27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER 9 EKİM 1990 OLDA BIRLEŞME TARTIŞMASI labanda görüşler farklı— 2 — AkM fatiMı (Eski DSP Af- yon ll Başkanı): Sosyal demok- ratlann birleşmesinin büyük ya- rarlar sağlayacağına inanıyo- rum. Bu birleşme DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in genel başkanhğında olmalıdır. Birleş- mede güçlu bir sosyal demokrat hareket ortaya çıkar ve ilk genel seçimlerde sosyal demokratlar mutlaka iktidara gelir. AH özfca- (Eski DSP Afyon tlBaşkanı): Şahsen birleşmeden yana değilim, fakat birleşme olursa Büknt Ecevit etrafında onun gene başkanlığında olma- sını arzulanm. Partimiz, DSP gün geçtikçe güçleniyor. DSP'nin seçimlerde baraja takı- lacak hiçbir durumu kalmamış- tır. Birleşme gerçekleşirse sosyal demokratlann iktidara gelme olasılığı kolaylaşır kanı- sındayım. HalH Calitepe (Eski SHP Afyon ll Başkanı): Türkiye'de sosyal demokratlann bir çatı al- tında birleşmeleri bizi sevindirir w solun iktidara gelme yollan- nı açar. Sosyal demokratlar ara- sında birleşme olmalı ve birleş- meden sonra taban kimin genel başkan olmasını isterse İnönü veya Ecevit o zaman genel baş- kan olmalı. Konu tnönü - Ece- vit sürtüşmesinden uzak tutul- malı. lki lider samimiyetle bir- birine kenetlenmeli ve sol mut- laka iktidara gelmelidir. En son elde kalan bu fırsattan sosyal demokratlar yararlanmasını bil- melidir. Orfcaa Çetfakaa (DSP Bursa ll Başkanı): Çok uzun uzun tartışılması gereken bir so- ru. 1980 öncesi böyle bir soru yoktu. CHP'nin kapatılması ile 1983'te kurulan partilerle sosyal- demokratlar bölündü. Şimdi ka- muoyuna sosyal demokratlann büieşmesine Ûişkin sinyaller ve- rüiyor. Bana göre sosyal demok- ratlar bir çatı altında toplanma- b. Bu çatı da DSP olmalı. Bay- rampaşa'da bunu yaşadık. Baş- ka bir şey söyleyemem. K f i l HtkM* (Eski SHP Bursa tl Başkanı): 1) Sosyal de- mokratlann bölünmesinin birin- ci nedeni 12 Eylül'ün yarattığı ortamdır. tkinci nedeni kariz- matik anlayış içinde olan birta- kım liderlerin kendini aşama- ması ve "benden başka bu işi kimse yapamaz' şeklinde düşün- meleridir. Üçüncüsü ve belki de en önemlisi ise sermayenin sos- yal demokratlann iktidar olma- ması için sürekli bir tezgâh ha- zırlamasıdır. Bundan dolayı sos- yal demokratlar sürekli parça- lanmışlardır. 2) Sosyal demokratlann bir- likteliği, özveriye ve halkın ön- celikli sonınlanna, temel istek- lerini ön planda tutmanın zo- runlu bir ön koşul olduğunu ka- bul eden politikaalarla sağlanır. Türkiye'nin demokratikleşme süreci içine acilen girmesinin ge- rekli olduğuna inanan, tabanda birlik aşamasına ulaşroak iste- meleriyle gerçekleşebilir. AH Gattp Ergttl (SHP Si- nop ll Başkanı): Bölünme 12 Eylül'de yatmaktadır. 12 Eylül- den sonra partileşme çabalanna Ecevit'in yanaşmaması bölün- menin bir diğer sebebidir. Vfe bö- lünmenin temelinde bu yatmak- tadır. Birleşmenin gerçekleşmesi için partisini bırakması lazım. Her iki partinin de tabanı yüz- de 100'lük bir oranla birleşme- yi istiyor. DSP'nin katı ve uzlaş- maz tutumu bunu güçleştiriyor. HP-SODEP birleşmesinde ta- banda, tavanda istekli idi. Ama şimdi tabanlar istekli, SHP ta- vam istekli, DSP tavanı isteksiz. Smmt Acar (DSP Sinop ll Başkanı): HP vardı SODEP ku- ruldu. Bölünme böyle başladı. SODEP de kendisi bölündü. DSP ise sosyal demokratlan bir- leştirmek için kuruldu. SHP çatısı altında birleşme- yi kabul etmiyoruz. Bunu bizler de genel başkanımız da istemi- yor. Birleşme ancak yeni bir par- ti oluşturulması ile mümkün olabilir. Ancak bu tür bir birleş- meyi kabul edebiliriz. Ianet Çahk (SHP Uşak ll Başkanı): Aslında sosyal de- mokrat görüşü paylaşan parti- ler arasında kesin ve belirgin bir fark yoktur, olmaması da gere- kir. Ancak Sayın Ecevit'in katı ve makul olmayan tutumu nede- niyle sosyal demokratlann bir araya gelmesinde güçlük çekil- mektedir. Bu aynlık partilerin felsefesinde değil kişisel tutum ve davranışlanndan kaynaklan- mıştır. Sosyal demokratlann birleşmesi her türlü kişisel dü- şünce ve duygudan soyutlanıl- ması halinde mümkün olabilir. Vmmt Şipal (DSP Uşak ll Başkanı): 1987 erken genel se- çimleri öncesinde lnönü'nün se- çime *evet' diyerek, baraj sistem- li Seçim Yasası'nı çıkartması ve kabul etmesi bölünmeye neden olmuştur. Ecevit'in siyasette fa- al duruma geçerek öne çıkma- sına engel olunması sosyal de- mokratlan bölmüştür. Bu yüz- den kırgınlık meydana gelmiş ve bugüne kadar da çözülememiş- tir. Sosyal demokratlar ilerde er- Iç Politika Servisi — SHP Genel Başkanı Erdal lnönü'nün "çağnsı" ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in "olumsuz" yamtının ardından SHP ve DSP'li il, ilçe örgütleri ve belediye başkanlan genel başkanlan doğrultusunda bir tavır sergiliyor. SHP yöneticileri ve parti üyeleri "birleşmenin gerekliği"ni savunarak "istekli" gözükürken DSP'liler "Birleşme partimizde olur" diyerek daha bir "çekingen" yaklaşıyorlar. Hemen her DSP'li örgüt yöneticisinin açıklaması bir diğeriyle ve genel başkanlanyla "çok benzer" Ozellikler taşırken genel olarak da birleşmenin "tabanda" gerçekleşeceği görüşü ağırlık kazanıyor. olarak birleşmeye tavır alması- dır. Ecevit'in bu tavnnın teme- linde SHP'yi 12 Eylül Harekâ- tı'nın ve komutanlannın izin verdiği bir parti olarak görmesi yatmaktadır. tnönü her zaman birleşme isteklerinde bulunmuş- tur. Ancak Ecevit buna yanaş- mıyor, tabanın sesine kulağını tıkıyor. Sosyal demokratlar an- cak Ecevit'in göstereceği tutum sonucu birleşebilir. SHP olarak biz buna hazınz. ön şart orta- ya atılmadarl toplanılır. SHP'de birleşmeye engel olduğu öne sü- rülen Baykal ve Ali Topnz da şimdi yoklar. Ecevit buna rağ- men hâlâ, yakamı bırakın, di- yorsa bu kendisinin toplumsal bir düşüncede olmadığını kişisel kapris içinde olduğunu gösterir. Kısacası Ecevit tabanı itibara al- mamaktadır. benim görüşümce tabandan ol- malıdır. ll, ilçe örgütlerinden ol- malıdır. Hiç kamplaşmaya lü- zum yoktur, eninde sonunda de- mokratlar birleşecektir. ken genel seçim yapıldığında Meclis'te birleşebilirler. Ama burası Türkiye'dir. Şimdiden so- nuç kestrilemez. Seçim öncesi kesin birleşme olmaz. Mecliste de özveri olursa birleşme olur. ıtaMz TOrfc- j (SHP Uşak Merkez İlçe Başkanı): Sosyal demokrat iki parti var. SHP, DSP bölün- mesinin nedeni, Ecevtt'in kesin Kafkasyah (SHP Balıkesir ll Başkanı): 12 Eylül- de partiler kaparunca bir boşluk ve kaos yaşandı. İlk önce HP kuruldu. SODEP seçimlere so- kulmadı. Ancak tüm CHP'liler SODEP'teydi. Daha sonra bu iki parti birleşti. Sosyal demok- ratlann gerçek lideri Ecevit ken- disini dışladı. Aslında sosyal de- mokratlann kendisine büyük ih- tiyacı varken başa geçmedi. SHP her zaman birleşme konu- sunda kapıyı açık bırakmıştır. Bu birleşme Ankara'dan değiJ (DSPBa- lıkesir tl Başkanı): SHP tabanı temsil edemiyor. Bu yönden baş- langıçta bir ayncalık, bölünme doğdu. SHP'de her renk var. Ya- ni bu bölünme ta başmdan beri kökende var ve böyle sürüp gi- decektir. Birleşme çok zor olur. SHP her zaman hizipçi bir par- ti olmuş. Yaptıklan son kongre- de kendilerine hiçbir çözüm ge- tirmemiştir. SHP'nin tabanı DSP'ye kayıyor. Eğer kendileri birleşmek istiyorlarsa, SHP'yi kapatıp DSFye gelsinler. Iste- miyorlarsa, DSP'yi kendi hali- ne bıraksınlar. Eğer sosyal de- mokratlann bir iktidan söz ko- nusu olursa, o zaman belki ko- alisyona yanaşabiliriz. StRECEK f n ö n i i r l ö n r i l i Sos y^ Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kunıluş bil-U 1 " I 1 U U U I l t l U dirgesinin verilmesinin ardından partiye çok sayıda ka- tılım gerçekieşti. Daha önce bir kez parti kurma girisiminde bulunan, ancak daha sonra "özür dilejerek" vazgeçen Inönji'nün tekrar politikaya dönme karanyla kn- rulan SODEP Genel Başkanı İnönü, eski parlamenterlerin partiye katıkmını da büyük sevinçie karşılamıştı. (Fotoğraf: Rıza Ezer) CHP'DEN BUGUNE 12 Eylül sonrası siyaset alanında yeni bir dönem Çeşitli zorluklar vardı 'yeniden partileşme süreci'nde. Bir yanda yasalarla getirilen engeller, bir yanda Cumhurbaşkanı Evren'in uyanlan, bir yanda da yasaklamalar... YALÇIN ÇAKIR 1982 yıh sonlan ile 1983'ün ilk ayları mevsim olarak hayli soğuk geçmesine karşın "politik yaşam" giderek ısınıyor- du. Bir yandan Siyasi Partiler Yasası'- nın son rötuşlan aulırken bir yandan da seçim yasasının hazırlıklan sürüyor, po- litikaya atılacak kişi ve gruplar, çalışma- larına hız veriyorlardı. Danışma Mecli- si'nin (DM) Mart 1983'te kabul ettiği Si- yasi Partiler Yasası MGK'dan da geçe- rek 25 Nisan 1983'te yünırlüğe girdi. Ve 12 Eylül 1980'den sonraki ilk partili' ge- nel seçimin 6 Kasım 1983 günü yapılması kararlaştırıldı. Çeşitli zorluklar vardı "yeniden partileşme süreci"nde. Bir yanda yasalarla getirilen engeller, bir yanda Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in uyanlan, bir yanda da yasaklamalar. Evren, yurt gezilerinde sık sık, "Yepyeni partiler gelsin'", "Doğru düriist partiler kurulsun" diyerek hem yurttaşları hem de yasaklamalar dışında kalmış siyasi- leri uyarıyordu. Nisan 1983'te 12 Eylül sonrasının ilk "sosyal demokrat yapıda bir parti kur- ma girişimi" DM'nin "işçi köken"Ii üyelerinden geldi. Feridun Şakir Öfünç, Mustafa Alpdündar ve Vahap Güvenç, CHP eski Gençlik Kolları Başkanı ve Ankara Meslek Hastanesi eski başheki- mi Çaglar Kırcak'la temasa geçtiler. Alpdündar, bir yandan da Türk-lş eski Genel Başkanı Halil Tunç'la görüşme- lerini sürdürüyordu. 25 nisan günü Siyasi Partiler Yasası'- nın yürürlüğe girdiğinin açıklanmasıy- la ortalık bir anda 'ana baba' gününe dönüverdi. Prof. Erdal İnönü çıktı sah- neye ve "sosyal demokrat bir parti kurma" çalışmalanna başlayacağını du- yurdu. Ardından Başbakanlık eski müs- teşarlarından Necdet Calp de aynı içe- rikte bir parti kurmak için 'Varun' de- di. Daha önce çeşitli görüşmelere katı- lan Halil Tunç "Siyaset aklımdan geçmiyor" diye tavır alırken, yeni tab- lo Ismail Cem'Ie renklendi. Cem de "Sosyai demokrat bir parti için çalısıyonız" diyordu. Ö üyeleri, eski il, ilçe belediye başkanlan, doktorlar, avukatlar... Pek çok kimse bir anda gruplaşmaya, kar- şılıklı görüşmelerle 'parti kurma' giri- şimlerinde bulunmaya başladılar. Uzun süre sesi çıkmayan Aytekin Kotil Trab- zon Eski ll Başkanı Halil Akyüz ve Ko- caeli Eski Belediye Başkanı Erol Köse île görüşerek"Beklemedeyim" açıklamasıru yaptı. Gruplann kendi aralannda, lider adaylanyla ve diğer gruplarla görüşme- leri sırasında ilk olarak kurulacak par- tinin adımn "Ulusal Birlik Partisi" (UBP) obnası önerisi geldi. Amblem ise 'beyaz güvercin ve altı defne dalı'ndan oluşacaktı. Parti kurmaya çalışan Necdet Calp, birleşme çağnlarına "Öteki gruplarla biriikte olmayı diişünmüyoruz" diyeya- nıt vermişti. Yasak kapsamı dışındaki eski CHP'liler "sosyal demokrat kampın Ankara eşgüdüm komitesi"ni oluşturdu- lar. Elazığ Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muzaffer Kurtulmuşoğlu da bir açıklama yaparak sosyal demokrat bir parti kuracağını duyurdu. ...Ve Erdal İnönü, politikaya atılma- sından kısa süre sonra "Politikaya gir- meyeceğim. Özür dilerim" diyerek çe- kiliyordu. lnönü'nün çekilmesi "birleş- tirici lider" arayışlannı yeniden başla- tırken 50 il temsilcisi bir araya gelip "solda tek parti" dediler. Petrol-lş Baş- kanı Cevdet Selvi de ortaya çıkarak sen- dikacı ağırlıklı bir parti kuracağını açıkladı. 'Birlik' ve 'tek parti' çağnlan birbi- rini izliyordu. 'Sosyal demokrat gnç' im- zasıyla yayımlanan bildiride de '9'lar olarak adlandınlan grup da 'tek parti' için çalışıyordu. '9'lar'dan Hüdai Oral ve Muammer Arten "Türkiye Sosyal Demokrat Partisi" için gCrüşmeler ya- pıyorlardı. İlk olarak Halkçı Parti (HP) adıyla parti kurmak için çalışan Necdet Calp Köşk'e çıkarak Evren'le görüştü. He- men ardından 19 Mayıs 1983 günü İnö- nü "yeniden politikaya döndüğünü" açıkladı. İnönü, Barolar Birliği Başka- nı Atilla Sav ve diğer arkadaşlanyla bir- iikte SODEP'i kurmak için girişimlere başladı. Haziran ayında da Içişleri Ba- kanlığı'na kunıluş bildirgesini veren sos- yal demokrat parti, SODEP oldu. Türk siyaset sahnesinin sosyal demok- rat kanadında HP ve SODEP'in kuru- luş girişiminin yanı sıra birçok grup ve kişinin parti kurma girişimiyle yeni dö- nem başlarken yeni bir de sayfa açıuyor- du:"Yaklaşan seçimler" ve "veto enge- StRECEK Ahmet Taner Kıslalı Yakm bir zamanda birleşme gerçekleşmez lç Politika Servisi — Kapa- tılan CHP'nin eski milletve- kili ve Kültür Bakanı Prof. Dr. Ahmet Taner Kıslatı, sol ve sosyal demokrat kanatta- ki bölünmelerle birden çok partinin oluşmasının CHP dönemindeki yapılanmadan kaynaklandığını söyledi. DSP'nin örgütlenme ve yöne- tim biçimi, SHP'nin de "Her- kese kapılanm açmasıyla" belli tıkamkbklara girdiği gö- ruşünü savunan Kıslalı, solda birleşmenin DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit'in 'birkş- menin yaranna iaanmadığı" sürece gerçekleşemeyeceğini belirtti. Yakm bir gelecekte SHP-DSP birleşmesine inan- madığmı da sözlerine ekleyen Kışlalı'nm görüşleri şöyle: "Sosyal demokratlann bö- lünmüşlüğü, bence temel bir görüş farkından kaynaklam- yor. Bir yanda ortadan Mark- sizme kadar giden bir yelpa- ze içinde, her kesimi kapsaya- rak 1960'lann CHP'sinin 1980'lerdeki yansıması biçi- minde bir yapı ile bir an önce iktidara ulaşmak isteyenler vardı. 12 Eylül'de bırakılan noktadan işe devam etmek gerektiğini düşünüyorlardı. Ote yanda ise Ecevit, her şe- ye sıfırdan başlayıp programı ve yapısıyla tutarh, Batı'da örnekleri bilinen sosyal de- mokrat bir parti oluşturmak istiyordu. SHP, kapısını herkese ve bu arada sosyal demokrasiye inanmayanlara da açtığı, par- ti içinde asgari bir disiplin ku- ramadığ), aşın çokseslıliği en- gelleyemediği, halkın beklen- tilerini, gereksinmelerini kar- şılayacak inandırıcı politika- lar üretip bunu kitleleri hare- kete geçirecek biçimde değer- lendiremediği için bekleneni veremedi. DSP ise kapısını neredeyse herkese ve özellik- le de deneyimli kadrolara ka- pattığı, tek sesli bir tek adam partisi olmaktan kurtulama- dığı, uzlaşmaz bir tutumu sürdürdüğü için iktidar ada- yı olamadı. Hoşumuza gitse de gitme- se de kabul etmemiz gerekir ki Sayın Ecevit, birleşmenin yaranna inanmadığı sürece iki sosyal demokrat parti de varlığını sürdürecektir. DSP'nin oldukça önemli olan seçmen kitlesini eriterek bir- leşmeyi tabanda sağlama id- dialanmn geçersizliği görttl- müştür. DSP olayını bitirebilmek için bugünkü antidemokratik ve son derece tehlikeli seçim sistemine göz yummak, Ece- vit'i daha da katılaştırmanın ötesinde bir sonuç vermemiş- tir. Bu sıraladığımız eleştiri- leri, hem de genel başkanın yüzüne karşı, geçmiş kurul- taylarda en açık bir biçimde yapan Sayın Ertugrul Gi- nay'ın bugünkü SHP'nin üst düzeylerinde sonımluluk yük- lenmiş oluşu, belki olumlu bir başlangıç oluşturabilir. Yakm bir gelecekte, sosyal demokrat iki partinin bütün- leşebileceğini sanmıyorum. Eğer bu bütünleşmenin tek engeli olarak Ecevit görülü- yorsa, bunu aşmanın yolu, Ecevit'in kendisini değil bir- leşmeye karşı gösterdiği ge- rekçeleri ortadan kaldırmaya çalışmaktan geçer. Ancak o zaman Sayın Ecevit'in aynlı- ğı savunması zorlaşır. Bunun başanlması ölçüsünde iki par- ti yakmlaşacak ve Meclis için- de ve dışında yürütülecek or- tak bir mücadele, belki de iki- li bir iktidar blokunun oluş- ması sonucunu verecektir. Hasan Bıyıklı Birleşme tabandan, sağlıklı veüretken olacaktç Politika Servisi — DSP eski MKYK üyesi ve Bülent Ecevit'in eski avukatlanndan Hasan Bıyıklı, 12 Eylül J980*le birlikte CHP içinde ortaya çıkacağına inandığı "yapısal degişiklik" mücade- lesinin sekteye uğradığmı söy- lüyor. 80 sonrası "yeniden partileşme süreci"nde iki ay- n parti modelinin ortaya çık- tığım, birincisinin "antide- mokratik yasalara hayır" de- yip "uygun kosplu bekle- mek", ikincisinin ise "her şe- ye karşın parti kurmak" şek- linde olduğu göruşünü savu- nan Bıyıklı, "birleşme tabandan gelecek" diyor. Bir- leşme önerilerinden de sonuç beklemenin "hayal" olduğu- nu öne süren Bıyıklı"ya göre genel durumu şöyle: CHP'de "ortanın solu" ha- reketi ile başlayan süreç, bu hareket sonucu ortaya çıkan demokratik sol program ile partinin klasik yapısı ve çatı- sı arasında giderilemez çeliş- kiler yaratmıştı. Giderek de- rinleşen bu çelişkiler, progra- mın uygulamaya konabilme- si için parti yapısının değişti- rilmesini zorunlu kılacak bo- yutlara ulaşmıştı. Muhteme- len parti içinde bu yapısal değişim zonınluluğunu kabul eden ve etmeyenlerin mücade- lesine tanık olunacaktı. An- cak 12 Eylül harekâtı ve CHP'nin kapatılması, bu mü- cadelenin alanını değiştirdi. Denilebilir ki 12 Eylül Ha- rekâtı olmasaydı bu mücade- le bir bölünme ile sonuçlana- bilirdi. Bundan öncekilerde olduğu gibi bölünme, parti açısından bir zaaf yaratmaya- cak, sağlıklı ve demokratik sol düşünceye uygun yeni bir ör- gütlenmenin yollannı açacak- tı. 12 Eylül sonrası, siyasi fa- aliyetler serbest bırakıldığın- da, sağlıklı ve demokratik sol düşünceye uygun bir yapılaş- manın sancısız bir şekilde sağ- lanması olanaklıydı. Ancak Siyasi Partiler Yasası'nda yer alan birtakım antidemokratik hükümler (icazet alma zorun- luluğu gibi) demokratik sol hareketin içine sindirebilece- ği cinsten değildi. Bu aşamada demokratik sol tabanda belli başlı iki gö- rüş ortaya çıktı. Bunlardan bi- rincisine göre kabul edildiği ve uyulduğu takdirde, kurulacak partinin demokratlığına göl- ge düşürecek antidemokratik hükümlerin kaldınlmasından sonra yapılaşmaya gidiimeli ve yapılaşmanın demokratik sol ilkelere uygun, katılımcı olması sağlanmalıydı. İkinci görüş ise, ne olursa olsun bir parti kurulması yö- nündeydi. Bu ikincilere göre, sosyal demokrat olduğu iddia edilen bir parti programı üze- rine CHP veya benzeri bir çatı kurmak mümkün ve yeterliy- di. Bu görüş sahipleri, de- mokratik sol bir partide prog- ram kadar parti yapılaşması- nın da önemli olduğunu göz- ardı ediyorlardı. Neden bu olunca, birleşme ancak demokratik sol ilkele- re uygun bir ortamda gerçek- leşir diye düşünmek yerinde olacaktır. Aksine bir çözüm demokratik sol programın tam anlamı ile uygulanabil- mesi olanağım zorlaştınr ya da olanaksız hale getirelebilir. Bu ise demokratik sol düşün- ceye yapılacak en büyük iha- net olacaktır. Bu itibarla, birleşme öneri- sinin ısrarla yinelenmesinden sonuç beklemek hayaldir. Böyle önerilerle kamuoyu iş- gal edileceğine, halkın ve ül- kenin sorunlan, teşhis ve teş- hir edihneli, bu sorunlara de- mokratik sol çözümler üretil- melidir. Gerisi, boş uğraşlar- dır. Birleşme tabandan olacak ve taban tarafindan sağlıklı ve üretken yapıda gerçekleşecek- tir. SHP KÖKENLt BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLLERİNİN AÇIKLAMASI ^Solda Birlik' hafîfe alındılç Politika Servisi — Sosyalist Birlik Partisi girisiminde yer alan SHP kökenli bağımsız milletvekilleri Kemal Anadol, Ekin Dikmen, Kamil Ateşoğullan ve Hüsnü Okçuoğln, yaptıklan ortak açık- lamada solda birliğin "SHP'ye dönme" gibi ele alınmasının yanlış olduğunu vur- guladılar. Sol yelpaze içinde yer alan par- ti, grup ve görüşlerin "birlik" için çalış- malar yapmasmm doğal olduğu görüşü- nün savunulduğu açıklamada SHP ku- rultayı da eleştirildi. Açıklama şöyle: " Son SHP kurultayı, iki yıldır tam bir uyum içinde çalışan genel başkanı ve ge- nel sekreterin Bayrampaşa yenilgisinden sonra anlaşmazlığa düşerek genel baş- kanlık yarışına girmeleri ve bunun mü- cadelesini görüntülemiştir. İki yıl boyunca genel başkan ve genel sekreter birlikte ilerici ve demokrat öz- lemleri temsil eden oniarca il ve yüzler- ce ilçe yöneticisini görevden almışlar, Pa- ris'te Kürt konferansına sadece izleyici olarak katıldıkları için yedi milletvekili- ni partiden atmışlar, içlerinde büyük metropollerde yeni kurulan Kâğıthane, Çekmece, Ümraniye, Gölbaşı gibi oniar- ca ilçeye yönetici ve belediye başkanı ata- mışlar, o günkü parti meclisinde bu uy- gulamalan eleştirenlere karşı tam bir uyum içinde birlikte oy kullanmışlardır. Babıâli basınımn yanlı ajitasyon içe- rikli haber ve koşe yazılanna, genel baş- kan adayları ve yandaşlarının karşılıklı saldınlanna, gergin kurultay atmosferine karşın ideolojik birliktelik sürmüş ve her iki taraf kavganın düşünce düzeyinde ol- madığını belirtmeye özen göstermişler- dir. Bu nedenle kurultayda ne günumüz Türkiyesinin gereksinimleri, özellikle Doğu'da ve ulkenin her yanındaki insan hakları ihlalleri ne Körfez krizi bahane edilerek yapılan zamlar, işçi, köylu, me- mur, emeklı, esnaf ve sanatkârın sırtına yüklenen enflasyon ne de ABD'nin dü- men suyunda tek kişinin düzenlediği ve histerik çığlıklann yükseldiği savaş teh- likesini yaklaştıran Körfez politikası gün- deme alınmamıştır. 12 Eylül'ün onuncu yılında SHP'den ve kurultaydan 12 Eylül'ün kurum ve ku- rallanna yönelik bir eylem planı düzen- lenmemiş, bu konuda en küçük bir me- saj bile verilmemiştir. Kurultaydan sonra SHP'nin yeni yö- neticileri ve bazı yayın organlan kamu- oyunu yanıltacak bir çabayla 'solda birlik' çağnları başlatmışlardır. Hemen bu çabalarla birlikte SHP'nin eski ve ye- ni genel başkanı, birliğin SHP çatısı al- tında ve ancak SHP görüşlerini benim- semekle gerçekleşeceğini vurgulamıştır. Kısaca, 'solda birlik' gibi ciddi bir ko- nu 'SHP'ye dönmeye" dönüştürülerek hafife alınmıştır. Siyasal yelpazenin solunda yer alan sosyal demokrat, sosyalist partiler, grup- lar, demokratik kuruluşlar kendi görüş- lerini korumakla birlikte elbette 'birlik' çabalan gösterirler, göstermelidirler. Sol- da birlik; kurulu düzene, savaş tehlike- sine, Özal'ın 'önlenemeyen yükselişine 1 , tek adam yönetimine, insan haklan ih- lallerine, Kürt halkına, yönelik baskı ve uygulamalara karşı ortak davranış pla- nı ile gerçekleşir, SHP'ye girerek değil. Örneğin SHP yönetimi, kurultayda ka- bul edildikten hemen sonra rafa kaldır- dığı kendi parti programını dile getirir, bir yıldır Türkiye'nin gündeminde bulu- nan 'genel grev' çağrısında bulunursa, solda birlik bu çağnnın çevresinde olu- şur ve SHP 'birlik' istemindeki 'içtenliğini' kanıtlama olanağına kavu- şur. Özetle, solda birlik çabalarını SHP'ye girmek biçüninde hafife alma anlayışı ne demokrasi ne insan hakları ne de sava- şa karşı barış mücadelesine hiçbir katkı sağlamaz, sağlamayacaktır. Bu sonuç da SHP kurultayını değerlendiren en somut göstergedir!' ARCEUK FIRSAII15 EKİM'DE. HEMEN TESLİM KAMPANYAMIZ YETKİLİ SATICILARIMIZDA DEVAM ETMEKTEDİR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle