23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 OCAK 1990 Berke Vardar Kimi onemli kişilerin, Batı'ya oykunmeyi bile fa2İa bularak Batı'nın urettiklerıni olduğu gıbı almak gerektiğını ileri surduklen bır donemde, Berke Vardar yalnız bizim bilim çevrelerımizde değil Batı'da da ornek bır bilim adamı olarak tanınmıştır. Prof. Dr. TAHSİN YÜCEL/sf. Ünı. EdebiyatFakultesi 8 Aralık 1989 sabahı değerlı dılbılımcı Prof Dr Berke Vardar'ı yıtırdık Oyle sanıyorum kı bu za mansız olümun ekın ve bılım dunvamızda ne derın bır gedık açtığınj pek az ınsan algıladı Toplumu muzun genellıkle gerçek değerlerını tanımaması ku rulu duzenın bekçılerırun de bu bıhnçsızlığı surdu rebılmek ıçın her turlu önlemı almaları bır yana, Berke Vardar her konuda soylenecek sozu olduğu na ınanarak her fırsatta one fırlayanlardan değıl dı, tarn tersıne, alanının sınırlannı zorlayarak \u zeyselleşmek yenne, bu alanda daha derıne ınme>ı yeğlemıştı her zaman. Bunun ıçın uğraş yaşamın da önemh başarılar sağiamış, bu arada aym tutu mu benımsemış bırkaç uğraşısıyla bırlıkte 50'h yıl ların başlanndan ben Batı dıurvasının bellı başlı bu- tun ınsan bılıralerı çevrelerınde oncu ya da ornek bılım olarak benımsenen çağdaş dübılımın bızım duşun dunvamızda da hak ettığı >erı almasına on- culuk etmıştı Zor işi nasıl başardı? Duşun dunyamız "dılbılım"ı va da anlamdaşla nnı Berke Vardar'dan önce de bılırdı kuşkusuz, ama bu tenm daha çok "hsanıvat ılmı" terımıyle belır tılen, gununu doldurmuş bır tarıhsel bılgı toplamıy la kalıplaşmış bır dılbılgısı anlayışıru belırtır \e bır takım tutucu sa\lara kılıf hazırlamakta kullanılır dı Çok sınırlı bır çerçevede gerçek dılbılımle ilgı lenenler de onunla gununu doldurmuş yaklaşımlar arasındakı sınırı belırlemeyı duşunmeden, el kıtap ları nasıl yazıyorsa oylece, başkalanna yınelemek uzere ılgılenırlerdı Berke Vardar sa, Saussure"le baş- lavan çağdaş dılbılımı, oğrerulmekle vetınılen bır bıl- gıler toplamı olarak ezberlevıp ezberletmek yerıne, vaşanan, uygulanan daha da ı\ısı gelıştırılen bır bılım olarak gordu Bu konuda ulkemızde olduk ça genış bır dılbılımcı kuşağı vetışmesı yolunda en buvuk katkıyı sağladı Vardar'ın bu zor ışı nasıl başarabıldığıne gelın ce, gende bıraktığı >apıtlar bızı bır ölçude aydınla- tabılır Gerçekten de ılk onemli çalışması, Fransız- ca doktora tezı Etude Le\ıa>logıque d'un Champ Notıonnel (Sozlukbılımsel Bır Ka\ram Alanı Ince lemesı, 1969) >a>ımlandığı doneme gore ıierı du- zeyde bır sozlukbılım ve anlambılım araştırmasıdır Vıne Fransızca bır araştırma olan Structure Fon- damentale du Vocabulaıre Socıal et Polıtıque en France (Fransa'da Toplumsal \e Sıyasal Sozcukle rın Temel Vapısı, 1973), hem kuramsal, hem uvgu- lavımsal yonuyle, yapısal dılbıbmın başyapıtları ara sında savılabılır Berke Vardar bu kapsamlı çalış masında çok genış bır kavram alanını ustalıkla ır deleyerek ele alınan döneme (1815-1830) damgası nı vuran "endustrı' olgusunun dılsel ışlevı çevre sınde zengın bır anlam evrenı serer gozlenmızın onune, avnı zamanda bu turlu dıl ıncelemelerının toplumsal ve sıyasal olguların kavranılmasında ne denlı yararlı olabıleceğını ve dılbıhının butun ınsan bılımlerı ıçın neden bır oncu bılım nıtelığı taşıdığı nı da kanıtlamış olur Berke Vardar'ın ılk önemlı yapıtlarını Fransızca yazmış olmasının vukarda sozunu ettığımız oncu- İuk ıslevıyle çelışıp çelışmedığı sorulabılır Bence çe lışmez Fransız Dılı ve Edebıyatı Bolumu oğretım uvesıdır, Fransızca yazması ıçınde bulunduğu ko şullarm gereğıdır Ote vandan, bu vapıtlar Vardar'ın soz konusu >ıllarda yayımladığı tek yapıılar da de ğıldır Avnı donemde Turkçe yazılmış bırçok dıl ya zısı bulunması bır yana, Turkçenın sorunlarına ozellıkle de Turkçenın ozleştırılmesı sonmuna çağ- daş dılbılımın verılerı doğrultusunda yaklaşılmasını ıster \e konuda en geçerlı omeklerı verır Dıl Dev- rımı Ustune (1977) bu tur vazıları bır araya getırır Dılbılımın Temel Kavram \e Ilkelerı (1982) savımı zı doğrulayan bır başka örnektır Bunlarla da bıt mez Berke Vardar'ın Turkçeye ve Turk dılbılımıne katkıları Çağdaş dılbılımın temel yapıtı Cenel Dıl * bılım Derslerı'nı dılımıze kazandınr, sonra buna Martınet'nın Işlevsel Genel Dılbılım'ını ekler Bır başka onemli katkısıysa bır genç araştırmacılar top- luluğunun vardımıyla gerçekleştırdığı Acıklamalı Dılbılım Tenmlerı Sözluğu'dur (1988) Bu son ya- pıtın çok guzel örneklendırdığı gıbı Berke Vardar dılbılım alanında belkı de başka hıçbır bılım da Iında hıç kımsenın gerçekleştıremedığı bır ışı ger çekleştınr Kendı alanımn tenmlennı neredeyse vuz- de vuz oranında hem de başarıvla Turkçeleştırır Yalnızca dılbılım tenmlennı Turkçeleştırmekle de vetınmez, hep an Turkçe yazar, an Turkçe konu şur Gerçek Turk Dıl Kurumn'nun yönetım kuru lunda onunla bırlıkte çalışmış olan dostlar çok lyı anımsarlar 7O'lı yılların başlannda bıle Berke Var dar nerd-'yse yuzde yuz oranında an bır Turkçe ko nuşurdu Kusursuzluk ve kesinlik Oyle sanıyorum kı Berke Vardar'm başarısı bı- raz da bu koktencı tutumundan, bu sonsuz kusur- suzluk ve butunluk tutkusundan, bıldığını ve ınan- dığını ayrılmaz bır bıçımde yaşamıvla butunleştır mesınden kaynaklanıyordu Böylece yaratılıştan ge len ustun yeteneklerı de ışın ıçıne gırınce, örneğın ölu bır dıl olan Latmce, onun bılgı evrenınden ner devse 'yaşayan" bır dıl olarak yansırdı sıze, böyle ce, dılımzın ucuna gelıp de bır turlu çıkaramadığı nız bır Fransızca sözcuğu sordunuz mu, araların dakı ayrımları da bır bır belırterek on karşılık bır- den sıralardı Yıne bu kusursuzluk tutkusunun so nucu olarak, Saussure'un unlu yapıtının nıce yıldır kesın olarak değerlendınlen basımında bır dızı \an lış bulmuş, dılımıze kazandırdığı bır başka yapıt- ta, Pıerre Guıraud'nun Anlambılım'ınde bulduğu ellıyı aşkın dızgı ve dıl yanlışını yazarına da bıldır mıştı Ama soylemek bıle fazla hıçbır zaman kuru bılgı, kısır eleştırı değıldı Berke Vardar'ın aradığı, kusur suzluk ve kesınhktı Bunun en guzel orneğı, yuka nda gerçek bır başyapıt olarak nıteledığım Struc- ture Fondamentale du Vocabulaıre Socıal et Polıtı que en France adlı yapıtının Fransızcanın en bu yük sozluğu Tresors de la Langue Françaıse ıçın vaz geçılmez bır kaynak oluşturmasıdır Bu unlu soz luk, pek çok sozcuğun anlamını ve ılk belınm tarı hını, bu kıtabı kaynak göstererek verır Yıne aynı kıtabın Fransa'da, ttalya'da bırçok değerlı yapıtın kaynakçalarında yer aldığını bılırız Berke Vardar'ın başka bırçok vazıları da aynı bı çımde Batı ulkelerının dılbılım çevreiennde genış ılgı gormuş, yıne Berke Vardar'ın vapıtı olarak nı teleyebıleceğımız Dılbılım Dergısı Belçıka'dan Ar jantın'e pek çok dılbılım ve gostergebılım çevrele- rınde aranan, uluslararası bır dergı olmuştur kı sacası, kımı önemlı kışılenn, Batı'ya ovkunmeyı bıle fazla bularak Batı nın urettiklerıni olduğu gıbı al mak gerektığını ılerı surduklen bır donemde, Ber- ke Vardar yalnız bızım bılım çevrelerımizde değıl Batı'da da ornek bır bılım adamı olarak tanınmış- tır Bu sozlerle Berke Vardar'ın tek ve benzersız bır örnek olduğunu mu soylemek ıstıyorum'' Hayır Ul kemız başka alanlarda da Berke Vardar gıbı ustun bılımadamları yetıştırdı kuşkusuz Ama Berke Var dar'ın beklenmedık olumunun bılım evrenımızde çok buyuk bır boşluk yarattığı da ozellıkle bugun getırıldığımız nokta göz onune alınınca, bu boşlu ğun daha uzun yıllar doldurulamayacağı da bır ger çek EVET/HAYIR OKTAYAKBAL Yakın Geleceğe Bir Bakış Istersenız bu yazıyı kesıp bır koşede saklayın Ne demışler, 'Sakla samanı gelır zamanı 1 ' Bu da öyle Konumuz tatsız saman gıbı, Türtoye'nın 9O'lı yılları' 90"lı yıllarda Türkıye'de neler olacak' Bır bılmece değıl bu Hepımızı yakından ılgılendırıyor 9O'lı yılları sonuna dek yaşayıp 21 yüzyıla geçecek okurlarımızı meraktan kurtarmak ıstıyorum Elbet pek çok şey olacak, pek çok şey değışecek, pek çok şey ortadan kalkacak pek çok şey ortaya gelecek' Nerede mı' Dun- yada Ya bızde' 7O'lı yılları anımsıyoruz, 8O'lı yılları da Şımdı 90'lara gırdık Ulkemızde olumlu bır değışme bır ılerleme bır gelışme var m ı ' Kendınızde, yaşamınızda, mesleğınızde'' Var dıyen parmak kal- dırsın, on yıl, yırmı yıl önceye oranla neden daha mutlu daha guvenlı, daha huzurlu, daha umutlu olduğunu soylesın' Ben yalnızca polıtıka dunyamızı ele almak ıstıyorum Hepımız bılryoruz, genel seçımler 9O'lı yıllarda yapılacak 90'da mı 92 de mı? Ama önümüzdekı yıllarda kesın yapılacak Erken ya da geç 1 Sız bakmayın 'erken seçım' ısteyenlere, ıster görunenlere Kım- se böyle bır şeyı gerçekten ıstemıyor Ne ıktıdar ne muhalefet 1 Mılletvekılı seçılmek ıçın onca para, onca zaman onca emek harcayanlar nıye ıstesın seçımı' Kendılerı ıstese eşlerı, çocuk- ları, yakmları ıstemez Genel seçımın gerçekleşeceğı 9O'lı yıllardan bırıne kadar ul- kemızde neler olup brtecek 9 Bunu konuşmakta yarar var Önce SHP'den yenı kopmalar olacak kı oldu bıle 1 Denecek kı bunu görmekte, btlmekte güçluk yok SHP'de bellı bff hızbın egemen- lığı bırazcık değışık bır görüntü ıle sürecek Partı, merkeze doğ- ru çekılecek belkı yenı bır program düzenlenecek Sağ yonden oy gelecek dıye sermayeye sevimlı görünmek heveslerı artacak SHP'den kopanlar bır araya gelecek Emek ve emekçı ağırlıklı bır sıyasal oluşurn ortaya çıkacak Ecevıt'ın DSP'sı de dağılma- dan duracak SHP'nın, emekten yana bır partının ve DSP'nın solunda daha başka partıler yer alacak Hepsı seçmen karşı- sında "sol" bır görünümle oy ısteyecek Soldan yana, sola açık oy oranı ulkemızde yüzde 401 ya bu- lur ya bulmaz Bu yuzde 4O'ı dort ya da beş partı böluşecekler SHP yıne yüzde 20'lerde bır oran tutturur SHP'den kopanların kuracağı bır yenı partı de yüzde 10'ları 15 len bulur Daha sol- dakı partılerın de yüzde sekızler, onlar dolayında oy elde etme- lerı beklenır Böylece Türkıye'de sol polıtıkalar adına ortaya çı- kanlann ıktıdarı elde etmelen bır hayal olmaktan oteye gıdemez 1 Sağ ıse 1 Sağda daha şımdıden beş partı var ANAP, DYP, MÇP Refah ve Gençlık partılerı Bunlara bır de Dalan'ın mer- kezcı partısını eklemek gerekır Belkı bu arada yenı bır partı da- ha ortaya çıkar ANAP'lılar da bılıyorlar ılk genel seçımde elde edeceklerı oy oranının yüzde 20'lerın altında olacağım Demı- rel'ın DYP sı ıse yuzde 30'ları nasıl olsa bulacaktır Refah ne ya- par eder yüzde 10'u geçer MÇP de Seçım Yasası'ndakı baraj- lar ındınlınce bellı bır pay kazanır Kısacası yelpazenın sağın- dakı partıler Meclıs'te yandan çok bır sandalye sayısı elde ederler Hıçbır partı tek başına ıktıdar olamaz Ama solun nıtelığı hep bölünmek bırbırıne karşı çıkmak olduğuna, sağ ıse her zaman bırteşmek bır araya gelmek nıtelığı taşıdığına göre sonuc ne olur sız tahmın edın Nasıl 80 oncesınde MC'ler bırbırı ardına kurul- muş, ülke yönetımını kımseye kaptırmamışsa, yıne aynı durum- la karşılaşırız Kım sağda en buyük adam' Suleyman Demırel ve Turgut Ozal 90'da, 92'de yapılacak bır genel secım sonra- (Arkaa 17. Sayfada) Toprak Refornıu Trajedisi Insanlann ozgurluğe kavuşturulmasmın tek yolu, onlara yoksulluktan kurtulma ozgurluğu tanırnaktır; bunun için de kişilere klasik haklar yanında ekonomik ve sosyal haklar da tanımak, devlet olarak yoksulluğu ortadan kaldırıcı onlemler almak gerekir. A. TURAN ÖZMEN Ziraat Yuk. Müh. Hukukçu Insanlar, uzerınde yaşadıklan yurt ve bır çok gereksınımlerını sağladıkları kaynak ol- ması bakımından toprağa olağanustü önem vermışlerdır Kan davalan, sınıf ve sımr ça- tışmalan gıderek savaşlarda baş etken toprak olmuştur Brezılya, Arjantın, Meksıka, Kolombıva, Bolıvya, Şılı, Peru, Hındıstan, Endonezya, Iran ve Mısır gıbı gelışmesını henuz tamam- lavamamış ulkelerde, yoksul köylıllerm top- rak ısteklen bılyuk toprak sahıplerınce bellı bır sevıvede tutulmuş, gecıktırılmış, gerektı ğınde kanlı bır şekılde önlenmıştır (1) ABD'nın ekonomik ve polıtık baskısı ne denıyle genelde sağ tandanslı yöneücılerden hıç kurtulamayan Latm Amenka ulkelennden Meksıka'da 35 yıllık dıktatör General Porfa no Dıaz'a karşı 1890'da başlatılan kanlı ayak- lanmalarda onbınlerce ınsan ölmuş, lıder gö- runenlerden çoğu ıhtılale ıhanet etmış olma lanna rağmen, Emıhano Zapata ve Panço Vıl la gıbı kırsal kökenlı olanlar, voksul koylule- rın toprak ıyesı (malıkı) yapılması duşungu- leH (ıfleolojıfen) yolunda hayatlarını kaybet- mıştır Iç savaş 1929'da bıttığınde yönetım lerce yoksul köyluye 75 mılvon dekar arazı da- ğıtılmıştır Ancak devletın kredı vermemesı nedenıvle topraklann çoğu borçlanmak zo- runda bırakıldıkları buyuk toprak ıyesı sen yorlerın elıne geçmıştır (2) Anadolu'da köyluye dayalı ve sosyo- ekonomık ıçenklı en önemlı olay Sımavna Ka- dısıoğlu Şevh Bedrettın başkaldınsıdır "In- sanlar doğuştan eşıttır Bazılarının \arbkh ol- ması çoğunluğun ıse ekmeğe dahı muhtaç kal- ması tannsal amaca aykırıdır Toprak ve tü- ketım maddelerı kamunun malı olrnalıdır Sultanlar ezınç (zulum) yapmakta, dın adam- lan da onlann aletı olmaktadır lnançlan, ege- men olanlann ınançtanna karşıdır dıye ınsan- lara kıyın yapılması tannsal yasaya aykındır Duşungusuyle Karaburun ve Delıorman yö- resınde buvuk yandaş toplayarak Osmanlıya başkaidıran Bedrettın, bazı başarılı karşı koy- malara rağmen sonunda yemk duşmüş, arka- daşlan ıbret olsun dıye halkın önunde fecı şe- kılde oldunllmuşlerdır Çıplak olarak 1417'de ıdam edılen Bedrettın'ın sehpaya gıderken Sultan Çelebı Mehmet'ın "Neden benzın sarardı" alaylı sorusuna, "Padışahım güneş de batarken sararır" gorkemlı yanıtı meşhur- dur Kendısı 4-5 yıl kadar hâkım olduğu yö- rede yoksul kövlülere toprak dağıtmış, sula- ma şebekelen kurdurmuş, ımece yöntemlı ça- lışma orgaruzesıyle ıyı ılrun alınmış, ınsanlar arasında kardeşlık ve banş duzenı olusturmuş- tu (3) Osmanlı Imparatorluğu'ndan kalmasosjo- ekonomık olaylara ılışkın belgeler yetennce değıldır Bılınen tarıh 1550'den ıtıbaren ço- ğu asker kökenlı, yüksek ve etkılı devlet yö- netıcılen, zorbalık dahıl çeşıtlı yollarla köy topraklan ıyelığı elde etmış, büyük çıftlıkler kurarak feodal yapıyı oluşturmuşlardır Top- raklannı kaybeden (çıftbozan) köylüler ıse ır gatlaşmış, bır kısmı da kurtuluşu buyuk kent lere goç etmede bulunmuştur (4) Türkıve Cumhurıyetı'nde tek partılı dö- nemde feodal yapıyı kökünden kazıyacak demokratık bır toprak reformu yapılmama- sına rağmen fakır köylulere toprak ıyelığı ka- zandırma yolunda önemlı uğraş verılmıştır Atatürk'un 1937'de Meclıs kursusünden "Bu- yuk çıftçı ve çıftlık sahıplennın ışleyebılecek- len arazı gemşlığı sınırlandınlmalı, topraksız köyluye toprak verılmelı" önerısı doğrultu sunda yurt gerçeklenne uygun, bır aılenın ge- çımını sağlavacak yeteriıkte toprağı olacak kü çuk tarım ışletmelerı kurulması ıçenklı proje hazırlanmış, ancak Ata'nın vakıtsız ölumü ve Ikıncı Buyuk Savaş nedenlerıyle gerçekjeştır- me olasılığı kalmanuştır Ikıncı Buyük Savaş'tan sonra Adnan Men deres'ın öncu ve sözculüğunde büyük toprak sahıbı ve toprak ağası mılletvekıllennın ısrarlı karşı koyma ve engellemelenne rağmen zama- run cumhurbaşkanı Ismet lnönu'nun onulmaz çabası sonunda "Çıftçıyı Topraklandırma Yasası" Mechse sunularak kabul edılmıştır Bahse konu yasanın, genış topraklı bölgeler de 5000, daı topraklı bölgelerde 2000 dekar- dan fazla kısmın kamulaştınlarak yoksul köy- lıllere dağıtılacağına değgın 14/c ve 16'ıncı maddelen kabul görup onaylandığında büyuk toprak sahıplennden Emın Sazak, Meclıste oturduğu yerden "lşte şımdı yandık, bu ka- nun mevcut duzenı de bozacaktır" demekten kendını alamamıştır Oysa ne mevcut düzen bozulmuş, ne de bü- yuk çıftçı ve toprak ağalannın toprağma do- kunulabılınmıştır Nıtekım bahse konu yasa gereğınce 1970 yılına kadar olmak üzere fa kır köylulere dağıtılan ve çoğu tarıma uygun olmayan 20 mılyon dekar dolayındakı arazı nın ^»99 6'sı devlete aıttır Anımsanan yasa- nın Meclısten çıkmasına engel olamayan bu yük toprak sahıbı ve toprak ağaları uygula mada kendı çıkarlanna ters düşen 14/c ve 16'ıncı maddelen ışler hale getırtmeyerek bu ışten zarar görmeden sıynlmışlardır (5) Insanlann özgurlüğe kavuşturulmasmın tek y olu, onlara yoksulluktan kurtulma özgürluğu tanımaktır, bunun ıçın de kişilere klasık hak- lar yanında ekonomik ve sosyal haklar da ta nımak, devlet olarak yoksulluğu ortadan kal- dırıcı onlemler almak gerekır, ıyelık hakkını kullanma toplum yaranna aykın olamaz, dev- let topraksız veya yetennce toprağı olmayan çıftçıye toprak saglamak amacıyla gereken ön- lemlerı alır, ıçenklı modern 1961 Anayasası zorlamasıyla toprak reformuna değgın 1962-1972 yıllan arasında görev yapan huku metlerce hazırlanan sekız yasa tasansı ve ıkı komısyon raponı bır türlü Meclıse sunularak yasa halıne getınlememıştır Bahse konu anayasa, 1971 ve 1972 yıllann da yoksullar aleyhıne sosyo-polıtık ve ekono- mik bakımdan bazı değışıklıklere uğratılma sına rağmen çıkanlabılen 25/6/1973 T ve 1757 S "Toprak ve Tarım Reformu Yasası" gereğını uygulamaya ındırgemede başlangıç- ta topraksız köylulerde oldukça umut uyan dınlmıştır Ancak yasada öngörulen, arazı ka- mulaştırma, toplulaştırma, duzeltme ıie top- raksız veya yetennce toprağı bulunmavan köyluye dağıtma ış ve ışlemlen ıdarı formalı- telere boğulmuş, yavaşlatılmış ve surunceme de bırakılmıştır (6) GAP ıle çok uzak ohnayan bır zamanda su- ya kavuşturulacak Harran Ovası'ndan buyuk sermaye sahıbı kışı ve şırketlerın genış arazı- ler satın almakta oldukları bır sırada, Top rak ve Tanm Refonnu Yasası, sosyal barışı bozuyor yapay nedenıne dayalı olarak çıka rılan 4/11/1984 T ve 3083 S "Kamuiaştır ma Yasası" toprak beklentısı ıçınde olan köy- lu ve reforma ınanmış demokrat aydınlarda denebıkr kı şok «kısı uyandtfroıştır Nıtekun bu yasayla, Toprak ve Tarım Reformu Ya- sası ıptal edılmıştır Topraksız veya yetenn- ce toprağı olmayan köylulere dağıtılmak uzere kamulaştınlan, ancak henuz dağıtılmamış ara- zıler, talep ederlerse eskı sahıplerıne ıade edı- lecektır Şayet arazıler dağıtılmışsa aynı de- ğerde arazı eskı sahıplerı toprak ağalarına ve rılecektır Dığer taraftan eskı araa sahıbı top- rak ağalan venlecek bu arazılen beğenmez- lerse ıade edılecek arazı mıktanna tekabul eden karnulaştırma bedelı rayıç fıyata göre ol- mak uzere devlet tarafından kendılerme na- kıt olarak ödenecektır Kamulaştırma Yasası'yla yoksul köylulenn toprak sahıbı olmaları bır kez daha engellen mıştır Toprak beklentılen bakımından yıne umutsuzluğa duşurillen mılletın gerçek efen dısı Atatürk'un köylulennden bır kısmı bu- yük toprak sahıbı ve toprak ağalannın yanın- da ırgat olarak çalışacak, bır kısmı da ışsızlı- ğın beş mılyonu aştığı cumhurıyetın buyuk kentlerıne sığınmaya devam edecektır KAVVAKÇA 1 BOZBACLI Sabihı (1974) lhlıtaüer n Darbdcr Ta- nU 2. ENRIQLE Sanchtz Motos (1972) Anal)st Corap*- ratıve Des Rtformes 4gnures du Me»que, de la Bo- livıc eı de la Colombıe IDoctorat) 3. TİMUROGLL Vccıhı (1979), V1RİDAT (Şeyh Bed- relün) 4 AVCIOCLL Do£an (1973), Turlüyt'nıa Dnzenı. 5 TMMOB Hanta ve Kadastro Mubendısim Odjsı 11978) Toprak Reformu kongresı 6 Cumhumel Gazelesı 6Maııs 1981, 16 Anlık 19*7, 4 Ocak 1988,19 Mart 1988,18 Agostos 1988 toprak reformuaa deggm yazıtar PENCERE İdamlaıi.. Aradan kaç yıl geçtı' 29 yıl Menderes Zorlu Polatkan, yaklaşık otuz yıl önce ıdam edıl- mışlerdı Otuz yıl, ınsan ömru ıçın uzun, tanhsel açıdan kısa bır zaman sayılabılır Yıne de bu olayın ustunde serınkanlılıkla duşunme- ye yeterlı bır süre yaşanmıştır • Insanoğlunun çok yönlu ve çok yanlı duşünebılmesı, sanıldı- ğınca kolay değıldır Geçmışte karanlık düzenlerın temelınde hep bıçımsel mantık vardır Insan duşüncesı, dıyalektığın yasalarını arastırdıkça man- tığın ufuklarını genışlettıkçe, bılımın yöntemierını oluşturdukça aydınlık çoğalmıştır Eskı Amerıkan Başkanı Johnson seçımlerdekı rakıbı Fbrd ıçın ne demıştı —Oyle gen zekâlıdır kı ıkı ışı bırden yapamaz, yûrurken çıklet çığneyemez Kımı ınsanın kafası bır toplumsal olayın ılle de tek boyutunu gormek saplantısındadır Oysa tarıh, hıçbır donemde tek bacakla yurümüyor, tarıhın kırk ayağı var geçmışte yaşanan çoğu olay- dakı karmaşıklık ıç ıçe geçmışlık renklı çoğulculuk, bır tek bo- yuta ındırgenemez • Ikıncı Dünya Savaşı ertesınde Turkıye, çok partılı reııme geç- tı Demokrasıye değıl 14 Mayıs 1950 de DP (Demokrat Partı) genel seçımlerı kazan- dı Bu tarıh kımısı ıçın 'beyazıhtılal"d\r, kımısı ıçın "demokrası- yegeçış' kımısı ıçın "tekpartı egemenhğmın yıkılmasrdır, kımı- sı ıçın "karşı devrım 'dır, kımısı ıçın "toplumun en gerıcı güçlerı- nın ıktıdara geçmesı"öır Pekı gerçek nerededır? DP ıktıdara geçer geçmez ezanı Arapçalaştırdı, ünlü 141-142 ıncı maddelen daha da ağırlaştırdı, fıkır ozgürluğune açt- lacak kapıları sıkıca kılıtledı, laıklığe karşıt bır sıyasetı benımse- dı baskı rejimını surdurdu Sendıkacılık mı7 Toplusozleşme mı7 Unıversıte özerklığı m ı ' Yargıç bağımsızhğı mı9 Fıkır özgürluğu mü' Sosyalızm m ı ' Sosyal devlet m ı ' Sol partıler m ı ' Sosyal demokrası mı' Bunlardan bır tekını ağza alan, ölumlerden ölum beğenırdı Ne var kı bu baskıyı seçım sandığından çıkarak kurmuştu De- mokrat Partı O olayın onuru da Ismet Paşa'nındır çunkü çok partılı rejime geçme karannı veren DP değıldır ıktıdarı elınde tutan Inönü'lü CHPdır * Demek kı bugunden dune bakışla yargılar değışebılıyor Bu değışkenlık uygarlık ıle polıtıka arasındakı kımı zaman derınle- şen ayrılıktan kaynaklanıyor Uygarlığın büyük devrımlerınden belkı en başta gelenı aklın ınançtan bılımın dınden bağımsızlaşmasıdır Laıklık böyle doğ- du ve demokrasıye yol açılabıldı Atatürk'ün tek partılı yönetımı- nı bır polıtıkacı eleştırebılır ama uygarlık açısından bakıldığın- da ış değışır çunku 0 donemde laıklığın temellerı atıldı Laıklığın var olmadığı yerde demokrasının D'sı yoktur Ne yazık kı DP nın ıktıdara gelışı halkın bır bolumune dayan- makla bırlıkte uygarlığın en buyuk devnmıne ters duşen boyut- lar da taşıyordu Sonuçta 27 Mayıs eylemıyle bırlıkte yıkıldı De- mokrat Partı * Bugun hem sağın hem solun dılınde dolaşan çoğu kavram, 27 Mayıs la Turkıye'nın demokratık sözluğune gırmıştır bır kez daha yıneleyelım Toplrsozlesme grev hakkı, sendıkal haklar, ünı- versıte özerklığı sol partıler sosyal demokrası, sosyal devlet sos- yalıst partı gıbı konuşmalarda ve yazılarda doğal bıçımde kulla- nılan sözcuklerı 1950'lerde "telaffuz" etmek bıle kışının yaşamı- nı söndurebılırdı Baskı refimının sonu bır ayaklanmayla noktalandı, ordu ıçın- de aşağıdan yukarıya doğru gelışen 27 Mayıs eylemı komuta ka- demesıni devırdı meydanları dolduran gençtik hareketlen ve halk krtlelerıyle bırleştı, ne yazık kı ıdamlara k^dar dalgalandı Demokrasıye yuruyüş kolay olmuyor daha sonra Denız Gez- mış'ten başlayarak sıra sıra dızılen darağaçlarının da tarıhsel an- lamını belırleyemezsek, kan davalan surup gıdecektır OLUM VE GO1NUL BORCU Taşkentlı (Konya) merhum Eşref ve Şerıfe Selçuk'un oğlu, Zühre Selçuk'un eşı, Atıf ve Samı Selçuk ıle Muferrah Ekmekçı'nın babası YUSUF ZİYA SELÇUK 2 1 199O'da Kon>a'da hakkın rahmetıne kavuşmuştur Merhuma rahmet dılıyor ve acımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza gönul borcumuzu oduyoruz Aile adına SAMt SELÇUK BILGIIŞLEMCI ARANIYOR Muhendıslık matematık ve ıstatıstık bolumlerınden mezun erkek ıse askerlığını yapmış en az ıkı yıl deneyımlı programcı ve sıstem çozumleyıcıler alınacaktır Isteklılerın özgeçmışlerını anlatan bır dılekçe ıle yazılı olarak başvurmaları rıca olunur Başvurular gızlı tutulacaktır PK 151, Kavaklıdere, Ankara 1979 YILI ICRA PL467 TEDBIR UYARINCA SIGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle