Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3
YunariLstaııYla
nisanda seçim
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'daki geçici
hükümetin ömrü, bu
hükümete destek veren üç
büyük partinin önceden
vardığı anlaşma gereğince
önümuzdeki nısan ayında
sona eriyor. Geçici
hükümetin görev süresiyle
ilgili konuyu dün görüşen
parti liderleri, genel
seçimlenn nisan ayında
yapılması konusunda görüş
birliği sağladılar. Ekonomik
Profesörü Xenofondes
Zolotas hükümetine destek
veren Yeni Demokrasi
Partisi (YDP) lideri
Konstantin Miçotakis,
PASOK Lideri Andreas
Papandreu ve
SİNASPİSMOS lideri
Horolaos Florakis,
seçimlenn büyük bir
olasılıkla 8 nisan pazar
günü yapılabileceğini
söylediler.
Arafat'tan
istifa uyarısı
• KAHİRE (AA) —
Filistin Devlet .Başkanı
Yaser Arafat, Orta
Doğu'daki barış sürecini
canlandırmaya yönelik
girisimlerin başansızlıkla
sonuçlanması durumunda
istifa edeceğini açıkladı.
Arafat, Kahire'de
yayınlanan El Musavvar
Dergisi'ne verdiği demeçte,
bu tür bir karar alması
durumunda önce. kendisini
bu göreve seçen Filistin
Ulusal Konseyi'ni toplantıya
çağırarak bilgi verecegini,
daha sonra da istifasını
sunacağını soyledi.
Dubçek'e
Saharov ödtilti
• STRASBOURG (AA) —
Çekoslovakya Federal
Meclisi Başkanı Aleksandr
Dubçek, dün Strasbourg'da
Avrupa Parlamentosu
Saharov ödülünü aldı. AT
asamblesi başkanı Enrique
Baron, törende yaptıf ı
konuşmada, "Bu ödülun
verilmesi dolayısıyla tüm
Çek halkını selamlıyor,
özgürlük ve demokrasi
mücadelesinde hayatmı
kaybedenleri saygıyla
anıyoruz" dedi.
Penı elçisine
sınırdışı
• «ANAMA CITV (AA) _
— Panama, Peru
Masiahatguzarı Luis
Sandiga'nın 72 saat içinde
ülkeyi terk etmesini istedi.
Panama Oışişleri Bakan
Yardımcısı Manuel
Castuiovic düzenlediği
basın toplantısında,
ABD'nin askeri müdahalesi
sırasında Penı'nun, Panama
Devlet Başkanı Guillermo
Endara başkanhğındaki
yeni hükümetin yasallığını
tartıştığını kaydederek, bu
durumda Peru ile ilişkilerin
normal bir şekilde
gelişmesinin çok zor
olduğunu soyledi. Bakan
Yardımcısı Castuiovic,
"Bunun sonucu olarak
maslahatgüzara ülkeyi terk
etmesi için 72 saat süre
tanıdık" dedi.
Bıırıııacla
seçim yasağı
• RANFOON (AA) —
Burma'da, muhalefet lideri
Bayan Aung San Suu
Kyi'ye, mayıs ayında
yapılacak seçimlerde aday
olma izni verilmedi.
Muhalefetteki demokrasi
için Ulusal Birlik'in
açıklamasına göre, "halkı
isyana teşvik etmekle
suçlanan" ve temmuzdan
bu yana evinde göz
hapsinde tutulan muhaJefet
liderinin seçimlere katılma
başvurusu reddedildi.
Dışişleri Sözcüsü Sungar, Kıbrıs konusunda sert konuştu
AnkaradanuyarıANKARA (Cumhuriyel Bürosu) —
Türkiye, Kıbns sorununa dışardan müda-
hale eden "üçüncü taraflan" dun sert bir
biçimde uyardı. Üçuncü taraflara "düriist
ve dogrudan göriişmelere olanak verecek
şekilde miizakere sürecinden ellerini
çekme" çağnsı yapıldı.
Türkiye ayrıca, BM Genel Sekreteri Pe-
rez de Cuellar'ın Kıbrıs Türk tarafı ile ciddi
bir danışmada bulunmadan, hatta Kıbns'-
taki özel temsilcisi Oscsr Camillioa'u bile
haberdar etmeden taraflan 12 şubatta ma-
raton görüşmeler için New York'a davet
etmesinin "esef verici olduguou" biidirdi.
Türkiye'nin bu konudaki göruşlerinin,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bugun
NVashington'da ABD Başkanı Bush ve pa-
zartesi gunu de BM Genel Sekreteri de Cu-
ellar ile yapacağı goruşmeden hemen ön-
ce böyle net bir biçimde açıklanması dik-
kat çekti.
Türkiye'nin tepkisi Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Murat Sungar tarafından dün dü-
zenlediği haftalık basın toplantısında dile
getirildi. Sungar, geçen aralık ayında ta-
raflar arasında ortak bir anlayış bulunma-
dığının görülmesi uzerine, BM Genel Sek-
reteri'nin özel temsilcisi Camillion'a Kıb-
ns'ta iki tarafla temaslarda bulunması ve
görüşmelerin erken bir tarihte nasıl baş-
latılabilecegini araştırması görevini verdi-
ğini anımsattı.
Sungar, şöyle devam etti:
"Bu temaslann sonucu beklenmeden
Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş ile Rum li-
deri şubal ayında New York'a davet edil-
mişlerdir. Bu japılırken gönişme rarihi,
süresi ve çerçevesi konusunda KKTC ile
ciddi bir danışmada bulunulmasına ihrjyaç
duyulmamıştır. Kıbns'ta genel sekreteri
temsil elmekte olan Sayın Oscar Camilli-
on'un da genel sekretere atfedilen bu da-
vetten haberdar olmadığı görülmuştur. "
Sungar, KKTC ile daıuşmada bulunma-
dan ve Kıbrıs Türk tarafının aylardır işa-
ret etmeye çalıştığı önemli noktalar dikkate
alınmadan bu yola gidilmiş olmasının
"esef verid" olduğunu soyledi.
Sungar, "Bu durum gerek'Tiirkiye'de,
gerek Kuzey Kıbns'ta haklı tepkikre ve ha-
yal kınklığına yol açmış bulunmaktadır"
diye konuştu.
Sungar, ABD'nin Kıbrıs konusunda
Türk tarafına uyguladıfı baskıUra da do-
laylı olarak atıfta bulunarak şöyle dedi:
"Davetin yapılış biçimi ve zamanı, dog-
rudan genel sekreterin sonımhıluğunda bu-
lunan iji niyet gorevine dışardan liizum-
suz ve kabuliı olanaksız mudahaleler ya-
pılmakta oldugu izlenimini uyandırmak-
tadtr. Bu hususta açık ve ciddi bir uyan-
da bulunmak luzumunu duymaktayız. Bu
gibi mudahalelerin çözum çabalanha her
zaman zarar verdiğini gecmişteki tecrübe-
ler gostenniştir. Üçuncü laraflann ne mü-
BM Genel Sekreteri'ne: KKTC ile danışmada
bulunulmadan görüşme tarihi saptanma yoluna
gidilmesi esef vericidir. Bu durum, Kuzey Kıbns'ta ve
Türkiye'de hayal kırıkhğı yarattı.
ftashington'a: Üçüncü tarafların ne müzakere
yöntemine ne de müzakerenin özüne kanşmak
yetkileri yoktur. Üçüncü çevreieri müzakere
sürecinden ellerini çekmeye çağırıyoruz.
Kıbns'taki gercek koşullann ve Turk ta-
rafının göruşlerinin ve tutumunun görmez-
likten gelinmeye çalışılmasının büyuk bir
hata teşkil ettiğini söyleyen Sungar, şöyle
devam etti:
"Böyle bir davranış içine girilmesi bize
göre ne goruşmeleri kolaylaştınr, ne de ço-
züraii yakınlaştınr. Kendi göruş >e öneri-
leri çerçevesinde gerekli değerlendirmeyi
yaparak çıkarlanna en uygun karan almak
kuşkusuz KKTC makaralanna ait bulun-
maktadır. Biz Kıbns Turk tarafının en sa-
lira sonuca ulaşacağına giiven besliyonız."
zakere yöntemine, ne de muzakerelerin
özüne kanşmak yetkileri yoktur."
Sungar, "Üçuncü cevreJeri düriist ve
dogrudan göruşmelere olanak verecek se-
kilde rauzakere sürecinden ellerini çekmeye
davel ediyornz" dedi.
Sungar. Cumhurbaşkanı Özal'ın Başkan
Bush ile yapacağı görüşmede Kıbrıs konu-
sunda bir "taviz" verip vermeyeceğine iliş-
kin bir soruyu da yanıtlarken, Dışişleri Ba-
kanı Mesut YUmaz'ın önceki gün Meclis'te
söylediği sözleri anımsattı.
Sungar, Yılmaz'ın, dışişlerinin ulusal bir
ortak politika olduğunu, bundan sapma-
nın, milletin kabul etmeytceği tavizleri ver-
menin, hiçbir hükümetin haddi olmadığı-
nı söylediğine işaret etti.
öte yandan gerek Dışişleri Bakanı Me-
sut Yılmaz'ın Meclis'teki sözlerinin, gerek-
se Sungar'ın dunku sözlerinin Cumhurbaş-
kanı özl'ın Başkan Bush ile bugün yapa-
cağı görüşmeden hemen once soylenmiş ol-
ması dikkat çekti.
Sungar, bu açıklamalann niçin gecikti-
ğini soran bir gazeteciyi yanıtlarken, dip-
lomaside kelimeler uzerindeki formülas-
yonlann bürokratik sistem içinde bazen za-
man aldığını söylemekle yetindi.
Dün Bakanlar Kurulu toplantısına gi-
rişi sırasında gazetecilerin Kıbns'la ilgili
sorulannı yanıtlayan Dışişleri Bakanı Me-
sut Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü
Murat Sungar'ın, Kıbns'la ilgili olarak
üçüncü ülkelerin müdahalesini dile getir-
mesi konusunda, "Şu anda ABD özel ko-
ordinatönı aracılıgıyla bu mesele çok aktjf
rol oynamaya başladı. Ancak biz Kıbns'ta
bir çözinnün BM Genel Sekreteri'nin iyi
niyet goruşmeleri çerçeveande sonuçlan-
dınlması gerektiğine, üçuncü ulketerin bu
işe fazla müdahil olmamalan gerektiğine
inamyoruz. Müdahil olmalannın yarar
getirmeyecegini soylüyoruz" dedi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı özal'ın
ABD'deki temasları sırasında Kıbrıs ko-
nusunda vereceği bir sözün, hükümeti
bağlayıcı olup olmayacağı şeklindeki bir
soruya şu yanıtı verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı ABD'de keu-
disine daha önce verdigimiz brifingte de
dile getirdiğimiz hükumetimizin göriişle-
rini ABD Başkanı'na üetecektir."
KKTC Cumhurbaşkanı 'selfdeterminasyonlu federasyon' diyor
Denktaştutumunda ısrarlı
DtNKTAŞ — DilUİyCH i ir, .
NEWYORK
Görüşme
için
yenitarih
beklentisi
ŞEBNEM ATÎYAS
NEW YORK — KKTC Cum-
hurbaşkanı Raûf Denktaş, BM
Genel Sekreteri Perez de Cneüar-
ın 12 şubat zirve davetini kabul et-
meyeceğini basına açıkladığı sıra-
da, Rum lideri Yorgo Vasiliu, da-
veti kabul ettiğine dair resmi ya-
nıtı Genel Sekreterlik'e iletti. BM
Genel Sekreterliği, Denktaş'm
açıklamalarına karşın henüz
KKTCden davete verilen resmi ya-
nıtın alınmadığını biidirdi. Genel
Sekreterlik, KKTC Cumhurbaşka-
nı'nın resmi cevabında "mazeret
nedeniyle 12 şubatta geleraemesi
söz konusuysa yeni bir tarib öner-
mesİBİ" bekliyor.
Birleşmiş Milletler dipiomatla-
rı, KKTC Cumhurbaşkanı'nın,
Cuellar'ın davetini "reddedecegi-
ne" ihtimal vennediklerinı kayde-
diyorlar. Batılı diplomatlar, dave-
tin reddinin Denktaş'ı zor durum-
da bırakacağını, bu nedenle
KKTC Cumhurbaşkanı'nın "enin-
de soounda daveti kabul edecegi
göruşünde olduklanm" söylüyor-
lar.
tZZET R1ZA YAHN
LEFKOŞA — KKTC Cumhur-
başkanı Ranf Denktaş, dün Rum
yönetimi sözcüsü Akis Fantis'e
sert bir çıkış yaparak, "Rnmlar
self determinasyon (kendi fcaderi-
ni tmayin) hakkınuzı kabui etme-
dikleri takdirde federasyon konu-
şulamaz" dedi. Fantis önceki gun-
ku açıklamasında, "self delermi-
nasyon konusunun kesinlikle gö-
ruşüiemeyeceğini, bunun günde-
me alınmasına bile karşı oMukla-
nm" söylemişti.
Denktaş, dünkü açıklamasında
ayrıca şu ifadeyi kullandı:
"Rnm tarafının federasyondan
yana olraası durumunda iki hal-
lün ayrı self determinasyon hak-
lanı kabul etmesi gerekir. İki bal-
kın, dolayısıyla Kıbns Türk haj-
kının self determinasyon hakkı
yoksa federasyonu kim kimiale
konuşuyor? Self determinasyon
konusu 100 saatlik gönişme sıra-
sında Yasiliu'nun (Rum Yönetimi
Başkanı) federasyonu konnşma-
raası, 1960 Anayasası'nı hortlata-
rak, ortaklık, siyasal eşitlik ve self
determinasyon ilkelerini varsayıp
ele almamasmdan gundeme gel-
miştir. Niyel beigesi de bunun için
gereklidir."
KKTC'de De CueUar'ın, Türk
tarafının görüşünü almadan yap-
tığı görüşme çağrısına tepkiler sü-
rüyor.
Toplumcu Kurtuluş Partisi Ge-
nel Başkanı Mustafa Akıncı açık-
lamasında, "Görüşmeler, dış bas-
kılann ve emrivakilerin gölgesi al-
tında devam edemez" dedi. Öte
yandan KKTCli işadamları, Kıb-
rıs Türkleri uzerınde yaratılmak
istenen oldu-bittilere "dur" demek
ve halkın tepkisini dünyaya duyur-
mak amacıyla, ülke genelinde bir
saatlik "kepenk indirme cylemi"
yapacakiar. Saat 10.00'dan 11.00'e
kadar sürecek eyleme, ticaret oda-
sı, sanayi odası, tüccarlar derne-
ği, esnaf ve sanatkârlar birliği,
genç iş adamlan derneği, işveren-
ler sendikası ve KKTC işadamla-
rı derneği katılacak.
öte yandan Rum Yönetimi Baş-
kanı Vasiliu, önceki gün BM Ge-
nel Sekreteri'nin Kıbns Özel Tem-
silcisi Oscar Camillion'u kabul
ederek Perez de Cuellar'ın "mara-
ton görüşmeler" çağırısını kabul
ettiğıni duyurdu. Vasiliu'nun bu
r n * £ | . f ' f i t î • tsrail'in tüm çabalanna karşın Filistinlilerin direnişleri sü-
g r c l l l l l l s l riıyor. Ortadoğu banş göriismelerine ilişkin lemaslar siirer-
ken intifada da giderek faız kazanıyor. Bir Filistinli, önceki gün olen arkadaşının evinin duvanna,
spreyle, Filistin davasının ölmeyeceğine iüskin bir yazı yazıyor. Batı Şeria ve Gazze'de lsrail'in Fi-
listinlilere döniik saldırılan da süriiyor.
duyurudan sonra Ulusal Rum
Konseyi'ni toplantıya çağırması
Rum muhalefetinde ttpkı yarattı.
Eski Rum lider Spiros Kipriyanu-
nun partisi Diko, Vasiliu'nun Ulu-
sal Konsey'e danışmadan görüşme
çağınsını kabul etmesinin Rum
Ulusal Konseyi'ni "gözardı
etmek" olarak niteledi. Diko, Va-
siliu'nun New York ziyaretine ka-
tılmayacağmı da açıkladı.
Rum basını da Perez de Cuel-
lar'ın maraton görüşmeler çağırı-
sı haberlerine geniş yer vermeme-
ye devam ediyor. Fileleftheros Ga-
zetesi, ABD, tngütere ve Kanada
1
mn daha önce verdiği ve Ruralar-
ca reddedilen çözüm planının ye-
ni ortaya atılan çözüm planına
çok benzediğini öne sürdü.
Ecevît:
Özal'ın
yetkîsi yok
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — DSP Genel Başkanı ve es-
ki Başbakanlardan Biilent Ecevit,
Cumhurbaşkanı Turgul Özal'ın
yasal açıdan "sonımsuz" olduğu»
nu haarlatarak, Kıbns sorunu açı-
smdan da "yelkisiz" olduğunu
soyledi.
Bülent Ecevit, Kıbns sorunu
konusundaki son gelişmeler uze-
rine dün yaptığı yazılı açıklaraa-
da, "Karşılıksız ödünlerle uzlaş-
ma saglanamaz, tek yanlı iyiniyet
jestleri ile de sornnlara hakça ve
geçerli çözumler bulunamaz" di-
yerek, Türkiye'nin 1980 yılından
bu yana Ege*de ulusal haklanndan
ve güvenliğinden çok şeyler yitir-
diğini soyledi.
Şimdi de Kıbns konusunda ay-
nı durumun yaşandığına ve Cum-
hurbaşkanı Özal'ın ABD'de "kö-
şeye sıkışbnlacağı kaygılanmn
yaşandığına" dikkat çeken Bülent
Ecevit, şöyle dedi:
Yasal açıdan 'sonımsuz' dn-
nımda bulunan Cumhurbaşkanı
Sayın Özal'ın, kendisini siyasal
açıdan çok ağır bir sonımluluk al-
tında bırakacak ödünler vermeye,
'jest'lerde bulunmaya razı olma-
yacağını umanm.
HEDEF 2 KASIM 1989
26 yıllık uğraşımız sonucu kazandığımız Özel Hizmet Tazminatı
hakkırruzı geri vermeyeceğiz.
Biz teknik öğretmenler, ülkemizin "ileri, çağdaş ülkeler
seviyesine" ulaşmasında önemli bir adım aüldığının göstergesi olan
ve Sayın Milli Eğitim Bakanı'nın çeşitü toplantılarda verileceğini
söylediği, ayrıca 2 Kasım 1989 tarihli Resmi Gazete'de kanunlaşarak
yüriirlüğe giren % 40 ve % 20 oranlanndaki Özel Hizmet
Tazminatı'nın uygulanmasını istiyonız.
Bu hakkın geri alınmasuıdaki mücadelemize tüm eğitim
çevrelerinin desteğini bekliyoruz.
ISTANBUL'DA GÖREVLİ
TEKNİK ÖĞRETMENLER ADINA
MUNİSE NAAK
FatihKısapannaİ!
KİLİM
Kaseti tüm plakve kasetçilerde
GÜNER PLAK ve KASETÇİLtK
İMÇ, 6. Blok No. 6441 Unkapanı-ist.
Tel: 527 08 52-512 80 67-527 08 52
«»SETÇ.L.« 520 73 68-İstanbul
OZEL BORA SURUCÜ
KURSU
DERSHANE
OSKÛDAR
KOZYATAĞI
MALTEPE
TARABYA
ÇA6UYAN
343 67 82
362 47 33
352 21 21
162 08 18
146 88 30
Tercihinizi yaparken lütfen
pistleri yerinde
inceleyiniz.
İÇTEN ERSOY
Aramızdan ayrıldığında bizlere çeşitü şekillerde
yakırt olan ve acımızı paylaşan bütün mesai
arkadaşlarına, öğrencilerine, dost, akraba ve
sevenlerine ailemiz adına candan teşekkürlerimizi
sunarım.
YÜKSEL ERSOY
TEŞEKKUR
Sağlığıma kavuşmamda yardımını esirgemeyen değerli
insan, S.S.K. Okmeydanı Hastanesi 1. Nisaiye Şefı
oP
r Dr KUMRAL KEPKEP
hanımefendiye.
Tüm servis doktor ve hemşirelere teşekkür ederim.
MEDİNE DOĞANCI
17-27 Yaşında Bayanlara
INGILTEREde
INGILIZCE'yi
ucuza oğrenmek için güver,ılır
tek yol AU PAİR'lık yapmaktır.
OERİN LİMİTEO ŞTİ.
ttıMraı Bul. Mazharpafa Sok. 21%
B^lkta*-I*t. T.l: 1(1 O M-«7
Ankara: 213 M 67 lımtı 22 36 M
POUTIKADA
SORUNLAR
ERGUN BALQ
Kafkasya'daki Bunalım
Ermenilerle Azeriler arasındaki düşmanlığın kökenleri Türk
boylarının bölgede faaliyetlerini arttırdığı 10. yüzyıla kadar gider.
Çarlık Rusyası iki haikı da egemenlıği altına almış, Rus orduları
180€'da Bakû'yu işgal etmişti. Ermeniler Ortodoks Çarlık Rus-
yası'nın yönetimınde yaşamayı, Müslüman İran ve Osmanlı dev-
letlerinin egemenliğine tercih etmışler, Rus tarihçilerı de her za-
man Çarlık Rusyası'nın Ermenileri, Müslüman Osmanlı ve İran
devletleri tarafından yutulmaktan kurtardığını öne sürerek övün-
müştür Ermeniler, Çarlık Rusyası'nda Türklere oranla imtiyazlı
duruma saniptıler. Çarlık yönetimi, imparatorluğa ilhak edilen Or-
ta Asya Türkleri ile Kafkasya'daki Türkleri "ilkel" olarak görme-
sine karşılık Ermenılere karşı daha ılımlı davranırdı Nitekim 1.
Oünya Savaşı sırasında Ermenı mıllıyetçileri Doğu Anadolu'ya
giren Rus ordusu ile işbirliği yapmışlardı.
Ekim Devrimi'nden sonra Bolşevikier, Çarlığın bu tutumundan
ayrılarak Türklere karşı daha anlayışlı ve yumuşak davranmaya
başladılar. Çünkü Amıral Kolçak ve Oenikin'in önderliğini yap-
tıkiarı karşı devrim hareketlerı özellikle Türklerin yaşadıKları böl-
gelerde filizlenmisti ve Bolşeviklerin Müslüman halkların ışbirli-
ğıne gereksinmesı vardı. Nitekim iç savaşta Türk halkları karşı
devrimcilere karşı Bolşeviklerin safında çarpışmışlardır.
Azerilerle Ermeniler arasındaki yüzlerce yıllık geçmişi olan ger-
gınlik, Ekim Devrimi'nden sonra da ortadan kalkmamış, kendi-
lerini Avrupa kültürüne daha yakın gören Ermeniler Batı'ya açı-
lırken, Azeriler içlerıne kapalı kalmışlardı. Ermeniler, Azeri kom-
şularına oranla Sovyet yönetimınde de daha faal rol oynamışlar
ve 1960'larda bir Ermeni olan Anastas Mikoyan, Sovyetler Birli-
ği Devlet Başkanlığı'na seçifmiştir.
Ancak Sovyetler Birliği'ne dahil olmalarına rağmen iki cum-
huriyette de milliyetçilik akımlan ortadan kalkmamıştır. 1968'de
bir grup Ermenı aydını tarafından kurulan "Ermenıstan Birleşik
Milliyetçi Partisi"nin programında bağımsız Ermenistan devleti-
nin kurulması öngörülüyordu. Partinin bastırdığı "Büyük
Ermenistan" haritalarında Doğu Anadolu'nun tümü, kuzeybatı
İran'ın bir bölümü, Dağlık Karabağ. Nahcivan, Ermenistan sınır-
larının içinde kalıyordu. Parti, KGB tarafından çökertilmış ve iki
lideri 1971'de Brejnev yönetimi tarafından kurşuna dizilmistir.
Mihail Gorbaçovun glasnost polıtikası ile Brejnev dönemin-
de yeraltına inen "Ermeni Birleşik Milliyetçi Partisi" yandaşları
tekrar faaliyete geçerek 1987'den itibaren Dağlık Karabağ'da yo-
ğun kışkırtma kampanyasına başlamışlardır. Bu kampanya so-
nucu Azerileri hiç sevmeyen Dağlık Karabağ'ın Ermeni halkı ara-
sında milliyetçilik büsbütün alevlenmiş ve 1988 ocak ayında Ste-
panakert'te Ermenilerle Azeriler arasında ilk çatışmalar başla-
mıştır Karabağ'daki çatışmalara ilişkin haberler Bakû ile Sum-
gaıt'te Azeriler arasında büyük öfke yaratmıştır. Bu öfke kanlı olay-
lara meydan vermeden belkı de yatıştırılabilirdi. Ne var ki, Azer-
baycan Komünist Partisi'nin lideriik kadrosunun Gorbaçov
reformlarından huzuru kaçmış, eski imtiyazlannı yitirmişlerdi. Bu
grup, Gorbacov'u yıpratmak amaayla, halkın öfkesini frenlemek
amacıyla hiçbir şey yapmayınca Sumgait'teki kanlı olaylar mey-
dana gelmiştir.
Sumgait olaylarından sonra, Gorbaçov yönetimi Ermenileri bi-
raz daha fazla kollayan bir tutuma yönelmiştir. Bölgede sıkıyö-
netim uygulaması sırasında Sovyet yetkilıler Azerbaycan Komü-
nist Partisi'nin yönetici kadrosundaki yolsuzlukları görüp ortaya
çıkarma olanağını bulmuşlardı.
1988 kasımında meydana gelen, yaklaşık 30 bin Ermeninin
yaşamını yitirdiği deprem felaketi ise tüm Batı dünyasının goz-
lerini Ermenistan'a çevirdı. Moskova'da da Ermenistan'a karşı
sempati artmıştı. Kremlin, Dağlık Karabağ'ın yönetimini Azerbay-
can'dan alarak, Moskova'dan atanan bir komıteye verdi. Ancak
bu çözüm kımseyi memnun etmedi. Ermeniler, Karabağ üzerin-
de hak iddia ediyor, Azeriler ise kendi toprakları içinde bulunan
bölgenin Moskova tarafmdan yönetilmesmi hazmedemiyorlardı.
Bu ortamda Azerbaycan'da huzursuzluk artıyor, muhalıf Halk
Cephest'nın gücü hızla büyuyordu. Kremlin de tutumunun sağ-
lıklı olmadığını anlamıştı. Ve geçen yıl kasım ayında Kremlin, Dağ- •
lık Karabağ'ın yönetimini tekrar Azerbaycan'a geri vardı. Yani,
Ermenistan'dan, hafifçe Azerbaycan'a doğru kaydı.
Neden?
Moskova, Azerbaycan'ın kendisi için daha önemli olduğunu
ve Azerilerin öfkesinin daha tehlikeli sonuçlar doğuracağını gör-
müşolsagerek. Ermenistanın Sovyetler Birliği'nden kopmateh-
likesi yok sayılabilir. Çünkü bağımsız Ermenistan, bir yandan
Türkiye, öte yandan da Azerbaycan tarafından kuşatılmış ola-
caktır ki, bu durum herhalde en ateşli ayrılıkçıları bile düşündü-
rür.
Azerbaycan ise Sovyetler Birliği'nden ayrılırsa, Ermenistan gi-
bi, kendini sevmediği komşular tarafından kuşatılmış bıdmaya-
cakiır. Aksine, gözlerini İran'da yasayan Azerilere çevirecektir.
Üstelik Azerbaycan'daki Halk Cephesı, Ermenistan'dakinden da-
ha güçlü ve etkindir. Nitekim Lenkoran kentınde Halk Cephesi,
komünist yetkililerı kovarak yönetimi ele almıştır. Özetle. Azer-
baycan'ın ayrılma tehlikesi, Moskova açısından Ermenıstan'ın
kopma tehlıkesinden daha ciddidir. Ayrıca Azerbaycan, Erme-
nistan'dan daha büyük bir cumhuriyet olup, zengın petrol yatak-
larına sahiptir. Son olarak Azerbaycan'ı gücendirmek, Sovyet-
ler Birliği'nde yaşayan yaklaşık 50 milyon Türkün tepkisine yol
açabilır. Orta Asya'nın Müslüman cumhuriyetlerinde huzursuz-
luk artabilir. Bu nedenlerle, Moskova'nın tuîumunda son zaman-
larda Azerbaycan'a doğru hafif bir kayma olmuştur.
Kafkasya'daki bunalım, Mihail Gorbaçov için ise Litvanya kri-
zinden sonra kuşkusuz çok ağır bir darbe olmuştur. Ama ölüm-
cül olduğunu sanmıyoruz. Sovyet liderine öldürücü darbe iki yon-
den gelebilir: Bıri Sovyetler Birliği'nin ikinci en büyük ve en zen-
gin cumhuriyeti olan Ukrayna'nın ayrılmaya yönelmesi, diğeri de
ekonomik çöküntünün durdurulamamasıdır.
Ukraynada milliyetçi akım güçlenmekle birlikte, şimdilik Bal-
tık cumhuriyetleriyle Moldavya'daki gibi ciddi nitelikte değildir.
Ama ekonomik bunalım çok ciddidir ve sanırız Gorbaçov'un
iktidarına en büyük tehlike de bu yönden gelmektedir.
ÖLÜM
NACİYE ERUÇMAN
1959-1990
Sevgili Naciye'yi kaybettik. Bize sevgisinin,
yumuşakhğının dünyayı kucaklayan
hoşgörüsünün anısı kaldı.
Hiç unutmayacağız.
DİDKM 4LİEFENDİOĞLI - ZEYNEP GÜRERK
SÖZERİ
TEŞEKKUR
TUNCER ÇÜCENOĞLU'nun yazdığı, YUSUF
KURÇENLİ'nin yönetti|i, NECLA NAZIR,
YAMAN OKAY ve HÜLYA ASLAN'ın
oynadıkları ÇIKMAZ SOKAK adlı tiyatro
oyunumuzun gerçekleştirilmesinde gösterdiği
yakın ve sıcak ilgiden dolayı Ümraniye Bdediye
Başkanı Sayın ŞINASİ ÖKTEM ile Özel Kale'm
Müdiresi Sayın SAAD EĞİLMEZ'e ve bütün
belediye personeline teşekkür ederiz.
IŞIK TİYATROSU
Mûşuklar Sok. So: l"> Beşıkraş İstanbul 158 46 52
SERAP ÜNALAN (GÖLBAŞI)
ile
MUSTAFA ÜNALAN
evlendıler
15 1.1990 BURSA