24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1990 KÜLTÜR-SANAT 1989 YILINDA TÜRKİYE'DEKARİKATÜREBİR BAKIŞ Karikatür, müzeye kavuştu CUMHURİYET/5 Enis Fosforoğlu Tiyatrosu • Küitür Servisi — Enis Fosforoğlu Tiyatrosu "Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yaparım" adh oyunla 10. yılını kutluyor. Topluluk kasım ayından bu yana Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde sergilediği oyunu, mart ayından itibaren İstanbul yakasına taşıyacak. 1980-81 sezonunda Ali Yörük'ün "Düğün" adh oyunuyla perdelerini açan Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, salonsuzluk sorunu yüzünden son birkaç yıldır değişik yerlerde oyun sergilemek zorunda. Haldun Taner'in iki perdelik oyununu Enis Fosforoğlu'nun yönetiminde sâhneleyen toplulukta Fosforoğlu'nun dışında Suna Keskin, Volkan Saraçoğlu, Ayberk Atilla, Serdar Seçkin, Sinan Alkan, Özlem Üstunel de yer abyor. Dısan Abdülkudüs öldü • KAHİRE (AA) — Mısır'ın önde gelen yazar ve gazetecilerinden Ihsan Abdülkudüs öldü. 70 yaşındaki Abdülkudüs'ün, 10 gün önce geçirdiği beyin kanamasından sonra komaya girdiği ve önceki gün öldüğü bildirildi. Abdülkudüs, hem Kral Faruk döneminde hem de Mısır'ın ilk cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır döneminde hapsedilmişti. Yazarın feminist romanlan ve kısa öykülerindeki cinsel sahneler de ülkedeki muhafazakârların eleştirilerine yol açmıştı. Ihsan Abdülkudüs'ün romanı "Özgürüm", 1952 devriminden sonraki Mısır toplumunda yaşayan bağımsız bir kadını anlatıyor. Yazann en önemli eserleri arasında; "Otobüs Hırsızı", "Evimizdeki Adam" ve "Bir Burun ve Üç Göz" bulunuyor. Kahire Üniversitesi'nde okurken politikayla ilgilenmeye başlayan Abdülkudüs, ilk kez 1945'te, bir dergide Ingiliz büyükelçisinin ülkeden ayrılmasını isteyen bir yazı yazıdığı için hapsedilmişti. Halil Akdeniz sergisi • Kültur Servisi — Halil Akdeniz Resim Sergisi, 17 ocak tarihinde Galeri BM'de açılıyor. 1965 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsu Resim Bölümü'nde lisans öğrenimi, 1968-1974 yılları arasında Berlin Devlet Guzel Sanatlar Akademisi'nde uzmanhk öğrenimi yapan, tzmir Ege Üniversitesi ve Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde lisansüstü öğrenimini tamamlayan Akdeniz'in, Türk resim sanatı alanında yazılan, çağdaş sanat alanında araştırmaları bulunuyor. Çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı sergiye katılan sanatçının 1985 DYO Resim Sergisi Ödülü, 1988 TP Atatürk Resim Yarışması l.lik ödülü, 1988 Turk Sanat Kurumu, Resim Dalında Yılın Sanatçısı Ödülü ve mansiyonu bulunuyor. Halen Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde doçent olarak görev yapan sanatçının yapıtlan 5 şubat tarihine kadar görülebilir. Müjde Ar-Uğur Yücel kabare • ANKARA (AA) — Ünlü sanatçılar Müjde Ar ve Uğur Yücel, yeni hazırladıklan "Cabaret" adlı gösteri ile Ankaralıların karşısına çıkıyorlar. Senaryosunu Gani Mujde'nin yazdığı, müzik düzenlemesini Atilla özdemiroğlu'nun yaptığı gösteriye, Müjde Ar ve Uğur Yücel çeşitli parodilerle katıhyorlar. Lider taklitleri ile büyuk ilgi toplayan Uğur Yücel, gösteride yeni hazırladığı Kenan Evren taklidini de sunuyor. Müzik bölumlerinde Mujde Ar Türk sanat müziği, Coşkun Demir de Türk hafif müziği dalında çeşitli eserler sunuyor. Urnur Ttirker Sergisi • Küitür Servisi — Umur Türker Resim Sergisi, Gorbon Sanat Galerisi'nde açıldı. 1%5 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsu Resim Bölümü'nden mezun olan sanatçı, 1975-1978 yılları arasında burslu olarak gittiği Paris'te, Ecole Nationale Superieure Des Beaux-Arts'da resim, mozaik ve duvar resmi atölyelerinde ihtisas çalışması yaptı. Paris'te Akademi Galerisi'nde bir kişisel sergi açan sanatçı bugüne dek toplam 9 kişisel sergi gerçekleştirdi. 45. E>evlet Resim Heykel Sergisi, 21. DYO Sergisi, 2. Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Sanat Festivali ve 1988 Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü'nün 50. kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen yarışmalarda başarı ödülleri alan sanatçının yapıtlan 31 ocak tarihine kadar görülebilir. Yedikule zindanlarında konser • ANKARA (AA) — İstanbul'daki tarihi Yedikule Zindanları'nda açıkhava konserleri düzenlenecek. Kültür Bakam Namık Kemal Zeybek, Populer Müzik Sanatçıları Vakfı (POP-SAV) yöneücileriyle dün bir görüşme yaptı. Zeybek, bakanlık olarak, tüm müzik türlerine eşit ölçüde ilgi gösterdiklerini ve turler arasında ayrım yapmadıklannı söyledi. Müziğin gelişmesi için gerekli desteği sağlayacaklanm söyleyen Bakan Zeybek, 'Müzik türleri arasındaki tercihi halk yapar' dedi. Pop müziğinin gelişmesi için de Pop-Sav Vakfı'na yardımda bulunacaklannı belirten Zeybek, Istanbul'da Yedikule zindanlarııun bulunduğu 20 bin metrekarelik alanın, açıkhava konserlerinde kullanılmak üzere vakfa tahsis edileceğini bildirdi. Yonca'da genç bir sanatçı • Kültür Servisi — Çiğdem Erbil Sağın, son bir yılhk çalışmalann ürününü Istanbul'da Garanti Bankası Yonca Modern Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 1961 doğumlu olan Sağın, 33 yağlıboya yapıttan oluşan sergisiyle ilgili olarak şunları söylüyor: "lnsanın hayat boyu yaşayacağı çelişkileri semboller halinde, renk ve kompozisyon bütünlüğü içinde, sonsuzluk duygusunu ve yaşamın iniş çıkışlarını tual üzerinde yansıtmaya çalışıyorum!' Çiğdem Erbil Sağın, 1978 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bolümu'ne girdi. TURGUT ÇEVİKER Türk karikatürünün en önemli eksiklerinden biri de mizah ve karikatür kültürünün tartışılamaması. Turhan Selçuk'un TÜYAP Fuarı'nda Onur Sanatçısı ilan edilmesi, Tan Oral'ın "Sus ve Dinle" albümü yılın önemli olaylan arasındaydı. de, Türk karikatürü ve mizah der- giciliğinin çok dışında bir anlayıştı bu. Birçok olumsuzluğuna karşın, olumlu yanlan da vardı ve bu yad- smamazdı. Çizerlerde kişisellik ye- terince önemsenmedi. Tek tip bir çizgi ve biçem empoze edildi. Bu- na karşın yetenekler isyan etti ve usul usul kişisel anlatımlar orta- ya çıktı. Bu 1980'li yülarda hız ka- zandı. Oğuz Aral'm ölçü olarak kabul edilen çizgi dünyası, mizah anlayışı aşıldı. Dıgıl ve Avni'deki çizgi cangılı içinde Aral'ınkilerin nasü eski ve güduk kaldığı görü- lecektir. Bu saptama Oğuz Aral1 ın ustalığını hiçe saymıyor kuşku- suz. öğrencileri tarafından çoktan aşıldığının bir başka anlatımı sadece. Şu an 1950 kuşağının ve o an- layışı benimsemiş çizerlerin mizah dergisi yok. Daha çok günlük ga- zetelerde çalışmalannı yayımlıyor- lar. Gırgır anlayışı tam yedi der- gide suruyor. Bu dergilerin isim- leri şöyle: Gırgır, Fırt, Çarşaf, Li- mon, Hıbır, Avni ve Ftr-Fır. Bu anlayışın çok genç üyelerinin önemli bir bölümü de günlük ga- zetelerde karikatür ve bant- karikatür çiziyorlar. Sayısal açı- dan Gırgırcılar çogunlukta. Gırgır hareketi bir yenilik olmadığı için çizgide mizah anlayışıru silemedi. Gırgır bir halk mizah dergisiydi. Mizah basınımızın başlangıcından beri de bu tur dergiler hep oldu. örneğin, 1908'de çıkan Ali Fuat Bey'in Karagöz'ü, 1950'ye değin yayırnlanmıştı. Ve günü içinde çok buyük tirajlara ulaşmıştı bu dergi. Türk karikaturünü ırdelerken gazete ve mizah dergilerinin dışın- da, Karikaturcüler Derneği'mn et- kinliklerine de bakmak gerekiyor; buna dernekten bağımsız olarak açılan çeşitli sergileri de ekleyebi- -liriz. Karikaturcüler Derneği, her yıl yaptığı gibi bu yıl da salonla- Türk karikatürünün yaşadığı bir yülık serüveni değerlendirebil- mek için biraz geçmişe giderek bu- güne gelmek istiyomm. Alışılmış bir yjldökümü yapmak iste- miyorum. Bizde karikatür, 1950'den baş- layarak yeni bir kûnlik kazandı. Karikatürde altyazı egemenliğine son verildi. Çizgi, espri ve mesajı taşıyan bir nitelik kazandı. Önce yadırganan bu anlayış, 1950 kuşa- ğının sabırlı inadı ve inancıyla yaygınlık kazandı. 1920 sonrası karikaturumuze damgasını vuran Cemal Nadir ve Ramiz Gökçe, ka- rikatürün cumhuriyet döneminde gelişmesi, serpilmesi ve yaygınlaş- masına büyük ölçüde etkili oldu. Espriyi içeren altyazılanyla var- lık kazanan bu karikatür anlayı- şı, 1950 kuşağının çizgide mizah anlayışıyla duraklama devrine gir- di. 1950 kuşağı, 197O'e değin çiz- gisini basarıyla sürdürdü. Turk karikaturünü ve gelecek kuşakla- nn yolunu belirledi. 1970'li yıllar Türk karikatüründe yeni bir olu- şuma tanık oldu. Oğuz Arai'ın ba- şı çektiği Gırgır Dergisi bugüne değin karıkatürümuzde ikinci an- layış olarak yer etti. Anglosakson çizgi ve mizahından derinden et- kilenen Gırgır, televizyonlu Türk toplumunun arabeskleşme süre- dyle müthiş bir buluşmayı gerçek- leştirdi. Karikatürden çok çizgi- romana yönelen bu anlayış, kari- katürün altına konan yazıyı, ba- lonla üst kısmına yerleştirdi. Tu- haf biri)içimde karikaturün tari- fini de içeriyordu bu yazılar. Hatta gulme efektleri bile işaretleniyor- du, konuşma içerisine! Gırgır'dan etkilenerek, onu tak- lit ederek bir dolu dergi çıktı; hâ- lâ da çıkmakta. Hıbır ve Limon gibi aslını asanlar da var içlerin- h tı ONUR SANATÇISI TURHAN SELÇUK — Turhan Selçuk, TUYAP Kitap Fuarı'nın Onur Sanatçısı seçildi. Aynca Alpa> Kabacall'nm ha- zırladığı "Grafik Mizahın Buyuk Ustası Turhan Selçuk" adlı bir al- büm yayımlandı. Albumde, Turhan Selçuk'un 1972'de Cumhuriyet Ansiklopedisi'nde >a)imlanmış bir çalışması da yer ahyordu. rında çeşitli sergiler açtı. Eskisi gi- bi pek albüm yayımlayamıyor. Parlak bir ilgi odağı olmaktan çok uzak olduğunu söylemek de ge- rekiyor. Bu görünume bakınca yenilik- lerin fışkırdığını göremiyoruz. Ye- nilikler, oncü ve deneysel çalışma- ları gerektirir. Karikatürumüzde bu yan hep güdük kalmıştır. Gır- gır anlayışmın alternatif dergisi yok. ilk dönemleriyle Carsı ve Çivi buna adaydı; ama kısa süre- de tiraj kaygısıyla birer taklit der- gisi olup çıktılar. Edebiyatı da içe- ren çağdaş bir mizah dergisi yara- tümadığı surece Gırgır anlayışının egemenliği sürecektir. Bu da ka- -rikaturumüz adına üzülünecek bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Türk karikaturünü hep basın belirlemistir. Basının dışına taşı- nlamayan karikatür, soluk ala- maz; oncü, yenilikçi ve özgür bir anlatım tarzına ulaşamaz. Çunkü politika ve sivri toplumsal olaylar, onun içeriğini belirlemektedir. Türk karikatürünün en önemli eksiklikleri arasında mizah ve ka- rikatür kültünınün tartışılamama- sı; bu tür bir ortamın yaratüama- masıdır. Tarihsel, sosyolojik ve es- tetik açıdan karikatürü ele alan çeviri ve telif eserlerin yayımlan- ması; kuramsal bir derginin çıkar- tılması gerekmektedir. Bütun bun- lar gerçekleşmedigi surece karika- tür ve bant-karikatür, basının ta- mamlayıcı bir öğesi olarak kalma- ya mahkûm olacaktır. 1989'un karikatürumuz adına en sevindirici olayı, bir müzeye ka- vuşulmuş olmasıdır. Umarım 1990'da bu muze gerektiği gibi yö- netilir ve yönlendirilir. Yine uma- rım, Turk karikaturcüleri bu mut- luluk kaynağının ayudına vanrlar. Bitirirken bu yılı anlamlı kılan birkaç şeyden daha söz etmek is- tiyorum. 1950 kuşağının öncule- rinden Turhan Selçuk'un 89 TÜ, YAP Kitap Fuarı'nın "Onur Konuğu" ilan edilmesi; yaşamı ve yapıtlarını içeren özel bir albüm- le geleceğe hoş bir armağan bırak- ması gerçekten kıvanç verici bir olaydır. Aynca bu yıl Tan Oral'ın yayımladığı "Sus ve Dinle" adlı al- bümunu anmadan geçemeyece- ğim. Yılın en önemli mizah dergi- si ise bence Iimon'dur. Gırgır'ın ve Fırt'ın el değiştir- mesi; Oğuz Arai'ın, Hıbırcılar ile Ertuğrul Akbay arasında geçen sert polemıklerine burada girmek istemiyorum. O kadar karmaşık bir olay ki sayfalar ister. Yalnız bir şey soylenebilir: Gırgır ve Fırt, Ak- bay döneminde eskisi gibi politik özgurluğe sahip olamayacak. Çi- zer ve yazar kadrosu açısından da aynı düzeyi tutturamayacağı açık. En azından şu anki durum bu. Mizah dergilerinin yönetmenleri, o dergi için bir kalp anlamına ge- lir. Onu sökup alırsanız yaşaması -güçleşir; suni kalplerin ömrü ise daima sınırlıdır. HaleSontaşyeniyapıtlarını GaleriLebriz'desergiliyor Çarııııha gerilen simge kadınlar Sontaş'm yapıtlarınrla ana öğe hep kadın. Çarmıh, eziyetin ve hazzm bir simgesi. Sergi 27 ocağa kadar açık kalacak. NUR NİRVEN Hale Sontaş, Galeri Lebriz'de sergilediği yeni çahşmalarında ka- dın simgesiyle duygularım ve dü- şüncelerini aktarıyor. Sontaş, "Çarmıh", "O", "Arabesk", "Söz- cüklerde Kadın" ve "Tutku Kadınlan" başlıklarını taşıyan di- zileri oluşturan yapıtlannda öykü- cülüğü arka plana iterek resimsel yanı ön plana çıkarıyor. Zaman zaman çizginin, zaman zaman da rengin ağır bastığı yağlıboya, çin- ko "eau fort", taşbaskı yapıtlann- da sanatın diliyle izleyiciyi düşün- meye çağırıyor Sontaş. Kadın, Tarihöncesinden günü- müze kadar sanat yapıtlarının öğelerinden biri olmuş. Sanatın gelişme çizgisi içinde, kimi kez bi- rebir aktarılrruş, kimi kez de ye- niden yorumlanarak, kurgulana- rak duygu ve düşüncelerin dışavu- rulmasma olanak sağlamış. Son- taş, "Sergimdeki beş dizide de ele- man olarak kadını aldım. Ancak bu sadece kadın değil, insan. 'Tut- ku Kadınlan'nın dışında, burada- ki kadınlann tümıi anonim, tumü birer simge" diyor. Sontaş, iyi tamdığı, bildiği ka- dının yanı sıra çarmıhı da bir sim- ge olarak kullanıyor. Çarmıh, ezi- yetin ve hazzın iç içeliğini, var ol- ma ve var etme sürecinde yaşanan mazohistik olguların bir simgesi. Sontaş, "Çarmıh" temasında bir insanı, bir bireyi, bir kadını, du- yarlıktan tutkuya değin bir skala- nın içinde "çarmıha geren" son- suz olgulan irdeliyor. "Tutku KadınlarTda "ÇamuV 'ının bir çeşitlemesi sayılabilir. Sontaş, "Tutku Kadınlan" dizisin- de yaşama ve mesleklerine tutkuy- la bağlı, yaratıcı, kişilikleri güçlu kadınlara Camille Claudel, Eren Eyüboglu ve Özgentürk'un port- releriyle ornekler veriyor. Bu port- relerle sanatçı, yaşamı zenginleş- tiren, nitelik katan tutkulara, ya- ratmanın verdiği coşkulara gön- dermeler yapıyor. Sontaş, "ArabesV, " O " ve "Sozcüklerde Kadın" dizilerinde son yıllarda kendini iyiden iyiye duyuran "kitsch" yaşam katego- rilerinden anlık saptamalannı re- sim diliyle izleyiciye iletiyor. Sa- natçı, salt "O" sıfatıyla nitelenen kadın; köksüzlüğü, kopuşu ve ya- bancılaşmayı simgeleyen ".Arabesk" ve toplumda kadınlaı-a verilen bazı sıfatları irdelediğı "Sozcüklerde Kadın" ile içerik yükletümeye çalışılan bazı kav- ramların bir kez daha gözden ge- ç'ırilmesini öneriyor. Sanatçı, 1970'de ekspresif renk lekelerini içeren çalışmalannın yer aldığı ilk kişisel sergisinden bugü- ne gelişimini özetlerken şöyle di- yor: "hk yıllarda geniş kocaman tu- ANONİM KADINLAR — Hale Sontaş'm sergisindeki yapıtlar değişik başlıklarda dizilerden oluşu- yor. Sontaş, "Tutku Kadınlan" dışında bütün kadınlann anonim, birer simge olduğunu söylüyor. aller, eski yazı çıkışlı, açık üzeri- ne ko>u ve koyu iizerine açık renk- li kaligrafik araştırmalar, genelde yaşam biçimini kabullenmiş, so- nuçta ete bağlı bir yaşam surdür- müş 'Karbonhidrat Kadmları'na bıraktı. 'Karbonhidrat Kadınlan- nıysa bu sergim izledi." için, bir anlatım aracı olmay'a baş- ladı. Doğurganlığı, analığı ile vur- gulanan kadın leması giderek ye- rini >a^amın gerçek anlamının bi- lincine varamamış, ona sunulan plastik arayışl&r, giderek değişik malzemeleri keşfetmeye yöneltü beni. Derken, kendimi du>ar ha- lısı yaparken buldum. Birden fı- gür girdi tuallerime. Resim benim Beyoğlu320koltuklu yenibirsinemasalonu kazandı Cep sineması'BircTle açılıyor Fitaş Sineması'nın üst katında açüacak "dolby- stereo" ses düzenine sahip salonun ilk filmi, ünlü cazcı Charlie Parker'ın yaşamını konu alan "Bird" olacak. SENEM DENİZ ~ istanbul sinemalanna bir yeni- si daha eklendi. Dünja ve Fitaş si- nemalannın sahibi Sedat Akdemir tarafından yenilenerek 29 aralık tarihinde Jean-Jacques Annaud- nun "Ayı" adlı filmiyle tekrar açı- lan Fitaş sinemasımn üzerinde, "dolby-stereo sound system" adı verilen yeni Amerikan ses duze- niyle donatılmış, 320 koltuk ka- pasiteli yeni bir salon açılıyor. 'Cep" adını taşıyan sinema, 15 ocak pazartesi günü Clinl Easrvvo- od'un, 1988 Cannes Film Festiva- li'ne de katılan "Bird" adh filmiy- le açüacak. Çağın en önemli cazcılarından, saksofoncu Charlie Parker'ın ya- şamını konu alan film, Clint East- \vood'un 13. yonetmenlik deneme- si. Filmde "be-bop" tuninün ya- ratıcısı olarak bilinen, aşın içki ve uyuşturucu nedeniyle 34 yaşında ölen Parker'ı Forest VV'hitaker canlandınyor. Yaklaşık 10 milyon dolarhk bir bütçeyle gerçekleştiri- len film, caz dinleyicisini olduğu kadar Clint Eastwood hayranları- nı da yeni salona çekecek hiç kuşkusuz. 700 milyon liraya mal olan Cep Sineması'nın sezonluk programın- da "Bird"den sonra Fitaş'taki 1 haftahk hasılatı 71 milyon liraya ulaşan "Ayı" filmi yer alıyor. "Ayı"dan sonra ise sırasıyla "Die Hard", "Karate Kid III", "Tango and Cash" ve geçen yıl Cannes Film Festivali'nde, 26 yaşında ger- çekleştirdiği ilk filmiyle Altın Pal- miye'yi kazanan Sleven Soder- bergh'in "Seks, Yalanlar ve Video Kasetler" adlı yapıtlan gosterime gırecek. CANNES'DA ÖDÜL ALM1ŞTI — 15 ocak pazartesi gönünden başlayarak yeni Cep Sinemasfnda gos- terime girecek 'Bird" filmindeki yorumayla Amerikalı oyuncu Forest Whitaker, Cannes Şenliği'nde En İyi Erkek Oyuncu ödulüne değer gorülmüştü. iği Pop müziğin TürkçesiANKARA (AA) — Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek, "pop müzik" kavranunın yerini alacak bir isim belirlemek üze- re geniş katıhmlı bir yarışma dü- zenleneceğini soyledi. "Yeni Türkü" topluluğunun adını ve muziğini çok beğendi- ğini belirten Zeybek, bulunacak ismin bu tipte çarpıcı bir isîm olabileceğini bildirdi. Müzik alanında isim kargaşa- sı bulunduğunu kaydeden Zey- bek şöyle konuştu: "Pop müzik tanımına bizim eklediğimiz manalar da düşıinıi- lünce biraz kanşıyor. 'Türk sa- nat müziği' diyoruz. Diğerleri sanat müziği değil mi? 'Turk halk müziği' diyoruz diğerleri halkın müziği değil mi? Pop mü- ziği deyince de diğerlerini popu- ler olmamakla suçlamtş olmu- >or raujuz?" Pop Sav Vakfı Başkanı sanat- çı Erol Evgin de "pop" adının uluslararası ilişkilerde müziğin tanımlanması açısından önemli olduğunu, konuyu vakfın yöne- tım kurulunda eie alacaklarım söyledi. 'Darbe' beyazperdede • Kültür Servisi — Bekir Yıldız'ın "Darbe" adlı romanı beyazperdeye aktarılıyor. Haşmet Zeybek'in senaryosunu yazdığı fîlmin yönetmenliğini, Bekir Yıldız'ın "Halkalı Köle" adb filmini de yoneten Ümit Efekan üstlenecek. "Darbe"de Kadir tnanır rol alacak. Roman, askeri darbelerin toplum ve bireyler üzerindeki olumsuz etkikrini, "Pişmanhk Yasasını" ve "itirafçılar" olgusunu konu alıyor. Orkun Tvına Sergisi • Kültür Servisi — Orkun Tüna Resim Sergisi, Gençler Sanat Galerisi'nde açıldı. Viyana'da iki dönem seramik öğrenimi gören sanatçı, Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden mezun oldu. Avrupa, Amerika ve Türkiye'de toplam 23 kişisel, 31 karma sergi açan Tuna, 1983 yılında Uluslararası Guzel Sanatlar Derneği üyeliğine alındı. Amerikan Ressamlar Ansiklopedisi'nde bir yapıtı yer alan Tuna, yapıtlannda hareket ve yapıyı ön plana alarak doğayı bir düş dünyası olarak yansıtmayı hedefliyor. Sanatçının yapıtlan 8 şubat tarihine kadar görülebilir. Klasik Ttirk müziği • tSTANBUL (AA) — Devlet Klasik türk Müziği Korosu, 21-28 ocak günlerinde Atatürk Kültür Merkezi'nde konser verecek. İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürlüğü'nden yapılan,' açıklamada, Ender Ergün yönetimindeki Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, üç bölümden oluşan konserin birinci bölümünde, Şivenüma makamında eserler seslendirecekler. Programın ikinci bölümünde, kemancı Ihsan Aslan'ın Nihavend peşrev ve saz semaisinin ardından, Hakan Hataylı Kürdilihicazkâr, Fatma Apaydın ise Acem-Kürdi makamında eserler sunacaklar. Program, koronun seslendireceği — - hicaz makamında üç eser ile sona erecek. Suda, ameliyat oldu • LONDRA (Cumhuriyet) — Yayıncı, yazar ve çevirmen Orhan Suda, Londra'da başanlı bir kalp ameliyatı geçirdi. Doçent Dr. Bingur Sönmez'in yaptığı ameliyatla dört kalp damarı değiştirilerek by- pass yapılan Suda'nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. BUGÜN ~ • Kültür Kitabevi'nde Vedat Gunyol, Bekir Yıldız, Osman Şahin, Uğur Kökten ve Mete Ergin saat 14.00-18.00 arası Kadıköy Kültür Kitabevi'nde kitaplarım imzalayacaklar ve okurlanyla söyleşecekler. • Eyuboğlu anılıyor Sabahattin Eyuboğlu, Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde saat 15.00'de düzenlenen toplantıyla anılacak. Toplantıya Mehmet Başaran, Cevat Çapan, Vedat Günyol ve Hilmi Yavuz katılacak. Ardından Akgün Akova, Enver Ercan, Küçük lskender, Turgay Nar ve Sunay Akın'ın katılacakları "1980'li YıUarda Türk Şiiri" konulu bir panel gerçekleşecek. • 'Karikatürde Kadın' Tünel PTT yanındaki Kadın Kültürevi'nde saat 15.00'te gerçekleştirilecek "Karikatür Dünyasında Kadın Cinselliği ve Cinsel Taciz" konulu söyleşiye Ramize Erer ve Hasan Kaçan katılacaklar. BİLSAK'TA BUGÜN 13 Ocak Cumartesi: 14.00 GÜNLERİN GÖTÜRDÜĞÜ: "lsUnbul Belediyesinin Dayanılmaz Belediyesizliği "Kenl Belediye'ye Direniyor" Faruk BİRTEK, Kurşat BUMİN, Erhan ACAR, Leyla TÜFENK. 19.00 TİYATRO: "tş«e Baş, tste Gövde, lşte KanaUar" Yazan: Sevirn BURAK, Oynayan: BİLSAK TİYATRO ATÖLYESt 19.00 KONSER: Grop KAMERTON (Koro) 10.00-01.00 arası CAFE- FOYER-BAR BtLSAK, Herkese Açıktır. BtLSAK Sıraselviler, Soğancı Sk. No: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle