Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 EKİM 1990 HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/15
Pamir'den veda resepsiyonu
• ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) — Uluslararası Sivil
Havacıiık Örgütü "ICAO" nezdinde daimi temsüci
olarak atanan Dışişleri Bakanhğı Siyaset Planlama
Dairesi Başkanı Ümit Pamir dün Ankara'daki dostlarına
veda etti. Pamir ve eşinin Ankara Deylet Konukevi'nde
verdikleri veda resepsiyonuna Dışişleri Bakanlığı
yetküilerinin yanı sıra kordiplomatiğin önde gelen
isimleri de katıldı. Konuklar arasında en çok ilgi çeken
eski Dışişleri Bakanı Ali Bozer oldu. Davetliler arasında
aynca ABD"nin Ankara Büyükelçisi Morton
Abramowitz, Yunanistan'm Ankara Büyükelçisi Dimitris
Makris ve tngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Sir Timithy
Daunt da haar bulundular. SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin'in de katıldığı resepsiyona yeni Dışişleri Bakanı
Kurtcebe Alptemoçin'in gelmemesi dikkat çekti. Bu
arada Alptemoçin'in ilk yurtdışı gezisi gelecek hafta
gerçekleşecek. Alptemoçin, Balkan ülkeleri dışişleri
bakanları toplantısı için Amavutluk'a gidecek. (Fotoğraf:
Barış BiJ)
49 beraat
• Haber Servisi — Jstanbul'da 1 Mayıs I989'da
meydana gelen olaylarla ilgili olarak açılan davalardan
ikisi sonuçlandı. Yasadışı örgüte üye olmak ve izinsiz
gosteriye kaulmakla suçlanan 84 sanıktan 49'u beraat
atti. 35 sanık da çeşitli hapis ve para cezalanna
çarptınldı. tstanbul 2 numaralı DGM'deki duruşmada
21'er yıl hapısleri ıstenen 44 kişi hakkında karar
açıklandı. Sanıklardan Makbule Sürmeli, Gülsen Akgün,
Gülüzar Akkaya, Hatice Yıldmm, Fatma Demirkaplan,
Semra Elkin, Süheyla Mezda, Gülnaz Yerlikaya, Nazan
Çeliker, Gulseren Üzüm, Filiz Gülgözen, Nuran özmen,
Ozlem Büyüközlem, Hatice Yılmaz, Arzu Okuyucu,
Abbak Koluaçık, Mehmet Ergül, Abbas Sami Karakaş,
Ismaii Bektaş, Ahmet SağJam, Hatice Karakaş ve Ikbal
Güneş beraat ettiler. 22 sanık ise hapis cezasına
çarptınldı. Aynı mahkemedeki ikinci davada ise beraat
edenlerin isimleri şöyle: Ibrahim Hasanoğlu, Mehmet
Aligil, Abdullah güney, Ahmet Yıldız, Hüseyin Asian,
Mehmet Sinan Uzunhasanoğlu, Nazmi Kale, Selami
Yılmaz, Nazmi Şimşek, Kemal Erol, Ibrahim Topçuoğlu,
Ali Z. Çolak, Kemalettin Kaçmaz, Murat Dil, Hasan
Yanar, M. Emin Açıkelli, Mehmet Kara, İbrahim lnci,
Bülent Bozdoğan, Süha Bayındır, Ali Çerkezoğlu, Alper
Taş, Ünal Koçak, Ertuğrul Bilir, Fehmi Kaya, Aydın
Başpınar ve Kamil Şenol da beraat ettiler. Bu davada da
13 kişi l'er yıl 3'er ay hapis cezasına mahkûm oldular.
Agar vedalaşü
• ANKARA (AA) — Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne
atanan Mehmet Ağar Ankara'daki çalışma arkadaşlarıyla
vedalaştı. Mehmet Ağar, Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nde emniyet müdür yardımcıları, şube
müdürleri, emniyet ve karakol amirlerinin katıldığı veda
toplantısında yaptığı konuşmada, "Bundan böyle
çalışmaJarımızı Istanbul'daki meslektaşlarımızla
yürütmeye çalışacağız. Arkadaşlarımızın geçmiş
çalışmalarından yararlanacağız. Bu arada bizi takdir
edenleri utandırmamaya çalışacağız" dedi.
tki terörist öldürüldü
• CAZİANTEP (Cumhuriyet Güney llleri Börosu) —
Islahiye ilçesi yakınlarında guvenlik güçleriyle çatışmaya
giren iki terörist ölü olarak ele geçirildi. Gaziantep Valisi
Hüsnü Tuğlu'nun yaptığı açıklamaya göre önceki gece
bölgede operasyon yapan jandarma, Kartal köyü
yakınlarında bir grup teröristle karşılaştı. Guvenlik
güçlerinin "dur" uyansına otomatik silahlarla ateş
açarak karşılık veren iki terörist çıkan çatışmada
ildürüldü. Teröristlerle birlikte iki Kaleşnikof otomatik
silah, bir adet 14'lü tabancı, bu silahlara ait 10 şarjör,
160 dolu fişek, bir tahrip kalıbı ve bir dürbün ele
geçirildi. Yetkililer teröristlerin kimlik belirleme
çalışmalanyla operasyonların surdürüludğunü açıkladılar.
6 kişi Suriye'ye kaçtı
• CEYLANPINAR (Cumhuriyet) — Kimlikleri
beürlenemeyen ikisi kadın altı kişi bindikleri yolcu trenini
Karkamış - Mürşitpınar istasyonlan arasında durdurarak
Suriye'ye kaçtı. Yetkililerden alınan bilgiye göre önceki
gün Gaziantep'in Karkamış istasyonundan bilet alarak
1814 sefer sayılı yük ve yolcu trenine binen aJtı kişi
Suriye topraklarına girildiği bir sırada imdat frenini
çe"kerek treni durdurdular. Trenden atlayan ikisi kadın
altı kişi Suriye topraklanna kaçarken engel olmak isteyen
personele tabancayla ateş açtı. Görgü tamklan kaçan
kişilerin 20-25 yaşlannda olduklarını söylediler. Olayla
ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.
Ipucu bırakmayan patlayıcılar
• ANKARA (ANKA) — Son zamanlarda çok sayıda
tedhiş olaymda kullanılan plastik patlayıcıların, yüksek
bir basınca sahip olduğu belirtilerek ideal bir biçimde
kullanıldığı takdirde, geride ipucu bırakmadığı
kaydedildi. Fransa'da yayımlanan Science et Vie
dergisinde yer alan habere göre plastik patlayıcıların
röntgen ışıklarına yakalanmadığı, bu nedenle havaalanı
ve benzeri yerlerden kolaylıkla geçirilebilecegi kaydedildi.
Haberde aynca plastik patlayıcıları nötron ışmları
yardımıyla bulabilme yöntemleri geliştirüdiği ifade
edilerek bazı ülkelerde de aynı amaçla eğitihniş köpekler
kullanıldığı bildirildi.
Tekel'i soyanlar yakalandı
• tstanbul Haber Servisi — Tekel Ümraniye satış
deposunu soyanlardan 3'ü daha yakalandı. Tekel
Ümraniye satış deposundan 1 ekim pazartesi günü 66
milyon lira gasp eden soygunculardan üçü girdikleri
çatışma sonucu 3 adet tabancayla yakalanmışlardı.
Yasadışı TKP/MLTİKKO örgütü mensubu olduklan
bildirilen Halil Çakıroğlu, Burhan Kartal ve Mehmet
Yeşilçalı'nın sorgulamalan üzerine Seyit ve Tamiş Külekçi
adlı kardeşlerle Sevim Yıldınm adh kişi de ele geçtiler.
Sanıklarla birlikte 4 adet tabanca, 3 adet el yapısı
bomba ve 8 adet bomba dış kabı ile örgüte ait
lokümanlar bulundu. Sanıklann aynca öldürme,
yaralama, gasp ve soygun gibi çeşitli olaylara kanştıklan
belirtildi.
Fırattekin Baro Başkanı
• ERZİNCAN (Cumhuriyet) — Erzincan Ticaret ve
Sanayi Odası salonunda yapılan Erzincan Barosu Genel
Kurulu'nda Erzincan Baro Başkanlığı'na Avukat Erhayat
Fırattekin seçildi. Divan başkanlığını Av. Lami
Kösesoy'un yaptığı Genel KuruPda Barolar Birliği
delegeliklerine Baro Başkanı Av. Erhayat Fırattekin ve
Av. Lami Kösesoy seçildiler.
İçişleri Bakanlığı'nda idamların infazı konusunda çalışma başlatıldı
Aksu:Özalişaretverdi(Baştarafi 1. Sayfada)
lığındaki toplantıda bu konuda
karar ahnmadığını savunurlar-
ken, İçişleri Bakanı Aksu, Cum-
huriyet'e yaptığı açıklamada,
"Cumhurbaşkanımız işaret ver-
di, onu değerlendiriyonız. Bu
mesaj üzerinde çalışıyoruz" de-
di. Aksu, bu konuda birkaç gün
içinde açıklama yapacağını kay-
detti. Bu çalışmanın sonucuna
göre bakanhğın TBMM'de bek-
leyen 287 idam cezasmdan ba-
zılannın yerine getirilmesi yö-
nünde görüş belirleyebileceği ya
da yine TBMM gündeminde
olan anayasa değişikliğinin hız-
landırılmasını isteyebileceği be-
lirtildi. Ancak bazı idam ceza-
larının yerine getirilmesi görü-
şünün ağır bastığı öğrenildi.
Keçeciler, Konya gezisi sıra-
sında "Teröristlerin sahip ol-
dukları çetelere ait idam cezala-
nnın tasdiki meselesi hüküme-
timizce karariaştınlmıştır ve en
yakın zamanda TBMM'ye
götüriiiecektir'" demişti. Ama
Keçeciler, dün Cumhuriyet mu-
habiriyle yaptığı görüşmede bu
açıklamasını şöyle düzeltti:
"— İdam kararlarının yerine
getirilmesi konusunda Bakanlar
Kurulu karan var mı? Yoksa siz
kişisel kararuıızı mı açıkladınız?
KEÇECİLER — Zaten konu
Meclis'in bir konusudur. Bakan-
lar Kurulu Meclis'i çahştırmak-
tan sorumludur. Biz de hiç kim-
seyi asalım, keselim demiyoruz.
Turkiye bir hukuk devletidir,
kanunlanna yazmış, şu şu ey-
lemleri yapanlar idamla cezalan-
dınhr, kim cezalandınr? Bağım-
sız yargı cezalandırır, Türk mil-
leti adma karar veren yargı ce-
zalandırır. 'Eğer yargı idam ce-
zası verirse bunu Meclis tasdik
eder' demişız. Efendim, asker,
polis yakalamış, bağımsız yargı
oturmuş müzakere edip karar
vermiş, 'Sen insanlan haksız ye-
re öldürmüşsün, şu kadar cina-
yet işlemişsin,,ben de senin ida-
mına karar verdim' demiş. Ko-
nu Meclis'e gelmiş, Meclis'te
herhangi bir işlem yapılmamış,
burada bir tıkamklık var. Eğer
idam cezası kaldınlacaksa kal-
dırılır. Meclis bir karar vermek
durumundadır. Ya idam cezala-
nnı da kaldınr ya da görevini ye-
rine getirir. Mesele budur.
— Bunu kişisel görüşünüz
olarak mı söylüyorsunuz yoksa
Bakanlar Kurulu karan olarak
mı?
KEÇECİLER — Zaten Ba-
kanlar Kurulu karan vardır
demedim.
— Konya'da yaptığımz açık-
lamada öyleydi.
KEÇECİLER — Hayır efen-
dim, orada 'Konu Bakanlar Ku-
rulu'nda görüşüldü' dedim.
— Peki, size sözünü ettigi tı-
kanıklığı aşmanın yolu nedir?
KEÇECİLER — Bu tıkanık-
lığı aşmak için, ya ceza kanunu-
nu değiştirir, idam cezasını kal-
dınrsınız, yahut da sistemi çalış-
tınrsınız, işletirsiniz.
— Anlaşılan siz şu aşamada
sistemin işletilerek karariaruı ye-
rine getirilmesinden yanasınız.
KEÇECİLER — Konya Mil-
letvekili Mehmet Keçeciler ola-
rak öyle.
— Şu anda TBMMde 287 ki-
şi hakkında idam karan var.
Bunlann tümünün mu yoksa
belli bir şablon içerisinde bazı-
larının mı yerine getirilmesinden
yanasınız?
KEÇECİLER — Bu şablon
oturulur ilgili arkadaşlarca ka-
rarlaştınlir. İçişleri Bakaniığımız
oturur, Adalet Komisyonu'na
gerekli bilgileri verir. Otururlar,
kararlaştınrlar, ona biz karışma-
yız.
— Süleyman Demirel ve Hik-
met Çetin'in size yönelik eleşti-
rileri var...
KEÇECİLER — Biliyorum,
onlara cevap verdim. Ben asalım
keselim demiyorum. Keşke öy-
le bir hava oluşsa da bu yarala-
rı sarabilsek. Anarşi, terör hiç
olmasa, insanlar hiç öldüriilme-
se, huzur içinde vatanımızda ya-.
şasak da idam cezalarını onay-
lamak yerine Meclis bir umumi
af karan çıkarsa, ben bunu
isterim.
— Meclis'te idamlar konu-
sunda başka tasanlar var. neden
onları hızla gündeme getirmeyi
yeglemiyorsunuz?
KEÇECİLER — Onlar üze-
rinde konuşmuyoruz artık."
Sungurlu ile Keçeciler
ters düştti
Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu da Cumhuriyet'e, "Bu idam
cezalan bir veya iki yıl içerisin-
de onaylanraazsa idam düşmüş,
miiebbete çevrilmiş sayılır diye
Akbulut: idam dosyalarıyla ilgili karar TBMM'ye ait
'Affedilenler suca devam ediyor'ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) —
Başbakan Yıldınm Akbulut, Türkiye'de
"yöneticilerin arzu ettiği hoşgörii orta-
mının sağlanamadığını, affedilen suçlu-
lann suç işlemeye devam ettiklerini" söy-
ledi. Akbulut, Meclisteki idam dosyala-
rıyla ilgili kararın TBMM'ye ait olduğu-
nu tekrarlayarak, TBMM'deki idam dos-
yalanyla ilgili olarak, "Devlet kimseye
gözdağı vermez" dedi.
Akbulut, dün partisinin 3.5 saat sü-
ren başkanlık divanı toplantısına baş-
kanlık yaptı. Toplantıya yurtdışmda bu-
lunduğu için genel başkan yardımcılann-
dan Halil Özsoy, Akgün Albayrak ile
Galip Demirel kaulmadı. Bunlann yeri-
ne yardımcıları toplantıya girdiler. Baş-
kanlık divanı toplantısında terör olaylan
ile delege seçimlerinin görüşüldüğü öğ-
renildi. Toplantıda idamlarla ilgili tartış-
malara da değinen Akbulut'un, Keçeci-
ler'in konuyla ilgili demecini anımsata-
rak, "bu, Sayın Keçeciler'in şahsını bağ-
lar, hıikümetin bu konuda verilmiş bir
karan yok" dediği bildirildi.
Akbulut toplantı sırasında İçişleri Ba-
kanı Abdulkadir Aksu ve Ulaştırma Ba-
kanı Cengiz Tuncer'i arayarak, postayla
gönderilen kolilerin denetimi konusun-
da işbirliği yapılmasını istedi.
Başbakan Akbulut, toplantıdan son-
ra yaptığı açıklamada, delege sorununu
gözden geçirdiklerini ve işlemlerin mun-
tazam yürüdüğünu bildirdi. Toplantıda
terör olaylannı da görüştüklerini ifade
eden Akbulut, bu konuda şunları
söyledi:
"Başkanlık Divanı'nda aynca terörle
\
ilgili görüslerimiz de ortaya kondu. Ar-
kadaşlann bu husustaki görüşlerini al-
dım. Partimiz ve hiikümetimiz, terörle
ciddi, her tiirlü önlemi almak kaydıyla
mücadelede kararlıdır. Şimdiye kadar ol-
duğu gibi bundan böyle de aynı şekilde
kararlı tutumumuzu devam ettirecegiz.
Olan hadiseler üzücüdür. Türk milleti
demokrasiyi kendisine biryaşam biçimi
olarak kabul etmiştir. Hiçbir şekilde
bundan vazgeçilmeyecektir ve hiç kim-
se ne şekilde hareket edersc etsin, nasıl
davranırsa davransın, demokrasi haricin-
de herhangi bir idare tarzının Türkiye^
de yerleşebileceğini, cari olabilecegini ka-
»iyyen diişunmesin. Hiç kimse ham ha-
yallere kapılmamalıdu-."
Başbakan Akbulut, daha sonra gaze-
tecilerin sorularını yanıtladı:
"— Demokrasi dışındaki idare tarzın-
dan kastınız nedir?
TEPKHER
•Devlet gözdağı
vermez' Başbakan
Yıldınm Akbulut, Meclis'te
bekleyen idam dosyalarının
infazına ilişkin yeni bir
calışmalarının
Hulunmadığını belirterek,
Devlet kimseye gözdağı
ermez' dedi.
'Keçeciler'i baglar*
\kbulut, Devlet Bakanı
Keçeciler'in açıklamalarının
Kendisini bağladığını belirtti.
AKBULUT — Bu hareketlerin de-
mokrasiye yönelik olduğu ifade ediliyor.
Sılcsık tekrarlanan şey, demokrasiye yö-
nelik olduğu. Şu veya bu şekilde idare
tarzını kastetmiş olmanın bir manası
yoktur. Mühim olan demokrasiyi yaşat-
maktır. Onun haricinde hiçbir rejim bi-
zim düşüncelerimiz içerisinde olamaz.
Onun için hangi rejim kastediliyor diye
bir yoruma veya düşünceye tabi tutmak
bana göre uygun değildir.
— Mecliste bekleyen idam dosyaları-
nın akıbeti ne olacak? Hükumet olarak
bir girişiminiz olacak mı?
AKBULUT — Meclisin karandır bu.
Bu hususta Meclis karar verecektir. Ama
hepimizin kabul etmesi lazım gelen bir
husus varsa, suç işleyenler cezasını çek-
melidir. Cezasız bırakıldığı takdirde bir
uzlaşı olsun, hoşgörii olsun diye duşü-
nülürse de ve şimdiye kadar böyle düşü-
nülmüşse de şunu gördük, hiçbir zaman
Türkiye'de bizim arzu ettiğimiz, idareci-
lerin arzu ettiği bu hoşgörü onamı Türk-
iye'de sağlanamadı. Suç işlemeyi kendi-
sine görev addedenler veya ihtiyat hali-
ne getirenler affedilmiş olsalar dahi, aynı
şekilde suç işlemeye devam ediyorlar. Bu-
nu örnekleri ile yaşıyoruz. Sonuç olarak,
suç işleyen cezasını çekmelidir.
— Bu bir anlamda gözdagı mı?
AKBULUT — Hayır, gözdağı ile bir
alakâsı yok ki.. Kanun hâkimiyeti olan
bir ülkede (sorunuz yanlış, soruyu böy-
le sormamalısınız) devlet gözdağı ver-
mez. Devlet kanunu tatbik eder. Kanun
ceza getiriyorsa, siz cezayı bir gözdağı
olarak mı nitelendiriyorsunuz?
— Ama şimdiye kadar dosyalar rafta
bekletiliyordu..
AKBULUT — Meclisin takdirinde
olan bir şeyi siz değerlendirebilir misi-
niz? Buna bir yetkiniz var mı? Meclis na-
sıl takdir ederse o şekilde karar verir. Me-
selelere hukuki yaklaşmalısınız. Eğer
meselelere hukuki yaklaşamıyorsanız,
sorduğunuz sualler ve alacağını^ cevap-
lar çok değişik olacaktır.
— Galiba hukümette de aynı dilden
konuşamama durumu var. Sayın Keçe-
ciler idamların onaylanacagı şeklinde
acıklama yaptı..
AKBULUT — Onlann kastı da odur.
Hükumet mi karar verecek ona? Yani
hükümetin böyle bir yetkisi var mı? Bu
Meclisin yetkisi. Meclisin yetkisinde olan
bir konuda biz böyle karar verdik diye-
bilir miyiz?
bir teklifimiz var. Eğer o zaman
bu teklifimiz Meclis'ten geçmiş
olsaydı, mesele çözülmüş
olacaktı" dedi. Sungurlu, "Ben
Adalet Bakanı olarak olaya hu-
kuk açısından bakarım" diyerek
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ölüm cezalan ile ilgili ana-
yasa değişikliği tasarısı var, Sa-
yın Cumhurbaşkanımız Başba-
kan olarak imzalamıştı. Bu ta-
san halen TBMM Anayasa Ko-
misyonu'ndadır. Bu teklifi getir-
mekle bu me>zularda ne kadar
haklı oldugumuz bir daha orta-
ya çıkmıştır. Şu anda olay yüce
Meclis'in gıindemindedir. Biz
baslangıçtan beri diyoruz, ya
onaylansın ya onayiaamasıo.
Bakış açımız budur. Cezanın
onaylanıp onaylanmayacağının
8-10 sene bekletilmesinin hukuk
açısından doğru olmayacagı ka-
naatindeyim.
Ölüm cezalarının Meclis'e
sevkedilmesi de yanlız bizim
memleketimizdeki bir uygula-
ma. Bu da yanlış bir hadisedir."
Disiplinsizlik
Devlet Bakanı Kâmran İnan,
idamlar konusunun ANAP
Meclis grubunda ya da Bakan-
lar Kurulu'nda gorüşulebileceği-
ni belirterek, "Bakanlann kar-
sılıklı olarak, çok önemli, has-
sas bir konuyu kamuoyuııda ay-
n ayn münakaşası benim disip-
lin anlayışıma ters duşcr" dedi.
Keçeciler'in bu konuda acıkla-
ma yaptığının anımsatılması
üzerine İnan, şunları söyledi:
"Onu kendisine sorun. Bir ke-
re bu konuda Bakanlar Kurulu
1
nun karar alma yetkisi yok.
TBMM'ye ait bir hadise. Bakan-
lar Kurulu'nun fikri oluşturma
yetkisi vardır. Sorulursa göriışü-
mıi veririm. Ama kamuoyunda
açık tartışmasına girmek bana
yakışmaz. Meclis'teki anayasa
değişikliği teklifi üzerinde dur-
mak lazım."
Devlet Bakanı İbrahim Özde-
mir, "Bu konuda hükümetin net
bir tavn yok" dedi. Keçeciler'in
kişisel tepki gösterdiğini savu-
nan Özdemir, "Ancak öneri üze-
rinde düşünülmesi gereken bir
konu. Terör olaylannın önlen-
mesinde bir yararı olacaksa ba
konu da gündeme gelebilir" di-
ye konuştu. Özdemir, Cumhu-
riyet muhabirine, "Bu konuda
Sayın Demirel'in soylediklerini
yanlış buluyorum. Ama bu ko-
nunun da üzerinde iyice diışü-
niilmeden sürekli olarak gün-
demde tutulmasının yanlış oldu-
ğu inancındayım" gorüşünü
savundu.
'Devlet idamlar koııiLsuıula aczini ilan ediyor'(Baştarafi 1. Sayfada)
mayacağı göriışünü savunuyor-
lar.
ANAP iktidannın terör olay-
lannı önlemek için TBMM'de
onay bekleyen idam cezalannı
yeniden gündeme getirmek iste-
mesine ilişkin tepkiler dun şöy-
le gelişti:
İnönü: "Böyle saçma
şey olmaz"
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, TBMM'de onay bekle-
yen idam cezalarının yeniden
gündeme getirilmesini "hükü-
metin bir acz eseri olarak" yo-
rumladı. İnönü, "Bu devleti te-
röristlerle aynı duzeye getirmek
demektir. Böyle bir öneriyi
Mecfise getirmek devlete, insan-
lık anlayışına saygısızlıktır"
dedi.
SHP lideri, gazetecilerin Dev-
let Bakanı Mehmet Keçeciler'-
in idamların Meclise getirilerek
onaylanacagı biçimindeki deme-
cini yanıtlarken "Önerdikleri
inanılmazbirşey. 'Olayların fa-
illerini bulun' diyoruz, onlar
'Yıllarca önce işlenmiş terör
suçlarının faillerini idam
edeceğiz' diyoriar. Böyle bir
yaklaşım tamamıyla
anlamsızdır" diye konuştu. Son
olayların faillerini bulması gere-
ken hükümetin böyle bir oneri-
yi getirmesini "hükümetin acz
eseri" olarak nitelendiren İnö-
nü, şunları söyledi:
"Geçmişteki olayların faille-
rine mahkemede gerekli cezalar
verilmiş ve yıllardır da TBMM
bu konuda bir tutum benimse-
miş. Bu iş bitmiş. Hükümetin
bir acz eserinden başka bir şe-
kilde yorumlanamayacak bir
öneri getirmesi ciddiye alınamaz
bile. Bu saçmadır. Devleti terö-
ristlerin düzeyine düşünnüş olu-
yor. Rehin gibi kullanmay a ça-
lışıyor. Vaktiyle eline gecen ve
mahkemede karara bağlanmış
sanıkları rehin gibi kullanroak
istiyor. Böyle bir şey kesin ola-
rak olmaz. TC'ye böyle bir dav-
ranış yakışmaz. Hiçbir devlete
yakışmaz, ama Türkiye'ye hiç
yakışmaz. Bu sözleri duymamış
olmalıyız. Ben böyle bir saçma
öneriyi gerçekten Meclise geti-
receklerine inanamıyorum. Bu,
hiçbir şekilde savunulamaz."
İnönü, bir gazetecinin, idam-
ların tasdiki konusunun Cum-
hurbaşkanı'nın talebiyle günde-
me geldiğini ve Keçeciler'in hü-
kümet karan olmadan böyle bir
demeç verdiğini anımsatması
üzerine şöyle konuştu:
"Onlar kendi meseleleridir.
Kendi içlerindeki karmaşanın
bir sonucudur. Ama böyle bir
öneriyi Meclise getirmek bile
Meclise saygısızlıktır. İnsanlık
anlayışına, devlet anlayışına
saygısızlıktır. Devletin aczini
ilan etmekür. Devleti teröristler-
le bir düzeye getirmektir."
İnönü aynca rehinelerin öldü-
rülmesine terör örgütlerinin
kendilerini kurtarmak için son
bir çılgınlık olarak başvurduk-
larıru belirterek "Devlet bir te-
rör grubu ya da örgütü değil ki
yıllarca önce işlenmiş suçlann
faillerini, üstelik bu cezalann in-
îaz edilmeyeceği şeklinde bir ka-
naat yerleşmişken rehin gibi
kullanmaya kalksın" dedi. Irıö-
nü, partilerinin programında da
idam cezalarının ilke olarak kal-
dınlmasının yer aldığını da
anımsatarak "İdam cezasının
caydırıcı olmadığı artık ortaya
çıkmıştır. Bu nedenle de çağdaş
devletlerde idam cezalan
kaldınldı" şeklinde konuştu.
İnönü, hükümetin böyle bir
öneri varsa bunu Meclise bile
getirmemesi gerektiğini söyledi.
SHP Grup Başkanvekili
Onur Kumbaracıbaşı, Keçeci-
ler'in idam cezalarının infazıy-
la ilgili açıklamasını eleştirerek
"Bu Saddam mantığı. Suçlula-
n yakaJayamayınca, elindekileri
cezalandırmak doğru değildir.
Böyle devlet olmaz" diye ko-
nuştu. Kumbaracıbaşı, Cumhu-
riyet muhabirine hükümetin bu
konuda bir anayasa değişikliği
tasansını geçen yıl TBMM'ye
sunduğunu, bekleyen cezalann
infazımn bu tasandaki görüşler-
le de celiştiğini kaydetti.
Kumbaracıbaşı, hükümetin
idam cezalannın infazı girişi-
minde bulunması halinde
"TBMM'de engellemek için el-
lerinden geleni yapacaklannı"
ifade etti.
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel, konu Adalet Ko-
misyonu'na geldiğinde bir de-
ğerlendirme yapacaklannı belir-
terek, "İşlenmiş olan cinayetle-
re bakacağız. Kahve taramış,
8-10 kişiyi öldürmuş insan için
kim merhamet dileyebilir? Bun-
lara acımanın mantığı yoktur"
dedi.
DSP Genel Sekreteri Selçuk
Sönmez de konuya ilişkin ola-
rak dün yaptığı açıklamada, üi-
kemizde artık işlenen suçlann
r p . | | « ı ı ^ ı .. ._v
« Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in artan terör olay
l U U l K l U a i i e i e r a e n g O § i e r i ı a n n a ö n |em olarak TBMM'de bekleyen idam ka-
rarlannın gündeme geleceğini söylemesi üzerine bir grup tutuklu ailesi bu duşünceyi protesto et-
mek için Bayrampaşa Cezae>i önünde gösteri yaptı ve bir bildiri okudular. Büdiride "Evlatlanmızın
idam edilmelerine izin vermeyeceğiz, asmayın diye de yalvarmayacağız" denildi. Daha sonra Bay-
rampaşa merkez postanesine giden aileler TBMM'ye telgraf çektiler. (Fotoğraf: Suat Kozluklu)
faillerinin yakalanmasımn kü-
çük bir olasıhk haline geldiğini
öne sürerek şöyle dedi:
"TBMM'deki idam cezalan-
nın, bugünlerde işlenen suçlan
önlemek için bir önlem olarak
düşünülmesi hem bir hukuk ga-
rabetidir hem de hiçbir mantıkla
anlaşılmaz bir tutumdur. Böy-
lesine çağdışı bir önlem, ancak
elindeki rehineleri tehdit ederek
sonuç almaya çauşan kanun dışı
kişilerin aklına gelebilir."
TBKP: İnsanlık adına
utanç verici
Türkiye Birleşik Komünist
Partisi (TBKP) Merkez Yürüt-
me Kurulu (MYK) dün yaptığı
toplantıyla, Devlet Bakanı Meh-
met Keçeciler'in "hükumet
karan" diye açıldadığı konunun
"insanlık adına utanç verici"
olduğu karannı aldı. TBKP Ge-
nel Başkanı Nihat Sargın tara-
fından yapılan yazılı açıklama-
da devletin gücünü, bekleyen
idam cezalannı infaz ederek
göstermeye çahştığı belirtilerek,
"Dosyaları TBMM'de bekleyen
insanlar işkence üe alınan ifade-
lere, birçoğu günlük basına da
yansıyan, tanıklann bugün ger-
çek olmadığını söyledikleri be-
yanlara dayanılarak idam ceza-
sına mahkûm edilmişlerdir. Bir
an önce idam cezalarının kaldı-
nlması için adım atılmalıdır"
dendi.
Demokrat Merkez Parti
(DMP) Genel Başkanı Bedrettin
Dalan, "Terörden dolayı idamı
gündeme getirme tutumu terör-
den daha vahim bir tutumdur.
Devlet kimse ile pazarlık yap-
maz. Devlet kısasa kısas yap-
maz" dedi.
TTB: "Düşünce tüyler
flrpertici"
Türk Tabipler Birliği (TTB)
Merkez Konseyi adına dün ya-
pılan açıklamada, hükümetin
eğiliminin "tüyler ürpertici" ol-
duğu vurgulanarak "İdamlar
toplumun yeniden gerginleşme-
sine, hoşgörü ve yumuşama or-
tanunm ortadan kalkmasına yol
açacaktır" denildi. Son birkaç
yıldır gündemde bulunmayan
idam cezalannın artan terör ey-
lemJerine karşılık bir intikam
davranışıyla ele alınmasının kı-
nandığı açıklamada özetle şöy-
le denildi:
"Savaş korkusu, terör, idam,
insan haklannın rafa kaldınl-
ması, pahalıhk gibi toplumun
mutsuzluğuna, gerginliğine yol
açacak olaylara karşı en etkin
önlem demokrasiyi tüm kural ve
kurallanyla işletmektir. Bu top-
lumun gerginliğe artık taham-
miilü yoktur. Lğer idamlar ye-
niden gündeme getirilirse, idam-
ların hiçbir sürecine hekimlerin
katılmaması için çağrıda bulu-
nacağız."
Ceza Hukuku Profesörü Fa-
ruk Erem de hükümetin daha
önce TBMM'ye bazı idam ceza-
larının müebbete çevrilmesi için
yasa önerisi verdiğini hatırlata-
rak şunları söyledi:
"Mecliste biriktirilen ölüm
cezası dosyalannın kül halinde
tasdiki emrini (!) basmda hay-
retle okudum. Bu dosyalar için-
de infazı gerektirmeyecek olay-
lar da vardır. Özellikle bir ola-
ya dokunmak istiyorum. Ceza
Kanunu'nun, İtalyan faşist ka-
nunundan alınmış maddelerin-
den biri de ünlü 70. maddedir.
Bu maddeye göre hftkimin tak-
dirini kullanarak müebbet ceza-
ya çevirdiği ölüm cezalan yer
alır. İki müebbet ağır hapis ce-
zası birleşirse 70. maddeye gö-
re ölüm cezası verilir. 70. mad-
de ölüm cezalannın hemen he-
men yansının verildiği bir mad-
dedir. Bu maddeye göre ölüm
cezası hâkim tarafından verilmiş
değildir. Kanun 'Ver' dediği için
verilen cezalardır. Harta, hâkim
takdirini kullanarak ölüm ceza-
sını başka cezaya çevirmiştir.
Buna rağmen verilen ölüm ce-
zasını hâkim değil, kanun ver-
miş olur. Bu ise her açıdan hak-
sız karartann verilmesine sebep
olmakUdır. Adalet Bakanlığı
70. maddenin değiştirilmesine
ilişkin kanun teklifinde bulun-
du. Meclis Adalet Komisyonu
teklifi kabul etti. Metin halen
Meclis Genel Kurulu'ndadır.
Şimdi bunlann da infazı isteni-
yor. Bu hal çok uzücü bir çeliş-
kidir."
Çağdaş Hukukçular Derneği
Genel Sekreteri Akif Kurtuluş,
UBA'ya yaptığı açıklamada
"Eylülcüler bu güne kadar 50
can aldılar. Daha da almaya
doyamadılar" dedi. İdam ceza-
lannın infazımn "yeni bir suç"
olduğu gorüşünü savunan Kur-
tuluş, "Eğer idamlan uygular-
larsa kendi hukuklan karşısın-
da deği), (oplumsal muhalefetin
adaleti önünde sonımlu olur-
lar" şeklinde konuştu.
Sanatçılardan tepki
Yazar Muzaffer İzgü, son ge-
üşmeleri değerlendirirken,
"Böyle bir dıırum ancak faşist
Hitler ve Hitler'e benzeyen halk
düşmanlan zamanında görül-
müştür" dedi. İzgü, Keçeciler'in
açıklamasına sert tepki göstere-
rek şunları söyledi, "Bir köy ba-
sıyorsunuz, sürekli olarak elini-
zin altında 8-10 rehine tutuyor-
sunuz. Köyde bir kıpırdanma
oldu muydu hemen rehinderden
ikisini sailandınyorsunuz. Nasü
olsa elde 287 insan var. Seç seç
sallandır. Seç seç sallandır. Ha-
yaii ihracat degil bu, idam. Bu
ülkehiç bu denli ciddiyetsiz yö-
netilmemişti."
Yazar Ataol Behramoglu ge-
lişmelerin kaygı verici olduğunu
söyledi. Behramoglu, toplumda
uzun süredir bir genel siyasi af
beklentisi varken ve 12 Eylül
sonrasında açılan yaralar sarıl-
maya çahşılırken bu tür eğilim-
lerin ortaya çıkmasının endişe
verici olduğuna da dikkat çeke-
rek "Yönetici çevreler idamla-
rın infazımn terörii engellemek
değil, kışkırtacağını bilmiyorlar
mı? teroriin daha da yaygınlaş-
ması mı hedefleniy or?t'lkemizin
ay dınlarının sanatçı ve yazaria-
nnın insan haklannı böylesine
hiçe sayan bir tutuma karşı bu
ve benzeri sorulan ilgili çevre-
lere yöneltmeye çağırıyorum"
diyerek kamuoyuna seslendi.
Sanatçı İlban İrem, terörü de-
mokrasiden taviz vermeyen güç-
lü hükümetlerin engelleyebilece-
ğiııi söyledi. İrem, "Terör, te-
rör boyutuna inerek değil, de-
mokrasiyi kendi işlerine geldigi
gibi yorumlamayan güçlü hükü-
metlerle onlenebilir. İlhan İrem
olarak idam cezalanna ve hak-
sız uygulamalara karşı çaba gös-
teren, güç birliği talep eden tüm
kişi ve kuruluşlann yanında ol-
duğumu duyururum" diye ko-
nuştu.