Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Haiti'de
sıkıyönetim
• PORT-AL-PRINCE
(AA) —Haiti'de askeri
hukumetin başkanı General
Prosper Avril 30 gün
süreyle sıkıyönetim ilan etti.
Sıkıyönetim ilanıyla
birlikte, polisin dün bazı
muhalefet liderlerini
tuıukladığı bildirildi. Devlet
televizyonu, sikıyönetim
ilan edilmesinden sonra
askeri hükümetin biri
anayasanın 4 maddesini
askıya alan iki kararname
yayımladığını kaydetti.
İlk kararnameyle askıya
alınan maddelerin biri,
hangi nedenle olursa olsun
Haitililerin sınırdışı
edilmesini yasaklıyor.
D.Almanya'da
gösteri
» DOĞL BERLİN (AA)
— Demokratik
Almanya'nın güne>'indeki
Plauen kentinde 35 bin
kadar kişi, Komünist
Parti'nin tamamen
dağıtılması isteğiyle gösteri
yaptı. Resmi haber ajansı
ADN, göstericilerin
F.Almanya ile birleşme
konusunda referandum
yapılmasını da istediklerini
ve F.Alman bayraklan
taşıdıklannı bildirdi. Bu
arada, KP liderliğinin
tartışmalara devam ettiği
bildirildi.
Filistinlilere
tutııklama
• KUDÜS (AA) — İsrail
ordusunun işgal altındaki
Batı Şeria'nın El Halil kenti
ve çevre koylerde dün
yaptığı bir operasyonda
100'den fazla Filistinliyi
tutukladığı bildirildi. Askeri
kaynaklar, operasyonun El
Halil ve yakınındaki Yatta
ile tdna İcöylerinde
yoğunlaştığını belirttiler.
Operasyonda uzun süredir
aranan bazı Filistinlilerin
de tutuklandığı ve bıçak,
balta gibi silahlarla
propoganda malzemesi
bulunduğu kaydedildi.
KKTC Cumhurbaskanı, 'Kıbrıs için verilecek bir tavizi kabul etmeyeceğim* dedi
Raııf Denktaş,OzaFı uyardı
FATİH M.YILMAZ
KKTC Cumhurbaskanı Raof
Denktaş, Kıbrıs Rum kesimi lideri
Yorgo Vasiliu ve BM Genel Sek-
reteri Perez de Cuellar ile şubat
ayının sonundaki herhangi bir
günde bir araya gelebileceğini söy-
ledi. Denktaş, Cumhurbaskanı
Turgut özal'ın Kıbns konusunda
kendüerine baskı yapması ve
ABD'ye taviz vermesi dununun-
da, bunu kabul etmeyeceğini be-
lirtti. KKTC Cumhurbaskanı 12
şubattaki görüşmeyi kabul etme-
mesinin nedeni olarak, Cuellar'-
ın kendüerine bir belge kabul et-
tirrnek istemesini gösterdi.
Rauf Denktaş, dün Taksim
toplantüannda "Self Determinas-
yon"u anlatmak ve daha sonra da
MaJezya ve Endonezya'yı Kıbns
konusunda bilgilendirme zıyaret-
lerinde bulunmak amacıyla Istan-
bul'a geldi. Denktaş, Harbiye Or-
duevi'nde kendisine ayrılan oda-
da Cumbııriyet'in sorularını ya-
nıtladı. Denktas'a yönelttiğımiz
sorular ve yanıtları şöyle:
— 12 şabat için randevn veril-
mcsi, sizin için siirpriz oldu mu?
DENKTAŞ — Tamamen bir
sürprızdı. Hatta BM Genel Sek-
reteri'nin Temsilcisi Osc«r Camil-
IOD için bile sürpriz oldu. Bu ta-
rihte ısraı etmek, Vasiliu, tngil-
tere ve ABD arasında hazırlanan
bir tezgâhın sonucudur. Türkiye
ve Kıbns'ın zayıf bir zamanda ol-
duğu düşünülerek böyle bir tarih-
te ve goruşmelerde ısrarcı oldular.
Ancak bizim gösterdiğimiz tepkiyi
de onlar beklemiyordu. Şimdi bi-
raz yumuşadılar." 12 şubat kesin
tarih değildi' diyorlar. Tıim ABD
basını, Türkiye'nin bize ısrar et-
mesi durumunda bizim bu gorüş-
DENKTAŞ — Böyle bir şeyi
kabul etmeyeceğimizi Turk hükü-
meti iyi bilir. Böyle bir konuda ta-
viz vermek, Kıbns'ta yaşayan
Turkleri Rum kılıa aitına almak-
tır. Böyle bir şeyi kabul etmeme-
mizin nedeni, Türk hukümetine
saygısızlık değildir. Bizim aldığı-
mız istihbarat odur ki, (yabancı
DENKTAŞ — Şimdi, bir olup-
bittiyle bizi masaya oturtmaya ça-
lıştılar. Ancak biz bu tezgâhı boz-
duk. Kabul etmememizin en bü-
yuk nedeni, Cuellar'uı bize göriiş-
meler sırasında bir belge kabul et-
tirmek istemesini oğrenmemiz ol-
du. Ayrıca Carap-David benzeri,
15 gun kapalı kapılar ardında gö-
Tavîze karşı ret:
Cumhurbaskanı Özal'ın Kıbrıs konusunda
ABD'de taviz vermesi ve bu konuda kendilerine
diretmesi durumunda bunu kabul etmeyeceğini
söyledi. Denktaş: "Kıbns'ta taviz vermek, Türkü
Rum kılıcı altma atmaktır" dedi.
CueUar'ın belgesi:
şubat görüşmesini, Cuellar^n kendilerine bir
belge kabul ettirmek istemesini öğrenmesiyle
kabul etmediğini söyledi. KKTC
Cumhurbaskanı, "belge şartı kalksın, şubat
sonunda görüşelim" dedi.
12
meyi kabul edeceğimizi yazıyor.
— Sa>ın Denktaş, Cumhurbaş-
kanı Özal'ın ABD gezisi sırasın-
da Kıbns ve Ermeni sorunu gün-
deme geldi. Cumhurbaskanı
Özal. Ermeni karar tasansına
karşıiık Kıbns konusunda tatiz
vermiş olsa ve size bu konuda di-
retse, bunu kabul eder misiniz?
gazeteciler de bu konuda hemfi-
kir) Rumlar, Türklere karşı biiyük
bir öfke besliyorlar ve silahlanı-
yorlar. Yani, Kıbrıs konusunda
verilecek herhangi bir taviz, Türk-
leri bile bile Rum kılıcının aitına
atmak olur.
— 12 şubat tarihini kabul etme-
menizdeki en bu>ük etken nedir?
rüşme yapmak istemıyoruz. Bu-
nun limiti, bize göre 2-3 gündür.
Önceki gun Kıbns'ta Camillon ile
yaptığımız goruşmelerde, Cuel-
lar'ın herhangi bir belge konusun-
da ısrarlıolmamasını ve2-3 gün-
lük görüşmeler yapılmasım iste-
dik. Bunun dışında hiçbir talebi-
miz yoktur. Çünkü Vasiliu benim
IRAK
Karadan petrol sevkine
6
dıır'Haber Merkezi — Irak, Türkiye'ye kara-
yolu ile yapılan ham petrol tasımacılığını dur-
durduğunu bildirdi. Petrolden sorumlu Devlet
Bakanı Mehraet Keçeciler olayı doğrulayarak,
"AsJında biz kara taşımacılıgına laraftık, an-
cak Irak hukumeti istemi>or" dedi. TÜPRAŞ
Genel Muduru Mehmet Savnuı ise, karann
mutabakatla alındığını söyledi.
Irak Petrol Bakanlıgı'na bağlı Musul'da
Türk tankerlerine dolum yapan Somo Mar-
kitiıtg Oil, önceki akşam petrol tasımacılığı
yapan Türk firmalarına geçtiği teleks notun-
da, iki ülke arasında karayoluyla yapılan pet-
rol taşımacılığına, dünden itibaren son veril-
diğini bildirdi. Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler, Irak'm bu karan alma nedenini bileme-
diklerini belirterek, "Irak-tran savaşının so-
na ennesijle birlikte böyle bir karar alınma-
sını beklivorduk. Çiınkıi Saddam Hiıseyin,
buıkerle petrol taşınmasına karsıydı" diye ko-
nuştu.
Geçen hafta Türkiye'ye gelen Irak Petrol
Bakanı Isam Abdurrahim El Çelebi'nin ül-
kesinin kara yoluyla petrol taşımacılığına son
verme konusunda kararlı olduklarını bildir-
diğini kaydeden Keçeciler, Batman TÜPRAŞ
Rafinerisı'ne Adıyaman'ın Çemdere ve Diyar-
bakır'ın Kuzey Migo sahalarında bulunan
petrolun aktarılacağını da söyledi. Keçeciler,
bölgede petrol taşımacılığıyla geçinen 3 bin
kadar tanker sahibi için yeni iş sahalan ya-
ratılacağını kaydetti.
TÜPRAŞ Genel Müdurü Mehmet Savran
ise, MusuPdan karayolu ile getirilen petrolun
kaliteli olmadığını belirterek "1 Ocak
1990'dan itibaren pelrol almayacağımm 13
mayısta Irak'a söylemistik. Durdurma kara-
n iki tarafın mutabakatıyla alındı. Tartışma-
dan kabul ettik" dedi. Savran, boru hattın-
dan petrol alımının devam ettiğini de vurgu-
ladı.
Bu arada yöredeki 3 bin kadar tanker sa-
hibinin taşımacılıgın durdurulması ile guç du-
rumda kaldıkları bildirildi.
niyet mektubum konusunda gö-
rüşmelerin başlangıcında fîkir be-
yan edeceğini söyledi. Bu neden-
le görüşmeleün baslaması yolun-
daki birinci sartımız ortadan kaJk-
tı. Şimdi onlar belge olmadığını
ve goruşmelerin New York'taki
oturumdan sonra Lefkoşa'da sür-
mesini kabul ederlerse göruşürüz.
— Göriişme ile ilgili olarak bir
tarih belirlediniz mi?
DENKTAŞ — Biz, Camillon
aracıhğıyla teklifimizi yaptık. İs-
teklerimizi söyledik. Benim dü-
şünceme göre, eğer bir belge şar-
tı getirilmez ve goruşmelerin New
York'ta 2-3 gün içinde bitirilece-
ği kabul edilirse, şubat ayuun son-
larındaki her tarihi görüşme için
kabul ederim. Böylece KKTC'de
nisanda yapılacak seçiraler için se-
çim takvimi başladığından, 15
gunlük sure de işlememiş olur.
— ABD'nin Kıbns konusunda-
ki baskıcı tavnnı nasıl değerlen-
diriyorsunu/?
DENKTAŞ — Olaya yalnızca
ABD açısından bakmamak lazım.
İngiltere dc Kıbns konusunda
benzer tutumlara girmiştir. Bu ne-
denle îngiltere, bizim için düşleri
nedeniyle maluldur. ABD ise Yu-
nan lobisi nedeniyle maluldur. Bu
arada Sovyetler Birliği'nin tavn-
nı anlamıyoruz. Kıbns,t>iziın var-
lığımız nedeniyle NATO üssü ol-
mamıştır. Sovyetler, bunu biliyor.
Ancak eşit haklara dayalı bir top-
lum isterken, Kıbrıs Rum kesimi-
ni devlet olarak tanıyor. Bu bel-
ki de "Kıbns Rum kesimini tanı-
yalım, Yunanistan'la Türkiye bu
konuda çarpışsmlar" düjüncesin-
den kaynaklanabilir.
— Şubat sonu için belgesiz bir
göriişmeden de sonuç alamazsa-
nız...
DENKTAŞ — O zaman Kıb-
ns'ta iki devlet olarak bir yapılan-
maya gidilir. KKTÇ'nin tanınma-
sı yolundaki çabalarımıza hız ve-
ririz. Ancak self determinasyona
bağlı federal bir devletten de ya-
nayız. Bunun şanları da halkla-
rımıza önce federal devlet yapısı-
nı aşılamak ve Rumlann siUhlan-
maya son vermesini ve bizim hak-
lanmıza saygı gostermesini sağla-
maktır.
cb POLO*
ÇAMYUVA
Okan Turizm Yatırımlan ve Işletmeciliği A.Ş.'nin
Kemer-Marco Polo Tatıl Koyünde çalışmak
üzere elemanlar aranıyor.
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
(MALİ-İDARİ)
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
(İŞLETME-OPERASYON)
ÖN BÜRO ELEMANLARI
• RESEPSİYONİSTLER
• KASİYERLER
• SANTRAL MEMURELERİ
• DAKTİLO SEKRETERLER
MUHASEBE
• MUHASEBE MÜDÜRÜ
• MUHASEBE YARDIMCILARI
• DEPO SORUMLUSU
• COSTKONTROLCÜ
PERSONEL
• PERSONEL MÜDÜR YARDIMCISI
• İDARİ SEKRETER
YEME-İÇME
• F&B MÜDÜR YARDJMCISI
• AHÇILAR VE PASTACILAR
• ŞEF BARMEN VE BARMENLER
• GARSON VE KOMİLER
KAT HİZMETLERİ
• KAT HİZMETLERİ MÜDÜRÜ
• KAT HİZMETLERİ ŞEFLERİ VE
ELEMANLARI
• ÇAMAŞIRHANE SEFİ
• ÇAMAŞIRHANE ELEMANLARI
TEKNİK
• TEKNİŞYENLER
(ELEKTRİK-MEKANİK)
HEMŞİRE
MASÖR
HALKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU
ANİMASYON
• SPOR VE MÜZİK ANİMATÖRLERİ
• ÇOCUK ANİMATÖRLERİ
• SU KAYAĞI, SÖRF, TENİS VE
OKÇULUK ÖĞRETİCİLERİ
Başvuracak adayların pozısyonlarına göre lısan
bılgılen (Almanca bılgısı tercıh nedenıdır) ve
meslekı deneyımlerını belırten ozgeçmıslenni
1 adet fotoğraf ile aşağıdakı adrese yollamaları
rıca olunur
TAMint
Turkish-Austrian Management
International Ltd.
P.K.: 266 Mecidiyeköy-İSTANBUL
UJ
û
C|SİİİÇ PRpFESYONtUERİN f ÜM ..>;:&;;
CERiK$|NİM VE HKUNT1LERİNfr
BÎR YAYIM OUZCYİNDE KARSILAMAYI '
HEDEFLEYKN YENİ Bİtt DKRO1 VAR ARTU(?t
ADAM. BUHBAHBOrU,KlNi>ti£*İĞhtİ
BEĞENİLCRI D | ORTALAMAMIN ÜSTVNPE v
OLAN İN5ANLAR YABANCI DERGİLERUE
YITİNMEK ZORİINDA KAIMAYACAKLAR.
ÜLKEMİZbE OLtiP BİTENİERİ, O YABANCr
DERGİURLE AYNI DÜZEY VE KMİTEDE
YAYINCILIK YAPAN BİR pERGİDE, '
;
A D A M ' O A BU4ABİLECERLCR. / '--.y.;}-^^;:..'
ADAM, ABONELERÎNE 2 0 MİLYON VERİYOfl!
ANIYORUZ
Beşiktaşın genç oyuncusu,
futbol hakemi, biricik oğlumuz, kardeşimiz, dayımız
GÜNAY ER'imizin
ölumü üzerinden tam 5 yıl geçti.
Onu hep arıyor ve anıyoruz.
23 Ocak 1990 carşamba günü mezarı başında dua
etmek üzere saat 15.30'da Çiçekçi Camii otobüs
durağında buluşalım.
SİNAN ER
BAŞSAĞUĞI
Yönetim Kurulu Eski Üyemiz
SABAHATTİN SELEK'in
vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma, Allah'tan rahmet, kederli
ailesine, yakınlanna ve camiamıza
başsağlığı dileriz.
SEKA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DUN1ADA BUGUN
AUSIRMEN
Çankaya'da Değişim...
Yetmişinci yaşına yaklaşan cumhuriyet yönetiminin simgesi-
nin Ankara'nın Çankaya tepesi ve oradaki köşk olması gerçekte
şaşırtıcı, hatta yadırgatıcıdır. Çünkü rejim, kesintiye uğradığı za-
manlar dışında -ki bu kesintiler sık olmaktadır- gerçekte parla-
menter bir yapıya sahiptir. Çankaya'nın konukları ise bu yapı için-
de daha çok simgesel işlevlerle donatılmışlardır.
Ne var ki yaşamın gerçeğı Çankaya'ya kâğıt ûzerinde sahip
okjuğundan daha büyük bir ağırlık yûklemiş bulunuyor O ka-
dar ki bir zamanlar oraya Tannsal bir güç bile yakıştırılmış ve
ozanlar "Bu yol edebiyet yoludur Allah'a gider ucu" diyebilmiş-
lerdir.
Cumhuriyetin kurucusunun Çankaya'da oturduğu dönemde
de yapılmış olsa, bu niteleme abartılı olduğu kadar yakışıksızdır
da. Cumhuriyetin ilk yıllarında ve genç Türkiye'nin ilk oluşum
dönemlerinde Çankaya'nın ağırlığını yadsımak tarihi algılayama-
mak demektır. Yaşadığımız kısa, gecikmiş ve eksik kalmış röne-
sans ve aydınlanma doneminde de "Cumhuriyet Devrimi"nin tüm
kazanımlannda da o dönemler Çankayası'nın birincil katkılarını
kimse yadsıyamaz. Ama bu katkılan, tarihi gelişim ve topJum-
sal oluşum içinde değerlendirmek yerine, ona abartılı Tannsal
yakıştırmalarda bulunmak da tarihi, söylenceye çevirmek sonu-
cunu doğurur
Atatûrk'ten sonra Çankaya'ya yerleşen İnönü doneminde de
Köşk, ağırlığını bütün yoğunluğuyla duyurmuş, İkinci Dünya Sa-
vaşı'nın güç yıllarında Türkiye'nin yangının dışında kalmasında
864 rakımlı tepenin etkisi birinci derecede olmustur.
Çok partili yönetime geçişte de en önemli rolü Çankaya oy-
namıştır.
Belki de bu etkenler Çankaya'nın günümüze değin her kurum-
dan, sistemin her odağından, ayrı, seçkin ve hepsınden daha
saygın bir yeri olmasına âdeta rejim içinde bir tabu haline gel-
mesine yol açmıştır.
Rejimin tüm odakları zaman zaman eleştirilerin hedefi haline
ge/miş, ama Çankaya ya bu efeştirilerm dışında kalmış ya da efeş-
tirilirken bile kollanmıştı. Başka bir deyişle Çankaya'nın devle-
tin simgesi olduğu sürekli anımsanmış ve Köşk'ün ağırlığı dai-
ma duyulmuştur.
Son günlerde ise Köşk'ün bu ağırlığıyla bağdaşmayan açık-
lamalara ve davranışlara sıkça tanık oluyoruz. Artık Çankaya belki
de son kiracısının da etkisiyle eskisi gibi bir tabu değil. Hatta
bugün rejimin tüm kurumları ve tüm odakları içinde eleştirilerin
bir numaralı hedefi "864 rakımlı tepe."
Olay, kuşkusuz üzücüdür. Demokrasilerde tabulara yer olma-
makla birlikte, yine de tûm tartışmaların arasında ciddiyeti, bir-
liği ve ulusal uzlaşmayi simgeleyen bir kurumun, odağın, varlı-
ğı da gereklidir.
Ama Çankaya'nın son kiracısı, zoraki de olsa bir uzlaşma so-
nucunda oraya çıkmadığından ve bulunduğu yerın ciddiyetiyle
bağdaşan konuşmalar yapmaya özen göstereceği yerde bu ge-
reğe hiç kulak asmadığından, Çankaya eski görüntüsünü yitir-
mıştir.
Ancak kimsenin hakkını yemeyelim. Olaylara tarihsel gelişi-
mı içinde bakıldığında, Çankaya'daki değişimin daha 1950'de
başladığını görürüz. Gerçekten, 1950'de Köşk'e çıkan Bayar, uz-
laşmanın simgesi olmak yenne DP'nin liderlığinı sürdürmeyı yeğ-
lediğinde ilk darbeyi yemişti Çankaya.
Daha sonra ise darbeler ve saray darbeleri belirledi Çanka-
ya'ya kimin çıkacağını. Köşk'ün işlevine, yerinin anlamına tümüy-
le uymaya özen gösteren Korutürk'ün dönemi bu çalkantıların
arasında sadece bir ayraç (parantez) gibi durmaktadır.
Korutürk'ün ardından, Çankaya'nın ağırlığını azaltmak, ciddi-
yetinı sulandırmak ve Köşk'ü denetımine alarak çürütmek iste*
yen Demirel ise gerçekte, bu davranışıyta rejimin çürümesine
yol açan nedenlere bir yenisinı ekliyor ve bir anlamda kendi bin-
diği dalı kesiyordu.
"Cumhuriyet Devrimi"nin bütün kazanımlarının köküne kibrit
suyfj eken yanm yamalak demokrasimiz ve laikliğimize cumhu-
riyet döneminın en büyük darbesini indiren "12 Eylül" dönemi-
nin simgesi ve önderi Kenan Evren ile Çankaya görüntüsü bü-
tünleşmişti.
Hatta Evren, büfede bardaklann sürahinin yanma yerieştiril-
mesi örneği, dört konsey üyesıne de Çankaya'da yer yaptırmış-
ü.
Evren doneminde bir anlamda Çankaya, Atatürk dönemi Çan-
kayası'nın sağladığı kazanımların geri alınmasının odağına dö-
nüştürülmüştü.
Çankaya'nın dönüşümünü tamamlaması ve başka eğilimlerin
odağı olmasına karşın tabusu sürüyordu. Tabunun sürmesinde
belki de Evren'in kalıbı kıyafeti bir de zaman zaman kantarın to-
punu kaçırmasına karşm, zaman zaman kökeninden gelen bi-
çem özeni etkili oluyordu.
TÖ yanında SÖ ile birlikte Çankaya'ya yerleşeliberi artık biçe-
me de önem verilmez, açıklamalara dikkat edilmez olundu ve
Çankaya cuma namazları ve Alevi-Sünni ayrımı rüzgâriannın kay-
nağı haline geldi.
Kuşkusuz laıkiiği ilke edinmiş olan bir ülkenin simgesi olan
doruktan Şii-Sünni aynmı rüzgârımn esmesi endişe vericidir. Ama
artık ona da alışiık. Sünniye de razı olduk, şimdi asıl kaygımız
Sünnilik değil de sunilik (yapaylık) oldu.
Sünni egemenliğıne sunı çözümle varmanın sonucu şimdi bu
iki kavram kol kola gıder durumda.
Çankaya'yı eski görüntüsüne, ağırlığına ve ciddiyetine kavuş-
turmak için acaba ne yapmalı?
Efsuncuya başvurup efsunlatmalı mı?
Ne dersiniz?
MÜLKIYELILER
Restaurant/Bar/Lokal
de
Toplantılar,
Özel Yemekler,
Dauetler,
Törenler,
İş Yemekleri
Kokteyl'ler
ü.b. için de
konferans
ve yemek
salonlarımız
emrinizdedir.
Muallim Naci Cid 153/A Kunıçeşme 80820 - İSTANBUI
Tel: (1)157 46 34 (1)157 46 35
Fax: 163 31 28 Telex: 39306 - UBD
BAŞSAĞUĞI
Yoneıim Kurulu Eski Üyemiz
SABAHATTİN SELEK'in
vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma, Allah'tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlanna başsağlığı diler,
acılarını paylaşırız.
SEKA MENSUPLARI