25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1990 DIS HABERLER CUMHURÎYET/3 FMLN'den ateşkes önerigi • SAN SALVADOR (AA) — EI Salvador'da yönetime karşı savaşan Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi gerillaları, hükümete, Birleşmiş Milletler aracüığıyla diyaloğa yeniden başlanmasını önerdi ve ABD askeri yardımını durdurursa, saldırılarına derhal son vereceğini bildirdi. Gerillalann bildirisinde, Devlet Başkanı Alfredo Crisüani'nin, geçen ekim ayında kesilen banş görüşmeleri sürecini yeniden başlatmak için BM Genel Sekreteri'yle 30 gtin içinde bir toplantı düzenlemesi istendi. Baker, şubatta MoskövaVla • MOSKOVA (AA) — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Sovyet meslektaşı Eduard Şevardnadze'yle görüşmek üzere 6-7 şubat tarihlerinde Moskova'yı resmen ziyaret edecek. Açıklamayı yapan Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsii Vadim Perfilyev, ABD ye SSCB liderlerinin, geçen ay başında Malta açıklannda yaptıklan 'gayri resmi' doruk toplantısından sonra gerçekleşecek bu ilk yüksek düzeydeki ABD- Sovyet temaslannda öncelikle silahsızlanma ve ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunun ele alınacağını bildirdi. Arens'in önerisi • KUDÜS (AA) — lsrail Dışişleri Bakanı Moşe Arens'in, lsrail - Filistin diyaloğunun gerçekleşmesi yohmdatt ABD" çabatannın başansızlıkla sonuçlanması halinde de, işgal topraklarında seçim yapılmasını önerdiği bildirıldi. Arens'in, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde, Israilli yetkililerle görüşecek Filistinlilerin seçilmesi ile ilgili planın gerçekleşmesini istediği, ancak bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda avnntı vermediği büdirildi. Lübnan elçiligine işgal • PARİS (AA) — Hıristiyan General Michel Aoun yanlılan Lübnan'ın Paris Büyükelçiliğini işgal ettiler. Lübnan Büyükelçisi Fuad Turk'ün göstericileri binayı boşaltmaya ikna etmek amacıyla görüşmeler yaptığı büdirildi. Tiırk, göstericilerin olay çıkartmamalan üzerine Fransız polisinden göstericileri çıkartması için yardım istemediklerini kaydetti. Iran-Irak görüşmeleri • LEFKOŞA (AA) — BM gözlemciliğinde yapılan banş görüşmelerinde 17 aydır çıkmaza giren İran ve Irak, SSCB'nin iki ülkenin dışişleri bakanlarının toplantısına ev sahipliği yapma önerisini memnunlukla karşıladılar. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'ye gönderdiği mesajda, îran'ın BM Güvenlik Konseyi'nin 598 sayılı kararırun yerine . getirilmesi konusunda SSCB tarafından getirilecek açık ve sistematik bir öneriyi düştineceğini bildirdi. Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsii ise Irak'ın, SSCB'nin öneriyi ağustos ayında yaptığında memnunlukla karşıladığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı, Bush'la Ermeni tasarısını, SEİA ve uluslararası durumu görüşecek OzaPın ABD gündemi 6 yüklü' Turgut özal ve George Bush'un görüşecekleri en önemli konuların başında Ermeni tasansı geliyor. ABD yönetimi, Özal'ın gelişi öncesinde bir tutum belirlemek konusunda güçlük çekerken, "Önce onun tavnnı görelim" görüşü de ağır basıyor. UFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON — Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın 16 ocak tarihinde başlayacak Washington ziyareti özel nitelikte olmasına karşın, ABD yönetimi bu ziyare- te en üst düzeyde ve "ilişkilerin tiim boyutlan" ele alınacak şe- kilde hazırlanıyor. ABD yönetimının tüm kanatla- rında, Beyaz Saray, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarında konu- ya ilişkin toplantılar yapılıyor ve ABD'nin ziyaret gündemi hazır- lanıyor. Suriye, tran, Irak mihve- rinde "bölge giivenliği" ve Errne- ni karar tasansı kapsamında Sa- vunma ve Ekonomik İşbirliği An- laşması'na (SEİA) ilişkin "Ame- rika hissiyad" ile Kıbns konusu, ABD açısından gundemin en üst sıralarında. Aynca, "Dogu- Batı ilişkilerindeki yumuşamanın Türkiye'nin Batı ve ABD için önemini azaltmadıgı konusunda güvea tazelenmeşi", yönetimin Cumhurbaşkanı OzaPa vereceği mesajlar arasında. VVashington, aynca, bu ziyaret dolayısıyla kendisini Ermeni ka- rar tasarısı konusunda bir tutum belirlemek zorunluluğunda hisse- diyor ve bir an önce bu sorundan kurtulmanın çarelerini arıyor. ABD Dışişleri'nde bu yönde ça- lışmalar son hızla devam ediyor. Şu ana kadar ağır basan görüş şöyle: "Bekleyeüm, Özal gelsin. O na- sıl bir havada önce onu görelim". Bu analizleri, Cumhurbaşkanı özal'ın Ermeni tasansı konusun- da "Fazla katı olmadığını" tah- lil etmiş olmalarından kaynakla- nıyor. Bu durumda, Ermeni ka- rar tasansı konusunda Amerikan yönetiminin önümiızdeki günler- de alacağı tutumu büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Özal'ın ' Was- hington'da vereceği mesajların belirleyeceği söylenebilir. Sezgileri o ki, içinde "soykınm" sözcüğu olmayan ve "yumuşak hatlar taşıyan" bir Er- meni karar tasansırun kabulü, Türk- Amerikan ilişkilerini uzun süredir gölgeleyen bu sorunu or- tadan kaldırır. Ziyaretin doruğunu Beyaz Sa- ray'da yapılacak Özal- Bush gö- rüşmesi ve Bush'un Cumhurbaş- kanı özal'la yiyeceği öğle yeme- ği oluşturacak. Yemek için "1 artı 3" formülü uygulanacak. Yani yemeğe iki ülkenin liderleri ve en yakın üç yardımcıları katılacak. Amerikan tarafından Bush'a, Be- yaz Saray Kurmay Başkanı Jotaa Sununu, Ulusal Güvenlik Damş- manı Brent Scowcroft ve büyük bir olastlıkla Dışişleri Bakanı Ja- Kıbrıs ve ekonomi masaya yatacak ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın önümüzde- ki hafta ABD'ye yapacağı ziya- ret öncesi gelişmeler, Türkiye için seçimlerden beri cevap bekleyen bazı sorular açısından olumlu puan topluyor. Bunlardan biri Kıbrıs'Ia ilgili gelişmeler, diğeri ise ekonomiye yönelik adımlar. Birleşmiş Milletler'de ve ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masa- sı'nda, özal'ın ziyareti öncesinde gelişmeler, özellikle de Cumhur- başkanı Özal'ın ABD ziyareti ön- cesinde Dışişleri Bakanlığı üst diizey görevlilerinin Kıbns'a yap- bklan zivaret Türkiye'nin biraz daha hareketli olmaya yöneldigi- ni gösteriyor" dediler. Dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar yar- dımcılan ile bir araya gelerek, özel temsilcisi Oscar Camillion- un Kıbns'taki son temaslannı de- ğerlendirdi ve bundan sonra ne- ler yapılacağını kararlaştırdı. tikası ve kamu harcamalan kısıt- lamalarını içeren kararlan uzun süredir yabancı sermaye çevrele- rinin, Türkiye'deki enflasyon ko- nusunda yönelttikleri eleştirileri cevaplar nitelikte görünüyor. New York'taki bankacılar açıkla- ma ile politikalar kesinleşmeden ve uygulamalar başlamadan bir yorum yapmayacaklarını söyle- melerine rağmen, girişimi "olum- lu bir geiişme*' şeklinde nitelen- diriyorlar. Cumhurbaşkanı özal, Was- değerlendirüiyor. Seçim süreci nedeniyle uzunca bir süredir ABD ziyaretlerine ara veren ve iç politikaya yönelen Özal'ın gezisi bu nedenle "kesiotiye ugrayan su- recin yeniden başlaması" olarak yorumlanıyor. özal'ın ABD gezilerinde ABD basınıyla yaptığı görüşmelerde karşılaştığı üçüncü önemli soru da insan hakları konusunda. tn- san haklan açısından ABD'de ne- nüz diğer iki soruya alındığı gibi Türkiye"den "olumlu bir sinyal" V^umhurbaşkanı Özal'ın ABD ziyareti öncesinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Tugay Özçeri'nin Kıbrıs'a beklenmedik bir ziyaret yapması, ABD'de "önemli bir geiişme" olarak değerlendirildi. .M.erkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun enflasyonu indirmeye yönelik tedbirler açıklamasını 16 ocakta yapacak olması da ABD'deki finans çevrelerinde "olumlu" karşılanıyor. Dışişleri Bakan Müsteşan Ibgay Özçeri'om Kıbrıs'a yaptığı ziya- ret "iji bir sinyal" olarak yorum- landı. Birleşmiş Milletler'de Ba- tıh diplomatlar Kıbns'ta görüş- meler konusunda genel sekrete- rin yeni girişimini beklediklerini kaydederlerken, Türkiye'den al- dıkları haberlerin "olumlu işaretler" verdiğini söylediler. Türkiye'de geçen yıl yaşanan se- çim dönemiyle birlikte Kıbrıs'a yönelik ilginin azaldığından şikâ- yet eden diplomatlar, "Ancak son Özal, Cuellar ile 22 ocakta ön- ce UNICEFin venüği öğle yeme: ğinde bir araya gelecek. ÖzaTin aynı giın Cuellar ile başbaşabir' görüşme yapması bekleniyor. özal'ın ziyareti öncesinde ikin- ci "olumlu puan" ise ekonomiye yönelik. New York finans çevre- leri, Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun 16 ocakta yapacağı "enflasyona yönelik tedbirlerle" ilgili açıklamasını merakla beklediklerini kaydedi- yorlar. Saracoğlu'nun para poli- hington'da Dunya Bankası ve IMF yetkilileri ile görüşecek. 18 ocak akşamı ya da 19 ocak saba- hı Nw York'a geçmesi bekleneh özal, New York'ta her zamanki gibi önemli finans kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelecek. Özal ve finans terasilcilerinin gö- rüşmesi öncesinde Saracoğlu enf- lasyona yönelik tedbirleri açıkla- mış olacak. Turgut Özal'ın gezisi ABD'de "bizzat cumburbaşkamnın ağzın- dan her şeyin duyulması" olarak alınmış değil. Kısa bir süre önce insan haklan kuruluşlarının Türiciye üzeriride'ki' Taporlan özal'ın iki yıl önce özel tahıtım kuruluştanyla yaratmaya çalıştığı olumlu ızlenimi tümüyle yıktı. Türkiye'de insan haklan ihlalle- rinin sürdüğü konusunda belli başlı yayın organlannda sert eleş- tiri yazılan yer aldı. Hatta bu ya- zıların bazılan Özal'a doğrudan sorular yöneltti. Özal New York- ta insan haklanna yönelik soru- larını cevaplayacak. rnes Baker eşlik edecek. Türk U- rafında şu ana kadar beiirlenmiş tek isim Washington Büyükelçisi Nnzhet Kandemir. Ziyaret özel olduğu için Dışişi-a-i Bakanı Me- sut Yılmaz Washington'a gelmi- yor. Cumhurbaşkanı Özal, ABD başkentini ziyareti sırasında ayn- ca VVashington Post Gazetesi edi- törleri ile de görüşecek ve tıpkı başbakan olarak Washington'a geldiği günlerdeki gibi Dünya Bankası ve IMF yetkililerini ote- linde kabul edecek. Cumhurbaş- kanı Özal'ı, International Club'- da yapacağı konuşmada ünlü stratejist Zbignie» Brzezinski tak- dim edecek. Cumhurbaşkanı Özal'ın ziyare- ti çerçevesinde gündeme gelmesi beklenen konulardan bazılan şun- lar: 1. Yabaacı unsuriar: Türk - Amerikan ilişkilerindeki en büyük çıbanbasını, Amerikan siyasal sis- teminin ve sosyal yapısının bir so- nucu olarak, yabancı unsurlann etnik baskı gruplan ve Kongre aracılığı ile Türk Amerikan ilişki- lerine dahil edilmek istenmesi oluşturuyor. Bunun en belirgin örneği Ermeni karar tasarısı. 2. SEİA: Türkiye, Ermeni ta- sarısının bertaraf edilmesi yolun- da ABD yönetiminin SEİA çerçe- vesinde aldığı yukumlülükler uya- nnca çaba göstermesini bekliyor. ABD yönetiminin bu alandaki tu- tumu Türkiye için SElA'nın uy- gulanmasına ilişkin tutumun de- ğerlendirilmesinde bir ölçüt oluş- turacak. ABD ise Cumhurbaşkanı Özal'ın ziyareti vesilesiyle bu ko- nudaki "hissiyatım" Ankara'ya anlatmak istiyor. Hissiyatın bir bölümü geçici önlemler dolayısıy- la memnuniyetsizliklerini kapsı- yor. Diğer bölümü de yeni SEİA yıhyla ilgili dileklerini içeriyor. 3. Ortadogu'nnn giivenliği: ABD'nin gündeminde Ortadoğu'- daki genel durum, Türkiye'nin komsulan ile ilişkileri ve bölge gü- venliği de var. Eğer bu konu açı- lırsa Türkiye genel siyasetini ve değerlendirmesini aktaracak. Böl- gede balistik füzelerin giderek yaygınlaşması Amerika için bir kaygı kaynağı. 4. Dogu - Batı ilişkileri: Doğu Avrupa'daki son gelişmeler, Türkiye'nin bunlar karşısındaki reaksiyonu ve rolü bu çerçevede gündeme gelebilecek unsuriar ara- sında. ABD bu ziyaret vesilesiyle Türkiye'yi öneminin azalmadığı konusunda temin etmeyi arzulu- yor. 5. Kıbns: ABD, Kıbns bakı- mından bu ziyaretin verimli geç- mesi dileğinde. Özetle tstedikleri, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin girişimini ga- ranti altına alması. Yani Denk- taş'ı masaya oturmaya ikna etme- si. Cumhurbaşkanı Özal, Anka- ra'dan Kıbns konusuna hazırhk- lı olarak geliyor. Aynca New York'ta da BM Genel Sekreteri Cuellar ile bir görüşme yapması bekleniyor. PANAMA Ukninmıto&MtilM M I Çarşı Mağazaları ındırımde ULUS- LARARASI INOIRIM ILKESInı benım- semışDr •BİR DEFADA EN YUKSEK INOIRIM" Bu HKenın tek bir amacı vardır Sezon- da ve/veya ındınmde alışverış yapan tükatfdyi korumak. Sezonöa alışverış yapan luketıaye hMaph ve «abit dyatla hızmet etmek. hdınmde aiışvefiş yapan tuketıaye garçak ve yükaek t»r ındınmle avan- taı sağiamaK ABD, Panama'dald askerlerinden 2000'ini daha geri çekiyor. Bu askerlerin müdahale sırasında Panama'- ya havadan indirilen 82. Tümen'e baglı olduklan bildiriliyor. (Fotograf: Reoter) ABD askerlerîni geri çekiyor PANAMA (AA) — Panama'ya yapılan askeri müdahaleye katılan Amerikan birliklerinden 2.000 as- kerin ülkeye geri döndüğü büdi- rildi. ABD Güney Komutanlığı tara- fından yapılan açıklamada, ABD'ye geri döoen askerlerin mü- dahale sırasında Panama'ya hava- dan indirilen 82. Tümen'e bağlı ol- duklan kaydedildi. ABD Savunma Bakanı Dick Cheney de, Panama'daki Ameri- kan askeri buiiklerinin çekilmesi takviminin hafta sonuna kadar haztr olacağını bildirdi. Bu takvime göre, yalnızca 20 aralıkta Panama'ya çıkan 15.000 dolayında Amerikan askerinin ge- ri doneceğini sözlerine ekleyen Cheney, Panama'da kalacak Ame- rikan askeri sayısının, müdahale- den önceki sayı olan 12.000'e in- dirileceğini belirtti. Açıklamasında daha sonra ye- ni tip F-117 uçaklanmn Panama müdahaJesı sırasında kullanılma- sına karşı yöneltilen eleştirileri ce- vaplandıran Cheney, başlangıçta hazırlanan planlarda bu uçaklar- dan daha fazlasının operasyonda kullanılmasının öngörüldüğünü, ancak kendisinin planda değişik- lik yaparak bu sayıyı azalttığııu bildirdi. Radara yakalanan F-117 bom- bardıman uçaklanndan muhteme- len iki tanesi operasyonun ilk sa- atlerinde Panama Silahlı Kuvvet- leri'nin kışlası yakınlanna bir ton ağırhğında iki özel bomba atmış ve bu şaşırtma saldırısı sayesinde birlikleri helikopterle indirme operasyonu başanyla tamamlan- mıştı. ABD'deki bazı çevreler, bu ka- dar pahalı uçaklann böyle bir operasyonda kullanılmış olması- nı eleştirmişlerdi. Bu arada Panama'daki en bü- yük işçi örgütu olan ve özel sek- törde çaiışan 90.000 kişiyi bünye- sinde toplayan Organize Işçiler Ulusal Konseyi ise yayımladığı bfl- diride, Amerikan askerlerinin Pa- nama'dan çekilmesini istedi ve Guillermo Endara başkanhğında- ki yeni yönetimi "intikamcı bir politika izlemekle" suçladı. Öte yandan Panama'ya müda- halede bulunan Amerikan kuvvet- lerinin elinde halen 351 tutuklu bulunduğu büdirildi. Kıalhaç sözcüsü tarafından Ce- nevre"de yapılan açıklamada, Pa- nama'da bulunan bir heyetin Ernpire Range ve Fort Clayton tu- tuklu merkezlerini ziyaret ettiğini kaydetti. Sözcü, Panama City'nin 13 ki- lometre batısındaki Empire Ran- ge'de 286, Fort Clayton'da da 65 tutuklunun bulunduğunu açıkla- dı. Sözcü, tutukluların çoğunun Noriega Savunma Kuvvetleri mensubu olduklannı, diğerlerinin de Noriega yönetiminde çaiışan si- vil personel olduğunu bildirdi. Içtenliğini, coşkunu, inancım, umudunu, yani seni, gülUmseme eksilmeyen yüzünü unutmak mümkün mü? TMFUN ERDEN (1968-1990) Unutmayacağız seni. Yürefcimizde yaşayacaksınü! CERRAHPAŞA TİP FAKÜLTESİ'NDEN ARKADAŞLARI ADINA tLKER MEŞE ANMA Oğlumuz A. YEKTA BtLGEN'i ölümünün yedinci yıhnda sevgi ve özlemle anıyonız. AİLEN Car» mtjtutvna tatu» kmanns M U > au« mtttmcM— <••*> eat DUNYADA BUGUN İAUSIRMEN Konukman Hemen Gitmeli 1961 yılı sonu ve 1982 yılı başında, gazetecilik uğraşına takdir-i silahı ile zorunlu ara vermeden biraz önce o zamanlar susturul- muş ve bir kenara itilmiş siyasi Kadronun önde gelenlerinden, İhsan Sabri Çağlayangil ile günler süren görüşmeler yapmış, bunları banda almıştım. Hemen hemen 24 saat süren bu bant- ların içeriğinin, zamanın koşullannın elverdiği ve bir de eski dış- işleri bakanının yayınını o gün için uygun gördüklerini de Cum- huriyet'e yazmıştım. Amaç, biraz da susturulmuş insanlara bir kürsü açabilmekti. Polis müdürlüğü, valilik, dışişleri bakanlığı, senato başkanlıgı ve dönemın garip ve biraz da zorlanan koşulları sonucunda ve- kil olarak cumhurbaşkanlığı yapmış bulunan Çaglayangil'in uzun yıllarının deneyimlerinin ürünü olan sözleri doğrusu çok ilgirtç- ti. Hiç unutmuyorum, eskiden Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde olan topraklarda kurulmuş devletlerle ilişkilerden söz eder- ken, bir gün şunlan söylemişti: — Ben Amerikan Dışişleri Bakanı'nı önümü iliklemeden kar- şılayabilirim. Ama aynı şeyi, eskiden Osmanlı İmparatorluğu sı- nırları içinde kalan topraklar üzerinde kurulmuş devletlerden bi- rinin büyükelçisine yapsam çok, ama çok büyük sorunlar do- ğar. Sonra da eklemişti: — Bu psikolojik bir sorundur ve dikkatle, anlayışla egilmek, sözü edilen ülkelerle ilişkilerde özen göstermek gerekir. Çarşamba günkü Hürriyet Gazetesi'nde, Devlet Bakanı Ercü- ment Konukman'ın demecini okuyunca, önce boylesıne akılal- maz bir gafı yapan kişınin daha ne kadar orada oturacağını dû- şündûm, sonra da Çaglayangil'in yıllar önce söyledıklerıni anım- sadım. Konukman konuşmasında "Şûphesiz 21. asır Türklük Dünyası için büyük başanlarla dolu olacaktır. Yirmind asrın başında dün- yanın hasta adamı olan Osmanlı Türkü, asrın sonunda yine es- ki gücüne kavuşacaktır" diyor, AzerilereLatin alfabesı öğretile- ceğinden söz ediyor, Kafkasya'dan, Azerbaycan'dan, Kırgızistarf dan, Özbekistan'dan, Gürcistan'dan laf açıyordu. Aynı kişinin daha önce, Bulgarıstan'daki soydaşlarımız ile il- gili bir açıklamasında da, Balkan Türklüğünün yükselmesinden söz ettiğini anımsayarttar, bu şaşkın demeci yadırgamadılar, ama dehşete düştüler. Ercüment Konukman denen adam, kendisine "milliyetçi" eti- ketini yapıştırmış. Ama akıl, adamın boylesine sorumsuz, şaş- kın niteliğini daha uygun gorür. Ercüment Konukman yalnız dünyanın çesitli yerlerinde yasa- yan Türk kökenli insanlan büyük tehlikelere atmakla kalmıvor, ama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin dışpolitıkasındaan- cak Türkiye'nin komşularıyla arasını bozmak isteyecek başarılı bir çağdaş Lavvrence'ın becerebileceğı kadar büyük çapta ya- ralar açıyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı olan bu adamı bırakın bulun- duğu görevin sorumluluğunu, uyruğu olduğu devletin ne oldu- ğunu bile kavrayamadığından, Osmanlı Türkü'nün 21. yüzyılda- ki durumundan söz edebiliyor. Konukman, Ankara'daki ıktidar boşluğunun artık kaosadönüş- tüğünün canlı bir kanıtı. Konukman aynı zamanda, sözü edilen iktidarın insanlan na- sıl sorumsuzca tehlikeye atıp, sonra elini kolunu kavuşturduğu- nun da bir örneği. Balkan Türklüğü davasından söz ettıkten son- ra, Bulgarıstan'daki soydaşlarımızın yazgısına seyirci kalan, on- ların sorunlannı cözemeyen ve burada perişan olanlara yanıt ola- rak "beğenmeyen geri döner" diyebilen bir iktidar için ne söy- lenebilir ki? Ancak Konukman'ın açıklamaları, Türkiye'nin tüm komşuları- nı çok haktı olarak büyük bir endişeye itmiş bulunmaktadır. Bu kaygının Türkiye'nin dış politikasını, hatta bir ölçüde güvenliğini de zedeleyeceğini açıklıkla görmek zorundayız. Nitekim Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile Viyana'da görüşen Bulgar muhalefet gruplarınm temsilcileri "Türkiye'den korktuklannı" açıklamışlardır. . Her ne kadar Mesut Yılmaz Türkiye'nin Bulgâristan r dakl ^oy- daşlarımızın insanca, özgürce yâşamalarından başka bir ama- cı bulunmadığını, hiçbir kötü niyeti olmadığını söylemişse de, ka- bul etmemiz gerekir kı, Ercüment Konukman'ın açıklamaların- dan sonra, yalnız Bulganar'ın değil, Yunanlılar'ın, Surıyeliler- in, Iraklılar'ın, Sovyetler'in, iran'ın, Türkiye'den korkmaları için haklı nedenleri vardır. Türkiye'de birçok dönernoe, şaşkınlar ipe sapa gelmez söz- ler söylemişler, macera aramışlardır. Ama ilk kez hükümetin bir bakanı ülkemizin pantürkizm peşinde olduğu izlenimini haklı ola- rak uyandıracak bir açıklama yapmıştır. ANAP iktıdarı ya bu açıklamanın ağır bedelini hem kendisi öde- yecek, hem de millete ödetecektir ya da bu Ercüment Konuk- man denen adam derhal bulunduğu bakanlık koltuğundan uzak- laştırılacaktsr. Konukman'ın bakanlık koltuğunda oturduğu her dakika, Türki- ye'nin komşuları tarafından yayılmacı emeller beslemekle haklı olarak suçlanmasına neden olacaktır. Evet, Konukman derhal gitmelidir. - YuGOSLAVYA Arnavutluk'taki olaylar doğrulanmıyor M A Ğ A Z A L A R I ÜMİT ASLANBAY BELGRAD — SHP Gend Baş- kanı Erdal lnönü'nün Yugoslav- ya gezisi dün sona ererken, Araa- vutluk'ta ayaklanma çıktığı yolun- daki Yugoslav kaynaklı haberler bu ülkenin resmi makamlannca kesin olarak doğrulanmadı. tnö- nü, Doğu Avrupa'daki gelişmele- rin "sosyalizmin çöküşü" diye de- ğerlendirilemeyeceğini beürtirken, değişimi, sosyal demokrasiye doğ- nı gidiş olarak niteledi. tnönü, Balkan ülkeleri arasında bir işbir- liğinin de gerekli olduğunu vur- guladı. Önceki gün, Sırpca yayımlanan "Politik" gazetesinde yer alan Aı- navutluk'taki gelişmeler konusun- daki haberlere Yugoslav resmi ma- kamlan kesinlik kazandırmadılar. Yugoslavya yöneticüeri Arnavut- luk'taki olaylar için ihtiyaüı bir dil kuüandılar. Arnavutluk'ta kırsal alanlarda ve fabrikalarda bazı di- renişlerin olduğu, ancak bastınl- dığı iddia edih'yor. SHP lideri tnönü de gezisinin son gününde Doğu Bloku'ndaki gelişmelere ilişkin yaptığı değer- lendirmede, Yugoslavya'nın deği- şimi yumuşak bir biçimde yaşadı- ğını ifade ederken, bu ülkenin de daha demokratik bir düzene ve ekonomik sisteme geçmek istedi- ğini söyledi. tnönü, "Onlar bu ter- mİDOİojiyi kullanmıyorlar, ama sosyal adalet ve piyasa ekonomisi sosyal demokrasiye giden yaklaşımlar" dedi. tnönü, Balkan ülkeleri arasın- da daha sıkı bir işbirliği gerekti- ğini de vurgularken, burada azın- lık sorunlannı ön plana çıkarma- dan bir geiişme kaydedilebileceği- ni dile getirdi. SHP lideri, Yugos- lavya'daki özyönetim modelinin uygulanabüecek yanlan bulundu- ğunu, ancak belirli bir ölçünün üzerine çıktığında sorumluluğun ortada kalkarak verimlüiği düşü- rebildiğini söyledi. Doğu Avrupa'da yaşananlann, belirli ölçüde sosyal adaleti sağla- dıktan sonra özgürlük isteklerinin ön plana çıkması olduğunu belir- ten lnönü, sosyal adalet ve özgür- lüğun birlikte olması gerektiğini bildirdi. SHP lideri, "Bu, sosya- lizm ortadan kaikmış demek de- ğil. Önemli olan, ikisiai bir ara- da götünnek" diye konuştu. Yugoslav yöneticilerle temasla- nnda "rahatsız olmalarına karşın" sosyal demokrasinin haklı çıkan bu yönünü vurguladığını be- lirten lnönü, dün de, bundan son- ra cumhurbaşkam olacak Yugos- lavya Federal Cumhuriyeti Baş- kanlar Kurulu Başkan Yardımcı- sı Borisan Joviç ile görüştü. tnö- nü, aynca Yugoslav Sendikalar Konfederasyonu, İnsan Haklan Forumu başkanlan ile görüşmeler yaptıktan sonra Yugoslav günlük gazetelerinin sorularını yanıtladı ve akşam uçakla tstanbul'a döndü. Olağantistü hal Yugoslav haber ajansı TAN- JUG'un dün Arnavutluk'ta ola- ğanüstü hal ilan edıldiği yolunda- ki haberi, Arnavutluk KP Merkez Komitesi Sekreteri Foto Cami ta- rafından yalanlandı. Cami, özel- likle TANJUG'u ve Yugoslav ba- suiını suçlayarak amaçlannın ken- di ülkelerinin Kosova eyaJetinde- ki durum ile ulkede yaşanan ağır siyasi ve ekonomik kriz konusun- daki dünya kamuoyunun dikka- tini başka tarafa çekmek olduğu- nu ileri sürdü. Yunan basınının bir kısmının da Arnavutluk karşın kampanya- lara katıldığını ifade eden Cami, "Arnavuüuk-Yunanisun ilişkile- rinin bozulması, kimsenin çıkan- na uygun düşmez" dedi. Cami, bütün bu kampanyalar karşısmda memnun olduklan bir- tek nokta bulunduğunu; bunun da bağımsızlıklarını korumak ve kendi seçtikleri yolda ilerlemek için sarf ettikleri özeni arttırmak olduğunu sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle