Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
^
Lübnarîda
saldın
• BEYRUT (AA) —
Lübnan'daki Hıristiyan
güçlerin komutanı General
Michel Aoun'un en üst
düzey yardımcısı Askeri
Polis Komutanı Yarbay
Adel Sassin'in evine silahu
bir saldın düzenlendiği
bildirildi. Lübnan polisi,
Sassin'in, Beit Meri
kasabasındaki evine kimliği
bilinmeyen kişilerce
düzenlenen saldından yara
almadan kurtulduğunu, evi
koruyan muhafızlardan
dördü ile bir Hıristiyan
sivilin öldüğünü açıkladı.
Arafat'ın
vaadi
• KUDÜS (AA) — Filistin
Devlet Başkanı Yaser
Arafat'ın, "Barışa Elinizi
Uzatın" adlı tsrailli barış
hareketi yetkilileri ile bu ay
sonunda ya da şubat
başında Kahire'de
yapacakları gösteri
sırasında görüşme vaadinde
bulunduğu bildirildi.
Hareketin yetkililerinden ve
Mısır'ın başkenti Kahire'de
bin dotayında barış
yanhsının katılması ile
düzenlenecek gösterinin
organizatörü Victor Balit'in
yaptığı açıklamaya göre
Arafat, örgüt yetkililerine
gönderdiği mesajda,
Kahire'de kendilerini şahsen
kabul edeceğini bildirdi
Şevardnadze
Bükreş yolcusu
• Dış Haberler Servisi
SSCB Dışişleri Bakanı
Eduard Şevardnadze'nin
yarın Roraanya'nın başkenti
Bükreş'e geleceği bildirildi.
Bu arada Ulusal Kurtuluş
Konseyi Başkan Yardımcısı
Silviu Binucan
Romanya'nın sosyalizmi
bırakarak Batı ile ilişkilerini
geliştireceğini açıkladı.
Sri Lankada
çatışmalar
• COLOMBO (AA) — Sri
Lanka'da karşıt Tamil
gruplan arasındaki
çarpışmalar yeniden
şiddetlenirken, ölenlerin
sayısı da giderek artıyor.
Hükümet yetkililerinin
verdiği bilgiye göre, ülkenin
kuzeybatısında Tamil
Kaplanian iie HaH; - ~.r -»•«
Kurtuluş Orgütti yyeleri(/.'.
arasındaki son
çarpışmalarda toplam SO
kişi ölürken, 7 kişi de
yaralandı.
Sudan'da kıyını
• HARTUM (AA) —
Sudan'da Şiluk kabilesine
mensup yüzlerce kişinin,
Arap kabileler tarafmdan
öldürüldüğü bildirildi.
Sudan'ın başkenti
Hartum'daki iyi haber alan
kaynaklara göre Al
Jebeilein bölgesinde, Şiluk
kabilesinden bir kişinin, bir
Arap çiftçiyi öldürmesi
üzerine 28 aralıkta patlak.
veren olaylarda yüzlerce
Şiluk mensubu katledildi.
Aynı kaynaklar Arap kabile
üyelerinin, otomatik
silahlarla Şiluk'lara
saidırdıklannı ve tam bir
kıyım gerçekleştirdiklerini
ifade ediyorlar.
Hartum'daki resmi
kaynaklar ise bu haberleri
doğrulamayı ya da
yalanlamayı reddediyorlar.
6.1.1990
Cumartesi 16.00
Doğu Avrupa'dan
Ycni Dönen
Gazeteci-Yazar
Cengiz ÇANDAR'
ın gözüyle
Doğu Avrupada
Değişim ve Türkiye
7.1.1990
Pazar 12.00
Deniz BAYKAL
(SHP Genel Sekreteri)
1990lara
Sosyal Demokrat
Bir Bakış
MÜLKİYELİLER
B İ R L İ Ğ İ
İ S T A N B U L
Ş l B E S İ
Muallim Nacı Cad
153/A 80820
Kuruçeşme/IST.
Tel (1) 157 46 34-35
Bulgaristan'da Türklere karşı düzenlenen gösteriler giderekyayılıyor
Soydaş4
ateş altında'Ankara, Türk aleyhtan gösterileri "eski
zihniyetin provokasyonları" olarak
nitelendirdi. Dışişleri sözcüsü Murat Sungar,
bu hareketlerin kaynağımn yerel yönetim
kademelerinde henüz tasfiye edilmediği
anlaşılan Jivkov döneminin kötü mirası
olduğunu belirtti.
Dış Haberler Servisi — Bulga- BTA, önceki gün Filibe, Şumnu,
ristan'da Türklere ad, din ve dil Rusçuk, Smolyan ve Turgovişte
seçme özgürlüğt) tanınrnasına kentlerinde, Bulgaristan Komünist
karşı düzenlenen gösteriler, ülke Partisi Merkez Komitesi'nin Türk
çapında yaygınlaşarak sürüyor. azınlığa bazı haklanm iade etme-
Kırcaali'de başlayan gösteriler, sinin, düzenlenen gösterilerle pro-
Filibe, Şumnu gibi Türklerin yo- testo edildiğini duyurdu. Ajans,
gun olarak yaşadığı diğer bölge- gösterilere binlerce Bulgann katü-
leredesıçradı. Göstericüer, Türk- dığını, göstericilerin, Türklere
lerin gelecegine ilişkin kararların haklannın iade edilmesi konusun-
halkoylamasıyla bdirlenmesini is- da kendilerine danışılmadığından
tiyorlar. Dışişleri Bakanlıgı dün yakındıklanru bildirdi.
yaptığı açıklamada, gösterileri, BBC Radyosu da, Bulgaristan-
"eslti zihniyetin daki gösterilere ilişkin olarak ver-
provokasyonlan" olarak nite- diği haberinde, Türklere verilen
lendirdi. haklara karşı ilk gösterüerin dü-
Bulgaristanresmihaber ajansı zenlendifei Kırcaali'de de, önceki
gün ve dün gösterilerin yer yer sür-
düğünü belirtti. Kırcaaü Komü-
nist Partisi yöneticilerinden bü>1ik
bölümünün de Türklere verilen
hakları protesto ettikleri bildiril-
di.
Bu arada, Varaa'da da Türkle-
re verilen hakları desteklemek
amacıyla baa gösterilerin yapudı-
ğı belirtiliyor. BTA ajansı, Vama-
da düzenlenen gösteride, gösteri-
cilerin, "düşüncesiz Bulgarların
gerilimi tırmandırmalan" cleştir-
diklerini bildirdi. Ajans, Varna-
daki gösteriye kaç kişinin katıldı-
ğını belirtmedi.
Bulgaristan Sendikalar Federas-
yonu Yönetim Kurulu da bir bil-
diri yayımlayarak, herkesin ad seç-
me hakkına sahip olduğunu kay-
detti.
öte yandan AA'nın haberine
göre dün Bulgaristan'm Kırcaali
kentinde Türkler, yeni yönetimin
Türk azınlığın haklannı iade et-
me karannı desteklemek arnacıy-
la gösteri dUzenlerken, karara kar-
şı olan Bulgarlar da bir protes'o
gösterisi yaptılar.
tyi haber alan kaynaklara gö-
re, yeni rejimin Türk azınlıkla il-
gili politikasına karşı çıkan Bul-
gar "miniyeçaeri", hükümete bas-
kılan yoğunlaştırmak için göste-
ri yaparlarken, Türkler de yeni yö-
netimi desteklemek ve haklannı
savunmak için ayrı bir gösteri dü-
zenlediler.
"Provokasyon"
Bulgaristan'da, Türk azınlığın
haklannın iade edilmesini protes-
to eden gösterUerin artması üze-
rine Ankara dün bu konudaki ses-
sizliğini bozarak söz konusu gös-
terileri "eski zihniyetin
provokasyonlan" olarak nite-
lendirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Sungar, konuya ilişkin so-
rulan yanıüarken, bu hareketle-
rin, yerel yönetim kademelerinde
henüz tamamen tasfiye edilmediği
anlaşılan eski zihniyetten kaynak-
landığını söyledi.
Sungar, bu provokasyonlann
hem Bulgaristan'm huzur, istik-
rar ve uluslararası itibaruu hem de
Türk-Bulgar ilişkilerinin geleceği-
ni hedef aldığını bildirerek, şöyle
devam etti:
"Söz konusu çevreterin, Jivkov
döneminde yapüan yoğun propa-
gandanın hafızalardaki zehirli iz-
lerinin henüz silinmemiş olmasın-
dan yararianarak yaratmaya ça-
hşnldan gergüdikkrin, bir yaadan
yeni yönetimin ortaya koyacagı-
na gıivendiğimiz kararlı ve basi-
retli tutum, diger yandan sovdaş-
larunız da dahü olmak uzere, Bul-
garistan halkımn bu tahriklere ka-
pılmama olgunluğunu gösterme-
leriyle, en kısa surede aşılacagıaa
ve Bulgaristan'ın, Jivkov döoemi-
nin bu kotu mirasını geride bıra-
karak refonn ve danokratüdeşnıe
sürecini istikrar icinde Ueri götü-
receğine inanıyoruz."
Pakistarfda tren kazası: 210 ölüYolcu treninin garda beklemekte olan yük
trenine çarpması sonucu meydana gelen, ülke
tarihinin en büyük tren kazasında, 400 kişi de
yaralandı. Bölgeye askeri birlikler yollandı,
acil kan yardımı çağnsı yapıldı.
KARAÇİ (AjansUr) — Pakis- Kazada 210 kişi ölürken 400 civa-
tan'da dün bir yolcu treninin, nnda kişi de yaralandı.
yanlış makasa girerek garda bek- Karaçi'nin 360 km kuzeyinde-
lemekte olan bir yük trenine çarp- ki Sukkur'daki kazada trende
ması sonucu ülke. tarihinin en bü- 1400 yolcunun bulunduğu bildi-
yük tren kazası meydana geldi. riliyor.
Olay hakkında bilgi veren Pa-
kistan Demir Yollan'nın yerel yet-
kilisi Ahmed Abbasi, bölgeye yar-
dım için askeri birliklerin gönde-
rildiği ve kan yardımı için cağn
yapıldığıru belirtti.
Bölge idare yardımcılanndan
Haznl Baksh, Sukkur'da toplam
300 yatak kapasiteli 7 hastane bu-
lunduğunu, yaralıları yatıracak
yer bulmakta güçlük çektiklerini
ve acil kan yardımına gereksinim
duyduklannı belirtti.
TBMM Başkanı Kaya Erdem,
Başbakan Yıîdınm Akbuint ve
Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz,
Pakistan'da meydana gelen tren
kazası dolayısıyla, bu ülke yetki-
lilerine birer taziyet mesajı gön-1
dererek, üzüntülerini dile getirdi-
ler.
TBMM Başkaru Erdem, Pakis-
tan Meclis Başkanı Miraj Haiid'e
gönderdiği mesajda, meclis ve
şahsı adına, Halid ve kazada ölen-
lerin yakınlanna başsağlığı dilek-
lerini bildirirken, Başbakaıı Ak-
bulut da Pakistan Başbakanı Be-
nazir Butto'ya gönderdiği mesaj-
da, kendisi ve hükümet adına ay-
nı dilekte bulundu.
Dışişleri Bakanı Mesut Yümaz
da, Pakistan Dışişleri Bakanı Şa-
habzade Yakub Han'a bir taziyet
mesajı göndererek başsağlığı di-
ledi.
AzERBAYCAN
Iran sınıruıda
gösteriler sürüyor
Sovyetler Birliği ile İran arasındaki 800
kilometrelik sınırda, gösterilerin yaygınlaşiyor.
Dış Haberier Servisi — Sovyet-
ler Birliği'nin Azerbaycan Cunı-
huriyeti'nde, İran Azerbaycam ile
birleşme yolunda yapılan gösteri-
ler sürüyor. Gösterilerin Sovyetler
Birliği ile İran arasındaki 800 ki-
lometrelik sınırda giderek yayüdığı
belirtiliyor. Sınınn iki tarafında da
tran ve Sovyet ask.erlerinin alarrtı-
"dâ olduklan bildirilîyor.
AP'nin haberine göre Ermenis-
tan sınırlan icinde yer alan, ancak
Azerbaycan'a bağh olan Nahcivan
özerk Bölgesi'nde önceki gün
başlayan olaylar, Sovyetler Birli-
ği'nin lran'la olan sınırında gide-
rek yayılıyor. Sovyet Azerileri,
tran Azerbaycanı ile birleşme yo-
lundaki gösterilerini yer yer sür-
dürüyorlar. Bölgeye takviye birlik
gönderilmesine karşın, gösterici-
lerin, sınır boyunca gözetleme ku-
lelerine ve sınır görevlilerine sal-
dınlarını sürdürdükleri belir-
tiliyor.
Ajanslar, Nahcivan'daki göste-
riler sırasında bir kişinin öldüğü-
nü belirtiyorlar. KGB'nin sınır gü-
venliğinden sorumlu siyasi daire-
sinin üst düzey yetkililerinden
İvan Petrovas, "illegal hareketler"
olarak tarumladıgı eyiemlerirk, ön-
ceki gün s'abaha kadar sürdüğü-
nü belirUi.
Iran sınınndaki Sovyet yetkili-
leri de yaptıkları açıklamalarda,
Sovyet sınır görevlilerinin, göste-
ricilere zor kullanmadığıru, ancak
Azerilerin büyük bölümünün si-
lahlı olduğunu bildirdiler.
öte yandan AA'nın haberine
göre, Sovyetler Birliği'nin Azer-
baycan Cumhuriyeti'nde son gün-
lerde meydana gelen olaylardan
sonra, bu cumhuriyetin sınırlan
tüm yabancılara kapatıldı.
TAKVİYE BtRLtKLER V ETMİYOR — So>\etler Birliği'nin önce
ki gün gönderdiği takvive birliklere karşın, Nahcivan'daki gösterile
rin surdügu bildirilîyor. (Fotoğraf: Reoter)
Honecker serbest bırakıldı
DİLEK ZAPTÇIOCLU
BONN — Demokratik Alman-
ya'nın yolsuzluk yaptığı ve göre-
vini kotüye kullandığı gerekçesiyle
bir süredir evinde hapis tutulan es-
ki Devlet Başkanı Eric Honecker
serbest bırakıldı. Federal Alraan-
ya Sansölyesi Hebnut Kohl, Fran-
sa Cumhurbaşkanı François Mit-
terrand ile dün iki Almanya ara-
sındaki ilişkiler konusunda bek-
lenmedik bir görüşme yaptı.
Demokratik Almanya'dan
Bonn'a ulaşan haberlerde Honec-
ker'in yapılan soruşturma sonucu,
göz hapsinde tutulmasının deva-
mını gerektiren yasal bir neden
bulunmadığı kaydedüiyor. Honec-
ker'e yerleşmesi için bir apartman
dairesi önerildiği de beüitiliyor.
77 yaşındaki Honecker, kasım
ayından bu yana Doğu Berlin dı-
şındaki iki katlı evinde hapis tu-
tuluyordu. Ancak bu evin bir sa-
natoryuma dönüştüruleceği daha
önce yetkililerce açıklanmıştı.
18 yıl ülkeyi yöneten Honecker,
ekim ayında başlayan halk göste-
rilerinin ardından görevinden aun-
m^tı. Eric Honecker'in, KP ve
hükümet içindeki çok sayıda ya-
kın arkadaşı ise hâlâ tutuklu bu-
lunuyor.
Demokratik Almanya
eski Devlet Başkanı
Eric Honecker,
gözaltında
tutulmasının devamım
gerektiren yasal bir
neden bulunmadığı
gerekçesiyle serbest
bırakıldı.
Federal Almanya Başbakanı
Kelmut Kohl, dün ögleden sonra
François Mitterrand'ı Fransa'nın
güneyindeki özel malikanesinde
ziyaret ederek iki Ahnanya arasın-
daki ilişkilerin seyri hakkında bil-
gi verdi. Hatırlanacagı gibi Mit-
terrand aralık ayında D.Berlin'e
kısa bir âyarette bulunmuş ve
"Fransa'nın, iki Almanya'nın bir-
leşmesine karşı çıkmayacağını,
ama sorunu Avrupa bağlamında
ele almak gerektigini" söylemişti.
Paris'teki Federal Almanya Büyü-
kelçisi'nin Bonn'a gönderdiği son
raporda Fransız hükümetinin Al-
manya sorununa sıcak bakmadı-
ğı anlatıhyor. Büvükelçiliğin rapo-
runda, Fransız halkımn birleşme-
ye karşı çıkmadığı, ancak yöneti-
min fazlasıyla güçlü bir Ahnanya
istemediği belirtiliyor. Birleşmiş
bir Almanya'nın, Avrupa'daki li-
derliği iyice ele alacağmdan kor-
kan Fransız hükümeti, AT içinde-
ki konumunun tehlikeye düşece-
ğini sanıyor.
öte yandan Demokratik Al-
manya'nın başkenti D. Berlin'de
altı muhalefet grubu birleşerek or-
tak bir seçim platformu kurdu. 6
mayısta yapüacak olan ilk genel
seçimlere muhalefet, "1990 seçim
ittifakı" adı altında tek liste ola-
rak girecek.
BAŞSAĞLIĞI
Eşsiz insan, değerli büyüğümüz 1973-1980
12 Eylül'üne kadar CHP Kars Milletvekili
Gazeteci-Yazar
DOĞAN
ARASU
kısa ama onurlu yaşamında, ödün vermez demokratlığı
ile bize önder olmuştur. Anısı rehberimiz olacaktır.
Ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı dilerim.
Esenyurt Belediye Başkanı
DR. GÜRBÜZ ÇAPAN
COMECON
feshedüsin
önerisi
Çekoslovakya Maliye
Bakanı Vaclav Claus Doğu
Bloku'nun ekonomik
dayanışma örgütü
COMECON'un
feshedilmesini istedi. Claus
öneri kabul edilmezse
ülkesinin COMECON'dan
istifa edeceğini kaydetti.
Dış Haberier Servisi — Çekos-
lovakya, Doğu Bloku'nun ekono-
mik yardımlaşma örgütü COME-
CON'un feshedilmesini önerdi.
Oflerı Çekoslovakya Maliye Ba-
kanı Vaclav Claus tarafmdan res-
mi ziyaret amacıyla gittigi Polon-
ya'da yapıldı.
Claus, COMECON'un feshe-
dilmesi önerisini gelecck hafta
Bulgaristan'm başkenti Sofya'da
üye 10 ülkenin başbakanlannın
katılacağı zirve toplanüsına suna-
caklarım bildirdi.
Maliye Bakanı Claus, Polon-
ya'nında kendilerini destekledigi-
ni behrtti. Claus, önerinin kabul
edilmemesi halinde ülkesinin CO-
MECON'dan çekilecegini de kay-
detti.
Pontuslu
Rumiar
sorun
oluyor
STELYO BERBERAKİS~
ATİNA — Sovyetler Birliği'n-
den akın akın Yunanistan'a göç
etmeye başlayan göçmen Rumlar,
Türk-Yunan ilişkilerinin yeni bir
boyutunu oluşturmaya hazırlanı-
yor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra
Yunanistan yerine Sovyetler Bir-
liği'ne göç eden Karadenizli (Pon-
tuslu) Rumlann şimdiki nüfusu,
kimine göre 500, kimine göre 650
bin... Sovyetler Birliği'ndeki pe-
restroyka akımından yararlanan
bu Rumlardan l'5 bin kadan ge-
çen yıl Yunanistan'a göç etti. 1990
yılı icinde bu sayının 100-150 bi-
ne ulaşması bekleniyor.
Yunanistan hüküraetinin, ku-
cak açtığı Pontuslu Rumlan,
Müslüman Türk azınlığın yaşadı-
ğı Batı Trakyabölgesine yerteştir-
mesi ile ilgili düşünce ve planlan
Yunan ve Türk dışişleri bakanhk-
lanm harekete geçirdi. Ankara
önceki gün yaptığı açıklamasında,
Pontuslu Rumlann Batı Trakya
bolgesine yerleştirilmesiyle ilgili
gelişmeleri yakından izlediğini ve
bu durumun bazı tedirginliklere
yol açtığını belirtti. Yunan Dışiş-
leri Bakanlığı ise Ankara'nın bu
yöndeki açıklamasına tepki gös-
terdi, Atina, "Pontuslu soydaşla-
nmız, Yunanistan egemenlik sı-
mrian icinde, ekonomik ve sosyal
kriterlere göre yerleştirilecektir.
Bu konuda ahnacak karar ancak
ve ancak Yunan hükiimetini
ilgilendirir" açıklamasını yaptı.
JNYAD
ALtSİRMEN
Kinin KınıŞimdi artık burada ve de hiçbir yerde olmayan yaşiı dostum,
büyüdüğümü sartdtğım yeni yetme dönemlerimde benimle uzun
uzun konuşur, yumuşak, hoşgörülü biçemi ve nice yaşamışlı-
ğın, yaşadığını da algılamışlığın bilgeliğiyle. bana dünyayı an-
latmaya çalışır, o eşsiz alçakgönüllulüğüyle çabasını, "deneyi-
mini genç dostuna aktarmak" diye nitelerdi.
Çocukluğu kolay geçmemişti. Belli ülkülerin tutkunu "ittihat-
çı" babası, anasıyla onu terk edip gitmişti. Ama o babasına hiç
kızmaz, hatta yıllar sonra nasıl karşılaşıp uzlaştıklarını, birbirle-
rini sevdiklerini anlatırdı.
Ve ne zaman babasından söz etse, anasını anardı.
—Babamı anlamamı, sonra onu tanıyıp sevmemi anama borç-
luyum derdi hep.
Annesinin çevresindeki işsiz güçsüz kadınlar, biraz da kendi
yaşayamadıklarının hıncını çıkarmak istercesine, ne zaman ma-
ceracı ve sorumsuz İttihatçıyı yermeye çalışsalar, anacığı hemen
lafı keser, o zamanlar küçücük olan dostumun iyice duyacağı
biçimde, babasının iyi bir adam olduğunu, geçmişte birbirlerini
çok sevdiklerini, yaşamın önceden kestirilemez azizlıklerinden
birine uğradıklarını, bu tür olayların herkesin başına gelebile-
ceğini soylermiş.
—'Böylece" derdi bilge dostum, "annem gelecekte babamla
tanışıp birbirimizi sevmemizi sağlamakla kalmadı. Benı tüm ya-
şamı zehir edecek, özgürlüğümü elimden alacak bir kinin tut-
sağı olmaktan kurtardı".
Bu arada, sürekli dile getirdiği kin konusundaki görüşlerini st-
ralar, kin duygusunun, yöneldiği kişi kadar onu icinde yeşerteni
de tehdit eden, derinoen yaralayan her yanı keskin sapsız bir
bıçak olduğunu söyler ve gülümseyerek eklerdi:
— Hiç unutma, kinin kını yoktur.
Dosturn yok olup gideli yıllar oldu, ama ben onu hep, yok hep
değil de arada sırada anımsarım. En umulmadık. en beklenme-
dik anda, artık var olduğu tek yerden, belleğımin derinliklerin-
den çıkıp gelivermesi boşuna değildir hiçbir zaman.
Romanya'da büyük değişim olduğunda, belkı de onunla poli-
tikadan ve ideolojiden fazlaca söz etmemiş olmamızdan, belle-
ğımin kapılannı zorlayarak çıkıp gelivermedi.
Doğrusu Çavuşeskular'ın yalap şap yargılanıp, bir duvar di-
binde kurşuna dizilmelerini izlerken anımsadığım o değil de Nft-
zım Hikmet oldu.
TV'den dosüarla birlikte, Romanya'nın 27 yıllık egemenleri karı-
koca Çavuşeskular'ın pek ağırbaşlı, pek soğukkanlı ve başları
dik ölüme gidişlerini izliyorduk. Arkadaşlarımın hemen hemen
hepsi de idama karşı idiler, ama onlan en çok sarsan bu geri
dönûlmez temel cezanın verilmiş ve uygulanmış olması değil de
daha bir gün önceye kadar çok kızdıklan kişilerin ölürkenki tu-
tumlanydı. Eğer karı-Koca dikiatörler yalvanp yakanp, o anda ken-
dilerini aşağılayacak bir tutum içıne gırselerdı, belki olayların akı-
şına daha uygun bir görüntü olusacak ve ölüm cezasına karşı
olan dostlar, bu denli huzursuz olmayacaklardı.
—Onurlu öldüler, dedi dostlarımdan biri.
Düşündüm, acaba önemli olan yaşamı noktalarken benimse-
nen tutum, soğukkanlılık, ağırbaşlılık mıydı? Yoksa ölüm anın-
daki yargıya ölçü olan yaşamın nasıl geçirildiği miydi?
Hayatımızm biiançosu, ölüm anındaki davranışa göre mi çi-
karılıyordu, yoksa tüm yaşamın "zimrnet-matlubu" mu yapılma-
hydı?
Kalktım, kitaplıktan Nâzım Hikmet'ın tüm yapıtları içinden bi-
rini seçip dostuma uzattım. Şöyle dıyordu "Ölüme Daır" adlı ya-
pıtının son dizelerinde büyük ozanımız:
"Bir Acem şairi
'Ölüm adildir' diyor
Yakup ne güzel güldünüz iki gözüm. .
Siz hayattayken hiç görmemiştim
yüzünüzün böyle güldüğünü.
Bir Acem şairi
'ölüm adil...'
Bırakın şişeyi Ahmet Cemil.
Dostlar boşuna hiddet ediyorsunuz.
Bilıyorum: .— -.
Ölümün adil olması için
Hayatın adil olması lazım diyorsunuz."
Evet ölümü belirleyen yaşamın tümüydü gerçekte. Bir kahra-
man yıllarca sürdürdüğü onurlu yaşama karşın, kıvranarak, ku-
sarak, hastalıktan altına kaçırarak, belki geçmişi unutup insan-
ları birbirine karıştırarak ölebilir, ama ne değişir, ölümü belirle-
yen gerçekte yaşamsa?
Bunlan düşûnür tartışırken, bilge dosturn yoktu yanımda. Onun
belleğımin derinliklerinden sisler arasmdan etıyle kemiğıyle var-
mışçasına çıkıp gelmesi ve bana puslu gözlükleri ardından gü-
lümsemesi daha sonra, Rumenlerin bir bölümünün Çavuşes-
kuları yurt toprağına gömmeye karşı çıkıp, cesetlerınin Karade-
niz'e atılmasını önermeleri sırasında oldu.
Doğrusu bu öneri ve ardındaki kin, tüm bir dikta kadar, cina-
yetler kadar, ölüm cezasının kendisi kadar, hatta belki de daha
korkunç, daha insanın kanını dondurucuydu.
Böylesine bir kinin tutsağı olunca, sağlıklı bir özgüriük nasıl
kurulur, nasıl ayakları üstüne oturtulurdu ki?
işte o anda bilge dostum, hafifçe omzuma dokunup yineledi,
hiçbir zaman unutmadığım deyişini.
— Hiç unutma, kinin kını yoktur.
TüRKİY&ABD
Özal-Bush görüşmesi
şansı
4
çok fazla'
ABD Başkanı Bush'un programının çok yüklü olması
yüziınden Beyaz Saray'ın görüşme konusunda "ayak
diretmesi"nin basına sızmasıyla Türkiye'de bunun
yaratacağı spekülasyon, görüşmenin gerçekleşme
şansını her zamankinden daha fazla arttırıyor.
UFUK GÜLDEMİR
VVASHINGTON — Cumhur-
başkanı Turgut Özal ve eşi Sem-
ra Özal'ın ay sonuna doğru ger-
çekleşmesi beklenen Amerika zi-
yareti sırasında özal'ın ABD Baş-
kanı George Bush ile bir görüşme
yapması için alçak perdeden yü-
rütülen girişimlere şu ana kadar
Beyaz Saray'dan olumlu bir ya-
nıt gelmedî. Beyaz Saray, Bush'-
un önümüzdeki günlerde progra-
mının çok yoğun olduğundan ya-
kınıyor.
Cumhurbaşkanı özal'ın Ame-
rika'ya vanş tarihi 22 ocak ola-
rak belirtiliyor. Ancak başkent
Washington'a gelip gelmeyeceği,
Bush'tan gelecek yanıta göre şe-
killenecek. Eğer Beyaz Saray ran-
devuya "evet" derse özal, Was-
hington'a gelecek..Aksi halde zi-
yaretin Washginton ayağı gerçek-
leşmeyecek. Cumhurbaşkanı
özal'ın, icinde Bush görüşmesi ol-
mayan bir VVashington programı-
nı kabul etmeyeceği kaydedüiyor.
Ancak Beyaz Saray'ın ayak diret-
mesinin basına sızmış olmasınm
Türkiye'de yaratabileceği spekü-
lasyon, görüşmenin gerçekleşme
şansını her zamankinden daha
fazla arttınyor.
Bu çerçevede, bir süreden beri
Türkiye'de olan Washington Bü-
yükelçisi Nüzbet Kandemir, bu-
gün sona ermesi beklenen ziyare-
tini kısa keserek 2 ocakta ABD'-
ye döndü ve Beyaz Saray ile tema-
sa gecti. Ancak ABD Dışişleri,
Özal-Bush görüşmesi üzerinde
Kandemir'in VVashington'a dönü-
şünden çok daha önce çalışmaya
başlamıştı. Bundan da randevu
talebinin Kandemir'in devreye
girmesinden çok daha önce Anka-
ra'da iletildiği anlaşılıyor. Ancak
bu "nabız yoklamasına" ABD'-
den olumlu bir yanıt gelmemesi
nedeniyle Kandemir'in devreye
girdiği ortaya çıkıyor.
ABD Dışişleri'nde randevuya
ilişkin çahşmalan, Güney Avru-
pa Direktörü Townsend Freed-
man yürütüyor. Böylesine üst dü-
zeyde bir görüşme için Freed-
man'ın etki alaru zayıf. Bu du-
rum, daha üst düzeyde girişimle-
ri gerekli kılıyor.