Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhumeı MaıbaaviUk *e Cazeteulık Turk Anonırn Şırkecı adna k Pt>L ma c«
Vadır N«dı 0 Genei Ya>m Mudurj Hasan Cemal. Muessev Viuduru Hac<-ier luı
Emtne Lşaklıgıl, Yazı 15leri Muduru Oka* Gon«nsin, 0 Haber Merkezı Abd«lka<tır ^ u
Muduru ^alçm Bayer, Sa%fa Duzem ^onetmenı \iı \car 0 Temsntuer 0 Ma ,*!;!
Ahmei Tan, IZMIR Hıkmet Çelınka>i. \DW\ Çelm Yıgenoglu t^mUr HMI>
, Dıj Hab-eder txt»n BBJO. Etonomı Ctıgu TarfeM. l> Sendıka Şakraa fcelracı, Kuttur Criti Lutr. Istanbul
fl! kuçuk Eâıı m <>e»cst >«)tan Hab<t \rajtırma t » e i Bcrka* "»ur Naberlen Nccdrı Dofuı. Spor DantşmanL
nlnan Du 1i; a' knrm Çıi^kiR Mı<ı rma ^bw Alp«>, Ovıe'mt *M»ttıtı \ U K I % koofdınaiât <knd KonıfcH
trol trkul 0 Muhasebe Buleaı >evrr 0 B\,tçr Planlama S«*ı« Osauuıbcfcottıı 0 RekUm V x Tonıa 0 Ek
H«r>u Gmnr 0 Meımc O«4er Çrtik 0 Bılgı l3
lcm S-ıl 1*4 Pcrsonc
Yavın Kuru.'* Ba^ks- Nadır Nadı
OkU> Kktuİ. tıfcıa Ba«cr H n u
Crnal HıkıoM (.rtmkıya Oka\
(•oansH. l |uf Mumru tlbaa
hnrt Tın
ve h w ı Cumnurı>«( Mubaacılık ve Gaz«ecıblı TA.Ş Turk Oca* Cad 39 4] <
1« PK 246 İstanbul Te! 512 05 O5*f2O hu) TetoL 22246. F » (!) 526 60 "• 2 0
r Ankar* Znâ Gokalp Bl. Inkılap S \ o 19 4. TÎ] 13i n 41-1" Tdex 42J44 Fax (4) 133
0 \amir H Zı>a Bh ı " 2 S. I 1
Tel lî 12 30, T<tlex 52359 ¥zx (51) 19 S3 60
lıns honu Cad 119 S ^o 1 Kai Tel 19 3" «2 (4 haı» Tdoı 621^5 F M (-1) 19 25 78
TAKVIM: 25 E^IM 1990 lmsak- 4.54 Güneş: 6.19 Öğle: 11.53 İkindi: 14.48 Akşam: 17.17 Yatsı:
Filmler için Islamcı iş çevrelerinden parasal destek buluyor, dağıtımda özelyöntemler uyguluyorlar
Mamcı sinemaIfeşîlçanfı solluyorİslameı sermaye devrede Diyanet
yİşleri Başkanlığı - Diyanet Vakfı ve İslamcı
^işadamları tarafından finanse edilen
filmler birbiri ardına vizyona girecek.
\Bunlardan ilki Mesut Uçakan'ın
^yönettiği ve türbanlı bir üniversite
; öğrencisinin başından geçenlerin
konu edildiği "Yalnız Değilsiniz".
Bu filmi, Yücel Çakmaklı'nın yönettiği
"Minyeli Abdullah-2" ve Diyanet Vakfı'mn finanse
ettiği "Sahibini Arayan Madalyon" izleyecek.
Bakanlıklardan destek Kendilerini
"Müslüman'' olarak tanımlayan
yönetmenlerin çektiği ve dini içeriğe
ağırlık verilen filmler bakanlık ve resmi
kuruluşlar tarafından da destekleniyor.
Kültür Bakanlığı, Diyanet Vakfı'nın
filminin yurtdışı gösterimleri için
kollarısıvadı. Diyanet İşleri Başkanlığı
TV'de yayımlanacak 8 bölümlük bir dizi
çektirdi. Milli Eğitim Bakanlığı da ortaokullarda
gösterilmek üzere "İslamın Şartları" adlı dizi yaptırttı.
Islami sinema vakfı Yeşilçam'ın
geleneksel yapısı tarafından dışlandıkları
düşüncesinde olan İslamcı yönetmenler ve
dini film şirketleri "Türk Sinema Vakfı"
adı altında örgütleniyor. Vakfın
müteşebbis heyeti önümüzdeki ay
»kuruluş başvurusunda bulunacak.
Vakıf, özel televizyon istasyonu
kurulmasını da hedefliyor. Vakfın kurucuları
arasında şimdiye dek İslamcı video alanında isim
yapmış bazı şirketler yer ahyor.
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Türk sinema-
sında bir "dini filmler fur>ası"
yavaş yavaş boy gosteriyor. İs-
lamcı kuruluş ve işadamları ta-
rafmdan finanse edilen filmler
bu sezon birbiri ardına gösteri-
me girecek. Türbanlı bir üniver-
site öğrencisinin çevresinde ge-
lişen olaylann ele alındığı "Yal-
nız Degilsiniz"i, "Minyeli
Abdullah-2" ve Diyanet Vakfı'-
nın finanse ettiği "Sahibini Ara-
yan Madalyon" izleyecek.
Kendilerini "Müslüman"
olarak tanımlayan yönetmenle-
re hukümet de destek veriyor.
Kultür Bakanlığı, Diyanet Vak-
fı'nın filminin Arapça ve îngi-
lizce alt yazılı olarak Ortadoğu
ve Avrupa ulkelerinde pazarlan-
ması için kollan sıvadı. Milli
Eğitim Bakanlığı, aym çevreden
bir yönetmene ortaokullarda
gösterilmek uzere "tslamın
Şartlan" adlı filmi çektirirken
Diyanet İşleri Başkanlığı da
TV'de gosıerilmek üzere "tn-
sanlar Yaşadıkça" adlı bir dizi
hazırlattırdı.
Yeşilçam'ın geleneksel yapısı
tarafından "dışlandıkları" go-
rüşünde olan islamcı yönetmen
ve film şirketleri, "Türk Sine-
ma Vakfı" adı altında örgutle-
niyor. Vakfın müteşebbis heye-
ti, onümuzdeki ay içinde kuru-
luş başvurusunu yapacak. Va-
kıf, özel televizyon istasyonu
kurulması çabalarına da
"çekirdek" oluşturacak. Vakıf-
ta Elif Video, Ajans 1400, Ye-
ni Asya, Sema Video gibi dini
video piyasasında ün yapmış şir-
ketler var.
islamcı kesim sinema alanına
ağırlık vermeye başladı. Son \ıl-
larda özellikle video filmleri ala-
nında buyük patlama gösteren
İslamcı kesım, Almanya başta
gelmek uzere yurtdışında ve
yurtiçinde de buyuk pazarlar
bulmaya başladı. İslamcı kesim
sinema filmleri alanındaki en
onemli başarısını ise hiçbir Ye-
şilçam fılmıne nasip olmayacak
şekilde 1 milyar lira hasılat el-
de eden "Minjeli Abdullah" ile
yaşadı. Filmin başansında en
önemli rolü ise islamcı bir işa-
damının sağladığı finansman
oynadı.
Mert Çelik Sanayü'nin sahi-
bi Mehmet Tannsever tarafın-
dan kurulan Feza Film'in ya-
pımcılığını ustlendiği ilk film
olan "Minyeli Abdullah" sağ
edebiyatın "best-seller" bir ro-
manından uyarlanmıştı. Feza
Fılm, Hekimoğlu tsmail olarak
bilinen Ömer Okçu'nun kitabın-
dan uyarlanan fılm için büyük
reklam kampanyası yürüttu.
Sonuçta filmin maliyeti tam ya-
rım milyar lira idi. Ama yüzde
yüz de kâr gelmişti. "Haremlik-
selamlık" sinema salonlannda
oynayan filmin galası da "Cum-
huriyet tarihinin ilk Fatiha oku-
nan filra galası" olarak tarihe
geçti.- Romamn içeriği de hayli
ilginçti:
'İslamın kurtuluşu için soh-
betler yapan Minyeli Abdullah,
tuluklanır, zindana atılır, işken-
ce gorür. Hapishanede öyk ko-
nuşmalar vapar ki herkes ne ka-
dar kâfır' olduğunu anlar. Çık-
tıktan sonra eski işine döneme-
digi için hamallık yapmaya baş-
lar. Bu arada ailesi de dağılmış-
tır."
Minyeli Abdullah'ın getırdi-
ği büyük başarı, Feza Film'in
ikinci bölüm için kollarını sıva-
masına neden oldu. İlk filmin
yonetmeni Yücel Çakmaklı,
ikinci bölümun çekimlerini de
geçen günlerde tamamladr.
Onümuzdeki mart aymda da
uçuncü bölüm çekilerek Heki-
moğlu İsmaü'in kitabının tama-
mı bitirilmiş olacak. İkinci bö-
lum Minyeli ailesinin yeniden
bir araya gelmesiyle başlıyor.
Yeni karakterler ortaya çıkıyor.
Film ilkinde olduğu gibi özel pa-
Fransa, ölümünden sonra Althusser'i konuşuyor
Tarüşmalı fîlozof
ALTHUSSER İÇİN NELER DEDİLER?
George Marchais: 1976'da aramızda patlak
veren şiddetli görüş ayrılıklarına rağmen
kardeşlik ve saygı dolu ilişkilerimiz devam
etti. Çağımıza damgasını vuran büyük bir
aydını yitirdik.
R o g e r Garaudy: Althusser, Marksizmi
çok katı determinizmle yorumladı. Bu işi
Lafargue mekanist, Plehanov diyalektik,
Althusser ise yapısalcı biçimde yaptılar. Yeni
pozitivizme arka çıkarak Marksizmin en kötü
yorumlamaları olan dogmacılıklara kapıyı açtı.
SABETAY VAROL
PARİS — Fransa, Louis Alt-
husser'i konuşuyor. Ünlu
Marksist fdozof, ölümünden
sonra basın ve kamuoyunun il-
gi odağına dönüşürken daha
çok eski eserleri ve Marksizm
konusundaki yorumlarıyla
anılıyor.
Tüm Fransız gazeteleri Alt-
husser'in ölümüne geniş yer
ayırdı. Bir cinnet anında kansını
boğarak öldürdüğü 1980 yılın-
dan itibaren bir düşünür olaıak
Althusser Fransız düşün haya-
tında zaten yoktu. Daha doğru-
su tıpkı bir ölü gibi geçmişi ve
eserleriyle vardı. Bu nedenle
olaydan "önemli bir kayıp"
olarak söz etmek mumkün de-
ğildi.
Nitekim geleneksel olarak ün-
lü kişilerin ardından söylenen
klasik nutuklar, Althusser'in
ölümünden sonra atılmadı. Ga-
zeteler, ölüm haberine kısaca
yer verdikten sonra Marksist fi-
lozofun eserleri hakkında yazı-
lara ağırlık verdiler.
Althusser"in 1948-78 arası
üyesi olduğu ve 78'de ayrıldığı
Fransız Komünist Partisi lideri
ve Genel Sekreteri George
Marchais, düşünürü, "büyük
bir entelektüd" olarak niteledi.
Marchais şunlan söyledi:
"Althusser'in ölümünü öğren-
miş bulunuyorurn. Bu ölümle
ülkemiz entelektiıel yaşamının
önernli bir simaa, Ecole Nor-
male Superieure (Althusser'in
yülarca ders verdiği ynksekokul)
ögrenci kuşaklannın tutkuyla
dinlediği profesor, seçkin Mark-
sist düşünür yitirilmiş oluyor.
(..) 1976'da aramızda patlak ve-
ren şiddetli göruş avrılıklanna
rağmen butün bunlar, başından
geçen korkunç dram gerçekleşe-
ne kadar kardeşlik ve saygı do-
lu Uişkilerimizin devamını engel-
lemedi. Etrafa yaydığı ışık, bi-
Umsel ciddiyeti ve çauşmalannın
özgunlüğfi, tüm dünyada unlen-
mesine ve saygınlık u>andırma-
sına neden oldu. Tüm komü-
nistler adına çağımıza damgası-
nı vuran, yoldaşımız olan ve
hiçbir zaman unutamayacağı-
mız büyük entelektüeli saygıy-
la selamlanm".
Yıllar boyu Althusser'le
"Marksizm bir humanizma mı-
dır?" şeklinde ozetlenebilecek
bir polemik sürduren filozof
Roger Garaudy, Althusser'in
ölümü üzerine ilk tepki gösteren
ALTHUSSER— Ünlü Marksist
filozof, ölümünden sonra eser-
leri ve yorumlarıyla ele alınıyor.
kişilerden biri oldu. BiLndiği gi-
bi 6O'lı yıllarda FKP'nin teorik
konularda beyni olan Garaudy,
daha sonra partisinden atıldı ve
1980'de İslam dinine geçti.
Garaudy, eski muanzı hak-
kında şöyle konuştu: "Teorik
tartışmalarımız, karşılıklı saygı
duymamıza engel değildi. Ölü-
münden büyük iızüntü duy-
dum. Althusser'in fikirleriyle
tam bir tezat teşkil eden 'Marks
Içiı: Anahtar' adlı kitabımı ya-
yımlamadan önce elyazmalan-
nı bizzal kendi ellerimle Ulm so-
kağındaki burosuna götürdüm.
Eserleri hakkında düşündükle-
rimi, bana cevap verebileceği bir
donemde açıklamıştım. Bunla-
ra ekleyecek bir şeyim yok.
Marksizme atfettigi determi-
nizm, bizzat Marks'a, 'Eğer
Marksizm buysa ben Marksist
değilim' dedirten determinizm-
le aynıydı. Bu işi Lafargue me-
kanist, Plekhanov diyalektik,
Althusser ise yapısalcı biçimde
yaptılar. Bilimciliğe, yeni pozi-
tivizme arka çıkarak Marksiz-
min en kötü yorumlamalan
olan dogmacılıklara kapıyı aç-
tı."
Liberation gazetesi, Althus-
ser'in ölumunu, "Althusser'in
ikinci ölümü" başlığı altında
verdi. Sol eğılimli gazete, Mark-
sist filozofa tam dört sayfasmı
ayırdı.
Gazete yazarı Serge Daney
Althusser'in ölümü üzerine şu
satırlan kaleme aldı: "Terör, ti-
pik bir Fransız yemeğidir. Bu
yüzden son kez yediğimiz günü
unutmamız mumkün değil. Kul-
tür devriminin Çinli fasizmin-
den kendini en son kurtaran kü-
çük bir gruptuk. Bu grup, çoğu
kez kendi Marksizmini Althus-
ser'den oğrendi. Kendinden bü-
yük çelişkileri tarafından çarmı-
ha gerilmis bir adamı bir yolcu
sandık ve Kapital'i okumaktan-
sa 'Kapital'i Okumak'ı oku-
makla yetindigimiz için şükran
du>guları duyduk."
Aynı gazetede Althusser'in
yıllarca ders verdiği ve birçok-
İarının deyişiyle 'hüküm
sürdüğü' Ulm sokağındaki
"Ecole Nonnale Superieure"
öğrencileriyle yapılan bir röpor-
taj yer ahyor. Bu yazıda özetle
okulun şimdiki öğrencilerinin
Marksist filozof hakkında çok
az şey bildiği aktanlıyor. Le Fi-
garo gazetesinde de Marksist
düşünürün ölumü geniş yer al-
mış.
Genç fılozoflar kuşağımn ün-
lü ismi ve Althusser'in eski oğ-
rencisi Bemard Henri Levy şöy-
le diyor: "Ben kendisini 20 yıl
önce tanıdım. Ben öğrenci, o
hocaydı. Timsah derierdi.(..) İlk
kitabımda,'Az daha her şeyimi
ona borçlu olacaktım' diye yaz-
dım. Bana okumasını, belki de
yazmasını öğretti. Hiçbir hocay-
la bu kadar yakın ilişkim olma-
dı. Daba sonra tüm Maoculann
ilişkiyi kestikleri bir gün beni
davet etti. Ulm sokağındaki bi-
nanın bahçesinde beraberce yü-
rüdük. Fransa'daki entelektüel
iktidan ele geçirme, kontrol et-
me stratejisinde bana ayırdığı
yeri anlattı. Bu bir paranoya
mıydı? O yıllann paranoyası."
A m e r i k a İ 1 s i n e m a
oyuncusu Brooke Shi-
J elds bugünlerde Tokvo'da duzenlenen bir
mücevher defilesinde mankenlik yapıyor. Brooke Shields'in sunduğu parçalar içinde en güzel
ve değerli olanı tepesinde 15.88 kıratlık sarı bir pırlanta bulunan 94.10 kırat pırlantalarla bezeli
bir taç oldu.Tacın fiyatı tam 35 milyon dolar (Yaklaşık 107 milyar lira). (Fotograf: Reuter)
Rejim, tıkalı daıııarı açıyor
Time dergisinin haberine göre kalp damarının
iç yüzeyini kaplayan yağsı plakalar ilaç ve
düşük yağlı bir rejimle kısmen eritilebiliyor.
Dış Haberler Servisi — Ame-
rikalı araştırmacıların sonuçlan-
dırdıklannı çahşmalara gore tı-
kalı kalp damarları ameliyata
gerek kahnadan rejim ve ilaçlar-
la açılabiliyor.
Sadece birkaç yıl öncesine gö-
re tıkalı kalp damarlarını açma-
nın tek yolunun ameliyat oldu-
ğu duşünuluyor ve bunun için
by-pass'a ve anjioplastiye başvu-
ruluyordu.
Artık Time dergisinin verdiği
habere göre tıkalı damarlan aç-
mak için çok daha guvenli ve
ucuz bir yol izlenebiliyor. Dr.
David Blankenhorn ve Dr. Greg
Brown'un ayrı a>rı yaptıkları
araştırmaların sonuçlarına göre
damarların iç yüzeyini kaplayan
yağsı plakalar ilaç ve duşuk yağlı
bir rejimden oluşan tedavi yon-
temi ile kısmen eritilebiliyor. Ay-
nı konuda calışan bir başka
araştırmacı Dr. Dean Ornish ge-
çen hafta yayımladığı "Dean
Ornish'in Kalp Hastalıklarını
fryileştirme Programı" adlı kita-
bında yağ \e stres atılarak kalp
hastalıklarının tersine çe\rilebi-
leceğini açıklıyor.
Belirtıldiğine göre bu araştır-
malardan elde edilen olumlu so-
nuçlar beklentileri aşmış bulu-
nuyor. Başlangıçta çalışmalan
yüruten uzmanlar dahıl hiç kim-
senin inanmadığı şekilde, değil
tıkanmanın durması tıkalı da-
marlar bıle açılabiliyor.
Bilindiği gibi sanayileşmiş ul-
kelerdeki yaygın yağlı beslenme
tarzı nedeniyle, ana koroner da-
marlarda ilk vağsı parçacıklar
henuz buvume çağındayken
başlıyor. 20'li yaşlarda plakalar
oluşturan bu maddeler, 40'tan
sonra sigara kullanımı ve yük-
sek tansiyonun da eklenmesiyle
kan dolaşımını yuzde 65 oranın-
da engelleyecek şekilde damar-
ları tıkayabiliyor. Sadece Ame-
rika'da yılda 1.5 milyon kişi, bir
veya birkaç kalp damarı tama-
men tıkandığı için kalp krizi ge-
çiriyor. Yapılan by-pass ameli-
yatlarımn sayısı ise 330 bini bu-
luyor. Bu zor ameliyat son de-
rece pahalıya mal oluyor. Ame-
rika'da bir yıl içinde by-pass
ameliyatları için 11 milyon do-
lar harcanıyor.
Ameliyat olmadan düzeleme-
yecek ileri vakalar dışında, da-
ha az ciddi durumlarda mutla-
ka çok düşuk yağlı rejim ve ilaç
tedavisinin uygulaması önerili-
yor.
Dr. Blankenhorn'un 1980'den
beri yuruttüğu araştırmaya go-
re kolestipol ve niacin gibi ko-
lesterol azaltıa ilaçlar kullanıbr,
gunluk beslenmede yağ alımı
yuzde 22'nin altına duşürülür ve
hiç sigara içilmezse tıkalı kalp
damarları yüzde 16 oranında
açılıyor. Dr. Brown'nun benzer
araştırması da aynı sonuçlara
destek veriyor.
Öte yandan Dr. Dean Ornish,
bu araştırmalarda goz ardı edi-
len yoga, meditasyon ve gevşe-
me egzersizleri gibi stres gider-
me yöntemlerini de ekleyerek
daha büyük başarılar elde etti-
ğini açıklıyor. Ornish'in hastala-
rına uyguladığı bir başka yon-
tem, tedaviye katılan kişileri bir
psikolog eşliğinde bir araya ge-
tirerek yalnızlık duygularını
azaltmak. Ornish bu yöntemle-
ri sayesinde 22 hastasından
18'nin kan damarlarında yüzde
55.8'den yuzde 61.1'e kadar de-
ğişen açıbnalar gozlediğini belir-
tiyor. Uzmanlara göre stres, kan
basıncını yükseltiyor ve kanın
pıhtılaşma eğilımini arttıran ve
damarlan spazma dayanıksız
hale getıren katekolaminlerin
açığa çıkmasına neden oluyor.
zarlama yöntemiyle sinemalar-
da gösterime girecek. Feza
Film, kiraladığı salonlarda fil-
min hasılatını anında elde
edecek.
Çakmaklı, "Minyeli
Abdullah-2"nin şu ana kadar
500 milyon liraya mal olduğu-
nu söylüyor. İlkinde olduğu gi-
bi yine geniş bir tanıtım kam-
panyası yüruteceklerini ifade
eden Çakmaklı, filmin 125 sine-
mada gösterileceğini, aynı anda
15 kopyamn piyasada olacağı-
nı belirtiyor. Film, bu sezon
gösterime girecek.
Önümüzdeki sezon sinema-
larda izleyeceğımiz dini içerikli
filmlerin en ilginci ise türbanlı
bir tıp fakultesi öğrencisinin ba-
şından geçen olaylann konu
alındığı, "Yalnız Değilsiniz".
Televizyonda yayımlanan "Ka-
vanozdaki Adam" dizisiyle ta-
nınan Mesut Uçakan'ın yönet-
tiği fılm, İslami çevrelerden bu-
yük destek göruyor.
Kurtuluş Savaşı'nda
hocalar
Diyanet Vakfı'nın finanse et-
tiği "Sahibini Arayan
Madalyon" da geçen sezon gös-
terime giremedikten sonra, bu
yıl gosterilmeyi bekliyor. Diya-
net Vakfı Yayıncılık ve Matba-
acılık Dairesi Başkanı Muam-
mer Aslan, İstanbul'da salon
boşalmasını beklediklerini, fil-
min bir şirket tarafından mı
yoksa özel pazarlama yöntemiy-
le mi pazarlanacağına ise önü-
müzdeki günlerde Karar vere-
ceklerini söylüyor.
350 milyon liraya mal olan
filmin, kasetlerinin çoğaltılıp
ozellikle yurtdışında pazarlan-
ması planlanıyor. TRT, filme 75
milyon lira teklif etmiş durum-
da. Ancak öncelikle sinemalar-
da gösterime girmesi bekleni-
yor. Filmde konusu ise Kahra-
manmaraş'ın Fransız işgalinden
kurtuluşu, Ali Sezai Floca çev-
resinde toplanan din adamları-
nın verdikleri mücadele anlatı-
lıyor. Bol bol Kuran okuma ve
dua sahneleri var. Çakmakh'nın
yönettiği bu film de Diyanet
Vakfı'nın "dini sinema filmle-
ri ne devam edip etmeme" ko-
nusundaki karannı vermesine
yol açacak. Filmin başanlı olup
olmayacağı merakla bekleniyor.
Hükümet desteği
Geleneksel Yeşilçam yapısına
karşı kendilerini "alternatif
sinemacı" olarak da tanımlayan
İslamcı yönetmenlere hukümet
de destek sağhyor.
Kültür Bakanlığı, Diyanet
Vakfı'na gonderdiği yazıda,
"Sahibini Arayan Madalyon"-
un İngilizce ve Arapça alt yazı-
lı kopyalarının hazırlanmasını
istedi. Bakanhk fılmin, Ortado-
ğu ve Avrupa ulkelerinde gos-
terümesine destek olacak. Diya-
net Vakfı öneriyi kabul etti. Fil-
min alt yazılı kopyalan hazırla-
nıyor.
İslamcı yönetmenler, en bü-
yük desteği iseTV'den alıyorlar.
Yücel Çakmaklı ve Mesut Uça-
kan TV'ye çektikleri filmlerle
ün yaptılar. "Kavanozdaki
Adam, Mehmet Akif, Ahmet
Hamdi Tanpınar, Küçük Ağa,
Denizin Kanı, Bir Adam Yarat-
mak, Dörduncü Murat, Hacı
Arif Bey, Kuruluş" bu yönet-
menlere çektirilen muhafazakâr
içerikli TV filmleri. Bu yönet-
menlere TV'de gösterilen
"Yuva" dizisini çeken Mehmet
Taşdiken'i de eklemek gereki-
yor. "Yuva"da dini ve ahlaki
değerlerine bağh bir ailenin ya-
şadıkları konu ediliyordu. Bu
film, aileden sorumlu Devlet
Bakanı Cemil Çiçek'in de des-
teğiyle gerçekleşmişti. Yönetme-
ni Taşdiken de Çakmaklı ve
Uçakan ile aynı ekibin içinde.
TV'de gösterilmek uzere Me-
sut Uçakan ve aynı ekipten ar-
kadaşı yönetmen Salih Giriklik
tarafından ortaklaşa yönetilen
"İnsanlar Yaşadıkça" adlı sekiz
bölümlük bir dizi de sırada. Di-
yanet İşleri Başkanlığı'nın çek-
tirdiği bu dizi film de en az
"Yuva" kadar tartışmalara yol
açacak gozuküyor. Ancak gös-
terime gireceği tarih belli değil.
Milli Eğitim Bakanlığı
sırada
Milli Eğitim Bakanlığı da İs-
lamcı yönetmenlere destek veri-
yor. Bakanlığa bağh Din Öğre-
tımi Genel Müdurlüğü son ola-
rak Mesut Uçakan'a "beş
bolumluk" İslamın Şartlan adh
diziyı çektirdi. Film, ortaokul-
larda din dersleri sırasında gos-
terılecek.
Iraldı'ya yeni
yüz
• ANKARA (AA) —
Irak-İran sava$ı sırasında
kullanılan kimyasal
bombadan yüzü tamamıyla
yanan Kuzey Iraklı Hacar
Macit, iki yıl süren
ameliyatlar sonucu yeni
yüzune kavuştu. 1988 yılı
aralık ayında Hacettepe
Üniversitesi Plastik ve
Rekonstruktif Cerrahi'ye
getirilen 6 yaşındakı
Hacar'ın yüzü 4
ameliyattan sonra son
halini aldı. Servis
doktorları da Hacar'ın çok
uyumlu bir çocuk
oiduğunu, ancak kimyasal
saldırıdan çok etkilendiğini
belirterek sürekli "Irak
Devlet Başkanı Saddam'ı
öldürmek istiyorum"
dediğini bildirdiler.
De Bakey yine
geldi
• ANKARA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Sağlık Bakanı Halil
Şıvgın'ın davetlisi olarak
dün Ankara'ya gelen ünlu
kalp cerrahı Prof. Dr. De
Bakey'i Çankaya Köşkü'nde
kabul etti. De Bakey,
Köşk'e çıkmadan önce
Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ı
da makamında ziyaret
ederek bir süre görüştü. De
Bakey ile Şıvgın'ın
Malatya'da kurulması
planlanan hastane
konusunda gorüştukleri
oğrenildi. Prof. De Bakey,
Gulhane Askeri Tıp
Akademisi'nde bugün kalp
hastalıklan konusunda bir
konferans verecek.
Burhan Felek
anılacak
• tstanbul Haber Servisi
— Burhan Felek ölümunun
8. yıldönumunde törenle
anılacak. Gazeteciler
Cemiyeti eski
başkanlarından ve Türk
basınının Şeyh-ul Muharriri
Felek için duzenlenen anma
toplantısında, Burhan Felek
Basın Hizmet Ödulleri de
dağıtılacak. Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Nezih
Demirken, Burhan Felek'i
anma ve Burhan Felek
Basın Hizmet Odulleri'ni
dağıtma toreninin 5 kasım
gunu Gazeteciler Cemiyeti
Burhan Felek Konferans
Salonu'nda
gerçekleştirileceğini bildirdi.
Dünya Güzeli
Yugoslavya'dan
• BADEN BADEN (AA)
— Federal Almanya'nın
Baden Baden kentinde
yapılan Dünya Guzellik
Yarışması'nda Yugoslav
guzeli Daniela Mihaliç,
'Dünya Güzeli' seçildi. 39
ülke guzelinin katıldığı
yarışmada, Türk guzeli
Melek Elibol, ön elemelerde
ilk 14'e girmesine rağmen,
son elemede derece
alamadı. Eski D.Alman
guzeli ikinci, Bolivya guzeli
de üçüncu oldu. Türk
güzeli Melek Elibol,
yanşmadan sonra,
"Kraliçelik SSCB guzelinin
hakkıydı, ama bu
yanşmada politik oyunlar
var. Kraliçe seçilen
Yugoslav guzeli, yarışmadan
iki gun önce aramıza
katıldı ve birinci oldu"
dedi.
TarihiKonya
fotografları
• KONYA (AA) —
Konya'nın bolge
gazetelerinden Yeni
Konya'nın sahipleri Adil,
Ünal ve Gültekin
Gucüyener kardeşler,
Konya'ya ait 67 fotoğraftan
oluşan koleksiyonu Selçuk
Üniversitesi'ne bağışladı.
Kadın casuslar
• BERLİN (AA) —
Demokratik Almanya Siyasi
Polisi STASI'nin kadın
casuslarının yıllarca
COMECON uzmanlarım
yatakta denedikleri
bildirildi. Halen cezaevinde
bulunan eski STASI Başkanı
Erich Mielke'nin 1964'te bu
yönde verdiği emirlerin
1989 sonbaharındaki
değişikliklere kadar
uygulandığı ortaya çıkanldı.
ADN haber ajansı belgelere
dayanarak verdiği haberde,
STASİ'nin, resmi olmayan
kadın casuslarını Doğu
Berlin'deki toplantılar
sırasında COMECON
uzmanlarını cezbetmekle
görevlendirdiklerini,
akşamları onlarla barlara,
daha sonra da oteldeki
odalarına gidip karşı cinse
kolayca ilgi duyup
duymadıklarını ve
dolayssıyla duşmamn bilgi
alabilmesine uygun olup
olmadıklarını test ettiklerini
bildirdi.