28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1990 ** • • HABERLERİN DEVAMI CUMHVRÎYET/İ9 Terörle Mücadele.. (Baftarafi 1. Sayfada) Oysa geçen yıllarda, bu bakımdan tümüy- le ters doğrultuda bir kadrolaşmaya tanık ol- duk. Devlet içindekı gerici tırmanış, giderek kaygı vericı boyutlara ulaştı. Bu gidiş tersine çevrılmediğı sürece, dev- letin terörle savaşımı aksamaya, sonuçsuz kalmaya devam edecektir. (2) Güvenlik örgütünün tepeden tırnağa düzenlenmesl, devletin yeniden yapılanması çerçevesinde ele alınmalıdır. Yargının, ida- renin, bürokrasinin köklü biçimde modern- leştirilmesi, çağdaş bir yörüngeye oturtulma- sının zamanı bu ülkede çoktan gelmiştir. Devlete demokrasiyi ve çağı getirecek radı- kal bir reform hamlesi bir an önce gerçek- leştirilmez ve örümcek kafalıların ilerlemesi durdurulamazsa, kısa surede çok daha bü- yük bir kaosun içinde bulur Türkiye kendi- ni. (3) Laik ve özgür düşünceden nefret eden teröre karşı en aniamlı kavgalardan biri, eği- tim ve öğretim alanında verilmelidir. Zira ge- çen yıllar içinde eğitimin laik içeriği sürekli olarak boşaltılmıştır. Eğer bu ülkede düşün- mesini bilen, aklı dogmaiaıia tutsak alınama- yacak kuşaklar varolabilirse, en büyük dar- beyi işte o zaman yiyecektir terör. Eğrtim ve öğretim sisteminin laik ve de- mokratik bir yapıya kavuşturulması ve ulu- sal gelirden çok daha büyük payların bu amaçla bu alana ayrılması, öncelikli bir gö- rev sayılmalıdır. (4) Bir ülkede terörle savaşımın bir başka ağırlıklı boyutu daha vardır kuşkusuz. Şöyle ki: Yıllar ve yıllar boyu enflasyonun gemlene- mediği, makul bir düzeye indırilemediği... Gelir dağılımının grtgide hakçalıktan uzakîaş- tığı... Eşıtlikten ve sosyal adaletten söz edt- lemeyecek bir düzenin geçerli olduğu... iş- sizliğin koi gezdiğı... Ülke böylesine koşul- lardan, ekonomik büyümeyle, kalkınmayla kurtarılmadıkça, terörle kavga güçleşecek- tir. (5) Akıllı dış politika, terörle mücadelenin bir başka boyutudur. Hiç de kolay olmayan bir coğrafyası var ül- kemizin. Haritada komşularımıza ve savaş rüzgârlarının ştddetlendiği Körfez'in yakın- lığına şöyle bir göz atılırsa, bunun anlamı apaçık ortaya çıkar. Güçlü, istikrarlı ve modern bir Türkiye'den rahatsızlık duyacak ülke sayısı az değildir çevremizde. Onun için dış politika da teröre karşı sa- vaşımın en önemli araçlarından biridir. (6) Demokrasiyi ve insan haklarını bu ül- kede tam anlamıyla yerleştirmeksizin, terörle mücadele sonuçsuz kalır demek, hiç kuşku- suz yerinde bir saptamadır. Dıyalog, hoşgö- rü, uzlaşma gibı temel kavramlara saygılı bir toplumsal düzen kurmak gerekir bunun için. Halkın, geniş kitlelerın demokrasiye. cumhu- riyetin temel ılkelerıne sahip çıkması, terö- rün yenilgiye uğratılmasında belirieyici ola- caktır. Peki, bu işlerin tümü nasıl yapılacak? Bu sorunun karşıltğı, siyasal iktidardan ge- çiyor. Bu konularda başarılı olup ya da ol- mamak, bir siyasal ıktidar sorunudur. İktidar olamadan bu işlere el atılamaz. Seçim ka- zanmak yetmez bunun için; iktidar olmak ge- rekir. Yedi yıldır hükümette ve iktidarda olan parti, ANAP'tır. Soruyoruz, yukarıda sırala- dığımız altı noktada bugüne dek ne yaptı ANAP iktidarı? Bıze göre, olumlu değil, tam tersine olum- suz işler yaptı. Laik ve özgür düşünceden nefret eden akımlann işini kolaylaştıran, on- ların devlet ve toplum yaşamında ilerleme- lerini mümkün kılan bir ortama katkıda bu- lundu. Her açıdan kolay bir ülke değil Türkiye. Bu ülkeyi yönetmeye adaylığını koyan par- tilerin, en başta sosyal demokratların, terörle mücadelenin derinliğinı lyi kavramalannda sonsuz yarar gorüyoruz. Gündem Bozer'in istifası belirsiz .Joştarafi I. Sayfada) nün lslamcı terör hareketi iie il- gili görüşlerini açıklayacağı öğ- renildi. DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel de konuşarak terör hareketleri karşısında gü- venlik güçlerinin yetersiz ve et- (Baştarafi 1. Sayfada) nısunun birçok gazeteci tarafın- dan yinelenmesi üzerine şunla- n söyledi: "Ben sizi gttler yüzle karşüı- yorum. Siz beni lüzumsuz soru- larta karşılıyorsunuz. Beni artık kisiz kâdiğına dikkati çekecek.~tanımanız İazım. Birincisi ben Gttndem dışı konuşmalann böyle şeyleri ayaküstu tarüşacak ardından genel kunılda, SHP Hatay Milletvekili All Uyar ve arkadaşlannın "irticai hareket- lerin amaç ve boyutlannı, iç ve dış destekJerini ve laikliği sağhk- lı ve kalıcı lemellere oturtmak jçin alınacak onlemkri" sapta- mak amacıyla verdikleri Meclis araştırması önergesi görüşule- cek. Uyar ve arkadaşlannın önergesi gündemin ilk sırasında olmasma karşın hükümetin ka- tılmaması nedeniyle göriişüle- memişti. ANAP grubunun, irticai ha- reketlerle ilgili Meclis araştırma- sı açıîmasına karşı oy kullana- cağı bildiriidi. bir insan degUim. tkincisi bir görevi bitirdiın. Bana haksız yazdınız. Benim orada görevi bırakıp istifamı dahi istedi ba- sın. Bu çok haksız bir rutum- dur. Ervela görevimi ikmai et- meyi düşünen bir insanım. On- dan sonra da onun besabını ve- rir meseleyi duşunürüm, görfl- şürüm. Devlet işlerinde hafif hareket isabetli bir davnuuş de- ğildir." , Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in havaaJanında istifa edeceğine ilişkin söylentileri yalanlama- ması ve bu konudaki net bir açıklamayı Cumhurbaşkanı özal ile görüsmesi sonrasına bı- raktığı izlenimi yaratan sözleri, ARAD'A TÖREN — Gazetemiz mensnplanndan ressam Agop Arad için Gazeteciler Cemiyeti öniinde yapılan törende Cemiyet Başkanı Nezih Demirkent, Agop Arad'ın kişiliğini ve sanatçı yanını anlattı. (Fotoğraf: Erdogan Köseoflu) Agop Arad'ı toprağa verdîk bakanlığa yakın çevrelerce isti- fa beklentisinin yoğunlaşmasına neden oldu. Ancak bakanbğın bir üst dûzey yetkilisi "Ali Bey doıuma iyke incefcmeden karar vennez. Biz ynkandan baskı gelmedikçe istifa etmeyecegi ka- nısındayız" derken Ali Bozer'- in yakın çevresine bu doğrultu- da görüş aktardığı öğrenildi. Bozer'le dün akşam saatlerinde görüşen bir siyaset adamı Dışiş- leri Bakanı'nın kendisine "isü- fa etmeyi kesinlikle düşünmü- yorum" dediğini aktardı. Dışişleri Bakanı Bozer, Cum- huriyet'in sorulannı şöyle yanıt- ladı: — İstifa etmeyi dttşüniiyor mnsanuz? BOZER — önce şu görevi yaptığımı kendilerine anlata- yım. Kendileri de yok burada. Başbakan burada, yeni gitti. özellikle kendisini iki taşın ara- sında görebüdim. Sayın Cum- hurbaşkanı gelsin. Şimdi acele edecek bir şey yoktur. Henüz (Baftarafi 1. Sayfada) katıldığı törende bir konuşma yapan Gazeteciler Cemiyeti Baş- kanı Nezih Demirkent, Arad'ın "Üç çeyreklik yaşamı boyunca dünyaya renk katnnş, mesfeginin hakkını venniş tam bir tstanbul efendisi" olduğunu söyledi. Agop Arad için Gazeteciler Cemiyeti önünde düzenlenen tö- renlere katılanlar arasında gaze- teci, yazar, sanatçılardan Yaşar Kemal, Mehmet Ali Aybar, Av- ni Arbaş, Emil Galip Sandalcı, Sadan Tanju, Cevdet Kndret, Hayati Asilyazıci, Konur Ertop, Sennur Sezer, Adnan Özyalçı- ner, Sezer Dunı, gazetemiz ya- zarlarından Sami Karaören, Mehmed Kemal ve Cumhuriyet müspet, menfı bir şey yoktur. Bakınız o kadar yanüş mütala- alar söyleniyor ki şimdi böyle bir şey oldu, farzedin ki istifa edeceğim. Oradaki bir toplanü- yı yanda bırakıp mı geleyim? — Baker'ın Özal-Bush goriiş- mesioe katılması, sizin kaülma- tnanız diplomatik açıdan ne öl- çüde dogruydu? BOZER — Şu safhada ben yorum yapmak istemiyorum. — Cumhurbaşkanıyla ne za- man göriışeceksiniz? BOZER — Bilmiyorum. Ben evvela aldığım görevin neticesi- ni aktarayım diyorum. ^u safhada bir şey söyleyecek du- rumda değilim. — Yediboçuk aydır görevini- zin başındasuuz. Bu süre içinde dışişleri bakanhgı gorevini ge- rektigi gibi yerine getiremiyor, saf dışı bıraküıyor şcklinde yo- rnmlar çok yapıldı. Bu eleşüri- leri nasıl karşılıyorsunuz? BOZER — Şahsım ve bakan- çalısanlan da vardı. Ressam Avni Arbaş, Agop Arad'ı akademi yıllanndan bu yana tanıdığını, Paris'te de bir- likte olduklannı, ancak son za- manlarda birbirlerinin izini kay- bettiklerini söyluyor ve "Çok üzgttnüm, "Agop çok iyi dos- tumdn" diyordu. Mehmet Ali Aybar, Arad'ı 50*li yıllann ba- şında tanıdığuıı söyluyor ve söz- lerini şöyle sürdüruyordu: "Eşi bnlunmaz bir insandı. Herkese hizmet etmekten hoşlanır, bü- yük zevk alır, kendisi için de biç- bir şey istemezdi." Yaşar Kemal ise Türk resmi- nin öncülerinden biri olarak ni- telendiriyor "Onu tanıyıp da srnneyen bir tek kişi göstere- hk, biz görevimizi elimizden gel- diği kadar yerine getirmeye ça- lıştık. Onu peşin söyleyeyim si- ze. Bunda hiçbir şüphe yok. lkincisi de bazı hiç alakası ol- mayan şeyler yazdmış. Mesela yetki istemede ben konuşmu- şum da ondan sınra bırakıp git- mişim. Sayın Demirel, Sayın Inönü'yü ben cevaplamamışun. Bugüne kadar biz hep aynı sis- temi takip ediyoruz. Böyle de kararlaştırmıştık. Sayın Başba- kan cevaplayacak'tı onu. Bunun benim bir zaafım olarak mı ni- telendirilmesi İazım? — Öyie yansıdı... BOZER — Ne yapayım, bu- nu ben yansıtmıyonım ki arka- daşlar böyle değerlendiriyor. Sonra Ürdün seyahatinden dö- nüşumüzde Ürdün ile Mısır'ı aynı kefeye koymuşuz. Bu şekil- de birtakım hakikatler tahrif edilir onun üzerinde birtakım bUgiler alınmak istenirse benim yapacak hiçbir şeyim yok. mezsiniz. Türk sol aydınının her zaman içinde olmuş, ileri gelen- lerinden biriydi" diyordu. Sami Karaören'e göre ise "Agop Arad her gerçek sanatçı gibi yaşama- yı, dostluklan, oğle yemeginde de bir kadeh içraey i severdi." Karaören "Kimi zaman Baü- h, kimi zaman tstanbullu bir Osmanlıydı. Resim dışında şii- re özellikle meraklıydı. Pek çok kitaba birbirinden guzel kapak- lar yapmıştır. Sanat kadar bırak- ügı sevgiyle de anılacak" diyor- du Agop Arad için. Agop Arad'ın cenaze töreni Galatasaray'daki Üç Horan Er- menı Kilisesi'nde yapıldı. Tür- kiye Ermenileri Patriği Karakio Kazancıyan'ın da yer aldığı ve Piskopos Mesrob Mutafyan'ın yönettiği dinî ayine Agop Arad- ın dostlanndan Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Zeyyat Se- limoğlu, Füsun Onur, Ferruh Doğan, OkUy Verd, Ara Gükr, Ermeni cemaatinin çeşitli tem- silcileri de katıldılar. Dini ayini yöneten Piskopos Mutaf>-an yaptığı konuşmada Arad'ın laik bir insan olduğunu, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksi- zin insan sevgisine inandığını söyleyerek onun üpkı bir mum gibi bir yandan yanarken bir yandan karanlığı yırttığım, sev- gisiyle ve ardında bıraktığı eser- lerle yine karanlığı ışıtmayı sür- düreceğini de sözlerine ekledi. Kilisedeki dini törenin ardın- dan Balıklı Ermeni MezarlığYn- da toprağa verılen Agop Arad için Başbakan Yıldınm Akbulut ile Devlet Bakanı Mehmet Yazar da gazetemize gönderdikleri telgrafla bassağLğı dileğinde bu- lundular. Törene SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile SHP Genel Sekreteri Hflunet Çetin de birer çelenk gönderdiler. m w GOZLEM UĞUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) yunca hep laikliği savundular. Prof. Coşkun Uçok, iki yıl ön- ce aramızdan aynldı; son yıllarda sürekli ölüm tehditleri alan Bahriye Üçok da profesyonelce düzenlenen bir suikast ile öldürüldü. Üçok, 26 eylül günü arasında Almanya'nın Tübingen ken- tinde "İslamda Kadın ve Laiklik" konusunda bir konferans vermişti. Üçok, Berlin Türk Bilim ve Teknoloji Merkezi tara- fından düzenlenen "laiklik ve demokrasi" konulu bir konfe- rans vermek üzere önümüzdeki günlerde Berlin'e gidecekti. Turan Dursun da öldürülmeseydi Almanya'nın çeşröı kent- ierinde din ve laiklik konularında konuşmalar yapacaktı. Bahriye Üçok niçin öldürüldü? Bu sorunun yanrtı bellidir: Atatürk ilkelerinı savunduğu için! Evet bunun için. Ünıversite ve yüksekokullarda kız öğ- rencilerin başörtü takmalarının islam dini ile ilgisınin bu- lunmadığını, türban ve başörtünün birtakım tarıkatların bay- rağı gibi kullanıldığım kanıtladığı için. Ne acı ve ne yazık ki ülkemizde cumhuriyetimizin kuru- cusu Atatürk'ün ilkelerinı savunmak artık bir cesaret işi ol- muştur! Prof. Muammer Aksoy da Atatürk ilkelerinı inançla ve di- rençle savunduğu için öldürüldü. Ülkemizin aydınlık yüz- lü, ilerici ve namuslu aydınlan karanlık güç ve örgütlerce art arda öldürülüyorlar. Kubilay'ı kor testere ile boğazını kesip öldürenler, bugün birer birer hortlayıp Atatürkçü aydın avına çıkıyorlar. Devlet, bütün bu olup bıtenleri, trıbünlerden seyrediyor. Soygun, gasp ve cınayet gün geçtıkçe çoğalıyor ve terör her gün biraz daha artıyor. Devlet, bu kanlı gösterileri gözünün ucuyla izliyor. Tıpkı 12 Eylül öncesınde olduğu gibi! Islami Hareket adlı örgüt Aksoy'u da Ücok'u daökjürdük- lerını açıklıyor. Bu örgütü kimler yönetiyor? Bu örgüt, bir komşu ülke- den mi yönetiliyor? Bu örgütün Almanya'da adamlan ve si- lahlı militanları mı var? Kım bunlar? Bunların kimler olduklannı bulup ortaya çıkartmak dev- letin görevidır. Devletin görevi bu gibi konularda teori üret- mek değil cinayetlerle ilgılı somut kanıtlar bulmaktır. Aksoy cinayetı susturucu takılmış bir silah ile işlendi... Çetin Emeç cınayetınde de susturucu kullanıldı. Cinayetlerde ızlenen yöntem bu cınayetlerin profesyonel ellerce ışlendığını gösteriyor. Kimler uclanna susturucu ta- kılmış silah kullanır? Kimler bu tur bombaları yapabilir? Ve daha da önemlisi; Kimler cinayetlerden sonra polısin giremeyeceği yerlere gizlenebilir? İslamcı terör örgütlei kimler? Bunlan kimler kurmuş? Te- rönstlerin rahatça gırip çıktıkları yabancı elçılikler var mı? Türkiye'de son yıllarda öldürülen yabancılar kimler? Kim- lerin Avrupa'da ve özellikle Almanya'da bu tür örgütlerie iliş- kileri var? Bunlara benzer cinayetler, nerelerde, ne zaman ve kimler tarafından işlenmiş? Bu cinayetler önlenmezse; yalnızca Prof. Aksoy gibi Doç. Bahriye Üçok gibi gazeteci Çetin Emeç gibı ve Turan Dur- sun gibı Atatürkçü aydınlar değil demokrasinin kendisi de terör kurbanları arasına gırecektir! HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD (Baftarafi 2. Sayfada) ya da yok diye kesin bir yargıya varamayız, ama kimi olaylar, anlar, kişiler arasında kimi benzerlikleri gözardı edemeyız." Gece resepsıyonunun kalabalığı arasında bana bunlan söylerken acılardan kıvranan Kral Odipus'un klasik trajedı kişısiydı. Görünüşüyle ve ıç yapısıyla. Takis Mugenidis ustanın yerinde ve gerçekçi yorumu, bü- yük aktör Gökçer'ın anlayışlı işbırlıği, olamaz görûneni olur yapmıştı. Tiyatro sanatının temelinde usta sahne sanatçısı gerçeği yatar. Gökçer sahnede Kıral Ödipus'u canlandırırken Lond* * ra uçak kazasında canını kurtarmış Menderes'ın dramını ya- şıyordu. Büyük aktörtere sonsuz saygılarla! DÜNYANIN HER YERİNDE EN İYİ TELEVİZYONA ULASMAK İCİN TEK KELİME YETERLİ Hangi ülkeye giderseniz gidin. en iyi televizyona sahip olmak için tek keüme bilmeniz yeterli: Philips. Çünkü, flat-square televizyonları ülkemize ilk defa getıren Philips, Türkiye'de olduğu gibi dünyanın da her yerinde en çok tercih edilen televizyondur. Yalnız sizi uyarıyoruz! Düğmesine basmadan hazırlıklı olun. Biranda pınl pınl gö/üntülere ve mükemmel renklere-sahip televizyoniarın etkisine girebilirsiniz. Ve kendinizi bambaşka dünyalara uçarken... maceradan maceraya koşarken bulabilirsiniz. Ne dersiniz? Yepyeni heyecanlar yaşamaya hazır mısınız? bİTKISINDEN KURTULAMAYACAKSINIZ 21CN44M 55 Ekran Taimtıyon • Dü2kaw«»r«n • Çofc forfcsıyomu uuMan kurnandı • 4Oprogram * Zamanayartayıcı ile 15-90dakka arası otomabk kaoanma • Tum w w * a ı ıifM^JV impıı«ıan nopapviRi • Kalrtetkayılveoörüntuıçtnau*)' wdeo bajfcınttîı • KUaklık gnç 2SORW7a 70 B n n Starao Tctmzyon • Ooz kare ekran • Cok tonksyonlu uzaktan kumanoa * 2x20wat1ses gOcünde «ereo hogarBrter •Otamath stasyon araına # 6Oprognm • Zaman ayartayıcı ıl* 15-90 (Hdka aratı Momatk kapanma • TDm komuıun akranaa oflserân oıncnen- doplay aıeft* • Yaym bUgmo* ™ dakka ıpnde okma» kapanma opay akka ıpnd aym bUgm » kapanma Kut*Iık 14 QR 1221 37 Btrın Tcltvtzyan • Uzaktantaımanda• 40pfogmm • Otomaık stasyon arama * Zaman ayar.ayıcı ile 15-9C oakka anta otomatık kapanma * Tüm Komuüan ekranda 20 OR 1250 51 Ekran Tttmtzyon • Çc« fcnkayonlu u2aWan kumand» * 4Oprogram * Onmank otasyon arama • Zaman anflaym M15-90 dMüha an» otomattı kapanma • TOm komuBan «toan* gSsMren on-atnan- tının«yaMafl hafıza k i â • Yaym uogind* 15 dakka içında atomatk 2SCTM95 70 Eknn Saatü Talmteyan • Dûıkaratkmn • Çoktankayanlu uzaMan luımandı • Uânın M M » • OtomatiıM»«yon«ıam« • sanregam • Tamkonudan SzeOOi •YnınMıiCindaiSdakıka ıçında otamalK kapanma • Beaemy* 9ön» aytılanan, M * «• gertnan&n yenld«n«ld»i " ' ' g û ıç«ı kM' KıiakM<0»i|i PHİLİPS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle