14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKÎM 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Akaryakıt indirimi • ANKARA (AA) — Akaryakıt fıyatlannda Petrol Ofîsi'nin yüzde 7-10'luk indirime gitmesi sonrası, diğer akaryakıt dağıtım şirketleri de fiyatlarını 24 ekimden geçerli olmak uzere aynı oranda indirdiler. Shell, BP, Turk Petrol ve TABAŞ'm, siıper benzin, normal benzin ve motorin fıyatlan illere göre Petrol Ofisi'yle avnı ya da litrede 1-4 lira altında veya ustünde bulunuyor. Mobil Oil Türk A.Ş.'nin süper benzin fiyatlan ise üç büyük ilde indirim öncesi olduğu gibi Petrol Ofîsi'nin litrede 21 lira, normal benzin ve motorinde ise 1 lira üstünde bulunuyor. Tahvil ihracı • ANKARA (AA) — Uluslararası sermaye piyasalanna bu yılın g ayında 250 milyon mark, 350 milyon dolar ve 10 milyar yen tutannda tahvil ihraç edildi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM) verilerine göre Türkiye, 1987 yılından bu yılın ağustos ayı sonuna kadar F. Almanya piyasalanna toplam 2 milyar 275 milyon mark tutannda tahvü ihracı gerçekleştirdi. bunun 250 milyon marklık kısmı bu yılın 8 ayında ihraç edildi. SSCBile ilişkiler • tSTANBUL (AA) — Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşan Ali Tigrel, "SSCB, bizim en büyük komşumuzdur. thracatçılanmız ve müteahhitlerimiz için çok büyük bir pazardır" dedi. Sovyetler Birliği Planlama Teşkilatı Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Maslykov'un konuğu olarak Moskova'ya giden Tigrel, seyahatinin, iki ülke ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi yolunda önemli bir fonksiyonu yerine getireceğini söyledi. Bankacılar Macaristan'da • Ekonomi Servisi — Türkiye Bankalar Biniği'nin yönetim kurulu toplantısı bugün Macaristan'ın başkentı Budapeşte"de başladı. Budapeşte Forum Otel'de Merkez Bankası Başkaru Ruşdu Saraçoglu başkanhğında yapılan Bankalar Birliği Yönetim Kurulu toplantısına Macaristan Bankalar Birliği Başkanı Gezalenk de konuk olarak katılıyor. Türk ve Macar bankalan yöneticilerinin yapacağı bir dizi görüşmenin yanı sıra, Macaristan Merkez Bankası Başkanı Gezalenk, Türk meslektaşlarına bir brifıng verecek. Yıldız Porselen • İş-Sendika Servisi — Sümerbank'a bağlı Yıldız Porselen Fabrikası'nda 6 haziranda başlayan grev, önceki gun tarafların toplusözleşme görüşmelerinde anlaşmaya varması üzerine sona erdi. Yıldız Parkı'nda kurulu fabrikada 142 gündür grev surdüren Çimse-lş Sendikası'na Oye 275 işçinin bugün işbaşı yapacağı bildirildi. Önceki gün Çimse-lş Sendikası ile işveren sendikası Kamu-lş arasında vanlan anlaşmaya göre ucretler birinci altı ayda brüt 450 bin TL'ye çıkartılarak üzerine yuzde 50 artı 120 bin TL zam yapılacak. Ücretlerde ikinci altı ayda yuz bin TL artı yüzde 25, üçüncü ve dördüncu aylarda da yüzde 25'er artışlar sağlandı. Colliers Türkiye'de • Ekonomi Servisi — Türk emlak piyasasına uluslararası bir isim eklendi: Colliers International. 20 ülkede, 110 şubede çaüşmalarını surdüren 1989 yılındaki cirosu 10 milyar dolan aşan şirket, Türkiye'de de emlak işlerine girişiyor. Şirket, Türkiye'de satın alma kiralama, değerlendirme ve bina yönetimi konulannda görev yapacak. Şirketin tanıtımını yapmak üzere düzenlenen toplantıda konuşan Colliers International Türkiye'nin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Aydagul, dünyada ortak bir emlak dili olduğunu ve kendilerinin de bu ortak dili konuşarak hem Türk hem de yabancılara hizmet vermeyi amaçladıklannı belirtti. Sanayi odasında kur kavgasıEkonomi Servisi — Istanbul Sanayi Odası'nda kur politıkası tartışıldı. Oda Başkanı Memduh Haeıoğlu, Merkez Bankası'nın son 2 yıldır ızlediğı kur po- lıtikasının sanayicıye teşvik sağladığını savunarak ufak değişikliklerle devam et- mesinı isterken İSO meclıs uyesı Halit Narin, kur politikasının sanayicı aleyhı- ne olduğunu öne surerek Turkıve'nın ıt- halatcı cenneti haline getirildığini soy- ledi. Istanbul Sanayi Odası'nın önceki gün yapılan meclis toplantısında konuşan ISO Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Haeıoğlu, son iki yıldır kesintisiz olarak uygulanan, Türk Lirası'nın kontrollu şe- kilde duşurulmesi politikasının yatırım ve ara malı ithalatını ucuzlatarak sana- yicinin daha bol ve kalitelı uretim yap- masını sağladığını savundu. Haeıoğlu, KİT urunlerine yapılan zamlann kura göre ayarlanmasının imalat sanayiınde ve tum ekonomide enflasyonu kontrol altına aldığını belirterek şoyle konuştu: "Son iki yıl enflas>on yuzde 60'larda seyrederken kur artışı yuzde 25^30'larda kaldı. Bu durum, ithal hammaddeleri, sanayi lehine ucuzlatarak sanayicinin iş- letme sennayesinin yeterli olmasını sağ- ladı. Kamu zamları da kur artısı sevive- sinde kalınca, enflasvona islikrargeldi. Enflasyonun ertelendigi gibi goruşler ol- makla birlikte. kur politikasının enflas- > onu gerçek anlamda duşunıcu etkisi ol- dugu kesindir." Sanayi uretımini ucuz ithalatla besle- yen kur politikasının ıhracat mallarının rekabet yeteneğini azaltmak ve ıthalatı Memduh Haeıoğlu: Kur politikası ithalatı ucuzlatarak sanayicinin bol ve kaliteli üretim yapmasını sağladı. Enflasyonu kontrol altına aldı. Halit \arin: İthalatçı cenneti yaratan bir politikayı sanayi odasında savunmak akıllara sığmaz. Onlar kazanır, eziyetini sanayici çeker. arttırarak dış ticaret açığının hızlı buyu- mesine yol açmak gıbı iki sakıncasının olduğunu anlatan Haeıoğlu, "Bunlan >anlışlık >a da eksiklik olarak niteleye- me>iz. Bu, ovunun bir parçasıdır" de- dı. Haeıoğlu, soz konusu sakıncaları en aza indirmek için, ucuz ara malı bula- mayan sanayici-ihracatçıya subvansiyon sağlanmasını ve ithalatın da kotaya bağ- lanmasını önerdi. ISO Başkanı Memduh Hacıoğlu, Kör- fez krizinden sonra kamunun kur artı- şıyla uyumlu zam politikasından vaz geçtiğini ve özel sektörun de zam yap- mak konusunda çaresiz olarak kamuyu ızlediğini belirterek "Kamu maliyesinin 1991 bütçesiyle kendine çeki düzen ver- mesi gerekir. Yoksa enflasyonu yuzde 60-70'lerde tutamayacağımız gibi yuzde 300-500'lere çıkması için ortaıtı hazırla- mış olacagız" dedı. 1990'da başlayan toplu iş sözleşmelerınde, ucret artışlan- nın kur artışının uzerıne çıkmasının emek yoğun sanayilerde sıkıntı yarattı- ğını da kaydeden Haeıoğlu, "Ben ihra- catçı oldugum balde kur politikasının devam etmesi gerekıigi inancındayım. Bu politika revize edilip reformist bir maliye politikası) la takviye edilmeli, ama tıygulamasından vazgeçilmemeli- dir" dedi. Memduh Hacıoğlu'nun bu konuşma- sından sonra kursuye gelen eski TİSK Başkanı Halit Narın, dovizi ucuz tutan kur politikasının sanayiciye değıl itha- latçıya subvansiyon sağladığını belirte- rek ucuz dövizle ithalatçıya ödul verilir- ken işleri kötu girtiğı için fabrikasını ka- patmak zorunda kalan sanayıcı- ihracatçının cezalandınldığını sövledı. Nann, "İthalatçı cenneti yaratan bir po- litikayı sanayi odalarında savunmak manlıkJa açıkİanamaz. Akıllara sıgmaz" dedi. Dovızın ucuz tutulmasından itha- latçı kadar Hazine'nın de kazandığını anlatan Narin, "Onlar kazanır, eziyeti- ni sanayici çeker. Bunlan gorelim artık. Bu topluluk gelecegin tespitini yapma- lıdır, olanlann karakolluğunu değil" di- >e konuştu. Toplu iş sözleşmelerı görüşmelerinde istenen rakamların en yuksek dev let me- muru maaşının üzerine çıkmasının çar- pıklık olduğunu savunan Halit Narın, sözleşme gorüşmelenni, Türkiye'yı ge- nel greve suruklemek isteyen art niyetli ve heyecanlı kesimlere bırakmadan yu- rutmek gerektiğinı soyledi. Narin, tek- stıl sanayündeki b-zı gerçeklerın bılin- mediğinı de belirterek sozlerini şoyle ta- mamladı: "Tekstilde Hindistan-Pakistan'dan it- hal ettigi ucuz malı, üzerine Turk malı damgası vurarak ihraç edenler var. Me- sela bu >ıl Türkiye söz konusu iki ulke- den 20 bin ton pamuk ipliği ithal etmiş, diğer ulkelere toplam 30 bin ton da ih- raç etmiş. Subvansiyonlu malı Turk malı diye ihraç edip içerde fabrikasını kapa- tanlar vatana ihanet etmiş insafsıztar- dır." Halit Narin'e yanıt vermek için tek- rar söz alan İSO Başkanı Memduh Ha- eıoğlu, Türkiye'nin ithalatçı cenneti ol- masını arzu etmediğını belınerek "Ko- nuşurken ithalatın sanayi agıriıklı oldu- ğunu unutmamamız gerekir. İthalatın üçte biri aramalı. uçte biri de yatırım malından oluşuyor. Vani ithalatın ucuz- luğunun sanayiciye ve Hazineye yararı vardır" dedi. Haeıoğlu, tekstil ithalat ve ihracatının madde bazında ele alınarak ayrı bir toplantıda tartışılacağını sozle- nne ekledı. Turizmde ıımut kapısı1) Beklenen oranda olmamakla birlikte 1990 turizm gelirleri artış gösterdi. 2) Körfez'deki ABD askerlerinin tatillerini aileleriyle Türkiye'de geçirmesi kesinleşti. 3) Turizm sektörüne "Körfez desteği" haftaya açıklanacak. CEM HAMULOĞLU ~ Türkiye, Körfez krizinden olumsuz etkilenmesine karşın turizmde 1990 yılını "kurtardı." Kaygılar, 1991 yılına yöneldi. Bu arada Körfez krizi nedeniyle Su- udi Arabistan'da bulunan 200 bin dolayındaki ABD asken gu- cu, "turizmin umudu" oldu. Turizm Bakanhğı Müsleşarı Savaş Kuce, 1990 yılı için "Bek- ledigimiz oranda olmasa bile ar- tışla kapalacagız" diyor Küce- run verdıği bilgiye gore eylul ayında Turkiye"ye gelen turist sayısında geçen yıla göre yuzde 9 oranında artış gozlendı. Eylül ayında gelen 660 bin 837 kişi ile bırlıkte ılk 9 ayda Türkıye'ye ge- len turistlerin sayısı yuzde 17 oranında artara k 4 milyon 162 bin 77l'e yukseldi. Turizm gelir- lerinde ıse eylul ayında yuzde 14 oranında artış görüldu. Turkıye, 1990 yılının ilk 9 ayında turizm yoluyla 2.5 milyar dolarlık bır döviz girdisi elde etti. Turizm ge- lirlerinde 9 aylık artış oranı ise yuzde 24 oldu. Suudı Arabistan'da bulunan ABD askerlerinin izinlerinı Türkiye'de geçirmeleri için tek- AMRıcarı •3 : * d lifin ABD Buyukelçihği'nden geldiğini belirten Kuce, konuy- la ilgili olarak şunları söyledi: "Ortak bir heyet oluştuntak. Birlikte çalışarak bir program hazırlıyorlar. Daha sonra ABD askerlerine çeşitli alternatifler sunulacak. Evli olanlar, eşleriyle birlikte Antalya ve civarına gel- mek isliyorlar. Biz de boyle or- ganize eimeye çalışıyoruz. Be- kârlar içinse tstanbul ve tzmir'i duşunuyoruz." Bu projenın parasal boyutu- nun şimdiden lahmin edileme- yeceğinı soy leyen Kuce, "Ben bi- raz da tanıtma yonundeıı bakı- yorum. Çunku AÜD bizim tu- rizm açısından onumuzdeki )il- larda agıriık vermek istediğimiz bir pazar. Eğer Körfez'deki ABD askerieri izinlerinı Ameri- ka'dan gelecek aileleri ile birtikte Türkiye'de geçirirse tüm Ameri- kan teletizyonları da Türkiye^ ye gefecek. Bu da Tbrkiye için buyuk bir tanıtma aracı olacak" dıyor. Turkiye Seyahat Acentelen Birliği (TURSAB) Başkanı Ba- hattin Vucel ise soz konusu pro- jenın turizm sektöru için 100 milyon dolarlık bır ış olduğunu belınerek şunları söyluyor: "Bence gdmeleri çok iyi olur. Ama Vunanistan ile Tunus'un da bu projeye talip olduğunu bi- liyonım. Ben asü Turkiye'nin ta- nıtımı için yararlı olacagını sa- nıyorum. Çunku Amerikan ba- sını için savaş bolgesinden haber gondermek temcit pilavına dön- du. Bu tatil onlar için haber açı- sından da ilginç olur." Körfez krizi yüzünden olum- suz etkilenen turizm sektorune devletçe yapılması duşünulen "destek" ise önumüzdeki hafta iç\nde belirleniyor. Turizm Mus- teşan Savaş Kuce, "Hafta başın- da Sayın İlhan Aküziım, konuy- la ilgili bakanlar ve sektör tem- silcileri ile birlikte bir toplantı yapacak. Hazırlanan leklifte nakdi para yardımı diye bir şey soz konusu degil. Ama birtakım kolaylıklar getirilecek" diyor. Bahattin Yucel ise toplantı için hazırlıkları tamamladıklarını belirterek şunları söyluyor: "Para istemiyoruz. Devletin bizden bazı alacaklan ya da do- gacak birtakım alacaklan var. Onların makul şartlaria tahsil edilmesini isiiyoruz." Cari açık 1,8 milyar dolarANKARA (AA) — Türkiye'- nin ödemeler dengesi bilançosu- na göre bu yıl ocak-ağustos dö- neminde cari işlemler dengesi I milyar 825 milyon dolar açık verdi. Geçen yılın aynı döne- mınde cari işlemler dengesi 459 milyon dolar fazla vermişti. Merkez Bankası verilerine gö- re 1989 yıh ağusıos ayında 128 milyon dolar fazla veren cari iş- lemler dengesi, bu yılın aynı ayında da 182 milyon dolar açık verdi. Cari işlemler açığının buyu- mesinde etkili olan dış ticaret açığı ise bu yılın ilk sekiz ayın- da geçen yıiın aynı donemine göre yuzde 110 oranında arta- rak 5 milyar 887 milyon dolar a ulaştı. Geçen yıl ocak-ağustos döneminde dış ticaret açığı 2 milyar 806 milyon dolar duze- yindeydi. ödemeler dengesi bilançosu- na göre bu yıhn ilk sekiz ayın- da Turkiye 4 milyar 457 milyon dolar tutannda dış borç ödedi. Ocak-ağustos döneminde ger- çekleştirilen dış borç odemelerı- nin 2 milyar 564 milyon dolan anapara, 1 mılyar 983 milyon dolan da faiz odemelerinden oluşuyor. Geçen yılın aynı donemine gore dış borç geri ödemelerinde yuzde 6.4 oranında azalma kay- dedildi. 1989 yılının ılk seki' a>ında 2 milyar 939 milyon do- lan anapara, 1 milyar 920 mil- yon dolan da faiz odemesi ol- mak uzere toplam 4 milyar 859 milyon dolar ödeme yapılmıştı. Ote yandan, bu yıl ocak, mart ve mayıs aylarında toplam 48 milyon dolar tutannda dış borç odemesınde bulunulan Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ağustos ayında da odeme yapılmadı. Türkiye'nin döviz girdileri arasında onemli bir yer tutan tu- rizm gelirlerinde bu yılın sekiz ayında geçen yılın aynı donemi- ne göre yuzde 61.2 artış kayde- dildi. Böylece, net turizm gelir- leri 8 aylık donemler itibanyla 1 milyar 268 milyon dolardan 2 milyar 45 milyon dolara ulaştı. Ödemeler dengesi bılançosu- na gore bu yıl ocak-ağustos dö- neminde 2 milyar 382 milyon 10 Yıllık Dış Borç Takvimi (Milyon $) 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 Topiam ta*m 928 1936 1953 1881 1916 2.511 2 017 1945 1556 1.641 1 185 19472 Fah 806 1559 1428 1303 1.166 1.028 835 709 574 456 351 1.734 3.495 3 381 3.184 3.082 L 3.539 2.852 2655 2 131 2.098 1536 10 219 29.691 dolar tutarmda turizm geliri el- de edılirken 339 milyon dolar- lık da turizm harcaması ger- çekleşti. 1989 yüının söz konusu döne- minde ıse turizm gelirleri 1 mil- yar 637 milyon dolar, giderlerı de 369 milyon dolar duzeyinde olmuştu. Bu yıl ocak-ağustos dönemin- de geçen yılın aynı donemine gore yuzde 8.8 oranında artan işçı dövizı gırişi 2 milyar 83 mil- yon dolara yukseldi. Bir önceki yılın ilk sekiz ayın- da yurtdışında çalışan Turk iş- çileri tarafından getirilen döviz miktan 1 milyar 914 milyon do- lar olarak gerçekleşmişti. öte yandan, Turkiye'nin dö- vızle ödenecek dış devlet borç- ları için yapılan 10 yıllık plana gore 29.6 mılyar dolar dış borç ödemesi vapılacak. Bıitçe TBMM'de Maliyeden pembe rapor ANKARA (Cumhuriyet Bn- rosu) — Maliye ve Gümrük Ba- kanlığı'nca hazırlanan yıllık ekonomik rapor ve butçe gerek- çesinde, pembe bır tablo çizile- rek ekonominın sağlıklı bır ya- pı içinde gelişmesıni surdürdu- ğü savunuldu. Her iki metinde de Körfez krızinin Turkiye eko- nomisini etkileyeceği belirtilir- ken ödemeler dengesi açığında- ki buyüme bir cumleyle geçişti- rildi. Yıllık ekonomik raporda, enflasyondaki tırmanmadan da söz edilmeyerek "Fiyatlar genel seviyesindeki dusmenin 1990 yı- hnda daha da belirgin oldugu" savunuldu. 1991 butçe tasansıyla birlikte TBMM'ye sunulan raporda, ekonomide genel canlanma gö- rulduğu ifade edilerek "Ekono- nûnin yapısuıdaki sağlıklı gelis- me devam etmekte, sanayi sek- tönınun nispi ağırlığı istikrarlı bir sekilde buyumektedir" denil- di. Raporda, Körfez krizi konu- sunda da şu değerlendirme yapıldı: "1990 yıh ikinci yansında baş- layan Körfez krizi butun ekono- miler gibi Turkiye ekonomisini de etkileyecektir. Bununla benı- ber, buyume hızının yine de 1990 program hedefinin üzerin- de gerçekleşmesi beklenmekte- dir." Bütçe gerekçesinde Körfez krizi, benzeri ifadelerle değer- lendirilerek "1990 yılı ağustos ayında başlayan Körfez krizi, ya- ratlığı siyasi bunahm ve berabe- rinde getirdiği 'yeni bir petrol şoku' nedeniyle ekonomik kon- jonktürdeki 1990 yılı istikrarsu bir bekkyis içine sokulmuştur" denildi. Pembe rapor Raporun fiyat artışlanna ay- nlan bölümunde, sekiz aylık ve- rıler kullanılarak enflasyondaki dusmenin 1990 yılında daha da belirgin olduğu göruşüne yer verıldi. Ödemeler dengesi bölümün- de cari işlemler açığındaki hızlı buyumeye, sadece "butunüyle dış ticaretten kaynaklanan açık bulundugu" sözleriyle değinildi. Bu bolumde, kısa vadeli borç- lanmalarla olumlu sonuç veren genel dengeden ise övgüyle söz edildi. 1987 yılında yeni tanıma go- re yuzde 9.5 olan ışsızlik oranı- run 1990'da yuzde 10.5'a yuksel- mesinden sadece rakamlar veri- lerek söz edilen raporda, "istih- damın niteliği bakımından goz- lenen olumlu gelişmeler'' üze- rinde duruldu. Raporun kamu malıyesine ay- nlan bölümunde de buyuyen bütçe sorununa değınilmeden, giderlerın devlet memurlarına yapılan ödemeler nedeniyle 1989'da önemli artış olduğuna değinilmekle yetinildi. Philips'te kriz ve operasyonEkonomi Servisi — Hollanda'nın bu- yuk elektronik devı Philıps krize girdı Dun şirketin Hollanda'dakı Eindhoven kentindekı merkezinden bir açıklama ya- pan Phılips Yonetım Kurulu Başkanı, şirketin bu yılın ilk 9 ayında 1.06 mılyar dolar zarar ettığini acıkladı AFP'nin ha- berıne göre şirketin, butun dunyada 35 bin ile 45 bin kışının ışıne son veteceğı de bildirildi. Ingılız ortaklı temizlik maddeleri ure- ticısi Unılever ve yine Ingılız ortaklı pet- rol devı SheH'in ardından, Hollanda eko- nomısının uçuncu "göz bebeği" sayılan Philıps, kötu bır yıl geçırıyor. Geçen yılın ilk dokuz ayında 685 mıl- yon Hollanda Florinı kâr eden şirket, bu yıl aynı donemde 1.8 milyar florın (1.06 milyar dolar) zarar ettı. Grup Başkanı Jan Timmer dun Eindhoven kentinde yaptığı açıklamada, 1990 yılının ılk do- kuz ayında şirket cırosunun da geçen yı- lın aynı donemine gore yuzde 1 oranın- da azalarak 39.47 mılyar florın olarak gereekleştığını belırttı. 1990 eylul ayı sonunda Phılips'in borç- larının toplam pasifine oranı da yuzde 69.9'a ulaştı. Philıps'tekı krız, bu yıl, yaz başında lyıce açığa çıktı Grup Başkanı Cor van der Klugl, 2 temnıuzda gorevınden ıMi- fa ettı. Yerine Jan Timmer getirildı. Hol- landa'da "Fırtına Gilbert" lakma adıy- la tanınan yeni başkan, derhal bir "ye- niden yapılanma" projesını başlatacağını acıkladı. "Centurion Operasyonu" adı verilen bu plana gore, aralannda Turki- ye'nin de bulundugu 45 ulkede şirketle- ri bulunan, butun dunya ülkelerinde de bayilıklere sahip olan dev grup, oncelıkle zarar eden bılgısavar dalında yenilıklere gıtmeyı amaçlıyordu. Bu arada işten çı- karmalar da gundeme geldi ve birkaç ay içinde 9 bin 400 kışı ışınden oldu. Aneak bu onlemler yeterlı olmadı Dun yaptığı açıklamada "Fırtına Gilbert" Jan Tımmer, butun guçlerını verimhlıği arttırmaya harcayaeaklarını belırtti. Bunun ıçın de ılk olarak 1991 so- nuna kadar butun dunyada, 35 bin ile 45 bin kadar Philips çalışanının ışıne son verıleceğını acıkladı. Philıps, butun dun- yada topiam 285 bjn 700 kışı çalıştırıyor. Grubun malı >oneiuiM Henk Appelo ıse yaptığı açıklamada, satışların tatmın edıcı duzevde oldırğunu, aneak kârlılık oranının son dereee duştuğunu belirtti. Yonetım Kurulu Başkanı Jan Timmer ise "burokrasiye karşı başlattıkları savaşı sürdureceklerini" tekrarlayarak, "Rakip- lerimiz bizi beklemez. Bu nedenle acele hareket etmeliviz" dedi "Centurion Operasyonu"nun bır başka hedetmın de çeşıtlı ulkelerdekı şırketlerın Eindhoven 1 dakı genel merke/ bağımlılığını azaltmak olduğunu anım^tjn "hırtınd Gılberı". her şirketin kendine gore ı>>tediğı önle- mı dlabıleceğını sozlerıne ekledi. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY 1986dan 1990a: Petrol ve Enflasyon Suçluları 1990 yılı sonunda Türkiye'de enflasyonun bır kez daha yüzde 50'lere doğru tırmandığı ortaya cıkınca bazı yetkılile- nn ne dıyeceklen şimdiden bellı "Efendım", diyecekler, "biz enflasyonu tam yakasından yakalamış aşağıya çekiyorduk kı Körfez krizi patladı, dunya petrol fıyatlan tırmanışa geçti ve bu da Türkiye'de enflasyonun yeniden tırmanışa geçme- sıne neden oldu Biz sözümüzü tuttuk, ama Saddam işımizi bozdu." Dıyelım kı bu açıklama tarzında bir miktar gerçek payı var. Petrol fıyatlarının tırmanışı, gerek malıyetlerı arttırıcı etkisıy- le gerek ekonomide yaratacağı kaynak erozyonu nedeniyle enflasyondaki tırmanışı korukleyecek bır etken. O zaman du- rup sormak gerekıyor: Acaba şu 1986 yılında neler olmuş- tu? Anımsanacağı gibi 1986 yılında dünya petrol fıyatlannda büyük bır düşuş yaşanmış, varıi başına fiyat bir ara 10 dolar dolaylarına kadar inmıştı. Yanı 1990'ın ıkıncı yansında ya- şananın tam tersi 1986'da gundeme gelmiş ve bunun ge- rek maliyetlerı düşürmek gerekse ekonomıye (ve dolayısıy- la ekonomi yönetımine) ek bır kaynak sağiamak açısından olumlu etkılerı olmuştu. Bu olay Türkiye'de kronıkleşmeye yüz tutan enflasyonu hızla aşağı çekmek ve enflasyon bek- lentısını kırmak ıçın bulunmaz bir fırsat yaratmış, bunu ö za- man cesıtli vesılelerle tfade etmeye calışmıştık Aneak bu cok olumlu koşullara karşın 1986 sonunda Türkiye'de enflasyon yüzde 30 dolayında kalmış ve bu önemli fırsat kaçırılmıştı. Bu olayı 6 Ocak 1987 tarıhlı Ekonomi Notları'nda şoyle ozet- lemeye çalışmıştım: "1986 yılında dış konjonktürün ve yurtıçindekı bazı gelış- melerın enflasyonu hızla aşağı çekmek için yarattığı büyük fırsat goz önüne alındığında elde edilen sonucu başarı say- mak ne yazık kı olanaksızdır. Petrol ve bazı diğer hammad- de fiyatlarının hızla düştüğu, pek çok sanayileşmış ülkede fiyat artışlarının sıfırlandığı; dolann güç yıtirmeye devam et- tığı; tarımsal üretimın sıçrama yaptığı; ihracatın yavaşladığı ve iç pazara mal sunumunun arttığı, KİT zamlarının sınırlı tutulabıldiği, buna karşın kamu gelırlerinin önemli ölçüde art- tırılabıldığı bır yılın sonunda enflasyonun hâlâ yüzde 30-35 arasında seyretmesı, çok önemli bır fırsatın iyi kullanılmadığı ızlenımını vermektedir Nitekım konuyla doğrudan ilgili bazı yetkılıler, 'biz 1986'da ısteseydık enflasyonu yüzde 20'ye ın- dırırdik, ama büyümeyı hızlandırmayı yeğledık' goruşunü özel bır sohbette ıfade etmişlerdır." O zaman bu göruşü ıfade edenlerden bırı Sayın Güneş Taner'dı. Kendısıyle bır Taksım Toplantısı fuayesınde kar- şılaştığımızda, enflasyon konusundakı sorumu yanıtlarken bana bu cevabı vermış, büyümeyı rayına oturttuktan sonra sıranın enflasyonun daha aşağılara çekilmesine geleceğıni söylemışti. Sonrasını hep biliyoruz. 1986'yı izleyen yıllarda Türkiye'- de enflasyon başını alıp gıttı. Bir yandan Türk Urası'nın hızlı devalüsyonu, diğer yandan büyüyen kamu açıkları ve altya- pılara dönük yatırım profilı, enflasyonun yuzde 80'lere tırman- masına yol açtı. 1988'in ıkıncı yansında durum tamamen kontrolden çıkmak üzereyken TL'nın değerıni korumanın enf- lasyonla mücadele açısından onemi kavrandı. Bu sayede ve Türkıye'ye dış kaynak akışının da yardımıyla enflasyonla mü- cadelede kaybedılen kalelerın bır kısmının gerı alınması umu- du doğdu. Eğer b'j yaklaşım 1986'da uygulanabılse ve o za- man doğan büyük fırsat değerlendırilseydı bugün Türkiye'- de enflasyon çok daha makul boyutlarda olabılır, Sayın Gü- neş Taner de enflasyon yüzünden ıstifa etmek zorunda kal- mayabılırdı. O gün kaçırılan fırsatın bedelmı toplumca ode- meye devam ediytoruz. Sayın Taner de bunu bır bakanlık kol- tuğuyla öderse her halde payına düşenı yapmış olacak ABD Federal Rezerv Bankası'nın eskı başkanı Paul Volc- ker, 17 Ekım 1990 tarıhlı The Wall Street Journal gazete- sinde yayımlanan ilginç makalesınin bır yerınde şoyle dıyor: "Enflasyonla mücadelede en iyi sonuç. enflasyon tehli- kesinin erken teşhıs edılıp kamuoyu enflasyon telaşına ka- pılmadan mücadeleye başlanması halınde alınır. Olayı sü- runcemede bırakmak ıse sorunu ağırlaştırmaktan başka ışe yaramaz. Kanımca enflasyon cıddı bır ivme kazanmadan enf- lasyonla mücadeleye başlama konusunda karşılaşılan güç- luk, ABD'de ve diğer ulkelerde, merkez bankalarının yasa- larında, merkez bankasının ve para politikasının asıl amacı- nın ülke parasının ıstıkrarını korumak olduğu açıkça belırtı- lerek aşılabılir. Böylece Almanya örneğı tekrarlanabılır.." Hedef olarak Almanya örneğını sık sık tekrarlayan Mer- kez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun kulakları cınla- sın Hızlı büyume uğruna ya da başka polıtık nedenlerle enf- lasyonu surüncemede bırakan ve Türkıye'yi kronik yuksek enflasyona mahkûm edenlenn ise kulaklarına küpe olsun. Suçu petrol fıyalarında değıl kendı hatalarında arasınlar. Petrol yine yükseldî onemlı neden, ABD'nın Kör- fez'deki asken varlığını arttır- mayı amaçladığını açıklaması oldu. Çarşamba akşamı, Lüb- nan'a yapılan Israil saldmsı da borsaların bölgeye olan guven- sızlığini arttırdı. Kuzey Denizi turu petrol, 9 ile 22 ekim arasın- da yuzde 33 oranında ucuzla- mış, varil başına 40 dolardan 26.75 dolara kadar ınmişti. Bas- ra Körfezi'nde gerginliğin banş- çı yollardan çözumlenebileceği yolundaki umutların doğması, borsaları rahatlatmıştı. Aneak AFP'nın yorumuna göre petrol fiyatlannın ekım ayı başlarında 40 dolan geçmesı de, daha son- ra 27 dolann altına inmesi de olağandışı gelişmelerdi. AFP'- nin haberine göre, petrolun son iki gündur yukselmesi, bu aşı- rılıklan "düzeltici" bir gelişme olarak değerlendirildi. Ekonomi Servisi — Petrol fi- yatları yeniden yukselmeye baş- ladı. Londra Borsası'nda dun aralık teslimı Kuzey Denizi tu- ru ham petrol fiyatı, varil başı- na 30.45 dolarla açıldı ve gun içinde 30.85 dolara kadar yuk- seldi. Çarşamba gunu aynı bor- sada aynı petrol, 29.55 dolardan kapanmıştı. Londra'da spot pi- yasada hemen teslım edilmek üzere satılan ham petrolun fıyatı da varil başına 31.40 dolara yukseldi. Bu arada Nevv York Borsası'- nda ise önceki gun aralık tesli- mi Batı Teksas turu ham petrol fiyatı da varil başına 171 dolar artarak 31.08 dolara yukseldi. Dün de aynı petrolun fiyatı 33.23 dolara kadar çıktı. Reuter'in haberine gore, Londra Borsası'nda dun petrol fiyatlannın yükselmesindeki en KISA KISA • KOÇ Topluluğu şirketlerinden Tur-Yat ve 8 Japon şirketinin işbirliği sonucu kurulan Japon Kulubu açıldı. Bugun faaliyete geçecek olan 1 milyar 750 milyon lira sermayeli şirket, Türkiye'de Japon mutfağını ve kultürunü tarutacak. • MART1 OTEL lşletmelerı eylul sonu itibanyla 1990 tunzm sezonunda 10 milyar 386 milyon lıralık gelir elde etti. Firmanın aynı dönemdeki kân ise 2 milyar 133 milyon lira olarak gerçekleşti. • EFESTUR'un Avustralya'daki The Australian College of English ve Havvthorn Institute of Educatıon okullarıyla gerçekleştirdiği işbirliği sonucunda bu ulkede eğıtım yapmak isteyenlere yeni olanaklar sağlıyor. • ASLAN ÇİMtNTO'nun ev sahıpliğını yaptığı Turkiye Çimento Mustahsıllerı Birlıği Yurütme Komıtesi Yönetim Kurulu toplantısı bugün Bodrum'da başlayacak. • F1AT 1 milyonuncu Fiat Tıpo'yu eylul ayında uretti. Araba, geçen yıl Avnıpa'da yılın otomobili seçılmişti. • MENSOY tNŞAAT Sanayi ve Ticaret Şirketi ile Çekoslovak Zakladini- Suveb işbirliği sonucu Menzas Zemin ve Temel Mühendisliği AŞ fırması oluşturuldu. • LİNK BİLGtSAYAR bu sezonun ilk tanıtım toplantısını Ankara'da gerçekleştirdi. Şirket toplantıda, paket programlannı, son gelişmeleri ve uygulamaları tanıttı. • TÜRK YTONG Sanayi tarafından mımarlık öğrencileri arasında düzenlenen "Konut ve Toplu Konut Projelerinde Isı Yalıtımının ve Isı Ekonomisinin En tyi Şekilde Projelendırılmesi"ne yönelik proje yanşması sonuçlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle