29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 YunariLstaııYla nisanda seçim • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunanistan'daki geçici hükümetin ömrü, bu hükümete destek veren üç büyük partinin önceden vardığı anlaşma gereğince önümuzdeki nısan ayında sona eriyor. Geçici hükümetin görev süresiyle ilgili konuyu dün görüşen parti liderleri, genel seçimlenn nisan ayında yapılması konusunda görüş birliği sağladılar. Ekonomik Profesörü Xenofondes Zolotas hükümetine destek veren Yeni Demokrasi Partisi (YDP) lideri Konstantin Miçotakis, PASOK Lideri Andreas Papandreu ve SİNASPİSMOS lideri Horolaos Florakis, seçimlenn büyük bir olasılıkla 8 nisan pazar günü yapılabileceğini söylediler. Arafat'tan istifa uyarısı • KAHİRE (AA) — Filistin Devlet .Başkanı Yaser Arafat, Orta Doğu'daki barış sürecini canlandırmaya yönelik girisimlerin başansızlıkla sonuçlanması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Arafat, Kahire'de yayınlanan El Musavvar Dergisi'ne verdiği demeçte, bu tür bir karar alması durumunda önce. kendisini bu göreve seçen Filistin Ulusal Konseyi'ni toplantıya çağırarak bilgi verecegini, daha sonra da istifasını sunacağını soyledi. Dubçek'e Saharov ödtilti • STRASBOURG (AA) — Çekoslovakya Federal Meclisi Başkanı Aleksandr Dubçek, dün Strasbourg'da Avrupa Parlamentosu Saharov ödülünü aldı. AT asamblesi başkanı Enrique Baron, törende yaptıf ı konuşmada, "Bu ödülun verilmesi dolayısıyla tüm Çek halkını selamlıyor, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatmı kaybedenleri saygıyla anıyoruz" dedi. Penı elçisine sınırdışı • «ANAMA CITV (AA) _ — Panama, Peru Masiahatguzarı Luis Sandiga'nın 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi. Panama Oışişleri Bakan Yardımcısı Manuel Castuiovic düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin askeri müdahalesi sırasında Penı'nun, Panama Devlet Başkanı Guillermo Endara başkanhğındaki yeni hükümetin yasallığını tartıştığını kaydederek, bu durumda Peru ile ilişkilerin normal bir şekilde gelişmesinin çok zor olduğunu soyledi. Bakan Yardımcısı Castuiovic, "Bunun sonucu olarak maslahatgüzara ülkeyi terk etmesi için 72 saat süre tanıdık" dedi. Bıırıııacla seçim yasağı • RANFOON (AA) — Burma'da, muhalefet lideri Bayan Aung San Suu Kyi'ye, mayıs ayında yapılacak seçimlerde aday olma izni verilmedi. Muhalefetteki demokrasi için Ulusal Birlik'in açıklamasına göre, "halkı isyana teşvik etmekle suçlanan" ve temmuzdan bu yana evinde göz hapsinde tutulan muhaJefet liderinin seçimlere katılma başvurusu reddedildi. Dışişleri Sözcüsü Sungar, Kıbrıs konusunda sert konuştu AnkaradanuyarıANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Türkiye, Kıbns sorununa dışardan müda- hale eden "üçüncü taraflan" dun sert bir biçimde uyardı. Üçuncü taraflara "düriist ve dogrudan göriişmelere olanak verecek şekilde miizakere sürecinden ellerini çekme" çağnsı yapıldı. Türkiye ayrıca, BM Genel Sekreteri Pe- rez de Cuellar'ın Kıbrıs Türk tarafı ile ciddi bir danışmada bulunmadan, hatta Kıbns'- taki özel temsilcisi Oscsr Camillioa'u bile haberdar etmeden taraflan 12 şubatta ma- raton görüşmeler için New York'a davet etmesinin "esef verici olduguou" biidirdi. Türkiye'nin bu konudaki göruşlerinin, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bugun NVashington'da ABD Başkanı Bush ve pa- zartesi gunu de BM Genel Sekreteri de Cu- ellar ile yapacağı goruşmeden hemen ön- ce böyle net bir biçimde açıklanması dik- kat çekti. Türkiye'nin tepkisi Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar tarafından dün dü- zenlediği haftalık basın toplantısında dile getirildi. Sungar, geçen aralık ayında ta- raflar arasında ortak bir anlayış bulunma- dığının görülmesi uzerine, BM Genel Sek- reteri'nin özel temsilcisi Camillion'a Kıb- ns'ta iki tarafla temaslarda bulunması ve görüşmelerin erken bir tarihte nasıl baş- latılabilecegini araştırması görevini verdi- ğini anımsattı. Sungar, şöyle devam etti: "Bu temaslann sonucu beklenmeden Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş ile Rum li- deri şubal ayında New York'a davet edil- mişlerdir. Bu japılırken gönişme rarihi, süresi ve çerçevesi konusunda KKTC ile ciddi bir danışmada bulunulmasına ihrjyaç duyulmamıştır. Kıbns'ta genel sekreteri temsil elmekte olan Sayın Oscar Camilli- on'un da genel sekretere atfedilen bu da- vetten haberdar olmadığı görülmuştur. " Sungar, KKTC ile daıuşmada bulunma- dan ve Kıbrıs Türk tarafının aylardır işa- ret etmeye çalıştığı önemli noktalar dikkate alınmadan bu yola gidilmiş olmasının "esef verid" olduğunu soyledi. Sungar, "Bu durum gerek'Tiirkiye'de, gerek Kuzey Kıbns'ta haklı tepkikre ve ha- yal kınklığına yol açmış bulunmaktadır" diye konuştu. Sungar, ABD'nin Kıbrıs konusunda Türk tarafına uyguladıfı baskıUra da do- laylı olarak atıfta bulunarak şöyle dedi: "Davetin yapılış biçimi ve zamanı, dog- rudan genel sekreterin sonımhıluğunda bu- lunan iji niyet gorevine dışardan liizum- suz ve kabuliı olanaksız mudahaleler ya- pılmakta oldugu izlenimini uyandırmak- tadtr. Bu hususta açık ve ciddi bir uyan- da bulunmak luzumunu duymaktayız. Bu gibi mudahalelerin çözum çabalanha her zaman zarar verdiğini gecmişteki tecrübe- ler gostenniştir. Üçuncü laraflann ne mü- BM Genel Sekreteri'ne: KKTC ile danışmada bulunulmadan görüşme tarihi saptanma yoluna gidilmesi esef vericidir. Bu durum, Kuzey Kıbns'ta ve Türkiye'de hayal kırıkhğı yarattı. ftashington'a: Üçüncü tarafların ne müzakere yöntemine ne de müzakerenin özüne kanşmak yetkileri yoktur. Üçüncü çevreieri müzakere sürecinden ellerini çekmeye çağırıyoruz. Kıbns'taki gercek koşullann ve Turk ta- rafının göruşlerinin ve tutumunun görmez- likten gelinmeye çalışılmasının büyuk bir hata teşkil ettiğini söyleyen Sungar, şöyle devam etti: "Böyle bir davranış içine girilmesi bize göre ne goruşmeleri kolaylaştınr, ne de ço- züraii yakınlaştınr. Kendi göruş >e öneri- leri çerçevesinde gerekli değerlendirmeyi yaparak çıkarlanna en uygun karan almak kuşkusuz KKTC makaralanna ait bulun- maktadır. Biz Kıbns Turk tarafının en sa- lira sonuca ulaşacağına giiven besliyonız." zakere yöntemine, ne de muzakerelerin özüne kanşmak yetkileri yoktur." Sungar, "Üçuncü cevreJeri düriist ve dogrudan göruşmelere olanak verecek se- kilde rauzakere sürecinden ellerini çekmeye davel ediyornz" dedi. Sungar. Cumhurbaşkanı Özal'ın Başkan Bush ile yapacağı görüşmede Kıbrıs konu- sunda bir "taviz" verip vermeyeceğine iliş- kin bir soruyu da yanıtlarken, Dışişleri Ba- kanı Mesut YUmaz'ın önceki gün Meclis'te söylediği sözleri anımsattı. Sungar, Yılmaz'ın, dışişlerinin ulusal bir ortak politika olduğunu, bundan sapma- nın, milletin kabul etmeytceği tavizleri ver- menin, hiçbir hükümetin haddi olmadığı- nı söylediğine işaret etti. öte yandan gerek Dışişleri Bakanı Me- sut Yılmaz'ın Meclis'teki sözlerinin, gerek- se Sungar'ın dunku sözlerinin Cumhurbaş- kanı özl'ın Başkan Bush ile bugün yapa- cağı görüşmeden hemen once soylenmiş ol- ması dikkat çekti. Sungar, bu açıklamalann niçin gecikti- ğini soran bir gazeteciyi yanıtlarken, dip- lomaside kelimeler uzerindeki formülas- yonlann bürokratik sistem içinde bazen za- man aldığını söylemekle yetindi. Dün Bakanlar Kurulu toplantısına gi- rişi sırasında gazetecilerin Kıbns'la ilgili sorulannı yanıtlayan Dışişleri Bakanı Me- sut Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Murat Sungar'ın, Kıbns'la ilgili olarak üçüncü ülkelerin müdahalesini dile getir- mesi konusunda, "Şu anda ABD özel ko- ordinatönı aracılıgıyla bu mesele çok aktjf rol oynamaya başladı. Ancak biz Kıbns'ta bir çözinnün BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet goruşmeleri çerçeveande sonuçlan- dınlması gerektiğine, üçuncü ulketerin bu işe fazla müdahil olmamalan gerektiğine inamyoruz. Müdahil olmalannın yarar getirmeyecegini soylüyoruz" dedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı özal'ın ABD'deki temasları sırasında Kıbrıs ko- nusunda vereceği bir sözün, hükümeti bağlayıcı olup olmayacağı şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Sayın Cumhurbaşkanı ABD'de keu- disine daha önce verdigimiz brifingte de dile getirdiğimiz hükumetimizin göriişle- rini ABD Başkanı'na üetecektir." KKTC Cumhurbaşkanı 'selfdeterminasyonlu federasyon' diyor Denktaştutumunda ısrarlı DtNKTAŞ — DilUİyCH i ir, . NEWYORK Görüşme için yenitarih beklentisi ŞEBNEM ATÎYAS NEW YORK — KKTC Cum- hurbaşkanı Raûf Denktaş, BM Genel Sekreteri Perez de Cneüar- ın 12 şubat zirve davetini kabul et- meyeceğini basına açıkladığı sıra- da, Rum lideri Yorgo Vasiliu, da- veti kabul ettiğine dair resmi ya- nıtı Genel Sekreterlik'e iletti. BM Genel Sekreterliği, Denktaş'm açıklamalarına karşın henüz KKTCden davete verilen resmi ya- nıtın alınmadığını biidirdi. Genel Sekreterlik, KKTC Cumhurbaşka- nı'nın resmi cevabında "mazeret nedeniyle 12 şubatta geleraemesi söz konusuysa yeni bir tarib öner- mesİBİ" bekliyor. Birleşmiş Milletler dipiomatla- rı, KKTC Cumhurbaşkanı'nın, Cuellar'ın davetini "reddedecegi- ne" ihtimal vennediklerinı kayde- diyorlar. Batılı diplomatlar, dave- tin reddinin Denktaş'ı zor durum- da bırakacağını, bu nedenle KKTC Cumhurbaşkanı'nın "enin- de soounda daveti kabul edecegi göruşünde olduklanm" söylüyor- lar. tZZET R1ZA YAHN LEFKOŞA — KKTC Cumhur- başkanı Ranf Denktaş, dün Rum yönetimi sözcüsü Akis Fantis'e sert bir çıkış yaparak, "Rnmlar self determinasyon (kendi fcaderi- ni tmayin) hakkınuzı kabui etme- dikleri takdirde federasyon konu- şulamaz" dedi. Fantis önceki gun- ku açıklamasında, "self delermi- nasyon konusunun kesinlikle gö- ruşüiemeyeceğini, bunun günde- me alınmasına bile karşı oMukla- nm" söylemişti. Denktaş, dünkü açıklamasında ayrıca şu ifadeyi kullandı: "Rnm tarafının federasyondan yana olraası durumunda iki hal- lün ayrı self determinasyon hak- lanı kabul etmesi gerekir. İki bal- kın, dolayısıyla Kıbns Türk haj- kının self determinasyon hakkı yoksa federasyonu kim kimiale konuşuyor? Self determinasyon konusu 100 saatlik gönişme sıra- sında Yasiliu'nun (Rum Yönetimi Başkanı) federasyonu konnşma- raası, 1960 Anayasası'nı hortlata- rak, ortaklık, siyasal eşitlik ve self determinasyon ilkelerini varsayıp ele almamasmdan gundeme gel- miştir. Niyel beigesi de bunun için gereklidir." KKTC'de De CueUar'ın, Türk tarafının görüşünü almadan yap- tığı görüşme çağrısına tepkiler sü- rüyor. Toplumcu Kurtuluş Partisi Ge- nel Başkanı Mustafa Akıncı açık- lamasında, "Görüşmeler, dış bas- kılann ve emrivakilerin gölgesi al- tında devam edemez" dedi. Öte yandan KKTCli işadamları, Kıb- rıs Türkleri uzerınde yaratılmak istenen oldu-bittilere "dur" demek ve halkın tepkisini dünyaya duyur- mak amacıyla, ülke genelinde bir saatlik "kepenk indirme cylemi" yapacakiar. Saat 10.00'dan 11.00'e kadar sürecek eyleme, ticaret oda- sı, sanayi odası, tüccarlar derne- ği, esnaf ve sanatkârlar birliği, genç iş adamlan derneği, işveren- ler sendikası ve KKTC işadamla- rı derneği katılacak. öte yandan Rum Yönetimi Baş- kanı Vasiliu, önceki gün BM Ge- nel Sekreteri'nin Kıbns Özel Tem- silcisi Oscar Camillion'u kabul ederek Perez de Cuellar'ın "mara- ton görüşmeler" çağırısını kabul ettiğıni duyurdu. Vasiliu'nun bu r n * £ | . f ' f i t î • tsrail'in tüm çabalanna karşın Filistinlilerin direnişleri sü- g r c l l l l l l s l riıyor. Ortadoğu banş göriismelerine ilişkin lemaslar siirer- ken intifada da giderek faız kazanıyor. Bir Filistinli, önceki gün olen arkadaşının evinin duvanna, spreyle, Filistin davasının ölmeyeceğine iüskin bir yazı yazıyor. Batı Şeria ve Gazze'de lsrail'in Fi- listinlilere döniik saldırılan da süriiyor. duyurudan sonra Ulusal Rum Konseyi'ni toplantıya çağırması Rum muhalefetinde ttpkı yarattı. Eski Rum lider Spiros Kipriyanu- nun partisi Diko, Vasiliu'nun Ulu- sal Konsey'e danışmadan görüşme çağınsını kabul etmesinin Rum Ulusal Konseyi'ni "gözardı etmek" olarak niteledi. Diko, Va- siliu'nun New York ziyaretine ka- tılmayacağmı da açıkladı. Rum basını da Perez de Cuel- lar'ın maraton görüşmeler çağırı- sı haberlerine geniş yer vermeme- ye devam ediyor. Fileleftheros Ga- zetesi, ABD, tngütere ve Kanada 1 mn daha önce verdiği ve Ruralar- ca reddedilen çözüm planının ye- ni ortaya atılan çözüm planına çok benzediğini öne sürdü. Ecevît: Özal'ın yetkîsi yok ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) — DSP Genel Başkanı ve es- ki Başbakanlardan Biilent Ecevit, Cumhurbaşkanı Turgul Özal'ın yasal açıdan "sonımsuz" olduğu» nu haarlatarak, Kıbns sorunu açı- smdan da "yelkisiz" olduğunu soyledi. Bülent Ecevit, Kıbns sorunu konusundaki son gelişmeler uze- rine dün yaptığı yazılı açıklaraa- da, "Karşılıksız ödünlerle uzlaş- ma saglanamaz, tek yanlı iyiniyet jestleri ile de sornnlara hakça ve geçerli çözumler bulunamaz" di- yerek, Türkiye'nin 1980 yılından bu yana Ege*de ulusal haklanndan ve güvenliğinden çok şeyler yitir- diğini soyledi. Şimdi de Kıbns konusunda ay- nı durumun yaşandığına ve Cum- hurbaşkanı Özal'ın ABD'de "kö- şeye sıkışbnlacağı kaygılanmn yaşandığına" dikkat çeken Bülent Ecevit, şöyle dedi: Yasal açıdan 'sonımsuz' dn- nımda bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Özal'ın, kendisini siyasal açıdan çok ağır bir sonımluluk al- tında bırakacak ödünler vermeye, 'jest'lerde bulunmaya razı olma- yacağını umanm. HEDEF 2 KASIM 1989 26 yıllık uğraşımız sonucu kazandığımız Özel Hizmet Tazminatı hakkırruzı geri vermeyeceğiz. Biz teknik öğretmenler, ülkemizin "ileri, çağdaş ülkeler seviyesine" ulaşmasında önemli bir adım aüldığının göstergesi olan ve Sayın Milli Eğitim Bakanı'nın çeşitü toplantılarda verileceğini söylediği, ayrıca 2 Kasım 1989 tarihli Resmi Gazete'de kanunlaşarak yüriirlüğe giren % 40 ve % 20 oranlanndaki Özel Hizmet Tazminatı'nın uygulanmasını istiyonız. Bu hakkın geri alınmasuıdaki mücadelemize tüm eğitim çevrelerinin desteğini bekliyoruz. ISTANBUL'DA GÖREVLİ TEKNİK ÖĞRETMENLER ADINA MUNİSE NAAK FatihKısapannaİ! KİLİM Kaseti tüm plakve kasetçilerde GÜNER PLAK ve KASETÇİLtK İMÇ, 6. Blok No. 6441 Unkapanı-ist. Tel: 527 08 52-512 80 67-527 08 52 «»SETÇ.L.« 520 73 68-İstanbul OZEL BORA SURUCÜ KURSU DERSHANE OSKÛDAR KOZYATAĞI MALTEPE TARABYA ÇA6UYAN 343 67 82 362 47 33 352 21 21 162 08 18 146 88 30 Tercihinizi yaparken lütfen pistleri yerinde inceleyiniz. İÇTEN ERSOY Aramızdan ayrıldığında bizlere çeşitü şekillerde yakırt olan ve acımızı paylaşan bütün mesai arkadaşlarına, öğrencilerine, dost, akraba ve sevenlerine ailemiz adına candan teşekkürlerimizi sunarım. YÜKSEL ERSOY TEŞEKKUR Sağlığıma kavuşmamda yardımını esirgemeyen değerli insan, S.S.K. Okmeydanı Hastanesi 1. Nisaiye Şefı oP r Dr KUMRAL KEPKEP hanımefendiye. Tüm servis doktor ve hemşirelere teşekkür ederim. MEDİNE DOĞANCI 17-27 Yaşında Bayanlara INGILTEREde INGILIZCE'yi ucuza oğrenmek için güver,ılır tek yol AU PAİR'lık yapmaktır. OERİN LİMİTEO ŞTİ. ttıMraı Bul. Mazharpafa Sok. 21% B^lkta*-I*t. T.l: 1(1 O M-«7 Ankara: 213 M 67 lımtı 22 36 M POUTIKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Kafkasya'daki Bunalım Ermenilerle Azeriler arasındaki düşmanlığın kökenleri Türk boylarının bölgede faaliyetlerini arttırdığı 10. yüzyıla kadar gider. Çarlık Rusyası iki haikı da egemenlıği altına almış, Rus orduları 180€'da Bakû'yu işgal etmişti. Ermeniler Ortodoks Çarlık Rus- yası'nın yönetimınde yaşamayı, Müslüman İran ve Osmanlı dev- letlerinin egemenliğine tercih etmışler, Rus tarihçilerı de her za- man Çarlık Rusyası'nın Ermenileri, Müslüman Osmanlı ve İran devletleri tarafından yutulmaktan kurtardığını öne sürerek övün- müştür Ermeniler, Çarlık Rusyası'nda Türklere oranla imtiyazlı duruma saniptıler. Çarlık yönetimi, imparatorluğa ilhak edilen Or- ta Asya Türkleri ile Kafkasya'daki Türkleri "ilkel" olarak görme- sine karşılık Ermenılere karşı daha ılımlı davranırdı Nitekim 1. Oünya Savaşı sırasında Ermenı mıllıyetçileri Doğu Anadolu'ya giren Rus ordusu ile işbirliği yapmışlardı. Ekim Devrimi'nden sonra Bolşevikier, Çarlığın bu tutumundan ayrılarak Türklere karşı daha anlayışlı ve yumuşak davranmaya başladılar. Çünkü Amıral Kolçak ve Oenikin'in önderliğini yap- tıkiarı karşı devrim hareketlerı özellikle Türklerin yaşadıKları böl- gelerde filizlenmisti ve Bolşeviklerin Müslüman halkların ışbirli- ğıne gereksinmesı vardı. Nitekim iç savaşta Türk halkları karşı devrimcilere karşı Bolşeviklerin safında çarpışmışlardır. Azerilerle Ermeniler arasındaki yüzlerce yıllık geçmişi olan ger- gınlik, Ekim Devrimi'nden sonra da ortadan kalkmamış, kendi- lerini Avrupa kültürüne daha yakın gören Ermeniler Batı'ya açı- lırken, Azeriler içlerıne kapalı kalmışlardı. Ermeniler, Azeri kom- şularına oranla Sovyet yönetimınde de daha faal rol oynamışlar ve 1960'larda bir Ermeni olan Anastas Mikoyan, Sovyetler Birli- ği Devlet Başkanlığı'na seçifmiştir. Ancak Sovyetler Birliği'ne dahil olmalarına rağmen iki cum- huriyette de milliyetçilik akımlan ortadan kalkmamıştır. 1968'de bir grup Ermenı aydını tarafından kurulan "Ermenıstan Birleşik Milliyetçi Partisi"nin programında bağımsız Ermenistan devleti- nin kurulması öngörülüyordu. Partinin bastırdığı "Büyük Ermenistan" haritalarında Doğu Anadolu'nun tümü, kuzeybatı İran'ın bir bölümü, Dağlık Karabağ. Nahcivan, Ermenistan sınır- larının içinde kalıyordu. Parti, KGB tarafından çökertilmış ve iki lideri 1971'de Brejnev yönetimi tarafından kurşuna dizilmistir. Mihail Gorbaçovun glasnost polıtikası ile Brejnev dönemin- de yeraltına inen "Ermeni Birleşik Milliyetçi Partisi" yandaşları tekrar faaliyete geçerek 1987'den itibaren Dağlık Karabağ'da yo- ğun kışkırtma kampanyasına başlamışlardır. Bu kampanya so- nucu Azerileri hiç sevmeyen Dağlık Karabağ'ın Ermeni halkı ara- sında milliyetçilik büsbütün alevlenmiş ve 1988 ocak ayında Ste- panakert'te Ermenilerle Azeriler arasında ilk çatışmalar başla- mıştır Karabağ'daki çatışmalara ilişkin haberler Bakû ile Sum- gaıt'te Azeriler arasında büyük öfke yaratmıştır. Bu öfke kanlı olay- lara meydan vermeden belkı de yatıştırılabilirdi. Ne var ki, Azer- baycan Komünist Partisi'nin lideriik kadrosunun Gorbaçov reformlarından huzuru kaçmış, eski imtiyazlannı yitirmişlerdi. Bu grup, Gorbacov'u yıpratmak amaayla, halkın öfkesini frenlemek amacıyla hiçbir şey yapmayınca Sumgait'teki kanlı olaylar mey- dana gelmiştir. Sumgait olaylarından sonra, Gorbaçov yönetimi Ermenileri bi- raz daha fazla kollayan bir tutuma yönelmiştir. Bölgede sıkıyö- netim uygulaması sırasında Sovyet yetkilıler Azerbaycan Komü- nist Partisi'nin yönetici kadrosundaki yolsuzlukları görüp ortaya çıkarma olanağını bulmuşlardı. 1988 kasımında meydana gelen, yaklaşık 30 bin Ermeninin yaşamını yitirdiği deprem felaketi ise tüm Batı dünyasının goz- lerini Ermenistan'a çevirdı. Moskova'da da Ermenistan'a karşı sempati artmıştı. Kremlin, Dağlık Karabağ'ın yönetimini Azerbay- can'dan alarak, Moskova'dan atanan bir komıteye verdi. Ancak bu çözüm kımseyi memnun etmedi. Ermeniler, Karabağ üzerin- de hak iddia ediyor, Azeriler ise kendi toprakları içinde bulunan bölgenin Moskova tarafmdan yönetilmesmi hazmedemiyorlardı. Bu ortamda Azerbaycan'da huzursuzluk artıyor, muhalıf Halk Cephest'nın gücü hızla büyuyordu. Kremlin de tutumunun sağ- lıklı olmadığını anlamıştı. Ve geçen yıl kasım ayında Kremlin, Dağ- • lık Karabağ'ın yönetimini tekrar Azerbaycan'a geri vardı. Yani, Ermenistan'dan, hafifçe Azerbaycan'a doğru kaydı. Neden? Moskova, Azerbaycan'ın kendisi için daha önemli olduğunu ve Azerilerin öfkesinin daha tehlikeli sonuçlar doğuracağını gör- müşolsagerek. Ermenistanın Sovyetler Birliği'nden kopmateh- likesi yok sayılabilir. Çünkü bağımsız Ermenistan, bir yandan Türkiye, öte yandan da Azerbaycan tarafından kuşatılmış ola- caktır ki, bu durum herhalde en ateşli ayrılıkçıları bile düşündü- rür. Azerbaycan ise Sovyetler Birliği'nden ayrılırsa, Ermenistan gi- bi, kendini sevmediği komşular tarafından kuşatılmış bıdmaya- cakiır. Aksine, gözlerini İran'da yasayan Azerilere çevirecektir. Üstelik Azerbaycan'daki Halk Cephesı, Ermenistan'dakinden da- ha güçlü ve etkindir. Nitekim Lenkoran kentınde Halk Cephesi, komünist yetkililerı kovarak yönetimi ele almıştır. Özetle. Azer- baycan'ın ayrılma tehlikesi, Moskova açısından Ermenıstan'ın kopma tehlıkesinden daha ciddidir. Ayrıca Azerbaycan, Erme- nistan'dan daha büyük bir cumhuriyet olup, zengın petrol yatak- larına sahiptir. Son olarak Azerbaycan'ı gücendirmek, Sovyet- ler Birliği'nde yaşayan yaklaşık 50 milyon Türkün tepkisine yol açabilır. Orta Asya'nın Müslüman cumhuriyetlerinde huzursuz- luk artabilir. Bu nedenlerle, Moskova'nın tuîumunda son zaman- larda Azerbaycan'a doğru hafif bir kayma olmuştur. Kafkasya'daki bunalım, Mihail Gorbaçov için ise Litvanya kri- zinden sonra kuşkusuz çok ağır bir darbe olmuştur. Ama ölüm- cül olduğunu sanmıyoruz. Sovyet liderine öldürücü darbe iki yon- den gelebilir: Bıri Sovyetler Birliği'nin ikinci en büyük ve en zen- gin cumhuriyeti olan Ukrayna'nın ayrılmaya yönelmesi, diğeri de ekonomik çöküntünün durdurulamamasıdır. Ukraynada milliyetçi akım güçlenmekle birlikte, şimdilik Bal- tık cumhuriyetleriyle Moldavya'daki gibi ciddi nitelikte değildir. Ama ekonomik bunalım çok ciddidir ve sanırız Gorbaçov'un iktidarına en büyük tehlike de bu yönden gelmektedir. ÖLÜM NACİYE ERUÇMAN 1959-1990 Sevgili Naciye'yi kaybettik. Bize sevgisinin, yumuşakhğının dünyayı kucaklayan hoşgörüsünün anısı kaldı. Hiç unutmayacağız. DİDKM 4LİEFENDİOĞLI - ZEYNEP GÜRERK SÖZERİ TEŞEKKUR TUNCER ÇÜCENOĞLU'nun yazdığı, YUSUF KURÇENLİ'nin yönetti|i, NECLA NAZIR, YAMAN OKAY ve HÜLYA ASLAN'ın oynadıkları ÇIKMAZ SOKAK adlı tiyatro oyunumuzun gerçekleştirilmesinde gösterdiği yakın ve sıcak ilgiden dolayı Ümraniye Bdediye Başkanı Sayın ŞINASİ ÖKTEM ile Özel Kale'm Müdiresi Sayın SAAD EĞİLMEZ'e ve bütün belediye personeline teşekkür ederiz. IŞIK TİYATROSU Mûşuklar Sok. So: l"> Beşıkraş İstanbul 158 46 52 SERAP ÜNALAN (GÖLBAŞI) ile MUSTAFA ÜNALAN evlendıler 15 1.1990 BURSA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle