30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Bütçe takvimi • ANKARA (AA) — 1991 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasansı, Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci tarafından bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunulacak. 104 trilyon 780 milyar olarak bağlanan konsolide bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler, 1-2 kasım perşembe ve cuma günleri yapılacak. 5 kasım pazartesi gününden itibaren de Başbakanlık'tan başlamak üzere protokol sırasına göre bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri ele alınacak. Pazar hariç her gün çalışacak olan komisyon, görüşmeler uzarsa normal çalışma süresi dolduktan sonra da "o günkü iş tamamlanıncaya kadar" çalışmalannı sürdürecek. Bütçe yasa tasansının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri, 27 kasım salı giinü tamamlanacak. 1991 Bütçe Yasa Tasansı, komisyon raponı ile birlikte 1 aralık cumartesi günü TBMM Başkanlığı'na sunulacak. Tasan, daha sonra TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. 17 milyon ton kömür rezervi • ÇAYCUMA (AA) — Zonguldak'ın Kozlu Taşkeser mevkiinde 17 milyon ton kömür rezervi bulunduğu, bölgede önümüzdeki günlerde üretime geçileceği bildirildi. TTK Müessese Müdürü Ihsan Ünlü'den alınan bilgiye göre Taşkeser'de üretim hazırlıkları nedeniyle burada bulunân 2 bin 500 kapasiteli yurt tahliye edildi. Çevrede bulunan vatandaşlardan da önlem ' almaları istendi. Kıyı bankacılıgı • Ekonomi Servisi — Körfez krizinin Türkiye'ye yabancı sermayeyi çekmek konusunda i>i bir fırsat yarattığı savunuldu. Türk- Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Erdal Kabatepe, 1991 yılının kritik bir yıl olacağını belirterek, "Kıyı bankacılığının Türkiye'ye getirilmesi için bir jans doğdu. Bunu iyi kullanmamız gerekir" dedi. Bugünün ileri sanayi ülkelerinin geçmişte tek bir sanayi kolunu seçerek bu dalda uzmanlaştığını hatırlatan Kabatepe, Türkiye'nin de tüm gücünü yönelteceği bir uzmanlık alanı olarak kıyı bankacılığını seçebileceğini, Körfez krizinin bu şansı doğurduğunu söyledi. İthalatta damga resmi • ANKARA (AA) — TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, ithal eşyadan yüzde 10 damga resmi alınmasını öngören yasa tasarısını benimsedi. Tasan, ithal sırasında düzenlenen gümrük giriş beyannamesinin ihtiva ettiği eşyanın, gümrük vergisine esas olan değeri üzerinden damga resmine tabi tutulmasını öngörüyor. ihracatı • ANKARA (AA) — Dış Ticaret Sermaye Şirketleri'nin (DTSŞ) ihracatı bu yılın ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.3 oranında azalarak 2 milyar 579 milyon dolara geriledi. 1989 yıhnın ocak-temmuz döneminde söz konusu şirketler 2 milyar 751 milyon dolar düzeyinde ihracat yapmışlardı. 29 DTSŞ'nin temmuz ayındaki ihracatları ise yüzde 7.39 oranında azalarak 318 milyon 801 bin dolara geriledi. SSCB'den ithal cam • RtZE (AA) — Sarp sınır kapısından yapılan sırur ticareti kapsamında SSCB'nin Acaristan Cumhuriyeti'nden ithal edilen ve ikinci partisi de Rize'ye gelen cam piyasadaki benzerlerine göre yüzde 36 daha ucuza satıhyor. Rize"de bir firma tarafından 50 bin metre kare olarak yapılan ithalat anlaşması çerçevesinde bugüne kadar Rize'ye 15 bin metre kare cam getirildi. 5 bin metre karelik 2. parti 3 ve 4 mm'lik camın meıre karesi 12 bin 500 liradan toptan satılıyor. Özelleştîrıneden iki trilyon THYveTüpraş'ın satışları kasım sonu aralık başıgerçekleştirilecek ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Sermaye piyasasımn Körfez krizine alıştığı görüşünü taşıyan Kamu Ortak- lığı ldaresi, (KOİ) özelleştirme atağına geçti. Konya Çimento ile dün başlanan yılın üçüncü özelleştirme hamlesinden bir trilyon liralık gelir bekleniyor. KOİ böylece 1990 yılında iki trilyon liralık özelleştirme geliri sağlamış olacak. Kamu Ortakbğı Idaresi'nin programı- na göre bu üçüncü özelleştirme hamle- sinde önce Konya, Mardin ve Ünye Çi- mento fabrikalarının satışı yapılacak. Ardından kasım ayı sonu veya aralık ayı başında Türk Hava Yollan halka arz- edilecek. Tüpraş'ın satışı da yine bu yı- la yetiştirilecek. Turban'ın dört marina- sırun satışı önümüzdeki günlerde bağla- nacak. Yıl sonuna doğru piyasadaki ta- lebe göre borsada hisseleri işlem gören altı iştirakın ikinci parti satışı da gerçek- leştirilecek. Kamu Ortakhğı ldaresi, 1990 yılında 6 iştirakın halka arzıyla başladığı ve Pet- kim'le devam ettiği özelleştirme progra- mına, ağustos ayı başında patlak veren Körfez krizinden borsanın olumsuz et- kilenmesi uzerine ara vermişti. KOİ, iş- tiraklerin borsa satışından 300 milyar, haika arzından 343 milyar ve Petkim'in satışından da 400 milyar lira olmak üzere toplam 1 trilyon 43 milyar liralık özel- leştirme gerçekleştirmişti. Petkim'in temmuz ayında satışından sonra ara verilen halka arz yoluyla özel- leştirmeye dün Konya Çimento Fabrikası hisselerinin halka arzıyla yeniden başlan- dı. İş Bankası, İktisat Bankası, Vakıflar Bankası ve Netbank'ın elektronik hizmet veren şubelerinde gerçekieştirilen satış- lara ilginin yoğun olduğu gözlendi. 6 milyar 248 milyon liralık ödenmiş serma- yesi olan Konya Çimento Fabrikası'nın KOl'ye ait yüzde 39.9 oranındaki hisse- sinin satışından toplam 60 milyar liralık gelir bekleniyor. 5 bin lira npminal de- ferli hisseler 125 bin liradan satılıyor. KOİ, Konya Çimento'dan sonra Ünye Çimento'yu 1-2 kasım, Mardin Çimen- toyu da 8-9 kasım tarihlerınde halka arz edecek. KOİ'nin programına göre özelleştir- menin en büyük ayağını oluşturacak THY'nin satışı kasım ayı sonu ile aralık ayı başında, Tüpraş'ın satışı da aralık so- nunda gerçekleştirilecek. Her iki kuru- luş sermayelerinin yüzde 15'ine kadar halka satılabilecek. THY ve Tüpraş'ın hisse satışından ayn ayn 300-350 milyar liralık bir gelir bekleniyor. THY'nin özel- leştirilmesinde danışman firma Finans- bank'ın raporunu sunduğu ve şirketin ana sözleşmesinin değiştirilerek anonim şirket statüsüne kavuşturulacağı belirtil- di. THY'nin satışa sunulacak hisseleri- nin basımı için de hazırlıkların son aşa- maya geldiği bildirildi. Bu arada, KOÎ'de yeni bir görev da- ğılımı yapıldı. Sebahat Foster'den boşa- lan özelleştirme başkan yardımcılığına Daire Başkanı Süleyman Yaşar atandı. Sebahat Foster ise idari ve mali işler baş- kan yardımalığına geçti. Akbulut'un konuşması Çimento fabrikalarının bağlı olduğu Çitosan'ın 37. kuruluş yıldönümünde konuşan Başbakan Yıldırım Akbulut, "Özelleştirmeyi siiratle gerçekleştirmek istiyoruz. Dünya ile rekabet etmenin yolu budnr. Dışa kapalı bir ekonomi ile Tür- kiye'nin biiyümesi mümkiin degildir. Bu- nun acı tecrübelerini yaşadık" diye konuştu. Halka açılma taııı gaz Net Grubu, bünyesinde 8 mağaza (Bazaar 54) bulunduran Net Turistik Mağazalar kuruluşunu halka açıyor. 4 polyester iplik üreticisinin tek pazarlamacısı Tunca Tekstil de 25 milyarlık sermayesinin yüzde 15'ini halka satacak. Ekonomi Servisi — Körfez krizinin İstan- bul Menkul Kıymetler Borsası'nda yarattı- ğı "huzursuz" ortama rağmen özel şirket- lerin halka açılma konusundaki "hevesleri" kırümıyor. Net Holding'e bağlı şirketlerden Net Turistik Mağazalar ile polyester iplik pazarlaması yapan Tunca Tekstil önümüz- deki günlerde hisselerinin yüzde 15'ini borsa kanalıyla halka arz edecekler. Geçen yıl Net Holding ve Netbank'ı hal- ka açan Net Grubu, bünyesinde 8 mağaza bulunan Net Turistik Mağazalar ile halka açık şirket sayısını üçe çıkartıyor. 15 mil- yar lira ödenmiş sermayesi olan Net Turis- tik Mağazalar, İstanbul, İzmir, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Antalya, Aspendos ve Kapadokya'da bulunan "Bazaar 54" adlı mağazaları işletiyor. Net Holding'in yüzde 90 ile en büyük ortak olduğu şirketin geri kalan hisseleri küçük ortaklann portföyün- de bulunuyor. Hisselerin çıkış fiyatı 6 bin lira olarak belirlendi. Net Turistik Mağazalar'm halka açılma- sı nedeniyle dün İstanbul Nuruosmaniye^- deki Bazaar 54'te düzenlenen basın toplan- tısında konuşan Net Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Besim Tibuk, Körfez krizinin turizm sektörüne yaptığı olumsuz etkilere Borsa şirketlerinin 9 aylık kartarıp ŞJrittt Gentaş' Çukurova Elektr*' Dötctaş* Kav* tkfisat fin. Kir.* Aygaz* Güney Kracıiık* Ege BiracıStk* Dendl Cam* EczacıbaşıYatırım* I.Demr Döküm* Sabah Yayına." Ege Endöstri** Pınar Un** Aka! Tekstf** OkanTeteöi*' EgeGübre* Hektaş" Bagtaş" Korisa" Sötea" İntema** 1989 9 a * * («Hyonni 2.011 76.451 1.888 6.025 376 1.372 4.750 16283 553 1.748 6.875 2.303 454 572 221 4.137 54 7.683 26.127 2B.035 1.370 574 1M99ayMt 2.217 80.297 10 439 4.982 5.775 25.982 9.604 30.400 •1.273 8.283 27.427 12.231 8548 357 38.730 7.039 -2628 8.852 34.212 18.177 177 605 {*) Vergi sonrası net kâr, ('') Vero'ı öncesi kfr. değindi. Körfez krizinin Türk turizmine olumsuz etkileri olduğunu, ancak durumun biraz da abartıldığını belirten Tibuk, "Ge- lecek yılın ilk altı ayında da olumsuz etki- ler sürecek. Ancak 1991'in ikinci altı ayı çok iyi geçecek. 1992'de ise Türk turizm sektö- riinde patlama olacak" dedi. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı ;im Tibuk, Net Turistik Mağazalar'ın yıl- lardan beri ortaklanna her yıl en az yüzde 100 temettü dağıttığını geçen yıl 11 milyar lira kâr eden şirketin bu yıl 16 milyar lira- lık kâra ulaşmasının beklendiğini belirterek şöyle konuştu: "Turizm sektöriinün icinde bulunduğu sı- kıntı göz önüne alındıgında yanlış bir za- manlama yaptıgıınız soylenebilir. Bu neden- le fiyatı oldukca diişük tuttuk. Ellerinde toplam yüzde 10 hisse bulunan küçük or- taklanmız satışa başlayıncaya kadar büyük caplı satış yapmayacağız. Arz ve talebin ke- siştiği noktada. yani gerçek fiyat oluşunca salışa gececegiz. Hisseler borsaya çık- madan önce yaklasık yüzde 5 oranındaki hisseyi yurtdışına satacagız. Daha iyi fiyat- lar gelirse bu oranı yükseltebiliriz." Besim Tibuk, American Deposits Rece- ipts (ADR) kanalıyla yapılan işlemler sonu- cu Net Holding'ın yaklaşık yüzde 12'lik his- sesinin ABD'de satıldığını belirterek "Net Holding yüzde 95 oranında halka açık bir şirket. Yönetim kurulu üyelerinde toplam yüzde 5'lik hisse var. Bu dunıma göre Net Holding'in en büyük ortagı New York'ta" şeklinde konuştu. Öte yandan Türkiye"de polyester iplik üreten 4 firmanın tek pazarlamacısı olan ve piyasanın yüzde 80*ini kontrol eden Tunca Tekstil de 25 milyar liralık ödenmiş serma- yesinin yüzde 15'ini 1 kasımdan itibaren halka açıyor. Tunca Tekstil hisseleri 2 bin liradan işlem görecek. Şirket Genel Müdü- rü ve Yönetim Kurulu üyesi Muammer Kö- mürcü'nün verdiği bilgiye göre 1991 yılı so- nunda şirketin ödenmiş sermayesi yüzde 25*i bedelli, yüzde 75'i bedelsiz olmak üze- re 50 milyar liraya çıkartılacak. Bursa'ya özel borsaEkonomi Servisi — Bursa'- da, İstanbul Menkul Kıymet- ler Borsasf ndaki tüm değişik- liklerin anında naklen izlene- bileceği mini bir borsa kurul- du. Borsa Sokağı No: 5'te ku- rulan Bursa borsası, bugün sa- at 10.00'da açıbyor. Başta İzmir olmak üzere, Anadolu'nun birkaç büyük kentinde "biz de borsa istiyoruz" sesleri yükselirken, Bursa borsasını kuran Ergun İpekten, Bursa'nın borsaya ih- tiyacı olduğunu ve bir yıh aş- kın bir süredir bu konuyu araştırdıklarını söyledi. Asıl işinin tekstilcilik olduğunu an- latan İpekten, Bursa Borsası'- nın açılabilmesi amacıyla "Sı- nai Yatınm ve Etüt Merkezi" adında bir danışmanlık şirke- ti kurduklarını söyledi. Bursa borsasınm kurucusu Ergur. İpekten, borsanın işleyişini şöyle anlattı: "Borsa Sokağı'nda 25 rnet- rekarelik iki katlı bir salonu- muz var. Salonda 5 görevli olacak. İstanbul Borsası'nda işlem yapan bir aracı kurum telefonla seanstaki işlemJeri bi- ze bildirecek. Bu bilgiler, ho- parlör vasıtasıyla salondaki Bursalı yatırımcılara aktarıla- cak. Salondaki yatırımcılcnn alım satım emirleri yine İstar - bul'daki aract kuruma iletile- cek. Esbank 30IEYLULIT990 Likit Değerler 594 Milyar TL Yılhk artış oranı % 88 Menkul Kıymet Hacmi 5-992 Müyar TL Yılhk artış oranı % 68 Nakdi Krediler 952 Milyar TL Ytlhk artış oranı % 129 Toplam Aktifler 1.825 Milyar TL Yılhk artış oranı % 103 Toplam Mevduat 708 Milyar TL Yıllık artış oranı % 61 Kullanüan Krediler 384 Milyar TL I Yılhk artış oranı % 235 Dış İşlemler Hacmi 1.590 Milyon ABD$ # Yılhk artış oranı % 54 Özkaynaklar 131 Milyar TL Yılhk artış oranı % 144 Gayrinakdi Krediler 1.517 Milyar TL Yılhk artış oranı % 63 Dönem Kân 51 Milyar TL Yılhk artış oranı % 191 AKTII Kasa ve Bankalar Bankalararası Para Piyasası Menkul Değerler Cüzdanı Mevduat Munzam Karşılıklan Krediler Takipteki Alacaklar (Net) İştirakler (Net) Sabit Kıymetler (Net) Diğer Aktifler PASIF Mevduat Bankalararası Para Piyasası Kullanılan Krediler tthalat Teminatlan ve Transfer Emirleri Muhtelif Borçlar Karşılıklar Diğer Pasifler Özkaynaklar Ûdenmlf Sermaye Yedek Akçeier Yeniden Değerieme Fonlan Dönem Kân CİF.URI.rR Faiz Gelirleri Faiz Dışı Gelirler (.IDFRIIK Faiz Giderleri Faiz Dışı Giderler Takipteki Alacaklar Karşılığı Dönem Kân 30.09.1990 30.09.1989 268.061 54.155 172.890 99.257 951.905 111.796 62.099 104.731 1.824.894 106.063 42.964 91.643 75.857 415809 53617 36.826 77.814 900593 30.09.1990 30.09.1989 708.178 45.654 384.146 48.039 217.553 2.500 236.218 131.150 (100.000) (16.611) (14.539) 51.456 439258 55.389 114.653 28.196 64.771 1.200 125.749 53720 (43.750) (5.197) (4.773) 17.657 1.824.894 30.09.1990 242.329 104.862 347.191 30.09.1990 166.061 121.491 8.183 900.593 30.09.1989 126.688 63.504 190.192 30.09.1989 101.048 61.310 10.177 İŞÇENİN EVKEMNDEN SUKRAN KETENCİ Nerede Kalmıştık? Son günlerde gazete haberlerinde yine Türk-İş ve eyiem programlarından söz edilmeye başlandı. 1984 yılından bu ya- na kimbilir kaç yüzüncü kez çıkan benzer haberler karşısın- da, birden gelışimi kolay kolay anımsayamadığımızı fark edi- yoruz. Türk-lş'in sakız haline gelen eylem programlarında en son nerede kalmıştık? 1984 yılında, kesinleşmiş yargı kararı olmaksızın fiilen ka- patılan DİSK'in de sorumluluğu üstünde olarak yeniden sen- dikal faaliyete başlayan Türk-lş, daha ilk uygulamalarda, ye- ni sendikal düzenin çıkmazlan ile yüz yüze gelmişti. Bir yan- dan anayasa ve yasalar ile sendikal hakların özüne gelen ağır yasaklamalar, her uygulamasıyla işçiler ve sendikalann kar- şısında engelier oluşturuyordu. Diğer yandan 12 Eylül uygu- lamaları ile işçiler ve sendikacılar üzerinde yerleştirilen bas- kıcı düzen, yaratılan korku, yasaklı düzeni aşabilmeyi güç- leştiriyordu. Üstelik profesyonel sendikal kadrolar, 12 Eylül düzeninde, düzenle ortak olmanın hesabını vermeden, he- men hemen hiçbir iş yapmadan sendika lideri kalmanın ra- hatına, lüksüne alışmışlardı. Bu olumsuzluklarm üzerine, artık işçiler vesendikalarını, işçi çıkarları karşısındaki programını uygulamada caydırıcı bir güç, bir engel olarak görmeyen, cid- dıye almayan, âdeta yok sayan siyasi iktidar uygulamalan eklendi. Türk-iş'in ister liberal ister sosyal demokrat isterse demok- rasiyi askıya almtş askeri yönetimler olsun, iktidar ayırımı göz- etmeksizin, iktidarla uzlaşarak ayakta kalmaya alışmış lider kadrolarını, bu alışılmadık, olumsuz yeni tablo şaşkına çe- virmişti. Düşe kalka, yalpalıya yalpalıya siyasi iktidar karşı- sında ve yasaklı düzenin değiştirilmesini isteyen eylem prog- ramlarını gündeme getirdiler. Daha çok program yapıp, da- ha çok reklamı ile zaman kazanılarak bazen uygulanan, ba- zen atlatılan eylem programları yapıldı. Birkaç kez hükümetle görüşme girişimlerinin hiçbir sonuç vermemesinin ardından, protestolar, genişletilmiş yönetim toplantıları. kapalı salon top- lantıları, derken miting ve kampanyalara dönüştürülen eylem programlarını izledik. Türk-iş'in eylemlerinde ivmenin yük- seldığı bir yerlerde, araya bir şeyler girdi. Örneğin eski sen- dika lıderlerine sadece yeniden seçilme hakkı tanıyan, Ulus- lararası Çalışma Örgütü ILO'yu kandırmak üzere yapılan 'makyaj' yasa değişiklikleri eylemlerde ivmenin yüksek ol- duğu bir noktada, bıçak gibi kesilmeyi, aylar süren bir tatili getirdi. Evet en son nerede kalmıştık? Anımsamaya çalışıyoruz. En son yöresel kitle mitinglerinden büyük kentlere geçişte idik. En son istanbul'da çok büyük, çok kitlesel bir miting yapılacaktı Gerçi resmi görüntü valilik izni vermediği için mi- tingin yasaklandığıydı. Ancak bir iki gün kala gelen resmi ya- saklama öncesinde Türk-iş'in fiilen mitingten vazgeçtiği, hiç- bir hazırlık dahi yapmadığı biliniyordu. Galiba durmadan zik- zak çizen sendika liderleri, büyük kitlelerin karşısına çıkmak- tan korkuyordu. Böylece 1988'in yazı, sonbaharı, kışı boşa geçirilince, 1989'un ilkbaharında işçiler, taban bu kez biraz ışlere el koydu. Liderlere rağmen aslında ancak liderlerin hayır' dıyemediği, sonunda sahiplenmek zorunda kaldıkla- rı pasif direnişler, kitlesel 'bahar eylemleri' gerçekleşti. 1980 sonrasında ilk kez işçiler bir olaydan kazançlı çıkıyorlardı. Ve tabii çok da önemli bir gerçeği öğreniyorlardı. Anayasa ve yasalarta, sendikal rekabet ortamında 12 Eylül öncesi iyi-kötü hazırdan alınan haklar dönemi kapanmıştı. Sendikaların 12 Eylül sonrasının yasaklı hukuk düzenine, siyasi iktidar uy- gulamalarına karşı olmalan da yetmiyordu. Hatta siyasi ikti- darı ve işverenleri uygulamalarından alıkoymadıkça caydırı- cı etkinlikte olmadıkça, birtakım eylemlerin, kampanyaların da yapılmış olması bir işe yaramıyordu. İşçi daha etkili, da- ha caydırıcı eylemler gerekliliğini öğreniyordu. Oysa sendi- ka lider kadrolan uzun süreli kolay yıllardan sonra, bu yapı- lanlarla dahi yorulmuş, sonuç almanın çok kolay olmadığını görünce de yılmışlardı. En çok da eninde sonunda tabana yaranamamaktan bahar eylemleri ile değişen havada kol- tuklarını yıtirmekten korktular. İttifak, cephe değiştirmek, po- litika değiştirmek onlara daha akılcı ve kolay göründü. Böyle- ce 1989 aralığında Türk-İş ge- nel kurulunda yeni seçim itti- fakları ve aynı liderlerle yeni bir sendikal anlayış ve yönetim oluştu. Türk-İş bir kez daha 12 Eylül döneminde yaptığı üzere iktidar karşısında politikalardan vazgeçmiş, 'işçi düşmanı' ilan ettiği iktidarla uzlaşmayı seç- mişti. Ancak uzlaşmak işçi için elbette çok kötü, aynı zaman- da uzlaşanların da hiçbir işine yaramayan sonuçlar getirdi. ANAP iktidarları sorun çıkar- mayan, zırvelerde. kapı arkala- rında ricalarla bir şeyler isteyen sendikacıları görüntüde olsun kurtaracak hiçbir şey verme- meyi seçtiler. Daha da kötüsü oldu. Siyasi iktidar ve işveren- ler giderek kötüye giden eko- nomik çıkmazlardan, yükü da- ha da ağırı ile işçiye, ücretliye vererek çıkışın arayışlarına gir- diler. Oysa işçi tam tersi bu kez, enflasyon altında daha da yok- sullaşacağı sözleşmeler iste- miyordu. Sonuçta işçiye kulak veren sendika liderleri siyasi ik- tidar ve işverenlere göre 'aşırı isteklerde' bulununca, kapılar arkasında anlaşma hesapları bozuldu. Kimse sözleşme im- zalayamaz oldu. Gerilim ve uz- laşmazlıklardaki uçurum büyü- dü. Ve genel kurul öncesi ile birlikte bir yılı aşan bir süredir eylemlerini dondurmuş olan Türk-İş, sil baştan, kapalı salon toplantılarından başlayan ey- lem programı ile kamuoyunun karşısına çıktı. Yine Türk-İş'e özgü mehter yürüyüşüne geçtik. Bir ileri-iki geri... İşçi sınıfımıza hayırlı olsun. 295.735 172.535 30.09.1990 30.09.1989 51.456 17.657 ESBANK "Tedbirli ve Kararlı" * 30 Eylül 1990 tarihli karşılaştırmah ara bilanço. (Tüm rakamlar Milyon TL olarak) KISA KISA • ZtRAAT BANKASI'nın bankacılık okulu ilk mezunlannı verdi. 1990 başmdan bu yana Bankacılık/Sigortacılık Okulu adıyla öğıetime başlayan okul, bankacılığın yanı sıra sigortacılık sektörüne de elernan yetiştirecek. • TÜRK YTONG Sanayi, Martu înşaat Malzerneleri ile Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası "Gazbeton Üreticileri Birliği"ni kuruyorlar. • HALK BANKASI, Güven Sigorta İşbirliği ile Kredi- Hayat Sigortası uygulamasına başladı. Uygulamaya göre ticari kredilerle halk kredilerinde ölen müşterilerin borcu kefîller ya da mirascılara aksettirilmeksizin Güven Sigorta tarafından ödenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle