemasını desteklemeye devam edeceklerini de ifade eden Bakan Zeybek, bu yıl 58 film projesi için 11 milyar lira fon ayırdıklannı anlattı. Komisyonda muhalefet partili üyelerin görüşlerini açıİclaması sırasında ise tartışma çıktı. DYP Niğde Milletvekili Mahmut öztürk "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nı kim dinliyor? Ne gereği var?" şeklinde konuşması Uyeler arasında tepkilere yol açtı. Bunun üzerine öztürk, komisyon başkanı Yusuf Bozkurt özal tarafından uyarıldı. P A R T İ L E R D E N • H£P Genel Başkanı Fehmi Işıklar, "Yurttaşlık hakları elinden ahnan Tttrklerle" toplantılar düzenlemek üzere partili bazı yöneticilerle birlikte yarın Almanya'ya gidecek. • DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratüoğlu, Türkiye'de, çahşanlann durumunun fecaat olduğunu belirterek memurlann "devlet dilencisi" durumuna getirildiğini söyledi. • SHP "gölge kabine"sinin Köy Işleri Bakanı Mustafa Kul, köy kanununda değişiklik öngören bir teklif üzerinde çalıştıklannı söyledi. • ANAP'ın Isparta'ya bağlı ilçe kongreleri 1 aralık günü başlayacak. tl'e bağlı 13 ilçenin kongreleri 10 aralık tarihinde tamamlanmış olacak. (lç Politika Servu>i) DÜZELTME • AGİK Gazetemizin dunkü manşetinde yer alan "Yeni Avrupa'ya imza" başhklı haberin girişinde bazı yanlışhklar yapılmıştır. Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı (AGÎK) Zirvesi sonunda "Avnıpa'nın Gelecegi İçin Paris Şartı" 34 ülke tarafından imzalanmışken bunun 21 Avrupa ülkesi ile ABD ve Kanada tarafından imzalandığı yazılmış, "belge" kelimesi de "bölge" olarak çıkmıştır. Düzekir, özür dileriz. • Gazetemizde dUn yayıtnlanan "Kontrgerilla Meclis Yolunda" başhklı haberde yer alan ANAP Gaziantep Milletvekili Hasan Celal Güzel'in, "Silahlı Kuvvetler'in legal bir teşkilatını istismar eden dış güçler ihtimali bence vardır" tümcesinden sonra gelen değerlendirmesi şöyle olacaktır: "Türkiye'de eyleme dönük kontrgerillanın varlığı konusunda daha önce bulunduğu görevler çerçevesinde yaptığı değerlendirmelerle kesin bir kanaate varmadığını" bildirdi. Düzeltiriz. SHP'de bir il, 7 ilçeyönetimi değiştirildi, 25 kişi disipline verildi Ifeni yönetimde 'eskT tartışma işlemi uygulayınca ilçe yönetim kurulu düşmUş sayıldı ve daha önceden seçimle gelen yedek üyelerden yeni ilçe yönetim ku- rulu oluşturuldu. Gaziantep'in Şehitkâmü ilçesinde de genel SHP'nin örgütten sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Güneş Gürseler, son uygulamalarla ilgili "Kuralları uyguluyoruz, kasıtlı veya ön koşullu olarak hiçbir yerin üzerine gidilmedi" derken, Baykalcı milletvekilleri ve partililer bu uygulamaları "Stalin döneminde Komünist Parti'deki tasfiyelere" benzettiler. lç Pontika Servisi — SHP'de olanak tanınmayınca, genel yeni yönetim sonrası "görevden merkez tekrar devreye girerek alına", "atama", "disiplin ku- Seyhan ve Adana il yönetinüe- rallanna sevk" lerle ilgili dos- nnde değişiklik yaptı. Tar- yalann sayısı giderek artıyor. 29 s u s 'ta ise genel merkez, ilçe yö- eylüldeki kurultaydan bu yana, n e t in, kunılunun tedbirii olarak çoğu eski genel merkez yöneti- disiplin kunıluna verilmesini is- mince atanmış bir il ve 7 ilçede tedi. lç e l il yönetim kurulu bu yönetim kurullan ya da bazı yö- neticiler değiştirildi. Adana il, Seyhan, Tarsus ve Gaziantep'- in Şehitkâmil ilçe yönetimlerin- de genel merkezin müdahaJesiy- le, Ankara'nın Çankaya ve ts- tanbul'un Bayrampaşa ile Ada- lar ilçe yönetimi kurullannda da il yönetim kurullannın kararla- nyla değişiklikler oldu. Görevden alma ya da atama kararlarının çoğuna "usulsüz iiye yazunı" veya "zünmete pa- ra geçinne" gerekçe gösterilir- ken, 25 kişi de disiplin kurulla- nna sevkedildi. Örgütten So- rumlu Genel Sekreter Yardım- cısı Güneş Gürseler, kasıtlı ola- rak hiçbir örgütün üzerine gidil- mediğini belirterek, "Yanlışlı- gın geneUeşmesJni engeUemek fetiyornz" dedi. Baykal yanlısı milletvekilleri ise uygulamaları, "Stalin döneminde Komünist Parti'deki tasfiyeler"e ben- zettiler. 29 Eylül 1990'daki seçimli olağanüstü kurultaydan sonra- ki 1.5 aylık süre içinde genel merkez ilk olarak Adana il ve Seyhan ilçeye müdahale etti. Seyhan'da örgütten gelen şikâ- yetler sonucu yerinde inceleme yapan genel merkez, bu ilçeden 3 kişinin il disiplin kunıluna ve- rilmesini istedi. Genel merkezin açıklamasına göre Adana il yö- netim kurulu bu karan geciktir- di. Adana'ya giden MYK üyesi Hasan Zengin'in çalışmasına da merkez, eski genel merkez yö- netimince atanan ilçe yönetim kurulunu, tüzüğun 33. madde- sine göre görevden aldı ve yeri- ne yeni atama yaptı. Genel merkezin müdahalesin- den başka il yönetim kurullann- ca da görevden alma ya da ata- ma türü uygulamalar yaşandı. Istanbul Bayrampaşa'da Bay- kal'm döneminde atanan ilçe yönetim kurulundan ilçe başka- nı ve saymanı, il yönetim kuru- lunca "üye yaamında usul- süzlük" savıyla il disiplin ku- nıluna sevkedildiler ve kına- ma cezası aldılar. Bunun üzeri- ne sayı itibarıyla düşmüş sayı- lan ilçe yönetim kunılunun ye- rine yenisi atandı. Adalar ilçe- sinde ise daha önce 5 kişiye dü- şen ilçe yönetim kurulundan bir kişi istifa edince gene tüzük ge- reği il yönetim kurulu buraya da yeni bir yönetim kurulu atadı. Ancak bu ilçede de Baykal yan- lısı olarak bilinen İlçe Başkanı Baki Akpolat, bir üyesinin zor- la istifa ettirudiğini öne sürüp uygulamayı "tasfiye" olarak ta- rumladı. SHP içinde sıkmtı yaratan son gelişme ise Ankara'nın Çankaya ilçe başkanı Kenan Babayigit'in kesin ihraç istemiy- le il disiplin kunıluna verilmesi oldu. Babayiğit, genel merkez yöneticilerine giderek uygula- manın yanlışbğını anlattı. Baba- yiğit'in yerine henüz atama ya- pılmadı. Etimesgut'ta il yöne- tim kurulu ilçe yönetim kurulu- nu tedbirii olarak disiplin kunı- luna verdi. Tedbir uyarınca il- çe yönetim kurulu yeniden atandı. Tüm bu uygulamalar sonucu SHP'den kurultay sonrası genel merkezin bir il ve 3 ilçeye doğ- rudan müdahalesi yaşamrken, Ankara ve İstanbul'da da 4 ilçe yönetim kurullannın müdaha- lesi sonucu değişti. Toplam 25 kişi de bu uygulamalar sırasın- da disiplin kurullanna sevkedil- diler. Aynca Kastamonu ve Di- yarbakır il merkezleri karar def- teri genel merkezce, Ankara'nın Keçiören ilçesinin karar defteri de il merkezince incelendi. SHP'nin örgütten sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Gü- ncş Gürseler, "kazıraa, buda- ma" gibi savlarla ilgili olarak, "Kuraiian uyguluyoruz" dedi. Adana, Seyhan ve Tarsus'a çe- şitli gerekçelerle doğrudan mü- dahak ettiklerini, Sehitkaâmil'e ise dolaylı olarak müdahale et- tiklerini belirten Gürseler, "Bi- zim görevimiz yanuşın genelleş- mesini engellemektir. 'Yolsuz- fnönii knhvaltı verdi S H P G e n e l B a ş k a n ı E r 'ıııuııu Huııvuıu veruı d a l j n ö n u d ü n ^^n mes_ klek kuruluşlan, odalar ve bazı derneklerin temsilcileriyle kah- valtıda bir araya geldi. Genel Sekreter Hikmet Çetin, Grup Başkanvekili Onur K"jmbaracıbaşı, MYK üyeleri ve bazı gölge bakanlann da bulunduğu kahvaltıda kunıluş temsücileri, SHP liderine ülke sorunlan konusundaki görüşlerini aktardılar. (Fotoğraf: AA) "GÜNEYDOĞU KARARN AMELERİ" ANAYASA MAHKEMESfrNDE GÖRÜŞÜLDÜ Aksu ve Kozakçıoğlu'ndan savımıııa Sevgili Babamız ABDURRAHMAN DİmENMİŞ'i 19.11.1983 günü kayb«traenin derin acısı içindeyiz. Sevenlerine duyururuz. EVLATLARI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Ba- kanhk Müsteşarı Vecdi Gönül ve Olağa- nüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçı- ogju, SHP'nin "Güneydogu kararname- kri"nin iptali istemiyle açtığı dava nede- niyle, Anayasa Mahkemesi'nde dün söz- 10 açıklamalarda bulundular. Anayasa Mahkemesi'ne, beraberinde Müsteşar Gönül, Bölge Valisi Kozakçı- oğlu, Emniyet Genel Müdurlüğü Terör- le Mücadele Daire Başkanı Natık Can- ca, Bakanlık Hukuk Başmüşaviri Şera- fetün Tarhan ve Adalet Bakanlığı Ka- nunlar Genel Müdürü Abdülkadir Ge- nellioglu olduğu halde sabah saat 09.40 sıralarında gelen Bakan Aksu, bir süre Genel Sekreter Ali Kadri Ediz'in odasın- da bekledi. Aksu, heyetin yerini alma- sından sonra saat 10.00'da oturumların yapıldiğı salona geçti. Toplantıya geçil- meden önce foto muhabirlerinin bir sü- re fotoğraf çekmelerine de izin verildi. Bu arada Canca'nın, Bakan, Müsteşar ve Bölge Valisi'nin yapacakları açıklamala- ra ilişkin metinleri içeren birer klasörü, Anayasa Mahkemesi üyelerinin önlerine koyduğu da görüldü. Daha sonra basına kapalı olarak ya- pılan ve 3 saat kadar süren oturumda, önce Bakan Aksu, ardından Müsteşar Gönül, son olarak da Kozakçıoğlu'nun sözlü olarak açılan davaya ilişkin açık- lamalar yaptıklan, aynca üyelerin soru- lanna da yanıt verdikleri öğrenildi. Ahnan bilgilere göre, yapılan savun- malarda, bu kararnamelerin zorunlulu- ğuna işaret edilerek çıkanlan söz konu- su 424 ve 425 sayıu KHK'krin yasal ve anayasal dayanaklan anlatıldı. Söz ko- nusu kararnamelerin, anayasada yer alan olağanüstü hal ilân edilen yerler için ka- rarname çıkarma olanağı sağlayan mad- desi ammsatılarak kararnamelerin bu açıdan amaç dışı herhangi bir yön içer- mediklerinin de bu savunmalarda belir- tildiği ve açılan davanın iptalinin isten- diği de kaydedildi. Anayasa Mahkemesi'nin, bu savun- malar ışığında görüşünü belirtecek ra- portörün raporu doğrultusunda konuya ilişkin incelemesini sürdüreceği bildiril- di. Bu oturumda, konuya ilişkin kara- nn da verilebileceği kaydedildi. Aksu, Anayasa Mahkemesi'nden ay- nhrken bir gazetecinin konuya ilişkin so- nısu üzerine, bu aşamada herhangi bir açıklama yapamayacağmı belirterek "Hele bir karar çıksın" dedi. İptali istenen KHK'lerin ilgili madde- leri, olağanüstü halin devamı süresince kamu düzenini bozacak nitelikte haber ve yorumlar için, Bölge Valiliği'nin tek- lifi üzerine Içişleri Bakanhğı'nca basılı eserlerin yayın ve dağıtımının süreli ve- ya süresiz yasaklanabilmesine olanak tanıyor. luk her partide olur' demek yanhşbr. Örgütiere baksızhk edilmesin. Bn duramlar geoel- leştirifanesin. Kasıtlı veya ön ko- şullu olarak hiçbir yerin üzeri- M gklilmedi" şeklinde konuştu. Gürseler, diğer ilçelerdeki yöne- tim değişiklikleri konusunun ise il yönetim kurullannın yetkisi dahilinde gerçekleştiğini belirt- ti.Baykal yanlısı milletvekili ve partililer ise uygulamalan "Sta- lin döneminde komünist parti- lerdeki tasflyeler"e benzettiler. Görevden almaları "gerekçe- siz", atamaları "istifalarla yö- netim kunıllannı düşürme" ola- rak yorumlayan Baykalcılar, "12 Eylül adaletinde bile bu yoktu. Biz idama karsıyu diyor- lar, ama parti üyelerini savun- ma hakkı bile tanımadan disip- line sevkedip idam ediyoriar" dediier. SHP îl Danışma Kurultayı toplanıyor Belediyelere örgat baskısı lç Politika Servisi — SHP'de daha önceden tartışmalara yol açan "parti örgütünün yerd yö- netimlerde temsil ve söz hakkı" için tüzük değişikliği konusu ye- niden gündeme gehyor. Istanbul İl Yerel Yönetim Komisyonu'n- ca haarlanan ve partinin il, ilçe başkanlannın belediye meclis grup başkanlığı yapması öneri- sini de içeren "Belediyelerin so- nınlan ve çözüm yollan"yla il- gili karar tasanlan Istanbul İl Danışma Kunıltayı'nda delege- lerin onayına sunulacak. 25 ka- sun pazar günü OTlM'de yapı- lacak kurultaya SHP Genel Baş- kanı Erdal tnönü ile Genel Sek- reter Hikmet Çetin'de katılacak. SHP Istanbul il örgütü bün- yesindeki İl Yerel Yönetim Ko- misyonu 20 karar tasansından oluşan bir "Yerel Yönetimler" paketi hazırladı. Ihlamur'daki OTtM'de topla- nacak İl Danışma Kunıltayı'nda delegelerin onayına sunulacak olan "belediyelerin çahsmalan- nı iyileştinneye ve güçlendirme- ye yönelik" olarak hazırlandığı belirtilen kararlardan "parti ör- gütünün bdediyelerde temsili" ile ilgili kısıru şöyle: "Yerel yönetim programı ha- zırlanmalıdır. Yerel yönetim bi- rimi guçtendirilroetidir. Örgütün belediye meclis gruplanna katı- lımı saglanmalıdır. Yerel yöne- tim birimine parti bütçesinden pay ayrümalıdır. Parti-belediye UişkOerinde daha organik ve ka- ülıracılık ilkesine uygun bir bi- çimde oluşumunu sağlamak üzere, il başkanlannın anakent meclis grup başkanı, ilçe baş- kanlannın ilçe belediye meclis grup başkanı olraalannı sagla- yacak tüzük degişikligi yapılma- bdır. - TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ 24.11.1990 Tarihinden İtibaren Ankara Esenboğa Santralı'nın Yeni Numarası: 3980100 Ankara Esenboğa İstasyon Başmüdürlüğü Nöbetçi Müdür'ün Yeni Numarası: 398 0302 TURK HAVA YOLLARI OKUMAYI BİLENLER, OKUYABİLENLER İÇİN ğçoğulBAĞIMSIZ, ÖDÜNSÜZ, DEMOKRAT HALK GAZETESİ , Ecevit, Türk halkının böyle bir oylamaya evet demeyeceğini bildirdi 'Başkanlık sisteıııi tehlikelî'DSP lideri, başkanlık sisteminin "kişisel, keyfi yönetim" çığırını açacağını belirterek, Cumhurbaşkanı'mn halk tarafından seçilmesi ile ilgili referanduma Türk halkının "evet" demeyeceğini belirtti. BETÜL UNCULAR ANKARA — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, başkan- lık sisteminin tehlikeli ve sakın- calı olduğunu söyledi. Ecevit, Türk halkının böyle bir oylama- ya evet demeyeceğini sandığını belirtti. Ecevit, Cumhurbaşkanı Tür- gut Özal'ın son gunlerde Türki- ye'nin gündemine getirdiği "bas- kanbk sistemi" tartışmalanyla ilgili olarak Cumhuriyet'in soru- sunu yanıtlarken şunlan söyledi: "Bundan bir >ıl öne Türkiye^ de Cumhurbaşkanı'mn doğru- dan dogruya, yani halk tarafın- dan seçflmesini öngören bir ana- yasa defisikligi gündeme geJsey- di, belki de büyük bir çogunluk referandumda bu düşüncenin le- hine de oy kullanırdı. Bütün dünyada başkanlık sisteminin sakıncalan bilinmektedir. Hele son Körfez krizinde, ABD'deki kadar demokrasisi kökleşmiş bir ülkede ve devlet başkammn so- rumlu olduğu bir ülkede bile başkanlık sisteminin ne kadar büyük tehlikeler dogurabUeceği ortaya çıkmıştır. Başkan Bush dinlence yerinde golf oynayarak birkaç danışmanıyla birlikte po- litikalar oluşturmuş ve bu yüz- den dünya büyük tehlikelerie karşı karşıya gelmiştir. Türk kamuoyu kriz sırasında başkanlık sisteminin sakıncala- nnı somut biçimde gözlemleme- ye baslamıştır. Çünkü bir fiili başkanlık sistemi yerleştiren Öıal'ın bütün yetldleri elinde toplayarak. karartan tek basına vererek Türkiye'yi ne kadar teh- likeli dunımlara süriikleyebilece- ğini gostermiştir. Samrun şu aşamada başkanlık sistemine ge- çip geçmeme konusunda Cum- hurbaşkam'nın halk tarafından seçilmesi sistemine gecip geçme- me konusunda bir halkoylama- sı yapılsa, büyük çogunluk bu- nun aJeyhinde oy kullanır umu- dundayım. Bu olay. parlamento- nun ve hükümetin etkisiz duru- ma gelmesi ve kişisel keyfi yö- netim çıgınnın açüması sonucu- nu dogurur. Bu tehlikeler çok somut biçimde Türk kamuoyn- nun fark edebilecegi hale gel- miştir." Ecevit, "Başkanuga giden yol- da pariamentodaki muhalefete önerileriniz olacak mı?" sorusu- na şu karşıhğı verdi: "Bu konuda DYP güç du- rumda. Çünkü öteden beri Sa- ym Demirel de ister istemez baş- kanlık sistemi sonucunu verecek bir seçim yöntemi önermektey- di. DYP'nin nasıl bir sağlıklı ta- vır belirleyecegini merak ediyo- rum. SHP bu sistemi benimse- miyor. Ben Türk halkınm bu de- gişikligi ciddi biçimde kabul et- meyeceğini sanıyonım. Türkiye, cumhuriyet döne- minde ilk kez hükümetin etkisiz- leştigi bir döneme girmiştir.' IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA DYP'nin ANAP'tan Farkı Var mı? İZMİR — DYP Büyük Kongre önce- si Demirel ile Cindoruk uziaşabilirler- se, seçimlere tek listeyle gidileceği söy- leniyor kulislerde. Böyîece DYP'de hem bir vrtrin değişikliği gerçekleşecek hem de "yeni yüzler - eski yüzler" tartışması kavgasız gürültüsüz olarak nokta- lanacak. DYP Büyük Kongresi'ne katılacak il başkanlan ve delegeler son hazırlıkla- rını yaparlarken, lider Demirel'in çev- resinde toparlanacaklarını söylüyorlar. Günlerdır kamuoyunda on plana çıka- rılan kimi adların GIK (Genel İdare Ku- rulu) listesine girmelerinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyorlar. Bir DYP'li konuşuyor: — Tansu Çiller, Ersin Faralyalı, Yalım Erez gibi isimler GİK listesine girebilir. Bunda bir sakınca yok. Ancak 'eski yüzleri' geriye çekmek, liste dışı bırak- mak DYP'yi ölümcül noktaya getirir. DYP içinde etkin bir kanat olan Nur- cular ne yapıyor? Yazılı basında çıkan haberlere bakı- lırsa Süleyman Demirel'in çevresinde- ler. Onlara göre "tek lider Demirel" ve her dediğinin yerine getirilmesi tartışıl- maz bir kural. Türkiye'de bir demokra- si mücadelesine gerek var. ANAP ikti- darı Müslümanlar arasında çifte stan- dart uyguluyor. Örnek mi istiyorsunuz? — Eski Nurcu Fettullah Gülen Hoca, toplu namazlar kıldırıyor, ANAP iktida- rı tarafından destekleniyor. Fettullah Hoca, ANAP'ı desteklediği için baş ta- cı ediliyor. Saidi Nursi mevlidini düzen- leyenler ise gözaltına alınıp sonra DGM'ye gönderiliyor. Çünkü Nurcular DYP'yi destekliyor... DYP'yi destekleyen bir Nurcunun sözleri bunlar. Otuz yıldır politikanın içinde. Bildiği yoldan hiç dönmemiş. Konuşmasını şöyle sürdürüyor: — Eğer biz ANAP'ı destekleseydik, şimdi farklı yerterde olurduk. Doğru söylüyordu hiç kuşkusuz. Bu- gün DYP'yi destekleyen Nurcular, eğer ANAP'ı destekleselerdi, Nakşibendiler, Süleymancılar gibi "dokunulmazlıkla- rını" korurlardı. Bürokrasinin kilit nok- talarında egemen olurlar, atama, terfi gibi önemli işlerı bir çırpıda çözümle- yip örgütlenirlerdi. İçlerine sindirselerdi Fettullah Hoca ve yandaşları gibi saf değiştirirlerdi. Ellerine geçirdikleri "si- hirli anahtar" ile açmadık kapı bırak- mazlardı bürokraside. DYP kongresi yaklaşırken Tansu Çil- ler, Ersin Faralyalı, Yalım Erez gibi 'ye- ni yüzlere' Nurcu kanat sıcak bakıyor mu? Bu konuda "rivayet muhtelif". Nurcu yazılı basında bir suskunluk egemen. Şimdilik türban, MİT-CIA ilişkileri, DGM, kontrgerilla gibi güncel konular süslüyor gazetelerin birinci sayfalarını. Büyük kongre öncesi DYP kulisi pek önemsenmiyor her nedense. DYP'yi destekleyen Nurcu kanat anti- laik tırmanışa karşı yürüyüş yapan üni- versite öğretim üyelerine de ateş püs- kürüyor. Öğretim üyelerini zorbalıkla suçluyor. Bir yandan ANAP iktidarına yüklenirken öte yandan jçişleri Baka- nı'na soruyor: — Bunların yürüyüşlerine siyasi ik- tidar seyircı mi kalacaktır? Her neyse! DYP'de asıl sorun vitrin değişikliği değil bize kalırsa. İşin özünde DYP'nin de ANAP gibi tarikatlann desteğinde ol- ması. DYP'liler de ANAP'lılar gibi aynı görüşü savunurlar: — Din ve vicdan özgürlüğü... Başörtüsünü dini inançların ötesin- de bir siyasal simgeye dönüştürme ça- basında olanlara bugün TBMM'de kim sahip çıkıyor? — Bazı ANAP ve DYP milletve- killeri... İmam hatip liseleNni, Kuran kursla- rını savunanlar, ama çocuklannı oralara göndermeyenler kimler? — ANAP ve DYP milletvekilleri... 1950-1960 arasında Demokrat Parti iktidardaydı. Adalet Partisi 1960 sonrası iktidara geldi. Sağ partiler kısa aralık- lar dışında 1950'den beri hep iktidar- da. En uzun süreyle devleti yöneten si- yasal parti AP idi. Anti-laik eylemler hep AP döneminde yaşandı. Şimdi AP'nin konumunu ANAP üstlendi. Ba- kıldığında ANAP ile DYP arasında bir ayrıcalık yok. 1980 sonrası Demirel eskiye göre de- ğişti. Belki çağın koşullarına ayak uy- durmak zorunda kaldı. Bir de ANAP- ın, yani Özal'ın kimi hesaplarını bozdu. Bu nedenle çeşitli kesımlerden destek gördü. Diyelim ki DYP Kongresi'nde vitrin değişecek. O zaman DYP yeni bir kimliğe mi bürünecek? Tüm örgütüyle ANAP'tan farklı bir yapıya mı kavuşa- cak? Yoksa ANAP gibi tarikatlann et- kisiyle, laik, demokratik, çağdaş bir hu- kuk devleti olan Türkiye'yi bugünkü gibi dalgalanmaya mı bırakacak? Kamuoyunda, DYP'nin belirli bir ke- siminde bu tartışma sürüyor. Eski yüz, yeni yüz arayışından daha önemli bu tartışma. Bu da vitrinin öteki yüzü...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle