Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK 1990 DIS HABERLER CUMHURÎYET/3
FMLN'den
ateşkes önerigi
• SAN SALVADOR (AA)
— EI Salvador'da yönetime
karşı savaşan Farabundo
Marti Ulusal Kurtuluş
Cephesi gerillaları,
hükümete, Birleşmiş
Milletler aracüığıyla
diyaloğa yeniden
başlanmasını önerdi ve
ABD askeri yardımını
durdurursa, saldırılarına
derhal son vereceğini
bildirdi. Gerillalann
bildirisinde, Devlet Başkanı
Alfredo Crisüani'nin, geçen
ekim ayında kesilen banş
görüşmeleri sürecini
yeniden başlatmak için BM
Genel Sekreteri'yle 30 gtin
içinde bir toplantı
düzenlemesi istendi.
Baker, şubatta
MoskövaVla
• MOSKOVA (AA) —
ABD Dışişleri Bakanı
James Baker, Sovyet
meslektaşı Eduard
Şevardnadze'yle görüşmek
üzere 6-7 şubat tarihlerinde
Moskova'yı resmen ziyaret
edecek. Açıklamayı yapan
Sovyet Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsii Vadim Perfilyev,
ABD ye SSCB liderlerinin,
geçen ay başında Malta
açıklannda yaptıklan 'gayri
resmi' doruk toplantısından
sonra gerçekleşecek bu ilk
yüksek düzeydeki ABD-
Sovyet temaslannda
öncelikle silahsızlanma ve
ikili ekonomik ilişkilerin
geliştirilmesi konusunun ele
alınacağını bildirdi.
Arens'in
önerisi
• KUDÜS (AA) — lsrail
Dışişleri Bakanı Moşe
Arens'in, lsrail - Filistin
diyaloğunun gerçekleşmesi
yohmdatt ABD" çabatannın
başansızlıkla sonuçlanması
halinde de, işgal
topraklarında seçim
yapılmasını önerdiği
bildirıldi. Arens'in, işgal
altındaki Batı Şeria ve
Gazze Şeridi'nde, Israilli
yetkililerle görüşecek
Filistinlilerin seçilmesi ile
ilgili planın gerçekleşmesini
istediği, ancak bunun nasıl
gerçekleşeceği konusunda
avnntı vermediği büdirildi.
Lübnan
elçiligine işgal
• PARİS (AA) —
Hıristiyan General Michel
Aoun yanlılan Lübnan'ın
Paris Büyükelçiliğini işgal
ettiler. Lübnan Büyükelçisi
Fuad Turk'ün göstericileri
binayı boşaltmaya ikna
etmek amacıyla görüşmeler
yaptığı büdirildi. Tiırk,
göstericilerin olay
çıkartmamalan üzerine
Fransız polisinden
göstericileri çıkartması için
yardım istemediklerini
kaydetti.
Iran-Irak
görüşmeleri
• LEFKOŞA (AA) — BM
gözlemciliğinde yapılan
banş görüşmelerinde 17
aydır çıkmaza giren İran ve
Irak, SSCB'nin iki ülkenin
dışişleri bakanlarının
toplantısına ev sahipliği
yapma önerisini
memnunlukla karşıladılar.
İran Dışişleri Bakanı Ali
Ekber Velayeti, SSCB
Dışişleri Bakanı Eduard
Şevardnadze'ye gönderdiği
mesajda, îran'ın BM
Güvenlik Konseyi'nin 598
sayılı kararırun yerine
. getirilmesi konusunda
SSCB tarafından getirilecek
açık ve sistematik bir
öneriyi düştineceğini
bildirdi. Irak Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsii ise
Irak'ın, SSCB'nin öneriyi
ağustos ayında yaptığında
memnunlukla karşıladığını
hatırlattı.
Cumhurbaşkanı, Bush'la Ermeni tasarısını, SEİA ve uluslararası durumu görüşecek
OzaPın ABD gündemi
6
yüklü'
Turgut özal ve George Bush'un görüşecekleri
en önemli konuların başında Ermeni tasansı
geliyor. ABD yönetimi, Özal'ın gelişi öncesinde
bir tutum belirlemek konusunda güçlük
çekerken, "Önce onun tavnnı görelim" görüşü
de ağır basıyor.
UFUK GÜLDEMİR
VVASHINGTON — Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın 16 ocak
tarihinde başlayacak Washington
ziyareti özel nitelikte olmasına
karşın, ABD yönetimi bu ziyare-
te en üst düzeyde ve "ilişkilerin
tiim boyutlan" ele alınacak şe-
kilde hazırlanıyor.
ABD yönetimının tüm kanatla-
rında, Beyaz Saray, Dışişleri ve
Savunma Bakanlıklarında konu-
ya ilişkin toplantılar yapılıyor ve
ABD'nin ziyaret gündemi hazır-
lanıyor. Suriye, tran, Irak mihve-
rinde "bölge giivenliği" ve Errne-
ni karar tasansı kapsamında Sa-
vunma ve Ekonomik İşbirliği An-
laşması'na (SEİA) ilişkin "Ame-
rika hissiyad" ile Kıbns konusu,
ABD açısından gundemin en üst
sıralarında. Aynca, "Dogu- Batı
ilişkilerindeki yumuşamanın
Türkiye'nin Batı ve ABD için
önemini azaltmadıgı konusunda
güvea tazelenmeşi", yönetimin
Cumhurbaşkanı OzaPa vereceği
mesajlar arasında.
VVashington, aynca, bu ziyaret
dolayısıyla kendisini Ermeni ka-
rar tasarısı konusunda bir tutum
belirlemek zorunluluğunda hisse-
diyor ve bir an önce bu sorundan
kurtulmanın çarelerini arıyor.
ABD Dışişleri'nde bu yönde ça-
lışmalar son hızla devam ediyor.
Şu ana kadar ağır basan görüş
şöyle:
"Bekleyeüm, Özal gelsin. O na-
sıl bir havada önce onu görelim".
Bu analizleri, Cumhurbaşkanı
özal'ın Ermeni tasansı konusun-
da "Fazla katı olmadığını" tah-
lil etmiş olmalarından kaynakla-
nıyor. Bu durumda, Ermeni ka-
rar tasansı konusunda Amerikan
yönetiminin önümiızdeki günler-
de alacağı tutumu büyük ölçüde
Cumhurbaşkanı Özal'ın ' Was-
hington'da vereceği mesajların
belirleyeceği söylenebilir.
Sezgileri o ki, içinde
"soykınm" sözcüğu olmayan ve
"yumuşak hatlar taşıyan" bir Er-
meni karar tasansırun kabulü,
Türk- Amerikan ilişkilerini uzun
süredir gölgeleyen bu sorunu or-
tadan kaldırır.
Ziyaretin doruğunu Beyaz Sa-
ray'da yapılacak Özal- Bush gö-
rüşmesi ve Bush'un Cumhurbaş-
kanı özal'la yiyeceği öğle yeme-
ği oluşturacak. Yemek için "1 artı
3" formülü uygulanacak. Yani
yemeğe iki ülkenin liderleri ve en
yakın üç yardımcıları katılacak.
Amerikan tarafından Bush'a, Be-
yaz Saray Kurmay Başkanı Jotaa
Sununu, Ulusal Güvenlik Damş-
manı Brent Scowcroft ve büyük
bir olastlıkla Dışişleri Bakanı Ja-
Kıbrıs ve ekonomi masaya yatacak
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın önümüzde-
ki hafta ABD'ye yapacağı ziya-
ret öncesi gelişmeler, Türkiye için
seçimlerden beri cevap bekleyen
bazı sorular açısından olumlu
puan topluyor. Bunlardan biri
Kıbrıs'Ia ilgili gelişmeler, diğeri
ise ekonomiye yönelik adımlar.
Birleşmiş Milletler'de ve ABD
Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masa-
sı'nda, özal'ın ziyareti öncesinde
gelişmeler, özellikle de Cumhur-
başkanı Özal'ın ABD ziyareti ön-
cesinde Dışişleri Bakanlığı üst
diizey görevlilerinin Kıbns'a yap-
bklan zivaret Türkiye'nin biraz
daha hareketli olmaya yöneldigi-
ni gösteriyor" dediler.
Dün Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Perez de Cuellar yar-
dımcılan ile bir araya gelerek,
özel temsilcisi Oscar Camillion-
un Kıbns'taki son temaslannı de-
ğerlendirdi ve bundan sonra ne-
ler yapılacağını kararlaştırdı.
tikası ve kamu harcamalan kısıt-
lamalarını içeren kararlan uzun
süredir yabancı sermaye çevrele-
rinin, Türkiye'deki enflasyon ko-
nusunda yönelttikleri eleştirileri
cevaplar nitelikte görünüyor.
New York'taki bankacılar açıkla-
ma ile politikalar kesinleşmeden
ve uygulamalar başlamadan bir
yorum yapmayacaklarını söyle-
melerine rağmen, girişimi "olum-
lu bir geiişme*' şeklinde nitelen-
diriyorlar.
Cumhurbaşkanı özal, Was-
değerlendirüiyor. Seçim süreci
nedeniyle uzunca bir süredir
ABD ziyaretlerine ara veren ve iç
politikaya yönelen Özal'ın gezisi
bu nedenle "kesiotiye ugrayan su-
recin yeniden başlaması" olarak
yorumlanıyor.
özal'ın ABD gezilerinde ABD
basınıyla yaptığı görüşmelerde
karşılaştığı üçüncü önemli soru
da insan hakları konusunda. tn-
san haklan açısından ABD'de ne-
nüz diğer iki soruya alındığı gibi
Türkiye"den "olumlu bir sinyal"
V^umhurbaşkanı Özal'ın ABD
ziyareti öncesinde Dışişleri
Bakanlığı Müsteşan Tugay
Özçeri'nin Kıbrıs'a beklenmedik
bir ziyaret yapması, ABD'de
"önemli bir geiişme" olarak
değerlendirildi.
.M.erkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu'nun enflasyonu
indirmeye yönelik tedbirler
açıklamasını 16 ocakta yapacak
olması da ABD'deki finans
çevrelerinde "olumlu"
karşılanıyor.
Dışişleri Bakan Müsteşan Ibgay
Özçeri'om Kıbrıs'a yaptığı ziya-
ret "iji bir sinyal" olarak yorum-
landı. Birleşmiş Milletler'de Ba-
tıh diplomatlar Kıbns'ta görüş-
meler konusunda genel sekrete-
rin yeni girişimini beklediklerini
kaydederlerken, Türkiye'den al-
dıkları haberlerin "olumlu
işaretler" verdiğini söylediler.
Türkiye'de geçen yıl yaşanan se-
çim dönemiyle birlikte Kıbrıs'a
yönelik ilginin azaldığından şikâ-
yet eden diplomatlar, "Ancak son
Özal, Cuellar ile 22 ocakta ön-
ce UNICEFin venüği öğle yeme:
ğinde bir araya gelecek. ÖzaTin
aynı giın Cuellar ile başbaşabir'
görüşme yapması bekleniyor.
özal'ın ziyareti öncesinde ikin-
ci "olumlu puan" ise ekonomiye
yönelik. New York finans çevre-
leri, Merkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu'nun 16 ocakta
yapacağı "enflasyona yönelik
tedbirlerle" ilgili açıklamasını
merakla beklediklerini kaydedi-
yorlar. Saracoğlu'nun para poli-
hington'da Dunya Bankası ve
IMF yetkilileri ile görüşecek. 18
ocak akşamı ya da 19 ocak saba-
hı Nw York'a geçmesi bekleneh
özal, New York'ta her zamanki
gibi önemli finans kuruluşlarının
temsilcileri ile bir araya gelecek.
Özal ve finans terasilcilerinin gö-
rüşmesi öncesinde Saracoğlu enf-
lasyona yönelik tedbirleri açıkla-
mış olacak.
Turgut Özal'ın gezisi ABD'de
"bizzat cumburbaşkamnın ağzın-
dan her şeyin duyulması" olarak
alınmış değil. Kısa bir süre önce
insan haklan kuruluşlarının
Türiciye üzeriride'ki' Taporlan
özal'ın iki yıl önce özel tahıtım
kuruluştanyla yaratmaya çalıştığı
olumlu ızlenimi tümüyle yıktı.
Türkiye'de insan haklan ihlalle-
rinin sürdüğü konusunda belli
başlı yayın organlannda sert eleş-
tiri yazılan yer aldı. Hatta bu ya-
zıların bazılan Özal'a doğrudan
sorular yöneltti. Özal New York-
ta insan haklanna yönelik soru-
larını cevaplayacak.
rnes Baker eşlik edecek. Türk U-
rafında şu ana kadar beiirlenmiş
tek isim Washington Büyükelçisi
Nnzhet Kandemir. Ziyaret özel
olduğu için Dışişi-a-i Bakanı Me-
sut Yılmaz Washington'a gelmi-
yor.
Cumhurbaşkanı Özal, ABD
başkentini ziyareti sırasında ayn-
ca VVashington Post Gazetesi edi-
törleri ile de görüşecek ve tıpkı
başbakan olarak Washington'a
geldiği günlerdeki gibi Dünya
Bankası ve IMF yetkililerini ote-
linde kabul edecek. Cumhurbaş-
kanı Özal'ı, International Club'-
da yapacağı konuşmada ünlü
stratejist Zbignie» Brzezinski tak-
dim edecek.
Cumhurbaşkanı Özal'ın ziyare-
ti çerçevesinde gündeme gelmesi
beklenen konulardan bazılan şun-
lar:
1. Yabaacı unsuriar: Türk -
Amerikan ilişkilerindeki en büyük
çıbanbasını, Amerikan siyasal sis-
teminin ve sosyal yapısının bir so-
nucu olarak, yabancı unsurlann
etnik baskı gruplan ve Kongre
aracılığı ile Türk Amerikan ilişki-
lerine dahil edilmek istenmesi
oluşturuyor. Bunun en belirgin
örneği Ermeni karar tasarısı.
2. SEİA: Türkiye, Ermeni ta-
sarısının bertaraf edilmesi yolun-
da ABD yönetiminin SEİA çerçe-
vesinde aldığı yukumlülükler uya-
nnca çaba göstermesini bekliyor.
ABD yönetiminin bu alandaki tu-
tumu Türkiye için SElA'nın uy-
gulanmasına ilişkin tutumun de-
ğerlendirilmesinde bir ölçüt oluş-
turacak. ABD ise Cumhurbaşkanı
Özal'ın ziyareti vesilesiyle bu ko-
nudaki "hissiyatım" Ankara'ya
anlatmak istiyor. Hissiyatın bir
bölümü geçici önlemler dolayısıy-
la memnuniyetsizliklerini kapsı-
yor. Diğer bölümü de yeni SEİA
yıhyla ilgili dileklerini içeriyor.
3. Ortadogu'nnn giivenliği:
ABD'nin gündeminde Ortadoğu'-
daki genel durum, Türkiye'nin
komsulan ile ilişkileri ve bölge gü-
venliği de var. Eğer bu konu açı-
lırsa Türkiye genel siyasetini ve
değerlendirmesini aktaracak. Böl-
gede balistik füzelerin giderek
yaygınlaşması Amerika için bir
kaygı kaynağı.
4. Dogu - Batı ilişkileri: Doğu
Avrupa'daki son gelişmeler,
Türkiye'nin bunlar karşısındaki
reaksiyonu ve rolü bu çerçevede
gündeme gelebilecek unsuriar ara-
sında. ABD bu ziyaret vesilesiyle
Türkiye'yi öneminin azalmadığı
konusunda temin etmeyi arzulu-
yor.
5. Kıbns: ABD, Kıbns bakı-
mından bu ziyaretin verimli geç-
mesi dileğinde. Özetle tstedikleri,
Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri'nin girişimini ga-
ranti altına alması. Yani Denk-
taş'ı masaya oturmaya ikna etme-
si. Cumhurbaşkanı Özal, Anka-
ra'dan Kıbns konusuna hazırhk-
lı olarak geliyor. Aynca New
York'ta da BM Genel Sekreteri
Cuellar ile bir görüşme yapması
bekleniyor.
PANAMA
Ukninmıto&MtilM M I
Çarşı Mağazaları ındırımde ULUS-
LARARASI INOIRIM ILKESInı benım-
semışDr
•BİR DEFADA EN YUKSEK INOIRIM"
Bu HKenın tek bir amacı vardır Sezon-
da ve/veya ındınmde alışverış yapan
tükatfdyi korumak.
Sezonöa alışverış yapan luketıaye
hMaph ve «abit dyatla hızmet etmek.
hdınmde aiışvefiş yapan tuketıaye
garçak ve yükaek t»r ındınmle avan-
taı sağiamaK
ABD, Panama'dald askerlerinden 2000'ini daha geri çekiyor. Bu askerlerin müdahale sırasında Panama'-
ya havadan indirilen 82. Tümen'e baglı olduklan bildiriliyor. (Fotograf: Reoter)
ABD askerlerîni geri çekiyor
PANAMA (AA) — Panama'ya
yapılan askeri müdahaleye katılan
Amerikan birliklerinden 2.000 as-
kerin ülkeye geri döndüğü büdi-
rildi.
ABD Güney Komutanlığı tara-
fından yapılan açıklamada,
ABD'ye geri döoen askerlerin mü-
dahale sırasında Panama'ya hava-
dan indirilen 82. Tümen'e bağlı ol-
duklan kaydedildi.
ABD Savunma Bakanı Dick
Cheney de, Panama'daki Ameri-
kan askeri buiiklerinin çekilmesi
takviminin hafta sonuna kadar
haztr olacağını bildirdi.
Bu takvime göre, yalnızca 20
aralıkta Panama'ya çıkan 15.000
dolayında Amerikan askerinin ge-
ri doneceğini sözlerine ekleyen
Cheney, Panama'da kalacak Ame-
rikan askeri sayısının, müdahale-
den önceki sayı olan 12.000'e in-
dirileceğini belirtti.
Açıklamasında daha sonra ye-
ni tip F-117 uçaklanmn Panama
müdahaJesı sırasında kullanılma-
sına karşı yöneltilen eleştirileri ce-
vaplandıran Cheney, başlangıçta
hazırlanan planlarda bu uçaklar-
dan daha fazlasının operasyonda
kullanılmasının öngörüldüğünü,
ancak kendisinin planda değişik-
lik yaparak bu sayıyı azalttığııu
bildirdi.
Radara yakalanan F-117 bom-
bardıman uçaklanndan muhteme-
len iki tanesi operasyonun ilk sa-
atlerinde Panama Silahlı Kuvvet-
leri'nin kışlası yakınlanna bir ton
ağırhğında iki özel bomba atmış
ve bu şaşırtma saldırısı sayesinde
birlikleri helikopterle indirme
operasyonu başanyla tamamlan-
mıştı.
ABD'deki bazı çevreler, bu ka-
dar pahalı uçaklann böyle bir
operasyonda kullanılmış olması-
nı eleştirmişlerdi.
Bu arada Panama'daki en bü-
yük işçi örgütu olan ve özel sek-
törde çaiışan 90.000 kişiyi bünye-
sinde toplayan Organize Işçiler
Ulusal Konseyi ise yayımladığı bfl-
diride, Amerikan askerlerinin Pa-
nama'dan çekilmesini istedi ve
Guillermo Endara başkanhğında-
ki yeni yönetimi "intikamcı bir
politika izlemekle" suçladı.
Öte yandan Panama'ya müda-
halede bulunan Amerikan kuvvet-
lerinin elinde halen 351 tutuklu
bulunduğu büdirildi.
Kıalhaç sözcüsü tarafından Ce-
nevre"de yapılan açıklamada, Pa-
nama'da bulunan bir heyetin
Ernpire Range ve Fort Clayton tu-
tuklu merkezlerini ziyaret ettiğini
kaydetti.
Sözcü, Panama City'nin 13 ki-
lometre batısındaki Empire Ran-
ge'de 286, Fort Clayton'da da 65
tutuklunun bulunduğunu açıkla-
dı.
Sözcü, tutukluların çoğunun
Noriega Savunma Kuvvetleri
mensubu olduklannı, diğerlerinin
de Noriega yönetiminde çaiışan si-
vil personel olduğunu bildirdi.
Içtenliğini, coşkunu, inancım,
umudunu, yani seni,
gülUmseme eksilmeyen yüzünü
unutmak mümkün mü?
TMFUN ERDEN
(1968-1990)
Unutmayacağız seni.
Yürefcimizde yaşayacaksınü!
CERRAHPAŞA TİP
FAKÜLTESİ'NDEN ARKADAŞLARI
ADINA tLKER MEŞE
ANMA
Oğlumuz
A. YEKTA BtLGEN'i
ölümünün yedinci yıhnda
sevgi ve özlemle
anıyonız.
AİLEN
Car» mtjtutvna tatu» kmanns M U > au« mtttmcM— <••*> eat
DUNYADA BUGUN İAUSIRMEN
Konukman Hemen Gitmeli
1961 yılı sonu ve 1982 yılı başında, gazetecilik uğraşına takdir-i
silahı ile zorunlu ara vermeden biraz önce o zamanlar susturul-
muş ve bir kenara itilmiş siyasi Kadronun önde gelenlerinden,
İhsan Sabri Çağlayangil ile günler süren görüşmeler yapmış,
bunları banda almıştım. Hemen hemen 24 saat süren bu bant-
ların içeriğinin, zamanın koşullannın elverdiği ve bir de eski dış-
işleri bakanının yayınını o gün için uygun gördüklerini de Cum-
huriyet'e yazmıştım. Amaç, biraz da susturulmuş insanlara bir
kürsü açabilmekti.
Polis müdürlüğü, valilik, dışişleri bakanlığı, senato başkanlıgı
ve dönemın garip ve biraz da zorlanan koşulları sonucunda ve-
kil olarak cumhurbaşkanlığı yapmış bulunan Çaglayangil'in uzun
yıllarının deneyimlerinin ürünü olan sözleri doğrusu çok ilgirtç-
ti.
Hiç unutmuyorum, eskiden Osmanlı imparatorluğu sınırları
içinde olan topraklarda kurulmuş devletlerle ilişkilerden söz eder-
ken, bir gün şunlan söylemişti:
— Ben Amerikan Dışişleri Bakanı'nı önümü iliklemeden kar-
şılayabilirim. Ama aynı şeyi, eskiden Osmanlı İmparatorluğu sı-
nırları içinde kalan topraklar üzerinde kurulmuş devletlerden bi-
rinin büyükelçisine yapsam çok, ama çok büyük sorunlar do-
ğar.
Sonra da eklemişti:
— Bu psikolojik bir sorundur ve dikkatle, anlayışla egilmek,
sözü edilen ülkelerle ilişkilerde özen göstermek gerekir.
Çarşamba günkü Hürriyet Gazetesi'nde, Devlet Bakanı Ercü-
ment Konukman'ın demecini okuyunca, önce boylesıne akılal-
maz bir gafı yapan kişınin daha ne kadar orada oturacağını dû-
şündûm, sonra da Çaglayangil'in yıllar önce söyledıklerıni anım-
sadım.
Konukman konuşmasında "Şûphesiz 21. asır Türklük Dünyası
için büyük başanlarla dolu olacaktır. Yirmind asrın başında dün-
yanın hasta adamı olan Osmanlı Türkü, asrın sonunda yine es-
ki gücüne kavuşacaktır" diyor, AzerilereLatin alfabesı öğretile-
ceğinden söz ediyor, Kafkasya'dan, Azerbaycan'dan, Kırgızistarf
dan, Özbekistan'dan, Gürcistan'dan laf açıyordu.
Aynı kişinin daha önce, Bulgarıstan'daki soydaşlarımız ile il-
gili bir açıklamasında da, Balkan Türklüğünün yükselmesinden
söz ettiğini anımsayarttar, bu şaşkın demeci yadırgamadılar, ama
dehşete düştüler.
Ercüment Konukman denen adam, kendisine "milliyetçi" eti-
ketini yapıştırmış. Ama akıl, adamın boylesine sorumsuz, şaş-
kın niteliğini daha uygun gorür.
Ercüment Konukman yalnız dünyanın çesitli yerlerinde yasa-
yan Türk kökenli insanlan büyük tehlikelere atmakla kalmıvor,
ama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin dışpolitıkasındaan-
cak Türkiye'nin komşularıyla arasını bozmak isteyecek başarılı
bir çağdaş Lavvrence'ın becerebileceğı kadar büyük çapta ya-
ralar açıyordu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı olan bu adamı bırakın bulun-
duğu görevin sorumluluğunu, uyruğu olduğu devletin ne oldu-
ğunu bile kavrayamadığından, Osmanlı Türkü'nün 21. yüzyılda-
ki durumundan söz edebiliyor.
Konukman, Ankara'daki ıktidar boşluğunun artık kaosadönüş-
tüğünün canlı bir kanıtı.
Konukman aynı zamanda, sözü edilen iktidarın insanlan na-
sıl sorumsuzca tehlikeye atıp, sonra elini kolunu kavuşturduğu-
nun da bir örneği. Balkan Türklüğü davasından söz ettıkten son-
ra, Bulgarıstan'daki soydaşlarımızın yazgısına seyirci kalan, on-
ların sorunlannı cözemeyen ve burada perişan olanlara yanıt ola-
rak "beğenmeyen geri döner" diyebilen bir iktidar için ne söy-
lenebilir ki?
Ancak Konukman'ın açıklamaları, Türkiye'nin tüm komşuları-
nı çok haktı olarak büyük bir endişeye itmiş bulunmaktadır. Bu
kaygının Türkiye'nin dış politikasını, hatta bir ölçüde güvenliğini
de zedeleyeceğini açıklıkla görmek zorundayız.
Nitekim Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile Viyana'da görüşen
Bulgar muhalefet gruplarınm temsilcileri "Türkiye'den
korktuklannı" açıklamışlardır. .
Her ne kadar Mesut Yılmaz Türkiye'nin Bulgâristan
r
dakl ^oy-
daşlarımızın insanca, özgürce yâşamalarından başka bir ama-
cı bulunmadığını, hiçbir kötü niyeti olmadığını söylemişse de, ka-
bul etmemiz gerekir kı, Ercüment Konukman'ın açıklamaların-
dan sonra, yalnız Bulganar'ın değil, Yunanlılar'ın, Surıyeliler-
in, Iraklılar'ın, Sovyetler'in, iran'ın, Türkiye'den korkmaları için
haklı nedenleri vardır.
Türkiye'de birçok dönernoe, şaşkınlar ipe sapa gelmez söz-
ler söylemişler, macera aramışlardır. Ama ilk kez hükümetin bir
bakanı ülkemizin pantürkizm peşinde olduğu izlenimini haklı ola-
rak uyandıracak bir açıklama yapmıştır.
ANAP iktıdarı ya bu açıklamanın ağır bedelini hem kendisi öde-
yecek, hem de millete ödetecektir ya da bu Ercüment Konuk-
man denen adam derhal bulunduğu bakanlık koltuğundan uzak-
laştırılacaktsr.
Konukman'ın bakanlık koltuğunda oturduğu her dakika, Türki-
ye'nin komşuları tarafından yayılmacı emeller beslemekle haklı
olarak suçlanmasına neden olacaktır.
Evet, Konukman derhal gitmelidir. -
YuGOSLAVYA
Arnavutluk'taki
olaylar doğrulanmıyor
M A Ğ A Z A L A R I
ÜMİT ASLANBAY
BELGRAD — SHP Gend Baş-
kanı Erdal lnönü'nün Yugoslav-
ya gezisi dün sona ererken, Araa-
vutluk'ta ayaklanma çıktığı yolun-
daki Yugoslav kaynaklı haberler
bu ülkenin resmi makamlannca
kesin olarak doğrulanmadı. tnö-
nü, Doğu Avrupa'daki gelişmele-
rin "sosyalizmin çöküşü" diye de-
ğerlendirilemeyeceğini beürtirken,
değişimi, sosyal demokrasiye doğ-
nı gidiş olarak niteledi. tnönü,
Balkan ülkeleri arasında bir işbir-
liğinin de gerekli olduğunu vur-
guladı.
Önceki gün, Sırpca yayımlanan
"Politik" gazetesinde yer alan Aı-
navutluk'taki gelişmeler konusun-
daki haberlere Yugoslav resmi ma-
kamlan kesinlik kazandırmadılar.
Yugoslavya yöneticüeri Arnavut-
luk'taki olaylar için ihtiyaüı bir dil
kuüandılar. Arnavutluk'ta kırsal
alanlarda ve fabrikalarda bazı di-
renişlerin olduğu, ancak bastınl-
dığı iddia edih'yor.
SHP lideri tnönü de gezisinin
son gününde Doğu Bloku'ndaki
gelişmelere ilişkin yaptığı değer-
lendirmede, Yugoslavya'nın deği-
şimi yumuşak bir biçimde yaşadı-
ğını ifade ederken, bu ülkenin de
daha demokratik bir düzene ve
ekonomik sisteme geçmek istedi-
ğini söyledi. tnönü, "Onlar bu ter-
mİDOİojiyi kullanmıyorlar, ama
sosyal adalet ve piyasa ekonomisi
sosyal demokrasiye giden
yaklaşımlar" dedi.
tnönü, Balkan ülkeleri arasın-
da daha sıkı bir işbirliği gerekti-
ğini de vurgularken, burada azın-
lık sorunlannı ön plana çıkarma-
dan bir geiişme kaydedilebileceği-
ni dile getirdi. SHP lideri, Yugos-
lavya'daki özyönetim modelinin
uygulanabüecek yanlan bulundu-
ğunu, ancak belirli bir ölçünün
üzerine çıktığında sorumluluğun
ortada kalkarak verimlüiği düşü-
rebildiğini söyledi.
Doğu Avrupa'da yaşananlann,
belirli ölçüde sosyal adaleti sağla-
dıktan sonra özgürlük isteklerinin
ön plana çıkması olduğunu belir-
ten lnönü, sosyal adalet ve özgür-
lüğun birlikte olması gerektiğini
bildirdi. SHP lideri, "Bu, sosya-
lizm ortadan kaikmış demek de-
ğil. Önemli olan, ikisiai bir ara-
da götünnek" diye konuştu.
Yugoslav yöneticilerle temasla-
nnda "rahatsız olmalarına
karşın" sosyal demokrasinin haklı
çıkan bu yönünü vurguladığını be-
lirten lnönü, dün de, bundan son-
ra cumhurbaşkam olacak Yugos-
lavya Federal Cumhuriyeti Baş-
kanlar Kurulu Başkan Yardımcı-
sı Borisan Joviç ile görüştü. tnö-
nü, aynca Yugoslav Sendikalar
Konfederasyonu, İnsan Haklan
Forumu başkanlan ile görüşmeler
yaptıktan sonra Yugoslav günlük
gazetelerinin sorularını yanıtladı
ve akşam uçakla tstanbul'a
döndü.
Olağantistü hal
Yugoslav haber ajansı TAN-
JUG'un dün Arnavutluk'ta ola-
ğanüstü hal ilan edıldiği yolunda-
ki haberi, Arnavutluk KP Merkez
Komitesi Sekreteri Foto Cami ta-
rafından yalanlandı. Cami, özel-
likle TANJUG'u ve Yugoslav ba-
suiını suçlayarak amaçlannın ken-
di ülkelerinin Kosova eyaJetinde-
ki durum ile ulkede yaşanan ağır
siyasi ve ekonomik kriz konusun-
daki dünya kamuoyunun dikka-
tini başka tarafa çekmek olduğu-
nu ileri sürdü.
Yunan basınının bir kısmının
da Arnavutluk karşın kampanya-
lara katıldığını ifade eden Cami,
"Arnavuüuk-Yunanisun ilişkile-
rinin bozulması, kimsenin çıkan-
na uygun düşmez" dedi.
Cami, bütün bu kampanyalar
karşısmda memnun olduklan bir-
tek nokta bulunduğunu; bunun
da bağımsızlıklarını korumak ve
kendi seçtikleri yolda ilerlemek
için sarf ettikleri özeni arttırmak
olduğunu sözlerine ekledi.