23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN - V lwleteorolo|i Genel Müdûnüğü'iden ihnar tnlgıye göre, yLrdun-kuzey ke- simlen parçau buiutlu Marmara ıle yurdun ıç ve doğu kesımleri yer yer yodun olmak üzere sıslı. dıjjer yerier az bukrthj ve açık gececek Hava sı- catdığı öıraz artacak, rüzpâr kuzey ve batı yurctun batı Kesımlennde gûney ve batı yönlerden hafif . ara sra orta lojvvette esecek Denırenmızde rüz- to«^a s^dtoSntte uakiığHOkm Oolayında bulunacak VanGolündehava.Azbu- v ı W n v e t a r a ^ 3 i l a 5 . Maırnara l u t l u * a c * S^ecek Rûzgâr kuzey ve tatı yonlerden hafif ara S * 5 5 3 5 5 * y î ^ 6 kuvve: »" . ^ ^ ^ ^ " 1 ^ , ^ ^ dâl9a " °laCaK GÖrÛ5 u2aR - hnde. saatte 10 ila 21 yer yer 28 de- ' * 1 0 k m - d o l a V| n ö a ^ « ^ ^ nız mılı hızla esecek. Denız mutedıl dalgalı olacak, dalga yüksekfıği 05 ila - 15. açıklante 2 ila 3 m . aftrûs Adana Aayaman Afyon A«r, Ankara Anukya Anaiya Anv:n Aydın BaMasr Bttecık Bngol BıtJts Bolu BL-SS Çanattale Çorum Oenaı 16° yO'ya-bakır 11° 5°Edtrne 5° -5° Erancan e -6° Erzurum •1O°.26°Eskışefır 2° -5° Gazantep f -2° Gıresun 18° 3° Gûmüstıare B B 3»-3° Hattân B A 12° (Plsparta S S 1W> -4° IstanUul S S «° 5° fcnnf A " 6°.3°Ka/s B -2° -12°Kasamo<w S S 4 ° ^ ° kaysen S 11° - f k.rkla.'Biı S 11° 2°Konya B 4 ° ^ ° Kûtâfıya A 11° -1° Malatya 9° 7= Msisa 9°1° KMaraş 2°-V°Me'sm 7° -22°Muğ!a 0° 6° Muş 10° 3° Nı0ae 9° 2°Ordu 2°-6° fta 2° îO°Samsufî W -7° Sııi 10° 4°Smop V fSnas -4* -OT'lefcMİaj 5° 3° Tratam -1° -9° Tuncen 8° -0» Uşak 9° 3° Van 5" 6° tagat 0°-9° Zonguldak A 2° -2° A 13° T° A 17° 8° A 12° 0° S -4° -14» S 2°-5° B 8° 2° B 8° 3= B 9° 3° » I=f B 8° 5° s o»-e° S 0° 4° B 9° 4° S -1° -12° S 7°-3° S 2°-8° S -2° -8° B 8° 2° Lenıngrad Ci'vioskova Madrıd k yajmurlu A-aç* 6 Ouiuüu G gurt eşı K »an <,.s g J •Vıyana > f BPlgrad » "«^ ^ Ankara f—-> i/ "5^*V İ« * Tebnz C e z â y , r O ^ ^ | Tunus £ â ' — - , , S a m Kafııre ' DÜNYA'DA BUGÜN Amstenîam Ammsn Altfia Bajdal Barcdona Basri Beigr>t BeriKi Bontt Brûksel Budapeşa! Ctnevre Ceay" CKMe Oubayı Panklurt Gıme Hebınkı Kahtre KopenHag Köln Y 5° A 16° B -15° A 15" B 15° B -1° B -2» B 2° B 5° B 9» S -2° B 0° B 18° B 14° B 14° b 4° A 18° K -8° A rr> K 1° B 5° A 18° Ljerengrad K -19° Londra V 7° Madnd Mılano Montreal Moskova Mûnitı NeoYork Osto Pans Prag Rıyad Rora Sofya Şam B 12° B 8° B 7° K 20° S 1° Y 8° K 1° 8 8° 8 1° A 16° 8 13° K -4° A 14° y 8° 8 9° K 1° B 11° y 13° Vvislvngton B 14° Zûnh B 2° lünus varsoa Venedık Vıyana BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bebeklerde görii- len, dilde ya da ya- naklann iç bölümun- de aftlara ve bunlan izleyen ülserli yarala- ra neden olan manıar enfeksiyonu. 2/ Orta Asya'da yaşayan Şa- manist Türkler ara- sında, çeşitli şeylerden anlam çıkartarak ba- kılan fal... Kiraya ve- rilerek gelir getiren mülk. 3/ Cinci hoca- lann toplayıp kendile- rine hizmet ettirdikle- ri öne sürülen cinler. 4/ Bir giysi... Püs- kürtü. 5/ Seciye, karakter... Tbnzimat- tan önce Osmanlı devletinin Müslü- man olmayan uynıklarına verilen ad. 6/ Ünlü bir Mısır firavunu... Çit, per- de. 7/ Asya'da bir ülke... Uzaklık an- latmakta kullanılan söz 8./ Labada da denilen ve yaprakları sebze olarak kul- lanılan bitki. 9/ Ünlü bir deneme ve eleştıri yazanmızın soyadı... Bangla- deş'in para birimi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Yeniçeri salma erlerinin giydikleri kırmıa çuhadan yapılmış cüp- pe. 2/ Bir yilzey ölçüsü birimi... Ağn Dağı'na verilen bir başka ad. 3/ Soğanlı kıyma ya da pastırma üstüne yumurta kınlarak yapılan yemek. 4/ Andr£ Malraux'nun, lspanya İç Savaşı'nı konu alan ro- raanı... Radyo ve televizyonda yayımlanmak için hazırlanmış kü- çük oyun. 5/ Yaldızlı. 6/ Afrika'da bir ülke... Güzeli en üstün ve en yüce değer sayan kişi. 7/ Bilgiçlik taslayan kimse.. Kanşık renkli. 8/ Yalnızca tek ve aynı rengin açıktan koyuya değişik tonları kul- lanılarak yapılan resim... Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. 9/ Yazılı kâğıt. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyei İzmir'de balo 18 OCAK 1930 Uzun zamandan beri hazırlanmakta olan Hilâli Ahmerin senelik balosu dun gece hükümet dairesinin vâsi salonlarında verilmiştir. Baloya şehrimizin bütün ekâbiri ve şehrimizdeki ecnebilerin pek çoğu iştirak eylemişlerdir. Baloya saat yirmi buçukta milli marş çalmarak başlanmış ve bunu Hilâli Ahmer neşidesi takip etmiştir. Baloya gösterilen rağbet bütün tahminlerin fevkinde olrnuş ve davetliler çok iyi tertip edilen eğlencelerle sabahlara kadar mükemmel bir surette eğlenmişlerdir. Gece on ikide Hilâli Ahmer bir balo nüshası neşrederek davetlilere güzel bir sürpriz yapmıştır. Baloya iştirak eden hanımefendilerin hemen hepsi yerli kumaş giymek suretile milli seferberliğe de iştirak etmişlerdir. Yerli kumaşların madamlar tarafmdan da kullanıldığı memnuniyetle görülmüş ve balo yerli malı meşheri halini aldığından Hilâli Ahmer heyeti mükerreren tebrik edilmiştir. KODAK FotoOraf makinenlzto tesbit ediniz. Amerika tarihi Blackhills Southdakota namile yadedilen ve hali hazırda üzerinde Vashington, Jefferson, Lincoln ve Rooseveld'nin cesim heykelleri vücude getirilmiş olan dağlann granit cephesine Amerika tarihini hulâsa eden 500 satır yazılacaktır. Bu hulâsayı yazmağı sabık Reisicumhur M. Coolidge'in kabul etmiş olduğu bildiriliyor. 30 YIL ÖNCE Cumhunyel En eski baro 18 OCAK 1960 Şehritnizde yeni kurulan Hukukçular Derneği bugün törenle açılmış ve Baro Başkanı Tahir Mıhçı dikkate değer bir konuşma yapmıştır. tlk Hukuk Fakültesinin Konyada kurulduğunu ifade eden Mıhçı, hukuk öğretiminin son otuz yıl evveline kadar devam ettiğini söylemiştir. Mevlâna'nın da bir hukukçu olduğunu ve geçimini yazılı fetva ve sözlii iştişarelerle kazandığını belirten Avukat Mıhçı, hukuk ve adalet deyimlerinin uzun bir tahlilini yapmıştır. Topaloğlu'nun gezisi Teleks — Ankara C.H.P. Milletvekili Hasan Tez, Başbakan Adnan Menderese bugün bir mektup göndermiştir. Hasan Tez mektubunda C.H.P.'den aynlıp D.P.'ye giren Ordu Milletvekili Atıf Topaloğlunun seçim bölgesine yaptığı gezide, yamnda birçok devlet memurunun ve bir Anadolu Ajansı muhabirinin bulunduğunu belirttikten sonra, bir milletvekili olarak seçim çevresinde yapacağı tetkiklerde, muhtelif meseleleri incelemek üzere kendisine şu zevatın refakatine izin verilmesini istemektedir: Ankara Vali Yardımcılarından biri, gideceği bûtün ilçelerdeki kaymakamlar, Ankara Milli Efitim Mudurü, ltnar ve Iskân Bakanlığı müfettişlerinden biri, Ticaret Bakanlığından yetkili bir zat, Karavollan Bölge Müdürü, Bayındırhk Müdürü, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı, Tanm Bakanlığı yetkililerinden biri, Devlet Su Işleri Genel Müdür Yardımcısı, Çalışma Bakanlığı müfettişlerinden biri, Orman Genel Müdürü, Belediye Başkan Yardımcılarından biri, Sağlık Bakanlığı müfettişlerinden biri, Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürü ve Anadolu Ajansı muhabirlerinden biri. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet 'Ordujoı üzmeyin' 18 OCAK 1989 Cunhurbaşkanı Kenan Evren Alaşehir'de yaptığı konışmada "darbe" söylentilerinin ordu içerisinde üzüntü yaratıgını söyledi. Silahlı Kuvvetler'in, aklının ucundan bile geçİTnediği bir konuda "suçlandığını" belirten E\Ten, "Bii, böyle giderse tekrar darbe olur diye bir şey attı ortsya. Gazeteler gunlerce 'darbe mi olacak' diye yazdılar. Bu jibi olaylar Silahlı Ku%'vet)erimizi uzüyor" diye koEuştu. Evren, AT ile ilişkilerin iyi yola sokulmasıyla birlkte insan haklan ve işkence iddialarımn gündeme getüldiğini söyledi. AUf Topaloğlu TARHŞMA Vurun Kahpeye! Ortada bir (veya daha fazla) saldırgan erkek ve bir saldırıya uğrayan kadın varken; yasalar önce kadını suçlayacak, erkeğin suçunu hafifletecek unsurlar arar. Türk Ceza Yasası'nın 438. maddesi, teca- vuze uğrayan kadının fahişe olması durumun- da suçlunun cezasının 2/3 indirimini öngoru- yor. Anayasa'mn 10. maddesi ise yasa önun- de herkes eşittir diyor. Diyor ama Anayasa Mahkemesi'nin 7 üyesi de "Yasa önünde eşit- lik. berkesin her yönden aynı kurallara baglı olacağı anlamına gelmez. Kimi >urttaşlann haklı bir nedene dayanarak değişik kurallara baglı tutnlmalan eşitlik ilkesine aykınbk oluşturmaz" diyor. Dayandıklan haklı bir ne- den de şu: "Genel ahlak ve kamu yarannın konınması". Erkeklerin sarkıntılık, ırza geç- me ve kampanya boyunca saydığımız birçok şekilde cinsel saldırılan söz konusudur. Or- tada bir (veya daha fazla) saldırgan erkek ve bir saldırıya uğrayan kadın varken; yasalar ön- ce kadını suçlayacak, erkeğin suçunu hafifle- tecek unsurlar arar. Geçmişi araştırılan kadın, aşağılanır, kendisine saldırıldığını kanıtlama yükümlülüğu altında yıpranır, yorulur. Erkek- lerin kadınlara karşı (hatta bazen çocuklara ve erkeklere karşı da) işledikleri cinsel suçlar, yasalarda, "Adabı Umumiye ve Aile Nizamı Aleyhinde Cürümler" başlığı altında. incele- nir ancak. Çünkü yasalarda cinsel suçlar di- zur göstermeye devam ediyor: "Fnhşu meslek edinenin gösterdigi direnç, suç işleven kişi ta- rafından haklı olarak (a.b\ç) ciddi sanılmaya- bflir." Erkek her zaman haklıdır, kadın da müstahak! Bu sistemde fuhuş bir sektördür. Genelev- ler devlet izni ve kontrolü altındadır. Dolayı- sıyla fahişelik bir meslektir. Kadın mesleğidir. ye bir bölüm yok. Bu şekilde, mevcut erkek egemen ahlak ve aile kurumunu konımayı amaçlayan yasalar, cinsel suçları "iffete yöne- lik suçlar" olarak değerlendiriyor ve kendile- rinçe iffetsiz olan kadınlara saldıranlan hoş- görûyor, özendiriyor, kışkırtıyor. Anayasa Mahkemesi fahişenin insan onu- runa değer biçiyor ve düşük ayarda olduğuna hükmediyor: Tahişenin haysiyeti, maruz kal- dıgı zorla kaçınna veya cinsel ilişki dolayısıy- la, namuslu bir kadının bütun hayatı suresin- ce karşı bulunacağı kadar ihlal edilmiş olmaz." Ve Anayasa Mahkemesi saldırgan erkeği ma- Birden fazla orgazm Batı seksbiliminin yeni keşfettiği bilgileri Doğu binlerce yıldır biliyor. Eğer erkek aşk kasını eğitirse, boşalmadan bir çok kez orgazma ulaşabilir. 6 Ocak 1990 günlu Cumhuriyet Gazetesi'- nin arka sayfasında " Yolun Yansını Geçmiş 68 Kuşagı İçin Seksi Müjde, Bir, tki, Üç... Daha fazla orgazıp" başlığıyla haber niteli- ğinde bir yazı yayımlandı. Bu yazıda, New York Üniversitesi Cinsel Araşbrmaiar Merkezi'nin yaptığı deneylerle 35 yaşını geçmiş erkeklerden bazılarının bo- şalmadan an arda birçok kez orgazm olabi- leceğinin kanıtlandığı belirtilerek bu araştır- manın eski bir tartışmayı, orgazm nedir? Bo- şalma nedir? tartışmasını yeniden başlattığı- na işaret ediliyor. Çin'de birkaç bin yıldan beri, Hindistan'- da bin yıldan daha uzun bir zamandan beri ve Bab'da yeni yeni anlaşılmaya başlayan ger- çek şu: Orgazm başka bir şeydir, boşalmay- sa bir başka şeydir. tkisi birbirine eşlik ede- bilir, eşlik etmeyebilir. Evet Batı'da da bu gerçeği kabul eden bir- çok seks araştırmacısı var, Kinsey ve Masters ve Johnsondabunlann dışında değil içinde. Kinsey 1948'de yayımlanan "FAekte Cinsel Davramşlar" (Se.xual Behavior in the Human Male) adlı kitabın 158-159 sayfalannda şöy- le yazıyor: "Orgazm boşalma olmadan da ola- bDJr... Az sayıda yetişkin erkekte bu böyle ol- maktadır. Bu erkekler (bes ola> saplanmış- tır) coilus reservatus dije bilioen gebeliği ön- leyici bir yöntem uygulayarak cinsel organ- lanyla ilişkili kaslannı sıkıştırma yoluyla bo- salmayı önlemektedirier. Ancak bu yönlem- İe boşalma olmadan da gerçek bir orgazm ya- santısını gercekleştirmekte hiçbir guçlukle kar- şı laşmıyorlar." Erkeklerin çok orgazmlılığı konusunda son on, on beş yıl içinde Batı'da yayımlanmış bir iki kitaptan daha örnekler vermek istiyonım. Bir araştırmacı grubu tarafmdan yayımlan- mış olan "G Noktası" (The G Spot) adlı ki- tapta boşalmayı denetlemeyi kolaylaştıran ka- rın kaslannı kuyruk sokumuna bağlayan kı- saca PC kası ya da Aşk kası adı verilen bir kas söz konusu edildikten sonra kitabın 36 sayfasında "Eğer erkek PC kasını güçlendi- rirse art arda birçok kez orgazm olma ve bo- şalmayı orgazmdan ayırma yetenegini kazan- mış olur" denilmektedir. Bu konuyla ilgili ola- Evli-bekar, yaşlı-genç, her sınıftan, her ko- numdan erkek kadın bedenini satın alabılır. Yasalara göre suçlu değildir. Ama bedenini sa- tan kadın; etiketlenir, vesikalanır, kontrol edi- lir, suçlanır. Erkeklerin "cin>K.! ifatiyaçlannı" gidermek uzere oluşturulan bu sektöre, yok- sul kadmlar mahkûm edilir. Kadının bu du- ruma itilmesi yetmezmiş gibi, erkeklere, "te- cavüz etme ihtiyannız varsa bir fanişeyi ter- cih edin" der gibi yasalar konuyor. Kaldı ki bir kadını fahişe diye nitelenmenin ölçüsü, sı- nırı yoktur. YELDA rak yazılmış bir kitap daha elime geçli. Kita- bın adı "Aşk Kası" (The Love Muscle). Ki- tabın yazan Bryce Britton. Bu kitabın 12. say- fasında da şu sözlcri buluyoruz. "Eger erkek aşk kasına egzersi? yaptırarak bu kasını efi- tirse boşalmayı denetim altında tutjbilir ve batta boşalmadan birkaç kez orgazm olayı gerçekleştirebilir." Işte Batı seksbiliminin yeni yeni keşfettiği bilgiler bunlar. Ama yukarda da söylediğim gibi Doğu'da bunlar binlerce yıldan beri bi- linmektedir. Erkeğin boşalmadan orgazm ol- masını, dilediği kadar çok orgazm olmasım sağlayacak etkin ve uygulanabilirliği olan yön- temler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden yal- nız otuz beş yaş sınınnın üstünde olanlar de- ğil hiçbir yaş sınırı olmadan ne kadar genç olurlarsa olsunlar otuz beş yaşın çok altında olanlar da yararlanabilirler. Bu konu yalnız erkeklerin değil, kadınla- rın da cinsel yaşamlarına oiağanüstü katkıda bulunacak mutluluklarını arttıracak çok önemli bir konu olduğu için bir görev duy- gusuyla insanlann büyük çoğunluğunun ha- bersiz yaşadığı bu potansiyelin hepımizin ko- layhkla erişebileceği kadar yakınımızda oldu- ğunu müjdeliyorum. tLHAN GÜNGÖREN Yazar-Çevirmen SAGLIK - GUZELLIK REHBERI ÖZEL BAKİRKÖY ÖMÜR HASTANESİ • 24 saat, seçkın eğitilmiş personel ile genel sağlık hizmetleri • Profesör Doçent ve Uzman Hekimler Yönetimlnde Poliklinik hizmetleri: Doğum ve Kadın Hastalıklan - Genel Cerrahi - Çocuk Cerrahısi - Dahılıye - Çocuk - Göz - KBB - Ortopedi - Üroloji - Nöropskiyatri - Cildiye • Tüm ameliyatlar - Doğum - Gebelık Kontrolü - Kardıotokografi ıle gebelık takibi NST tayını - Kısırtık Tedavisi • Bilglsayarlı aletler ile laboratuvar hizmetleri: Rontgen - Ultrasonografî - Mamografi - Tomografı - Bıokımya - Hematotoji - Bakterlyolojı - Hormon - Sıtapatolojı ve Enctoskopik tetkıkfer Ömür Hasianesi Sağlığınıza Yardımcıdır. Gençler Cad. No: 24 Tren Istasyonu. Belediye Şube Müdürlüğü ve Evlendirme Dairesi yanı Tel: 542 99 20-21-22-26 ÇANAJANS 15100 44 1514155 Dr. Ayça Çerman Psikiyatrist Bireysel ve grup Psikoterapileri, Psikodrama Cumartesi Pazar hariç; Randevu için: 521 82 85 (Öğl&den sonra) Fevzipaşa C. No: 27 Fctih-İST Sağhğınızı Bozmadan Zayıflamak İster misiniz? DENEYİMÜ DİYET UZMANLARI FORM DİYET VE ZAYIFLAMA MERKEZİ'NDE SİZİ BEKLİYOR Randevu: 563 98 96 Çamhk Hûr Sk. 15/2 BAKIRKÛY BAKİRKÖY TEŞHiS KLİNİGİ Dr.İSMETBALAY: •DAHHİYE •HARİCİYE •GÖZ •ftöNTGEN •KADIN DOĞUM • K.B.B Gccefcri veUtil tfÜnleri doktor bulunur *DİŞ •SİNİR VE RUH •LABORATUAR •ÇOCUK •EPİLASYON •CİLT •SÜNNET |İstasyon Cad. No:19/3 BAKİRKÖY Tel: 572 08 12-571 06 78 Sağlık ve güzellik ilanlarınız her hafta bu köşede.. Doç. Dr. Ataman Tangör Psikiyatrist Psikoterapist Muayene saatleri: Cumartesi-Pazar hariç 14.00-19.00 Tel:146 36 36 PoyracıK SoK. No 1 D.3 Teşvikiye-istanbul Daktilo veya Muhasebe bilenlere İŞSİZLİKYOK!.. Gerçekten İSSİZSE\İZ GELİ\ KAMTLAYALIM!., AMPİYOISİ 1954 DAKTİLO SEKRETER VE BİUÎİS<Y«H KUHSIABI PEK YAKINDA BAKIRKÖTDEYİZ Başkaca hiçbir kurs şubemiz değildir.Merkezi : Beyazıt, Mıthat Paşa Cad. 14/1 Kadıköy : Altıyol, Kuşdili Caddesi, 6/8 Beşıktaş : Çırağan, Asarıye Cad. 7/2-3 Şişh : Abıdeı Hürrıyet C. Hasat Sok. 15 Bakırköy : Hüsreviye Sokak 20/4-5 Tel : 527 S5 25-522 21 06 Tel : 338 08 42 - o36 11 50 Tel : 158 24 97 - 158 24 98 Tel : 130 90 37 - 175 43 14 Tel : Istanbul Çıkış Gumrük Müdürlüğü'nden almış olduğumuz 2 Ağustos 1988 tarih ve 45847 no'lu Gümrük Çıkış Ekyannamemizin KDV nüshasını kaybettik. Hükumsuzdür. FA TEKS GtYİM SASA Yİt VE TtCARETLTD. ŞTt. DEVREN SATILIK MUAYENEHANE Röntgen diatermi cihazları, telefon, v.s. sahibinden Tel.: 166 26 18 Beşiktaş Nufus Idaresi'nden al- dığım SO3-306386 No'lu kimlik cuzdanı ile T. Iş Bankası Nişan- taşı Şubesi'ne ait 27777 No'lu he- sapcüzdam, 108667-70, 5421-30 serisi 14 yaprak mavi çek, Pa- mukbank Mecıdiyekoy Şubesi'- ne ait 082381-90 serisi çek yapraklan çalındığından hükum- suzdü r. MEHME T KA BASAKAL KOSTA Atena Deponte 1000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. ANKARA NOTLAM • •• MUSTAFA EKMEKÇİ İşkencenin Böylesi— Dilerim, elimizde kalırsın da bir mikrop temızlenir! dediler. — Basın toplantısı yapacağım. açıklayacağım! Doktora çıkıp doktor muayenesinden geçeceğim! dedım. — Biz sana, öyle bir şey yapacağız ki şimdi anlaşılmaz. Beş altı yıl sonra anlarsın! dediler. — Ne yaptılar ki? — Kaburgalarımın olduğu yeri torbalarla dövdüler, akciğerle- rimin olduğu yeri. Tezgâh diye bir şey var, önce ondan başlaya- yım isterseniz? — Ne tezgâhı? — Tezgâh değil, onların şeyleri bu. 'Tezgâhtan geçirme" derler. — Anladım! Konuşan, şimdiye dek yayımlananlardan ayrı biriydi; öğretmen- di o da. Ancak daha önce 'Ankara Notları'nda geçen, E.a gibi değildi; E.B. öğretmenliği bırakmış, muhasebe bürosu açrnıştı. Eşi S.B. ile bırlikte çalışıyordu. İşkence görenlerden L.O., bir ders- hanede öğretmen olarak çalışıyordu. O da 26 aralıkta içeri alı- nanlardandı. Adını ben yazmıyordum. Yazıda, zaman zaman L.D. ile E.B. birlikte geçecekti. Cumhuriyet Bürosu'nda bırlikteydik de ondan. Onlar anlattılar, ben yazdım! L.D. anlatıyordu: (Basın toplantısı yapıp adı açıklandığı için adını da yazayım: Lütfü De- mirkapı). — Doğrudan içeri aldılar; aperitif olarak tekme yumruk bir mey- dan sopası çektıler. işkencehanede. Resmen, garajın yanında- ki büroda. "Eşek" dedikleri bir darağacı var! "Eşeğe bağlayın!", "Eşekten indirin!", "Eşeğe çıkarın..." İsa'nın çarmıhı! — Arkadaşımızın "T cetveli" dediği... — Önce tekme tokat sorguya aldılar. ışıklar gözümüze tutulu- yor, 8-10 kişi omuzumuza biniyor, o ordan bir soru, o ordan bir soru, sizi şaşırtıyorlar. Bu şaşırtmalı sorguda, eğer onların iste- diklerı yanıtlan vermezseniz, ondan sonra başlıyorlar bir mey- dan sopasına. Herkes denk geldiği yerde vuruyor... — Kaç kişi? E.B. — Bazen iki oluyor, bazen beş oluyor, bazen on beş. L.D. — Beşten fazla olmuyor genellıkle, bildiğim kadarıyla; çün- kü, şuramı koruyorum, bu taraftan yumruk yiyorum; oramı ko- ruyorum, sırtımdan tekme yiyorum. Olmadık yerden neyin geleceğini bilemiyorsunuz. Gözünüz bağlı. Sonra: — Anadan doğma soyun bakayım! diyorlar. Soydular. Anadan üryan soydular, çınlçıplak! — Ayıp değil mı? — Dedim, "Siz insan değil misiniz?" diye bağırıyorum. — Bu bizim görevimiz hemşerim, biz burada devletiz! diyor- lar, devleti temsil edıyoruz! — Gözünüz bağlı? — Bağlı tabii. Arkasından özür dilercesine; "Bizim görevimiz bu, emir kuluyuz!" diyorlar. "Devlet bize maaş veriyor!.." Meydan sopasından sonra arabanın, kamyonun dış lastiği var ya, dış lastiğin iç tarafını düşünün, tam içe gelen conta gelen yanı; orayı kesip almışlar, ayaklarımdan geçirdiler onu, kafamı da onun içine soktular! Şöyle yanm daire olduk mu yaylanan sandalye türü, ayaklarımın ucundan birer sopa tuttular. Ondan sonra başladılar falakaya. Falaka faslıyla birlikte yıkama fasiı baş- ladı, çırılçıplağım! E.B. — Eksi 10 derece! L.D. — Eksı 10 derece olur, 5 derece, bilemiyorum, sıcaklığı artık. O kadar basınçlı bir su verdiler ki, basınçlı su, şöyle soyle- yeyim size, insana vurdu mu sopa değmiş gibi oluyor! Apışımın arasını açıyorlar, hayalanma, testislerıme! Çok fena baskı yapı- yor, dayanamıyorsunuz.. ve küt bayıldım! Sonra sıcak bir şey dök- tüler, şuradan şöyle aşağıya (L.D. boynuyla göğsü arasını gösterdi) yaktı böyle, hemen irkildım, uyandım! Tekrar bir banyo daha. Arkasından bir falaka. Falakadan sonra: — Çekin, dediler uzun eşeğe! Ben dedim ki: — Kolum sakat! Sakat olmayan koldan şuradan bağladılar, birini de buradan bağladılar. Bağladıktan sonra... Sağ kolumda bir acı hissettim ki, elektrik verdiler ordan! Bir kavurdu ki. Birden insanın kalbi atıyor, kalbin vücuttan çıkıyor, odayı dolduruyor, tüm emniyeti dol- duruyor, Ankara'yı dolduruyor! .— Kalp büyüyor? — O kadar act htssediyorsun ve bayıldım! O baygınlıktan sonra tekrar o sıvıyı döktüler, tekrar ayılttılar. Bu sefer cinsel organımı sopayla dövmeye başladılar! Çok affedersin abiciğım! — Bir metre yapacağız! diyor senin cinsel organını. "Bir met- re yapın!" diyor komutan. (Konuşurken "komutan", "komutanım" diyorlar). Vurunca, çekiyorsunuz, arkadan copla, lastık coplagi- rişiyorlar: "Ulan nereye gidıyorsun?, sınırını beklesene!" diye. — Kalk bakayım ayağa! Çınlçıplak kalktık ayağa. Ondan son- ra giysilerimizi giydırmeye başladılar. "Giydirin, daha fazla da- yanamaz ölür!" filan dediler. Çünkü, zangır zangır titriyorsunuz böyle. O basınçlı su, bir bilseniz o kadar acı veriyor ki insana. Geçerken şöyle bir vurup geçse size, sopa vurmuş gibi... Üstü- müzü giydirdiler, ertesi gün akşama kadar ayakkabı ve çorap yok. — Yalnız mısınız, başkaları da var mı? — Başkaları da var, ben işkencede yalnızım yalnız. Garajda, asker gibi "Olduğun yerde say bakayım!" Ne zamana kadar bi- liyor musunuz? Ertesi gün aynı saate kadar. Oturmak uyku yok. — Neden bunu yapıyorlar? — Bu da bir işkence türü. Nedeni şu: Ayaklarınızın şişi iniyor! Bir de falakadan sonra ayağınızı tarar gibi lastık gibi bir şeyle yukarıdan aşağı kanını tarıyorlar. Kanı dağıtıyorlar demek. On- dan sonra oturduğun yerde talım yaptırıyorlar ki ayaklardaki o şişlikler gitsin! CAU5ANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Taban Ayhğı ve Sosyal Yardım Zanum" 1 Man 1981'de yürürlüğe giren 2363 sayılı yasa ile TC Emekli Sandığı Yasası uyannca bağlanan "emekli, adi malullük, vazife ma- luüüğü, dul ve yetim aylığı alanlara ayrıca her ay için sosyal yar- dım zammı da ödenmesi öngörülmüştu. Başlangıçta ayda 3.500 TL. olarak belirlenen bu yardım daha sonra 2720 sayılı yasa ile Devlet Memurları Yasası'na göre ödenen yakacak yardımı ile eşitlenmiştir. TC Emekli Sandığı'ndan aynı za- manda ayrı ayn iki aylığı birlikte alanlara "yalnız emekli aylığı bağlanmasına esas ayiık derecesi yüksek olan ayhkları için sosyal yardım zammı odenir" denilerek, bu yardımın dul aylıklarına yan- sıtılması engellenmiştir. 375 sayılı yasa hükmunde kararname ile TC Emekli Sandığı'n- ca sosyal yardım zammı ödenmesini öngören ek 40. madde, I Tem- muz 1989'dan geçerli olarak kaldınlmış ve yerine kıdem ve taban aylığı esası getirilmiştir. Böylece, TC Emekli Sandığı'ndan kendi çalışması nedeniyle emekli aylığı, eşinin ölümü üzerine dul aylığı da almakta olanlar, her iki aylıklan için taban ve kıdem ayhklarından yararlanabile- cektir. Bunun yanı sıra, 2422 sayılı yasa ile Sosyal Sigortalar Kunımu'n- dan yaşlılık ve ölüm sigortalarından ayiık ve gelir alanlara da 1 Mart 1981'den geçerli olarak sosyal yardım zammı ödenmesine baş- lanmıştır. Kendi çalışmasından yaşlıhk, eşinin ölümü üzerine dul aylığı al- makta olanlara, yalnızca, aylıklardan biri için sosyal yardım zam- mı ödenebilmektedir. TC Emekli Sandığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nca odenen sos- yal yardım zammı arasındaki eşitsizlik kısa bir süre once gideril- mişti. Ancak, 375 sayılı yasa hükmunde kararname ile iki kurumca ödenen bu yardım zammının arası gene açılmıştır. Aynca, Emekli Sandığı'ndan hem emekli hem dul aylığı alanlar aldıkları her iki ayiık için ayrı ayrı "taban ayiığı ve kıdem aylığı" alabilmekte, bu- na karşılık Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan hem yaşlılık hem dul aylığı alanlara ise sosyal yardım zammı bir tek ayhkları için öden- mektedir. I.4O0göstergeden ve % 75 oran üzerinden hem emekli hem dul aylığı almakta olan çocuksuzlara, her iki kurumca bağlanan ay- hkları karşılaştıralım: EMEKLİ SAHDIĞI SSK EiMkll h Gene) Ayiık 267750 131875 401625 267750 200512 46&563 Kıdem Aylığı 38.250 19125 57375 ,- Taöan Ayiık 210000 105-000 315000 SY Zammı - - -- 175.000 - 175.000 TOPLAM 516000 258000 774 000 442 750 200.812 643563 Bu fark, göstergeler ve ayiık bağlama oranlarf yükseldikçe da- ha da artacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle