14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 26 EKİM 1990 IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Saygıda Kusur İZMİR — ANAP'ta çalkantı duruldu mu dersiniz? Muhafazakâr kanadın dele- ge seçimlerınde önlenemeyen yükselışine karşı türbanı Mec- lis'te engelleyen liberallere bi- rileri, "Aman gensorularda mu- halefetle birlikte hareket etmeyin" diyebilir. Onlar da ku- zu kuzu bu buyruğu yerıne ge- tirebilir. Bırden hava değışıp ka- muoyunda "Mesut Yılmaz'a Çankaya desteği" gibi haber- ler tartışmaya açılır. Geçmişte de böyle olmuştur. Şimdi de esen hava bunu göstermekte- dir. Tüm buntara karşın ANAP: ta birlik ve beraberlik arttk çok uzaklara düştü. Muhafazakâr- lar delege seçimlerinin galibi olarak kongrelerı beklıyor ön- ce ilçe, ardından il ve büyük kongre. Mesut Yılmaz kımden destek alarak genel başkanlığa aday- lığını koyacak? Eski Dışışleri Bakanı, ANAP genel başkan adaylarından Mesut Yılmaz'ın Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'la üç saate ya- kın baş başa görüşmesine tep- ki Başbakan Akbulut'tan gel- miştı. Akbulut görüşmeye, "Be- ni bu işlerin ıçine sokmayın" derken Yılmaz'ın Özal'la ko- nuşmasını hiç önemsemediği- nı söylemek istiyordu. Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu ıse tepkısinı açıkça ortaya koyuyordu: — Ben de Sayın Cumhur- başkanı ıle dört saat görüştüm; hiç kimsenin haberi olmadı... Safa Giray'ın Millı Savunma Bakanlığı'ndan ıstifasıyla baş- layan çalkantıya Çankaya'nın "yeter bitsin bu kavga" deme- si yeter mı? ANAP grubunda soluk alan, örgütte daralan liberal kanat, delege seçimlerini tek tek yiti- rirken "manevi lider" Özal, hi- zip başlarını Çankaya'ya çağı- rıp öğiit veriyor: — Aman dağılmayın, birlik ve beraberlıği bozmayın. Ülke- nin istıkrarı ANAP'ın bütünlü- ğündedır... Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fahrettin Kurt, Devlet Ba- kanı Vehbi Dinçerier'le de gö- rüşüyor. Cumhurbaşkanı, ikisı- ne de aynı tümceleri yineliyor: — Her şey düzelecek, ANAP'ta dört eğilime de yer var... Oysa delege seçimlerınde muhafazakâriar sılıp süpür- müşler. ANAP grubunda etkin olsalar turban Meclıs'ten geçe- cek Tabanda etkin olan mııha- fazakârlar, "ileride hesaplaşı- rız" dıye sataşıyor liberallere. ANAP'ı destekleyen islamcı gazeteter, liberallere ateş püs- kürüyor. Boy hedefleri Milli Eğı- tım Bakanı Avni Akyol, Devlet Bakanı Işın Çelebi. Kûse yazı- lannda, haberierde ANAP'ın li- beral kanadına karşı tavır alt- yoriar: — Sandıkta hesaplaşırız... Aynı gün TBMM'de gensoru görüşülüyor SHP'lı Erdal Kal- kan kürsude konuşuyor. Genel kurulda bir tek bakan var: Içiş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu. Koskoca ANAP grubundan 40-45 kişi irtlcayla ilgili genso- ru görüşmesini izliyor. Nerede liberal kanadın ba- kanları, milletvekilleri? Yok ortada. Türban görüş- mesinde otöuğu gibi yitik tümü de... ANAP'ın "manevi lideri" Cumhurbaşkanı Ozal, muhafa- zakâr kanadı uyanyor önce: — Fazla ileriye gitmeyin, dik- katli olun! Ardından liberallere dönü- yor: — Her olayı büyütmeyin, bir- lik beraberlik zamanı... İki taraf da uysal çocuklar gi- bi, ak saçlı, sakallı büyükbaba- lara gösterilen saygı içındeler: — Tamam büyükbaba, bir daha yaramazlık yapmayız... Aynı şeyleri Başbakan Akbu- lut'a da söylüyor olmalı "mane- vi lider" Özal. Görülen o ki son günlerde Akbulut, büyükbaba- ya saygıda biraz kusur ediyor. Ne de oisa oyunu ötekiler- den daha iyi biliyor. Çelik ço- mak oynamak bir beceri işidir. Polıtika da öyle. Nereden gelmiş Akbulut? Adalet Partisı Erzincan il Başkanlığı'ndan. Yani örgüt- ten. Yabancı dil bilmese bıle, politikada ayak oyunlarını çok iyi bilır. Delege nasıl seçtirilir, ıl, ilçe başkanının özellıklerı ne- lerdir, bunları Suleyman Demi- rel'in "siyaset kürsüsü"nden öğrenmiş, bellemiştir. Akbulut "hodri meydan" di- yor Mesut Yılmaz ve arkadas- larına: — Demokratik usullerie ma- kamlara gelinir ve bunun yolu açıktır... Kısaca genel başkanı büyük kongre delegelennın seçeceği- ni söylüyor Akbulut.. Seçtır delegeyi, al kongreyi. Geri kalanına politikada yer yok. İşte bu gerçeği biliyor Yık- dırım Akbulut... Onun için de meydan okuyor... Eski astsubaya saldırı Muhalefete Türkiye (Bajtanfi 1. Sayfada) Haldun Kitabevi'ne, akşam sa- at 19.10 sıralarında gelen ve sa- yılan kesin olarak bilinmeyen kişiler, kitabevinde eşi Mokad- der ÇefJn ile birlikte oturan Ha- lil Çetin'in uzerine üç el ateş et- tiler. Üç kurşun da üzerine isabet eden Çetin, kanlar içinde yere serilirken, saldırganlar, o saat- lerde kalabalık olan pasajm içinde, kalabalığa karışarak olay yerinden uzaklaştılar. Edi- nilen bilgilere gore, saldırganla- nn eşkâlleri tam olarak belirle- nemedi, ancak ateş eden saldır- ganın üzerinde kahverengi bir mont bulunduğu ve genç biri ol- duğu polise bildirildi. Mukadder Çetin'in çıgbklan uzerine kitabevine gelen çevrc- deki işyeri sahiplerinin yardımı ile Numune Hastanesi Acil Ser- visi'ne kaldırılan Halil Çetin, yolda yaşamını yitirdi. Tanık yok Pasajm iş saati çıkışına rast- layan olay saatinde tıklım tıklım dolu olmasına karşın, olayın tek bir görgü tanığmın bile olmadığı öğrenıldi. Bu durumun, saldır- ganlann cinayeti profesyonelce işlemelerinden kaynaklandığı belirtildi. Cinayetin işlendigi Haldun Kitabevi'nın bitişigin- deki Birlik Kitabevi sahibi Atffl* Porsuk, an arda gelen Uç ses duymalanna karşın, bunun si- lah sesı olabileceğıni hiç düşun- mediklerinden önce olayla ilgi- lenmediklerini, ancak daha son- ra Mukadder Çetin'in çığlıkla- n üzerine işyerinden dışan çık- tığını söyledi. Porsuk, Mukad- der Çetin'in fenaJık gecirdiğini, kendisiyle uğraşırken, Halil Çe- tin'in vurulduğunu daha sonra HALIL;DEN TÜKETICIYE! ETEK: 69.000. BLUZ: 69.000. ı:r»ınr HALİL MAĞA2ALARI: . MECİOİYEKÖY. OSMANBEY . PANGALT1 . ŞAİRNİGAR /OSMANBEY. BEŞİKTAŞ . TAKSIM . BEYOĞLU. GALATASARAY . FINDIKZADE.BAKIRKÖY . GAZİOSMANPASA Halil Mağazalorı bir HALİL DEMİRKAYA şırketler grubu k fark edebildiklerini de bildirdi. Dün akşam 21.45'te gazete- mizi arayan bir kişi, Dev-Sol adına konuştuğunu söyleyerek saldınyı üstlendi. Bugün basına aynntılı bir yazıiı açıklama ya- pacaklannı söyleyer. kişi, "12 EyliU döneminde Çarşamba Ka- rakolu'nda komutan vekili ola- rak çabşaa işkenceci Halil Çe- ün'i cezaJandırdık. Eylemleri- miz surecek" diye konuştu. Cumhuriyet'in görüştügü ki- tabevi sahipleri de, son yıilarda özellikle kolejlerde ve özel okul- larda okutulan yabancı dil ki- taplan alanında "korsan yayın- cdık"ın yaygınlaştığını, milyar- hk bu pazar nedenıyle başkent- te bir mafyarun da oluştuğunu belirterek, cinayetin bu mafya- nın işi olabileceğinj söylediler. (Baftarafi I. Sayfada) çnde önceki belediyenin ihma- linden kaynaklaaıyor" yanıtını verdi. Demirel de bir soru üze- rine, "Turkiye'de laikligi kaldı- nrsanız Ulke bolünür. Din öz- güriiiğiiniin istismar edilmeme- si eerekir" dedi. Fki muhalefet liderinin "90'h Yıilarda PartUer ve Politika" panelinde konaştuğu Business lnternational toplantısına, ara- lannda 20 kadar yabancının bu- lunduğu az sayıdaki yönetici ka- tüdı. SHP lideri Erdal tnönü, "Önümiizdeld 10 yd içinde par- tisinin iki ana hedefi olduguna, bunlardan birincisinin tam ola- rak işleyen bir demokrasi, ikin- cisioin de sanayileşme. gelir da- gılımını düıeltme ve büyttme yolnyla ekonomiyi geüştirmek NATO'da nereden nereye (Baftarafi 1. Sayfada) AA'nm haberine göre Gene- ral Mihail Moiseyev, Varşova Paktı'nm artık askeri bir kuru- luş olmadığını, Doğu Avnıpa1 daki askerlerini çekmekte ol- duklannı ve savunma bütçele- rinde "derin kesintüer" yaptık- lannı kaydetti. "Askeri kunıluşlar artık var- lıklannı sürdiinnemell. Askeri sistemlerin çözttlmesi ve yerini bir Avrnpa gtivenlik risteminin alması şeklinde karara gerek buJnnuyor" diyen Moiseyev, so- ğuk savaşın sona ermesiyle NA- TO'nun bazı değişikliklere gitti- ğini belirtti. Sovyetler'in Avnıpa'daki tüm gUçlerini 1994'e dek çekeceğini belirten Genelkurmay Başkanı Moiseyev, "Savunmamızı ulusal suurüuinuz içinde örgatlüyo- nu" ifadesini kullandı. Turkiye adına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip To- ramtay'ın katıldığı NATO As- keri Komite toplantisının sona ermesinden sonra basın toplan- tısı düzenleyen komite başkanı Norveç Genelkurmay Başkanı General Eide, Irak'ın Turkiye'- ye karşı doğrudan bir tehlıke oluşturmadığını, ancak riskin halen mevcut olduğunu söyledi. Eide, "Irak, Tiirk sınınnda >o- gun askeri blrlikler bulundor- maktadır. Ancak Türkiye'ye saldırı amaçlı bir yığınak >oktur" dedi. NATO'nun güney kanadıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Ei- de, "Guney kanadı, bolgedeki çok sayıda belirsizlik >e denge- sizlik nedeniyle gitgide daha da önem kazanacaktır. Olaylar >a- kından takip edilip, guvenlik ve denge açısından giıney kanadı- nın ihıiyaçlan karşılanmaya çalışılmalıdır" dedi. Körfez kriziyle ilgili olarak "herhangi bir saldın karsısında Türkije'ye teminat verildigini, ancak bunun yeni bir şe> olraa- yıp NATO'nun Washington Antlaşması'nın lemelinde yattıgını" kaydeden Eide, gaze- tecilenn "alan dtşı harekât" ko- nusundaki sorularını da şöyle cevapladı: "NATO'nun antlaşmasında yer alan 'alan dışı' konusu ol- sun, yeni stratejiier saptanması ya da yapı degişikligi konusu ol- sun, bunlar hep siyasi konular- dır. Tabii ki askerlerin de goriı- şü alınır, ancak bu karar meka- nizmasının bir parçasıdır. Bizim burada goruştuğumuz >apı de- gişikligi uzun vadede olup an- cak 1990 > ılı ortalanrı etkiler. Bu da Körfez krizini doğrudan etkilemez." olduğunu bildirdi. tnöoü, de- mokratikleşme ve insan hakla- n alanlarında bazı eksikler ol- duğunu, bunun hiçbir açıklama- suun bulunamayacagını kaydet- ti. Partislnin yabana şirket ve yaünmlara karşı olmadığını be- Urten tnönü, "Planlı bir sosyal piyasa ekonomisinden yana" olduklarını anlattı. Turkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olduğunu kaydeden İnönü şöy- le konuştu: "Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Nüfusunun bu>ük çoğunlugu Müslümandır. Bu anlamda TC. dunyada benzeri olmayan iilkedir. Müslüman olup da laik olan tek ulke Tiirk- iye'dir. TC bu duruma siyase- tin, sosyal haklann evrimiyle ulaşmıştır. Cumhuriyet döne- minde eide edilen tecnibeyle bu noktaya gelinmiştir. Türkiye Cumburiyeü ileiebet laik kalacaktır. Modern anlam- da insan haklanna ulasılacaktır. Hiç kimse düşüncelerinden do- layı suçlanmayacaktır. Turki- ye'de bugün Törk toplumunun dini bir toplum haline dönuştü- riilmesini savunan bazı kesirakr vardır. Biz tamamen bunlann karşısındayız." Bakan Kurt: (Baftarafi 1. Sayfada) Kurt'un demecinden sonra Başbakan Akbulut önceki gün sert bir açıklama yaparak "Eğer bir bakan bizimle birlikte çalı- şıyor, baskasını destekiedigini ifade ediyorsa ilk once kendisi- ne saygısızuk ediyor" dedi. Ak- bulut'un bu sözlerinden hemen sonra Kurt, ilk olarak "Onu onunla konuşuruz" tepkisini gösterdi. Ama Kurt, aralannda Mesut Yılmaz ve Milli Savunma Ba- kanhğı'ndan istifa eden Safa Giray olmak üzere birçok libe- ral milletvekili ile görüştükten sonra "Yılmazcıyını" biçimin- deki demecini yalanladı. Kurt'un bu tutumunun, Yıl- maz ve arkadaşlarırun şu aşa- mada özellikle kabinede bulun- makta fayda görmelerinden kaynaklandığı beUrtildi. Aynca Yılmaz'ın, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüşmesinin ardından böyle bir istifanın Uiş- kileri gerginleştirmesinden de kaygı duyulduğu kaydedildi. Kabinede yer.almamanın bazı olanaklardan mahrum kalınma- sı anlamına geleceği, böyle bir çekilmenin muhafazakârların istedıği "djşlama"yı kendıliğin- den gerçekleştireceği düşunülü- yor. Demirel TEK'teki tören DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de Türkiye'nin te- mel sorununun nüfus arüşı ol- duğunu belirterek, "Gurarta '70 milyon olacağız' diyenler var. Peki 70 miryon olalım, ama sag- hk içinde ve egitimli olarak. Fa- kir 100 milyon yerine refah için- de 60 milyonu tercib ederim" dedi. Türkiye'nin dünyaya en- tegrasyonunda ilk adıraın tam demokratikleşme olduğunu an- latan Demirel, Türkiye'nin ikin- ci önemli sorununun ekonomik, siyasal ve toplumsal istikrann sağlanması olduğunu bildirdi. Partisinin halk önünde eşit şartlar altında rekabet istediği- ni belirten Demirel, "Tam de- mokrasiye sahip olmak için do- lartar harcamamıza gerek yok. Halkın onayı olmadan tam de- mokrasiye gecilmez" dedi. TEK'in 20. kuruluş yıldönü- mü nedeniyle düzenlenen tören sırasında da Başbakan Akbu- lut'un Kurt'a soğuk davrandığı gözlendi. Kuruluş yıldönumü dolayısıyla akşam da bir resep- siyon verildi. Resepsiyon önce- si gazetecilerin sorulannı yanıt- layan Fahrettin Kurt, "Yümaz- cıyım" şeklinde bir demeçte bu- lunmadığını yineledi. Kurt, "Ben böyle bir şey demedim. Başbakan da dememış. Bizler sorumluluk sahibi insanJanz. Böyle eften püften sebeplerle is- tifa etmem. Ben özalcıyım bile demedim ki Yılmazcıyım diye- yim" dedi. Kurt, gazetecilerin Başbakarun kendisiyle görüşme- den böyle bir açıklama yapma- sını hatırlatmalan üzerine, "Ya- rası olan gocunur, ben uzerime almıyorum" diye konuştu. CUNEYT ARCAYUREK yanyot Paradan Laikliğe ANKARA — Para söz konu- su olunca kamuoyundaki sert tepkiler, savunulan ilkeler, inançlar doğrultusunda sava- şımlar, fikir ve görüş ayrılıkla- n, TBMM'nin "mukaddes ça- tısı" altında bir anda unutulu- yor. Siyasal mezhebi farklı mil- letvekilteri aynı hedefte buluşu- yor. Kıyak maaş yasasını "yukar- daki" TÖ veto etti. "Aşaöıda- ki" YBÖ (Yusuf Bozkurt Ozal) evirdi çevirdi, kıyak maaşa hem de partileri birfeştirerek yasa yolunu tekrar açtı. Bir sûredir müthış kulis dö- nüyordu. Muhalefet partileri memura yüzde 17 zam verilir- ken milletvekilleri maaşlannı yüzde 47 oranında arttırmayı kamuoyuna sindirmenin gûç- lüğünü öne sürüyorlardı. Muhalefet direnişe gecince ANAP'lıların eline birden önemli bir koz geçti. Yusuf Bozkurt özal, bu kozu muha- lefet partilerine, özellikle DYP'ye karşı kullanrnaya baş- ladı. Maaşlar düzenlenirken daha çok eski partamenterler zara- ra uğramışlardı. Bir, bir buçuk milyon emekli maaşı alırken son aylarda rakam alabildiğine aşağılara düşmûştü. Içlerinde kanser olanlar, efi ayağı tutma- yanlar vardı. YBÖ, eski parlamenterlerin partiler üzerinde baskı kurma- lannı sağladı. DYP'ye ve bir öl- çüde SHP'ye eski parlamen- terlerden telefonlu, yazıiı, sözlü başvurular yağıyordu. Buna karşın muhalefet, ANAP'la bir- likte hareket etmemekte dire- niyordu. Muhalefetin iktidara önerisi gayet basitti. Eski parlamen- terlerin maddi durumlarını el- birliğiyle düzeltebilirlerdi. Ma- aşları yükseltilir, yanı sıra kimi sosyal haklar verilebilirdi. Ne var ki toplumda Meclis'e ve milletvekıllerine karşı beliren sert tepkiyi önlemek, yasama organının saygınlığını korumak için milletvekillerinin maaşlan- na yapılması istenilen zam, ge- lecek yasama dönemine bıra- kılmalıydı. ANAP milletvekilleri öneriye karşı çıkıyorlardı. Maddi du- rumları ortadaydt, maaşlara zam Meclis'ten "partilerin or- tak görüşü"nü yansrtan yasay- la geçmeliydi. Muhalefet öneride direnince YBÖ, karşı koşulla ortaya çık- tı: Milletvekıllerine zammı mu- halefet kabul etmeyecek olur- sa, eski parlamenterlere mad- di olanaklar, sosyal haklar ay- n bir yasayla sağlanmayacak- tı. Milletvekilleri ile eski parla- menterler ya maaş zamlarını birlikte alırlar ya da hiç almaz- lardıl Bu "küçük koşul" bekleni- len tepkiyi ve etkiyi yaptı. Eski parlamenterlerin partiler, özel- likle DYP lideri Demirel üzerin- deki baskısı gün geçtikçe art- tı. Demirel diyor ki: "Akla gel- meyen yörelerden telefonlar geliyor. Ortakdeyişşu: 'Rızkı- mızı kesmeye hakkınız yok'. İç- lerinde hasta olanlar da var. Bugün görev yapan mıüetvekil- lerine zamma karşı çıkarak es- kileri harcadığımızsöyleniyor." Eski parlamenterler baskısı- nı kullanan YBÖ, yasayı ko- misyondan geçirdi. 9.5 milyon- luk kıyak maaş sabırsız ANAP' Itlann çabasıyla alelacele Mec- lis Genel Kurulu'na iniyordu. Muhalefet yine direnecek ya da öyle görünecek... Zama ka- nat ANAP grubu içinden bir oyuna gelmese kıyak maaş ge- çecekti. Sözde "fazilet mücadele- si"nde kimseye meydan bırak- mayanlar, maaşlar konusunda yandan çark etmeyi çok iyi be- ceriyorlar. SHP ile DYP'nin, CHP ve AP'den kalan "eski parlamenterleri" var, elini ko- lunu bağlıyor. Bir an için öne sürülen bu gerekçeyi kabul sdeiim. Fakat geçmışteki par- tiler ve siyasetçilerle hiçbir ba- ğı olmadığını yıllardır övünerek söyleyen ANAP'lılardan, hele son aylarda "fazilet mücade- lesine" soyunan parti içindeki hiziplerden, örneğin Mesut Bey ve taraftarı olanlardan ne- den ses seda yok? Yara deşildi, şeriat mikrobu akmaya başladı. Tehlike görül- dü ya; yedi yıldır mezhepçile- re, tarikatçılara, dini sömüre- rek yüce makamlara tırmanan- lara uydu olan ANAP'lılann her bıri şimdi vatan kurtaran aslan. "Laikliğe sarılan belli başlı siyasetçıler" diye geçiniyorlar. Mesut Yılmaz ve pek çok ideal arkadaşının, bugünü ha- zırlayan uygulamalann hemen hepsinde ya imzalan var ya da seslerini çıkarmamışlar. Bu gerçekter bilindikten son- ra bugün demokratik kurallann yerleşmesinde öndertiğe so- yunmalan, her geçen gün erozyona uğrayan laikliğin ya- nında mücadeleye gırdıklerini duyurmaları, ya günü geçmiş bir çaba ya da göstermelık bir eylem biçimi dıye nitelendiri- lebilir. KURS. DERSANE EĞÎTÎM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55 YENIÇILEK ÇOCUK EUİ 164 7614 3-6 yaş k kJinik psikolog yönetiminde, bûyük bir bahçe içinde, huzurhj ve özenü bir ortamda kûçûk gmplaria çalışmaia Yenisûlûnsk.7.AralıkMo.6i İÇLEVENT DILTEK LİSAN KURSU YABANCI DİL BİLMEK CAĞDAŞ BİR ZORUNLULUKTUR. BU KIŞ İNGİLİZCE ÖĞRENİN HakCad.15/4ÜSKÜ0AR 534 6821 •STOP EVERYTHING START ENGLIŞH/ 1991T İNGİLİZCE KONUŞARAK GİRİN Lrl S KU R A C T I V E E N G L I S H Devreter, Halta Sonu: 3 Kas>m - Hatta Içi (akşam): 5 Kasım Devre»er. Hatta Sonu: 27 Ekim - Hafta Içi: 12 Kasım KADIKÖY(Sqütli)f8yntCan«yan) 349 18 24-349 18 25 • 336 02 06 - 336 02 79 DOĞAN GÜNEŞ DERSANESİ VE SÜRÜCÜ KURSU • Üniversiteye Hazırlık üse son sınıflara, bekJemelılere ve üse 2. sınıflara • ANAOOLUÜSELERİNE BOSTANCI Altınte» BagdatCad No SOKÛÇUKYM.I 367 89 79-3880997 ÇOCUK KULÜBU 3-12 yaş "Doğal ortam Modern eğittm" 3886352-54 B«M]duryoluA(WwSk.No.7 bealtepe - İST. \&A — Hedefimlz dûşûncede özgûr ve yaraira çocufetar yetiştirmekflr. Gündüz 07.30-19.00 arası GECE BAKIM SERVİSİ 1 9 D 0 " KREŞ (0-2) :LeventC. 36 Levent 18000 81 ÇOÇUKEVf (3-6 :LateS. 6 Levent 169 43 331 ETÛT EVİ (6-12) : 3. Levent C. 36 Levent 179 90 22 [ KOCAMUSTAFAPASA'da Ayda 144.000. TL. ye MtSLLKİ İNGİLİZCL Aynca Fen Lısesı Kolej Hazırlık Orta-Lise Takvry» Kuretan AKDIL 5851456 Özellıkle ANATOLIAUPAIR Programı Sunar 158 53 42-161 43 86 İNGİLİZCE KENT'TE ÖĞRENİLİR Audio Vısual Yöntem Sıcak, Uygar Bir Ortam 6AYDA İNGİLİZCE KENT ENGLISH SAATTE Bahanye Cad Reks Smeması Karçı» Kadıköy-IST Tel: 347 27 91-92 Pek yakında hizmetinizde Lalell İş Merkezl 291 -293 Kat: 6 LALELHST. Tel: 520 93 81-512 62 24 Gerçekten öğrenmek istiyorsanız... DİLFENE gelmelisiniz! İngilizce ve Bilgisayar kursları * Almanca kurstan •k Cambfldge slstemi le yafayarak Ingillzce * Laboratuvar ve vtdeo çalışmakar * Bılgisoyarcta Basıc ve Fcscol dltleri * Bllghayar başında «ürekll uygulama * Ptoje/Staj olonaklan * NltoHklı ve deneyirr* Ö0retlm kodroMJ * hgHtce ve bflgbayara bMkte kaManlaıa IndMm A MW Eğltlmden onay* Mrtffika Ortabahce Cd. No. 11 Besiktas Tel: 160 77 4 6 - 159 75 29 KADIKÛY (Söğütlüçeşme Cami yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 Devreler: Hafta Sonu: 10 Kasım Hafta Içi: 5 Kasm SÜRÜCÜ KURSU ILM'de İNGİLİZCE CAMBRIDGE Ontversitesi Şınavlan PET-CFE - GENEL İNGİLİZCE Yüksek Standart Ekonomik Flyat INGILTEREDE İNGİLİZCE ILM'nin ÜCRETSİZ yurtdışı hizmeUerl AU-PAIR'lik (ing.afleyanmdaaineyardımalığı) KAMPLARDA öğrencilere çalışarak para kazanma ve lngtllzce gellştlrme lmkanı ISTANBULLISAN MERKEZI Gencturk Cd. No. 50 LALELİ Tel: 520 81 9 9 way to leam English Başlangıç düzeyi. Orta düzey. lleri düzey. Proficiency. Toefl. Kurumlara özel dersler. BESTsize inpilizceyi sevdirir, AiıSamı YenSok. No.2 Kat 3 Büyuk Surmeiı Oteit karşısı îretir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle