Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibı: Cumnurivrî Maıbaacılık ve Gazeıecıiik Turk Anonım Şırkeıi
adına Nıdir N»di # ûcnel Yayın Muduru H ı s n Omal, Muessese
Muduru: EmiM Işcldıgil. Yazı Işlcri Muduru Okıy Gonensin. 9
Haber Merkezi Muduru: Yılçın Rayer. Sayfa Duzeni YOnctmenı: Ali
ACK. • Thnsıtdkr ANKARA: AlunM T«n, İZMİR: Hikmel ÇcfsııUya.
Iv Poiiuka Cdal B«sl«n<pç. f>s Haberler: Eifia Bmtn. Ekonomı: Ctapz Ttartan. Iş Scndıka: Şüknn K f f n , Kühur CeW l a»,
EJjunı- Graov Şayfen. Habcr Arasumıa. İ M Beffcın. Yun Habcrlm Nttdel Dofu. Spor Dannaunı AhtlilnfHr Vaccteu,
Dm Yazılar K m « Ça^ku. Ajnjunna: Şşhiıı AJpay. Duzdone: AbdtdUı Vjao. • Koonhnaıar: AkBM Koral—, # MaJj IJW:
Eral Eıkut. • Muhasri». BafcM *mtı • Butçc-PUnlama: Sotf O n u b e p o t l a • Rrkiam: ATK Torua. 0 Ei Yayuüar H*tw
Aiyol 0 Idare Hncyiı Gmr. • Islnme: Öaler Çdfc. • BUgılşlcm: S«y İmL • Pmond: Scjj I
flssun vr Vo.KBt Ctunhuhya MatbaaaUt ve Gvntahk I A ^ Turfc O a * Cad 39/41 j t
M)M Is. P t 246-Isunbuf. Td. 512 05 05 (20 luıl, Trtn 22246 Fıx. (I) 526 60 ^2 #
Bumiar Mkm* Z,ya Gokalp Blv Inkılap S. No 19/4. Tci: 133 II 41-47. Tdct 42344 Fat (4) 133
05 65 0 lıı*- H Zıys Blv !J52 SJ/3. M I) 12 30. Tdet 523S9 Fu. (51) 19 53 60
# /W^M: Inonu Cjd. 119 S. No I Ku 1. Td 19 3" 52 (4 laı Tda. 62155. Far |71ı 19 37 52
TAKVİM: 13 OCAK 1990 lmsak: 5.49 Güneş: 7.20 Öğle: 12.17 Ikindi: 14.43 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.29
'Hayat kadınları*soruyor.
Mahkeme
üyeleri ilk
deneyimlerini
nerede yaptı?
SÜLEYMAN SARILAR
rusunu yöneltiyor ve şöyle konu-
şuyor:
"Mademki insanlar eşit diyor-
lar o zaraan bizi neden ayınyor-
lar, toplum dışına iliyorlar. ln-
sanlar suç oranlanna göre mi,
toplumdaki mevkilerine göre mi
cezalandınlıyorlar? "
Üniversiteyi terk etmek zorun-
da kaldığım, daha sonra genelev-
de çalışmaya başiadığını, sokağa
çıktığında "gend kadın" kişiliğini
Anayasa Mahkemesi'nin "Fa-
bişeye tecavüz daha az ceza
gerektirir" kararına Karaköy'de
çalışan kendi deyişiyle, "bir agır
işçf'nin tepkisi, "O zaman vesi-
ka verdiklerinde nzerioe de 'bu
kadınlara herkes her yerde teca-
viiz edebilir' diye bir madd« ek-
lesinler. Bizim de nüfus kâğıtla-
nnuzda T.C yazıyor, biz de vtr-
gi veriyonız, oy kDİIanıyonız. kapıda bırakıp "ev kadım" kişi-
Meslegiıniz farkiı diye neden di- ' ' ^
n e
büründüğünü söyleyen Se-
ra'nın görüşlen, arkadaşları tara-ger iasanlardan farklı muamele
görelim? Biz de tum insanlaria
eşiliz" oldu.
Zurafa Sokak'a girip gazeteci
olduğumuzu söylediğimizde ön-
celikle "Patron"la görüşmemiz
gerektiğini, "işçileriyle" konuş-
mamıza onun karar verdiğini öğ-
rendik Genellikle de tüm patron-
lardan "Hayır" yanıtı aldıktan
sonra birkaç genelevde "çalışan-
lann" müdahalesiyle röportaj
yapma olanağı bulduk. Konuyu
aktardıktan sonra tüm kadınlar
hep bir ağızdan konuşmaya,
Anayasa Mahkemesi üyelerinin
"cedlerine rahmet yağdırraaya",
en çok da "sigortasızlıktan" ya-
kınmaya başladılar. Çoğunluğu
adlarını vermeden veya "burada-
ki adlannı" vererek konuşmayı,
ama fotoğraf çektirmeyi, "y«lun-
lanmız gazetede göriip lanıya-
caklar" gerekçesiyle asla kabul
etmeyerek görüşlerini açıkladılar.
"Diğer insanlaria eşitliği yüz-
de 40'ımız kabul ediyorsa, yüz-
de 60'ımız kabul elmiyor ki" dı-
yerek söze giren ve adını sordu-
ğumuzda, "Buradaki adımı yaza-
bilirsin, Arzn" diyen 35 yaşlann-
daki kadının değeriendirmesıne
tüm arkadaşları, "Hayır, biz he-
pimiz tüm insanlaria eşitiz. Biz
de dokuz aylık degil miyiz? Biz
insan degil miyiz?" diye karşı çı-
kıyorlar. Kendıni "kolejli" diye
tanıtan Ebru, "Avrapa'da çaiışan
kadınlara hanımefendi diyoriar.
Bunca kadın sosyetede dost ha-
yatı yaşıyor, onlara fahtse demi-
yoriar da bize niye diyoriar" so-
'Gerekçeli karar*a
protesto yağıyor
Evkadını
6
hayat
kadını'nın
yanında
Haber Merkezi — Anayasa
Mahkemesi'nin "fuhuşu kendine
meslek edinen" kadınlara yönelik
tecavüzün daha az cezayı gerektir-
diğini kabul etmesine tepkiler yo-
ğunlasırken, Anayasa Mahkeme-
si'ne kararı kmayan telgraflar ya-
ğıyor. Kınama telgraflannm bü-
yilk bölümünün isadamlanmn eş-
lerinden ve ev kadınlanndan gel-
mesi dikkat çekiyor.
Izmir büromuzun bildirdiğine
göre Izmir'de kadın kuruluşlan,
demokratik kitle örgütleri ve siyasi
parti temsilciteri tepkilerini yo-
ğunlastırdı.
Insan Hakları Derneği, çeşitli
kadın dernekleri, hukukçular, ba-
ro başkanları ve Yeşiller'in yanı sı-
ra, SHP ve ANAP milletvekilleri
Birgen Keleş, Işılay Saygın ile Sos-
yalist Parti de Anayasa Mahkeme-
si kararının hukukun eşitlik ilke-
sine ve insan haklarına aykın ol-
duğunu belirterek söz konusu
maddenin iptal edilmesi gerekti-
ğini savundular. Hukukçular ise
Anayasa Mahkemesi karannın ar-
dından TCK'nın 438. maddesinin
ancak TBMM'de iptal edilebilece-
ğini dile getirdiler.
Anayasa Mahkemesi'niu kü-
nuyla ilgili kararının ardından ko-
nunun ancak 10 yıl sonra yeniden
gündeme getirilebileceğini belirten
Izrnir Baro Baskanı Sabri Kurt ile
Genel Sekreter İbrabim Arzuk,
maddenin iptal edilmesi için tek
yöntemin TBMM'de konuyla ilgili
iptal karannın alınması olduğunu
dile getirdiler.
İnsan Hakları Derneği Genel
Sekreteri Akın Birdal, yasa önün-
de erkek - kadın diye bir aynmın
yapılamayacağını, eşitliğin huku-
kun temel ilkelerinden biri oldu-
gunu belirtti.
ANKA'nın Anayasa Mahkeme-
si'nin bir üyesinden aldığı bilgiye
göre karann duyulmasından son-
ra, çok sayıda kadından karan kı-
nayan telgraflar geldi. Bu üye bu
konuda şu bilgileri verdi:
"Işin ilginç yanı, gelen kınama
telgraflannm büyük boliimü e>
kadınlanndan. Aynca bir diger il-
ginç yönü de İslanbul'un çok ta-
nınnuş ailelerinin hanıralanndan
kınama telgraflannm gelmesi. Bu
tanınmış ailelerin bazılan, iinlii
i$adamlarının eşleri ve yakınları,
karara muhalif kalan üyelere he-
nüz bu anlamda bir kutlama gel-
medi, ama kınama (elgraflannın
sayısı ve olumsuz lepkjler, karara
mDhalif kalanlar için bir kutlama
olarak yonıratanabilir."
fından "Ne i)i konuşuyor, avu-
kat gibi kan" cümlesiyle övgıi alı-
yor. Sera'nın görüşleri şöyle:
"Bizim de nüfus kâğıtlanmız-
da T.C yazıyor, biz de vergi veri-
yonız, oy kullanıyoruz. Meslegi-
miz farklı diye neden diger insan-
lardan farklı muamele görelim?
Biz de tüm insanlaria eşitiz. Ne-
den genel kadın mahkeme karsı-
sında zor durumda bırakılıyor?
Anayasa Mahkemesi'nin bu ka-
ranndan sonra benim can güven
lığim ortadan kaikıyor. tnsanla-
nn eşitliği ilkesine aykın bir ka-
rar bn. Bütün suç vesika almak
mı? O zaman vesika alırken ve-
sika verdiklerinde iizerine, 'Bu
kadınlara herkes her yerde teca-
vüz edebilir' diye bir madde ek-
lesinler. Namus, insanın iki ba-
cağının arasında mıdır? Nikâh
namus demek degildir. Namus
insanın vicdanındadır. Biz bura-
da affedersiniz ekmeğimizin oros-
pusuvuz. tffetli kadınlarla bizim
gibi kadınlann arasındaki fark
nedir? Bu benim meslegim, bu-
rası da işyerim. Bizler ağır işçi-
yiz. Buraya gelen bin bir çeşit in-
sanı memnun etmek zorundayız.
Biz olmasak sokakta çocuklara
tecaviiz ederler. Biz, loplum na-
musunun bekçileriyiz. O Anaya-
sa Mahkemesi üyeleri ilk dene-
yimlerini nerede yapülar acaba?"
Şükran, Seval, Okşan, Sevgi,
İnci ve daha bircok "meslek adı"
söylenip aynı dilek tekrarlanıyor
Zurafa Sokak'ta: Bizde insaruz ve
öteki insanlaria eşitiz.
AtatürkBarajı'ndakitörene Özal, Akbulut, 10 bakan ve 36milletvekili katılıyor
Bugün su tutuluyorHaber Merkezi — Dünyanın en
büyük barajiarı arasında yer ala-
cak Atatürk Barajı'nda su tutul-
ması "devlet töreni" ile başlaya-
cak. Bugün düzenlenecek törene,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve
Başbakan Yıldınm Akbulut'un
yanı sıra 10 bakan ile 36 millet-
vekili katılıyor. Bayındırlık ve ts-
kân Bakanı Cengiz Altınkaya ta-
rafından davet edilen ana muha-
lefet partisi Genel Başkanı Erdal
tnönü ile DYP Genel Baskanı Sü-
leyman Demirel'in ise törene ka-
tılmayacakları bildirildi. Cum-
hurbaşkanı Özal, saat 18.15'te
kapakları indirerek su tutulması
işlemini başlatacak.
Cumhurbaşkanı Özal ile Baş-
bakan Akbulut, törene katılmak
üzere bugün uçakla Şanlıurfa'ya
gidecekler. Şanlıurfa Havaalanı'-
mndan helikopterle baraj bölgesi-
ne geçecek olan Cumhurbaşkanı
Özal ve Başbakan Akbulut, töre-
ne katıldıktan sonra Ankara'ya
dönecekler.
Atatürk Barajı'nda bugün su
tutulmaya başlanacağı için Suri-
ye'ye daha fazla su bırakılması
amacıyla daha önce alınan karar
doğrultusunda 15 kasım -11 ocak
arasında bırakılan su miktannın
3 milyar 350 milyon metreküpe
ulaştığı bildirildi.
Türkiye, 15 kasımdan 13 oca-
ğa kadar geçen 51 günlük sürede
3.3 milyar metreküp su bırakıla-
cağını, su tutulmaya başlamasın-
dan itibaren 30 gün içinde de Su-
riye topraklaıına 311 milyon met-
reküp su verilebileceğini bildir-
mişti.
13 oçaktan sonra Fırat Nehri-
ni besleyen akarsular kanalıyla
Suriye topraklanna bir ay sürey-
le saniyede 120 metreküp su bıra-
kılabilecek.
Atatürk Barajı'nda su tutulma-
sıyla birlikte başlayan "güney
komşularla ilişkiler" ve "suyun
kullanımının etkisi" tartışmasına
Batılılar da katıldı.
Federal Almanya Haber Ajansı
DPA, Güneydoğu Anadolu Pro-
jesi'nin (GAP), Türkiye'nin Or-
tadoğu'daki komşularında "Kor-
ku ve Başağnsı" yarattığını yaz-
dı. AA'nın haberine göre, DPA,
Türkiye'nin güney komşuları Su-
riye ve Irak'ın, gelecekte çok ciddi
anlaşmazlıklara yol açabilecek bir
su sıkıntısına düşmekten korktuk-
larını ifade etti.
Fırafın
suyuna
dizginAtatürk Barajı'mn derivasyon
tünellerinin kapakları bugün
yapılacak bir törenle
kapatılacak ve böylece barajda
su tutulmasına baslanacak.
1983 yılında temeli atılan
Atatürk Barajı, Güneydoğu
Anadolu Projesi'nin (GAP) en
önemli ayaklarından biri. Baraj
inşaatının nehir yatağında
rahatça yürütülebilmesi
amacıyla ilk olarak suyun akış
yönünü değiştiren derivasyon
tünelleri yapılnuştı. Fırat'ın
suları bu tünellere yöneltilmiş.
ve bu arada nehir yatağında
baraj yükselmeye başlamıştı.
Baraj gövdesinin
arkasında su birikebilmesi için
bugünden itibaren, fotoğrafta
ön planda göztiken derivasyon
tünellerinin çıkış ağızları
kapatılacak. Su tutma işlemi 1
ay sürecek ve sonra kapaklar
yeniden açılarak su verilecek.
Fotoğrafta sol tarafta görülen
kısım, barajın hidroelektrik
santralı, ortada görülen bölüm
ise ana gövde. En sağdaki
beton tabyalar, "dolu savak"
adı verilen baraj kapaklarını
oluşturacak. (Fotoğraf: Orhan
Durgut)
GAP'ın'çevre'si korumasız
İDRİS ADİL
GAP için "Ekonomiye Çukuro-
va'nın on katı katkısı olacak,
Türkiye'nin tanmsal iiretiminde
pattama olacak, Güneydoğu "nun
makus talihi'ni yenecek" dendi.
"Dünyada benzeri olmayan proje"
dendi. Bugün Atatürk Barajı'nda
su tutulmaya başlanmasıyla dev
ayağa kalkmaya başladı. Ne var ki
çevresini tahrip etme, Güneydo-
ğu'nun ekolojisini alt üst etme teh-
likesini taşıyarak... Onlarca yılın
birikimi, uğraşıyla devreye girme-
ye hazırlanan Güneydoğu Anado-
lu Projesi'nin çevreyi nasıl yeniden
şekillendireceği, ınsanları ve doğa-
yı nasıl etkileyeceği hesaplanma-
dı. Onlarca yıllık süreçte, bütün bu
çalışmaları ve önlemleri içerecek
çevresel etki değerlendirmesi' ya-
pılmadı.
Edindiğimiz bilgiye göre GAP1
m çevresel etki değerlendirmesinı
kimin yapacağını, kimlerin so-
rumlu olacağını, belirlenecek ön-
lemleri kimlerin uygulayacağım
hükme bağlayacak ilgili yönetme-
lik de proje bölüm bölüm devre-
ye girrne aşamasına gelmesine
karşm henüz hazırlanıp yüriirlü-
ğe konulmadı.
Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) tarafından hazırlanan Ni-
san 1989 tarihli GAP Master Pla-
m'nda, lusaca ÇED olarak tanım-
lanan Çevresel Etki Değerlendir-
me'nin proje yürürlüğe girmeden
yapılması gerektiği belirtilerek,
"GAP, çevnye gereken dikkat
gösterilmeden uygulanırsa bir di-
zi problemin ortaya çıkması
beklenebilir" deniliyor.
Çevre sorunlan
GAP'ın projeler bazında ve ge-
nel olarak iki ayrı kategoride çevre
sorunlan doğurabileceğine işaret
edilen DPT'nin Master Planı'nda,
bu sorunlar şöyle sıralanıyor:
1- Sanayı atıklan, 2- Kent kana-
lizasyon suları, 3- Katı atıklar, 4-
Madencilik, sanayileşme ve termik
enerji üretimine bağlı hava ve su
kirliliği, 5- Baraj göllerinde sedi-
mentasyon, 6- Baraj gölleri çevre-
sinde toprak kayması, 7- Barajlar
ve su birikimleri nedeniyle balık
türlerinin yaşama ortamının de-
Sudan kaynaklanan hastalıklar.
DPT'nin GAP MasterPlam'n-
da, doğabilecek çevre sorunları-
nın çözümünün projelerle birlik-
te ele alınması gerektiğine işaret
edilerek "Problemler için proje se-
viyesinde tedbirier belirienmeiidir.
Bunlar başka projeler ya da idari
tedbirier seklinde de olabilir. Atık
su antım tesisleri, kaü atık isleme
projeieri ve toprak kaymasını ön-
lejecek ya da lesislerin yerini de-
ğiştirecek yapısal tedbir projeleri-
dir. A»nca atık boşaltma ve dışa-
n verme standartlannın ve toprak
kullanımı metodlannın ortaya ko-
yulması gerekir" denildi.
Gecikmiş çalışma
DPT GAP Master Planı'nda
sözü edilen çevre sorunlanmn çö-
zümü ve yapılan önerilerin ele
alınması, GAP'ın önemli ban bö-
lümleri devreye girme aşamasına
gelmesine karşın tamamlanamadı.
Bu konuda Çevre MüsteşarhğYnca
ytirütülen çalışmalar, daha çok il-
Onlarca yıbn birikimi, uğraşı ile devreye
girmeye hazırlanan GAP'ın çevreyi nasıl
şekillendireceği, insanları ve doğayı nasıl
etkileyeceği hesaplanmadı. Proje bölüm bölüm
"geliyorum" derken, çevresel etki
değerlendirmesini kimin yapacağı henüz
açıkhğa kavuşmadı, ilgili yönetmelik de üç
yıldan bu yana tamamîanamadı.
Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nın Selamlık Oivanhanesi, yalılar topluluğunun günümüze ulasan son parcası.
300yıllık Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, harap durumda
Paşa lalısı, para arıyor
ğişmesi ve bunun balık göçleri
üzerindeki etkisi, 8- Nehir akış re-
jimindeki değişiklikler nedeniyle
nehir yataklanrun alçalması ve ne-
hir sahillerinin erozyonu, 9- Tarım
ve kentlesme arasında toprak kul-
lanımı çatışması, 10- Toprak eroz-
yonu, 11- Yetersiz drenajdan kay-
naklanan su birikmesi ve tuzlan-
ma, 12- Rüzgâr erozyonu, 13- Ya-
kacak odun temini ya da ekili ara-
ziye, otlağa dönüştürmek için ya-
pılan kesimler nedeniyle orman
varlığının azalması, 14- Aşırı ot-
latma nedeniyle otlakların fakir-
leşmesi, 15- Gübre ve tarım ilacı
kullanımındaki artıştan kaynakla-
nan su kirliliği, 16- Bitki örtüsü ve
hayvan türlerinde ekolojik deği-
şikJikler, 17- Iklim değişmeleri, 18-
gili yönetmeligın haarlanması çer-
çevesinde sürüyor. Müsteşarlık
yetkilileri, yönetmelik hazırlı^ının
üç yıldan bu yana sürdüğünü, an-
cak henUz tamamlanamadığını
kaydettiler.
Çevre müsteşarlığı yetkilileri,
ÇED Raporu'nun hazırlanması-
nın GAP'ın kendisi kadar önemli
olduğunu, bölgede yaşamını sür-
düren insanlar dahil tüm canlıla-
nn projeden etkileneceğini, doğal
görünümün farklı bir hale gelece-
ğini, bunun mutlaka hesapianma-
sı gerektiğini söylediler.
Çevre Müsteşarlığı'ndaki çalış-
ma, aynntılı iş tammının yapılma-
sı, bitki örtüsü, hayvanlann belir-
lenmesi ve korunması konuların-
daki önlemler üzerinde sürüyor.
CEM HAMULOĞLU
Boğaziçi'nin en eski yalısı olan
"Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı"
para bulunabilirse kurtulacak.
1699 yılında Sadrazam Köpriilü
Amcazade Hüseyin Paşa tarafın-
dan yaptırılan yalı, günümüze pa-
yandalarla denize uzanan ve gele-
neksel yalı mimarisinin simgesi
olan Selamlık Divanhanesi ile
ulaşmış.
Hem eskiliği hem de tanık ol-
duğu tarihsel olaylarla Türk mi-
marlık tarihinin önemli yapıtların-
dan birisi olan yalı, 300 yıllık geç-
mişi bulunan "Amcazade Hüseyin
Paşa Vakfı"nın mülkiyetinde. Ha-
luk Şehsuvaroğlu'nun, "Bir eski
kapının eşiğinden asırlara rağmen
ihtişamından ve ruhlara sanat he-
yecanı veren güzelliğini terk etme-
yen bir salona geçiliyor. Duvarla-
rı çepeçevre 17 adet pencere ile
kaplanmıstır.
Tavan altın yaldızlıdır. Pencere
üstlerindeki lezyinal saksı içinde
çiçek şekilleridir. Urtada her ta-
rafından sular fışkırabilecek nefıs
bir havuz vardır. Güneşli havalar-
da denizin ma>i aydınlığı salon
duvariannın ve tavanının altın na-
kışlan üzerinde oiuruyor. Bu yalı
tarihin güzel ve debdebeli günle-
rini yasamıştır" tümceleriyle an-
lattığı Amcazade Hüseyin Paşa
yalısı güzelliğinin yanı sıra tarihin
de önemli tamklarından birisi.
1699 yılında Karlofça Anllasma-
sı'nın yalıda imzalanması bu ta-
mkiığın örneklerinden birisi. Ya-
Günümüzde ise yalının durumu
hiç de umut verici değil. Harap
görünümüne karşın güzelliğini hâ-
lâ koruyan Amcazade Hüseyin
Paşa Yalısı'nın Selamlık Divanha-
nesi ise bir yalılar topluluğunun
günümüze dek uiaşan son parça-
sı. Çünkü eskiden Divanhane'nin
de yer aldığı 800 dönümlük ara-
zide, asıl yaşama mekânlan ile ge-
1699 Karlofça Antlaşması'nın imzalandığı
tarihi yalı, bir zamanlar asıl yaşama
mekânlan, geniş haremi, mutfağı ve
hamamıyla 800 dönümlük araziyeyayılıyordu.
lıda geçen bir başka tarihsel olayı
ise yine Haluk Şehsuvaroğlu an-
latıyor:
"Bu dekor arasında, hayalimiz
bizi birdenbire 18. asnn güneşli
bir Boğaziçi güniine gölürüyor.
Pasarofça Sulhu imzalanmıştır.
Sulhun imzalanması münasebe-
tiyle Avusturya Sefiri Vermonda
İstanbul'a geimiştir. Sadrazam
•Nevşehirli Damal İbrahim Paşa,
büyükelçiye bu yalıda ziyafet ve-
riyor..."
niş bir haremi, mutfağı ve hama-
mı da içeren büyük bir yapı top-
luluğu varmış. Paşa ve torunları-
nın oturduğu öteki üç harem ya-
lısının doğai afetler sonucu
1877-1878 tarihlerinde yıkıldjgı sa-
nılıyor. İşte bugün Amcazade Hü-
seyin Paşa Vakfı'run mütevellisi
olan Feyyaz Köpriilü Divanhane1
nin yanı sıra bu yalıların da resti-
tüsyonlannı tamamlayarak yeni-
den yapnrmak istediklerini
söylüyor.
Amcazade Yalısı'nın Selamlık
Divanhanesi'nin bir protokolle
onanlmak üzere TAÇ Vakfı'na ve-
rildiğini, ama TAÇ Vakfı'run pa-
rasal nedenlerle bu onanmı ger-
çekleştiremediğini söyleyen Feyyaz
Köpriilü, kendi vakıflarının para-
sıyla ve Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'nün yardımlanyla Dıvanhane-
de küçük de olsa bazı onarımlara
gidileceğini söylüyor. Köpriilü asıl
düşüncelerini ise şöyle anlatıyor:
"Divanhaneyi halka açık müze
mekânı olarak onarmak istiyoruz.
Divanhaneyi restore ettikteıı son-
ra arkasındaki yalıyı da >-aptırmak
istiyoruz. Aynca tarihi yalının bu-
lunduğu parsel üzerinde yıkılmış
olan harem yalısına ait kayıkha-
ne, mutfak, harnam ve davariar
mevcutlur. Banlann restitüsyon-
lannı hazırlayarak yapmak üzere
teşebbüsümüz var. Bu işe para ya-
ürmak isteyen bazı kunımlar var."
Amcazade Vakfı'nın 105
"evladı" bulunuyor. Vakıf Müte-
vellisi Feyyaz Köprülü, geçmişte
yapılan ve vakıf evlatlannın otur-
duğu 12 tane birer katlı evin ise yı-
kılmayarak korunacağmı
söylüyor.
Gaz maskeli
piknik
• tZMİR (AA) — Yeşiller
Partisi Izmir îl Örgütü,
Aliağa yöresindeki çevre
kirliliğini bir kere daha
"vurgulamak" amacıyla,
yarın Aliağa'da bir piknik
düzenledi. Yeşiller Partisi
Izmir ll Başkanlığı'ndan
dün yapılan yazılı
açıklamada, pikniğe
katılmak isteyenlere, piknik
malzemelerinin, müzik
aletlerinin ve erzaklannın
yanı sıra gaz maskelerini de
unutmamalan önerildi.
Çevre mitingi
ertelendi
• tZMtT (Cumhuriyet) —
îzmit'te bugün yapılması
programlanan "Doğa
Kirliliğine Karşı Elele
Mitingi" 20 ocak cumartesi
gününe ertelendi. Bu
konudaki istemlerini dün
ikinci bir dilekçeyle
yinelediklerini belirten
düzenleme komitesi başkanı
Mete Toksöyle, "Doğa
Kirliliğine Karşı Elele
Mitingi"nin ertelenmesinin
geç izin verilmesinden
kaynaklandığını bildirdi.
Halie'e giren
2 ynnus öldü
• tSTANBUL (AA) —
Halie'e giren 2 yavru
yunus, bir süre yüzdükten
sonra balçığa saplanarak
öldü. Marmara
Denizi'nden Haliç'e, dün
saat 14.00 sıralannda 2
yunus girdi. Yunuslar,
yaklaşık bir saat süreyle,
Haliç kıyılannda biriken
vatandaşların meraklı
bakışlan altında yilzdüler.
Yavru yunuslann, daha
sonra balçık bir halde olan
Eyüp kıyılarına doğm
yöneldiklerini fark eden
balıkçılar ile deniz polisi,
yunusları yeniden
geldikleri Marmara
Denizi'ne kovalamak
istediler. Ancak tüm
çabalara rağmen, 2 yunus,
Eyüp Lisesi önündeki
balçığa başlarından
saplanarak yaşamlarını
yitirdi.
THY'den
indirinı
• tSTANBUL (AA) —
Türk Hava Yolları iç
hatlarda 60 ve üzerindeki
yaşlardaki yolcular için
özel ücret uygulaması
başlatıyor. 15 ocak-31 mart
tarihi arasında geçerli
olacak uygulamada tüm iç
sefer ücretleri 90 bin lira
olarak belirlendi. Haftanın
salı, çarşamba ve perşembe
günleri uygulanacak
indirimden yabancı
uyrukiu yolculann da
yararlanabilecekleri ,
kaydedildi.
Hacettepe Hp
TUS^ta birinci
• Sağlık Servisi — Her
yıl eylül ayında Türkiye'de
tüm tıp fakültelerinin
mensupları için düzenlenen
tıpta uzmanlık sınavının
bu yılki
değerlendirmesinde, 21
üniversite arasında
birinciliği Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi
elde etti. İkinci ise ilk kez
uzmanlık sınavına katılan
ve İngilizce olarak öğretim
veren Marmara Üniversitesi
Tıp Fakültesi oldu.
Şıralamada Ankara
Üniversitesi üçüncü,
tstanbul Üniversitesi
dördüncü, Çukurova
Üniversitesi beşinci sırada
yer aldı.
Kalbe uzaktan
kumanda
• tZMİR (AA) — Kalp
pili takı/an hastalann,
sağlık durumlarını
öğrenmek için hastaneye
gitmelerine gerek
kalmayacak. Ege
Üniversitesi'nde kurulacak,
"Telemetrik Kontrol
Merkezi" ile kalp pilinin
durumu, hasta nerede
bulunursa bulunsun kontrol
edilebilecek.
Divan Oteli
34. yılında
• tSTANBUL (AA) —
Divan Oteli'nin
kuruluşunun 34. yılı, tüm
çalışanlann katıldığı bir
törenle kutlandı. Vehbi
Koç'un da katıldığı
törende, Divan Oteli
personelinden 35, 25 ve 20
yılını dolduranlara
hediyeleri verildi. Törende
konuşan Vehbi Koç, otelin
başarısında, personelin
sevgi ve saygıyla hareket
etmelerinin en büyük etken
olduğunu ifade ederek
"Benim dileğim, bu
düzenin hiç
bozulmamasıdır" dedi.