29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhumet Matbaacılık ve Gazetecıiık Türk Anoıunı Şırkttı adma Nıdir Vadi 0 Genel Yavın Mılduru His.li Ccmal. Mucssısc Mûduru EHIDC tşıkhgtt. Yazı Işlerı Muduru Ok» GOIKIISID, £ Haber Merk«ı Muduru Yakçın faytr, Sa\fa Duzfnı Yoneımenı Alı \ a r £ Temstlcıler ANKARA Ahmcl Tmn. İZMİR HJkmcl Çetmkava. ADANA Çetıa Vıfenotlu It PtJ.lık» b U Hnhııu. De Habcrier Et|« Mo. Ekononı Cafb Tuku. I; yıvju Şakna l A d . Küıtm e*M l'Of Isuuıbu! HaMıkn b n l bpU. FJnım C f m $nfca. Vun tubcrlen Ncetfn Do<u. Spor CHniimanL AMükı* V n l n . Dızı Yaiılar fan Çaktlua. ^ s ı n ı l <>k> 4lf«. DUnitrnc AMalMi Yuacı 0 koo.duuıor Ahatt Korels» 0 VUIı Iskr Lnri EAM 0 Muhascbc M m « B 9 Buıst PUrJim» Sx^ tiı—lıı |i.|lı £ Rektan. An> I n ı 0 Ek Yjvml» S»dır S.iı Okon AUaL Yıfcn B»«t. Ibsaa Ccaui. Htkan ÇnMkm. OU> <**••*>. L(«r Mnc*. ttku Srkvk. All SinMH. Ahacl Taa J43J4 lu PK Cumhunyet Malbucıkk « Guetccüık T.A-Ş. Türk Ocatı Cad 39/41 Ca|aiailif 2« lıuniul Tcl 512 05 05 (20 h»U T«fcx 22246 Fu (11 526 «0 72 0 bn. Zıva OOkalp Blv Inkılıp S. No 19/4. Tcl 13} II 41-47 Teleı 42344. Fu 14) 133 Uak- H Zjy» Bh IÎ52 S. 2.İ. Tdt 13 I! 30. Telo 5U59, Fu. (51) 19 !3 40 Inönu Cad 119 S- No I KAI 1. Tet 19 37 52 (4 has) TeJo 62153. Fu (71) 19 25 7S TAKVİM: 22 KASIM 1990 Imsak: 5.22 Guneş: 6.52 öğ!e 11 55 fkındi- 14 25 Akşam- 16 48 Yatsı- 18 12 Strasbourg'da kolokyum 1 urkıye nın son 10 yılı tartışılıyor Strasbourg Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi'nce düzenlenen "Türkiye 1980-1990" konulu kolokyumda Türkiye'nin 10 yıllık dönemi ekonomiden sanata, insan haklanndan basına uzanan geniş bir yelpaze içinde tartışılacak. 3 gün sürecek kolokyuma Batı'nın önde gelen Türkiye uzmanları ve Türkiye'den bilim adamları katılıyor. STRASBOURG (Cumhuri- yet) — Fransa'nın Strasbourg Üniversitesi'nin düzenlediği "Türkiye 1980-90" konulu uluslararası kolokyum bugün başhyor. 3 gün sürecek olan toplantıda 1980-90 dönemi ekonomik, siyasal, ideoiojik, kükürel ve sanatsal yönleri ile enine boyuna tartışılacak. Strasbourg Üniversitesi Beşe- ri Bilimler Fakultesi'ne bağlı Türkiye tncelemeleri Grubu ta- rafından düzenlenen kolokyu- ma Batı'nın önde gelen Türki- ye uzmanlarının yanı sıra Tür- kiye'den de bilim adamları ve uzmanlar katılıyor. Tbplantıya Hamburg Üniver- sitesı'nden Camilla Dawtetacin- Linder "öz*l Ekonomisi", Ku- düs Ünıversitesi'nden Jmcob Landiı "1980ü Yülarda Türk Siyasal Partileri Hakkında Du- şüceler", Londra Doğu ve Af- rika Incelemeleri Okulu'ndan YViIfaun Hale "1983-90 Arasın- da Generaller ve Siyaset;iler" tebliğlerini sunacaklar. Bonn Türkiye tncelemeleri Merkezi'nden Famk Şen, UNESCO'dan AU Kazancıgil "Türkiye-AET Üişldleri"ni tar- usacaklar. Uluslararası kolokyum Kolokyumun haklar ve öz- gurlükler bölümünde tstanbul Universitesi'nden Dr. Bölent Tknör "İnsan Haklan'nda 10 .Yüın BUançosu"nu tartışmaya sunarken gazetemiz Yazı tşleri Müdürü Okay Gonensin, "Ba- snd* DcğifikUkier"ı ve gazeteci Şehmuz Güzel "Turkiye'de Sendikacüığı" tartısacaklar. "Kemalizmden tslam'ın Meydan Oknyasana" konulu oturuma gazetemiz yazarlann- dan Gencay Şayhın, "Türk- tslam Sentezi, Yeni Bir tdeolo- jiye Dogra mu?" tebliği ile Ruhr Universitesi'nden Fikret Adanır "198O1enle Türk Okol- lannın Prognuniannda Din" tebliği ile katüacaklar. Sosyolog NUüfer Göle de yeni kültür po- litikasını tartışacak. Kolokyumun "aydınlar" bö- lümünde Server Tanilh "Siyaset Sahnesinde Günümüz Aydın - l«n" konulu tebüğinı, Ncdim Gürsel ise "Gözetim Alündaki Özgüriükler ve Edebiyat" ko- nulu tebliğini sunacak. 2000'in eşiğinde Türkiye Strasbourg'daki uluslararası toplantının Aıs politika bölü- müne Boston Universitesi'nden Feroz Ahmet, Paris Siyasal Bi- limler Ulusal Vakfı'ndan EKza- beth Ptcard ve Hamburg Al- man Doğu Enstitüsü'nden Udo Steinbach konuşmacı olarak katılıyorlar. Toplantıya Feroz Ahmet, "19901ann Esiginde Türkiye'nin Dıs PoUtikaa" Eli- zabeth Picard, "Türklye Ue Arap Komşulan Arasındakl tlişkilerin Yeni Mecrası" ve Udo Steinbadı "Türkiye, Böl- gesel Guç" adlı tebliğlerini su- nacaklar. "Türkiye 1980-90" uluslara- rası kolokyumunun sonunda Paris Universitesi'nden Stefa- nos Yerasimos, Atinalı arastır- macı Stefanos Pezmezoğlu ve Paris Bilimsel Arastırmalar Merkezi'nden François George- on "2000 Yılının Eşt|iade Türklye" konulu toparlamala- rı yapacaklar. 6 bölge daha özel korumaya alındı Gölbaşı, Pamukkale, Kapadokya, Foça, Datça ve Belek özel koruma bölgesi ilan edildi. Gökova özel çevre koruma bölgesinin de sınırlan değiştirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) — Gölbaşı, Pamuk- kale, Kapadokya, Foça, Datça - Bozbumn ve Belek, özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kuru- lu karanna göre "ekolojik öncme sabip, çevre kirlenme- sine ve bozutanaya hassas, ta- rih ve Ubiat varlıklan bulu- nan alanlann" gelecek nesil- lere bozulmadan aktanlma- sı hedefleniyor. Bu bölgelerde mevcut her ölcekteki planda değerlendir- me sonuçlanıncaya kadar hiçbir uygulama yapılamaya- cak özel çevre koruma böl- gesi ilan edilen yerlerden be- lediye ve mücavir alanlar dı- şında kalan köylerde yalnız- ca hayvancıük ve tanmsal ni- telikli yapüann inşaatına il bayındırlık ve iskân müdür- lüklerinden izin almak şartıy- la devam edilebilecek. Bölgelerde karann yayım tarihinden önce ruhsatlan alınmış ve subasmanı seviye- sinde tamamlanmış olan ya- pılarm inşaatına devam edi- lecek. Ancak haritalardaki "Tn- rizra Teşvik Kanunu"na gö- re "turizm alsm ve merkezi" ilan edilen alanlarda özel çevre koruma bölgesi karar- lan uygulanamayacak. özel çevre koruma bölge- si ilan edilen yerlerde turizm amaçlı olarak verilen izin ve tahsislerle ilgili işlemler dur- duruldu. Başbakanlık özel Çevre Koruma Kurulu Baş- kanlığı'nca yapılacak değer- lendirme sonucu, daha önce verilmiş izinlerden devam et- mesi uygun görülmeyenlere karann ilgiliye tebligi tarihin- den en geç iki ay içinde ye- niden arazi tahsisi yapılacak. Karar, Gökova özel çevre koruma bölgesinin sımrlann- da da değişiklik getiriyor. ABD'NİN ÖBÜR YÜZÜ — Guatemala'dan ABD'ye gelen göçmenler Kaiiforniya'da bir otoyolun kenannda açıkta vaüyoriar. Göçmenler ve azınlıklar için barınak ve koru- ma evleri yok. Devktin bu konuya ayırdığı fon ve para bulunmadığı için milyonlarca insan 3. Dünya Ülkesi sefaleti içinde yaşıyor. Dış borcu 3 trilyon dolar, işsizlik ve enflasyon artıyor, teknolojik öncülüğü kaptırdı Amerikan düsü bitti mi?Yeni sanayi tesisleri ve ^4%> Amerikan halkı giderek donanımında Japonya, 1989 ^«gSS^yoksullaşıyor. 12 milyon kişi 3. yıhnda Amerika'yı yüzde 9 ^ K p ^ ^ Dünya koşullarında yaşıyor. 37 oranmda aştı. Japonlar ve ^ milyon ABD'linin kendini Almanlar son 10 yıldır askeri olmayan sigorta ettirmesi olanaksız. Gençlerin alanlann araştırılması ve geliştirilmesine, yüzde 67'si parasızlık nedeniyle kolej ve silahlardan daha çok yatırım yapıyorlar. yüksek eğitim göremiyor. Dış Haberler Servisi — 3 tril- yon dolar dış borc, işsizlik ve enflasyon tırmanışta, yatınmlar- da durgunluk gözleniyor, tüke- tim ve inşaat sektöründe gerile- me kaydediliyor, reel gelir düşü- yor, suç işleme oranı ve yoksul- İuk artıyor. Işte bir zamanlann "sınırsız olanaklar ülkesi" Amerika. Üs- telik son olarak yapılan bir ka- muoyu araştırmasma göre de Amerikahlann yüzde 79"u dunı- mun daha da kötüleşeceginden endişe ediyor. Sanayinin modernleştirilme- sinde de bir zamanlann yeni fî- kir ve ürünleriyle dünyada çığır acan ülkesi Amerika giderek ge- riliyor. Haberi veren haftalık Al- man "Stern" dergisine göre 1986 yüında Amerika "high-tech" ih- racat pazanndaki öncülüp Ja- ponya'ya kaptırdı. Ronald Reagan, Sovyetler'e askeri ustünlük sağlama tutku- su içinde silah sanayiine milyar- lar yatırmıştı. Japonlar ve Al- manlar ise yaklaşık son 10 yıl- dır askeri olmayan alanlann araştınlması ve geliştirilmesine silahlara olduğundan daha faz- la yatınm yapıyorlar. Yeni sanayi tesisleri ve dona- nımında Japonya 1989 yıhnda Amerika'yı yüzde 9 oranında aş- tı. "Japonlar biriın onlara göre on yıl sonrasanı degil, yalnızca on dakika sonrasmı düşündügü- miizü iddia edlyoriar" diyor Chrysler'in şefî Lee Iacocca, "Belki de hakiılar." Nedense Amerikahlar ekono- mik süper güç olarak panltıla- rımn hiçbir zaman sönmeyece- ğine inanmışlar. Hollywood düşler fabrikasımn lüks villalar, lüks otomobiller, lüks dükkân- lar ve lüks insanlarla ilgili dün- yaya ihraç ettiği televizyon dizi ve filmlerinin gerçek olduğunu duşünmüşler. Ama şimdi düşler tükendi. Amerika artık Avrupalılan ve Japonlan bir yatınm mıknatısı olarak çekmiyor, ürünleri dün- Ferhan Şensoy, Pierre Cami'yi Türk tiyatro izleyicisine tanıtıyor 'Iforgun Matador' Beyoğlu arenasında MERT ALİ BAŞARIR Türk tiyatrosunun en yete- nekli yazarlanndan Ferhan Şen- soy, Karl Valentin'den sonra Pl- erre Cami'yi Türk tiyıtro izle- yicisine tanıtıyor. Ses Tiyatro- su'nda bu akşam "Yorgun M«- tador"un dünya prömiyerini yapacak olan sanatçının, Ca- mi'nin yaşanundan ve skeçlerin- den yola çıkarak yeniden kale- me aldığı oyunda parodi adlan şöyle: "Dünyaya Yeniden Ge- lenler", "Narkoük Bombalı daksiyon yapman, Osmanlı ar- şivlerini yerti ve yabana araşür- macüara açmak gibi bir şey mi? ŞENSOY: Hayır.JCarl Valen- tin örneği gibi o dönem yazar- lan iki tane dünya savaşı gör- muşler. Tam ünlendikleri sıra- da savaş olmuş, onlan taruyan- lar ölmüş. Bence savaşlar ytı- zünden, hakkı yenmiş yazarlar, dehalar var. Bunlardan biri Karl Valentin diğeri de Cami. — Neyse ki senin ünlenmen Körfez savaşından çok önce. ŞENSOY — Evet. Bu Körfez olsun" diye 30 bin tane imam yollanz bölgeye. ŞENSOY — Onlan Ameri- ka'ya götürecekler, Saddam Hüseyin mezarhğı yapılmıştır Amerika'da bir yerde. — Tekrar "Yorgun Mata- dor"a dönelim... ŞENSOY — Ustam Haldnn Taner, Karl Valentin'e sıvandı- ğım zaman bana bu konuda do- kUman vermişti ve "bu çok zor bir Iş" demişti. Ölümünden 15 gün önce son iki yazısından bi- rinde "tçinden Tramvay Gecen ma sordum. Haldun Bey güldü, "Sen bunu kıvuırsm" dedi. On- dan sonra Haldun Bey ölümsüz- lüğe kavuştu. Cami birdenbire onun vasiyeti gibi bir şey oldu. Fakat elimdeki kitapta Cami hakkında hiçbir bilgi yoktu. "Ferhangi Şeyler"in Paris tur- nesine gittiğimde Cami'nin Uç tane kitabını buldum. Böylece Cami'nin kimliği acıkhğa ka- vuştu. Cami Aşağı Pireneler'de tspanya sınınnda doğuyor. Ço- cukken matador olmak istiyor, babası karşı çıkınca "O zaman ENSOY'DAN Ustam Haldun Taner, Karl Valentin'e sıvandığım zaman bana bu konuda doküman vermişti ve "Bu çok zor bir iş" demişti. Ölümünden 15 gün önce yazdığı yazıda "İçinden Tramvay Geçen Şarkı" için, "KarlValentin'inbu şekilde yoğrulup bize has yapılabüeceğini ve evrensel bir boyutta seyirciye kabul ettirilebileceğini düşünmemiştim" diye yazdı. Cemil Çiçek'le aynı kızı seviyor olsak, ben flört ederdim, o edemezdi. Onun dediği "flört eden kadın fahişe". Erkek böyle bir şey değil ki, erkek "fahiş". FERHAN ŞENSOY — "Kendi tiyatromuza zor geliyoruz. Seyirci daha çok zorlanıyor. Beyoğlu'n- dan tramvay geçecek diye neredevse biz geçemeyecek hale geldik." Olanaksız Savaş", "Dirilen Bey", "Söndürücü Kadınlar Dernegi", "Romeo'nun Ogln", "Safır DUsiz Kadınla Evli Kıs- kanç VantroJog", "Hüzünlü Karnaval", "Kriz Çözen Şar- kı", Şemsiyenin Babası", "Av- cı Sinek." Ferhan Şensoy'la Cami'yi, "Yorgun Matador"u, içinden çamur gecen Beyoğlu'nu "flört bakam"nı konuştuk... — Yeni oyunun "Yorgun Matador" uzerinde yoğunlaş- ntfdan önce yetim ve oksüz ya- zarlann oyunJannı seçerek re- savaşına gıcık oluyonım artık. Ağustosun Uçünden beri başla- yacaksa başlasın kardeşim, ne olacağjmızı bilelim. — Patates dps ve diğer çerez- ler hazır galiba? ŞENSOY; Öyle bir maç sey- retme hazırhğım olmadı, ama Amerika 30 bin "tabut" yolla- mış bölgeye. Amerika çok prog- ramlı olduğu için bilgisayarla kaç şehit vereceğini tespit etmiş. Orada 30 bin adamımızı harca- yacağız diye mezarhklar da yap- tırmışlardır. — Biz de "Amerika'ya jest Şarkı" için "Kari Valenün'in bu şekilde >ognılup, bize has yapılabüeceğini ve evrensel bir boyutta seyirciye kabul ettirile- bileceğini gerçekten düşünme- miştim" diye yazdı ve bana Uze- rinde Cami yazan bir kitap ver- di. O zaman kitabın değerini ça- karak fotokopi almıştım. Fakat Cami'nin "oyunlarun" dediği şeylerde 4-5 replikte dekorlar değişiyor. Birinci perde Paris, ikinci perde Selçuklu Anadoln- su, üçüncü perde Kudüs, dör- düncü perde Paris. Butun bun- lar nasıl toplanacak diye usta- tiyatro" diyor. — Arena tiyatrosunu kura- caktı herhalde. ŞENSOY — Yani olabilir, her ne kadar bölgede özenilecek bir durum varsa da çocukken matador olacağun demek çok U- ginç. Daha sonra Cami "Resim- li Cenaze Alayı" adlı ölu gömu- cülerin mesleki ve mizahi dergi- sini çıkanyor; 7 sayı. örneğin comiqne (komik) yerine cami- que (kamik) diyor. Yani Fran- sızca ile oynuyor. Haldun Bey'- in kitabı bana getirmesinin se- bebi Cami ile kan grubumuzun uyması. Aynca Cami'yi deştik- çe vahşet tiyatrosu, uyumsuz ti- yatro hatta epik tiyatronun ba- bası olduğu ortaya çıkıyor. Çünku Cami'nin eserleri yayım- landığuıda Brecfat, Arabal, Bec- kett, Ionesco yok ve bunlann hepsini etkilemiş. Sadece Turki- ye'de değil Fransa'da da bilin- miyor. Bu unutulmanın dibin- de de Breton, "Kara Mizah An- tolojisi"ne Cami'yi almamış. Cami çok bilinmeyen bir adam ama tiyatrosu çok carpıa. Bask aksanıyla Fransızca konuştuğu için konservatuvarda, "Sen bu dflle bu isi bırak" diyorlar. O da konservatuvardan aynhp Ode- on Tiyatrosn'nda figürasyon yapıyor, kekeme rolleri oynu- yor, sonra sahne amiri oluyor. Keaton'la, Chaplin'le özdeşleşi- yor, hatta Chapün'le mektupla- şıyor soğuk bi« şeyin komikliği- ni anyor. 1910'dan sonra da ya- zarlığa başhyor. Ben Cami'nin oyunlanm çok küçük parçalara ayırdım, bun- lann aralanna da Cami'yi anla- tan şarkılar yazdım. Bir de Ca- mi'nin gölgesi gibi bir rol var. "Yorgun Matador"da ben se- yircinin bana alıştığı gibi oyna- mıyorum, Cami'yi oynuyorum. Dönem kostumleriyle görsel bir oyun seyircinin bu oyundan ala- cağı keyfın derecesini bilemiyo- rum. — "tçinden Çamur Geçen Beyoğlu" üzerine ray boyu dü- şuncelerin neler? ŞENSOY — Kendi tiyatro- muza zor geliyoruz, seyirci da- ha çok zorlanıyor. Beyoğlu'n- dan tramvay geçecek diye nere- deyse biz geçemeyecek hale gel- dik. Varsayahm içinden tram- vay geçti. Ilk gün tramvaya Nu- rettin Sözen'le Hilmi Yavuz binecekler, onlar iner inmez ma- gandalar işgal edecekler. Bilet yok, para yok, öyle tur atıp ka- fayı bulacaklar. Biz de "aa ma- gandalann tramvayı geçiyor" diye arkalanndan baka kalaca- ğız. Tiyatroma gelemiyorum, turneye giderken dekorlarımı taşıyamıyorum. — Aileden sorumra "flört" Bakanı Cemil Çiçek Ue aynı kı- zı seviyor olsaydın hissiyatın ne olurdu? ŞENSOY: (Gülüyor) Aynı kı- zı seviyor olsak, ben flört eder- dim, o edemezdi, kız da bana kalırdı. Onun dediği "flört eden kadın fahişe". Erkek böyle bır- şey değil ki; erkek "fahlş." yada giderek daha büyük bir re- kabet ile karşılaşıyor ve silahlan- ma sanayii Doğulu düşmarun yok oluşunun acısını çekiyor. Gerekli yenileşmeyi gerçekleş- tirmek için ise Amerika'nın ye- terli parası yok. Bu yalnızca dev- let için değil, özel sektör için de geçerli. Amerika'daki işveren sermayesinin yüzde 46'sı borçlu. (1980'de bu oran yüzde 34'tu.) Ama kredi çılgınhgımn da eski- den olduğu gibi sürmesine ola- nak yok artık. Amerika'nın pa- ra deposu bankalan tasfîye ola- bilecekleri endişe içinde temkinli davranmaya başladılar. Nitekim tek bir bankamn iflası para ens- «itülerinin 13 milyar doiarla do- natümış güvenlik fonunu infılak ettirmeye yeter de artar bile. İş alanı kurulmadı Hatta Amerikan Ticaret Oda- sı Başkanı James Baker bile Amerika'da uzun vadeli serma- yenin ve dolayısıyla uzun vadeli yatınmlar yapmaya hazır kişile- rin bulunmadığıru itiraf etmek zorunda kalıyor. Ülke içi yatı- nmlar 1980'den bu yana yan ya- nya düştü. Baker, "Seksenli yd- lann basındaki istikrarsızlıktan hiçbir şey ögrenmedik. E|er bü- yüme isteseydik. hissedarlan tat- min etmek yerine yeni iş alaüan yaratmalıydık" diyor. Amerika'daki ortalama bir ai- lenin, bir kuşak öncesinden da- ha düşük bir yaşama seviyesi tutturabümesi için haftada 80 iş saatine ihtiyaa var. Amerikan ailelerinin yamızca yüzde 10*u halen tek bir maaşla gecinebili- yor. Okul çocuklannın üçte iki- sinin annesi çahşıyor. 20 yıl ön- cesinden iki kat daha fazla. Pek çok işçi ailesinin ortalama geli- ri bundan on yıl öncesinden da- ha fazla değil. En yoksullann ise gelirleri reel olarak bakıldığın- da yüzde 14.8 oranında düşmuş durumda. Siyahlar birikimsiz Bunun sonucu Amerika tüm sanayi ülkeleri içinde insanların tasarruflannın en düşük olduğu ülke, örneğin siyahlann yüzde 67'sinin tek kuruş birikimi yok. Ülkenin 51 miryarderi ve 1.6 mil- yon milyoneri ise özel servetle- rindeki oranı 1977'den bu yana yüzde 7'den yüzde ll'e çıkarta- büdüer. Adil olmayan bir vergi siste- mi ülkedeki en zenginlerin son on yıl içinde devlete yüzde 6 ora- nında daha az vergi ödemeleri- ni, en yoksullannın ise yuzde 16 oranında daha fazla vergi öde- melerini sağladı. Yılda ortalama toplam 100.000 dolar kazanan bir çiftin gelirinin yüzde 40.5'i vergiye giderken yıllık geliri 200.000 dolan aştığmda bu oran yalnızca yüzde 28. Gençler parasız Nüfus giderek yoksuliaştığm- dan (12 milyon -her 20 kişiden biri- Uçüncu Dünya ülkeleri ko- şullannda yaşıyor), 37 milyon Amerikalının kendisini sigorta ettinnesine olanak yok. Gençle- rin yuzde 67'si ise paralan olma- dığından bir kolej ya da yuksek- okul eğitimi yapma olanağından yoksunlar. Amerika giderek bir "gelişmekte olan ülke" semp- tomlannı gösteriyor. Devlet tarafından güvence al- tına alınmış asgari eğitim düze- yi Portekiz'inki düzeyinde. Pet- rol fıyatlarında büyük patlama- lara yol açabilecek olası bir Kör- fez savaşı ise iyimserliği ile ta- mmlanan USX menajeri Tho- mas Graham'e göre bile bir "kâbus" olarak nitelendirili- yor... Gazetecflere medek kursu • TRABZON (CuBhniyct) — Trabzon Gazeteciler Cemiyeti, Uyelerini çeşitli kurslarla bilgilendirmek için çalışmalara başladı. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti, üyelerinin maddi sorunlan için 'Para Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı' kuracak. Mevcut 80 üyesi arasında bir anket- sonı araştırması acan . Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin, Uyelerini, beceri ve bilgi sahibi yapmak için açacağı kurslar arasında, 'yabana diT, 'daktilo' ve 'fotoğrafçüık' bulunuyor. Valiliklere uyarı • ANKARA (AA) — Devlet Bakanhğı, cevrenin korunması, hava kirliliğinin ve yakıt israfımn önlenmesi konusunda valilikleri uyardı. Vaülikler, açacaklan kurslarla kaloriferci, kapıcı gibi konuyla ilgili şahıslan eğitecekler, çevreye broşttr, el ilanı ve video kasetleri dağıtacaklar. Valilikler aynca, sürücü kurslannda, çevre ve hava kirliüği konusunun işlenmesini sağlayacaklar. Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler imzasıyla valiliklere gönderilen genelgede, bundan sonra yapılacak binalarda ısı yahtımı ile yakıt tasarrufu sağlanması ve hava kirliliğinin azaltılmasıyla ilgili yönetmeliğin uygulanması zorunluluğu getirildigı bildirildi. Pamukkale'ye i ld • DENİZLİ (Cumhnriyet) — Doğa harikası Pamukkale'ye gelen turist sayısında büyük ölçüde düşüş oldu. Geçen yıl 1 milyon turistin geldiği 'Beyaz Cennet'i bu sezon sadece 710 bin turistin ziyaret ettiği öğrenildi. Türkiye*ye gelen her 3 turistten birinin mutlaka görmek istedigi PamukkaJe'nin kötü bir sezon geçirmesinde Körfez krizinin önerrüi rol oynadığı belirtildi. Bu sezon Pamukkale'ye adını veren travertenlerdeki kararma, StT alanı içindeki çarpık yapılaşma, tarihi doku uzerinde meydana gelen tahribatın ilginin azalmasına neden olduğu ileri sürüldü. Denizli'nin pet şişeleri • DENtZLt (Cnmhviyct) — Denizli Belediyesi, gençlerle birlikte 'çevre kampanyası' başlatıyor. Kampanya suresince çevre kirliliğıne yol açan kâğıt, cam ve pet şişelerin toplanacağı bildirdi. Belediye Başkanı Ali Marım, konuya ibşkin yaptığı açıklamada, amaçlanmn toplumda çevre bilincini geliştirmek olduğunu beürterek, "Temiz ve yaşanabüir bir kent için, güçbirliği oluşturmahyız" dedi. İnsanların çevreye karşı duyarhlıklanrun artmasıyla sorunlann kısa sürede çözümlenebileceğini ifade eden Marım, kampanyada toplanacak kâğıt, cam ve pet şişelerin fabrikalara gönderileceğini açıkladı. AIDS'e60 gönüllü • WASHINGTON (AA) — "Çağın virüsu" olarak adlandırılan AIDS'e karşı geliştirilen yeni bir aşının, insanlar uzerinde yapılacak klinik testlerine aralık ayı başında ABD'de başlanacağı bildirildi. Yeni AIDS aşısını geliştiren lnternational Immuno adlı kuruluş yetkılilerinden Dr.Robert Belshe düzenlediği basın toplantısında, ilacın daha once şempanzeler uzerinde denendiğıni söyledi. 60 gönullunun katılacağı klinik testlerin 5-10 yıla kadar tamamlanacağı belirtildi. Bozüyük'te arıtnıa tesisi • Haber Merkezi — Halıser'in Bozüyük tesislerinde yaprmı tamamlanan antma tesisi devreye alındı. Hahser Fabrika Müdürü önder Avuz'un verdiği bilgiye göre antma tesisi atık sulan çökeltme, biyolojik antma, kimyasal antma yolu ile temizlenmekte ve göletlerde toplanan bu su, fabrika ihtiyacını karşüamak üzere tekrar kullanümakta.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle