Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 26 EKİM 1990
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
Saygıda Kusur
İZMİR — ANAP'ta çalkantı
duruldu mu dersiniz?
Muhafazakâr kanadın dele-
ge seçimlerınde önlenemeyen
yükselışine karşı türbanı Mec-
lis'te engelleyen liberallere bi-
rileri, "Aman gensorularda mu-
halefetle birlikte hareket
etmeyin" diyebilir. Onlar da ku-
zu kuzu bu buyruğu yerıne ge-
tirebilir. Bırden hava değışıp ka-
muoyunda "Mesut Yılmaz'a
Çankaya desteği" gibi haber-
ler tartışmaya açılır. Geçmişte
de böyle olmuştur. Şimdi de
esen hava bunu göstermekte-
dir.
Tüm buntara karşın ANAP:
ta birlik ve beraberlik arttk çok
uzaklara düştü. Muhafazakâr-
lar delege seçimlerinin galibi
olarak kongrelerı beklıyor ön-
ce ilçe, ardından il ve büyük
kongre.
Mesut Yılmaz kımden destek
alarak genel başkanlığa aday-
lığını koyacak?
Eski Dışışleri Bakanı, ANAP
genel başkan adaylarından
Mesut Yılmaz'ın Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'la üç saate ya-
kın baş başa görüşmesine tep-
ki Başbakan Akbulut'tan gel-
miştı. Akbulut görüşmeye, "Be-
ni bu işlerin ıçine sokmayın"
derken Yılmaz'ın Özal'la ko-
nuşmasını hiç önemsemediği-
nı söylemek istiyordu.
Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu ıse tepkısinı açıkça ortaya
koyuyordu:
— Ben de Sayın Cumhur-
başkanı ıle dört saat görüştüm;
hiç kimsenin haberi olmadı...
Safa Giray'ın Millı Savunma
Bakanlığı'ndan ıstifasıyla baş-
layan çalkantıya Çankaya'nın
"yeter bitsin bu kavga" deme-
si yeter mı?
ANAP grubunda soluk alan,
örgütte daralan liberal kanat,
delege seçimlerini tek tek yiti-
rirken "manevi lider" Özal, hi-
zip başlarını Çankaya'ya çağı-
rıp öğiit veriyor:
— Aman dağılmayın, birlik
ve beraberlıği bozmayın. Ülke-
nin istıkrarı ANAP'ın bütünlü-
ğündedır...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Fahrettin Kurt, Devlet Ba-
kanı Vehbi Dinçerier'le de gö-
rüşüyor. Cumhurbaşkanı, ikisı-
ne de aynı tümceleri yineliyor:
— Her şey düzelecek,
ANAP'ta dört eğilime de yer
var...
Oysa delege seçimlerınde
muhafazakâriar sılıp süpür-
müşler. ANAP grubunda etkin
olsalar turban Meclıs'ten geçe-
cek Tabanda etkin olan mııha-
fazakârlar, "ileride hesaplaşı-
rız" dıye sataşıyor liberallere.
ANAP'ı destekleyen islamcı
gazeteter, liberallere ateş püs-
kürüyor. Boy hedefleri Milli Eğı-
tım Bakanı Avni Akyol, Devlet
Bakanı Işın Çelebi. Kûse yazı-
lannda, haberierde ANAP'ın li-
beral kanadına karşı tavır alt-
yoriar:
— Sandıkta hesaplaşırız...
Aynı gün TBMM'de gensoru
görüşülüyor SHP'lı Erdal Kal-
kan kürsude konuşuyor. Genel
kurulda bir tek bakan var: Içiş-
leri Bakanı Abdülkadir Aksu.
Koskoca ANAP grubundan
40-45 kişi irtlcayla ilgili genso-
ru görüşmesini izliyor.
Nerede liberal kanadın ba-
kanları, milletvekilleri?
Yok ortada. Türban görüş-
mesinde otöuğu gibi yitik tümü
de...
ANAP'ın "manevi lideri"
Cumhurbaşkanı Ozal, muhafa-
zakâr kanadı uyanyor önce:
— Fazla ileriye gitmeyin, dik-
katli olun!
Ardından liberallere dönü-
yor:
— Her olayı büyütmeyin, bir-
lik beraberlik zamanı...
İki taraf da uysal çocuklar gi-
bi, ak saçlı, sakallı büyükbaba-
lara gösterilen saygı içındeler:
— Tamam büyükbaba, bir
daha yaramazlık yapmayız...
Aynı şeyleri Başbakan Akbu-
lut'a da söylüyor olmalı "mane-
vi lider" Özal. Görülen o ki son
günlerde Akbulut, büyükbaba-
ya saygıda biraz kusur ediyor.
Ne de oisa oyunu ötekiler-
den daha iyi biliyor. Çelik ço-
mak oynamak bir beceri işidir.
Polıtika da öyle.
Nereden gelmiş Akbulut?
Adalet Partisı Erzincan il
Başkanlığı'ndan. Yani örgüt-
ten. Yabancı dil bilmese bıle,
politikada ayak oyunlarını çok
iyi bilır. Delege nasıl seçtirilir, ıl,
ilçe başkanının özellıklerı ne-
lerdir, bunları Suleyman Demi-
rel'in "siyaset kürsüsü"nden
öğrenmiş, bellemiştir.
Akbulut "hodri meydan" di-
yor Mesut Yılmaz ve arkadas-
larına:
— Demokratik usullerie ma-
kamlara gelinir ve bunun yolu
açıktır...
Kısaca genel başkanı büyük
kongre delegelennın seçeceği-
ni söylüyor Akbulut..
Seçtır delegeyi, al kongreyi.
Geri kalanına politikada yer
yok. İşte bu gerçeği biliyor Yık-
dırım Akbulut...
Onun için de meydan
okuyor...
Eski astsubaya saldırı Muhalefete Türkiye
(Bajtanfi 1. Sayfada)
Haldun Kitabevi'ne, akşam sa-
at 19.10 sıralarında gelen ve sa-
yılan kesin olarak bilinmeyen
kişiler, kitabevinde eşi Mokad-
der ÇefJn ile birlikte oturan Ha-
lil Çetin'in uzerine üç el ateş et-
tiler.
Üç kurşun da üzerine isabet
eden Çetin, kanlar içinde yere
serilirken, saldırganlar, o saat-
lerde kalabalık olan pasajm
içinde, kalabalığa karışarak
olay yerinden uzaklaştılar. Edi-
nilen bilgilere gore, saldırganla-
nn eşkâlleri tam olarak belirle-
nemedi, ancak ateş eden saldır-
ganın üzerinde kahverengi bir
mont bulunduğu ve genç biri ol-
duğu polise bildirildi.
Mukadder Çetin'in çıgbklan
uzerine kitabevine gelen çevrc-
deki işyeri sahiplerinin yardımı
ile Numune Hastanesi Acil Ser-
visi'ne kaldırılan Halil Çetin,
yolda yaşamını yitirdi.
Tanık yok
Pasajm iş saati çıkışına rast-
layan olay saatinde tıklım tıklım
dolu olmasına karşın, olayın tek
bir görgü tanığmın bile olmadığı
öğrenıldi. Bu durumun, saldır-
ganlann cinayeti profesyonelce
işlemelerinden kaynaklandığı
belirtildi. Cinayetin işlendigi
Haldun Kitabevi'nın bitişigin-
deki Birlik Kitabevi sahibi Atffl*
Porsuk, an arda gelen Uç ses
duymalanna karşın, bunun si-
lah sesı olabileceğıni hiç düşun-
mediklerinden önce olayla ilgi-
lenmediklerini, ancak daha son-
ra Mukadder Çetin'in çığlıkla-
n üzerine işyerinden dışan çık-
tığını söyledi. Porsuk, Mukad-
der Çetin'in fenaJık gecirdiğini,
kendisiyle uğraşırken, Halil Çe-
tin'in vurulduğunu daha sonra
HALIL;DEN
TÜKETICIYE!
ETEK:
69.000.
BLUZ:
69.000.
ı:r»ınr
HALİL MAĞA2ALARI:
. MECİOİYEKÖY. OSMANBEY . PANGALT1
. ŞAİRNİGAR /OSMANBEY. BEŞİKTAŞ
. TAKSIM . BEYOĞLU. GALATASARAY
. FINDIKZADE.BAKIRKÖY
. GAZİOSMANPASA
Halil Mağazalorı bir HALİL DEMİRKAYA şırketler grubu k
fark edebildiklerini de bildirdi.
Dün akşam 21.45'te gazete-
mizi arayan bir kişi, Dev-Sol
adına konuştuğunu söyleyerek
saldınyı üstlendi. Bugün basına
aynntılı bir yazıiı açıklama ya-
pacaklannı söyleyer. kişi, "12
EyliU döneminde Çarşamba Ka-
rakolu'nda komutan vekili ola-
rak çabşaa işkenceci Halil Çe-
ün'i cezaJandırdık. Eylemleri-
miz surecek" diye konuştu.
Cumhuriyet'in görüştügü ki-
tabevi sahipleri de, son yıilarda
özellikle kolejlerde ve özel okul-
larda okutulan yabancı dil ki-
taplan alanında "korsan yayın-
cdık"ın yaygınlaştığını, milyar-
hk bu pazar nedenıyle başkent-
te bir mafyarun da oluştuğunu
belirterek, cinayetin bu mafya-
nın işi olabileceğinj söylediler.
(Baftarafi I. Sayfada)
çnde önceki belediyenin ihma-
linden kaynaklaaıyor" yanıtını
verdi. Demirel de bir soru üze-
rine, "Turkiye'de laikligi kaldı-
nrsanız Ulke bolünür. Din öz-
güriiiğiiniin istismar edilmeme-
si eerekir" dedi.
Fki muhalefet liderinin "90'h
Yıilarda PartUer ve Politika"
panelinde konaştuğu Business
lnternational toplantısına, ara-
lannda 20 kadar yabancının bu-
lunduğu az sayıdaki yönetici ka-
tüdı. SHP lideri Erdal tnönü,
"Önümiizdeld 10 yd içinde par-
tisinin iki ana hedefi olduguna,
bunlardan birincisinin tam ola-
rak işleyen bir demokrasi, ikin-
cisioin de sanayileşme. gelir da-
gılımını düıeltme ve büyttme
yolnyla ekonomiyi geüştirmek
NATO'da nereden nereye
(Baftarafi 1. Sayfada)
AA'nm haberine göre Gene-
ral Mihail Moiseyev, Varşova
Paktı'nm artık askeri bir kuru-
luş olmadığını, Doğu Avnıpa1
daki askerlerini çekmekte ol-
duklannı ve savunma bütçele-
rinde "derin kesintüer" yaptık-
lannı kaydetti.
"Askeri kunıluşlar artık var-
lıklannı sürdiinnemell. Askeri
sistemlerin çözttlmesi ve yerini
bir Avrnpa gtivenlik risteminin
alması şeklinde karara gerek
buJnnuyor" diyen Moiseyev, so-
ğuk savaşın sona ermesiyle NA-
TO'nun bazı değişikliklere gitti-
ğini belirtti.
Sovyetler'in Avnıpa'daki tüm
gUçlerini 1994'e dek çekeceğini
belirten Genelkurmay Başkanı
Moiseyev, "Savunmamızı ulusal
suurüuinuz içinde örgatlüyo-
nu" ifadesini kullandı.
Turkiye adına Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Necip To-
ramtay'ın katıldığı NATO As-
keri Komite toplantisının sona
ermesinden sonra basın toplan-
tısı düzenleyen komite başkanı
Norveç Genelkurmay Başkanı
General Eide, Irak'ın Turkiye'-
ye karşı doğrudan bir tehlıke
oluşturmadığını, ancak riskin
halen mevcut olduğunu söyledi.
Eide, "Irak, Tiirk sınınnda >o-
gun askeri blrlikler bulundor-
maktadır. Ancak Türkiye'ye
saldırı amaçlı bir yığınak
>oktur" dedi.
NATO'nun güney kanadıyla
ilgili bir soruyu yanıtlayan Ei-
de, "Guney kanadı, bolgedeki
çok sayıda belirsizlik >e denge-
sizlik nedeniyle gitgide daha da
önem kazanacaktır. Olaylar >a-
kından takip edilip, guvenlik ve
denge açısından giıney kanadı-
nın ihıiyaçlan karşılanmaya
çalışılmalıdır" dedi.
Körfez kriziyle ilgili olarak
"herhangi bir saldın karsısında
Türkije'ye teminat verildigini,
ancak bunun yeni bir şe> olraa-
yıp NATO'nun Washington
Antlaşması'nın lemelinde
yattıgını" kaydeden Eide, gaze-
tecilenn "alan dtşı harekât" ko-
nusundaki sorularını da şöyle
cevapladı:
"NATO'nun antlaşmasında
yer alan 'alan dışı' konusu ol-
sun, yeni stratejiier saptanması
ya da yapı degişikligi konusu ol-
sun, bunlar hep siyasi konular-
dır. Tabii ki askerlerin de goriı-
şü alınır, ancak bu karar meka-
nizmasının bir parçasıdır. Bizim
burada goruştuğumuz >apı de-
gişikligi uzun vadede olup an-
cak 1990 > ılı ortalanrı etkiler.
Bu da Körfez krizini doğrudan
etkilemez."
olduğunu bildirdi. tnöoü, de-
mokratikleşme ve insan hakla-
n alanlarında bazı eksikler ol-
duğunu, bunun hiçbir açıklama-
suun bulunamayacagını kaydet-
ti.
Partislnin yabana şirket ve
yaünmlara karşı olmadığını be-
Urten tnönü, "Planlı bir sosyal
piyasa ekonomisinden yana"
olduklarını anlattı. Turkiye
Cumhuriyeti'nin laik bir devlet
olduğunu kaydeden İnönü şöy-
le konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti laik
bir devlettir. Nüfusunun bu>ük
çoğunlugu Müslümandır. Bu
anlamda TC. dunyada benzeri
olmayan iilkedir. Müslüman
olup da laik olan tek ulke Tiirk-
iye'dir. TC bu duruma siyase-
tin, sosyal haklann evrimiyle
ulaşmıştır. Cumhuriyet döne-
minde eide edilen tecnibeyle bu
noktaya gelinmiştir.
Türkiye Cumburiyeü ileiebet
laik kalacaktır. Modern anlam-
da insan haklanna ulasılacaktır.
Hiç kimse düşüncelerinden do-
layı suçlanmayacaktır. Turki-
ye'de bugün Törk toplumunun
dini bir toplum haline dönuştü-
riilmesini savunan bazı kesirakr
vardır. Biz tamamen bunlann
karşısındayız."
Bakan Kurt:
(Baftarafi 1. Sayfada)
Kurt'un demecinden sonra
Başbakan Akbulut önceki gün
sert bir açıklama yaparak "Eğer
bir bakan bizimle birlikte çalı-
şıyor, baskasını destekiedigini
ifade ediyorsa ilk once kendisi-
ne saygısızuk ediyor" dedi. Ak-
bulut'un bu sözlerinden hemen
sonra Kurt, ilk olarak "Onu
onunla konuşuruz" tepkisini
gösterdi.
Ama Kurt, aralannda Mesut
Yılmaz ve Milli Savunma Ba-
kanhğı'ndan istifa eden Safa
Giray olmak üzere birçok libe-
ral milletvekili ile görüştükten
sonra "Yılmazcıyını" biçimin-
deki demecini yalanladı.
Kurt'un bu tutumunun, Yıl-
maz ve arkadaşlarırun şu aşa-
mada özellikle kabinede bulun-
makta fayda görmelerinden
kaynaklandığı beUrtildi. Aynca
Yılmaz'ın, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ile görüşmesinin
ardından böyle bir istifanın Uiş-
kileri gerginleştirmesinden de
kaygı duyulduğu kaydedildi.
Kabinede yer.almamanın bazı
olanaklardan mahrum kalınma-
sı anlamına geleceği, böyle bir
çekilmenin muhafazakârların
istedıği "djşlama"yı kendıliğin-
den gerçekleştireceği düşunülü-
yor.
Demirel TEK'teki tören
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel de Türkiye'nin te-
mel sorununun nüfus arüşı ol-
duğunu belirterek, "Gurarta '70
milyon olacağız' diyenler var.
Peki 70 miryon olalım, ama sag-
hk içinde ve egitimli olarak. Fa-
kir 100 milyon yerine refah için-
de 60 milyonu tercib ederim"
dedi. Türkiye'nin dünyaya en-
tegrasyonunda ilk adıraın tam
demokratikleşme olduğunu an-
latan Demirel, Türkiye'nin ikin-
ci önemli sorununun ekonomik,
siyasal ve toplumsal istikrann
sağlanması olduğunu bildirdi.
Partisinin halk önünde eşit
şartlar altında rekabet istediği-
ni belirten Demirel, "Tam de-
mokrasiye sahip olmak için do-
lartar harcamamıza gerek yok.
Halkın onayı olmadan tam de-
mokrasiye gecilmez" dedi.
TEK'in 20. kuruluş yıldönü-
mü nedeniyle düzenlenen tören
sırasında da Başbakan Akbu-
lut'un Kurt'a soğuk davrandığı
gözlendi. Kuruluş yıldönumü
dolayısıyla akşam da bir resep-
siyon verildi. Resepsiyon önce-
si gazetecilerin sorulannı yanıt-
layan Fahrettin Kurt, "Yümaz-
cıyım" şeklinde bir demeçte bu-
lunmadığını yineledi. Kurt,
"Ben böyle bir şey demedim.
Başbakan da dememış. Bizler
sorumluluk sahibi insanJanz.
Böyle eften püften sebeplerle is-
tifa etmem. Ben özalcıyım bile
demedim ki Yılmazcıyım diye-
yim" dedi. Kurt, gazetecilerin
Başbakarun kendisiyle görüşme-
den böyle bir açıklama yapma-
sını hatırlatmalan üzerine, "Ya-
rası olan gocunur, ben uzerime
almıyorum" diye konuştu.
CUNEYT ARCAYUREK yanyot
Paradan Laikliğe
ANKARA — Para söz konu-
su olunca kamuoyundaki sert
tepkiler, savunulan ilkeler,
inançlar doğrultusunda sava-
şımlar, fikir ve görüş ayrılıkla-
n, TBMM'nin "mukaddes ça-
tısı" altında bir anda unutulu-
yor. Siyasal mezhebi farklı mil-
letvekilteri aynı hedefte buluşu-
yor.
Kıyak maaş yasasını "yukar-
daki" TÖ veto etti. "Aşaöıda-
ki" YBÖ (Yusuf Bozkurt Ozal)
evirdi çevirdi, kıyak maaşa
hem de partileri birfeştirerek
yasa yolunu tekrar açtı.
Bir sûredir müthış kulis dö-
nüyordu. Muhalefet partileri
memura yüzde 17 zam verilir-
ken milletvekilleri maaşlannı
yüzde 47 oranında arttırmayı
kamuoyuna sindirmenin gûç-
lüğünü öne sürüyorlardı.
Muhalefet direnişe gecince
ANAP'lıların eline birden
önemli bir koz geçti. Yusuf
Bozkurt özal, bu kozu muha-
lefet partilerine, özellikle
DYP'ye karşı kullanrnaya baş-
ladı.
Maaşlar düzenlenirken daha
çok eski partamenterler zara-
ra uğramışlardı. Bir, bir buçuk
milyon emekli maaşı alırken
son aylarda rakam alabildiğine
aşağılara düşmûştü. Içlerinde
kanser olanlar, efi ayağı tutma-
yanlar vardı.
YBÖ, eski parlamenterlerin
partiler üzerinde baskı kurma-
lannı sağladı. DYP'ye ve bir öl-
çüde SHP'ye eski parlamen-
terlerden telefonlu, yazıiı, sözlü
başvurular yağıyordu. Buna
karşın muhalefet, ANAP'la bir-
likte hareket etmemekte dire-
niyordu.
Muhalefetin iktidara önerisi
gayet basitti. Eski parlamen-
terlerin maddi durumlarını el-
birliğiyle düzeltebilirlerdi. Ma-
aşları yükseltilir, yanı sıra kimi
sosyal haklar verilebilirdi. Ne
var ki toplumda Meclis'e ve
milletvekıllerine karşı beliren
sert tepkiyi önlemek, yasama
organının saygınlığını korumak
için milletvekillerinin maaşlan-
na yapılması istenilen zam, ge-
lecek yasama dönemine bıra-
kılmalıydı.
ANAP milletvekilleri öneriye
karşı çıkıyorlardı. Maddi du-
rumları ortadaydt, maaşlara
zam Meclis'ten "partilerin or-
tak görüşü"nü yansrtan yasay-
la geçmeliydi.
Muhalefet öneride direnince
YBÖ, karşı koşulla ortaya çık-
tı: Milletvekıllerine zammı mu-
halefet kabul etmeyecek olur-
sa, eski parlamenterlere mad-
di olanaklar, sosyal haklar ay-
n bir yasayla sağlanmayacak-
tı. Milletvekilleri ile eski parla-
menterler ya maaş zamlarını
birlikte alırlar ya da hiç almaz-
lardıl
Bu "küçük koşul" bekleni-
len tepkiyi ve etkiyi yaptı. Eski
parlamenterlerin partiler, özel-
likle DYP lideri Demirel üzerin-
deki baskısı gün geçtikçe art-
tı. Demirel diyor ki: "Akla gel-
meyen yörelerden telefonlar
geliyor. Ortakdeyişşu: 'Rızkı-
mızı kesmeye hakkınız yok'. İç-
lerinde hasta olanlar da var.
Bugün görev yapan mıüetvekil-
lerine zamma karşı çıkarak es-
kileri harcadığımızsöyleniyor."
Eski parlamenterler baskısı-
nı kullanan YBÖ, yasayı ko-
misyondan geçirdi. 9.5 milyon-
luk kıyak maaş sabırsız ANAP'
Itlann çabasıyla alelacele Mec-
lis Genel Kurulu'na iniyordu.
Muhalefet yine direnecek ya
da öyle görünecek... Zama ka-
nat ANAP grubu içinden bir
oyuna gelmese kıyak maaş ge-
çecekti.
Sözde "fazilet mücadele-
si"nde kimseye meydan bırak-
mayanlar, maaşlar konusunda
yandan çark etmeyi çok iyi be-
ceriyorlar. SHP ile DYP'nin,
CHP ve AP'den kalan "eski
parlamenterleri" var, elini ko-
lunu bağlıyor. Bir an için öne
sürülen bu gerekçeyi kabul
sdeiim. Fakat geçmışteki par-
tiler ve siyasetçilerle hiçbir ba-
ğı olmadığını yıllardır övünerek
söyleyen ANAP'lılardan, hele
son aylarda "fazilet mücade-
lesine" soyunan parti içindeki
hiziplerden, örneğin Mesut
Bey ve taraftarı olanlardan ne-
den ses seda yok?
Yara deşildi, şeriat mikrobu
akmaya başladı. Tehlike görül-
dü ya; yedi yıldır mezhepçile-
re, tarikatçılara, dini sömüre-
rek yüce makamlara tırmanan-
lara uydu olan ANAP'lılann her
bıri şimdi vatan kurtaran aslan.
"Laikliğe sarılan belli başlı
siyasetçıler" diye geçiniyorlar.
Mesut Yılmaz ve pek çok
ideal arkadaşının, bugünü ha-
zırlayan uygulamalann hemen
hepsinde ya imzalan var ya da
seslerini çıkarmamışlar.
Bu gerçekter bilindikten son-
ra bugün demokratik kurallann
yerleşmesinde öndertiğe so-
yunmalan, her geçen gün
erozyona uğrayan laikliğin ya-
nında mücadeleye gırdıklerini
duyurmaları, ya günü geçmiş
bir çaba ya da göstermelık bir
eylem biçimi dıye nitelendiri-
lebilir.
KURS. DERSANE EĞÎTÎM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55
YENIÇILEK
ÇOCUK EUİ
164 7614
3-6 yaş
k kJinik psikolog
yönetiminde,
bûyük bir bahçe içinde,
huzurhj ve özenü bir ortamda
kûçûk gmplaria çalışmaia
Yenisûlûnsk.7.AralıkMo.6i
İÇLEVENT
DILTEK
LİSAN KURSU
YABANCI DİL BİLMEK
CAĞDAŞ BİR
ZORUNLULUKTUR.
BU KIŞ İNGİLİZCE
ÖĞRENİN
HakCad.15/4ÜSKÜ0AR
534 6821
•STOP EVERYTHING START ENGLIŞH/
1991T İNGİLİZCE KONUŞARAK GİRİN
Lrl S KU R
A C T I V E E N G L I S H
Devreter,
Halta Sonu: 3 Kas>m - Hatta Içi (akşam): 5 Kasım
Devre»er.
Hatta Sonu: 27 Ekim - Hafta Içi: 12 Kasım
KADIKÖY(Sqütli)f8yntCan«yan) 349 18 24-349 18 25
• 336 02 06 - 336 02 79
DOĞAN GÜNEŞ
DERSANESİ
VE
SÜRÜCÜ KURSU
• Üniversiteye Hazırlık
üse son sınıflara,
bekJemelılere ve
üse 2. sınıflara
• ANAOOLUÜSELERİNE
BOSTANCI Altınte»
BagdatCad No SOKÛÇUKYM.I
367 89 79-3880997
ÇOCUK KULÜBU
3-12 yaş
"Doğal ortam
Modern eğittm"
3886352-54
B«M]duryoluA(WwSk.No.7
bealtepe - İST.
\&A
— Hedefimlz
dûşûncede özgûr ve yaraira çocufetar
yetiştirmekflr.
Gündüz 07.30-19.00 arası
GECE BAKIM SERVİSİ 1 9
D 0
"
KREŞ (0-2) :LeventC. 36 Levent 18000 81
ÇOÇUKEVf (3-6 :LateS. 6 Levent 169 43 331
ETÛT EVİ (6-12) : 3. Levent C. 36 Levent 179 90 22 [
KOCAMUSTAFAPASA'da
Ayda 144.000. TL. ye
MtSLLKİ İNGİLİZCL
Aynca
Fen Lısesı
Kolej Hazırlık
Orta-Lise
Takvry» Kuretan
AKDIL
5851456
Özellıkle
ANATOLIAUPAIR
Programı Sunar
158 53 42-161 43 86
İNGİLİZCE
KENT'TE
ÖĞRENİLİR
Audio Vısual Yöntem
Sıcak, Uygar Bir Ortam
6AYDA
İNGİLİZCE
KENT
ENGLISH
SAATTE
Bahanye Cad
Reks Smeması Karçı»
Kadıköy-IST
Tel: 347 27 91-92
Pek yakında hizmetinizde
Lalell İş Merkezl 291 -293 Kat: 6 LALELHST.
Tel: 520 93 81-512 62 24
Gerçekten öğrenmek
istiyorsanız...
DİLFENE
gelmelisiniz!
İngilizce ve
Bilgisayar
kursları
* Almanca kurstan
•k Cambfldge slstemi le yafayarak Ingillzce
* Laboratuvar ve vtdeo çalışmakar
* Bılgisoyarcta Basıc ve Fcscol dltleri
* Bllghayar başında «ürekll uygulama
* Ptoje/Staj olonaklan
* NltoHklı ve deneyirr* Ö0retlm kodroMJ
* hgHtce ve bflgbayara bMkte kaManlaıa IndMm
A MW Eğltlmden onay* Mrtffika
Ortabahce Cd. No. 11 Besiktas
Tel: 160 77 4 6 - 159 75 29
KADIKÛY (Söğütlüçeşme Cami yanı)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
Devreler:
Hafta Sonu: 10 Kasım Hafta Içi: 5 Kasm
SÜRÜCÜ KURSU
ILM'de İNGİLİZCE
CAMBRIDGE Ontversitesi Şınavlan
PET-CFE - GENEL İNGİLİZCE
Yüksek Standart Ekonomik Flyat
INGILTEREDE İNGİLİZCE
ILM'nin ÜCRETSİZ yurtdışı hizmeUerl
AU-PAIR'lik (ing.afleyanmdaaineyardımalığı)
KAMPLARDA öğrencilere çalışarak para
kazanma ve lngtllzce gellştlrme lmkanı
ISTANBULLISAN MERKEZI
Gencturk Cd. No. 50 LALELİ Tel: 520 81 9 9
way
to leam English
Başlangıç düzeyi.
Orta düzey. lleri düzey.
Proficiency. Toefl.
Kurumlara özel dersler.
BESTsize inpilizceyi sevdirir,
AiıSamı YenSok. No.2 Kat 3
Büyuk Surmeiı Oteit karşısı
îretir.