Katalog

3 EKİM 1990 CUMHURİgET/17 Kartal 7 kilo eroin ele geçti tstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'da Narkotik Şube'nin aptığı bir operasyonda 7 kilo ^oin ele geçirildi. Olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı. Narkotik Şube'ye getirilen sa- nıklardan Hulusi Yıldınm, suçu- nu itiraf ederken, öteki sanıklar suçlamaları kabul etmediler, Istanbul Narkotik Şube Mü- dürlüğü'nden dün yapılan açık- lamaya göre, Kartal'da Hulusi Yıldınm adb kişinin eroin sat- mak istediğini belirlediler. Yıldı- nm'la ilişkiye geçen Narkotik Şube elemanlan, piyasa değeri yaklaşık 200 milyon lira olduğu bildirilen 7 kilo eroini suçüstü ele geçirdiler. Tfi lfrrtfitti l f n f i e t ı r r l ı H i n d i s t a n ' l n başkenti Yeni Delhi'de binlerce işçi, çiftçi, öğ- 1Ş KOIHSI K Ü T l Ş l i r t l l re nci ve memurun katılımıyla dün parlamento binası Öniinde düzenlenen biiyük gösteride, hükümetin istihdamda asağı kasttan Hindulara r o49 kota ayıran yeni politikası şiddetle protesto edildi. (Fotoğrafı.AP) Gözaltında işkence savı ŞANLIURFA (Cumburiyet) — Halfeti ilçesinin Ortayol kö- yünde PKK'ya yardım ve yatak- İık ettiği savıyla gözaltına alınan 12 kişiye Şanlıurfa Emniyet Mü- dürlüğü'nde işkence yapıldığı öne sürüldü. İHD Şanlıurfa Şu- besi Cumhuriyet SavcıIığYna suç duyurusun<ia bulundu. Geçen hafta içinde güvenlik güçlerin- ce Halfeti'nin Ortayol köyünde düzenlenen operasyonda gözal- tına alınan 12 kişi arasında bu- lunan kardeşi Bekir Sağlam- can'a işkence yapıldığını öne sü- rerek IHD Şanhurfa Şubesi'ne başvuran Bekir Sağlamcan, "Kardeşimi görmek için cezae- vine gittim. Gözünde ve göğsün- de rnorluklar vardı. Nasıl oldu- ğunu sorduğumda, 'Emniyet Müdürlüğu'nde gözaltında tutu- lurken işkence yaptılar' dedi. UKRAYNALILARIN BAĞIMSIZLIK GÖSTERİSİ — Ukrayna'nın başkenti Kiev'de onbin- lerce kişi Moskova'dan daha fazla bagımsızlık isteğiyle gösteriler düzenlediler. Göstericilerin bir kısmının geleneksel Ukrayna giysileri ya da Ukrayna askeri iiniforması giydikleri, ellerinde de Ukrayna ulusal kahramanı Taras Şevçenko'nun dev boyutlardaki fotoğraflarını taşıdıklan dikkalleri çekiyordu. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI OLAYLAREV ARDENDAKI GERÇEK(B0fUn.fi I. Sayfada) tü durumlardan yararlanmak is- teyen fırsatçılar da boş durmu- yorlar; ellerindeki mallann fi- yatlarım yukseltmek için gün doğmuştur; zincırleme artışlar- la taşktn büyüyor. Son günlerde devlet te/evizyo- nu ile basının gözleri, ya Basra Körfezi'nde, ya Cumhurbaşka- nı Ozal'tn Amerika gezisinde, ya SHP Kurultayı'nda, ya iki Al- manya'mn birleşmesınde idi. Bu olaylargeniş kitleleri ekonomikh askı altında soluksuz bırakan .am yağmurunu gözlerden giz- ledi. Ancak çarşıya her çıkttğm- dafîyat etiketlerindeki olumsuz değişikliği gören ortadirekten yurttaşın sabnnın da elbet birsı- nın var. Onyûdan beriyalnız bu kesimin sırtına bindirilen yük, Körfez kriziyle birlikte taşına- mayacak kadar ağırlaşmıştır. Cumhurbaşkanı özal'ın trans- formasyon' dediği değişim ya da başkalaşımla ülkenin çehresi belki değişmekte; ama halkın yoksuüaşması sürmektedir. Kitlelerin tepkileri biriktikçe, sorumlu arayışı da hızlanır. Sorumlu kimdir? Siyasal iktidarın fiyat patla- malannı yalnız Körfez krizine bağlayarak geçiştirmek olanağı var mı? Körfez krizi henüz iki aylık- tır. Daha önce enflasyon cana- varının pençesinde kıvranan or- tadirek, ANAP iktidanm so- rumtu tuttuğundan güvensizliği- ni yerel seçimlerde belirtmişti. Ancak son biryıl içinde değişen bir şey vardır. Türkiye'de Başba- kan, hükümet, Meclis silinmiş; ortada tek yetkili ve sorumlu olarak özal kalmıştır. Körfez krizinde anayasa dışına taşan davranışlarıyla bu simgesi tele- vizyonda daha köşeli çizgilerle belirlenmişür. Geniş halk kitlelerinin zam yağmuruyla beslenen öfke ve tepkilerinin hedefi Özal'dan başkası olamayacaktır. tktidan -anayasa dışı da olsa- elinde tu- tan tek kişi, yurttaşın televizyon- da her gün seyrettiği Cumhur- başkanı Özal'da somutlaş- maktadır. Denebilir kt Özal ne yapsm? ^Körfezi krizi bütün dünyayı sa- ran bir fırtına yarattı. tlk bakışta doğru gibi görü- nen bu savunmanm çürük bir yanı var. Demokrasinin geçerli olduğu ve sosyal adalete önce- lik verilen toplumlarda, her bu- nalım, sosyal katmanlar arasın- da inakuİ' ölçulerde paylaşılır. Zayıfı ve yoksulu ezen, ortadi- reğin belini büken bir düzende, zam yağmurundan sırıl sıklam olanlann durumlannı doğal görmek olanaksızdır. Zam yağ- murundan doğan sel taşkını, or- tadireğin evini göçürürken, azın- lıktaki çevrelerin kalelehne tır- manamıyor; bu çarpıa çelişki, savurganlığın teşvik edildiği bir toplumda çağdışı görüntüler ya- ratıyor. Siyasal tıkanıklık içindeyaşa- yan ve demokrasiye açılışı bir türlü gerçekieştiremeyen Türki- ye'de zam sağanağının sonuçlan şimdilik tümüyle kestirilemiyor; ama önumuzdeki belirsizlik, toplumda haklı bir tedirginliğe dönüşmeye başlamıştır. • •*• Kışa hazırlık pahalı gelîyor (Baştarafi 1. Sayfada) ğini ve 'komürdeki tekelleşme- den dolayı artan fiyatların SSCB'den ithal edilecek kömür- le dizginleneceğini söylüyor. Be- lediye tanzim satışlannda da ka- litesiz kömürün satıldığmı belir- ten Ayangil, belediyenin de fi- yatlan dizginleyemediği görü- şünde. Ayangü'e göre kömür fi- yatlarındaki bu artış ancak hü- kümetin kömüre narh koyma- sıyla engellenebilecek. Köm-Sa Dış Ticaret Maden- cilik'in sahibi Necip Özbudak da kömür fîyatlarının keyfi art- tırıldığı görüşünü ileri sürüyor. Bunu "fırsatçılık" olarak nite- lendiren Özbudak, "Şn anda kömür piyasasında altın borsa- sı gibi kömür borsası oluştu" diyor. Kücük esnafın giderek yok olduğunu belirten Özbu- dak, kömürde kalitesiz satışla- rın da arttığına dikkat çekiyor. Piyasada halen 150 bin liraya kömür bulunduğunu, ancak bu- nun kalitesiz kömür olduğunu söyleyen özbudak, biiyük par- ça kömürleri kaJiteli, peynir ka- lıplan gibi küçük parçalar halin- deki kömürleri ise kalitesiz ola- rak tanımlıyor. Piyasadaki re- kabetten de yakınan Necip Öz- budak, bu yıl ılk kez 9 ay vade- li satış yapmaya başladıklartnı, bunun da dış işletmeyi çok bü- yük bir mali yükle karşı karşı- ya bıraktığını söylüyor. Genç Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cemil ökten ise piyasadaki bu sucla- malara verdiği yanıtta kömür fi- yatlarının şu anda ocak çıkışı- nın ton başına 110-120 bin lira arasında değiştiğini nakliye üc- retiyle beraber bir ton kömürün perakende satış fiyatmın yakla- şık 160 bin lira olduğunu belirt- ti. ökten, komürdeki fiyat ar- tışının ise şöyle açıkiadı; "Kö- mürde bir yıllık fiyat artışı yüz- de 40-50 civanndadır. Oysa ay- nı dönemde yalntzca mazola ge- len zam yüzde 76'dır. Son ma- zot zamlannın ocak satış fiyatı üzerinde doğnıdan etkisi ton başına 18 bin 617 oimuştur. Oo- layısıyla 1989 fiyatı ile bugiin- kü fiyat arasında fark büytik oranda mazot zammından ol- mak üzere diger kalemlerdeki fi- yat artışından kaynaklanıyor. Gönildüğü gibi haksız zamdan söz etmek miunkün degildir." Odunda da benzeri sorunlar yaşanıyor. Haziranda 130-140 bin lira arasında satılan bir ton SHP'nin5 gündemî Kriz süresince Gaz Kalorifer yakıtı Fuel-oıl No: 5 Fuel-oil No 6 adım adım yakacak fivatları (TL. KrtzdMnl 1199 675 666 593 Sezon boyunca kftmür liyanan (İstanfcul) Kömür (1 ton) Odun ItflZlfan 95000 130000-140000 7a§ostos 1318 711 697 611 TMMIMI 105000-110000 13OO0O-1400O0 25aj«stos 1460 786 769 675 Aiutosortas 115000-120000 130000-140000 11 eyttl 1657 855 829 709 A^HStOSSOM 125000-130000 160000-170000 lehta 1907 957 914 748 22eylM 135000-140000 160000-170000 lekln 165000-170000 210000-220000 Ecevit'ten SHP'ye yanıt: üıkaııu bırakın ÜMİT ASLANBAY ANKARA — Yeni SHP yö- netiminin gündeminde 5 ana konu belirdi: "Parti içi egitim, yerel yönelimlerin toparlanma- sı, örgütlenme ve dışa dönük ik- tidar programı, gölge kabine oteşttırulması". SHP yönetimi bugünkü parti meclisi toplantı- sı ardından bu 5 konuya ağırlık vererek uygulamaya yönelik programları hayata geçirmeye çalışacak. MYK'da görev alma- sı beklenen bir PM üyesi, "Ku- nıltay heyecanı çabuk gecer, bir an önce bu programları gerçek- leştirmek zonındayız. Önümü/- de fazla vakit yok. Kunıltayın verdiği görev de budur" di\e konuştu. Bugün sabahtan MYK üyele- rini secrnek için toplanacak olan PM'de Genel Başkan Erdal İno- nü'nün uygulamaya yönelik programları ve gölge kabineyi anlatması bekleniyor. SHP Ge- nel Sekreterliği'ne eski Genel Sekreter Yardımcısı Hikmet Çe- in'in getirilmesi hemen hemen kesinlik kazanırken Cevdet Sel- vi, Ertugrul Günay, Yiğit Gtt- löksüz ve Seyfi Oktay'ın da ge- nel sekreter yardımcılıklanna en yakın adlar oldukları bildirili- yor. Bu arada eski Genel Sekre- ter Deniz Baykal, bugünkü PM toplantısından sonra "tebrikle- rini iletmek"için İnönü'den ran- devu aldı. Yeni MYK'nın oluşumu için lnönü, dün Çetin ile bir süre gö- rüştü. SHP kulislerinde MYK'ya, olası genel sekreter yardımcılan dışında, eski millet- vekili ve CHP Saymanı Vamık Tekin, Ekrem Kangal, Süleyman Çelebi, TUrkan Akyol, Önay Alpago, Fikret Ünlü'nün girebi- leceği belirtiliyor. Diğer yandan Abdülkadir Ateş, Fikri Sağlar ve Güneş Gürseler, MYK'da yer alabilecek güçlü adlar arasında sayılıyor. Parlamentoyla ilişkiler 1 Partiiçi eğitim 2 Yerelyönetimler 3 Örgütlenme 4 îktidarprogramı 5 Gölge kabine konusunda da Tahir Köse, Meh- meı Moğultay'm adlanndan da söz edüiyor. SHP MYK, genel sekreter dahil 14 kişiden oluşuyor. Yeni yönetimin parti içi eğitim uygulamalannı "beınen" başlat- ması, bunun bir parçası olarak da periyodik eğitim bültenleri- nin hazırlanarak örgütlere gön- derilmesi bekleniyor. SHP'nin önünde iki ana sorun olduğunu belirten genel sekreter yardımcı- lığma yakın bir ad, bunların ye- rel yönetimler ve örgütlenme ol- duklannı söyledi. Yerel yönetim- lerin hızla toparlanarak kamu- oyunda olumlu bir imaj verme- si gerektiğini anlatan PM üyesi, "En güç sorunlardan birisi bu- dur. Bu nedenle MYK içinde bu konuya özel olarak eğilinmeli ve uygulamaya yönelik projeler hızla hayata geçirierek yerel yö- netimler arasında da bu konu- da bir bütunluk sağlanmalıdu. Bunun için de işirniz bu nokta- da biraz zor, ama başarmamız gerekiyor" dedi. Gölge kabine kurulması için çalışmalara da başlandı. öte yandan halen üye yazımı devam eden SHP'de de- lege seçimleri, ilçe ve il kongre- leri ile birlikte örgüt ve örgütlen- me sorunlannın da büyük önem taşıdığı bildiriliyor. Olağan ku- rultaya yönelik kongrelerin önü- müzdeki aylarda yapılmaya baş- Ianmasıyla birlikte üye yazımı ve örgütlenmelerin de yeni bir dü- zene kavuşturulması bekleniyor. Bu konuda da Inönü'ye yakın bir ad, "Geçmişte örgütlere yö- nelik yukandan aşağı bazı uy- gulamalar oldu. Ancak Mecel- le'de bir kural vardır; 'Kötü ör- nek olamaz' diye. Bu nedenle örgütlere hayatiyet kazandınr- ken kimseyi kırmadan kurultay- dan alınan heyecan dalgasıyla birlik ve bütünlüğü sağlamak la- zım. Bu sorun da büyük önem taşıyor" dedi. PM toplantı- sından sonra seçllecek yeni yö- neticilerin ayrı ayrı kollardan yurt gezilerine çıkarak örgütlerle yüz yüze temas kuracaklan da alınan bilgiler arasında. (Baftarafı 1. Sayfada) Ecevit'in bu konudaki tavnnın hâlâ değişmediği görülüyor" dedi. "SHP'nin 'Gel beni kunar' diye DSP'nin yakasına yapışaca- ğına, seçim sistemi konusunda- ki büyük ayıbını temizlemesi gerektiği" görüşünü savunan DSP lideri, SHP ve Inönü'ye düşen görevin, secim sistemini adilleştirmek üzere kaçak güre- şe kalkışmaksızın, etkin çaba göstermek olduğuna işaret etti, "Biz ayn bir partiyiz" diyen Ecevit, "Paramparça olmuş bir partiye, yolunu yönünü bir tür- lü beluieyemeyen, geçmişin sap- lantılanndan kurtulamayan, ça- ğın ve değişen dünyanın da de- ğişen TUrkiye'nin de gerisinde kalmış sakat bir partiye, yüiarın özeniyle geliştirilmiş sapasağlam DSP'yi koltuk değneği gibi su- nacak degiliz" görüşünü dile getirdi. SHP'de kavgarun daha yeni başladığını savunan Ecevit, açıklamasında şöyle dedi: "SHP kunıitayı sanki bu par- ti aklayıp paklamış, hasta \-ata- ğından kaldırmış da sağlıklı bir yapıya, çağdaş ve tutarlı bir doğ- rultuya kavuşturmuş gibi, SHP Genel Başkanı Sayın Erdal İnö- nü ve bazı çevreler, iki gündür, DSP'nin bu partiyle birleşmesi- ni şimdi yeniden gündeme getir- meye uğraşıyorlar. Sanki kurultayın konusu, SHP Genel Başkanı ile genel sekreteri arasındaki kişilik ve hi- zipçilik çekişmesi veya parti içi başka sorunlar değilmiş de, DSP ile birleşme konusu imiş gibi, bazı çevreler 'Deniz Baykal ye- nildiğine ve Erdal lnönü kazan- dığına göre artık birleşmeye en- gel kalmadı' havasına giri- verdiler. Bize ne Sayın Erdal İnönü'- den?.. Bize ne Sayın Deniz Bay- kal'dan?.. Bize ne SHP'den ve SHP kuruttayından?.. Biz ayn bir partiyiz. Yalnız adıyla bayrağıyla değil, programıyla, doğrultusuyla, tu- tumuyla ve iç yapısıyla, hatta toplumdaki desteginin büyük bir kesimiyle, ayn bir partiyiz. Biz beş generalden icazet ala- rak kurulmuş, içi karmakanşık, dogrultusu belirsiz, çağdışı bir partiye sosyal demokrasiyi har- catmamak için; halkın siyasal yaşamdaki etkinliğini arttırarak demokrasiye gerçeklik kazandır- mak için; Türkiye'de çağdaş ve hakça bir düzen kurmak için ve 'ilerici' geçinen bazı çevrelerin sağcı partilere iteleyip kaptırdık- ları milyonlarca sosyal demok- rat düşünceli yurttaşımızı da Türk sosyal demokrasisine, de- mokratik sol hareket yoluyla. kazandırmak için var olan bir partiyiz. Herhalde, iç kavgalardan ko- lu bacagı kınlmış, ortasından ikiye aynlmış, hatta ikiye ayrıl- manın ötesinde paramparça ol- muş bir partiye, yolunu yönünü bir türlü belirleyemeyen. geçmi- şin saplantılanndan kurtulama- yan, çağm ve değişen dünyanın da değişen Türkiye'nin de geri- sinde kalmış sakat bir partiye, yıllann özeniyle geliştirilmiş sa- pasağlam DSP'yi koltuk değne- ği gibi sunacak degiliz." Ecevit, "DSP'nin gündemin- de SHP ile birleşme diye bir ko- nu yoktur. Ancak tüm gerçek sosyal demokratlann, yozlaşma- mış ve çağdışı kalmarnış sosyal demokratlann, DSP'de birles- meteri artık Türkiye'lfliB günderaindedir" dedi. Ecevit, son kurultayla "SHP'deki kargaşanın ve kavga- lann sona erdiğini sananlann da kendi kendilerini aldattıklanm" savunarak "SHP'de şimdi>e ka- dar görülenlerin sadece, pehli- van peşrevi olduğunu, asıl kav- ganın daha yeni başlayacağını" söyledi. Ecevit, demecinde daha sonra şu görüşlere yer verdi: "SHP'deki kavga ya bu par- tinin kendi iç hastalıklarıyla ya- şamayı kabullenip veya kınğını çıkığını yen içinde saklayıp ko- maya girmesiyle ya da parcala- nıp busbutün ufalanmasıyla so- nuçlanacaktır. DSP'nin SHP gibi umutsuz dummdaki bir partiyle birleş- mesi söz konusu degildir; ama tüm gerçek sosyal demokratlar elbette birleşecektir. Bu birleş- menin en sağlıklı biçimde nasıl gerçekleşeceğini de halkımız 19 agustos günü Bayrampaşa'da göstermiştir. Kimse SHP'nin Ba> rampaşa yenilgisinin sorumluluğunu bu partinin önde gelenlerinden bi- rine veya öburiine jıkıp da ken- di kendini kandırmasın. Bayrampaşa'da SHP'yi yere se- ren, bu partinin iflah olmaz ya- pısı ve tutarsız tutumu karşısın- da, DSP gibi, halka her bakım- dan güven veren bir başka sos- yal demokrat seçeneğin var- b^gıdır. Eğer DSP gibi ayn bir seçe- nek bulunmasaydı, halkın SHP'den uğradığı hayal kınklı- gı, s»syal demokraslden hayal kınkhğına dönüşürdu ve sosyal demokrat oylar çok aşağüara İDerdi." Onun için SHP, 'Gel beni kurtar' diye DSP'nin yakasına yapışacağına; seçim sistemi ko- nusundaki büyük ayıbını temiz- lemeiidir." İnönü'den yanıt SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, AA'nın haberine göre DSP Genel Başkanı Büient Ece- vit'in, sosyal demokratlann bir- leşmesi konusunda yaptığı açık- lamayı eleştirirken, 'Sayın Ece- vit'in, bu konudaki tavnnın hâ- lâ değişmediği görülüyor" dedi. Erdal lnönü, AA muhabiri- nin konuya ilişkin sorulannı ce- vaplandırırken bu konuda şim- dilik aynntılı bir değerlendirme yapmak istemediğini belirtti. Ecevit'in, 'eskiden söylediği şeyleri sürekli tekrar ettiğini' kaydeden Inönü, "Ecevit fark- lı bir şey söylemiyor. Ancak ben sosyal demokratlann birleşme- sinin benim için bir özlem oldu- ğunu söylemeye devam edeceğim" dedi. odunun fiyatı şu anda 220 bin liraya dek ulaşıyor. Köylüden sezon başında ucuza alım yapan bazı aracılann daha sonra fiyat- ları yükselterek satış yaptıkları vurgulanırken yine de odunda kömür gibi büyük fiyat artışla- nnın yaşanmadığı, kömür fiyat- lannın odun fiyatlarını yakala- mak üzere olduğu söyleniyor. Odun fîyatlannın nakliye mali- yetleri kadar artacağı vurgula- nıyor. CemveTalay (Baftarafı 1. Sayfada) nün listesinden 38. sırada secil- diği açıklanan Aü Uyar'ın PM üyelikleri düştü. Seçim Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre Cem, Sav, Talay ve Uyar'ın daha önce açıklanan ve son sayımla beiirlenen oyları şöyle: (Eski) (Yeni) Ismail Cem 407 423 Istemihan Talay 392 423 Aü Uyar 420 409 Atila Sav 409 406 Son duruma göre 44 PM üye- sinin 39'u Inönü'nün 5'i de Baykal'uı listesindeki isimierden oluşuyor. îsmail Cem Deniz Bay-1 kal'ın genel başkan adaylı- ğını sürpriz bir [ çıkışla destek-1 leyen Îsmail Cem, 1940 yı-1 lında Istanbul- ^ da doğdu. Yüksek öğrenimini Lozan Hukuk Fakültesi'nde ta- mamladı. Çeşitli gazete ve der- gilerde yaa işleri, genel yayın müdürlüğü ve köşe yazarlığı yaptı. 1974'te Ecevit hükümeti döneminde TRT Genel Müdür- lüp'ne getirildi. Aktif politika- ya 12 Eylül 1980 sonrasında Halkçı Parti'de başladı. 1987 ge- nel seçimlerinde SHP'den lstan- bul milletvekili seçilerek parla- mentoya girdi. 30 Haziran 1988'de yapılan kurultayda Er- dal lnönü'ye karşı genel başkan adayı oldu. İstemihan Talay tçel Millet-S veküi. 1945'te| Tarsus'ta doğ-1 du. Ankara I Üniversitesi Si- yasal Bilgiler Fakültesi'ni bi- tirdi. Aynı fa- kültede master yaptı. Bir süre kaymakamlık görevinde bulun- du. Eski Belediye Fon ve Kredi- ler Genel Müdürü. 1987 genel seçimlerinde milletvekili seçildi. Evli ve iki çocuk babası. 3-7 Ekim ISTANBUL SERGI SARAYI-TEPEBAŞI 8. ULUSLARARASI FUARI ZİYARET SAATLERİ: 11.°° - 20.°° RÖNESANS A.Ş. "An excellent command of English..." (İngilizceye tam anlamıyla hakim olmak..) Önemli görevlerin vazgeçilmez şartı: Çok iyi İngilizce. TEPUM Dil Kursları, yaklaşık 6 yıldır öğrencilerine "çok iyi" İngilizce öğretiyor. Tümü İngiliz ve Amerikalı öğretmenlerden oluşan uzman öğretim kadrosuyla... Kendi koşullarınıza göre seçebileceğiniz ders saatleriyle... Farklı amaçlara yönelik özel programlarıyla... TEPUM Dil Kursları, şimdi Teşvikiye ve Kadıköy yabancı dil merkezleriyle, İngilizceye tam anlamıyla hakim olmak isteyenlerin hizmetindedir. El TEPUMİA^GUAGECENTRE D İ L KURSLARI Teşvikiye: 136 19 36 - 158 75 48 Cami Sok. 6 Kadıköy: 337 79 21 -347 19 29 Altıyol, Şemstap Sok. 9/3