29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1990 91 'E DOĞRUOTOMOBİL KAVGASI EKONOMI CUMHURİYET/13 ALT1M 6ÛMÛŞ Cumhurıyst Reşat 24 ayar aJtın 22 ayar hte* 900ayar giımuş Vakribar* Altmı ZmtARm HafcAton M.Bankası 1 Ons % Altş | Sanş 227 000 270 000 34 250 30 750 423 185 000 190 000 186 000 231000 280 000 34 350 33 700 450 190 000 195 000 190 000 377 50 TL IrMftHnkı Ort Fao (H) 59 33 SEMESTPtYASADADÖVİZ ABOMan Bab AJman Marto lsv*çre Frengı Hotonda Ftortnı Ingfc Sterimı FnmaFrangı 100ttyysıLıreH SA.Kyal Avusturya Şıhnı AJrş 2805 1905 2240 1675 5510 560 248 735 269 Sat; 2810 1910 2250 1685 5450 565 252 745 273 Dflvn int (J) : 2706 Ziraat Bankası 127 yaşında • ANKARA (Cunhariyrt Bürosa) — Mithatpaşa tarafından 1863 yıiında kurulan TC Ziraat Bankası 127. yıhna girdi. 1243'ü yurtiçinde, 4'ü KKTC'de, 3'ü yurtdışında, ikisi serbest bölgelerde toplam 1252 şubeye sahip olan Ziraat'ıo aynca 43'ü change bürosu olmak ttzere toplam 67 bürosu ve yurtdışında il temsilciliği bulunuyor. Tanm sektönlnün fınansman hizmeti yanında, tum bankacıhk işlemlerini de çağdaş teknolojiyi kullanarak yerine getiren Ziraat, 1863 yıiında Nis Valisi Mithat Pasa tarafından Pirot kasabasında kuruldu. Banka, bugüne kadar geçirdiği yasal düzenlemeler itibanyla, Memleket Sandıklan, Menafı Sandıklan, Ziraat Bankası, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve TC Ziraat Bankası isimlerini aldı. Enanıan konutları • ANKARA (AA) — Başbakanhk Toplu Konut ldaresi Başkanlığı, Ankara Eryaman'da yaptınlan ikinci parti 1076 konutu, Pamukbank aracılığıyla dun satısa sıındu. Toplu Konut ldaresi Başkanı Can Cangır, Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver'le birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında satışlar konusunda bilgi verdi. Cangır'm veıdiği bilgiye göre bugün satısa sunulan 1076 konut, metrekaresi 1 milyon liradan satılacak. Söz konusu fîyatlar aralık ayı sonuna kadar geçerli olacak. thracatta kayıt işlemi • ANKARA (ANKA) — Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca Gümrük Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe yapılan ek, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre ihracatçı birliklerin ilgi alanlarına girmeyen konularda kayıt işlemi yapmakla görevli meslek odaları şunlar: tstanbul, Ankara, tzmir, Gaziantep, Izmit, Adana, Konya, Kayseri, Eskişehir, Gebze Ticaret Odaları, Kocaeli, Adana, Konya, Ankara, Istanbul, Ege Bölgesi ve Kayseri Sanayi Odalan ile Bursa, Mersin, Samsun, Irabzon, Antakya, lskenderun ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odalan." 4 Kota varsa, yatının yok'Toyota-Sabancı ortaklığı ile kurulan Toyota- SA'nın Genel Müdürü özdemir Sabancı: Hükümet, Japon otomobillerine V B kota önerisini kabul ederse üretimden vazgeçeriz. Bunu öneren sanayiciler, firmasımn menfaatini düşünüyor. EStN SUNGUR Yerli ûreticilerin hükümete ilettikleri, Japon otomobillerine kota uygulanma- sı önerisi, Toyota-Sa'yı kızdırdı. 1993 yı- hndan itibaren Türkiye'de Toyota mar- ka otomobil üretecek olan Toyota- Sa'nın Genel Müdürü Özdemir Saban- cı, "Hükümet kota önerisini kabul eder- se yatınmdan vazgeçeriz" dedi. Türkiye'de 20 yüdan bu yana faaliyet gösteren otomobil ureticilerinin kendi- lerine güvenemedikleri için hükümetten hâlâ koruma ve kota istediklerini savu- nan Özdemir Sabancı, "Türkiye, kota uygulayacaksa, bunu kendiane kota ko- yan ülkelere uygulamalı. Hükürnetin, memleketinin değil, firmasımn menfa- atini duşunen sanayicilere kulak asma- ması gerekir" diye konuştu. Üç büyük yerli otomobil üreticisinin üye olduğu Otomotiv Sanayii Derneği'nin, Devlet Bakanı Güneş Taner'e sunduğu rapor- da, Japon otomobillerine kota uygulan- ması ve gümrük vergisi oranlannın AT dışı ülkeler için daha yüksek belirlenmesi önerilerinin yer aldığını hatırlatan Toyota-Sa Genel Müdürü özdemir Sa- bancı, bu önerilerin yerli fırmalann Av- rupaiı ortaklanndan kaynaklandığuu sa- vundu. Sabancı, şu bilgiyi verdı: "Tek pazara hazırlanan Avrupa'da bizim jerli sana\icilerin ortakları olan otomobil şirketleri Japon otomobilleri- ne karsı savaş açtı. Ozellikle de ttalya ve Fransa bu mücadelenin başını ceki- ror. Şu anda İngiltere, Fransa, Italys ve Ispanya, Japon otomobillerine kota uy- guluyor. Almanya ise bir süre önce ko- tayı kaldırdı. Avrupa tek pazarı kurtü- duğunda ülkeler arasında serbest dola- şım olacağı için ttalya ve Fransa, Japon otomobillerine uygulanan kotanın 2 bin yüına kadar devam etmesi için baskı ya- pıyor. İngiltere bu önerive yanaşmıyor." Toyota-Sa Genel Müdürü özdemir Sabancı, yerli üreticilerin bu ay başın- da ortaya attıklan kota konusunun ya- bancı ortaklarının menfaatlerini koru- maya yönelik olduğunu öne sürerek Türk hükümetinin bu önerileri dikkate almayacağına inandığını söyledi. Saban- cı, "Türk otoraobü üreticileri hevese ka- pılıyorlar. Türk hukümeti, kota öneri- sini kabul etmez. Eger kabul ederse, Sa- bancı ve Toyota olarak biz yatınmdan vazgeçeriz" dedi. Yerli uretıcilere daha kaliteli üretim yapmalannı öneren Sa- bancı, "20 yıldır Türkiye pazaruu pay- laşan üreticiler, tüketiciye kalitede, ser- viste, ikinci elde, yedek parçada güven veririerse, yani rekabet guçlerini arttınr- larsa, kotaya da konımaya da gerek kal- maz. Yerii üreticiler, Avrupalı ortakla- nnı kotada örnek alacaklanna ihracat- ta örnek alsınlar" diye konuştu. AT'nin Türkiye'ye karşı düşmanca bir tavır içinde olduğunu savunan Toyota-Sa Genel Müdürü Özdemir Sa- bancı, AT dışı ülkelere daha yüksek gümrük vergisi uygulanması önerisini eleştirerek "Türk otomotiv sanayiini AT'ye bagımü kıiarsak Türkiye, AT'nin dominyonu hatine gelir. AT dışında baş- ka güç aramanın zamanı geldi. Kotaya zibniyet olarak karşıyım, ama eger ko- ta uygulanacaksa, bu bize kota koyan- lara yapdmalı" dedi. Önce ithalat "Türk otomotiv sektöründe arOk biz de vanz" diyen Toyota-Sa'nın Genel Müdürü özdemir Sabancı, üretime geç- meden önce ithalat yaparak piyasayı üretecekleri modellere ısındıracaklarını bildirdi. Aralık ayında ithalata başlaya- cak olan Toyota-Sa, 1993 yıiında ürete- ceği Corolla modeli dışında, Toyota'nın Corona ve Cressida modellerini getire- •cek. "Piyasada, Toyota'mn yedek par- çası pahalıdır' dedirtmeyeceğiz" diyen Sabancı, Toyota ile yaptıklan özel an- laşma sayesinde yedek parçayı ucuza alacaklarını söyledi. Sabancı'nın verdi- ği bilgiye göre Toyota otomobillerin ye- dek parçası yerlilerin yüzde 10-20'si ka- dar daha pahah olacak. Toyota-Sa'nın otomobil fabrikasının yapımına Gebze Organize Sanayi Böl- gesi'nde 1991'in ilk çeyreğinde başlana- cagını belirten özdemir Sabana, 100 bin kapasiteli fabrikanın 1993 yıhnda üre- time geçeceğini söyledi. Financial Times 'Türkiye Finans ve Sanayi Eki' yayınladı ; Kriz yardımını sindirmek zor'EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Financial Ti- mes gazetesinin "Türkiye Fi- nans ve Sanayi Eki"nde, Kör- fez bunaümı çercevesinde Türk- iye'nin ekonomik, siyasal ve sosyal durumu değerlendirildi. "Türkiye, Birieşmis MiDetler ta- rafından Irak'a uygulanan am- bargoya yüksek bedei ödüyor. Her ne kadar iş dünyası belli et- memeye çalışıyorsa da, Körfez bunalımı, Cumburbaşkanı Özal'ın ekonomik refonnunun şbndiye kadar karsılaştıgı en ciddi sonın. Bunalım nedeniyle iş dünyasjnm bazı buyume plan- lan erteleniyor, yabancı serma- ye yaûnm için başka yerlere ba- luyor," dendi. Körfez bunalımı nedeniyle Türkiye'ye çıkacak faturamn 2 ile 9 milyar dolar ol- duğu kaydedildi. Gelişmelerin, aynca ANAP iktidan için de yaşamsal nitelikte olduğu belir- tildi. ANAP'ın yüksek enflasyon ile basedememesi, "Aşm tsbım- cüık sorununa karşı takındıgı çdiskili tavır" ve artmakta olan siyasal şiddet olaylan karşısın- daki beceriksizliğini örtmek amacıyla, Körfez bunalımından yararlanabileceği öne sürülerek, Polly Peck'in çökmesi duru- munda bunun yaratabUeceği si- yasal sorunlann da henüz kes- tirilemediği belirtildi. GSMH'nin bu yıl yüzde 10.5 dolayında gerçekleşeceği tahmin edildiği halde, Körfez bunalımı nedeniyle tahminin yüzde 8.5'a indiği belirtildi. "Ekonomik bü- ULUSLARARASIPAZARLAMADA YENİ STR ATEJİLER Pastadan imajla pay kapmakEkonomi Serviâ — Hafta ba- şında Istanbul Sheraton Oteli'n- de düzenlenen "Uhıstararaa Pa- zarlanuula Yeni Stratejiler" ko- nulu sempozyumda 3.5 trilyon dolarhk dünya ticaret hacmınde yaklaşık 11 milyar dolarlık payı olan Türkiye'nin "payuuı diişen pasta dilimini" nasıl buyütebı- leceği tartışıldı. Türk Sanayici ve İşadamlan Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen sempoz- yuma katılan konu$macılar ge- nellikle Uzakdoğu modelinin ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ başanlı uygulamalarını örnek ~ ~ " ^ ~ ~ " ~ ~ ^ ~ " " ~ ~ " " " ^ " ~ ~ ~ ~ ~ ~ " ^ ~ ~ ^ ^ ~ göstererek defoik öneriierde bu- TÜSİAD tarafından düzenlenen "Uiuslararasılundular - Pazarlamada Yeni Stratejiler" konulu iki günlük oidukça kaiabahk bir dinie- sempozyumda üzerinde durulan konulardan ? P l k S S Sedfg] X ? b i r i d ç " M a d e i n T u r k e f i m a J ı m n dün y & yumda eie ahnan konulardan bi- pazarlanna kabul ettirılmesmın önemiydi. ri de "Made in Itarkey" imajı- run dünya pazarlanna kabul et- çcktea çok kaliteti ve ucuz oldu- guau, ancak bu markanın ABD'de tanınmadıgını vnrgular ve Morita'dan aynı üriinü bir Ameriluın markası altında üret- mesini ister. Bu yapıkhğı taloflr- de saüslar birkaç kat daha ar- Ucak ve bu işten bem itbalatçı bem de Sony çok kârlı çıkacak- ür. MoriU Amerikab itbalatcı- ya cevaben bir mektup gönderir ve o günlerde Soay'nin çok ta- nınnuyan bir marka olduğunu. den fazla marka lanse ettiğini belirten Parta S. Ghosh bunun başanlabihnesi için önce var olan kaynaklann son derece ve- rimli, hızlı ve israf edilmeden lcullanılması, yaratıcüığın gözar- dı edilmemesi ve uiuslararası pa- zarlara girilirken muhtemel tü- keticinin aüşkanhk ve ihtiyaçla- nnın en doğru şekilde analiz edilmesi gerektiğini anlattı. "Türk mah" kavramınm piya- salara yerleştirilebilmesi için en tirilmesinin önemiydi. TÜSİ- AD'a danışmanlık yapan, mak- ro -ekonomi uzmanı Parta S. Ghosh dev Sony*nin başkanı Akio MoriU'nın bu konudaki sabnnı şu örnekle anlattı: "Bondaa yaklasık 30 yıl ka- dar önce Amerikab bir itfcalat- çıdan Morita'ya bir mektmp ge- lir. Amerikab ithalatçı Sony ı ta^ymn ariulerin ger- ancak örettigi cibazlann kalite- si sayesinde 30-40 yıl sonra tüm diinvaun Uuudıgı ve itibar etti- gi bir marka olacagından hiç kuşkusn olmadığını belirtir. MoriU'nın bn kadar uzun bir süre bekkmesine gerek kalmaz^ Akio Morita'mn bu sözlerinden 10 yıl sonra Sony eiektronikte dünya lideri olmuştur bile." 60*11 yıllardan sonra Japon- va'nın dünya pazarlanna 100- önemli görevin Türk sanayicile- rinde olduğunu, ancak Japonya, Singapur, ttalya, Ispanya, Por- tekiz ve Tayland'da olduğu gibi hükümetlerin de bu konuda önemli roller üstlenmek zorun- da olduğunu anlatan Ghosh, bu konudaki önerilerini şöyle özet- ledi. • Toplumun bütün kesimle- rinde verimli çahşmanın özendi- rilmesi, • lmalat sektöründe kalite kontrolün yaygınlaştınlması, • Topluma teknoloji kültürü- nün aşılanması. Hem üretimde hem de günlük yasamda gelece- ğin teknolojisine aüşkanhk sağ- lanması, Ihracatın arttınlmasında pa- zarlamanın da çok önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Ghosh yine Akio Morita'dan bir örnek vererek Japon pazarlama anlayışmı şöyle anlattı: "Sony'nin dünya pazartenna kendini kabol ettirdigi gmderde yine Amerikalı bir ithalatçıdan Morita'ya bir mektup gelir. Amerikalı ithalatçı, ABD'de ai- Iderin geniş, evlerin de çok bü- yük oldngnnu beiirterek Mori- ta'ya Sony'aia kncük radyolar yerine daha büyük ve gösterişli radyoiar üretnesi gerektigiai, zi- ra Amerikalılann satın aldıkla- n matan gösterişli obnasını iste- diklertaü yazar. Mortta cevabın- da, ABD'deki aile yapısını bü- digini ancak bu nlkede 20den fazia radyo kanalının bulundu- gunu ve Sony'nin amacının ai- lenin her bireyine portatif birer radyo satmak otdugunu beürtir. Aradan gecen 20 yıl içiade Sony, ABD'ye milyonlarca portatif transistöriü radyo satmışür." yümenin bn kadar hızla artıp azaldıgı nadir görülür. 1991 için dunım epeyce ürpertici görülü- yor," değerlendirmesi yapıldı. Buna rağmen döviz rezervinin 11 milyar dolar olduğu ve dış borç ödemelerinde zorlanılma- yacağı da tahmin edildi. Körfez bunalımı sırasında Türkiye'nin takındjğı tavır hak- kında ise şöyle dendi: "Türki- ye'nin Avrupa Toplulugu'na yapbgı başvunı gecen aralıku rafa kaldınldıgından beri Cum- hnrbaşkanı Özal, Körfez buna- hnunı Türkiye'nin Batılı mo- dern kimligini vurgulamak için knllanıyor. Ancak bunalunın ekonomik yararı belirsiz. önemli bir yardım saglansa da- hi bunu ekonomiye sindirmek zor olur, aynca enflasyonu kö- rükler." Cumhurbaşkanı özal'ın Kör- fez bunalımındaki rolü ile iigiii olarak da şu görüşlere yer veril- di: "Özal siyaset sahnesini dol- dunıyor. Bu, general Evren'in yerini aldıgında hiç tahmin edi- lemeyen bir dunımdn. Irak, Türkiye'nin büyük ticari ilişki- si olduğu ikinci ulkeydi. Bazı iş adamlan Türkiye'nin, Irak am- bargosuna katılmasını aceleci bnldn. Ote yandan tarafsızlık Türkiye için gerçekte ciddi bir seçenek de degJldi." Iç siyasete ilişkin görüşler de aktanlan uzun değerlendirme- de, ANAP'ın "halkın doğal hu- kümeti olduğu iddiasuun gide- rek daha zayıfladığı" savunul- du, muhalefetin "daha da bö- lünmüş olduğu" kaydedilerek, birçok gelişmenin, ekonomide- ki gidise bağJı olduğu belirtildi. IŞÇEMN EVRENINDEN ŞUKRAN KETENCt Madencinin Grevi- Hükümetin ŞantajıKamuoyunun gözünden kaçınlmak üzere, kamuoyu yanıltılmak üzere olağanüstü çaba gösteriliyor. Ancak sosyal sorunlarla ucundan da olsa ilgili olanlar, politika yapanlar, işçi - işveren ta- raflar, sendika liderleri, hükümet, cumhurbaşkanı... Herkes, iş- çi işveren ilişkilerındeki gelişmelerin, geleceğin nabzının maden • işçileri üzerinde attığını biliyor. Cumhurbaşkanı-başbakan-hükümet sözcüsü ilgili bakanlar, il- gili ilgisiz işveren sözcüleri taraflar toplusözleşme masasına otur-J duktan bu yana, maden işçisıne 'şantaj' niteliğinde açıklamalar . yapıyorlar. Tabii ki ınl-'ıV, maden işçileri ve sendikalarının cep- hesındeki gelişmelere kesin sansür uyguluyorlar. Madencilerin ücretteri, toplusözleşme gelişmeleri, sendikalarının açıklamalan, hatta on binlerce maden işçilerınin eylemleri, pasif direnişleri... Hiçbiri haberler arasında yer almıyor. Aslında yazılı basın da olay- ların haber nıteliği, işçi kitlesinin büyüklüğü ve önemi ile ters orantılı haberleri âdeta özenle küçültüyor, yok etmeye çalışıyor. Zonguldak madenlerinde 44 bin madencinin birden üç güne uzanan üretimi durdurma, ocaklara inmeme eyleminden tek cümle ile dahi söz edilmeden, cumhurbaşkanının "%500 zam Istiyoriar, zarar eden ışletmeler kapatılır" şantajı yayımlanıyor. Ge- nel Maden-İş hükümet dahıl bütün siyasal partiler, var olan de- mokratik örgütlenmelennı, toplusözleşme uyuşmaziığı - madenci ve Zonguldak gerçeğinı tartışmak üzere kurultaya davet ediyor. Geçen cumartesi günü yapılan kurultaydan bir gece önce TV haberlerinde özel bir yer ve 'Büyûteç'te özel bir program; ma- den işçisi hakkını ararsa, madenlerin kapatjlacağı tehdidi ile karşı • karşıya bırakılıyor. Hükümetin TV'de yaptırdığı özel program ve şantajı, işçi, sen- dika üzerinde ters etki yapıyor. Kurultayda zaten beklenen grev kararı daha öncelikli bir tarih olarak, 'hükümetle anlaşmanın son kırıntılarının da yok olduğu' gerekçesi ile 30 kasım olarak açık- lanıyor. Takvim geriye saymaya başladı. 42 bini Türkiye Taş Kömürü işletmeleri'nde 6 bini MTA'da olmak üzere 46 bin maden işçisi, hükümet politikasında bir değişiklik olmazsa 30 kasımda greve çıkıyor. Genel Maden - iş Sendikası'nın grevterine Türkiye Maden- İş Sendikası tam destek veriyor. Türkiye Maden-İş'in Türkiye Kö- mür işletmelerinde çalışan 24 bin üye işçisi için grev hakkı yok. Onlar toplusözleşme uyuşmazlığına karşı tepkılerinı geçen haf- ta ilk uygulamasını yaptıklan pasif direnışlerle ortaya koyacaklar. Dünyanın en güç üretim, çalışma koşullarından birinin yaşan- dığı Zonguldak madenlerinde ışçiler 500 bin lira ücretle ocağa iniyor. Madencinin ücreti yasalar gereği vergisiz. Ancak bu üc- ret bir ay çalışma bir ay ara ile ayda 250 bin lıraya iniyor Ya dâ maden işçisi, açlıktan, işletme, ışçinın sağlığını, yasaları, yaşam hakkını yok sayarak ucuz malıyet adına, her ay, her gün yer altı- na inerek ayda 500 bin lıra kazanıyor. Yerin altına her gün inme- yi kabul eden maden işçisi emekli olunca alacağı kadar bir üc- ret alma noktasına gelince, kaybedecek bir şeyi olmadığı duy- gusunu da kazanmış. Zonguldak Kurultayı'nda gözlediğımiz ha- va, ışçınin hükümetin madenleri kapatma şantajından çok, sen- dikasının kötü bir sözleşmenin altına imza atmasından daha çok korktuğu idi. Zonguldak'ta yaşayan, politika yapan herkesin ma- dencinin yanında olduğuydu. Hükümetin önünde öyle çok fazla seçenek yok. Ya maden iş- çisi için dünyada örneği olmayan düzeydeki bu sefalet ücreti po- litikasından geri dönülecek ya da 'şantaj'da şöylendiği üzere 42 bin maden işçisi, madenler feda edilecek. iş o kadar da basit değil. Zonguldak yöresinde yaşayan her ailenln, ne iş yaparsa yapsın, herkesin yaşamı madendeki gelişmeye, madencinin üc- retine bağlı. Hükümet bir yöreyi bütün insanları ile feda etmek zorunda kalacak. Dığer yandan metal, tekstil, kâğrt iş kollarında on binlerce ol- mak üzere özel karnu yüz binlerce işçinin daha toplusözleşme- ieri uyuşmazlıkta. İşçilerle -hükümet- işveren cephesi arasında çok ciddi bir hesaplaşma gündemde; hükümet-işveren cephesi işçi cephesini, ekonominin kaldırmayacağı, aşırı ücret artışları' istemekle suçluyor. İşçi cephesi ise imzalanacak yeni sözleş- melerin, daha önceki sözleşmelerde olduğu üzere kendilerini enflasyon karşısında ezdirecek bir ücret otmaması, insanca ya- şama ücreti olabılmesı kararlılığında. Toplusözleşmeleri uyuşmazlıktaki yüz binlerce işçi, kendiliğin- den kendi kavgalarına önder maden işçisini kabul ettiler. Göz- leri maden uyuşmazlığındakı gelişmelerde, sendikaları, yöne- timlerı istese de istemese de madencilerin yanında, kendi ek-; mek kavgalarının bir gereği olarak yer almaya kararlılar. Bu öy- • lesıne bir gerçek ki Zonguldak Kuruttay'ında söz alan Türk-İş Teş-,; kilatlanma Sekreteri Mehmet Bamyacı, bütün uyuşmazlıktaki iş-, çılerın, bütün örgütlü işçılerin madencıler yanında olduğunu söy- lüyor, "madencinin uyuşmaziığı çözülmeden, kimse sözleşme, imzalamaz, herkes madencinin izinde" diyordu. Gerçi Türk-İş'in 'üretimden gelen gücün' kullanılması progra- mı, takvim olarak madencilerin greve başlama tarihine göre çok geride kalryor. Madencıler bu ayın sonunda greve çıkacak, Türk-^ Iş'in koordinasyonlu eylem programı için taban toplantısı ancak, aralık sonunda yapılacak. Belli ki Türk-İş yönetimi, desteği yo-| kusa sürme çabasında. Tabii gücü yeter, tabana söz geçirebilir- se. Bu arada sadece Türk-İş değil, bütün sendikaiar ne kadar işçi çıkaıiarı ve dayanışması içinde olduklarının yeni baştan, tek tek sınavını verecekler. Madencinin grevi - hükümetin şantajın- da kazanan tarafı çok kritik dengeler yanında asıl işçi sınıfının, sendikacının bilinci, dayanışması Zonguldaklılar ve öncelikle de madencinin kendjsi belirleyecek.. Onlar, mÜyonjarçâ dişin vaderiııi değiştirdilerVucut sağlıgı için bir kilit noktası Milyonlarca insanın \1izune saglıklı 22 Kasım, Diş Hekimlerimizın olan dışlerin kaderini; tedavi ederek, dişler ve guzel tebessümler armagan gunu Bugün arayalım ve kutlayalım duzelterek, doldurarak, kaplayarak ettiler. onlari; bızim saglığımız için harcadıkları değiştirdiler. Onlar: Diş Hekimlerimiz. emege teşekkür ederek... PFI2ERILAÇIARI A Ş Onuoy UUnUİ W 160 22 10 MULKİYE HAFTASI, 131. YIL YÖNETİMİN YENİDEN YAPILANMASI VE DEMOKRATİK KATILIM SEMPOZYIM 29 KASIM 199O PERŞEMBE I OTURUM / KOSFERANS 10«I - I2(XI VONETİMvcSL'NUŞ Prof Dr SAFA RFlSfKıLL' KONLŞMA T I R C I T OZAL. CumhurtUikam The yaımtııuHvlcl BuInStıionu 2. OTURUM / PANEL 14 00- 17 00 YONET1M »eSLNLŞ Prol Dr İLTER TL'RAN KONLŞMA YILD1RIVI AKBILIT B PANELtSTLER MLRAT KAR*VA1.ÇIN. Ankara Buyuk^ehırBeledı>e Başkanı ProtDr C)V\ AR\SL1 MEHMET BARLAS Gameu-Yjzar NECATİ ÇELİK. Haklş Genel Başkanı İSMET \L\ ER V jk.rbdnk Genel Mud Th<- Stu'matıjHorcl Bultt Sulnmı 30 KASIM 1990 CUMA 1 OTLRLM/PAVEL 10 00- 11(10 YONETtM^e S L M Ş Dr (İLNCOR IRAS KONUŞV1A ERDAL İNONL.SHPGen Başkanı P^NELİSTLER >LRETTİN SOZEN. Kı Bu>uk^hır Bel B5 k ŞE>KET YILMAZ . Turk-I> Genel Ba>kanı CINKRI CİVAOCîLL.Ga/eıeu Ya/ar İSHAK ALATON. l,a<lamı Da,Dr Bl LENT TANOR The Ma/ntaru Hnu! Baln Sattnnı 2 OTLRUM/PANEL 14 0(1 • 17 00 YONETİM ve SUNLŞ flfcr Dr USTLN ERCİLDKR KONLŞMA Sll.KVMAN DKMIRH DYP Gen B>k PANELİSTLER HASAN SLBA!}I ^nıaKa Beledi)C Batkanı MEMDLH HACKK'il.U İSO Bj»kanı TURCUT KAZAN. Ulanhul Barosu Ba>kanı KORKI. <;«VME> TLSES Vaklı Ba>kjnı Prol Dr KMRK K()N(.AR TheMarmaraHtHel HııtıtSülnmı 1 ARALIK 1990 CUMARTESİ 1 OTURUM/PANEL (N V)- 12 W YON veSLNLŞ CEM BOYNER TLSlADGnBjk KONUŞMA BtLENT ECEVİT. DSP Gn Bşk PANELİSTLER NAZLI ILICAK.Gazeıecı-Yazar OZER IJLNEV ESBANK Genel Muduru VENER KAYA Den İş Genel Ba^kanı AHMET MOL\ \ L I . Devlet Bak Danışmanı Prof DrZAFER TOPRAK The MurniuıaHı>lcl Balıı Saltmu 2 OTURUM/PANEL n w 16 vı YONETİM veSUNLŞ Prof DrRLŞEN KELEŞ KONLŞMA NECMETTİV ERBAKAN RP Gn Bşk PANELİSTLER HAI.İL LRL\ Kon>d Buvukjehır Bel B-,1 HASAN DENİZKURPI.TOBB Yon Kur L>e GEMTA^ ŞAYLAN.Gazeıecı-Yazar MLMR CEYLAN. Petrol-I^ Genel Bakanı Prof DrCEMlL OKTAY Thı \furmtJiu Hıı[el.B<jl(tSultwu \ OTLRLM/DEĞERLENDİRME P(XI- 2ü (XI YONETİM veSLNUŞ Prot DrlLH-\N TEKELI KONLŞM^CILAR MEHMET KECECtLER. Devleı Bakjnı. HİKMET (,ETİN. SHPGenel Sekrelerı MFHMET DIL(JER DYP Gen B>kYard SELÇUK SONMEZ. DSP Genel Sekreten TA\ VİP ERDOĞAN. RP Uunbul İl Ba^kanı RECEP Y AZICIOOLL 1 A>dın \ alısı l he iturnhiraHotel Opcra Sahmu MULKIYFLİLER BİRLİCI İSTANBULŞLBESİ İSTANBLL MULKİYELİLERV AKFI Tel (1) 157 46 34-35. 157 21 88. 157 54 70 SEMPOZYUMA GİRlŞ DAVETİYELİDİR. DAVETİYELER MÜLKİYEÜLER BİRLİĞİ İSTANBUL ŞUBESİ: 157 46 34 - 35 ve THE MARIvtARA HOTELden 15) 46 96 ALINAEİÜR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle