23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 18 OCAK 1990 SOVYETLER BİRLİĞ1 Dağlık Karabağ'da iç savaşIç/arpışmalarda uçaksavar ve helikopterler kullanılıyor.KomsomolskayaPravda Gazetesi'nin muhabiri, "Söylemeye korkuyoruz ama, Karabağ'daki olayların adı iç savaştır" dedi. Bölgeye gönderilen tank birliklerine halk barikatlar kürarak mani oluyor. İçişleri Bakanlığı askeri birliklere ateş açma yetkisi verdi. SOVYETLER BlRUĞI Azerılerle savaşa katılmak ûzere gelen Ermeni gönüllûier. > gündür, çarpışmaJarda en az 66 ölû 160 yaralı Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli- ği'nin Azerbaycan Curahuriyeti'ne gönde- rilen 11 bin kişilik askeri gücünün Bakû'- ye ulaşan ilk bölümünün kente girmesinin halk tarafından engellendiği bildirilirken, ülkenin öteki bölgelerinde şiddetli çarpış- malar süruyor. İç savaş boyutlanna ulaşan carpışmalarda uçaksavarlar ve helikopter- lerin kullanıldığı, Gence kentinde durumun kontrolden çıktığı, Dağlık Karabağ'da top- larn 26 bin kişinin gözaltına ahndığı bildi- riliyor. Eylemlerin Ermenistan'a da sıçra- dığı ve bir köyde Lenin heykelinin tahrip edildıği gelen haberler arasında. Birliklerin hareketleriin halk tarafından engelelnmesi ve silah elde etmek üzere çeşitli saldınlar düzenlenmesi üzerıne İçişleri Bakanlığı kuv- vetlerine silah kullanma yetkisi verdi. Sovyet resmi haber ajansı TASS, Sovyet İçişleri Bakaniığı'na bağlı birliklerden 6 bin, duzenli ordu birliklerinden de 5 bin ki- şilik bir kuvvetten oluşan "oıüdabaie bir- Uği"nden Bakû'ye varan ilk grupların ken- tin ekonomik açıdan yaşamsal önem taşı- yan tesislerin çevresinde önlem almaya baş- ladıklarını duyurdu. Ancak askeri tank bir- liklerinin kente girmeleri kamyonlara dol- muş çocuk, kadın ve yaşlıların barikatlarıyla karşılaştı. Bu arada halkın hükümetce ilan edilen sokağa çıkma yasa- ğına da uymadığı belirtiliyor. SSCB Savunma ve İçişleri Bakanlıklany- la KGB'nin televizyondan okunan ortak açıklamasında. "Kan akınlmasını onlemek amacıyta ve yasalar çerçevesinde" birliklere silah kullanma yetkisi tanındığı ve bu ka- rarla yerel halkın silah depoları ile güven- lik kuvvetlerinin karakolianna yapılan sal- dınları caydırmayı amaçlandığı kaydedildi. Sovyet TV muhabiri verdiği haberde, bölgede çatışan halkın "toplara bile" sa- hip olduğunu bildirdi ve Stepanakert'te su sağlayan şebekeye düzenlenen sabotaj so- nucu kentin üçte birinin susuz kaldığını da ifade etti. Olaylarla ilgili olarak açıklama yapan Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cumhu- riyeti Komunist Partisi Genel Sekreteri Ab- durrahman Vezirov, bölgedeki durumun bugunku aşamaya gelmesinde "partinin suçlu olduğunu'' itiraf etti. Vezirov, Azar- baycan Halk Cephesi ile sürekli temas ha- linde bulunduğunu ve cumhuriyette düze- nin sağlanması için işbirilğine hazır oldu- ğunu söyledi. Lenin heykeline saldın Olayların Ermenistan'a da sıçradığı ve özellikle silah ele geçirmek amacıyla halkın güvenlik kuvvetlerine saldınlar düzenledi- ğini bildiriliyor. Son 24 saat içinde Erivan'- da 13 silahlı saldın olayı meydana gelirkeıı, bölgedeki Ehegnadzor köyündeki Lenin heykelinin tahrip edildiği açıklandı. AA'nın çeşitli kaynaklardan edindiği bil- giye göre "çatışmalarda Ermenilerin eğitil- miş bir ordu gibi" ve Azerilere kıyasla çok dah modern silahlara sahip oldukları dün Çaykent Azad ve Kamu yerleşim merkez- lerinin çıkan çatışmalar sonucu tümuyle Azeri kontrolüne geçtiği, ancak Ermenile- rin daha sonra karşı saldınya geçerek Çay- kent'te kontrolü ellerine gecirdikleri bildi- riliyor. Kubatlı ve Göruz bölgelerinde de Ermenilerin silahlı eğitim yapmak olduk- ları gelen haberler arasında. "İkinci Afganistan olur" Bakû'den gelen haberlere göre, Azer- baycan Halk Cephesi liderleri taııkların böl- H a n l a r *,Şumyan Dağlık-Karabağ: Köylûler siperler kazıyor. barikatlar kuruyor Ermenıler, Azerbaycan a ait Nahcıvan bölgesini ablukaya aldılar. gelerine mudahale etm'esi durumunda "Azerbaycan'ı Sovyet bükümeti için ikin- ci Afganistan'a dönüştürme" tehditinde bulundular. Yılbaşında başlayan ayaklan- malarla tümuyle yıkılmış bulunan Sovyet- lrâh sırunrun ise "tanklarla öriili dügü" bil- diriliyor. Bakû'deki kaynaklar, yalnızca Gence'- de Ermenilerin kullandığı hdıkopterlerden açılan ateş sonucu 6 kişinin öldüğünü be- lirttiler. "Komsonolskaya Pravda" Gaze- tesi'nin muhabiri ise gönderdiği haberde "Açıkça söylemekten çekiniyonız. Ama Dağlık Karabag bölgesindeki olaylann adı iç savaştır" dedi. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı söz- cüsü Yuri Gremitskih geçen haftadan beri çatışmalara sahne olan bölgeye "durnmu kontrol allına almak için gerektiği kadar" asker gönderıleceğini açıkladı. Sözcü, as- kerelrin "ihtiyaçduyulan" her yerdegörev yapacaklarını kaydetti. fzvestia Gazetesi, SSCB Devlet Başkanı Mihaii Gorbaçov'un Azerbaycan'a asker gönderme karanndan övgü ile söz etti. Ga- zetenin birinci sayfasmda çıkan yomtnda şöyle dendi: "Perestroyka kendini savun- mak zonında bırakılmıştı. Bu yola başvor- masının suçu da onda degildir." tzvestia'nın bildirdiğine gore geçen haf- ta çatışmaların bitmesinden bu yana dağ- lık Karabağ'da 26 bin kişi gözaltına alıfı- dı. Bu sayı bölge nüfusunun altıda birine eşit. tran'ın dini lideri Ali Hamaney, Azer- baycan Sovyet Cumhuriyeti'ndeki Azerile- rin milli amaçlarla hareket ettiklerini dü- şünmenin yanlış olacağını belirterek, Mo- sokva'ya Azerilerin duygulannı yanlış yo- rumlamaması çağnsında bulundu. İran resmi ajansı IRNA'nın haberine gö- re, Hamaney, Moskova'yı "sert ve haksız bir tutum izlememesi" konusunda uyardı. Bu arada, yılbaşında Azerbaycan'a bağlı Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti'nin İran ile olan sınınnda başlatılan ayaklanmalar üze- rine, jki Olke arasında bu sınır üzerinden geçisi kolaylaştıracak bir anlaşma taslağı- nın hazırlanarak incelenmek üzere tran Hü- kümeti'ne iletildiği bildirildi. FRANSA Ermeniler• • •• 1 1 •« gonullu gönderme hazırlığındaSABETAY VAROL PARİS — Taşnak Partisi, Ermenistan'- da savaşmak üzere Fransa'da Ermeni "gönüllü" toplamaya hazırlanıyor. Erme- nistan dışındaki en güçlü veeski Ermeni ör- gütü olan Taşnak'ın denetimindeki bir rad- yo, yer yuzünden Ennenileri seferber olma- ya çağırdı. Dun öğle bülteninde bu konuy- la ilgili bir röportaj yayımlayan özel TV ka- nalı "La 5" Kafkasya'ya gitmeye hazırla- nan bazı Fransız Ermeniieriyle görüştü. Yüzlerini gizleyen 3 genç Ermeni, "Halkı- mızı ve anayurdumuzu konımak üzere her an savaşa gitmeye hazınz" dediler. Yorumcu, savaşmak üzere Kafkasya'ya gitme eğiliminin özellikle Ortadoğu'da bü- yüyen Ermeniler arasında guçlu olduğunu vurguladı. Ermeni Apostolik Kilisesi bına- sında kurulan başka bir komite ise Cura- hurbaşkanı François Mitterrand'ın konu- yu BM'e getirmesini ve Mihaii Gorbacov nezdinde girişimde bulunmasım istedı. Irk- çılığa ve anti-semitizme karşı Uluslararası Birlik (LICRA) adlı örgut ise "Yeni bir Er- meni soykınım hazırlığı olduğunu" iddia etti. Dün öğleden sonra yayımlanan Le Mon- de Gazetesi, gazete manşetinde "Ermenis- tan ve Azerbeycan cumhuriyeüerinin fıilen savaş halinde" olduğunu öne surdu. Gazete 11 bin Sovyet askerinin savaşı durdurma- da etkili olamadığını yazdı. Gene Le Mon- de, AT Komisyon Başkanı Jacques Delors'- un dün Strasbourg'da Avrupa Parlamen- tosu önünde yaptığı konuşmada ortaya at- tığını yeni "Avrupa Federasyonu" önerisi ile SSCB'deki son gelişmeler arasında iliş- ki kurdu. D.ALMANYA Komünistlerden "şiddet ve korku" uyarısı Dış Haberler Servisi — Demokratik Al- manya'da gizli polis örgütü STASI'nin halk tarafından yağmalanmasından sonra komu- nist yönetim bir çağn yaparak ülkede "şid- det ve korkunun" yerleştırilmesine yönelik çabalara son verilmesini istedi. Komunist yöneticiler, bu tür hareketlerin serbest se- çimler için zararlı olabileceğini kaydettiler. AP'nin haberine göre Demokratik Al- manya'nın komunist ağırlıkh hükümeti, giz- li polis orgütü STASI'nin yağmalanmasımn, ülkede başlayan devrimlerin yeni bir aşama- ya girdiğinı gösterdiğini bildirdi. Hükümet tarafından dün yapılan açıklamada, bu ye- ni aşamanın "korku ve şiddet" olduğu be- lirtilerek, .STASI'nin yağmalanması eyle- minden ülkenin muhalefet grubu Yeni Fo- rum sorumlu tutuldu. Hükümet açıklamasında, yağmalanma sonucu STASI'nin merkezinde milyonlarca marklık zarar olduğu belirtildi. Bu arada ajanslar, önceki gün gerçekleştirilen eylemin bizzat hükümet tarafından düzenlendigi yo- lunda görüşler olduğunu belirtiyorlar. BULGARÎSTAN Hükümdarlık yanlısı yeni parti kuruldu SOFYA (AA) — Bulgaristan'da hüküm- darlık yanlısı bir parti kurulduğu ve ülke- nin güneyinde Plovdiv kenti mahkemesin- den tescil edilmesini istediği bildirildi. Ül- kede eski hükümdarlık dönemine dönülme- sini arzu eden paninin amaçlan arasında, "demokratik geleneklerin ve eski çar II. Si- meon dönemindeki sivil haklann yeniden kurulınası" bulunuyor. BTA, yeni partinin üye sayısı hakkında bir bilgi vermedi. Çar II. Simeon, 1943 yılında, Hitler Al- manyası'nın yanmda yer alan Kral Boris II- I'tensonra ıktidara geçmişti. 1946 yılında komünistler tarafmdan iktidardan uzaklaş- tırılan II. Simeon, şu an lspanya'da yaşı- yor. II. Simeon, geçen hafta, Madrid'de herhangi bir konuda yorum yapmayı red- detmişti. AZERİLERDE.N PROTESTO — Azerbaycanın başkenti Bakûde önceki gün düzenlenen biiyiik bir gösteride, Dağlık Karabağ sonınunun dünyaya yanlış yansıtılması protesto edildi. Gbstericiler protestoda "Dağlık Karabağ hakkında çarpıtılmış bilgiler, bolgede gerginliği arttınyor". "Kanlı Perestroyka'ya hayır"yazılı afişler taşıdılar.(Fotoğraf: AP) ÇEKOSLOVAKYA Gizli polis lağvedildi|L^ekoslovakya'nın ilk komunist olmayan İçişleri Bakanı Kıchard Sacher, gizli polis btinyesinde faaliyet gösteren tüm grupların da lağvedildiğini belirtti. Prag, Sovyet birliklerinin aşamalı olarak çekilmesi işin somut bir takvim önerdi. PRAG (Ajanslar) — Çekoslovakya'da halkın yoğun tepkisine neden olan gizli po- lisin lağvedildiği açıklandı. Açıklama Çe- koslovakya İçişleri Bakanı Richard Sacher tarafından yapıldı. AA'nın haberine göre Çekoslovakya resmi haber ajansı CTK ta- rafından yayımlanan bildiride, gizli polis bünyesinde faaliyet gösteren bütün grupla- rın da lağvedildiği duyuruldu. İçişleri Bakanlığı bildirisinde, gizli polis üyelerinin silahlanm bırakmaya ve ellerin- deki dosyaları iade etmeye mecbur edildik- leri kaydedildi. İçişleri Bakanı Sacher, gizli polis üyele- rinin faaliyetlerini ve ellerindeki dosyaları incelemek üzere bağımsız bir komisyon ku- rulduğunu da söyledi. 1948 yılından bu yana bu göreve gelen ilk komunist olmayan bakan olan, Halkçı Parti üyesi Richard Sacher, 30 aralıkta İçişleri Ba- kanlığı görevine atanmıştı. Sovyet birlikleri Ote yandan Çekoslovakya hükumetı, 1968 yılından bu yana ülkede bulunan Sov- yet askerlerinin aşamalı olarak geri çekil- mesine ilişkin "somut bir takvim" önerdi. . Çekoslovakya resmi haber ajansı CTK, ülkedeki Sovyet askerlerinin çekirmesiyle il- gili başkent Prag'da yapılan goruşmelerin ilk turunun göruşbirliği içinde geçtiğini be- lirtti. Ajans, görüşmelere en geç şubat ayının ilk haftasında Moskova'da devam edilmesi konusunda anlaşmaya vanldığını kaydetti. Çekoslovakya hükümeti, Sovyet askerle- rinin tamamı çekilene kadar gececek süre içindeki statüleri konusunda da oneride bulundu. CTK tarafından yayımlanan bildiride, ge- çici olarak ülkede bulunan 80 bin Sovyet as- kerinin ülkeden ayrılması konusunda her- hangi bir zaman sının bulunmuyor. Çekoslovakya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lubos Dobrovski, geçen hafta yaptığı açak- lamada, söz konusu geri çekilme işleminin 1990 yılı sonuna kadar gerçekleşebileceği- ni ifade etmişti. Moskova yönetimi ise Çekoslovakya'da- ki birliklerin bu ülkeden aynlmasını, halen Viyana'da görüşmeleri devam eden süahsız- lanma sürecine bağlıyor. Havel ^ ~ Çekoslovakya'ya ilişkin diğer bir gelişme- de, Devlet Başkanı VaclavHavei'in, ulkesin- de demokrasiye geçişin "miimknn olduğun- ca banşçıl" yollardan gerçekleşmesinden ya- na olduğunu belirtmesiydi. Havel, Prag'da Jan Paİach anısuıa düzen- lenen törende yaptığı konuşmada, geçiş sü- recinin kansız ve acısız gerçekleşmesini ar- zu ettiğini belirtti. 1968'deki Sovyet müda- halesini protesto etmek için 1969'da kendi- sini yakan üniversite öğrencisi Palach'ı an- mak için düzenlenen törende, Çekoslovak- yalıların "özgün bir demokrasi modeli bul- mak için çok çalışmalan gerektiğini" söy- leyen Başkan Havel, "Yaratmak istediğimiz sistem, eskinin ya da başkalannın uygula- dığı düzenlerin kopyası olmayacak" dedi. Ülkesindeki Sovyet askerlerinin varlığı- na da değinen Havel, askerlerin çekilmesi için goruşmelerin başladığını hatırlattı ve "Sovyet askerlerinin gitmesini sağlamak be- nim görevim, ancak onlardan bunu hemen yapmalannı istemem söz konusu olamaz, zira bu konu, uzun uzadıya tartışılacak bir sorun" diye konuştu. Havel, aynca Avnıpa'yı demokratik ül- ke ve halklann oluşturduğu bir bütün ola- rak görmek istediğini kaydetti. DIŞ BASIN Azerilerin yakınmaları haklı 1989'u 1990'a bağlayan günlerde Sovyet- Iran sınınnda Nahcivan'da çıkan olayları Moskova, "aşırı uçların, sarhoşlann ve uyuşturucu kullananlann" işi olarak duyur- du. Ancak gerçek değişiktir. Aralık ayının başında geniş kitle deste- ğine sahip Azerbaycan Halk Cephesi, Mos- kova'ya hiç de aşırı olmayan taleplerini sı- raladığı bir liste vermişti. Bu taleplerin baş- lıcaları, bölünmüş ailelerin serbestçe geçe- bilmesi için smırın açılması ve KGB kont- rolünde olan sınırdaki verimli toprakların tarıma açılmasıydı. Bu iki talep de Azeri- ler için önemli idı. Halkın yarısından faz- lasının sınırın öte yanındakilerle aile bağ- lan var. KGB kontrolundeki arazi ise tan- ma en elverişli ve verimli topraklardır. Halk Cephesi'nin ısrarlı çağnlarına yerel parti yöneticileri ve Moskova kayıtsız kal- dı. Yılbaşı gecesi silahsız halk sınıra yüru- dü ve hukümetlerinin tartışmayı reddettiği konuyu kendi elleriyle çözdü. Şimdi merkezi hükümetin tavrı merakla bekleniyor. Ancak bu olaylar derin bir an- lam ve mesaj taşıyor. Azerbaycan halkının ve öteki Sovyet cumhuriyetlerinin Mosko- va'ya yolladığı bu mesaj, milliyetçiliktir. ıUiyetçiliği ilk kez tartışmalı Dağ- hk Karabağ bölgesinde Azeri-Ermeni sür- tüşmesine tepki olarak gelişti. Çatışma, o gune kadar yan yana, genellikle iç içe ve nis- pi bir uyum içinde yaşayan iki halk ara- sındaydı. Çatışma giderek çirkin bir niteli- ğe büründü ve şiddetli çatışmalara, katliam- lara, her iki cumhuriyette büyük goçlere yol açtı. Dağlık Karabağ bardağı taşıran dam- la olmuştu, ancak Azerbaycan ve Ermenis- tan'da milliyetciliğin hortlamasının asıl ne- deni değildi. Butun öteki milliyetlerin oldu- ğu gibi Azerilerin de Moskova'dan şikâyet- leri vardı. Milli tarih çarpıtılmış ve yeniden yazılmıştı, Islami inançlar yasaklanmıştı ve Türk kültürü, halkın Rus alfabesini zorla kabul etmesine dayanan baskıya uğramış- tı. Sovyet ekonomisi bozuldukça ekonomik ayrımcılığm külfeti de şikâyet. listesine ek- lendi. Sovyetler'in güneyindeki, buyuk ço- ğunluğu Müslüman olan kırsal ve geri kal- mış toplumlar gibi Azeriler de katı merke- zi kontrolden, başlıca ihraç ürünlerine uy- gulanan düşük fıyatlardan, toplunısal ihmal edilmişlikten ve mustemleke türü sömürii- den yakımyorlardı. Azerbaycan'da halkın yaşam koşullan be- lirgin biçimde kötüleşti. Çocuk ölum ora- nı, Sovyetler standardının iki katıdır. Sağ- lık ve eğitim yetersiz olup işsizlik 80'lerin sonunda fo 2Tye ulaştı. Yerel komunist par- tisi başansız kalınca hoşnutsuzluk daha da arttı. Halk, komunist yöneticilerini, yozlaş- mış, Moskova mafyasının adamı, çıkarla- rıru konımaktan aciz kişiler olarak görüyor- du. Halk içinde kök salmak için koşullar el- verişliydi. Halk Cephesi, Dağlık Karabağ'- da milliyetçi bir tavırla öne atıldı. Ancak cephe, ayrılıktan çok özerkliği vurgulayan Baltık örneğine uygun ılımlı bir programla ortaya çıktı. Cephenin kuruluşu, yerel bir rakibe ta- hammül edemeyen Komunist Parti'nin sal- dınları ile karşılaştı. Cephe liderleri, "ası- nlar ve serseriler" olarak tanıtıldı. Zaman akıp geçtikçe ve hiçbir uziaşma olmayınca, Moskova'mn politikaları da gi- derek daha çok Azeri karşıtı (Ermeniler de bu politikalann Ermeni karşıtı olduğunu sa- vunuyorlar) olunca, cephenin itiban arttı ve cephe radikalleşti. Cephe, ağustos ortalann- da bir çağrı ile 500.000 kişilik mitingler ya- pacak güce ulaştı. Eylul ayında Ermenilere karşı ekonomik ablukaya girişti. Doğuşundan birkaç ay sonra cephe milli bir hareket haline geldi ve iktidardaki yerel Komunist Partisi cepheyi dikkate almak, dahası saygı göstermek zorunda kaldı. Radikalleşme sürdu, çünkü Moskova'mn ademi-merkeziyetçi iktisadi ve siyasi reform- Iardan hiçbiri ciddi biçimde ele almak ni- yetinde olmadığı açıkça ortaya çıktı. Kasımda cephe liderliği içindeki bir mu- cadele, daha radikal bir fraksiyonun zaferi ile sonuçlandı. Milli Selamet adlı kuruluş Bakû'da ortaya çıktı ve Sovyet ve İran Aze- rilerinin birleşmesi temelinde açıkça ayrılık- çı bir programı savunmaya koyuldu. Cep- he ve Milli Selamet, Bakû'da ortak bir gös- teri düzenlediler. Moskova, "aşın uclar ve sarhoşlar" hi- kâyesi ile kendi kendini kandırabilir, ancak bunun uzun süreceği sanılmamalıdır. Bugun Azerbaycan'da oianlann yarın daha geniş çapta Orta Asya'da yineleneceği kesindir. Halklann hayal kırıkhğının düzeyi ve Orta Asya siyasi kültiiriindeki uziaşma eksikli- ği, daha büyük şiddet hareketlerinin yolda olduğunu düşündüruyor. Federal bir devlet olan Sovyetler Birliği'ni hâlâ kurtarabilecek şey, ekonomik ve siya- si iktidann hızla dağıtılmasıdır. Aril sorun, cumhuriyetlerde temsil gücü olan milli hü- kümetler kurmaktır. Ama bu, büyük ola- sılıkla Sovyet Komunist Partisi'nin ölümü- nü hızlandıracaktır. (8 ocak) AVUSTURYA "Varşova Paktı'nda değişiklik olacak"Viyana'daki askeri doktrinler seminerinde konuşan Sovyet Generali Tchervov, "D.Avrupa'daki değişikler Varşova Paktı'nda siyasi, askeri ve yapısal değişiklikler gerektirecek" dedi. VtYAN A (AA) — Doğu \e Batı Avrupa ile Kuzey Amerika ülkelerinin askeri tenı- silcilerinin ilk kez bir araya geldiği askeri doktrinler seminerinin dünkü bölümünde gündemin birinci maddesini, Doğu Avru- pa devletlerînde ulusal çıkarlanna uygun olarak meydana gelen değişikler oluşturdu. Viyana'da yapılan seminerin dünkü otu- rumundan sonra bir basın toplantışı diizen- leyen SSCB Genelkurmay Başkanlığı Şilah- sızlanma Bölumü Komutanı General Niko- lay Tchervov, Doğu Bloku'ndaki değişiklik- lerin, Varşova Paktı'nda askeri ve siyasi ol- duğu kadar yapısal değişiklikleri de günde- me getireceğini söyledi. Tchervov, bazı Doğu Avrupa Ulkelerinde çok partili siyasi sisteme geçilmesi nedeniyle Varşova Paktı'nın yönetici organı siyasi de- ğerlendirme komitesinin bugünkü şekli ile varlığını muhtemelen sürdüremeyeceğini söyledi. Öte yandan, ABD Genelkurmay Başka- nı General Colin PoweU da düzenlediği ba- sın toplantısında, Varşova Paktı üye ülke- lerinin topluluk bünyesinde kendi kimlik- lerini bulma yoluna gittiklerinin gözlendi- ğini söyledi. Powell, "Varşova Paktı bünye- sinde değişiklikler olduğu açık" diye konuş- tu. Çekoslovakya Genelkurmay Başkanı An- ton SKmak ise, seminerde yaptığı konuşma- da, ülkesinin "Ulusal çıkarlannın temel olduğuna" inandığını belirtti. Slımak, Çe- koslovakya'run pakt bünyesindeki yükünı- lülüklerine bağlı kalacağını kaydetti. Polonya ve Bulgaristan Genelkurmay Başkanları da, askeri doktrinlerinin ulusal karakteri uzerinde durdular. ROMANYA Muhalefet istedi, seçimler ertelendiBÜKREŞ (AA> — Romanya'da Ulusal Kurtuluş hükümetinin muhalefetin seçim kampanyasını yapabilmek amacıyla seçim- lerin ertelenmesi isteğini kabul ettiği bildi- rildi. Muhalefetteki en büyük parti olan Ulu- sal Köylü Partisi Başkan Yardımcısı Ion Pi- ui, USC Başkanı Ion Iliescu'nun muhale- fet ile yapılan görüşmede, yeni parlamento için yapılacak seçimlerin birkaç ay ertelen- mesi konusunda güvence verdiğini açıkladı. Piui. Iliescu'nun seçimlerin ertelenmesi sözünü verdiğini, ancak kesin bir tarih be- lirlenmediğini kaydetti. Romanya'da diktatör Nikolay Çavuşes- ku'yu geçen ay devirerek yönetime gelen USC hükümeti, nisan ayında serbest seçim- lerin yapılacağmı açıklanuştı. Muhalefet ise seçim kampanyası için se- çimlerin en azından haziran ayma kadar ge- ciktirilmesini istiyordu. Piui, Rompress'te yayımlanan Romanya televizyonuna verdiği demecte, USC içinde eski KP üyelerinin yer almasından endişe etmediğini söyledi. Ion Piui, "KP, Romanya'da tiimden öl- dfi. KP'nin ülkede islikbali >ok" dedi. USCde yer alan uyelerin komünizmi eleş- tirirken dürüst olmadıklan yolunda belirti bulunmadığını kaydeden Piui, cephenin ül- kede serbest seçimleri garanti edebileceği- ne inandığını kaydetti. USC sözcüsü Aurel Dragos yaptığı açıklamada, seçimlerin er- telenmesi konusunda henüz bir karar alın- madığını bildirmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle