Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31EKİM 1990
DüNYA SATRANÇ
SAMPİYONASI
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
i
8. oyun ertelendi
KARPOV (Siyah)
Kültiir Servisi —
Dunya Satranç Şampi-
yonası'nda 8. oyun,
Karpov'un hafif üstün-
luğüyle bir sonraki gü-
ne ertelendi. Oyunu yo-
rumlayan satranç bu-
yukustalan Karpov'un
bir piyon üstunluğün-
den dolayı avantajlı bu-
lunduğunu, ancak şahı-
nın korunmasız olma-
sından dolayı oyunu
kazanmasının güç ol-
duğunu belirttiler.
Geçeıı cuma günü 7.
oyundaki yenilgisinden
sonra 8. oyuna beyaz
taşlarla başlayan Kas-
parov, yine ilk hamle
olarak şah piyonunu iki
a b c d e f g h
KASPAROV (Beyaz)
ERTELENME POZİSYONÜ
(40.... Ve5 + )
kare sürdu. Karpov da siyahlarla oynadığı önceki oyunlar-
da olduğu gibi karşılık verince, taraflar 'Ruy Lopez' açılışı-
na girdiler. Karpov'un 14. hamlesi dünya şampiyonunun tam
45 dakıka duşunmesine neden olurken, Kasparov 19. ham-
lede yine şah kanadında bir saldın başlattı. Oyunu analiz
eden satranç uzmanlan, Kasparov'un bu noktadan sonra
avantajlı duruma geçtiğini, ancak 27. hamleden sonra çok
kötü oynayarak bu avantajını kaybettiğini vurguladılar. Ger-
çekten de aynı hamleden itibaren müthiş bir zaman sıkışma-
sına giren Karpov, son on uç hamlesi için sadece beş daki-
kası kalmasına rağmen son derece soğukkanlı bir oyun çı-
kardı ve durumu lehine çevirmesini bildi.
Şampiyona Kasparov'un 7. oyundaki yenilgisinden son-
ra psikolojik yönü daha fazla ağırlık kazanan, neredeyse sa-
dece psikolojik bir nitelik taşıyan bir mücadele şeklini aJdı.
Kasparov'un 'son derece iyimser' saldırılarından ustaca es-
kivlerle sıynlan Karpov, basit fakat son derece etkili ham-
lelerle rakibinin moralini az da olsa bozmuş durumda. İlk
beş oyunda butünüyle defansif bir anlayış içinde gözüken
ve kazanmak için hiçbir 'ekstra' hareket yapmayan Karpov,
yavaş yavaş daha inisiyatifli hamleler bulmaya başladı. Po-
litik angajmanlarından dolayı çok verimli bir kamp devresi
geçiremeyen Karpov, Kasparov ekibinin sürprizlerine karşı
ilk oyunlardaki şaşkmlığını ve tedirginliğini uzerinden atmış
görunüyor. Kasparov ise kendine olan aşırı güvenınden do-
layı bu düzeydeki bir karşılaşma için son derece 'naif ola-
rak nitelenebilecek hatalar yapıyor. Yine de dünya şampi-
yonunun çok buyuk bir 'oyuncu' olduğunu unutmamak ge-
rek. New York'ta Hudson Tiyatrosu'nda Karpov'un 'dunım-
sal hesaplamalar'ıyla Kasparov'un 'duyusal soyullamalar'ı
çarpışıyor.
Ertelenen 8. oyun sonrasında durum, 3.5 - 3.5 berabere
hâlâ.
8. Oyun/Beyaz: KASPAROV: Siyah: KARPOV (Ruy Lo-
pez, Ragozin Varyasyonu)
I.e4 e5 2.Af3 Ac6 3.Fb5 a6 4.Fa4 Af6 5.0-0 Fe7 6.Kel
b5 7.Fb3d6 8.c3 0-0 9.h3 Ad7 10.d4 Ff6 H.a4Fb7 12.Fe3
Aa5 13.Fc2 Ac4 14.Fcl d5 15.dxe5 Adxe5 16.Axe5 Axe5
17.axb5 a*b5 18.Kxa8 Vxa8 19.f4 Ag6 20.e5 Fh4 21.Kfl Fe7
22.Ad2 Fc5 23.Şh2 d4 24.Ve2 dxc3 25.bxc3 Kd8 26.Ae4 Fa3
27.Fxa3 Fxe4 28.Vxe4 Vxa3 29.f5 Ae7 3O.Vh4 f6 31.Vg3 Şf8
32.Şhl Vc5 33.exf6gxf6 34.Fb3 Ad5 35.Vh4 Şg7 36.Kdl c6
37.Kd4 Vxc3 38.Kg4+ Şh8 39.Fxd5 Val+ 4O.Şh2 Ve5 +
Kasparov 41. hamlesini zarfa koydu, oyun ertelendi.
ULUSLARARASI
ıSTANBUL ANTIKA FUARıNDA
SOTHEBY'S
31 Ekim - 11 Kasım arasinda
Yıldız SarayTnda yapılacak olan uluslararasi
antika fuannda son iki yil olduğu gibi yine
Sotheby's temsil edilcccktir.
Bu yılki standın temasi "Sotheby's 'de Gümüş"
olacaktır. Asağıda belirtilen Londra 'da
çalışan uzmanJar standımızda bulunup
sorularınızı cevaplayabilir:
29 Ekim - 4 Kasım
John Carsıvell- Islam Sanatları
Brendan Lynch - Hint, Güneydoğu Asya ile
Himalaya Sanatları
Penelope Gurland-Sotheby's Eğitim
Araşurmaları
30 Ekim - 4 Kasım
Adriana Turpın - Sotheby's Eğitim
Araştırmaları
Robert Dalgety - Değerlendirme
1 Kasım - 6 Kasım
Richard Came- Ingili/. ve Avrupa Gümüşü
Nabtl Saidi- Şark El Yazmaları ile Minyatüılcı
Diinyanın Baslıca Gûzel Sanatlar Müzavedc S.tlomı
SOTHEBY3
MUZIK FİLİZ ALİ
Piyanist Jorge Bolet son konserlerinden ikisini İstanbul Festivali'nde vermişti
Piyanonıın romantîk diplomatıBolet'in hocalan Liszt'e dayanan bir geleneğin
halkalarıydı. Bolet, hocalarından romantik
piyanonun gizlerini, Liszt'in yarattığı devrimi
öğrenmişti. Ama en büyükler arasındaki haklı
yerine ancak 60'ından sonra adım atmıştı.
Küba asıllı Amerikalı piyanist
Jorge Bolet, 16 Ekim 1990 gü-
nü Kaliforniya'da San Francis-
co yakınlanndaki evinde öldü.
Ülkemizde 21-23 Haziran 1988
tarihlerinde Uluslararasi İstan-
bul Festivali kapsamında iki pi-
yano resitali vererek hayatının
sonbaharında Türkiye'de de
keşfedilen Jorge Bolet'in meğer
son konserlerinden ikisini din-
lemişiz o zaman. Sağlık sorun-
lan gitgide artan ve rivayete gö-
re akciğer kanserine yakalanan
Bolet, son konserini 1989 hazi-
ranında Berlin Filarmoni Or-
kestrası ile vermişti.
1914'te Havana'da doğan
Bolet, müzik eğitimini Phila-
delphia'daki ünlü Curtis Ensti-
tüsü'nde zamanın en önemli
müzik otoriteleri ile pekiştirmiş-
ti. Bolet'in hocalan doğrudan
doğruya Liszt'e dayanan bir ge-
leneğin halkalanydı. Bunlar-
dan, örneğin Moriz Rosenthal,
Liszt'in; Josef Hoffmann ise
Moskowski ve Anlon Rubinste-
in'ın öğrencisiydi. Leopold Go-
dowski'ye gelince, o da Saint -
Saens'la çalışmışü. Böylece Bo-
let, Polonya ve Rus asıllı hoca-
lanndan romantik piyano çalma
stilinin gizlerini, ozellikle Liszt'-
in piyano tekniğinde yarattığı
devrimi öğrenmişti.
Bolet, profesyonel konser ka-
riyerine hayli erken başladı.
Carnegie Hall'da, Fritz Reiner
yönetiminde Çaykovski'nin Bi-
rinci Piyano Konçertosu'nu
Yladimir Horowitz, Jascna He-
ifetz ve Sergei Rahmaninov'un
huzurunda çaldığında henuz 16
yaşmdaydı Bolet. Avmpa'da ilk
kez 1935'te Amsterdam'da sah-
neye çıktı. Berlin, Paris, Viya-
na ve Londra'da kariyerini pe-
kiştirirken Ikinci Dünya Sava-
şı'nın patlamasıyla milyonlarca
Avrupalının kötü kaderini pay-
laşarak meslek yaşamına ara
vermek zorunda kaldı. Savas sı-
rasında Bolet'in diplomat ola-
rak da sahneye çıktığını görüyo-
ruz. Bir yıl kadar Washington'-
daki Küba Büyükelçiliği'nde as-
keri ataşe yardımcısı olarak gö-
rev yapar, savaş bitiminde de
Japonya'ya tayin edilir ünlü pi-
HAYATINLN SONBAHARINDA İSTANBLTDA— Jorge Bo-
let. 1988'de Uluslararasi tstanbul Festivali'nde iki resital vermiş-
ti. Muzikseverler, unlu piyanisti hayatının sonbaharında son kon-
serlerinde dinleme olanağı bulmuşlardı.
yanıst.
Gariptir, Bolet'in kariyeri sa-
vaş sonrasında istenen biçimde
geüşmez. Aradaki kopukluk bir
türlü onanlmaz. Gerçi Kousse-
vitzky, Furtvvangler, Rodzinski,
Mitropoulos, George Szell gibi
yüzyılımızın ilk yarısında müzik
dünyasını parlatan yıldız şefle-
rin hemen hepsiyle konserler
vermiştir Bolet, ama bir türlü o
en büyüklerin arasinda hakkı
olan yere adımını atamamıştır.
Ta ki 1974 yılında 60 yaşına ge-
lene kadar. O yıl Bolet, hem
Carnegie Hall'da hem de Lond-
ra'da verdiği tarihi konserlerle
muzik çevTelerinin gözunü ka-
maştırmıştı bunca yıldan sonra.
Bolet, daima "müzisyenlerin
rnüzisyeni" kategorisine giren,
genellikle müzisyenler tarafın-
dan büyuk saygı duyulan. değe-
ri fark edijen gerçek bir müzis-
yen oldu. Ün kazanmasını Dec-
ca ve L'Oiseau-Lyre plak firma-
lan ile 60 yaşından sonra yaptı-
ğı anlaşmalara borçluydu bir
bakıma Bolet. Chopin / Go-
donski düzenlemelerinı. Çay-
kovski, Grieg, Chopin, Rahma-
ninov, Schumann piyano kon-
çertolannı, Liszt'in tüm piyano
eserlerini birbiri ardına kaydet-
ti ve 1984'te Liszt'in "Annees
de Pelerinage" plağı ile Gra-
mophone Ödulü'ne değer gö£ül-
dü. Plaklannın rekor derecede
ilgi görmesi Bolet'in konser ya-
şamının olağanüstü hareketlen-
mesine yol açtı. Televizyonda
yayımlanan "uzmanlık
suuflan" programlarıyla da po-
pülaritesi doruğa çıkan Bolet'-
in geç gelen başansı onu ne ka-
dar mutlu etti bilenemez, ama
son yıllarını çok hızlı ve yoğun
yaşadığı da bir gerçek.
Venedikli çellistMario Brunello, 1988 Çaykovski Yarışması'nda birinci olmuştu
Ustasınm çalgısıyla ustalaşıyorIstanbul'da bir resital
veren Brunello'nun
ustası, Zagreb
Solistleri'nden
Antonio Janigro.
Janigro, ölmeden kısa
süre önce, 18. yüzyıl
Guadagnini yâpımı
çellosunu Brunello'ya
vermiş. Brunello,
şimdi yeterince para
kazanıp bu eşsiz
çalgıyı ustasının
varislerinden satın
almayı planlıyor.
Venedikli çelJist Mario Brn-
nello 30 yaşında. Muziğe gitar
çalarak başlamış. 12 yaşına gel-
diğinde eline çelloyu vermişler,
daha ciddi bir çalgı öğrensin di-
ye. Önceleri çelloyu gitar kadar
sevmemiş. 16-17 yaşına gelene
kadar gunde iki saatten fazla
çello çalışması söz konusu bile
olmamış. Ancak ö yıl, daha on-
ce kimsenin söz geçiremediği
Mario çalgısıyla sanki yeniden
tanışmış. Ona başka bir gözle
bakmaya, sesini başka bir ku-
lakla dinlemeye başlamış. Uzun
yıllar Zagreb solistlerinin şefli-
ğini yapan çellist Antonio Ja-
nigro ile çahşmaya başlamasının
bu değişimde onemli bir etken
olduğu kuşkusuz.
Janigro ile uzun yıllar sürecek
olan ve ancak Janigro'nun ölü-
mu ile sona eren usta-çırak iliş-
kisi, Mario Brunello'nun müzik
GİTARDAN VİVOLO.VSELE — Buyun 3U jaşında olan Mario Brunello, muziğe gitarla başladı.
12 yaşında vijolonsele geçti. İtalvan muzisvenûı önumıudeki >ıllarda dunyanın sa)ilı çellistleri arasına
katılması bekleniyor. (Foloğra'f: Aramis Kalav)
yaşarrunın en belirleyici etkeni.
Janigro ölmeden kısa bir süre
önce 18. yüzyıl Guadagnini ya-
pımı sazını Brunello'ya vermiş.
Istanbul'daki tek resitalinden
sonra sanatçı odasını dolduran
Türk çellistlerin Topkapı Sara-
vı'ndaki kaşıkçı elmasına bakar
gibi inceledikleri bu saz gerçek-
ten çok değerti. Brunello şimdı
yeterince para kazanıp, ustası-
nın eşsız Guadagninisi'ni varis-
lerinden satın alma planları
yapıyor.
lşte bu ilgi konusu çello ile re-
sital veren Brunello son yıllar-
da dinlediğimız en etkileyici çel-
listlerden biriydi. Brunello, ya-
şından umulmayacak kadar de-
rin bir olguıılukla yorumluyor-
du muziğin bü>ük ustalannın
eserlerini. Cesurdu çok. Beetho-
ven'in Op. 5, No. 2, Sol Minör
Sonatı'nın "Adagio sostenuto
ed espressivo" diye tanımlanan
birinci bolumunu aynen bu ta-
nımlamaya uyan bir vakarla,
başka birinin ellerinde tehlikeli
olabilecek kadar ağır, geriye çe-
ken tempolarla, fısıltı benzeri
"pianissimo" değerlerle yorum-
luyor ve dınleyicisinin soluğunu
kesiyordu.
Brunello'ya eslik eden piya-
nist Massimo Sontenzi de ken-
di adına çok kaliteli bir piyanist
olduğunu, Beethoven ve
Brahms'ın -aslında çello ve pi-
yanoyu her bakımdan eş tuttuk-
ları oda muziği eserleri olarak
tanımlayacağımız- sonatlannda-
ki kusursuz işbirliği ve anlayış
birliği gösteriyordu.
Brunello ve Somenzi'nin re-
sital programlarının dengesi de
ilg'Snçti. Resitalin birinci bölü-
münde Beethoven'in sonatım
Rossini'nin "Une Lanne" -
Gözyaşı Üzerine Tema ve
Çeşitlemeleri- izliyordu. Böyle-
ce Beethoven'in derinlemesine
yoğun müziğini, Rossini'nin çe-
kici ezgiler ve pırıltılı pasajlar-
la süslü salon müziği dengeli-
yordu. Konserin ikinci yansın-
da ise Brahms'ın op. 38, No.l
mi minor Sonatını Chopin'in
Polonaise Brüliant'ı izledi. Böy-
lece Brunello ve Somenzi teknik
ustalık ile muzikal olgunluğu
birbirine eşit oranlarda, eşit
dozlarda vererek dinleyicinin
dikkatini hep canlı tuttular.
1986'da dunyanın en önemli
müzik yanşmalanndan biri olan
Moskova'daki Çaykovski Ya-
rışması'nın birincilik ödülünü
kazanan Mario Brunello önü-
müzdeki yıllarda hiç kuşkusuz
dunyanın sayılı çellistleri arasin-
da yerini alacak.
PaulSimon'ın 'The Rhythm of the Saints'iyılın olay albümlerinden
Ilkel ile moderne Simon lehimiSimon'ın yeni albümünün de bugüne dek 7
milyona yakın satan "Graceland"in düzeyini
tutturacağını kestirmek güç değil. Müzik
dünyası, bu son nitelikli çalışma nedeniyle
Simon'dan uzun süre söz edeceğe benziyor.
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM — Paul Si-
mon tropik kokenli ritmlerin yö-
rüngesini terk etmeye pek niyetli
görunmuyor. Guney Afrika'nm
sıcak temposu ve kadife vokal-
leriyle örulü başyapıtın, *Grace-
land'in yaratıcısı, yaklaşık dört
yıllık sessizliğini yine bir başya-
pıt adayıyla, 'The Rhythm of
tbe Saints' başhklı yeni bir al-
bümle noktaladı iki hafta kadar
önce.
Modern muziğin en mükem-
meliyetçi, en kılı kırk yaran ki-
şiliklerinden biri olan, Simon,
okyanusun öbür kıyısının,
'siyah' Brezilya'nın nabzmı tutu-
yor bu kez. Yeni albümü oluş-
turan 10 bestenin zemini, ürper-
tici bir davullar/vurmalılar cüm-
büşü halinde. Ama 'The
Rhythm of the Saints' folklo-
rik/sosyal antropolojik bir mü-
zik araşttrması değil elbette.
'Graceland' de olduğu gibi bun-
da da fıkır fıkır kaynayan
vurmalı-gitar bileşimi üzerinde
gerçek ötesi, *ani' imgelerle sar-
mallanmış, anlamları üst uste is-
tiflenmiş şiirini bir tüy hafifli-
ğinde *anlatan' formunun zirve-
sinde bir Paul Simon var.
Kökeni çok tanrılı siyah ritü-
eller olan girift ritmlerle, Simon
gibi gerçek bir kent sakininin
modern imgeler puskurten Cge-
cenin kemikieri'. 'onceden güien
kadınlar'. 'yaralı sahil', 'el açan
özlem', 'ıssız ordular'...) metni
birleşince, tılsımlı bir ürün çıkı-
yor ortaya. Ustanın 'Grace-
land'de yarattığı formul, her
turlü direnci kıracak güç ve gü-
zellikte.
Risklerı goze almanın ödulu
bu. Paul Simon 'ortalarda gez-
me.vi", vasat olmayı sevmiyor.
Yeni albümle ilgili olarak Si-
mon'ın kafasında ilk ışığı, bu-
gun sadece Brezilya'nın değil,
dunyanın en önemli bestecilerin-
den biri sayılan Milton Nasci-
mento yakmış, "Gel de buralar-
da biraz dolaş" diyerek. 1988
baharından başlayarak Bahia ve
Minas Gerais bölgelerinde rast-
ladığı davul topluluklarını kay-
detmekle ışe koyulmuş Simon;
daha sonra metreler dolusu
bantla studyoya kapanmış ve
ritmlerden yola çıkarak besteleri
ve sözleri yaratmış. Oldukça de-
ğişik bir yöntem.
Peki, yeni albumun ana izle-
ği ne? 'Q' dergisi ile yaptığı söy-
leşide şunları soylüyor Simon:
"Gun boyunca zihnin geçirdiği
iklim değişikliklerini işlemeye
çahştun. Hani bir an her şey çok
giizeJdir, ama ondan sonraki an
acaba savaş çıkar mı diye kay-
gılanırsınız va... Ve>a keyifsiz ke-
>ifsiz dolaşırken birden çok ko-
mik bir şeye rastlarsınız. Yani zi-
hin düjgun bir çizgi izlemez, işte
ben bunu yakalamaya çalıştım.
Avnı parça içinde beliren karşıt
duygular rahatlatıyor beni. Ko-
nuya daha rabat yaklaşıyoram o
zaman. Önce karanlık, sonra
birden giin ışığı... Davulların
düşsel, biiyuleyici havasından da
geUvor bu."
Albümde hayli kalabalık bir
vurmalı kadrosu var. Bu kadro-
nun içinde Nana Vasconcelos
her parçada başı çekiyor. Bunun
dışında goze çarpan oteki isim-
ler arasinda ise Michael Brecker,
Steve Gadd, J J . Cale, Milton
Nascimento ile Hugh Masekela.
'Further To Fly\ 'She Moves
On', 'The Cool, Cool Rjver' ve
'Spirit Voices' yeni albümde din-
leviciyi bambaşka bir boyuta su-
rukleyen, ağırlıksızlaştıran anla-
rı fazlasıyla içermekte.
Paul Simon, iflah olmaz bir
mukemmeliyetçi olarak bilini-
yor. Bir ay kadar önce album
tam çıkacakken evde son halini
dinledikten sonra studyoya dön-
müş ve parçaların yarısmı yeni-
den 'mix'lemış, sıralamayı değiş-
tirmiş, kapağın yeniden yapıl-
masını istemiş. Bu da 'The
Rvhthm of the Saints' in zaten
ağır olan malj vükunün ustüne
binmiş. Albumun ancak yedi
aylık satıştan sonra şirkete kâr
getirmeye başlayacağı söyleni-
yor.
DAVLLLARIN BÜYÜLEYİCİ HAVASI — Paul Simon, ön ça-
lışmalarını Brezilya'da yaptığı yeni albumunden soz ederken ritm-
lerden yola çıktığını, davulların duşsel ve buyıileyici havasından
çok etkilendiğini söyluyor.
mizah
dergisi
M Kültür Servisi —
Aydın'da "Tıfü" adında
yeni bir mizah dergisi yayın
hayatına başladı. Ege
Bölgesi'ndeki mizah ve
karikatür meraklılannı bir
araya getirmeyi ve mizah
dünyasına kazandırmayı
amaçlayan dergi aylık
olarak yayımlanacak.
Tıfıl'ın kuruculan Ismail
Dabanoğlu ve Nazım Yapıcı.
Pozitif
Vibrations 4
• Kültür Servisi — 1980*11
yıllarda adını duyurmaya
başlayan tenor saksofoncu
David Murray ile yine aynı
yıllarda cazın tanınan
isimleri arasına giren
davulcu Kahil El-Zabbar
Pozitif Vibrations müzik
' etkinliklerinin dörduncüsü
için Türkiye"ye geliyorlar.
35 yaşındaki David Murray,
liderliği altında dio, trio,
quartet, octet ve big band
formasyonlan ile başanlı
çalışmalar yaptıktan sonra
1989 yılında caz dalında
Grammy ödülü almıştı.
tkili, 8 aralık cumartesi
günü Mimar Sinan
Universitesi'nde iki konser
verecek.
Tiraje'den
"Art-Patch"
• KUltür Servisi —
Tiraje'nin "Art-Patch"
sergisi 5 kasımda Ayşe Takı
Galerisi'nde açılıyor.
Kumaş, dantel, boncuk ve
boya ile çalışan sanatçı,
1985 yılında ilk sergisini
açmıştı. 1974 yılında
konservatuvarın tiyatro
bölümünden mezun olan
sanatçı, ikinci sergisini ise
Bodrum'da gerçekleştirmişti.
Resital
• KUltür Servisi — ltalyan
Kultur Merkezi'nde soprano
Marisa Marchio, gitarist
Oliano Marchio ve piyanist
Renato Palumbo'nun
vereceği şan, gitar ve
piyano resitali 5 kasım
pazartesi günü
gerçekleşecek. Konser
etkinliklerinin yanı sıra
uluslararasi alanda da
tanınan Marchio ikilisi
solist olarak Erich Begel,
Ottavio Ziino, Franco
Ferraris, Janos Fürst, Avi
Ostrovsky, Bryn Balkmill ve
Enrique Garcia Asensio
gibi meastrolann eşliğindV?
çok yoğun muzik
etkinliklerinde bulunan
sanatçılar.
107.
sayısı
• Kültür Servisi — Yapı-
Endüstri Merkezi'nce her
ay yayımlanan "Yapı"
dergisinin 107. sayısında
Turkan Ulusu'nun "Mimar
Tasarımda Concept",
Michel Cornuejols'un
"Mimar ve Mühendisin
Çelik Mimariye Katkıları ve
Beklentileri", Cengiz
Bektaş'ın "Akşehir Evieri"
gibi çeşitli yazılar sunuluyor.
İbn Haldun
• KUItür Servisi —
Hollanda Türk
Akademisyenler Birliği
Vakfı "İbn Haldun ve Göç
Tarihi" adlı bir kitap
yayımladı. Üç ayn
makaleden oluşan kitapta
sosyolojinin kurucusu
olarak bilinen tbn
Haldun'un hayatı ve
görüşlerine, ayrıca göç
teorileri ve İkinci Dünya
Savaşı'ndan sonra Batı
Avrupa'daki göç olaylarının
yorurnlanna yer veriîiyor.
Flamanca olarak da
yayımlanan kitap "Postbus
10480 1001 El Amsterdem"
adresinden edinilebilir.
BİLSAK
1
TA
BUGÜN
31 Ekim Çarşamba:
19.00 MEDYAVE
ÇAGDAŞ
RÖNTGENCİLIK I:
"Röntgenciliğin Tarihi"
Enis BATTJR, Ünsal
OSKAY, Haluk ŞAFÖN
19.00 tSTANBULI
TARİH VE YAŞAM1:
"Park Otel ve Edebiyat
Sofralan"
CahitTANYOL
Cafe-Foyer-Bar (Giris)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HeavyMetal
18.00-24.00 Rock
Erkin Koray
BİLSAK, Sıraselviler
Cad., Soğancı Sok.7
CİHANGIR
143 28 79-99
Şeytanlar birleşin,
kaybedecek neyiniz var ki...
c Y A N
* O E K I S E V N 1 u > a p K i I