29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/15 Izmir'de 25 gözaltı • tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Siyasi Şube ekiplerince kentin çeşitli semtlerinde düzenlenen operasyonlarda aralarında HEP İzmir il örgütü üyesi Muzaffer Ataş'ın da bulunduğu 25 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. önceki gün siyasi sube, istihbarat şube ve asayiş şube ekiplerince gerçekleştirilen operasyonlarda kuşkulu görülen ve üzerlerinde kimlik bulundurmayan yaklaşık 150 kişi gözaltına alındı. Yapılan soruşturma sonucunda 25 kişinin gözaltı durumlarının sürdüğü, ötekilerin salıverildiği bildirıldi. Bu arada HEP Buca tlçe Başkanı Avukat Veysel Akay, operasyonlarda gözaltına alınanların büyük çoğunluğunu HEP il binasında açlık grevinde bulunan tutuklu ve hukümlü yakınlarının oluşturduğunu söyledi. Gözaltına alınanlar arasında HEP tzmir İl Yönetim Kurulu uyesi Muzaffer Ataş ile tutuklu ve hükümlü yakınları, Zeki Kımaz, Baki Kımaz, Hida Kımaz, Suat Kımaz, Mehmet Detnir, Nuran Demir, Mehmet Tari, Murat Tari, Yusuf Durmuş, Ali Durmuş, Selahattin Şen, Hikmet Durmuş'un bulunduklarç ' «ğrenildi. 245 başkana soruşturma • ANKARA (ANKA) — lçişleri Bakanlığı 26 Mart 1989 yerel seçimlerinden sonra ihbar ve şikâyetler üzerine 245 belediye başkanı hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda 16 belediye başkanı açığa alınırken, bunların yansını SHP'liler oluşturdu. lçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 26 Mart 1989 yerel seçimlerinden sonra büyük çoğunluğu 1990 yılında olmak üzere haklarında soruşturma açılan belediye başkanı sayısı 245'e ulaştı. 1989 yılında soruşturmaya tabi tutulan 105 belediye başkanının çoğunluğu ANAP'lı iken, 1990 içerisinde bakanlık müfettişleri tarafmdan haklarında soruşturma yapılan 139 belediye başkanı arasında ANAP'Ulann sayısı yan yarıya azaldı ve SHP'li belediye başkanları ilk sırada yer aldı. 26 Mart yerel seçimlerinden bu yana geçen 20 aylık dönemde haklarında soruşturma başlatılan toplam 254 belediye başkanınm 95'inin SHP, 73'unün ANAP, 58'inin DYP, 7'sinin bağımsız, 5*inin MÇP, 4'ünün DSP, 2'sinin RP ve l'inin IDP'den olduğu belirlendi. Ktiçük Ceren'in kaçırılması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — AP eski milletvekillerinden Memduh Erdemir'in oğlu, Erdemirler Inşaat Şirketinin sahiplerinden Hasan Tahsin Erdemir'in 2.5 yaşındaki kızı Ceren Erdemir'i kaçırarak 12 saat süre ile rehin tutan saldırganlann yakalanması yönündeki çaüşmaların yoğun bir biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Küçük Ceren'in kaçınlması olayım soruşturan Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Gasp Büro Amirliği dedektiflerinin özellikle Erdemir ailesinin iş ilişki uzerinde durduğu öğrenildi. Erdemir ailesinin alacak borç ilişkisi içerisinde bulunduklan kişilerin durumlarını da araştıran dedektiflerin aynca bir süre önce Erdemirler tnşaat Şirketi şantiyelerinde işlerine son verilen işçileri de soruşturma kapsamında tuttuğu kaydedildi. Açlık grevinde mide kanaması • Haber Merkezi — Amasya Cezaevi'nde hükümlü ve tutuklularca 29 ekimde başlatılan ve 25. gününü dolduran açlık grevinde 6 kişinin mide kanaması geçirdiği öne surüldü. Tutuklu yakınlarından edinilen bilgiye göre Kemalettin Kahraman, Mehmet Kalın, Muzaffer Aslan, Serdar Topkan, Ünal Demir ve Rabbena Hanedan'ın mide kariaması gecirmelerine rağmen hastaneye gönderilmedikleri, bu arada Gaziantep ve Malatya'da açlık grevlerinin surdüğü öğrenildi. Gaziantep E Tipi Cezaevi'nde eylemlenni sürduren tutuklu ve hükümlülerden dördunün sağlık durumlarının kötüleşmesine karşın tedaviyi kabul etmedikleri bildirildi. Gaziantep'te 174 tutuklu ve hükumlünün eylemi 25. gününü, Malatya E Tipi Cezaevi'ndeki 60 kişinin eylemi ise 11. gününü doldurdu. VEFAT Prof. Ziya Umur • tSTANBUL (AA) — Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ziya Umur, Istanbul'da öldü. Prof. Umur için 23 kasım cuma günü Istanbul Üniversitesi merkez binasında bir tören düzenlenecek. Cenaze, Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazdan sonra Zincirlikuyu MezarlığYnda toprağa verilecek. 1916 yılında Istanbul'da doğan Ziya Umur, 1935'te Saint-Joseph Lisesi'ni bitirdikten sonra Roma Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Ikinci Dünya Savaşı nedeniyle eğitimine dört yıl ara veren Umur, 1943'te lisans, 1945'te de doktora sınavını vererek hukuk doktoru unvamnı kazandı. 1954 yıhnda Istanbul Üniversitesi'nde Roma hukuku doçentliğine atanan Ziya Umur, 1962 yılında profesör oldu. 1984 yıünda yaş haddinden emekli olan Prof. Ziya Umur, o tarihten beri Hukuk FakUltesi'nde Roma Hukuku ve Türk Hukuku Tarihi derslerini vermek üzere sözleşmeli olarak çahşmaktaydı. Prof. Ziya Umur evli ve dört çocuk babasıydı. 'Fahişeler'e tecavüzde ceza indirimini öngören madde de yürürlükten kaldırıldı 13 suçtan idam eezası kalktıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Genel Kurulu'nda Türk Ceza Yasası'nın 13 ay- n maddesindeki idam cezasını ömürboyu hapis cezasına çeviren yasa tasarısı kabul edildi, fahi- şelere tecavüzde ceza indirimini öngören mad- de yürürlükten kaldınldı. Rüşvete verilecek ce- za da yeniden düzenlendi. Adalet Bakanı Oltan sungurlu, yasanın getirdiği önemli bir değişikli- ğin de cezalarda indirim yapılırken hâkimlere in- dirim gerekçelerini açıklama zorunluluğunun ge- tirilmesi olduğunu kaydetti. Hükümetin 18 Eylül 1989'da TBMM'ye sevk ettiği Türk Ceza Kanunu değişikliği ile bu yasa- da yeralan 13 idam cezasının ömürboyu hapse dönüşmesiyle birlikte TCK'da 16 idam eezası kalmış oldu. TCK'daki 16 idam cezasının yanı sıra, halen yürürlükte bulunan yasalardan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nda 28, 1918 sayılı Kaçakçüığın Men ve Takibi Hakkındaki Kanun'- da 1, 2 sayılı Hiyanet-i Vataniye Kanunu'nda da 2 idam eezası henüz yürurlukte bulunuyor. İdam cezasından ömürboyu hapse dönüştürü- len cezalar şunlar: Birden fazla ömürboyu hapis cezasının idam eezası olarak uygulanması (Madde 70). ömür boyu hapis eezası alan bir kişinin başka bir ya da birkaç suçtan ötüru de aynı cezayı alması (Madde 82). Devletin savaş hazırlıklan konusun- da casusluk yapılması (Madde 132/Son). Dev- let hakkında öğrendiği ve gizli kalması gereken önemli bilgilerin, Türkiye'nin savaş halinde bu- lunduğu bir ulkenin çıkarı için kullanılması (Madde 138/2). Sosyal bir smıfın diğer sosyal sı- nıflar uzerinde tahakkümünü şağlamayı, sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmayi amaçlayan, sosyal temel nizamlardan herhangi birini ortadan kal- dırmaya yönelik cemiyetlerden birkaçım ya da hepsini öngören yönetmelik (Madde 141/1). As- ker kıtasını, donanmayı, harp gemisini, bir ka- leyi, limanı ya da bir kentin yönetimini görev- lendirilmediği halde ele geçiren kişiler (Madde 152). Yargıcın, yargıladığı sanığı bir cıkar iliş- kisi ya da herhangi bir kasıt nedeniyle idama mahkûm etmesi ve bu cezanın infaz edilmesi (Madde 217/1). Uyuşturucu madde kacakçılığı (Madde 403/6-7). Uyuşturucu madde kacakçı- lığını kamuya açık yer sahiplerinin ya da resmi görevli olan kişilerin yapması (Madde 406/2). Uyuşturucu nedeniyle kişilerin sağhğını yitirme- sine yol açanlar (Madde 407/2). 15 yaşından kü- çük kişilerin ırzına geçerek ölümüne neden ol- ma (Madde 418/1). Kaçtrdıkları kişinin ölümü- ne neden olma (Madde 439). Bir kişiyi ya da ki- şileri siyasi ve sosyal amaçlarla ya da resmi raa- kamlan bir işi yapmaya ya da yapmamaya zor- lamak üzere kaçırıp hapsedenler (Madde 499/2). Genel kurulda dun kabul edilen bu değişiklik, uyuşturucu madde kaçakçıhğına ilişkin madde- ler açısından bir çeüşkiyi de gündeme getirdi. Ba- kanlar Kurulu, bu ay başında Meclis'e sevk et- tiği bir tasan ile dünku değişiklikle birlikte ömür- boyu hapse dönüştürülen uyuşturucu kacakçılı- ğı suçları için daha önemli boyutta ceza indiri- mi öngörüyordu. Halen Adalet Komisyonu'nda olan bu tasan, TCK'nın 403, 406 ve 407. mad- delerindeki cezalan ağır hapis eezası haline ge- tirmeyi amaçlıyordu. Benimsenen yasayla, TCK'run 438. maddesi yü- rürlükten kaldırıldı. Madde, ırza geçmek ve ka- çırmak fiiüerinin, fuhşu kendisine meslek edinen bir kadına karşı işlenmesi halinde verilecek ce- zanın üçte iki orarunda indirilmesini hükme bağ- lıyordu. Görevi sebebiyle kendisine verilen para, evrak ve senetleri zimmetine geçiren memura 6 yıldan 12 yıla kadar hapis ve meydana gelen zararın bir misli ağır para eezası verilecek. Emir ve idare yetkisine sahip olanlarla, hâkim, savcı, noter, avukat, dava vekiline nişvet teklif edildiği takdirde, ceza üçte birden yanya kadar arttırılarak verilecek. Görevine gitmeyen ve yapılması veya yapılma- ması hususunda yetkili olmadığı bir işi yapaca- ğı kanaatini uyandırarak menfaat sağlayan bir memura bir yıldan 5 yıla kadar hapis ve 2 mil- yondan 5 milyon liraya kadar ağır para eezası verilecek. Yasaya göre, eğer yalan şahitlik sonucu bir kimseye müebbet hapis eezası verilmişse, tanık- hk yapan kişiye 15 seneden az olmamak üzere hapis eezası verilecek. Genel kuruldan geçen bu tasan ile aynı tarih- lerde yine Bakanlar Kurulu tarafından Meclis'e sevk edilen ve idam cezalan konusunda yeni dü- zenlemeler getiren bir yasa değişikliği tasansı da halen Meclis'te yasalaşmayı bekliyor. Bu tasa- n, anayasanm 87. maddesinde değişiklik öngö- rerek idam cezalarında Meclis'i bir onay maka- mı olmaktan çıkarıyor. Tasan, mahkemelerce verilen ve temviz mercilerince onanan idam ce- zalarının Meclis'e infaz için verilecek onay ne- deniyle gelmesi yohınu kapatıyor, Meclis'i sadece bu idam cezalan için yapılacak itirazlar yönün- den yetkili kılıyor. İdama çarptırılan kişi ya da avukatının verilen bu cezanın ömürboyu hapse dönüştürülmesi yönünde yapacaklan itirazm iki yıl içerisinde Meclis'te ele almmaması halinde ce- zarun infazını öngören tasan halen Meclis'te bek- leyen idam kararları yönunden de yenilik öngö- ruyor. Tasan bu idam kararlarının da Meclis'te iki yıl içerisinde ele almmaması halinde ömür- boyu hapse dönüştürülmelerini öngörüyor. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu: 'N.Aîyı polise ihbar eden müdür örnek vatandaş' Bakan Sungurlu, "Gelişmiş ülkelerde her mükeUef vatandaş, kanunların suç saydığı her şeyi ihbarla görevlidir" dedi. Bilkent'te İnönü'lü türban tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, Bilkent Üniversitesi'nde öğrencilerle söyleşti. Üniversitenin oğrenci konseyi ve gazetecilik kulübunun duzenlediği toplantıda AGİK sureci ile baslayan banş sürecinin Ortadoğu'ya da getirilmesinin bir hedef olması gerektiğini belirten lnönü, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Inonü, türban konusuna değinirken "sadece hoca yetiştirmeye yönelik" olarak nitelendirdiği imam hatip liselerinin sayılarını azaltacaklarını bildirdi. Inönu'nün bu sözleri üzerine ayağa kalkan Gulseren Gul adlı turbanlı öğVenci, "Imam hatiplerin sadece hoca yetiştirdiğini söylüyorsunuz. Neden onun yetiştirdiği hocalara saldırıyorsunuz? lslam sadece dine değil, bilime de önem verir. tslamda din ve devlet işleri birbirinden ayrılır diye huküm yoktur. Bunu nereden oğrendiyseniz, tslamı nereden öğrendiyseniz bir araştırın" diye seslendi. Aynı anda bir başka öğrenciye soz vermeye çalışan lnönu'nün "teşekkur ederim" demesine karşın Gül, sözlerini surdürerek "AUah'a inandığımız için boyle giyiniyoruz. lnançlarımız yüzünden bize baskı yapıyorlar. Ideolojik bir amacımız yok. Türbana sizin de destek vermenizi istiyorum" dedi. lnönü'nun "Inançlarınızdan ötürü örtunüyorsanız buna saygı duyarım" şeklindeki sözlerine karşın konuşmasını sürduren Gül'e SHP lideri, "Bu tutumunuz gösteriyor ki türban siyasi bir simge" dedi. Bu sırada bazı öğrencilerin türbanh öğrenciye "Sen nasıl Müslümansın" diye bağırdıklan duyuldu. înönü, YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı'nın da bulunduğu söyleşide, "YOK'ün üniversitelerde doğal evrimi bozduğunu" söyledi. (Fotoğraf: AA) TBMM BÜTÇE KOMİSYONU'NDA ANAP, SHP VE DYP'LİLER BİRBtRİNE GİRDİ Partilerîn geçmîş kavgasıBağımsız Siirt Milletvekili Zeki Çeliker TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda AP dönemini eleştirince DYP'lilerin müdahalesiyle karşılaştı. Konuşmasında CHP'ye de laf atan Çeliker'i bu kez SHP'liler uyardı. ANAP'lılar da Çeliker'i destekleyip SHP'lilerin üstüne yürüdü. Küfürleşmeler kavgaya döndü, kâğıtlar, kül tablaları fırlatıldı. ANKARA (Cumhuriyel Bü- rosu) — TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçe- si görüsülürken ANAP'ı destek- leyen bağımsız Siirt Milletvekili buraya gelen Irîşiyim. Kimsenin sırtında gelmediın. Ben Siirt'ten iki milletvekili getirdira. Senin genel başkanına da muhalefet ederek geldim. Ben ll'ler hare- ketine kanşmış millervekiliyim. Zeki Çeiiker'in konuşması kav- Baaa İmar Bakanlığı teklif edil- gaya yol açtı. Çeliker, ANAP'h di, reddettim" diyerek konuş- Mehmet Dericioila ve Ülktt Beğendiğim otomebili aldım."İşime rahat rahat gidip - gelmek... Hafta sonları ailemle şöyle bir gezmek... Otomobil gerçekten bir ihtiyaç... Otomobilimi seçmiştim bile... Pamukbank Otomobil Kredisi ile hemen aldım. Peşin fiyatına, 24 ay taksitle." OIOMOIİI İ S I PAMUKBANK iyi bankad ı r V Pamukbank Otomobil Kredisi: 50 milyona kadar... hemen alabilirsiniz. Vade: 24 ay. (Ister yerli, ister yabancı marka, sıfır kilometrede ya da kullanılmif otomobil alırken.) Dericiofla ve Söylemezogla ile birlikte SHP'li üyelere saldırdı ve kül tablası fır- lattı. Bagımsız Çeliker söz alarak 12 Eylûl öncesi AP hükümetle- rini eleştirdi ve AP iktidan dö- neminde elektrik kesintileri ne- deniyle televizyon seyredileme- diğini söyledi. Bunun üzerine DYP Niğde Milletvekili Mahmut öztürk, "tkkte bir o gönleri kötüleme. O günlerde biz yoktnk ama sen o partinin milletvekiliydin" diye bağırdı. Siirt Milletvekili Zeki Çeliker bunun üzerine Komis- yon Başkanı Yusuf Özal'a, Öz- türk'ü kastederek "Bunu sustu- nın, yoksa ben sasrunırum" uyansmda bulununca, hava ger- ginleşti. Yusuf özal, herhangi bir müdahalede bulunmazken, DYP'U öztürk, "Nasü sustura- caksın. Gözü kör olsun 12 Ey- löl'ün, sizleri konuştunıyor" di- ye tepki gösterdi. Çeliker, Baş- kan Ozal'ın müdahale etmeme- si nedeniyle sözlerini, "12 Ey- lül'den sonra bilefiinin gücüyle masını sürdürdü. Tartışma sırasmda Çeiiker'in SHP'U üyelere "Hayvan berir1 , "Köpek" diye bağırdıgı duyul- du. ANAP'lı Mehnıet Dericiog- bı ile Ülkü Söylemezoglu da Çe- liker'i destekleyerek, Yetenç"e "Sen komisyon üyesi degilsin, çık dışart" diye bağırarak aya- ğa kalktılar. Yetenç konuşma hakkımn bulunduğunu söyleye- rek, elindeki kâğıtları atınca, Çeliker ile birlikte Dericioğlu ve Söylemezoğlu ayağa fırladılar ve SHP'lilerin üzerine yürüdüler. Bu sırada, Dericioğlu, masanın üstünde duran mermer kül tab- lasmı Yetenç*e fırlattı. Ancak kül tablası SHP'lilerin yere eğilme- leri üzerine masadaki bardağa çarptı. Bu arada, kürsünün önünde yumruklaşmalar başla- dı. Söylemezoğlu araya girmeye çalışan SHP'li tbrahun Tez'in boğazına sanldı. ANAP'lı De- mircioğlu ile Söylemezoğlu'nun Yetenç"e "Hıyaragası", "Itoğlu it", "Sokak kabadayısı" biçi- minde küfür ettikleri de duyul- du. ANKARA (UBA) — Adalet Bakanı CMtan Susgarlu, 16 ya- şındaki N.A.'yı polise ihbar eden okul müdürunü, 'örnek vatandaş' diye tanımladı ve "GeUşmiş ülkelerde her mükd- lef vatandaş, luuranlann MÇ saydıgı her şeyi ihbarla görevli- dir. Bir okul mödarü de okal- da suç işleyen bir öfrend varsa ve kanunlar da bunu saç sayı- yorsa, ihbar edecektir. Onan takdir hakkı yoktur" dedi. Sun- gurlu, Istanbul'a modern bir ce- zaevi yapılacağmı ve cezaevi için KücUkçekmece yakınlannda 2 bin dönümlük bir arsa alındığı- m söyledi. Sungurlu, "ANAP olarak, öJim cezasuun toptan kaldınhnasuu döşnnnedikleri- ni, genel affa da karşı oMukla- nıu" açıkladı. »Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu, gazetecilerle duzenlediği soh- bet toplantısında Türk Ceza Ya- sası'nın 141-142 ve 163. madde- lerinin kaldınlmasından sonra Türkiye'de "Faşiat parti, komü- nist parti, böMdl ve şeriatcı par- Ükria kuralaasuu da kabul edilmerf gerektighıi" hatırlata- rak SHP lideri Erdal tnönü'yü bu konuda isim vermeden suç- ladı. Bakan Sungurlu bu konu- da şunlan söyledi: "Bana göre 141-142 ve 163. nuddelerde bir geUşme, defis- me yok. Ben, bn olayda bir ge- Uşme görmHyonun. 141-142 ve 163. "»«At**"j|i ir«*Mt««i k o u - svnda, bir siyasl partimlz gead başkan seviyesinde bir kanan teklifi verdi. Ancak bn genel başkanımına bundan sonra öy- le konnamalan var ki 163. mad- denin kalkmaa şöyte darnn, •stüne ilave cezalar konmasını istiyor. 141-142, 163 kalksu derken şunian kabui edeceksi- niz: Tiridye'de aeriat partiatain knralacaguu kabul rdffrkrinİT. Faşist parttaün, böiüctt partinİH, komünist partinin knrnlmaıını kabul edeceksiniz. Şindi her gün çeşitli kampiarda banlara sakhnyonız, ondan sonra da 141-142 ve 163 kalksu dryonır. Tabnlar ve yasaklar çüuyor önnmize." TBMM komisyonunda iki yüdır kilitlenen ölüm cezalany- la ilgili teklifın bir af getirmedi- ğini belirten Sungurlu, "Biz, idam cezalannın infanndaki onay yerinin Meclis otnuunası gerektigitti düşünüyonız. ŞİMdi 300 dosya var, tahminime göre bu, anayasa değişikliği TBMM'den çıkana kadar 500 olur. Böylece 500 dvannda idam dosyaa, otomatikman ka- rara baglanmış olur. DYP de, ölüm cezalannın onay yerinin Meclis olmasına karşı çıkıyor. Bu 1? Yargrtay'da halledflsm, Dogrn Yol benöz karar venne- di, u ı Bk teklif oniardaa gd- di. SHP de dryor U madem ana- yasa Ğet&kty gündeiiıe geU», geünşnöl » ı. kaldırahm. biz ölüm ce Ben de dryonuı U; sı görüşİMde degiliz. ANAP olarak boyle bir görvsüiz yok. Biz, af da getirariyoruz. Prensipte af müesıeseabM kar- şryız. Olnm cezaauun kaldırd- »ffiMİ»! yana da bir taw koy- mayoruz. Bir Adalet Bakau'- nın, ölüm cezalan infaz edflaaı, gibi bir söz söylemeanin sevhaM bir şey olmadıgını takdir edersiniz" dedi. Adalet Bakanı Sungurlu, uyuşturucu kaçakçılığından ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin bir soruyu cevaplandınr- ken de şunlan söyledi: "Uynstamca kacakçAgudaa bugüne kadar bir İnfaz söz ko- nnsn degil. Bngün daa mahkim bircok Uşi kaok olarak yurtdışında yaşıyor. Ûn- lü babalar yurtdısuıda. Interpoi burian yakahyor, yakaiayan M- keden bize yaa geayor. 'Adalet Bakanı buniar hakkında öHlnı cezalannıa tatbik edlleaeyece- gni taahhüt etsin.' Biz yazı ya- zıyoraz, bagüne kadar aicbiri- nin infaz edünMdigini, ancak bakan olarak da ••ahkeaM ka- rartaruu ipotek aHna ı zın söz konnsn söylüyoruz. Adamlan yorlar. Bazı babahuı sav için nynstnracndan idanun kal- dmhhgma ittsin yazriar pkü. Biz bnnn hiç düşüamedik. Biz, gd- sinler, Avrapa bnnlan iade et- sin, Tnrkiye'de yargdayabm is- tedik." Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu, "CnmhnrtMfkanı, erken se- çimi ve cmmhnrbaşkanınBi halk tarafından «*yflı«»ıfai savnndn. Bn konnda bakanlıgınızda bir anayasa değişiklik f^T"*"" w nu" sorusunu cevaplandınrken de şöyle dedi: "Anayasa konusunda bizde bir cafaşma yok. Ben gccende ar- kadaşlara dedim ki; ş u n bir gözden gecirin, obnn bir öneri geürse, kimin nc istedigini şn anda bihaiyomz U anayasa değişikliği komsuda bir çahşmanuz ohmn. ÖHm ce- zalannın infazına Uişkin bir de- gisiktik getkmek istedik, konhv yonda tıkandı kaMı. Anayasa değişikliği bn- siyasi partfonı kendi başına yapabitecegi Ur otay degil. Söylenen manada, Adalet Bakanhgı'ııda bk anaya- sa değişikliği çabşması yok. O partide de olduğunu sannuyo- rum. " Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğipanelinde konüşan UğurMumcu '163'ü cumhurbaşkanı îhlal edîyor' Ortadoğu'da köktendinci akımların din ve siyasetle ilişkilerinin tartışıldığı panelde konuşan yazarımız Uğur Mumcu, "Biz, Müslümanlarla birlikte yaşama kurallarımız çağdaş olsun istiyoruz" dedi. tsUnbul Haber Servisi — Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce düzenlenen panel- de, "Ortadoğu'da köktendinci akımlar"ın "din ve siyasef'le ilişkileri tartışıldı. Çok sayıda iz- leyicinin katıldığı toplantıda ko- nuşan yazanmız Uğur Mumcu, "Bugiin Isiami kurallann, ken- dilerini Ataturkçu sayan gene- rallerce nasıl uygulandıgını gö- rüyoruz. 163. maddeyi başta cumhurbaşkanı ihlal ediyor. Biz, Miislümantarla bkrükte yaşama kuraMannuz çağdaş oisnn istiyo- ruz" dedi. tran lslam Devrimi'nin oluş- masını ve etkilerini anlatan Dr. Serpü Üşür, "Iran'da köktendin- ci İslam, monarsik bir diktatör- lük altında özgtin toplumsal • si- yasal dmamiklerin yoziaşünklıgı bir ortamda ortaya çıkmıstır. Otoriter siyasal yapdar, hızlı sos- yal degişmelerin refab yerine se- falet dagıttıgı bir mekanizmaya dönüşmüştür. Bu ortam icinde tran toplumunda ya şah yanlısı ya da Islamcı olmaktan başka bir secenek bırakmamıştır. Bu koşullan degiştirecek bir dina- mik tran'da henüz ortaya çıka- mamışbr" diye konuştu. Yazanmız Uğur Mumcu ise "Suudi Arabistan ve Rabıta" konusuna değinerek "faizsiz bankacıük" adı altında Islami çevrelere geniş ekonomik ola- naklar sağlandığını belirtti. Türkiye'de yapay gerilimler ya- ratılmak istendiğini söyleven Mumcu, şunlan söyledi: "Dlya- net İşleri Başkanlıgı'nın raporn- na göre Türkiye'de 62 bin 947 cami var. 857 kişiye bir cami dü- şüyor. fslamcı devletlere oranla bizde cami sayısı daha çoktnr. Ancak bu dlni kurumlarda gö- revli olanlann yüzde 50'sinden çogu ynksekokul meznnn degil- dir. Onlar, kendOerine, valilik, kaymakamlık, hâkimlik gibi mesleklerde yer buluyorlar. Din hizmeti Ukokod meznnlanna bı- rakılınca, tarikatlara yeşil ışık yakılıyor." "Ben, AUtttrk'ü her gün da- ha fazla bir saygıyia anıyorum" diyen Uğur Mumcu, "Ancak bu- gün Islami kurallann kendileri- ni Atatürkçü sayan generaUerce nasıl uygulandıgını açıkca görüyornz" dedi. Mumcu, Türkiye'de okuma yazma alışkanlığmın giderek düstüğünü belirterek Hitler'i 25 bin kitap yakü diye eleştirmemi- ze karşın, 1980 sonrası Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce tek partide 133 bin kitabın yakıldı- ğım söyledi. Islami terör örgütlerinin de varlığından söz eden Uğur Mumcu, şöyle konuştu: "Mnslöman Kardeşler, Hiz- bullah var. Bahriye Üçok, Mn- anuner Aksoy, Inran Dnrsna unutulmadL Burada devlete di- şen görev, sryaset yaparat-a ka- tüleri yakalamaktır. Daha dnne kadar Muammer Aksoy'nn bi- tün telefonlannı dinleyen MtT, kaüllerini de bulmak zornnda- dır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle