07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 SPOR 31 EKİM 1990 Idman sahasını basan saldırganlar Oğuz, Hasan, Aykut veErdVyiyaraladılar EBahçeli futbolculara saldırıBakırköyspor maçının hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe'nin dünkü çalışmasında antrenman sahasını basan 40-50 kadar saldırgan sopa, kalas ve bıçaklarla futbolcuların üzerine yürüdü. Olayda Oğuz, Aykut, Hasan, Erdi ve Yaşar yaralandı. Saldın Fenerbahçe camiasında şok etkisi yaratırken kaleci Schumacher, 'Bu bir vahşettir. Spora yakışmayacak bir hareket' dedi. Olaydan 20 dakika sonra antrenman sahasına gelen güvenlik güçleri Kalamış ve çevresınde önlem aldılar. Ancak saldırganların izine rastlanmadı. NECMİ GÜLÜMSEL Fenerbahçe'de olaylı gün... Atalanta yenıl- gisi ve Bursaspor berat>erlığı sonrası Sarı- Lacivertli camiada başlayan olaylar dun 40-50 kadar eli sopalı ve bıçakh taraftarın futbolcula- ra saldırıp yaralaması ile yeni bir boyut kazan- dı. Bursaspor beraberliği sonrasında takımı stat çıkışında bekleyen ve "tehdil" eden saldırganlar dun antrenman sahasına geldiler. Bakırköyspor maçının hazırhklan için futbolcuların Dereağzı tesislerinde sahaya çıkmasını bekleyen taraftar- lar, daha sonra sahaya açılan arka kapıyı kıra- rak içeri girdiler. Ellerirtde sopa, kalas ve bıcak olduğu halde saha ortasındakı futbolcularır üzerlerine yürüyen 40-50 kadar "göziı dönmuş" saldırgan, once Aykut ve Oguz'u tartak'ladılar Bu arada diğer futbolcular da kapalı spor salo- nunâ koşaraksaldırganlardan kurtulmak istedı ICT. Aykut ve Oğuz'un taraftarlann arasında kal- dığım gören Hasan ve Erdi, olayı yatıştırmak içın geri donduler, ancak taraftarlar bu iki futbol cuya da saldırdı. Bu sopalı ve bıçakh saldırıdc- Hasan başından, Erdi de sırtından yaralandı. Sd lonun giriş kapısmda bu kez yedek kaleci Yaşar 'ı yakalayan saldırganlar emektar tutbölcuya da bı cak çektiler. Yasar'ın bıçağa karşı taraftarlann üzerine yurümesi üzerine ortalık bir anda karış- tı. Olayları duyan menajer Selim Soydan hemen sahaya gelırken, futbolculara saldırıp A>kut, Oguz, Hasan, Erdi ve Yaşar'ı hırpalayan taraf- tarlar kaçarak olav yerinden uzaklaştılar. Soydan: Futbolcumu dövdürtmem Olayların şokunu uzerinden atamayan mena- jer Selim Soydan, "Benim fufbolcumu kimse dö- vemez. Gereken yapılacaktır" dedi. Soydan sal- dırganlardan şıkâyetçı olunacağını soyledi. Taraftarların saldırısı sonucu Oğuz ve Erdi sır- tından, Aykut da ayağından >aralandı. Saldırı- va uğrayan diğer futbolcu Hasan'ın başına so- pa gelirken Yasar'ın da ayağı şişti. Kızıltoprak'ta önlem Olaylardan yaklaşık 20 dakika sonra antren- man tesıslerine gelen güvenlik görevlileri Kala- mış \e çevresinde aramalara başladılar. Ancak saldırganlann izine rastlanamadı. Olavlar sonrası Kızıltoprak Karakolu'ndan ge- ANTRENMAN SAHASINDA OLAY — Bakırköy maçının hazırlıkla- nnı sürdüren Fenerbahçeli futbolculara 40-50 kadar saldırgan, sopa, kalas ve bıçaldarla saldırdı. Olayda 5 Fenerbahçeli futbolcu yaralanırken, Hasan ve Yaşar saldırganların üzerine yüriidüler. Ancak bu futbolcular da çe- şitli yerlerine aldıkları sopa darbesi ile yaralandılar. Saldırganlar, fut- bolcuları hırpaladıktan sonra sopaları sahada bırakıp kaçtılar. len polisler Fenerbahçeli futbolcuların ıfadesıni aldılar. Saldırganları tespit etmek için her yolu deneyeceklerini belirten güvenlik güçleri, futbol- cuların ifadelerinden yararlanılacağını belintiler Bu arada Fenerbahçe kulubunun, yakalanması halinde tum saldırganlar aleyhine dava açacağı da öğrenildi. Olayların yatışmasının ardından bir bolum futbolcu sahava çıkarak antrenmana devarr. ederken B.Şenol, Oğuz, A>kut idmana çıkama- dı. F.Bahçe kaptanı Schumacher, olayları uzuntu ile karşıladığını belirtirken, "Bu bir vahsettir. Si- nirlerim bozuldu. Spora yakışmayacak bir hare- ket" diye konuştu. Saldırganların taşlı ve sopalı saldırısında çe- şitli yerlerinden yaralanan Yaşar, Oğuz, A>kut, Erdi ve Hasan ıse olayı 'yapılmaması gereken bir davranış' olarak değerlendırdiler. Beş futbolcu "Taraftarlann >aptığı çok a>ıp. Biz formamız için her şeyimizi veriyorduk. İki gun önce bizi alkışlarken şimdi boyle davranmaları taraftar- lara yakışmadı" dediler. Fenerbahçe Yönetim Kurulu, bir grup saldır- ganın dün antrenmanı basarak futbolculan tar- taklaması olayını kınadı. Basın sözcüsü Mesut Dizdar, yönetim kuru- lunun dün akşamki toplantısından sonra yaptı- ğı açıklamada, şunlan söyledi: "Saldınyı şiddetle kınıyoruz. Bunu yapanlar gerçek Fenerbahçeli olamazlar. Yönetim olarak ricamız, güvenlik güçlerinden basına kadar her- kesin bu suçlulann yakalanmasında yaıtbmcı ol- malandır. Bu tttr olayların tekrar etmemesi en büyük dileğimlzdir." Transfer 10 gün askıya alındı Dizdar'ın verdiği bilgiye göre, Fenerbahçe Baş- kanı Metin Aşık ile yöneticiler Aziz Yılmaz, Aziz Yddınm, Köksal özbek ve Sait Tandoğan, yöne- tim kurulu toplantısından önce Hiddink ile gö- rüştü. Hiddink'in, en kısa zamanda toparlana- caklarına ve başarıh sonuçlar alacaklarına iliş- kin, başkan ve yöneticilerine söz verdiği kayde- dildi. Bu arada, Hiddink'in isteği üzerine iç ve dış transfer 10 gün süreyle askıya ahndı. Hiddink, daha önce yaptığı araştırmalar sonucu belirlediği yabancı futbolcu isimlerini Atalanta maçı son- rastyânetkne bildireceğini belirterek, iç transferde de bu süreye kadar beklenmesini istedi. öte yandan Başkan Metin Aşık, Galatasaray'ın talip olduğu Kosecki'nin transferi için girişimle- re başlayacaklarını söyledi. Seba'dan geçmiş olsun Bu arada Fenerbahçeli futbolcuların tartaklan- ması olayını Cumhuriyet muhabirinden öğrenen Beşiktaş Kulübü Başkanı Süleyman Seba telefon- la, Fenerbahçe Kulübü'nü arayarak 'geçmiş olsun' dedi. Olayın sportmenlikle bağdaşmadığını be- lirten Seba, bu tür olaylann olmaması gerekti- ğini de söyledi. BASKETBOL Paşabahçe elendi BELGRAD (Cumhuriyet) — Basketbolda Avrupa Kupa Galipleri Kupası ikinci tur rö- vanş maçında Yugoslavya'run Kızılyıldız Belgrad takımına uzatmada 86-76 yenilen Paşa- bahçe 1 sayı farlda kupaya ve- da etti. Başkent Belgrad'da oyna- nan, Fransa'nın Manessero ve Rumen Badilo hakime ikilisi- nin yönettiği karşüaşmanın ilk yansını Kızılyıldız 36-35 kapa- dı. Paşabahçe ikinci yarıda da başanlı bir oyun ortaya koydu, ancak karşılaşmanın normal süresi 74-65 Kızılyıldız takımı- nın üstünlüğü ile sona erdi. İlk maçı Paşabahçe dokuz sayı farkla kazandığı için uzatma- ya gidildi. Uzatmada 86-76 üs- tünlük sağlayan Kızılyıldız tur atlarken, Paşabahçe 1 sayı farkla şanssız bir biçimde ku- paya veda etti. VOLEYBOL Eczacıbaşı: 3 Fenerbahçe: 0 HAKEMLER: Hilmi Kara- mercan (7), Orhan Utkan (7) ECZACIBAŞI: Selim (7), Ali (7), Münip (7), Haldun (7), Yaiçın (7), Lose/<8), Ediz (5) FENERBAHÇE: Atafö), Or- han (6), Hakan (6), Dünya (5), Pavel (6), Üzeyir (7), Murat (6), Mustafa (5), Cumali (4), Nasip (4) SETLER: 15-7, 15-5, 15-5 ALEV ANAKÖK GÜNÜN PROGRAM1 18.00 Lütfi Kırdar Efes Pilsen-Mnlhousa (Koraç Kupası) VOLEYBOL 15.00 Ankara (SeUm Sım Tarcan) TMO-lst.Anakent Belediyesi 16.30 Ankara Yapıspor-ENKA 17.00 Burhan Felek Beşiktaş-Altınyurt Sarı-Lacivertli takımdayenisi eskisi hepsi tel tel dökülüyor F.Bahçe, komple başamsızHİLMİTÜRKAY 1989-90 lig sezonunu ikinci olarak bi- tirmişti Fenerbahçe. Yeni dönem için ara- yışa geçen San-Lacivertli yöneticiler işe önce Veselinoviç'in gorevine son vermek- le başlamışlardı. Teknik direktör için bir sürü aday vardı, ama Hollandalı "Hiddink" te karar kılınmıştı. Ardından "kadro"nun yetersiz olduğu düşünülüp yeni elemanların alınması kararlaştırıl- mıştı. Her transfer döneminde olduğu gibi bu yılın haâran ayında "Fenerbahçe" yi- ne transferin en hızlısıydı. Takımdan gi- den olmamıştı, ama geleni çoktu Fener- bahçe'nin. Kimler mi? Bursasporlu Âh- met Suphi, Ankaragücülü Gökhan, Samsunsporlu Ercan, Erzurumsporlu Hayrettin, Galatasaraylı Semih ve Fran- sa'nın Nimes takımından Vokri. Ve da- ha birçok genç. Basın mensuplan sorayorlardı teknik adamlara 'şampiyon kim' diye. Hemen hepsinin yanıtı "Fenerbahçe" oluyordu. Sokaktaki vatandaşa yöneltiliyordu ay- nı soru, yanıt yine "Fenerbahçe" oluyor- du. Yani Fenerbahçe ligin "tartışmasız" favorisiydi. Ligin başlangıç günü gelmişti. Fener- bahçe'nin ilk maçı, ligin yenisi "Aydın- spor"laydı. Taraftarı tıkabasa doldur- muştu "Fenerbahçe Stadı"nı, çünkü on- Iara göre rakip "çantada keklik"ti. Her- kesin görüşü aynıydı: "Bu Fener fark ya- par." Maalesef tam tersi olmuştu. Hiç kimsenin şans tanımadığı o Aydınspor, Fenerbahçe'ye tam 6 gol atmıştı. Bu atı- lan 6 gölün dördünü konuk ekip son 5 10. haftaya girilirken F.Bahçe: Ligde 8. sırada, 3 'galibiyet, 3 beraberlik almış, 3 kez yenilmiş, 19 gol atmış, 20 gol yemiş, puanı ise 12. Teknik direktör ve futbolcuların büyük çoğunluğu kara listede. Kimi teknik yönetimi suçluyor kimi futbolcuları. Futbolcuların 9 maçtaki not ortalamasına bakıbrsa en iyisi 2 kez forma giyen Rıdvan. Ortalaması 6.5 olan Rıdvan'ı 5.5 ortalama ile Schumacher izliyor. dakikamn içine sığdırmıştı aym zaman- da. Herkes şoktaydı. Nasıl olurdu da bu Fenerbahçe, Aydınspor'dan 6 gol birden yerdi? Oysa sakathğı süren Aykut ile Rıdvan'ın dışında Fenerbahçe tam kad- rosuyla çıkmıştı Aydmspor karşısma. Hiddink bu maç sonrasında yenilgiyi sa- katlıklara bağlıyordu. Ardından Bolu deplasmanında Boluspor'u 4-2 yendi Fe- nerbahçe. Bu maçta değişik bir kadro ile sahadaydı San-Lacivertli takım. Üçün- cu haftada da rakip ligin "en zayıfı" Zey- tinburnu'ydu. Ama 90 dakikamn skoru "0-0"dı. Olmuyordu. Fenerbahçe kendi sahasında bir türlü kazanamıyordu da- ha doğrusu. Fenerbahçeli futbolcu ka- Futbolcuların karnesi rmınttı amm i m 14 4 2 HMM t Cıcat mm 0»c $m*3 Kık» Vooı T«an * * m > A.s«n SaumtfK S«n* A*ut KŞma r 2 1 2 3 1 3 2 1 2 - - - i - - •> %7 4 i - 7 E - 5 6 3 4 - - m 1» - _ -4 5 3 3 3 4 4 - } - 4 6 7 - - 4 - 5 5 - 6 1 m 11 - i - 4 5 - 3 e 4 • - 6 - - 5 5 4 6 3 - - - - 7 4 2 m 1-î - _ - 4 - 3 4 2 4 3 - 5 - - 3 5 4 S 3 m - 2 2 4 4 - 3 - - 4 - 3 - - 4 - 4 3 ım - _ 4 - S s 5 - 5 7 - 5 - - - 4 i ıtı M - 4 3 3 4 3 4 3 - S - - - - 5 7 S 3 S - - 8 - 5 ' 35 25 4 45 35 4 25 45 45 ? 4 6 ' 2 45 55 4 5 45 3 65 zanmak için hiçbir şey yapmıyordu; ye- nisi, eskisi tel tel döküluyordu sahada. 4. haftada "zar zor" Konya'yı deplas- manda 3-2 yendikten sonra Ankaragu- cü ile 1-1 berabere kalarak sahalarında üçüncü beraberliklerini aldılar. 6. hafta- da Sanyer'e 2-1 yenildi Fenerbahçe, ke- za yedinci haftada Trabzonspor'a karşı 5-3 kaybetti. Karşıyaka deplasmanında Rıdvan'ın da ikinci yanda ilk kez forma- sını giydiği Fenerbahçe maçı 6-2 kaza- nırken 9. haftada seyircisini, sahasında Bursaspor'la 0-0 berabere kalarak bir kez daha hayal kınklığına uğrattı. 9. hafta sonunda Fenerbahçe ligde se- kizinci sıradaydı, 3 galibiyet, 3 beraber- lik almış, 3 kez yenilmiş, 19 atmış, 20 ye- mişti, puanı ise 12 ıdi. Hollandalı, kara listedeydi. Keza futbolculann büyük ço- ğunluğu da. Müjdaı. Hasan, Erdi ve Şe- DOI 3 için "kindama" kararı alınmıştı, ancak bir yönetici Fenerbahçe'nin genel- de kötü bir grafik çizdiğini, bütün fut- bolculann cezalandınlmalan gerektiği- ni, Oğuz'un Turan'ın, B^enol'un, Se- mih'in Fenerbahçe formasına yakışma- yacak derecede kötu futbol sergiledikle- rini vurguluyordu. Bir başka yönetici de her hafta sahaya değişik bir tertip süren 'Hiddink'in baş suçlu olduğunu belirti- yordu. Fenerbehçeli futbolculann forma giy- dikleri 9 maçta not ortalamalannı çıkar- dık. 'En iyi" olarak iki kez forma giyen Rıdvan çıkıyordu ortaya. Rıdvan'ın or- talaması 6.5'tu. Rıdvan'ı 5.5 ortalama ile Alman kaleci Schumacher izliyordu. İş- te oynadıklan maçlar sonrasında 21 fut- bolcu arasında en yüksek ortalamaya sa- hip iki futbolcuydu Rıdvan ile Schumac- her. Gerisi mi? Hepsi birer felaket. Hep- sinin ortalaması 5'in altında çıktı. Bu- radan da anlaşılıyordu ki, Fenerbahçe- de 3-4 futbolcu değil. yukandaki iki is- min dışında herkes kötüydü, herkes formsuzdu, orta sahanın "büyük ismi" diye adlandınlan, ancak bu yıl varlığıy- la yokluğu belli olmayan Oğuz'un büe notu 4'tü. Yenilerden A.Suphi'nin orta- laması 2, Gökhan'ın 3.5, Semih'in de 4.5 çıktı. Gorülüyor ki Fenerbahçe zor günlerin eşiğinde. Yöneticisi hâlâ arayışta. Hid- dink ümitli. Ama taraftar sabırsız. TED OPEN'da tarihi ödtil KAR^MA TOTO HMtytt TCTCÜMM Sıkık Cınvnfct FstMşif ZİYA IŞIKÜSTÜN Tam 42 yıl kesintisiz yapüdık- tan sonra 1987'de son defa or- ganize edilen Uluslararası Istan- bul Tenis Turnuvası "TED OPEN" o günden bu yana as- kıya ahnmış bulunuyordu. TED Kulübü'nün Taksim'de yıkılan tesislerinin Tarabya'da yeniden yapılmasından sonra, kulübün simgelerinden biri olan "TED OPEN" da yeniden gündeme geldi. Yönetim Kurulu, yeniden başlayacak olan turnuvanın, ye- ni tesislere paralel bir nitelikte olması için kollan sıvadı. Bu amaçla 25.000 dolar ödül, 100.000 dolara yükseltildi. Da- ha kaliteli ve daha çok sayıda profesyonelin katılmasını sağla- mak amacı ile de para ödülünün yanı sıra tenisçilere cazip avan- tajlar sağlanıyor. Bilindiği gibi bu tür turnuvalara katılan pro- fesyonel tenisçiler yol, otel ve ye- mek paralarını kendileri öde- mektedirler. Buna karşıhk ola- rak da her tur geçişte periyodik olarak artan bir para almakta- dırlar. Bu bakımdan bir profes- yonel, katılacağı turnuvayı se- çerken bazı hesaplar yapmak zorundadır. Alacağı ATP pua- nı ve yapacağı masrafı karşıla- yacak, bir miktar kazanç bıra- kacak bir ödül tercih sebebidir. 11 Tratconspo'-Bofcjspof 2i Bakırkây-Fenerbahçe 3| Besıktas-GençlertnriıSı 4ı Karsıyaka Hytltnspor 5ı Bursasoor G Anlepspor 6ı Aöanaspor Ga^atasa'ay 7) A/iK.&Jcü-Konysspor ' 8 ı Sanyer-Zeyiınlmfnu 9) Mu^laspor-Kuşadası 10) PetıotoftsOyartıato: 11> Hatay-Keçıörengûeü 12ı Band'-maspor Gjzlepe 13) Nığdespor Mersın l Y 14) V Dınarspor-lspartaspor Ç p 8 16 ı Bergamasptn-S Efes 1 2-0 1 0-1 1-0 2-0 1 1 1-0 1 0-2-1 0-1-2 2 1-0-2 1-0 . 1-0 1 2-fl 1 1-0 1-0-2 2-0 1 1 1 1 1-0 2-0-1 2-0 2 2-0 1 1 2-0 1-0 0-1-2 0-1 2-0 1 1-0 1 1 1-0-2 2-0 2 2 0-2 1 1 0-1-2 1 1-0 1-0 0-2 1 1 1 1 0-1 0-1-2 0-2 2 0-2 0 1 2-0 1-0 1-0-2 0-1-2 2-0 1 1 1 1 1-0-2 0-1-2 2 2-fl 1-0-2 1-C 1 0-2 1 0-1 1-0 2 1 1 1 1 1-0 2-0 0-2 1 1-0 1 1 20 1 0-12 0-1-2 2-0 1-0 1-0 1-0 1-0 0-2-1 0-1-2 2-0 1-0-2 1-0 0 HÂFTALJKAbdülkadir YÜCELMAN Almanya'da Rıfat diye biri...Türk güreşinin can çekişti- ği günümüzde bir Türkun Al- manya adına forma giyıp dünya minderlerinde fırtına gibi estiğini ve hele dünya şampiyonu olup altın madal- ya alınca Almanlar onu "kim- bilir nasıl bağırlarına basmıştardır" diye düşündük. Ama gördük ki Aiman vatan- daşı olarak dünya minderle- rinde Almanya'ya bir alttn ma- dalya kazandıran Rıfat Yıl- maz'ın başarısı gazetelerin kısa haberlerinde geçiştırildi. Bu kez "Bak hele Almanlar1 ın Işine. Alman vatandaşı da otsa Türk'ün başansını hlçe sayryorlar" deyip Münih mu- habirimız Ytlmaz Akar'a ha- ber ilettik: "Şunun aslını as- tannı bir öğrenh/er." Yılmaz, Alman meslektaşları ile ko- nuştu, sonunda Alman Spor Yazarları Derneği Başkanı ile bu konuda sohbet etti. Ko- nuşmaya öyle bir girmiş ol- malı ki Alman meslektaş an- lamış, sorunun altındaki esp- riyi, "Sorunuzun altında ya- bancı düşmanlığı var gibi bir şey seziyorum. Bunu kı- sa ve öz olarak yanrtlayaca- ğım: 'Hayır'. Böyle bir şeyi asla düsünemeyiz." Alman Spor Yazarları Derneği Baş- kanı Werner Riehlsözlerine şunlan eklemiş: "Bizler, Türkler kadar heyecanlı ve atesli insanlar değiliz. Olay- ları onlar kadar büyütemi- yoruz. Bizim hemen hemen her branşta dünya şam- piyonumuz var. Her şam- piyon olana Türkler kadar önem verlrsek gazetelerin tüm sayfalanm spora ayır- mak gerekir. Sonra Rrfat'la birlikte bir sampiyonumuz daha var. Ondan da Rrfat kadar söz ettik." Alman meslektaş, lafı dön- dürüp dolaştırıp sistemimize getirmiş. "Duyuyorum ki Türkiye'de şampiyon olan- lara ev, altın veriliyormuş. Bence ödül sporcuya değil, sporcuyu yetiştiren kuruma verilmelidir. Omeğin spor okullanna, antrenör eğiti- mine, spor tesisl yapan ku- rumlara. Başanlı olan spor- cu ödüllendiriliyor, başanlı olamayan hava alryor gibi bir şey bu. Bence sporcuyu aşın derecede ödüllendir- L me sporcuyu şımartmaktan başka bir işe yaramaz. Sporcuya ev, altın verilece- ğine, onlara eğitim ve iş olanaktarı sağlamak daha iyi bir yatırımdır." Alman meslektaşa teşek- kür etmeliyiz Bize ayak üstü sistemımizdeki yanlışlığı ve kendi sistemlerinı anlatıverdı- ği ıçın. Biz sporculan özel ola- rak ödüllendırıyoruz. ama spor adına yatırıma gelınce sıfır. genelde Türk gencine yapılacak en ufak yatırım ge- lecekte fazlasıyla geri döne- ceklir. Ama sporcuya verilen sporcu ile birlikte gider. İşte Naim Süleymanoğlu örnegi. Cumhurbaşkanımız Avru- pa şampiyonu olan tekvando- culara 4 milyar para dağıtmış. Tekvvando sporu için 4 milyon yatırılsa daha anlamlı olurdu. Tekvvando bir örnektir. Sporcunun ödüllendirilmesi, korunması bizim gıbı ülkeler- de özendiricı olmak açısın- dan gereklidir. ÖzellikJe,kişi- sel gayretleriyle şeref kürsü- süne çıkabilenlere. Ama nite- lik olarak sporcuya gereksini- mimiz olduğu kadar nicelik olarak da daha geniş bir plat- formdan daha fazia sporcu yetiştirme fırsatı ancak uzun vadeli bir sistemle yaratılabi- lir. Biz henüz sistem aşama- sında olduğumuz için belki yararlı olur düşuncesi ile Al- man meslektaşımızın önerisi- ni köşemize aldık. Uçan HollandalıFenerbahçeli futbolculara para cezası verilince Hollan- dalı'nın mantığı işi kavraya- mamış, "Bunlar ne biçim profesyonel, maaşlan kesi- İiyor sesleri çıkmıyor. Bu bir onur meselesidir. Ceza- ya razı olacaklarına futbol < oynasınlar, ceza almasın- lar" demiş. Fenerbahçe'nin Genel Sekreteri Aziz Yılmaz ile arasında geçen bu konuş- madan sonra Yılmaz, Hid- dink'e meseleyi biraz daha iyi anlatmaya çalışmış, "Bak hoca, bizde bir laf vardır. Çocuğu hocasına teslim ederken eti senin kemiği benim' derler. Bu mesele de böyle" deyince Hiddink'- in kafası daha da kanşmış, "Ne demek eti senin kemi- ği benim. Böyle bir şey na- sıl olur?" Aziz Yılmaz so- nunda, "Hiddink'e bizim mantalitemizi anlatmak mümkün değil" demiş ve vazgeçmiş; daha fazla mese- leyi uzatmamış. Hiddink'in kafası sadece bu meseleyi değil, daha baş- ka meseleleri de kavrayamı- yor. "Bu futbolcular neden sahada geziniyorlar?"ın ya- nrtını da bulamıyor. Daha, da- ha "Bu yöneticiler neden transfer edildiğini, transfer hep birbirlerini yiyorlar'Mn paralannın neden peşin pe- nedenini de kafası almıyor. şjn odendiğini..."de kendi "Bir kulübün neden böyle- kendine sorup kendi kendine sine çalkalandtğını, bu işe yaramaz futbolculann nasıl Nesli tükenmiş Fenerbahçe yönetim kuru- lunda görüşler ayrı ayrı. Hiç- bir konuda birleşmelen müm- kün değil. Bir yanda başkan Metin Aşık, bir yanda grup adına Aziz Yılmaz. Üçüncü grup ise hem Metin Aşık'a hem gruba karşı olanlar. Bir dördüncu grup var Fener- bahçe'de, üç maymunları oy- nuyorlar "Görmüyor, konuş- muyor ve duymuyor'Mar Oy- sa Fenerbahçe'ye şimdılerde gerçeğı gören, dedikodulara kulak vermeyen ve fazla ko- nuşmayanlar gerek. O tıp adamlar kaldı mı kı. yanıt aramaya çalışıyor Hol- landalı. Hollandalı deyince hep aklıma "Uçan Hollandalı" gelir. Hani dün- ya pistlerini sarsan bayan at- let. İster misiniz ikinci "uçan Hollandalı" da bizim Hıddink hoca olsun... Olur olur... Adam gıder, hatta neden git- tiğıni bile anlayamadan gider. Tavuk ve yumurta Bir soru Fenerbahçe kuli- sinde ağızdan ağıza dolaşı- yor. Bu futbolcular kendılerı- ne para cezası verildigi için mı oynamıyortar, yoksa oyna- madıkları için mi para ceza- sına çarptırıldılar. Tavuk ve yumurta meselesi. Gel de çık işin içinden.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle