Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
< 13 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
İsrail
* yumuşadı
• KUDÜS (AA) — İsrail
Dışişleri Bakanı David
• Levy, ABD'nin Birleşmiş
Milletler'de Filistinliler'in
., öldürüldüğü Doğu Kudüs
.. olaylarıyla ilgili tartışmalara
son verilmesi yolunda çaba
harcayacağına dair söz
.; vennesinden sonra,
ülkesinin BM'den sadece
bir terasilciyi kabul
. edeceğini söyledi. İsrail
radyosunun dünkü
haberinde, Levy'nin söz
konusu karan,
parlamentoda dışişleri ve
savunma komitesinin kapalı
oturumu sırasında
'• açıkladığı bildirildi. İsrail,
BM'nin Doğu Kudüs
olaylarıyla ilgili kınamasını
reddetmiş ve bu olaylan
soruşturmak amacıyla
Birleşmiş Milletler'in heyet
göndermesini de kabul
etmemişti.
Kimyasal
silahlar
• BRISBANE (AA) —
Avustralya'mn Brisbane
kentinde düzenlenen
,. uluslararası bir
kolokyumda, kimyasal
silahlan yok etme görevinin
herkesten önce bu silahlan
üreten ülkelere düştüğü
vurgulandı. Asya ve Pasifik
' ülkelerinden delegelerin
katıldığı kolokyumda söz
alan bazı temsilcüer,
Cenevre'de görüşülmekte
' olan kimyasal siiahlann
toptan yok edilmesine
yönelik uluslararası
sözleşmeyi ülkeleri
imzalamadan önce üretici
ülkelere ellerindeki silahlan
" ve üretim tesislerini
tümüyle yok etme
zorunluluğu getirilmesini
i' istediler.
Lübnan
:
duruluyor
r
• BEYRUT (AA) —
'' Lübnan'da, Dürzi lider
" Velid Canbolat
r
önderliğindeki Ilerici
"* Sosyalist Parti'ye bağlı
milislerin ağır silahlannın,
Beyrut çevresinden geri
' çekilmesinin tamamlandığı
" bildirildi.
Ifokovas'tan
açıklama
• ATtNA (AA) —
Amerika ve Kanada
Başpiskoposu Yakovas,
Atina'da son günlerde
ortaya atılan, Türkiye'nin
kendisini yeniden
vatandaşlığa kabul edeceği
yolundaki iddialar
hakkında bir bilgisi
bulunmadığını söyledi.
Yakovas, dün Atina'da
düzenlediği basın
toplantısında
Cumhurbaşkanı Türgut
özal'ın yine TC
vatandaşlığına kabul
edilmesini sağlayacağına
^ilişkin iddialarla ilgili bir
sonıyu cevaplandırırken
"Benim bu konuda bir
bilgim yok" dedi.
ABD casusu
idam edildi
• LEFKOŞA (AA) —
Iran'da, ABD hesabma
çalışan bir casusun idam
edildiği ve Amerikan
Merkezi Haberalma Örgütü
(CIA) hesabına çalışan bir
casusluk şebekesinin de
çökertildiği bildirildi. İran
haber ajansı İRNA'nın
bildirdiğine göre Tahran
askeri savcısı Hocatülislam
Muhammed Niyazi, dün
yaptığı açıklamada,
casusluk şebekesinin, İran
silahlı kuvvetleriyle ilgili
bilgileri Washington'a
ilettiğini söyledi. Niyazi,
idam edilen casus Said
Muhammed Ali
Şahbukari'nin, "Bir komşu
ülke vatandaşı" olduğunu
belirterek Şahbukari'nin
önce askeri mahkemede
yargılanıp ölüm cezasına
çarptmldığını ve bunun
yüksek mahkeme
tarafından da onaylandığını
bildirdi.
Sınır anlaşması
• BONN (AA) —
Almanya ve Polonya,
çarşamba günü sınır
anlaşması imzalayacaklar.
Almanya Dışişleri Bakanı
Hans-Dietrich Genscher ile
Polonya Dışişleri Bakanı
Krzysztof Skubiszewski'nin
Varşova'da imzalayacakları
anlaşma, geçen hafta iki
ülkenin başbakanları
arasında kararlaştınlmıştı.
İki lider ortak komisyonlar kurulmasına karar verdiler
Gorbiieltsin dîyaloğuKurulaçak ortak komisyonlar, Rusya Federasyonu ile
merkezi hükümetin karşılıklı sorumluluk ve haklarını
belirleyecek. Sovyet resmi haber ajansı TASS, anlaşmayı
"Yeltsin'in boyun eğmesi" şeklinde tanımladı.
MOSKOVA (Ajanslar) — SSCB'nin
en büyük cumhuriyeti Rusya Federasyo-
nu'nun Devlet Başkanı Boris Yeltsin,
önceki gün Başkan Mihail Gorbaçov'la
yaptığı göruşmede, yeni birlik sözleşmesi
çerçevesinde, Rusya Federasyonu'yla
merkezi hükümetin sorumluluk ve hak-
lannı belirlemek üzere bir dizi "ortak
komisyonlar" kurulmasına karar ver-
diklerini söyledi.
Yeltsin, Rusya Federasyonu'nun ye-
ni anayasasını belirlemeye çalışan Rus-
ya Parlamentosu'nun anayasa komite-
sinde dün yaptığı açıklamada, kurulacak
ortak komisyonlann, yeni birlik sözleş-
mesi imzaya hazır hale getirilmeden,
Rusya'yla SSCB'nin merkezi yönetimin
işlevlerinin aynştınlmasını sağlayacak
belgeleri hazırlayacaklarını bildirdi.
Rusya liderinin açıklamasına göre,
oluşturulacak ortak komisyonlar, ban-
kacılıktan ülkenin petrol, altın ve elmas
ihracatına kadar hemen tüm ekonomik
alanlarda, Rusya Federasyonu'nun hak-
larının ve sorumluluklannın ne kadan-
nı merkeze devredeceğini "hukuki
belgelere" dökerek işbölümünün yasal
temelini hazırlayacaklar.
SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov ve
Rusya lideri Yeltsin, geçen ağustos ayjn-
da, ülkede piyasa ekonomisine geçış
planlarını formüle etmek üzere ortak bir
komisyon kurmuşlar, ancak Gorbaçov'-
un danışmanı Stanislav Şats£in başkan-
lığındaki bu komisyonun hazırladığı
plan, sonuçta rafa kaldınlmış ve ekono-
mik reform için hükümetin hazırladığı
plana dayanan politika benimsenmişti.
Rusya Federasyonu Başkanı Boris
Yeltsin, Gorbaçov görüşmesinden son-
ra yaptığı açıklamada, Kremlin yöneti-
mine sert bir dille çattı. Yeltsin, Rusya
Parlamentosu'nun anayasa komitesinde
dün yaptığı konuşmada, Gorbaçov ve
Rijkov'u, Rusya Federasyonu'na baskı
uygulamaya çalışmakla suçladı. Gorba-
çov'un, Rusya yönetiminin önce yeni
birlik sözleşmesini imçalamasını, anlaş-
mazlıkların daha sonra çözülmesi için
baskı yaptığını söyleyen Yeltsin, böyle-
likle Rusya'nın söz hakkının elinden
Sovyetler Birliği'nde 15 Cumhuriyette huzursuzluk hızla artıyor
Ekonomik retormlar. sıkı sınır kontrollenyte
korunuyor
LETMTA
Letonya asıllılara vatandaşlık belgeten
dağıtılıyor
ÜTVJWYA I
Kremiın ile görüşmeler yapılması gündemde I
afYumm
Çemobil kazasının kurbanı
NOUMVYft
Mıllıyetcıler, daha 32 mılhyetp oıanlara
CKaıapdırıyor
Durgunluk dönemının anJndm
toparianmaya çaltşıyor
JKA2AKİSTAI
| Başlıca sorunu çevre turlılıjı
ımentoda çoğunluğu ayrılıkcılaı ele
geçırdı
iç savaşa sûrûktenmemek ıpn çabalar
görtilûyor
AZEflSAVCAM
MtMiyetçı hareket tankıarla bastın'dı
1
W8YA
Doğal kaynaklarma sahıp çıkmaya başladı
Dogu sıhrya ve Başkırya gıbı bölgeler sırayla
egemenlıklennı ilan ettıler
Islam Kenmov ondertıöınde baskanlık yön
IM6KİSTAJ»
Oş bolgesındekı çatışmalardan sonra sakın
Islamı uyanış başgostenyor
TÜmnaiSTAN
Komünıs
1
aday Saparmurat Nıyazov devlet .
başkantyjına secildı
Kaynak The Independent
KABUSU EtııikbıuıalımDış Haberler Servisi — Başkan Gorba-
çov'un yakın danışmanlanndan Alexander
Yakovlev, bir açıklamasında. "Gorbaçov
1985 te iktidara geldiğinde etnik sorunun
bu denli ciddi olduğunu bilmiyordu" de-
mişti:
The Independent gazetesi, bu yargının
doğru olduğunu belirtiyor. Gazeteyegöre
bugün Gorbaçov sorunun ciddiyetini an-
lamıştı. The Independent Gorbaçov'un bir
noktayı daha anladığını belirtiyor: Sovyet
lideri 15 cumhuriyeti bir arada tulmanın
tek yolunun, bu imparatorluğu gonüllü bir
ortak pazara dönüşlürmek olduğunu da
anlamıştı.
Ancak 15 cumhuriyetten kaçı böyle bir
birliği kabul eder?
Birlik anlaşmasını Baltık cumhuriyetle-
rinin imzalaması beklenmiyor. Diğer 13
cumhuriyetin atacakları adımın Rusya Fe-
derasyonu'nun kararına bağlı olduğu be-
lirtilirken Orta Asya'daki cumhuriyetlerin
ekonomik yetersizliklerinden dolayı birlik-
ten ayn bir yol izleyemeyeceği kaydedili-
yordu.
The Independent, Mihail Gorbaçov'un
dev birliği ortak pazar oluşturarak bir ara-
da tutma çabalarının Baltık cumhuriyet-
lerini etkilemeyeceğine kesin gözüyle ba-
kıyor. Litvanya, Estonya ve Letonya cum-
huriyetleri, 1940 yılında yitirdikleri bağım-
sızhklarını ısrarla geri isteyecekler ve yeni
Birlik Anlaşması'nı imzalamayacaklar.
Milliyetçilerin çoğunlukta olduğu Lit-
vanya Parlamentosu mart ayında bağım-
sızlığını ilan-etti.
Letonya ve Estonya aynı hızla ilerleme-
seler bile hedeflerinin bağınısızlıldannı geri
almak olduğundan kimsenin kuşkusu yok.
Estonya da bağımsız bir devletmiş gibi
davranıyor. Tüm dikkatler ekonomik po-
litikalar üzerinde yoğunlaşıyor. tlk önce,
piyasa ekonomisine yönelik olarak fiyat-
lar arttınldı. Ardından, birliğin ekonomik
sorunlanndan korunmak amacıyla sınır-
larda gümrük uygulaması başlatıldı. Le-
tonya'da hâlâ Sovyet birliklerinin cumhu-
riyet topraklannı terk etmesi için mücadele
veriliyor.
• Rusya Cumhuriyeti ekonomik bağımsız-
lığını ve doğal kaynakları üzerindeki hâ-
kimiyetini ilan ettikten sonra geçen gün-
lerde de Moskova'nın benimsediğinden
çok daha hızlı ve radikal bir reform pake-
tini uygulamaya koydu. '500 Gün' isimli
bu ekonomik paket, cumhuriyette piyasa
ekonomisine geçiş düzenini ayarlıyor.
• Mihail Gorbaçov'un petrol kaynaklann-
dan dolayı Rusya Cumhuriyeti'ni kolay fe-
da edemeyeceği belirtiliyor. Aynı şeyin bir-
liğin ekmek kapısı (bread-basket) olan Uk-
rayna Cumhuriyeti için de geçerli olduğu
kaydediliyor. Glasnost politikasına başlar-
da oldukça direnen bu cumhuriyette, öğ-
rencilertn gösterileri sonucu ekonomik ve
politik bağmısızlığını amaçlayan reform
paketi onaylandı.
• Moldavya'nın yeni birlik yasasına yak-
laşırru, cumhuriyetteki etnik sorunlan çöz-
mesine bağlı. Bu sorunu Moskova'nın yar-
dımıyla çozduğü takdirde, anlaşmayı onay-
lamaya sıcak bakabilir. Aksi takdirde Ro-
manya ile yakınlaşmaya çahşacaktır.
• Azerbaycan Cumhuriyeti'nde bağımsız-
Iık isteği güçlü olarak dile getirildiyse de
seçknlerde parlamentoda çoğunluğu ko-
münistler elde etti.
• Ekonomik güçleri olmayan beş Orta As-
ya cumhuriyeti egemenliklerini ilan ederek
Moskova'ya karşı duyduklan memnuni-
yetsizliklerini belirttilerse de yeni Sovyet-
ler Birliği içinde yer alacaklarından kimse
kuşku duymuyor.
• Moskova tarafından Dağiık Karabağ kö-
nusunda 'ihanete' uğradığına inanan Er-
menistan'la komünistlerin muhalefete düş-
tuğu Gürcistan, gerçi bağımsızlık istiyor-
lar, ama ekonomik bakımdan yazgılarının
Rusya'ya bağlı olduğunu da biliyorlar.
alınmak istendiğini savundu. "Ancak
böyle bir şeye izin veremezdik ve verme-
dik de" diyen Rusya lideri, kurulacak
olan ortak komisyonlann, birlik sözleş-
mesi imzalanmadan önce çalışmalarını
tamamlayacağını söyledi.
Gorbaçov ile Yeltsin arasında varılan
anlaşma, Moskova'da olumlu karşdan-
dı. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS,
anlaşmayı 'Yeltsin'in boyun eğmesi' şek-
linde tanımlayarak, "Yeltsin, Gorba-
çov'un onayı olmadan hiçbir reformu
uygulamaya koyamayacağını fark edi-
verdi ve uzlaşmaya razı oldu" dedi.
Gorbaçov ile Yeltsin, geçen ağustos
ayında da ülkede piyasa ekonomisine ge-
çiş planlannı formüle etmek üzere ortak
bir komisyon kurmuşlar, ancak Gorba-
çov'un danışmanı Stanislav Şatalin baş-
kanlığındaki bu komisyonun hazırladı-
ğı plan, daha sonra rafa kaldınlmıştı.
AKKUM
Moskovaldan
Ankara'ya
olumlu
sinyaller
SSCB'nin,
Kafkasya'daki
paramiliter güçlerin
elindeki ağır silahların
denetim şemsiyesi
altına alınması
yönünde bazı adımlar
attığı bildiriliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Ankara, Sovyetler Bir-
liği'ne ait yarı askeri kuvvetle-
rin elindeki ağır siiahlann 19 ka-
sımda Paris'te imzalanacak Av-
rupa'da Konvansiyonel Kuvvet
Antlaşması kapsamına dahil
edilmesi için diplomatik girişim-
lerini sürdürüyor. Yelkililerden
edinilen bilgiye göre AKK Ant-
laşması'nın aksamasında bir çı-
kan olmayan Moskova, bu ko-
nuda tümüyle olumsuz bir tu-
tum içinde değil. Bu çerçevede
'adım adım' da olsa söz konu-
sü kuvvetlerin elindeki ağır si-
iahlann denetim şemsiyesi altı-
na alınması yönünde bazı iler-
lemelerin kaydedildiği belirtili-
yor. Ancak atılan adımlann
Türkiye'nin endişelerini tama-
miyle ortadan kaidıracak düze-
ye henüz gelmediği de kaydedi-
liyor.
Yetkililer, AKK Antlaşması
kapsamındaki silah kategorile-
ri için saptanacak tavanlar da-
hilinde yan askeri kuvvetlere
transferler yapılmasmın bir sa-
kınca doğurmadığmı belirtiyor-
lar. Türkiye'nin asıl kaygısının,
yan askeri kuvvetlerin, sapta-
nan tavanların aşılması ve böy-
lece dolaylı ihlale gidihnesi için
bir yol olarak kullanılabilece-
ğinden kaynaklanıyor.
Bu nedenle Türkiye, başta
zırhh piyade muharebe araçlan
sınıfı olmak üzere söz konusu
kuvvetlerin elindeki ağır siiah-
lann sayıma ve denetime tabi
tutulmasında ısrarlı davranıyor.
Yetküiler, bu kaygıların sade-
ce Türkiye'de değ^l Viyana'da
sürcn AKK müzakerelerine ka-
tılan diğer NATO üyesi ülkeler
tarafından da paylaşıldığma işa-
ret ediyorlar.
FRANSA
6
1990 kuşağı' sesini yükseltiyor
Paris'te dün ülkenin
dört bir yanından
gelen lise öğrencileri,
'daha iyi eğitim
koşulları' isteğiyle
büyük bir gösteri
düzenledi.
SABETAY VAROL
P ARİS — Fransız liseli genç-
lerinin her yeni gösterisi bir ön-
cekinden daha görkemli. Baş-
kent Paris ve taşra kentlerinde
200 bini aşkın kişi gösterilere
katıldı. Ancak dünkü gösteriler-
de, küçük bir grup mağazalara
saldırdı. Birçok otomobil ateşe
verildi. Dükkânlar yağmalandı.
Polis hortumla su sıkarak ve
gözyaşartıcı bombalar kullana-
rak bu grubu dağıtmaya çalış-
tı. Yağmalama olaylan geç sa-
atlere kadar sürdü.
Yürüyüşü düzenleyen komi-
te, küçük saldırgan grupla öğ-
renciler arasında ilişki olmadı-
ğını belirtti. Aşırı grubun saldı-
rılannı devam ettirmesi yüzün-
den koordinasyon komitesi yü-
rüyüşü, bitim yerine varmadan
sona erdirdi. Ote yandan Cum-
hurbaşkanı Mitterrand ile Eği-
tim Bakanı Lionel Jospin öğren-
cilerden oluşan birer heyeti ka-
bul etti. Bakan Jospin, önumüz-
deki günlerde bir "acil eylem
planı"mn yürürlüğe konacağı-
nı açıkladı.
Bazı tahminlerin aksine, son
haftalarda yükselen protesto
dalgası sayısal açıdan dün tam
anlamıyla zirveye ulaştı. Ülke-
nin dört bir yanından gelen on
POLtS DE DESTEKIİYOR — Fransada liseli gençligin eylemleri tüm ülkede ses buluyor. (Fotoğraf: AFP)
binlerce genç başkent Paris'te
buluşarak "daha iyi eğitim
koşulları" talep etti. "Bastille
Mevdanı'yla, Champs Elysees
Caddesi'nin girişi arasında cere-
yan eden gösterinin güvenliği,
gayri resmi olarak ülkenin en
büyük ve sol eğilimli polis sen-
dikası FASP (Otonom Polis Fe-
derasyonu) üyelerince sağlandı.
Ancak sendika üyeleri saldırgan
grubun "kararlılığı" karşısında
etkili olamadı. Öğretmen sendi-
kal kuruluşlan ve veli dernekleri
de taraftarlannı gösterilere gön-
dererek liseli gençlere destek
sağladı. Demiryolları şirketi
"SNCF", taşradan Paris'e ge-
lecek öğrencilere yüzde 60 indi-
rim uyguladı.
Öğrenci hareketi Fransa'da
geniş çevrelerce benimseniyor.
Geçen haftalarda meydana ge-
len gösterilerde, küçük fakat or-
ganize bir vurucu grubun, yağ-
malama ve polisle çatışma yol-
larını seçmesi, gençleri bu kez
daha dikkatli olmaya sevk etti.
Gözlemciler, öğrencilerin büyük
gösteri düzenleme konusunda
son derece deneyimsiz olduğu-
na dikkat çekerek, gençlerin bu
"vur-kır"cı topluluğa söz geçi-
remediğini kaydetti.
Bir aydan beri Fransız kamu-
oyunu birinci dereceden meşgul
eden liseli hareketi, başlangıçta
geçici bir kıpırdanma olarak ni-
telenmişti. tlk gösteri bir kız öğ-
rencinin, Paris banliyösündeki
bir lisede ırzına geçilmesinden
sonra patlak verdi. Okullarda
can güvenliği olmadığını savu-
nan gençler, hükümetten bu ko-
nuda önlem almasını istedi. Ar-
dından yeni istekler geldi. Bina-
lann bakımsızlığı, öğretmen ek-
sikliği, sınıfların aşırı kalabalık
oluşu öğrencilerin şikâyetleri
arasında yer alıyor.
Ancak tçişleri Bakanı'nın
emriyle Paris Emniyet Müdür-
lüğu Öğrencilerle polis arasında
çatışma olmaması için hayli
"dikkatli" davranıyor. Nitekim
dünkü gösteride, iktidardaki
Sosyalist Parti'ye yakınlığıyla
bilinen Polis Sendikal Federas-
yonu (FASP), kendi üyelerini si-
vil kıyafetlerle öğrenci gösteri-
sinde "kolluk kuvveti" rolü oy-
namaya çağırdı. tşin ilginci, öğ-
renci komiteleri bu isteği kabul
etti. Polisle öğrenci arasındaki
bu işbirliği, 1990'ların gösteri-
leriyle 20 yıl önceki gösterilerin
farkını ortaya koymaya yetiyor.
DUNYÂDA BUGUN
AUSIRMEN
Terör Tırmanıyor
Bayrampaşa Savcısı Fikret Niyazi Aygün'ün dün sabah öl-
dürülmesi, toplumda kaynaşmanın doruk noktasına doğru
yüKseldiği sırada terörde yeni bir tırmanmanın işaretlerini ver-
miş bulunuyor. ;;
Üzerinde hep durduk, sürekli yazdık. Terör hiçbir sorunu
çözmez, olsa olsa yeni şiddet olaylarını çağırır ve sonunda
demokrasi yara alır veya yok olur.
Son terör olayı ise bu gibi girişimlerin sıklaştığı, öte yan-
dan kimilerinin Islam için savaş çağrılarında bulunduğu bir
döneme rastlıyor ve kurumların çözülmekte olduğu bir sıra-
da toplum için tek olayın boyutlannı da aşan ciddi tehlike sin-
yalleri veriyor.
Bayrampaşa Savcısı Fikret Niyazi Aygün ile Sağmacılar Ha-
pishanesi'nin yeni Müdürü Ali Kurt hakkında daha önce sol
görüşlü tutuklu ve hükümlülere kötü davranmak, dayak at-
mak, açık görüşü engellemek gibi dayranışlar dolayısıyla suç
duyurusunda bulunulmuş ve bir kez askeri mahkeme, suç
duyurularını gereği yapılması için Eyüp Savcılığı'na gönder-
mişti.
Ancak şimdiye dek bu başvurular karşısında bir şey yapıl-
madı.
Yanlış anlaşmaları baştan gidermek için yukarıda belirtti-
ğimiz bir noktayı yeniden vurgulamak istiyoruz. Eski MHP
eğilimli oldukları söylenen savcı ve cezaevi müdürü hakkın-
daki iddiaların doğru olması halinde bile -ki olabilir- terör ey-
lemini onaylamaya olanak yoktur. Terör ancak karşı terörü
çağrıştırır.
Bu gerçek, bireysel ya da örgütlü terör için olduğu kadar
devlet terörü için de geçerlidir. Nitekim olayı üstlenen örgü-
tün tavrı da budur.
Ancak olaylara yaklaşırken bir noktayı da gözden uzak tut-
mamak gerek. Türkiye'de toplumun patlama noktasına ge-
lecek ölçüde kaynaması ve terörün yeniden tırmanmasında
iktidarı ellerinde tutanların büyük, hatta birincil derecede so-
rumlulukları vardır. Sorunlann sürekli ertelenmesi ya da hu-
kukun kuralları içinde onlara çözüm bulunamaması, feryat-
lar karşısında kulakların tıkanması ve sonunda âdeta devlet
terörü havası yaratılmasının terörün tırmanmasındaki payını
görmezden gelirsek, son olayı da tüm boyutlarıyla kavrama-
mış oluruz.
Evet, teröre karşıyız ve onun hiçbir sorunu çözemeyece-
ğini biliyoruz. Ama Türkiye'de hapishanelerden yükselen fer-
yatlar karşısında Kulaklartnı tıkayanlann, insanlık onurunun
ayaklar altına alınmasına seyirci kalanların sorumluluğunu
da görmezden gelemeyiz. Bugün belirli mılıtanlann eiine geç-
miş olan yalnızca İçişleri Bakanlığı değildir. Adalet Bakanlı-
ğı'nda da kimlerin odaklandtğını, ceza ve tutukevlerinde, ki-
mi zaman hukuka, insanlığa uygun davranıslara da rastlan-
makla birlikte, genelde nasıl uygulamaların yapıldığını Türki-
ye'de ve dünyada herkes bıliyor.
Öte yandan güvenlik güçlerinin, daha açık bir deyişle po-
lis örgütünün nasıl bir durumda olduğunu herkes biliyor. Bu
örgütü belirli çevrelerin etkisine sokma çabasında olanlar,
bir yandan onun zayrflamasına vc etkisizleşmesine yol açar-
ken öte yandan laik olan ile olmayana ayn uygulama yapan
bir çifte standardı getirip yerleştirmislerdir. Ve durum o ker-
teye gelmiştir ki kimi büyük kentlerab vc özellikle İstanbul-
da ciddi, işinin ehli ve akiı başında kişilerin en üst görevlere
getirilmeleri bile sorunu tek basına çözmeye yetmez olmuş-
tur.
Türkiye, bir yandan çarpık kentleşmenin, kentlerdeki kor-
san yapılaşmanın, bir yandan belki bu ilk gelişmenin de ana
nedeni olan ürettiginden çok üremenin pençesi altındayken
4üm kurumları çürüten, tüm sorunları erteleyen, laik devleti
dinamitleyen bir iktidarın sultasında çok tehlikeli bir döne-
mece geimiş bulunuyor.
Terörün her türlüsü sokaklarda kol geziyor.
Kurumlar teker teker çöküyor.
Savaş bulutları ufukta yoğunlaşıyor. '•'
Anti-laik güçler her gün biraz daha semiriyor.
Haneden vurgunları birbirini izliyor
Türkiye tehlikeye doğru bütün hızıyla ilertiyor.
Birilerınin silkinmesi, kendine gelmesi ve "ben buradayım"
demesi gerekiyor.
Yoksa felaket kaçınılmazdır.
BlRLEŞMlSMtLLETLER
Kıhrısiçin
kritik haftaRum Yönetimi Ulusal Konseyi, Kıbrıs
sorununu BM Genel Kurulu'na götürme
konusundaki kesin karannı 17 kasımdaki
toplantısında verecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kıbns sorununun ge-
leceğini önemli ölçüde belirle-
yebilecek nitelikteki Rum hazır-
lıklannın kaderi 17 kasımda be-
liılenecek. Rum Yönetimi Ulu-
sal Konseyi cumartesi günü ya-
pacağı özel birleşimde Kıbns
sorununu Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'na götürüp gö-
türmeme konusunda kesin ka-
rarını verecek. Karar olumlu
olursa, Kıbns sorunu büytik
olasılıkla 29 kasım günü genel
kurulun ilgili bir komisyonun-
da ele alınacak. Bu durumda,
Kıbns'ta taraflararası diyalo-
gun çok uzun süre kopması
bekleniyor. Rum yönetiminin
genel kurul girişiminden vaz-
geçmesi halinde ise BM Genel
Sekreteri Perez de Cuellar'ın
son Kıbrıs raporu çerçevesinde
Türklerle Rumlann dolaylı te-
masları devam edecek.
Kıbns Rum yönetiminin 9
kasımda toplanan Ulusal Kon-
seyi, Kıbns sorusunun 1983'ten
sonra bir kez daha genel kurul
gündemine getirmeyi tartıştı.
Ancak söz konusu girişimin
Batı başkentleri ve BM Genel
Sekreterliği'nden destek alma-
mış olmasının da etkisiyle bu
konudaki karann bir hafta sü-
reyle geniş çaph nabız yoklama-
sı ve kulis yapıldıktan sonra 17
kasunda alınması kararlaştml-
dı. Bu karar, içinde bulunduğu-
muz hafta boyunca Kıbns ko-
nusunda "diplomasi savaşı"run
yoğunlaşmasına yol açacak.
Rum yönetiminin gerek New
York'ta BM çevrelerinde gerek-
se Yunanistan'ın da katkısıyla
Batı Avrupa başkentlerinde so-
runun genel kurula götürülmesi
halinde oluşacak tepkiyi ölç-
mek için bir dizi temasta bulu-
nacağı öğrenildi.
Öte yandan genel kurul giri-
şiminin beklenen desteği bul-
mamış olması Rum basınına da
yansıyor. Rum gazeteleri, BM
Genel Sekreteri Perez de Cuel-
lar'ın geçen hafta açıklanan
Kıbrıs raporunu "Türklere
uyan" şeklinde yorumlamakta
ısrar ederken sorunun genel ku-
rula götürülmesinin sakıncala-
nna dikkat çeken yorumlara da
yer veriyorlar.
Ankara'nın görüşü
Kıbns sorununun BM Genel
Kurulu'na götürülmesine karşı
çıkan ve bu yönde 1983'te ya-
pılan girişimin KKTC'nin ku-
rulmasına yol açtığını anımsa-
tan yetkih' çevreler, sorunun 29
kasunda genel kurulda ele alın-
ması halinde "Kıbns'ın bölnn-
muşlüğüDÜn devamı yönünde
geriye döndürüunesi zor bir
adım atdmış olacağını" ifade
ediyorlar.
Klerides'e tepki
Kıbns Rum yönetiminin et-
kin siyaset adamlarından Rum
Demokratik Partisi (DtSİ) lide-
ri Glafkos Klerides'in Yunanis-
tan Başbakanı Mitsotakis'ten
Kıbns'a bir tümen asker gönde-
rilmesini istemesi ise Ankara-
da tepki yarattı. Yetkiüler, Kle-
rides'in "Hem guvenligimizi
arttınr hem pazarlık masasın-
da bizi güçlü kılar" diyerek
gündeme getirdiği isteği, "ger-
çekçilikten uzak vetenUkeii"di-
ye yorumladılar. Klerides'in ay-
nı isterni daha önce de günde-
me getirdiğini anımsatan bir
Dışişleri Bakanlığı yetkilisi,
"Rum yönetiminin adayı hızla
silahlandırdığı yönünde bilgiler
mevcutken Yunanistan'ın Kıb-
ns'a bir tümen asker gönderme-
si zaten giiç bir aşamaya girmiş
olan çözüm çabalannı yokuşa
siirmekten baska soouç
vermeyecektir" değerlendinne-
sini yaptı.