22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumnurivrî Maıbaacılık ve Gazeıecıiik Turk Anonım Şırkeıi adına Nıdir N»di # ûcnel Yayın Muduru H ı s n Omal, Muessese Muduru: EmiM Işcldıgil. Yazı Işlcri Muduru Okıy Gonensin. 9 Haber Merkezi Muduru: Yılçın Rayer. Sayfa Duzeni YOnctmenı: Ali ACK. • Thnsıtdkr ANKARA: AlunM T«n, İZMİR: Hikmel ÇcfsııUya. Iv Poiiuka Cdal B«sl«n<pç. f>s Haberler: Eifia Bmtn. Ekonomı: Ctapz Ttartan. Iş Scndıka: Şüknn K f f n , Kühur CeW l a», EJjunı- Graov Şayfen. Habcr Arasumıa. İ M Beffcın. Yun Habcrlm Nttdel Dofu. Spor Dannaunı AhtlilnfHr Vaccteu, Dm Yazılar K m « Ça^ku. Ajnjunna: Şşhiıı AJpay. Duzdone: AbdtdUı Vjao. • Koonhnaıar: AkBM Koral—, # MaJj IJW: Eral Eıkut. • Muhasri». BafcM *mtı • Butçc-PUnlama: Sotf O n u b e p o t l a • Rrkiam: ATK Torua. 0 Ei Yayuüar H*tw Aiyol 0 Idare Hncyiı Gmr. • Islnme: Öaler Çdfc. • BUgılşlcm: S«y İmL • Pmond: Scjj I flssun vr Vo.KBt Ctunhuhya MatbaaaUt ve Gvntahk I A ^ Turfc O a * Cad 39/41 j t M)M Is. P t 246-Isunbuf. Td. 512 05 05 (20 luıl, Trtn 22246 Fıx. (I) 526 60 ^2 # Bumiar Mkm* Z,ya Gokalp Blv Inkılap S. No 19/4. Tci: 133 II 41-47. Tdct 42344 Fat (4) 133 05 65 0 lıı*- H Zıys Blv !J52 SJ/3. M I) 12 30. Tdet 523S9 Fu. (51) 19 53 60 # /W^M: Inonu Cjd. 119 S. No I Ku 1. Td 19 3" 52 (4 laı Tda. 62155. Far |71ı 19 37 52 TAKVİM: 13 OCAK 1990 lmsak: 5.49 Güneş: 7.20 Öğle: 12.17 Ikindi: 14.43 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.29 'Hayat kadınları*soruyor. Mahkeme üyeleri ilk deneyimlerini nerede yaptı? SÜLEYMAN SARILAR rusunu yöneltiyor ve şöyle konu- şuyor: "Mademki insanlar eşit diyor- lar o zaraan bizi neden ayınyor- lar, toplum dışına iliyorlar. ln- sanlar suç oranlanna göre mi, toplumdaki mevkilerine göre mi cezalandınlıyorlar? " Üniversiteyi terk etmek zorun- da kaldığım, daha sonra genelev- de çalışmaya başiadığını, sokağa çıktığında "gend kadın" kişiliğini Anayasa Mahkemesi'nin "Fa- bişeye tecavüz daha az ceza gerektirir" kararına Karaköy'de çalışan kendi deyişiyle, "bir agır işçf'nin tepkisi, "O zaman vesi- ka verdiklerinde nzerioe de 'bu kadınlara herkes her yerde teca- viiz edebilir' diye bir madd« ek- lesinler. Bizim de nüfus kâğıtla- nnuzda T.C yazıyor, biz de vtr- gi veriyonız, oy kDİIanıyonız. kapıda bırakıp "ev kadım" kişi- Meslegiıniz farkiı diye neden di- ' ' ^ n e büründüğünü söyleyen Se- ra'nın görüşlen, arkadaşları tara-ger iasanlardan farklı muamele görelim? Biz de tum insanlaria eşiliz" oldu. Zurafa Sokak'a girip gazeteci olduğumuzu söylediğimizde ön- celikle "Patron"la görüşmemiz gerektiğini, "işçileriyle" konuş- mamıza onun karar verdiğini öğ- rendik Genellikle de tüm patron- lardan "Hayır" yanıtı aldıktan sonra birkaç genelevde "çalışan- lann" müdahalesiyle röportaj yapma olanağı bulduk. Konuyu aktardıktan sonra tüm kadınlar hep bir ağızdan konuşmaya, Anayasa Mahkemesi üyelerinin "cedlerine rahmet yağdırraaya", en çok da "sigortasızlıktan" ya- kınmaya başladılar. Çoğunluğu adlarını vermeden veya "burada- ki adlannı" vererek konuşmayı, ama fotoğraf çektirmeyi, "y«lun- lanmız gazetede göriip lanıya- caklar" gerekçesiyle asla kabul etmeyerek görüşlerini açıkladılar. "Diğer insanlaria eşitliği yüz- de 40'ımız kabul ediyorsa, yüz- de 60'ımız kabul elmiyor ki" dı- yerek söze giren ve adını sordu- ğumuzda, "Buradaki adımı yaza- bilirsin, Arzn" diyen 35 yaşlann- daki kadının değeriendirmesıne tüm arkadaşları, "Hayır, biz he- pimiz tüm insanlaria eşitiz. Biz de dokuz aylık degil miyiz? Biz insan degil miyiz?" diye karşı çı- kıyorlar. Kendıni "kolejli" diye tanıtan Ebru, "Avrapa'da çaiışan kadınlara hanımefendi diyoriar. Bunca kadın sosyetede dost ha- yatı yaşıyor, onlara fahtse demi- yoriar da bize niye diyoriar" so- 'Gerekçeli karar*a protesto yağıyor Evkadını 6 hayat kadını'nın yanında Haber Merkezi — Anayasa Mahkemesi'nin "fuhuşu kendine meslek edinen" kadınlara yönelik tecavüzün daha az cezayı gerektir- diğini kabul etmesine tepkiler yo- ğunlasırken, Anayasa Mahkeme- si'ne kararı kmayan telgraflar ya- ğıyor. Kınama telgraflannm bü- yilk bölümünün isadamlanmn eş- lerinden ve ev kadınlanndan gel- mesi dikkat çekiyor. Izmir büromuzun bildirdiğine göre Izmir'de kadın kuruluşlan, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilciteri tepkilerini yo- ğunlastırdı. Insan Hakları Derneği, çeşitli kadın dernekleri, hukukçular, ba- ro başkanları ve Yeşiller'in yanı sı- ra, SHP ve ANAP milletvekilleri Birgen Keleş, Işılay Saygın ile Sos- yalist Parti de Anayasa Mahkeme- si kararının hukukun eşitlik ilke- sine ve insan haklarına aykın ol- duğunu belirterek söz konusu maddenin iptal edilmesi gerekti- ğini savundular. Hukukçular ise Anayasa Mahkemesi karannın ar- dından TCK'nın 438. maddesinin ancak TBMM'de iptal edilebilece- ğini dile getirdiler. Anayasa Mahkemesi'niu kü- nuyla ilgili kararının ardından ko- nunun ancak 10 yıl sonra yeniden gündeme getirilebileceğini belirten Izrnir Baro Baskanı Sabri Kurt ile Genel Sekreter İbrabim Arzuk, maddenin iptal edilmesi için tek yöntemin TBMM'de konuyla ilgili iptal karannın alınması olduğunu dile getirdiler. İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal, yasa önün- de erkek - kadın diye bir aynmın yapılamayacağını, eşitliğin huku- kun temel ilkelerinden biri oldu- gunu belirtti. ANKA'nın Anayasa Mahkeme- si'nin bir üyesinden aldığı bilgiye göre karann duyulmasından son- ra, çok sayıda kadından karan kı- nayan telgraflar geldi. Bu üye bu konuda şu bilgileri verdi: "Işin ilginç yanı, gelen kınama telgraflannm büyük boliimü e> kadınlanndan. Aynca bir diger il- ginç yönü de İslanbul'un çok ta- nınnuş ailelerinin hanıralanndan kınama telgraflannm gelmesi. Bu tanınmış ailelerin bazılan, iinlii i$adamlarının eşleri ve yakınları, karara muhalif kalan üyelere he- nüz bu anlamda bir kutlama gel- medi, ama kınama (elgraflannın sayısı ve olumsuz lepkjler, karara mDhalif kalanlar için bir kutlama olarak yonıratanabilir." fından "Ne i)i konuşuyor, avu- kat gibi kan" cümlesiyle övgıi alı- yor. Sera'nın görüşleri şöyle: "Bizim de nüfus kâğıtlanmız- da T.C yazıyor, biz de vergi veri- yonız, oy kullanıyoruz. Meslegi- miz farklı diye neden diger insan- lardan farklı muamele görelim? Biz de tüm insanlaria eşitiz. Ne- den genel kadın mahkeme karsı- sında zor durumda bırakılıyor? Anayasa Mahkemesi'nin bu ka- ranndan sonra benim can güven lığim ortadan kaikıyor. tnsanla- nn eşitliği ilkesine aykın bir ka- rar bn. Bütün suç vesika almak mı? O zaman vesika alırken ve- sika verdiklerinde iizerine, 'Bu kadınlara herkes her yerde teca- vüz edebilir' diye bir madde ek- lesinler. Namus, insanın iki ba- cağının arasında mıdır? Nikâh namus demek degildir. Namus insanın vicdanındadır. Biz bura- da affedersiniz ekmeğimizin oros- pusuvuz. tffetli kadınlarla bizim gibi kadınlann arasındaki fark nedir? Bu benim meslegim, bu- rası da işyerim. Bizler ağır işçi- yiz. Buraya gelen bin bir çeşit in- sanı memnun etmek zorundayız. Biz olmasak sokakta çocuklara tecaviiz ederler. Biz, loplum na- musunun bekçileriyiz. O Anaya- sa Mahkemesi üyeleri ilk dene- yimlerini nerede yapülar acaba?" Şükran, Seval, Okşan, Sevgi, İnci ve daha bircok "meslek adı" söylenip aynı dilek tekrarlanıyor Zurafa Sokak'ta: Bizde insaruz ve öteki insanlaria eşitiz. AtatürkBarajı'ndakitörene Özal, Akbulut, 10 bakan ve 36milletvekili katılıyor Bugün su tutuluyorHaber Merkezi — Dünyanın en büyük barajiarı arasında yer ala- cak Atatürk Barajı'nda su tutul- ması "devlet töreni" ile başlaya- cak. Bugün düzenlenecek törene, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Yıldınm Akbulut'un yanı sıra 10 bakan ile 36 millet- vekili katılıyor. Bayındırlık ve ts- kân Bakanı Cengiz Altınkaya ta- rafından davet edilen ana muha- lefet partisi Genel Başkanı Erdal tnönü ile DYP Genel Baskanı Sü- leyman Demirel'in ise törene ka- tılmayacakları bildirildi. Cum- hurbaşkanı Özal, saat 18.15'te kapakları indirerek su tutulması işlemini başlatacak. Cumhurbaşkanı Özal ile Baş- bakan Akbulut, törene katılmak üzere bugün uçakla Şanlıurfa'ya gidecekler. Şanlıurfa Havaalanı'- mndan helikopterle baraj bölgesi- ne geçecek olan Cumhurbaşkanı Özal ve Başbakan Akbulut, töre- ne katıldıktan sonra Ankara'ya dönecekler. Atatürk Barajı'nda bugün su tutulmaya başlanacağı için Suri- ye'ye daha fazla su bırakılması amacıyla daha önce alınan karar doğrultusunda 15 kasım -11 ocak arasında bırakılan su miktannın 3 milyar 350 milyon metreküpe ulaştığı bildirildi. Türkiye, 15 kasımdan 13 oca- ğa kadar geçen 51 günlük sürede 3.3 milyar metreküp su bırakıla- cağını, su tutulmaya başlamasın- dan itibaren 30 gün içinde de Su- riye topraklaıına 311 milyon met- reküp su verilebileceğini bildir- mişti. 13 oçaktan sonra Fırat Nehri- ni besleyen akarsular kanalıyla Suriye topraklanna bir ay sürey- le saniyede 120 metreküp su bıra- kılabilecek. Atatürk Barajı'nda su tutulma- sıyla birlikte başlayan "güney komşularla ilişkiler" ve "suyun kullanımının etkisi" tartışmasına Batılılar da katıldı. Federal Almanya Haber Ajansı DPA, Güneydoğu Anadolu Pro- jesi'nin (GAP), Türkiye'nin Or- tadoğu'daki komşularında "Kor- ku ve Başağnsı" yarattığını yaz- dı. AA'nın haberine göre, DPA, Türkiye'nin güney komşuları Su- riye ve Irak'ın, gelecekte çok ciddi anlaşmazlıklara yol açabilecek bir su sıkıntısına düşmekten korktuk- larını ifade etti. Fırafın suyuna dizginAtatürk Barajı'mn derivasyon tünellerinin kapakları bugün yapılacak bir törenle kapatılacak ve böylece barajda su tutulmasına baslanacak. 1983 yılında temeli atılan Atatürk Barajı, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) en önemli ayaklarından biri. Baraj inşaatının nehir yatağında rahatça yürütülebilmesi amacıyla ilk olarak suyun akış yönünü değiştiren derivasyon tünelleri yapılnuştı. Fırat'ın suları bu tünellere yöneltilmiş. ve bu arada nehir yatağında baraj yükselmeye başlamıştı. Baraj gövdesinin arkasında su birikebilmesi için bugünden itibaren, fotoğrafta ön planda göztiken derivasyon tünellerinin çıkış ağızları kapatılacak. Su tutma işlemi 1 ay sürecek ve sonra kapaklar yeniden açılarak su verilecek. Fotoğrafta sol tarafta görülen kısım, barajın hidroelektrik santralı, ortada görülen bölüm ise ana gövde. En sağdaki beton tabyalar, "dolu savak" adı verilen baraj kapaklarını oluşturacak. (Fotoğraf: Orhan Durgut) GAP'ın'çevre'si korumasız İDRİS ADİL GAP için "Ekonomiye Çukuro- va'nın on katı katkısı olacak, Türkiye'nin tanmsal iiretiminde pattama olacak, Güneydoğu "nun makus talihi'ni yenecek" dendi. "Dünyada benzeri olmayan proje" dendi. Bugün Atatürk Barajı'nda su tutulmaya başlanmasıyla dev ayağa kalkmaya başladı. Ne var ki çevresini tahrip etme, Güneydo- ğu'nun ekolojisini alt üst etme teh- likesini taşıyarak... Onlarca yılın birikimi, uğraşıyla devreye girme- ye hazırlanan Güneydoğu Anado- lu Projesi'nin çevreyi nasıl yeniden şekillendireceği, ınsanları ve doğa- yı nasıl etkileyeceği hesaplanma- dı. Onlarca yıllık süreçte, bütün bu çalışmaları ve önlemleri içerecek çevresel etki değerlendirmesi' ya- pılmadı. Edindiğimiz bilgiye göre GAP1 m çevresel etki değerlendirmesinı kimin yapacağını, kimlerin so- rumlu olacağını, belirlenecek ön- lemleri kimlerin uygulayacağım hükme bağlayacak ilgili yönetme- lik de proje bölüm bölüm devre- ye girrne aşamasına gelmesine karşm henüz hazırlanıp yüriirlü- ğe konulmadı. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hazırlanan Ni- san 1989 tarihli GAP Master Pla- m'nda, lusaca ÇED olarak tanım- lanan Çevresel Etki Değerlendir- me'nin proje yürürlüğe girmeden yapılması gerektiği belirtilerek, "GAP, çevnye gereken dikkat gösterilmeden uygulanırsa bir di- zi problemin ortaya çıkması beklenebilir" deniliyor. Çevre sorunlan GAP'ın projeler bazında ve ge- nel olarak iki ayrı kategoride çevre sorunlan doğurabileceğine işaret edilen DPT'nin Master Planı'nda, bu sorunlar şöyle sıralanıyor: 1- Sanayı atıklan, 2- Kent kana- lizasyon suları, 3- Katı atıklar, 4- Madencilik, sanayileşme ve termik enerji üretimine bağlı hava ve su kirliliği, 5- Baraj göllerinde sedi- mentasyon, 6- Baraj gölleri çevre- sinde toprak kayması, 7- Barajlar ve su birikimleri nedeniyle balık türlerinin yaşama ortamının de- Sudan kaynaklanan hastalıklar. DPT'nin GAP MasterPlam'n- da, doğabilecek çevre sorunları- nın çözümünün projelerle birlik- te ele alınması gerektiğine işaret edilerek "Problemler için proje se- viyesinde tedbirier belirienmeiidir. Bunlar başka projeler ya da idari tedbirier seklinde de olabilir. Atık su antım tesisleri, kaü atık isleme projeieri ve toprak kaymasını ön- lejecek ya da lesislerin yerini de- ğiştirecek yapısal tedbir projeleri- dir. A»nca atık boşaltma ve dışa- n verme standartlannın ve toprak kullanımı metodlannın ortaya ko- yulması gerekir" denildi. Gecikmiş çalışma DPT GAP Master Planı'nda sözü edilen çevre sorunlanmn çö- zümü ve yapılan önerilerin ele alınması, GAP'ın önemli ban bö- lümleri devreye girme aşamasına gelmesine karşın tamamlanamadı. Bu konuda Çevre MüsteşarhğYnca ytirütülen çalışmalar, daha çok il- Onlarca yıbn birikimi, uğraşı ile devreye girmeye hazırlanan GAP'ın çevreyi nasıl şekillendireceği, insanları ve doğayı nasıl etkileyeceği hesaplanmadı. Proje bölüm bölüm "geliyorum" derken, çevresel etki değerlendirmesini kimin yapacağı henüz açıkhğa kavuşmadı, ilgili yönetmelik de üç yıldan bu yana tamamîanamadı. Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nın Selamlık Oivanhanesi, yalılar topluluğunun günümüze ulasan son parcası. 300yıllık Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, harap durumda Paşa lalısı, para arıyor ğişmesi ve bunun balık göçleri üzerindeki etkisi, 8- Nehir akış re- jimindeki değişiklikler nedeniyle nehir yataklanrun alçalması ve ne- hir sahillerinin erozyonu, 9- Tarım ve kentlesme arasında toprak kul- lanımı çatışması, 10- Toprak eroz- yonu, 11- Yetersiz drenajdan kay- naklanan su birikmesi ve tuzlan- ma, 12- Rüzgâr erozyonu, 13- Ya- kacak odun temini ya da ekili ara- ziye, otlağa dönüştürmek için ya- pılan kesimler nedeniyle orman varlığının azalması, 14- Aşırı ot- latma nedeniyle otlakların fakir- leşmesi, 15- Gübre ve tarım ilacı kullanımındaki artıştan kaynakla- nan su kirliliği, 16- Bitki örtüsü ve hayvan türlerinde ekolojik deği- şikJikler, 17- Iklim değişmeleri, 18- gili yönetmeligın haarlanması çer- çevesinde sürüyor. Müsteşarlık yetkilileri, yönetmelik hazırlı^ının üç yıldan bu yana sürdüğünü, an- cak henUz tamamlanamadığını kaydettiler. Çevre müsteşarlığı yetkilileri, ÇED Raporu'nun hazırlanması- nın GAP'ın kendisi kadar önemli olduğunu, bölgede yaşamını sür- düren insanlar dahil tüm canlıla- nn projeden etkileneceğini, doğal görünümün farklı bir hale gelece- ğini, bunun mutlaka hesapianma- sı gerektiğini söylediler. Çevre Müsteşarlığı'ndaki çalış- ma, aynntılı iş tammının yapılma- sı, bitki örtüsü, hayvanlann belir- lenmesi ve korunması konuların- daki önlemler üzerinde sürüyor. CEM HAMULOĞLU Boğaziçi'nin en eski yalısı olan "Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı" para bulunabilirse kurtulacak. 1699 yılında Sadrazam Köpriilü Amcazade Hüseyin Paşa tarafın- dan yaptırılan yalı, günümüze pa- yandalarla denize uzanan ve gele- neksel yalı mimarisinin simgesi olan Selamlık Divanhanesi ile ulaşmış. Hem eskiliği hem de tanık ol- duğu tarihsel olaylarla Türk mi- marlık tarihinin önemli yapıtların- dan birisi olan yalı, 300 yıllık geç- mişi bulunan "Amcazade Hüseyin Paşa Vakfı"nın mülkiyetinde. Ha- luk Şehsuvaroğlu'nun, "Bir eski kapının eşiğinden asırlara rağmen ihtişamından ve ruhlara sanat he- yecanı veren güzelliğini terk etme- yen bir salona geçiliyor. Duvarla- rı çepeçevre 17 adet pencere ile kaplanmıstır. Tavan altın yaldızlıdır. Pencere üstlerindeki lezyinal saksı içinde çiçek şekilleridir. Urtada her ta- rafından sular fışkırabilecek nefıs bir havuz vardır. Güneşli havalar- da denizin ma>i aydınlığı salon duvariannın ve tavanının altın na- kışlan üzerinde oiuruyor. Bu yalı tarihin güzel ve debdebeli günle- rini yasamıştır" tümceleriyle an- lattığı Amcazade Hüseyin Paşa yalısı güzelliğinin yanı sıra tarihin de önemli tamklarından birisi. 1699 yılında Karlofça Anllasma- sı'nın yalıda imzalanması bu ta- mkiığın örneklerinden birisi. Ya- Günümüzde ise yalının durumu hiç de umut verici değil. Harap görünümüne karşın güzelliğini hâ- lâ koruyan Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nın Selamlık Divanha- nesi ise bir yalılar topluluğunun günümüze dek uiaşan son parça- sı. Çünkü eskiden Divanhane'nin de yer aldığı 800 dönümlük ara- zide, asıl yaşama mekânlan ile ge- 1699 Karlofça Antlaşması'nın imzalandığı tarihi yalı, bir zamanlar asıl yaşama mekânlan, geniş haremi, mutfağı ve hamamıyla 800 dönümlük araziyeyayılıyordu. lıda geçen bir başka tarihsel olayı ise yine Haluk Şehsuvaroğlu an- latıyor: "Bu dekor arasında, hayalimiz bizi birdenbire 18. asnn güneşli bir Boğaziçi güniine gölürüyor. Pasarofça Sulhu imzalanmıştır. Sulhun imzalanması münasebe- tiyle Avusturya Sefiri Vermonda İstanbul'a geimiştir. Sadrazam •Nevşehirli Damal İbrahim Paşa, büyükelçiye bu yalıda ziyafet ve- riyor..." niş bir haremi, mutfağı ve hama- mı da içeren büyük bir yapı top- luluğu varmış. Paşa ve torunları- nın oturduğu öteki üç harem ya- lısının doğai afetler sonucu 1877-1878 tarihlerinde yıkıldjgı sa- nılıyor. İşte bugün Amcazade Hü- seyin Paşa Vakfı'run mütevellisi olan Feyyaz Köpriilü Divanhane1 nin yanı sıra bu yalıların da resti- tüsyonlannı tamamlayarak yeni- den yapnrmak istediklerini söylüyor. Amcazade Yalısı'nın Selamlık Divanhanesi'nin bir protokolle onanlmak üzere TAÇ Vakfı'na ve- rildiğini, ama TAÇ Vakfı'run pa- rasal nedenlerle bu onanmı ger- çekleştiremediğini söyleyen Feyyaz Köpriilü, kendi vakıflarının para- sıyla ve Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün yardımlanyla Dıvanhane- de küçük de olsa bazı onarımlara gidileceğini söylüyor. Köpriilü asıl düşüncelerini ise şöyle anlatıyor: "Divanhaneyi halka açık müze mekânı olarak onarmak istiyoruz. Divanhaneyi restore ettikteıı son- ra arkasındaki yalıyı da >-aptırmak istiyoruz. Aynca tarihi yalının bu- lunduğu parsel üzerinde yıkılmış olan harem yalısına ait kayıkha- ne, mutfak, harnam ve davariar mevcutlur. Banlann restitüsyon- lannı hazırlayarak yapmak üzere teşebbüsümüz var. Bu işe para ya- ürmak isteyen bazı kunımlar var." Amcazade Vakfı'nın 105 "evladı" bulunuyor. Vakıf Müte- vellisi Feyyaz Köprülü, geçmişte yapılan ve vakıf evlatlannın otur- duğu 12 tane birer katlı evin ise yı- kılmayarak korunacağmı söylüyor. Gaz maskeli piknik • tZMİR (AA) — Yeşiller Partisi Izmir îl Örgütü, Aliağa yöresindeki çevre kirliliğini bir kere daha "vurgulamak" amacıyla, yarın Aliağa'da bir piknik düzenledi. Yeşiller Partisi Izmir ll Başkanlığı'ndan dün yapılan yazılı açıklamada, pikniğe katılmak isteyenlere, piknik malzemelerinin, müzik aletlerinin ve erzaklannın yanı sıra gaz maskelerini de unutmamalan önerildi. Çevre mitingi ertelendi • tZMtT (Cumhuriyet) — îzmit'te bugün yapılması programlanan "Doğa Kirliliğine Karşı Elele Mitingi" 20 ocak cumartesi gününe ertelendi. Bu konudaki istemlerini dün ikinci bir dilekçeyle yinelediklerini belirten düzenleme komitesi başkanı Mete Toksöyle, "Doğa Kirliliğine Karşı Elele Mitingi"nin ertelenmesinin geç izin verilmesinden kaynaklandığını bildirdi. Halie'e giren 2 ynnus öldü • tSTANBUL (AA) — Halie'e giren 2 yavru yunus, bir süre yüzdükten sonra balçığa saplanarak öldü. Marmara Denizi'nden Haliç'e, dün saat 14.00 sıralannda 2 yunus girdi. Yunuslar, yaklaşık bir saat süreyle, Haliç kıyılannda biriken vatandaşların meraklı bakışlan altında yilzdüler. Yavru yunuslann, daha sonra balçık bir halde olan Eyüp kıyılarına doğm yöneldiklerini fark eden balıkçılar ile deniz polisi, yunusları yeniden geldikleri Marmara Denizi'ne kovalamak istediler. Ancak tüm çabalara rağmen, 2 yunus, Eyüp Lisesi önündeki balçığa başlarından saplanarak yaşamlarını yitirdi. THY'den indirinı • tSTANBUL (AA) — Türk Hava Yolları iç hatlarda 60 ve üzerindeki yaşlardaki yolcular için özel ücret uygulaması başlatıyor. 15 ocak-31 mart tarihi arasında geçerli olacak uygulamada tüm iç sefer ücretleri 90 bin lira olarak belirlendi. Haftanın salı, çarşamba ve perşembe günleri uygulanacak indirimden yabancı uyrukiu yolculann da yararlanabilecekleri , kaydedildi. Hacettepe Hp TUS^ta birinci • Sağlık Servisi — Her yıl eylül ayında Türkiye'de tüm tıp fakültelerinin mensupları için düzenlenen tıpta uzmanlık sınavının bu yılki değerlendirmesinde, 21 üniversite arasında birinciliği Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi elde etti. İkinci ise ilk kez uzmanlık sınavına katılan ve İngilizce olarak öğretim veren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi oldu. Şıralamada Ankara Üniversitesi üçüncü, tstanbul Üniversitesi dördüncü, Çukurova Üniversitesi beşinci sırada yer aldı. Kalbe uzaktan kumanda • tZMİR (AA) — Kalp pili takı/an hastalann, sağlık durumlarını öğrenmek için hastaneye gitmelerine gerek kalmayacak. Ege Üniversitesi'nde kurulacak, "Telemetrik Kontrol Merkezi" ile kalp pilinin durumu, hasta nerede bulunursa bulunsun kontrol edilebilecek. Divan Oteli 34. yılında • tSTANBUL (AA) — Divan Oteli'nin kuruluşunun 34. yılı, tüm çalışanlann katıldığı bir törenle kutlandı. Vehbi Koç'un da katıldığı törende, Divan Oteli personelinden 35, 25 ve 20 yılını dolduranlara hediyeleri verildi. Törende konuşan Vehbi Koç, otelin başarısında, personelin sevgi ve saygıyla hareket etmelerinin en büyük etken olduğunu ifade ederek "Benim dileğim, bu düzenin hiç bozulmamasıdır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle