Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 OCAK 1990
Berke Vardar
Kimi onemli kişilerin, Batı'ya oykunmeyi bile fa2İa bularak Batı'nın
urettiklerıni olduğu gıbı almak gerektiğını ileri surduklen bır donemde,
Berke Vardar yalnız bizim bilim çevrelerımizde değil Batı'da da ornek bır
bilim adamı olarak tanınmıştır.
Prof. Dr. TAHSİN YÜCEL/sf. Ünı. EdebiyatFakultesi
8 Aralık 1989 sabahı değerlı dılbılımcı Prof Dr
Berke Vardar'ı yıtırdık Oyle sanıyorum kı bu za
mansız olümun ekın ve bılım dunvamızda ne derın
bır gedık açtığınj pek az ınsan algıladı Toplumu
muzun genellıkle gerçek değerlerını tanımaması ku
rulu duzenın bekçılerırun de bu bıhnçsızlığı surdu
rebılmek ıçın her turlu önlemı almaları bır yana,
Berke Vardar her konuda soylenecek sozu olduğu
na ınanarak her fırsatta one fırlayanlardan değıl
dı, tarn tersıne, alanının sınırlannı zorlayarak \u
zeyselleşmek yenne, bu alanda daha derıne ınme>ı
yeğlemıştı her zaman. Bunun ıçın uğraş yaşamın
da önemh başarılar sağiamış, bu arada aym tutu
mu benımsemış bırkaç uğraşısıyla bırlıkte 50'h yıl
ların başlanndan ben Batı dıurvasının bellı başlı bu-
tun ınsan bılıralerı çevrelerınde oncu ya da ornek
bılım olarak benımsenen çağdaş dübılımın bızım
duşun dunvamızda da hak ettığı >erı almasına on-
culuk etmıştı
Zor işi nasıl başardı?
Duşun dunyamız "dılbılım"ı va da anlamdaşla
nnı Berke Vardar'dan önce de bılırdı kuşkusuz, ama
bu tenm daha çok "hsanıvat ılmı" terımıyle belır
tılen, gununu doldurmuş bır tarıhsel bılgı toplamıy
la kalıplaşmış bır dılbılgısı anlayışıru belırtır \e bır
takım tutucu sa\lara kılıf hazırlamakta kullanılır
dı Çok sınırlı bır çerçevede gerçek dılbılımle ilgı
lenenler de onunla gununu doldurmuş yaklaşımlar
arasındakı sınırı belırlemeyı duşunmeden, el kıtap
ları nasıl yazıyorsa oylece, başkalanna yınelemek
uzere ılgılenırlerdı Berke Vardar sa, Saussure"le baş-
lavan çağdaş dılbılımı, oğrerulmekle vetınılen bır bıl-
gıler toplamı olarak ezberlevıp ezberletmek yerıne,
vaşanan, uygulanan daha da ı\ısı gelıştırılen bır
bılım olarak gordu Bu konuda ulkemızde olduk
ça genış bır dılbılımcı kuşağı vetışmesı yolunda en
buvuk katkıyı sağladı
Vardar'ın bu zor ışı nasıl başarabıldığıne gelın
ce, gende bıraktığı >apıtlar bızı bır ölçude aydınla-
tabılır Gerçekten de ılk onemli çalışması, Fransız-
ca doktora tezı Etude Le\ıa>logıque d'un Champ
Notıonnel (Sozlukbılımsel Bır Ka\ram Alanı Ince
lemesı, 1969) >a>ımlandığı doneme gore ıierı du-
zeyde bır sozlukbılım ve anlambılım araştırmasıdır
Vıne Fransızca bır araştırma olan Structure Fon-
damentale du Vocabulaıre Socıal et Polıtıque en
France (Fransa'da Toplumsal \e Sıyasal Sozcukle
rın Temel Vapısı, 1973), hem kuramsal, hem uvgu-
lavımsal yonuyle, yapısal dılbıbmın başyapıtları ara
sında savılabılır Berke Vardar bu kapsamlı çalış
masında çok genış bır kavram alanını ustalıkla ır
deleyerek ele alınan döneme (1815-1830) damgası
nı vuran "endustrı' olgusunun dılsel ışlevı çevre
sınde zengın bır anlam evrenı serer gozlenmızın
onune, avnı zamanda bu turlu dıl ıncelemelerının
toplumsal ve sıyasal olguların kavranılmasında ne
denlı yararlı olabıleceğını ve dılbıhının butun ınsan
bılımlerı ıçın neden bır oncu bılım nıtelığı taşıdığı
nı da kanıtlamış olur
Berke Vardar'ın ılk önemlı yapıtlarını Fransızca
yazmış olmasının vukarda sozunu ettığımız oncu-
İuk ıslevıyle çelışıp çelışmedığı sorulabılır Bence çe
lışmez Fransız Dılı ve Edebıyatı Bolumu oğretım
uvesıdır, Fransızca yazması ıçınde bulunduğu ko
şullarm gereğıdır Ote vandan, bu vapıtlar Vardar'ın
soz konusu >ıllarda yayımladığı tek yapıılar da de
ğıldır Avnı donemde Turkçe yazılmış bırçok dıl ya
zısı bulunması bır yana, Turkçenın sorunlarına
ozellıkle de Turkçenın ozleştırılmesı sonmuna çağ-
daş dılbılımın verılerı doğrultusunda yaklaşılmasını
ıster \e konuda en geçerlı omeklerı verır Dıl Dev-
rımı Ustune (1977) bu tur vazıları bır araya getırır
Dılbılımın Temel Kavram \e Ilkelerı (1982) savımı
zı doğrulayan bır başka örnektır Bunlarla da bıt
mez Berke Vardar'ın Turkçeye ve Turk dılbılımıne
katkıları Çağdaş dılbılımın temel yapıtı Cenel Dıl *
bılım Derslerı'nı dılımıze kazandınr, sonra buna
Martınet'nın Işlevsel Genel Dılbılım'ını ekler Bır
başka onemli katkısıysa bır genç araştırmacılar top-
luluğunun vardımıyla gerçekleştırdığı Acıklamalı
Dılbılım Tenmlerı Sözluğu'dur (1988) Bu son ya-
pıtın çok guzel örneklendırdığı gıbı Berke Vardar
dılbılım alanında belkı de başka hıçbır bılım da
Iında hıç kımsenın gerçekleştıremedığı bır ışı ger
çekleştınr Kendı alanımn tenmlennı neredeyse vuz-
de vuz oranında hem de başarıvla Turkçeleştırır
Yalnızca dılbılım tenmlennı Turkçeleştırmekle de
vetınmez, hep an Turkçe yazar, an Turkçe konu
şur Gerçek Turk Dıl Kurumn'nun yönetım kuru
lunda onunla bırlıkte çalışmış olan dostlar çok lyı
anımsarlar 7O'lı yılların başlannda bıle Berke Var
dar nerd-'yse yuzde yuz oranında an bır Turkçe ko
nuşurdu
Kusursuzluk ve kesinlik
Oyle sanıyorum kı Berke Vardar'm başarısı bı-
raz da bu koktencı tutumundan, bu sonsuz kusur-
suzluk ve butunluk tutkusundan, bıldığını ve ınan-
dığını ayrılmaz bır bıçımde yaşamıvla butunleştır
mesınden kaynaklanıyordu Böylece yaratılıştan ge
len ustun yeteneklerı de ışın ıçıne gırınce, örneğın
ölu bır dıl olan Latmce, onun bılgı evrenınden ner
devse 'yaşayan" bır dıl olarak yansırdı sıze, böyle
ce, dılımzın ucuna gelıp de bır turlu çıkaramadığı
nız bır Fransızca sözcuğu sordunuz mu, araların
dakı ayrımları da bır bır belırterek on karşılık bır-
den sıralardı Yıne bu kusursuzluk tutkusunun so
nucu olarak, Saussure'un unlu yapıtının nıce yıldır
kesın olarak değerlendınlen basımında bır dızı \an
lış bulmuş, dılımıze kazandırdığı bır başka yapıt-
ta, Pıerre Guıraud'nun Anlambılım'ınde bulduğu
ellıyı aşkın dızgı ve dıl yanlışını yazarına da bıldır
mıştı
Ama soylemek bıle fazla hıçbır zaman kuru bılgı,
kısır eleştırı değıldı Berke Vardar'ın aradığı, kusur
suzluk ve kesınhktı Bunun en guzel orneğı, yuka
nda gerçek bır başyapıt olarak nıteledığım Struc-
ture Fondamentale du Vocabulaıre Socıal et Polıtı
que en France adlı yapıtının Fransızcanın en bu
yük sozluğu Tresors de la Langue Françaıse ıçın vaz
geçılmez bır kaynak oluşturmasıdır Bu unlu soz
luk, pek çok sozcuğun anlamını ve ılk belınm tarı
hını, bu kıtabı kaynak göstererek verır Yıne aynı
kıtabın Fransa'da, ttalya'da bırçok değerlı yapıtın
kaynakçalarında yer aldığını bılırız
Berke Vardar'ın başka bırçok vazıları da aynı bı
çımde Batı ulkelerının dılbılım çevreiennde genış
ılgı gormuş, yıne Berke Vardar'ın vapıtı olarak nı
teleyebıleceğımız Dılbılım Dergısı Belçıka'dan Ar
jantın'e pek çok dılbılım ve gostergebılım çevrele-
rınde aranan, uluslararası bır dergı olmuştur kı
sacası, kımı önemlı kışılenn, Batı'ya ovkunmeyı bıle
fazla bularak Batı nın urettiklerıni olduğu gıbı al
mak gerektığını ılerı surduklen bır donemde, Ber-
ke Vardar yalnız bızım bılım çevrelerımizde değıl
Batı'da da ornek bır bılım adamı olarak tanınmış-
tır
Bu sozlerle Berke Vardar'ın tek ve benzersız bır
örnek olduğunu mu soylemek ıstıyorum'' Hayır Ul
kemız başka alanlarda da Berke Vardar gıbı ustun
bılımadamları yetıştırdı kuşkusuz Ama Berke Var
dar'ın beklenmedık olumunun bılım evrenımızde
çok buyuk bır boşluk yarattığı da ozellıkle bugun
getırıldığımız nokta göz onune alınınca, bu boşlu
ğun daha uzun yıllar doldurulamayacağı da bır ger
çek
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
Yakın Geleceğe Bir Bakış
Istersenız bu yazıyı kesıp bır koşede saklayın Ne demışler,
'Sakla samanı gelır zamanı
1
' Bu da öyle Konumuz tatsız saman
gıbı, Türtoye'nın 9O'lı yılları'
90"lı yıllarda Türkıye'de neler olacak' Bır bılmece değıl bu
Hepımızı yakından ılgılendırıyor 9O'lı yılları sonuna dek yaşayıp
21 yüzyıla geçecek okurlarımızı meraktan kurtarmak ıstıyorum
Elbet pek çok şey olacak, pek çok şey değışecek, pek çok şey
ortadan kalkacak pek çok şey ortaya gelecek' Nerede mı' Dun-
yada
Ya bızde'
7O'lı yılları anımsıyoruz, 8O'lı yılları da Şımdı 90'lara gırdık
Ulkemızde olumlu bır değışme bır ılerleme bır gelışme var m ı '
Kendınızde, yaşamınızda, mesleğınızde'' Var dıyen parmak kal-
dırsın, on yıl, yırmı yıl önceye oranla neden daha mutlu daha
guvenlı, daha huzurlu, daha umutlu olduğunu soylesın'
Ben yalnızca polıtıka dunyamızı ele almak ıstıyorum Hepımız
bılryoruz, genel seçımler 9O'lı yıllarda yapılacak 90'da mı 92 de
mı? Ama önümüzdekı yıllarda kesın yapılacak Erken ya da geç
1
Sız bakmayın 'erken seçım' ısteyenlere, ıster görunenlere Kım-
se böyle bır şeyı gerçekten ıstemıyor Ne ıktıdar ne muhalefet
1
Mılletvekılı seçılmek ıçın onca para, onca zaman onca emek
harcayanlar nıye ıstesın seçımı' Kendılerı ıstese eşlerı, çocuk-
ları, yakmları ıstemez
Genel seçımın gerçekleşeceğı 9O'lı yıllardan bırıne kadar ul-
kemızde neler olup brtecek
9
Bunu konuşmakta yarar var Önce
SHP'den yenı kopmalar olacak kı oldu bıle
1
Denecek kı bunu
görmekte, btlmekte güçluk yok SHP'de bellı bff hızbın egemen-
lığı bırazcık değışık bır görüntü ıle sürecek Partı, merkeze doğ-
ru çekılecek belkı yenı bır program düzenlenecek Sağ yonden
oy gelecek dıye sermayeye sevimlı görünmek heveslerı artacak
SHP'den kopanlar bır araya gelecek Emek ve emekçı ağırlıklı
bır sıyasal oluşurn ortaya çıkacak Ecevıt'ın DSP'sı de dağılma-
dan duracak SHP'nın, emekten yana bır partının ve DSP'nın
solunda daha başka partıler yer alacak Hepsı seçmen karşı-
sında "sol" bır görünümle oy ısteyecek
Soldan yana, sola açık oy oranı ulkemızde yüzde 401 ya bu-
lur ya bulmaz Bu yuzde 4O'ı dort ya da beş partı böluşecekler
SHP yıne yüzde 20'lerde bır oran tutturur SHP'den kopanların
kuracağı bır yenı partı de yüzde 10'ları 15 len bulur Daha sol-
dakı partılerın de yüzde sekızler, onlar dolayında oy elde etme-
lerı beklenır Böylece Türkıye'de sol polıtıkalar adına ortaya çı-
kanlann ıktıdarı elde etmelen bır hayal olmaktan oteye gıdemez
1
Sağ ıse
1
Sağda daha şımdıden beş partı var ANAP, DYP,
MÇP Refah ve Gençlık partılerı Bunlara bır de Dalan'ın mer-
kezcı partısını eklemek gerekır Belkı bu arada yenı bır partı da-
ha ortaya çıkar ANAP'lılar da bılıyorlar ılk genel seçımde elde
edeceklerı oy oranının yüzde 20'lerın altında olacağım Demı-
rel'ın DYP sı ıse yuzde 30'ları nasıl olsa bulacaktır Refah ne ya-
par eder yüzde 10'u geçer MÇP de Seçım Yasası'ndakı baraj-
lar ındınlınce bellı bır pay kazanır Kısacası yelpazenın sağın-
dakı partıler Meclıs'te yandan çok bır sandalye sayısı elde ederler
Hıçbır partı tek başına ıktıdar olamaz Ama solun nıtelığı hep
bölünmek bırbırıne karşı çıkmak olduğuna, sağ ıse her zaman
bırteşmek bır araya gelmek nıtelığı taşıdığına göre sonuc ne olur
sız tahmın edın Nasıl 80 oncesınde MC'ler bırbırı ardına kurul-
muş, ülke yönetımını kımseye kaptırmamışsa, yıne aynı durum-
la karşılaşırız Kım sağda en buyük adam' Suleyman Demırel
ve Turgut Ozal 90'da, 92'de yapılacak bır genel secım sonra-
(Arkaa 17. Sayfada)
Toprak Refornıu Trajedisi
Insanlann ozgurluğe kavuşturulmasmın tek yolu, onlara
yoksulluktan kurtulma ozgurluğu tanırnaktır; bunun için de
kişilere klasik haklar yanında ekonomik ve sosyal haklar da
tanımak, devlet olarak yoksulluğu ortadan kaldırıcı onlemler
almak gerekir.
A. TURAN ÖZMEN Ziraat Yuk. Müh. Hukukçu
Insanlar, uzerınde yaşadıklan yurt ve bır
çok gereksınımlerını sağladıkları kaynak ol-
ması bakımından toprağa olağanustü önem
vermışlerdır Kan davalan, sınıf ve sımr ça-
tışmalan gıderek savaşlarda baş etken toprak
olmuştur
Brezılya, Arjantın, Meksıka, Kolombıva,
Bolıvya, Şılı, Peru, Hındıstan, Endonezya,
Iran ve Mısır gıbı gelışmesını henuz tamam-
lavamamış ulkelerde, yoksul köylıllerm top-
rak ısteklen bılyuk toprak sahıplerınce bellı
bır sevıvede tutulmuş, gecıktırılmış, gerektı
ğınde kanlı bır şekılde önlenmıştır (1)
ABD'nın ekonomik ve polıtık baskısı ne
denıyle genelde sağ tandanslı yöneücılerden
hıç kurtulamayan Latm Amenka ulkelennden
Meksıka'da 35 yıllık dıktatör General Porfa
no Dıaz'a karşı 1890'da başlatılan kanlı ayak-
lanmalarda onbınlerce ınsan ölmuş, lıder gö-
runenlerden çoğu ıhtılale ıhanet etmış olma
lanna rağmen, Emıhano Zapata ve Panço Vıl
la gıbı kırsal kökenlı olanlar, voksul koylule-
rın toprak ıyesı (malıkı) yapılması duşungu-
leH (ıfleolojıfen) yolunda hayatlarını kaybet-
mıştır Iç savaş 1929'da bıttığınde yönetım
lerce yoksul köyluye 75 mılvon dekar arazı da-
ğıtılmıştır Ancak devletın kredı vermemesı
nedenıvle topraklann çoğu borçlanmak zo-
runda bırakıldıkları buyuk toprak ıyesı sen
yorlerın elıne geçmıştır (2)
Anadolu'da köyluye dayalı ve sosyo-
ekonomık ıçenklı en önemlı olay Sımavna Ka-
dısıoğlu Şevh Bedrettın başkaldınsıdır "In-
sanlar doğuştan eşıttır Bazılarının \arbkh ol-
ması çoğunluğun ıse ekmeğe dahı muhtaç kal-
ması tannsal amaca aykırıdır Toprak ve tü-
ketım maddelerı kamunun malı olrnalıdır
Sultanlar ezınç (zulum) yapmakta, dın adam-
lan da onlann aletı olmaktadır lnançlan, ege-
men olanlann ınançtanna karşıdır dıye ınsan-
lara kıyın yapılması tannsal yasaya aykındır
Duşungusuyle Karaburun ve Delıorman yö-
resınde buvuk yandaş toplayarak Osmanlıya
başkaidıran Bedrettın, bazı başarılı karşı koy-
malara rağmen sonunda yemk duşmüş, arka-
daşlan ıbret olsun dıye halkın önunde fecı şe-
kılde oldunllmuşlerdır Çıplak olarak 1417'de
ıdam edılen Bedrettın'ın sehpaya gıderken
Sultan Çelebı Mehmet'ın "Neden benzın
sarardı" alaylı sorusuna, "Padışahım güneş
de batarken sararır" gorkemlı yanıtı meşhur-
dur Kendısı 4-5 yıl kadar hâkım olduğu yö-
rede yoksul kövlülere toprak dağıtmış, sula-
ma şebekelen kurdurmuş, ımece yöntemlı ça-
lışma orgaruzesıyle ıyı ılrun alınmış, ınsanlar
arasında kardeşlık ve banş duzenı olusturmuş-
tu (3)
Osmanlı Imparatorluğu'ndan kalmasosjo-
ekonomık olaylara ılışkın belgeler yetennce
değıldır Bılınen tarıh 1550'den ıtıbaren ço-
ğu asker kökenlı, yüksek ve etkılı devlet yö-
netıcılen, zorbalık dahıl çeşıtlı yollarla köy
topraklan ıyelığı elde etmış, büyük çıftlıkler
kurarak feodal yapıyı oluşturmuşlardır Top-
raklannı kaybeden (çıftbozan) köylüler ıse ır
gatlaşmış, bır kısmı da kurtuluşu buyuk kent
lere goç etmede bulunmuştur (4)
Türkıve Cumhurıyetı'nde tek partılı dö-
nemde feodal yapıyı kökünden kazıyacak
demokratık bır toprak reformu yapılmama-
sına rağmen fakır köylulere toprak ıyelığı ka-
zandırma yolunda önemlı uğraş verılmıştır
Atatürk'un 1937'de Meclıs kursusünden "Bu-
yuk çıftçı ve çıftlık sahıplennın ışleyebılecek-
len arazı gemşlığı sınırlandınlmalı, topraksız
köyluye toprak verılmelı" önerısı doğrultu
sunda yurt gerçeklenne uygun, bır aılenın ge-
çımını sağlavacak yeteriıkte toprağı olacak kü
çuk tarım ışletmelerı kurulması ıçenklı proje
hazırlanmış, ancak Ata'nın vakıtsız ölumü ve
Ikıncı Buyuk Savaş nedenlerıyle gerçekjeştır-
me olasılığı kalmanuştır
Ikıncı Buyük Savaş'tan sonra Adnan Men
deres'ın öncu ve sözculüğunde büyük toprak
sahıbı ve toprak ağası mılletvekıllennın ısrarlı
karşı koyma ve engellemelenne rağmen zama-
run cumhurbaşkanı Ismet lnönu'nun onulmaz
çabası sonunda "Çıftçıyı Topraklandırma
Yasası" Mechse sunularak kabul edılmıştır
Bahse konu yasanın, genış topraklı bölgeler
de 5000, daı topraklı bölgelerde 2000 dekar-
dan fazla kısmın kamulaştınlarak yoksul köy-
lıllere dağıtılacağına değgın 14/c ve 16'ıncı
maddelen kabul görup onaylandığında büyuk
toprak sahıplennden Emın Sazak, Meclıste
oturduğu yerden "lşte şımdı yandık, bu ka-
nun mevcut duzenı de bozacaktır" demekten
kendını alamamıştır
Oysa ne mevcut düzen bozulmuş, ne de bü-
yuk çıftçı ve toprak ağalannın toprağma do-
kunulabılınmıştır Nıtekım bahse konu yasa
gereğınce 1970 yılına kadar olmak üzere fa
kır köylulere dağıtılan ve çoğu tarıma uygun
olmayan 20 mılyon dekar dolayındakı arazı
nın ^»99 6'sı devlete aıttır Anımsanan yasa-
nın Meclısten çıkmasına engel olamayan bu
yük toprak sahıbı ve toprak ağaları uygula
mada kendı çıkarlanna ters düşen 14/c ve
16'ıncı maddelen ışler hale getırtmeyerek bu
ışten zarar görmeden sıynlmışlardır (5)
Insanlann özgurlüğe kavuşturulmasmın tek
y olu, onlara yoksulluktan kurtulma özgürluğu
tanımaktır, bunun ıçın de kişilere klasık hak-
lar yanında ekonomik ve sosyal haklar da ta
nımak, devlet olarak yoksulluğu ortadan kal-
dırıcı onlemler almak gerekır, ıyelık hakkını
kullanma toplum yaranna aykın olamaz, dev-
let topraksız veya yetennce toprağı olmayan
çıftçıye toprak saglamak amacıyla gereken ön-
lemlerı alır, ıçenklı modern 1961 Anayasası
zorlamasıyla toprak reformuna değgın
1962-1972 yıllan arasında görev yapan huku
metlerce hazırlanan sekız yasa tasansı ve ıkı
komısyon raponı bır türlü Meclıse sunularak
yasa halıne getınlememıştır
Bahse konu anayasa, 1971 ve 1972 yıllann
da yoksullar aleyhıne sosyo-polıtık ve ekono-
mik bakımdan bazı değışıklıklere uğratılma
sına rağmen çıkanlabılen 25/6/1973 T ve
1757 S "Toprak ve Tarım Reformu Yasası"
gereğını uygulamaya ındırgemede başlangıç-
ta topraksız köylulerde oldukça umut uyan
dınlmıştır Ancak yasada öngörulen, arazı ka-
mulaştırma, toplulaştırma, duzeltme ıie top-
raksız veya yetennce toprağı bulunmavan
köyluye dağıtma ış ve ışlemlen ıdarı formalı-
telere boğulmuş, yavaşlatılmış ve surunceme
de bırakılmıştır (6)
GAP ıle çok uzak ohnayan bır zamanda su-
ya kavuşturulacak Harran Ovası'ndan buyuk
sermaye sahıbı kışı ve şırketlerın genış arazı-
ler satın almakta oldukları bır sırada, Top
rak ve Tanm Refonnu Yasası, sosyal barışı
bozuyor yapay nedenıne dayalı olarak çıka
rılan 4/11/1984 T ve 3083 S "Kamuiaştır
ma Yasası" toprak beklentısı ıçınde olan köy-
lu ve reforma ınanmış demokrat aydınlarda
denebıkr kı şok «kısı uyandtfroıştır Nıtekun
bu yasayla, Toprak ve Tarım Reformu Ya-
sası ıptal edılmıştır Topraksız veya yetenn-
ce toprağı olmayan köylulere dağıtılmak uzere
kamulaştınlan, ancak henuz dağıtılmamış ara-
zıler, talep ederlerse eskı sahıplerıne ıade edı-
lecektır Şayet arazıler dağıtılmışsa aynı de-
ğerde arazı eskı sahıplerı toprak ağalarına ve
rılecektır Dığer taraftan eskı araa sahıbı top-
rak ağalan venlecek bu arazılen beğenmez-
lerse ıade edılecek arazı mıktanna tekabul
eden karnulaştırma bedelı rayıç fıyata göre ol-
mak uzere devlet tarafından kendılerme na-
kıt olarak ödenecektır
Kamulaştırma Yasası'yla yoksul köylulenn
toprak sahıbı olmaları bır kez daha engellen
mıştır Toprak beklentılen bakımından yıne
umutsuzluğa duşurillen mılletın gerçek efen
dısı Atatürk'un köylulennden bır kısmı bu-
yük toprak sahıbı ve toprak ağalannın yanın-
da ırgat olarak çalışacak, bır kısmı da ışsızlı-
ğın beş mılyonu aştığı cumhurıyetın buyuk
kentlerıne sığınmaya devam edecektır
KAVVAKÇA
1 BOZBACLI Sabihı (1974) lhlıtaüer n Darbdcr Ta-
nU
2. ENRIQLE Sanchtz Motos (1972) Anal)st Corap*-
ratıve Des Rtformes 4gnures du Me»que, de la Bo-
livıc eı de la Colombıe IDoctorat)
3. TİMUROGLL Vccıhı (1979), V1RİDAT (Şeyh Bed-
relün)
4 AVCIOCLL Do£an (1973), Turlüyt'nıa Dnzenı.
5 TMMOB Hanta ve Kadastro Mubendısim Odjsı
11978) Toprak Reformu kongresı
6 Cumhumel Gazelesı 6Maııs 1981, 16 Anlık 19*7,
4 Ocak 1988,19 Mart 1988,18 Agostos 1988 toprak
reformuaa deggm yazıtar
PENCERE
İdamlaıi..
Aradan kaç yıl geçtı'
29 yıl
Menderes Zorlu Polatkan, yaklaşık otuz yıl önce ıdam edıl-
mışlerdı
Otuz yıl, ınsan ömru ıçın uzun, tanhsel açıdan kısa bır zaman
sayılabılır Yıne de bu olayın ustunde serınkanlılıkla duşunme-
ye yeterlı bır süre yaşanmıştır
•
Insanoğlunun çok yönlu ve çok yanlı duşünebılmesı, sanıldı-
ğınca kolay değıldır
Geçmışte karanlık düzenlerın temelınde hep bıçımsel mantık
vardır Insan duşüncesı, dıyalektığın yasalarını arastırdıkça man-
tığın ufuklarını genışlettıkçe, bılımın yöntemierını oluşturdukça
aydınlık çoğalmıştır
Eskı Amerıkan Başkanı Johnson seçımlerdekı rakıbı Fbrd ıçın
ne demıştı
—Oyle gen zekâlıdır kı ıkı ışı bırden yapamaz, yûrurken çıklet
çığneyemez
Kımı ınsanın kafası bır toplumsal olayın ılle de tek boyutunu
gormek saplantısındadır Oysa tarıh, hıçbır donemde tek bacakla
yurümüyor, tarıhın kırk ayağı var geçmışte yaşanan çoğu olay-
dakı karmaşıklık ıç ıçe geçmışlık renklı çoğulculuk, bır tek bo-
yuta ındırgenemez
•
Ikıncı Dünya Savaşı ertesınde Turkıye, çok partılı reııme geç-
tı
Demokrasıye değıl
14 Mayıs 1950 de DP (Demokrat Partı) genel seçımlerı kazan-
dı Bu tarıh kımısı ıçın 'beyazıhtılal"d\r, kımısı ıçın "demokrası-
yegeçış' kımısı ıçın "tekpartı egemenhğmın yıkılmasrdır, kımı-
sı ıçın "karşı devrım 'dır, kımısı ıçın "toplumun en gerıcı güçlerı-
nın ıktıdara geçmesı"öır
Pekı gerçek nerededır?
DP ıktıdara geçer geçmez ezanı Arapçalaştırdı, ünlü
141-142 ıncı maddelen daha da ağırlaştırdı, fıkır ozgürluğune açt-
lacak kapıları sıkıca kılıtledı, laıklığe karşıt bır sıyasetı benımse-
dı baskı rejimını surdurdu Sendıkacılık mı7
Toplusozleşme mı7
Unıversıte özerklığı m ı ' Yargıç bağımsızhğı mı9
Fıkır özgürluğu
mü' Sosyalızm m ı ' Sosyal devlet m ı ' Sol partıler m ı ' Sosyal
demokrası mı' Bunlardan bır tekını ağza alan, ölumlerden ölum
beğenırdı
Ne var kı bu baskıyı seçım sandığından çıkarak kurmuştu De-
mokrat Partı
O olayın onuru da Ismet Paşa'nındır çunkü çok partılı rejime
geçme karannı veren DP değıldır ıktıdarı elınde tutan Inönü'lü
CHPdır
*
Demek kı bugunden dune bakışla yargılar değışebılıyor Bu
değışkenlık uygarlık ıle polıtıka arasındakı kımı zaman derınle-
şen ayrılıktan kaynaklanıyor
Uygarlığın büyük devrımlerınden belkı en başta gelenı aklın
ınançtan bılımın dınden bağımsızlaşmasıdır Laıklık böyle doğ-
du ve demokrasıye yol açılabıldı Atatürk'ün tek partılı yönetımı-
nı bır polıtıkacı eleştırebılır ama uygarlık açısından bakıldığın-
da ış değışır çunku 0 donemde laıklığın temellerı atıldı
Laıklığın var olmadığı yerde demokrasının D'sı yoktur
Ne yazık kı DP nın ıktıdara gelışı halkın bır bolumune dayan-
makla bırlıkte uygarlığın en buyuk devnmıne ters duşen boyut-
lar da taşıyordu Sonuçta 27 Mayıs eylemıyle bırlıkte yıkıldı De-
mokrat Partı
*
Bugun hem sağın hem solun dılınde dolaşan çoğu kavram,
27 Mayıs la Turkıye'nın demokratık sözluğune gırmıştır bır kez
daha yıneleyelım Toplrsozlesme grev hakkı, sendıkal haklar, ünı-
versıte özerklığı sol partıler sosyal demokrası, sosyal devlet sos-
yalıst partı gıbı konuşmalarda ve yazılarda doğal bıçımde kulla-
nılan sözcuklerı 1950'lerde "telaffuz" etmek bıle kışının yaşamı-
nı söndurebılırdı
Baskı refimının sonu bır ayaklanmayla noktalandı, ordu ıçın-
de aşağıdan yukarıya doğru gelışen 27 Mayıs eylemı komuta ka-
demesıni devırdı meydanları dolduran gençtik hareketlen ve halk
krtlelerıyle bırleştı, ne yazık kı ıdamlara k^dar dalgalandı
Demokrasıye yuruyüş kolay olmuyor daha sonra Denız Gez-
mış'ten başlayarak sıra sıra dızılen darağaçlarının da tarıhsel an-
lamını belırleyemezsek, kan davalan surup gıdecektır
OLUM VE GO1NUL BORCU
Taşkentlı (Konya) merhum Eşref ve Şerıfe Selçuk'un
oğlu, Zühre Selçuk'un eşı, Atıf ve Samı Selçuk ıle
Muferrah Ekmekçı'nın babası
YUSUF ZİYA SELÇUK
2 1 199O'da Kon>a'da hakkın rahmetıne kavuşmuştur
Merhuma rahmet dılıyor ve acımızı paylaşan akraba ve
dostlarımıza gönul borcumuzu oduyoruz
Aile adına
SAMt SELÇUK
BILGIIŞLEMCI ARANIYOR
Muhendıslık matematık ve ıstatıstık bolumlerınden mezun
erkek ıse askerlığını yapmış en az ıkı yıl deneyımlı programcı
ve sıstem çozumleyıcıler alınacaktır Isteklılerın özgeçmışlerını
anlatan bır dılekçe ıle yazılı olarak başvurmaları rıca olunur
Başvurular gızlı tutulacaktır PK 151, Kavaklıdere, Ankara
1979 YILI ICRA PL467 TEDBIR UYARINCA SIGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR