22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunvct Matbaacılık \e Gazetecıl'k Turk Anomm Şırkeu adına Nsdır Nadı 0 Genel Yavın Muduru Hasan Cemal, Muessesc Muduru Enuae Lşakhgü, Yazj Işlen Muduru Okıj GoiKnsin. # Haber Merkcz: Muduru Yalçın B*>«r, Sa>fa Duzenı Yanelrrem Alı Aar 0 Temsıkıler ANKARA Ahmct T>n, 17M1R Hikmel (.ttınkıya, ADANA Çrtin Y>t<-nofjlu U Poltcıka Cetal hffoıtt*. Dt; Haberier Effn Raki. Ekonomt Ceagız Tnrfaa. [> ScmltU Şakren Krmcı, Ktıhur Cclal l Haonlc-ı l ı m i fca«k. E | IIT G«cı> « v l u . Haber \rasıırma I n Botal ^ur Habeı m Nccdn Do(M. Spor AlMMfcnlır Yacetaua D / 1U ı(jr t m ÇaJ»ku. Atul.fmı Ş»ııa U m . DuzetTO 4Malbll l u ı ı 0 koordınaım \k 0 MaJı Ister Erol triml 0 Muha^bc Bakel taf 0 Butç* D lanjama S«%tı Ojaunbcttottn 0 Rektam A»e Tornı "rs*m!ar Haly* Ak«ot 0 Eüarp Hasrtta Gaırr 0 ]>leımc Osdrr Çefcfc 0 Bılgı Hlem Naıl Inal 0 Personei Se 0 Ek hmn Kum'u Ba^kan Nadir Nadı Oktxi \U«1. V«lcm Ba>«r H ı a ı trraıi. Htknn <,eiiKkay& Okat CHMMftsiB, Lgur MnMcn. llhatı .^cknk. Alı Sırmea. Kkmn T » Bfljan ve HTHIJI Cıımtıunyr Marbaacılık v« Gamealık T A.Ş TUrk Odjı Cad 39 41 Ca|alo|hl 34334 !sı Pk. 246 Istanbul Tel 512 05 Of (20 hao Td« 2S46. Fax (1) 526 « -2 0 «uro^r A«kan- Zıya Gokalp Bl- Inkılap S. No 19 4. Tel 133 II 41-»-\ Tetoı 42344. Fu. (4) 133 05 65 # lnaır H Zıya Blv 1352 S. 2 3 Tel 13 12 30. Teta. 52359 Fl> 151) 19 ! ) 60 0 Aaiauc Inönii Cad 119 S So I Kaı 1 Tel 19 3" '2 t4 hiU Td<n 621<5 Fax Cl) 19 25 78 TAKVIM: 16 EKIM 1990 Irasak: 4.44 Guneş: 6.09 Öğle: 11.54 Ikindi: 14.58 Akşam: 17.31 Yatsı: 18.50 Tıırizm, 1991'e umutsuz bakıyor 1990 turizm krizinin nedeninin petrol fiyatlanndaki artış ve pahahhk olduğunu savunan TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel, "Zamanında önlem alınmazsa 1991 bunalımı büyük olur" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Korfez krizi nedeniyle 330 milyon dolarhk bir kayba uğrayan Türk turizmi, 1991 se- zonuna umutlu baktnıyor. Kri- zin sonuçlarını gidermek uzere 1.7 milyar dolarhk tanıtım kam- panyasma giren Belçikalı 10 ga- zeteciyi Turkiye'ye davet eden Turizm BakanİığTnı, "zamanın- da tanıtım yapmamak"la suçla- yan acenteler, Bakanlığın "yap- ması gereken görevi" yapmadı- ğını soylüyorlar. TÜRSAB Başkanı Bahattin Yucel, 1990 turizm krizinin pet- rol fiyatlanndaki artış ve paha- lılık nedenıyle olduğunu savu- nurken, "Zamanında önlem alınmazsa 1991 bunalımı büyük olur" diyor. Tanıtım konusunun Bakanlık ve sektör yetkilileriy- le tartışılması gerekliliğine dik- kat çeken Yücel, krizin atlatıl- masında şu önerilere dikkat edilmesi gerektiğini savunuyor: "Öncelikle Turkiye'nin pazar- lama fonksiyonlannı yerine ge- tirecek seyahat acenteleri destek- lenmeli, ikindsi ise devletin tu- rizmi çok sıkı bir şekilde tanıt- ması gerek, reklam ise işletme- ler düzeyinde yapılmalı, bunun için teşvik ve destek alınmalı." Korfez krızinden en çok "iç turizmin" yararlandığını savu- nan TÜRSAB Ikinci Başkanı Muktedir Ballı. Avrupa'daki ba- zı şirketlerin Korfez krizini "ba- hane edip" girdikleri garantile- ri yerine getirmediklerini söyledi. 1991 dış turizmini çok kötü günlerin beklediğini vurgulayan Ballı, Turkiye'nin önümüzdeki yıl çok ucuzdan pazarlanacağı- nı ileri sürdu. Turizm Bakanlı- ğı'nın >Tirtdışı tanıtımlarında çok geç kaldığını savunan Bal- lı, "Kriz kış içinde çözümlenir- se 91 sezonu atlatılabilir, ama özellikle kongre turizminde önümüzdeki aylar içinde yapılan yuzde 30'luk iptaller bizleri korkutuvor" dive konuşuyor. Duru Tur Muhasebe Muduru Levent Sengür, Duru Tur'un ey- lul, ekim ve kasım aylarında ya- pılan iptallerden 500 bin dolar zarar ettiğıni açıklarken "Tu- rizm Bakanhğı kriz sırasında yapması gerekeni vapamadı. Hiç olmazsa Turkiye'nin savaşın çok dışında olduğu, iletişim araçla- rıyla kanıtlanmalıjdı. Bu arada hiçbir teşvik alamadık" dedi. Evren Tur Genel Mudbriı Ca- ner Şaka ise "Gecen yıüarda Al- man Seyahat Birligi ile yapılan anlaşma sonucu Alman acente- lerinden fazla iptal gelmedi. An- cak Akdeniz çukurundaki İtal- ya. Fransa, İspanya, Belçika gi- bi ulkelerin iptalleri Türk turiz- mini çok sarstı" dedi. Maestro Bernstein öldü"Batı Yakasının Hikâyesi" gibi unlu müzikallenn, "Rıhtımlar Üstünde" gibi filmlerin muziklerinin bestecisi, New York Filarmoni Orkestrası'nın şefi ve piyanist Leonard Bernstein, geçen pazar gunu New York'taki e\ınde geçirdiği bir kalp krizi sonucu oldü. Rus Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Bernstein 72 yaşındaydı. Bernstein, 1943'te, rahatsızlanan unlu şef Bruno Walter'in yerine beklenmedik bir sırada Nevv York Filarmoni Orkestrası'nı yoneterek ilk başarısını elde etmişti. Oda müziği, senfoni ve bale besteleri de bulunan Bernstein, yapıtlarında kovboy şarkıları, Meksika dans ezgilerı \e caz muziği kaynaklanndan alınan muzikal renkleri başarıyla kullanmıştı.(Fotoğraflar: Herald Tribune) LIMME projesi sorunlu başladıLise Mezunlarına Meslek Edindirme Projesi çerçevesinde derslere dün başlandı. Projeden 105 bin 467 kişi yararlanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca hazırlanan Lise Mezun- larına Meslek Edindirme Pro- jesi (LİMME) sorunlu başladı. Bir iş bulamayan lise mezunla- rının teknik eğitimden geçirile- rek meslek sahibi yapılmasını ongören projenin yarattığı so- runlann başında, meslek ve teknik oğretim okullarındaki araç, gereç ve oğretmen açığırun daha da büyumesi geliyor. Pro- jenin başarısına vönelik kaygı- lar sürerken bu kaygılann ne derece doğru olduğunu uygula- manın gostereceği bildiriliyor. LİMME projesi çerçevesinde derslere dun başlandı. İlk kez bu oğretim yılında uygulama- ya başlanan projeden 105 bin 467 aday yararlanacak. LİM- ME projesi çerçevesinde örgun ve >aygın olmak üzere 344 dal- da eğitim verilecek. Örgun mes- leki eğitim programı, teorik ve uygulamalı derslerin tamamı meslek liselerinde gerçekleşirse bir yıl, teorik dersler meslek li- selerinde, uvgulamalı dersler kamu ve özel kuruluşların iş- yerlerinde yapılırsa iki yıl için- de tamamlanacak. Bu eğıtimi bitirenlere meslek lisesi diplo- ması verilecek. Örgun eğitime de%'am edeceklerin 16'şar hafta- dan uç donem halinde toplam 51 hafta ders alacakları proje- de, meslek liselerinde gorevli öğretmenler ile ozel ve kamu kurum ve kuruluşlannda alan- larında uzman kisiler gorev alacak. ' Projeye başvuran öğrenci sa- yısının 105 bini aşkın olmasına karşın bu oğrencilerin büyuk bölumu istedikleri branşlarda eğitim alamayacaklar. Elektrik ve bilgisayar branşlarının ço- ğunlukla tercih edilmesi karşı- sında, bu dallara olan talep karşılanamazken önümüzdeki vıllarda bu talebin karşılanması için gerek li önlemlerin alınacağı ifade ediliyor. Ancak oğrenci- lerin büyuk bolumunun once- likle istedikleri branşlara yerleş- tirilememesinin ve yerine baş- ka dallara yerleştirilmesının, projeye devam edecek oğrenci sayısında azalmaya yol açaca- ğı kaydediliyor. Halen meslek ve teknik öğ- retim okullannda 230 bin do- laymda öğrenci öğrenim goru- yor. Bu okullarda yaşanan atol- ye, makine, araç, gereç ve oğret- men yetersızliğinin, LIMME projesinin de bu okullarda yu- rütülmesiyle daha da buyuyece- ği belirtıliyor. Meslek ve teknik oğretim okulu yetkilileri, her yıl meslek liselerine başvuran on- binlerce öğrencinin açıkta kal- dığına işaret ederek "LİMME projesine katılanlann eğitim \e ogretimi hangi olanaklarla saglanacak" sorusunu yonelti- yorlar. Haftada 44 saatı aşkın ders yuku olan meslek dersleri oğ- retmenlenııın LIMME dersleri- ne ne olçude katılacakları me- rak konusu. 'Gecekondu apartmanlafla doldu Ankara, ne biçim başkent?Ankara'da bulunan 'gecekondu apartmanlar'ın en çarpıcı örneğini Demetevler oluşturuyor. Kentsel çanağın dışına taşan yapılaşma, gecekondu alanlarımn ıslah edilemeyişi nedeniyle kentin büyük bir bölümüne altyapı hizmeti götürülemiyor. İDİL GÜRSEL ANKARA — Başkent oluşu- nun 67. yılını geçen gunlerde kutlayan Ankara, "çarpık kentleşmenin" tum ozelliklerini taşıyor. Altyapıdan ulaşıma, ye- şil alandan hava kirliliğine ka- dar pekçok sorununun çözul- mesini bekleyen Ankara, kent plancılanna göre "başkent" ola- madı. "Altyapı"ve "ulaşım" sorun- ları giderek buyüyen Ankara, yanlış konut politikaları nede- niyle "gecekondu apartmarTlar- la doldu. Ankara'nın ilk imar planı, Istanbul İmar Komisyo- nu uyesi Alman mimar Dr. Cari Ch. Lorcher tarafından hazır- landı. Nüfusun beklenenden fazla artması nedeniyle bu plan başarıya ulaşamadı. Ankara Anakent Belediyesi tarafından beş milyon nüfusluk Ankara için hazırlanan 2015 Ankara plaru ise Türkiye Kent Plancılan Odası Başkanı Senihi Kitapçı 1 ya göre hedeflerinden sapıyor. Ankara'da bulunan "gece- kondu apartman"ların en çarpı- cı örneğini "Demetevler" oluş- turuyor. TMMOB yetkililerince 70'Ierin Ankarası'nın kentsel ci- nayeti olaraktanımlanan Deme- tevler'in, anakent sınırlarının kıyıstnda hiçbir imar yasasına uyulmaksızın inşa edildiğine dikkat çekilıyor. "Arsa spekula- törleri"nin kâr etme amacına yonelik kurulduğu belirtilen De- metevler'in kentte bıraktığı olumsuzluklann etkisinın hâlâ giderilemediği göruşu savunulu- yor. Demetevler'in bulunduğu aJanın planda "düşuk yoğunluk- lu" yerlere ayrıldığına dikkat çe- ken yetkililer, "Or-An kenti" or- negi uzerinde de Demetevler ka- dar duruyorlar. Ankara'nın kentsel gelişme yönu "Batı" olarak duşunul- müşken, Or-An'la tum planın öngörülerine karşı çıkıldığını belirten yetkililer Çankaya-Or- An koridoruna yerleştirilen yo- ğun konutların, Ankara'daki hava kirliliğinin temel nedenle- rini oluşturduğunu vurguluyor- lar. Yüksek yapılar nedeniyle "temiz hava" koridorunun kesil- diğine dikkat çeken yetkililer, "yüksek bir bölgede bu kadar yüksek bir yapılaşmanın oluşunun" ulaşım sorunlarını körüklediğini bildiriyorlar. Ankara'daki konut sorununa bir alternatif çözum olması amacıyla kurulan Batıkent de Ankara'nın çarpık kentleşmesi- ne eklenen bir halka oldu. Şe- hir Plancılan Odası Başkanı Ki- tapçı, Batıkent'in konut yoğun- luğunun, hedeflenen örneğine zıt duştüğünu belirterek "Batı- kent'te plan-proje maliyetlerinin olabildiğince düşuk tutulması için bir tek plan yapıldı. Bu da Balıkent'te tek tipliliği getirdi. Yeşil alan kurallaruıa uyulmadı" divor. TMMOB yetkililen yanlış toplu konut ve arsa üretımi po- litıkalan nedeniyle yeşil alanlar- da konut yapılmaya çalışıldığı- nı savunuyor. Gölbaşı'nın etrafında bu tıp kooperatiflerin kurulmaya çalı- şıldığını vurgulayan Şehir Plan- cılan Odası, yeşil alan içerisin- de yapımına izin verilen bir ko- operatife ilişkin göruşlerini va- liliğe şöyle aktardı: "Konut alanına dönuşlurulen alan, ODTÜ ormanlarının biti- şiğinde Ankara yeşil kuşak pro- jesi içersinde ağaçlandırılacak alan olarak ongoruluyordu. Bu- radaki yapılaşma yeşil alanlara yonelik eğilimleri kışkırtıcı nite- liktedir." Kanalizasyon Kentsel çanağın dışına taşan yapılaşma, gecekondu alanları- mn ıslah edilemeyişi nedeniyle kentin buyuk bir bolumune alt- yapı hizmeti goturulemiyor. Anakent Beledıyesi'nce yurü- tulen buyuk kanalizasyon pro- jesi gecekondu alanlanna ulaşa- mıyor. Kentin Mamak, Altın- dağ, Çinçin Bağları gibi gece- kondu semtlerinde kanahzas- yonlar açıktan akıyor. Ulaşım Kentin ulaşım sorununa ço- zum getirebılecek metro henuz kurulamadı. Kısa vadede ulaşım sorununa çozüm getirmesi dü- şünulen ve terminalle Dikimev- ler arasına kurulacak hafıf ray- lı sistem ancak merkezi alanlar- daki ulaşım sorununu hafiflete- bilecek. Öte yandan trans Avrupa kuzey-guney otoyolu kapsamın- da, Gerede-Ankara otoyoluna bağlı olarak yapımı planlanan Ankara çev re otoyolu, kentin or- man \e yeşil alanlarımn içinden geçen yapısıyla, orman ve rek- reasyon alanlan içinde ve çevre- sinde yoğun ve plansız kentleş- meyi berabennde getirecek. Hava kirlil.ği Başkentte hava kirliliğı geçen kış "teblike boyutu"nun iki ka- tına çıktı. "Kalitesiz kömür" kullanımı ve "egzoz" gazları ne- deniyle tehlike sınırlarını aşan hava kirliliği başkentın en onemli sorunlarından birini oluşturuyor. Öte yandan başkentin sorun- lan, iki gun suren 2. Ankara Ku- rultayı'nda tartışüdı. Kurultay- da ozetle şu kararlar alındı: • Trafik hizmetlerinin tek el- de toplanarak belediyeye devre- dilmesi. Teknik ve polisiye tüm önlemlerin belediyece alınması. • Kentin temizliğinde kullanı- lan araçlann çağdaşlaştınlması için halkla işbirliği yapılması. Bu konuda ozel şirketlerle de te- masa geçilmesi. • Kentin yönetimine halkın da katıiması. Bu amaçla beledi- yenin neler yapabileceğinin goz- den geçirilmesi. • Tuketiciyi korumak için bir vakıf kurulması. Piyasanın de- netlenmesi ve şikâyetlerin surekli değerlendirilmesi. • Esnaf derneklerine devredi- len Tıyat belırlemede narh koy- ma hakkının anakent belediye- sıne tekrar devredilmesi. Agora nasıl solıık alacak? ÜMİT OTAıN İZMİR — Kapıdakı simıtçi çocuk, bir koşede yığılı mezartaşlarını goste- rerek "Burası mı, gormıiyor musun mezarlık" diyor. Seyyar pılavcılardan sıynlıp daracık ayakkabıcılar sokağını açtığınızda, "boğulmak üzere olan" Agora ile "bu- run buruna">geliyorsunuz. Kadifeka- le'nin eteklerinde, Tilkili ya da Namaz- gâh olarak bilinen yörede bulunan Agora tam bir kuşatmayı yaşıyor. Ko- tu bir dokuyu oluşturan yapılar nere- deyse Agora'nın ıçıne kadar girmiş. Seyyar pilavcılardan sıyrılıp daracık ayakkabıcılar sokağını aştığımızda boğulmak üzere olan Agora ile burun buruna geliyorsunuz. Kadifekale'nin eteklerinde, Tilkili ya da Namazgâh olarak bilinen yörede bulunan Agora tam bir kuşatmayı yaşıyor. Oysa Roma döneminin Agorası yo- renin soluk alması için yapılmış. Alış- verişin ötesınde, 160 metrelik "bazili- ka"da halk mahkemeleri kurulur, se- çimler yapılır, siyasi sorunlar goruşu- lurmuş. V1S 11. yüzyıl sonlarında ona- rım gören Agora son zamanlarda me- zarlık altında kalmış. Vali Kâzım Di- rik'in uyanlan ve Prof. R. Naumann- ın çabalarıyla gunışığına çıkmış. Yapılaşma sıkıştırdıkça sıkıştırmış Agora'yı. Çok dar ve ozensız yolları aşarak ulaşabiliyorsunuz Agora'ya. Etrafı duvarlarla çevrili canlı olarak yalnızca bir bekçinin bulunduğu Ago- ra, sanki yoreden soyutlanmış. Yüzler- ce yılhk sütunlara sırtınızı verip öyle bir oturduğunuzda, ayakkabıcı duk- kânlarından keskin ilaç kokuları \e "yürek yakan" turkuler duyuluyor. Uzmanlar, "Burada insan, tarihi his- setmekte zorluk çekiyor" diyorlar. Şe- hir planlamacıları Agora'nın kentsel dokuyla bırlikte ele alınması gerekti- ğini soylüyorlar. Anakent Belediyesi'ne Agora'nın nasıl kurtanlabileceği, daha doğrusu nasıl soluk aldırılabileceği ile ilgili ra- porlar sunulmuş, ama ses seda çıkma- mış. Yüksek Mımar, eskı İzmir Mimar Odası Başkanı Şukrü Kocagöz acilen kolların sıvanması gerektiğini vurgu- Iayıp surdurüyor: "Agora sosyal çöküntüvü yaşayan bir yorenin lam ortasında. Burada in- san tarihle özdeşleşemiyor. Efes'e gi- denler bilirler. Her yer tarihtir. tnsan- lar burada kafalanndan kentin eksik \erlerini tamamlarlar, beyinsel üretim- de bulunurlar. Oysa Agora'da tam ter- sine. Bir kere arabayla gitme olanağı çok zor. Oysa hemen yanında katlı otopark \ar. Burada Agora'ya giden yol genişletilebilir. Ftraftaki yapılara, sokaklara tarihi motifi tamamlayacak katkdar yapılabilir. İzmir festival, kon- ser alanı bulamıyor. Agora'da iki kez bahar konseri verildi. Burası kuçük bir düzenlemeyle oda orkeslralanna sunu- labilir." Olabılırler uzadıkça uzuyor, ancak şu anda yapılan bir şey yok. Kuçük ge- zı yollarıyla Agora'nın ınsanlarla iç içe olması yaklaşımı da epeyce yoğun. Agora'ya akşam çokuyor. Biz Ago- ra'dan çıkarken Agora eskı sessizliğı- ne kavuşuyor. Bir bekçiyle "baş başa" terk edilmış, sanki yokmuş goruntu- su veren Agora ilgi bekhyor, çevreyle ıç ıçe olmak istiyor... TERK EDİLMİŞ AGORA — Yapılaşma sıkıştırdıkça sıkıştırmış Agora'yı. Çok dar ve özensiz yolları aşarak ulaşabiliyorsunuz Agora'ya. Terk edilmiş Agora ilgi bekli- yor, çevreyle iç içe olmak istiyor. Ti*afik için önlem • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) — Üludağ Üniversitesi IİBF ile Avusturya Kültür Ofisi'nin işbirliği ile Bursa'da duzenlenen "2. Trafik Guvenliği Semineri ve Psikoteknik Uygulamalar" konulu seminer dun yapıldı. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının yuzde 81'inin sürucü, yuzde 15'inin ise araç ve yol hatalarından yuzde 4'luk bölümünün ise diğer etkenlerden oluştuğu bildirildi. Trafik kazalannın yuzde 82 oranında otobüs ve kamyon gibi ağır taşıtlar tarafından meydana geldiği ve bu taşıtları kullanan süruculerin yuzde 90'ının da ilkokul ve daha aşağı eğitim düzeyine sahip olduğu belirtildi. Yanık tedavisi • İSTANBUL (AA) — Türkiye ile İsviçre Sağlık Bakanlığı'nın ortaklaşa duzenledikleri, "Ortopedi, Nöroşirurji ve Yanık Tedavisi" konulu sempozyum başladı. Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Mazhar Osman Konferans Salonu'ndaki sempozyumun açılışmda konuşan Sağlık Bakanhğı Musteşar Yardımcısı Fuat Bingöl, Türkiye'nin tıp alanında da çağdaş teknolojinin kullanılması ve yaygınlaştırılması yolunda, hızlı bir gelişme içinde bulunduğunu söyledi. İsveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanı Ingela Thalen de konuşmasında, ülkesinde uygulanan sağlık politikası hakkında bilgi vererek faal nüfusun yuzde 10'unun sağlık alanında görev yaptığını, sağlık sektörunün milli gelirdeki payının yuzde 9 olduğunu söyledi. • Italya'dan sağlık yardımı • ANKARA (AA) — ltalyan hükumetince Turkiye'de sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere 12 milyar lira yardım yapıldı. Yardım, GAP kapsamında başlatılan sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için kullanılacak. Türk İtalyan İşbirliği Kurulu üyelerini kabul eden Sağlık Bakanı Halil Şıvgm, İtalyan hükumetince yapılan yardımın bir kısmının Bitlis'te, Türk Kadırunı Güçlendirme ve Tanıtma Vakfi'nca yaptırılan ana çocuk sağlığını korumaya yonelik hastanede kullanılacağını bildirdi. SSCB'ye deniz otobüsü • TRABZON (AA) — Sarp sınır kapısının açılmasından sonra Türkiye ile SSCB arasında turizm hareketinin artması üzerine Trabzon-Batum arasında deniz otobüsü seferlerine dun başlandı. SSCB'ye bağlı Gurcistan Cumhuriyeti denizyollanna ait deniz otobüsü, Trabzon- Batum arasındaki ilk seferini gerçekleştirdi. Bu akşam saat 17.00'de Trabzon Limanı'na gelen deniz otobüsü ilk seferinde 87 yolcu getirdi. 'Sigortalı mektup ve koli' • ANKARA (AA) — PTT, kıyrnetli eşyalarm güvenli bir şekilde gonderilmesini sağlamak amacıyla "sigortalı mektup" ve "sigortalı koli" uygulaması başlattı. PTT Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre kâğıt ve madeni paralar, değerli kâğıtlar, belgeler, platin, altın, gümüş külçeleri, değerli taşlar ve bunlardan yapılmış eşyalar sigorta edilebilecek. Kanalizasyon gibi deniz • BURSA (AA) — Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitusü oğretim üyesi Doç. Dr. Ayşen Yılmaz, Marmara Denizi'ndeki kirlilik boyutlarının 'alarm" verecek düzeye ulaştığını belirterek "Marmara Denizi yerine kanalizasyonda yuzuyoruz" dedi. Yılmaz, hızlı kentleşme sonucu karasal kaynakların azaldığını, bu nedenle insanların denize yöneldiğini, denizlerin de artan nüfus ve çarpık kentleşme sonucu atıkları kabul eden 'alıcı' bir ortam gorevi ustlendiğine dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle