22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN nleteoroloji Genel Müdürlüğü'n- den alınan bilgiyegöre: yurdun ku- zeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karaoenız kıyıiarı kar yağışlı. ötekı yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Marmara ite yurdun iç ve do- ğu kesimterimte sabah ve akşam sa- aflerinde yer yer yoöun olmak üze- re sis görülecek. Hava sıcaklığı de- ğjşfiıeyecek Rûzgâr kuzey ve doğu yonlerden fıafıf, ara sıra orta kuv- vette esecek. Denızlerimizde ruzgar: Doğu Karadenız'de yıldız ve karayel. ötekı denizlerimiaJe yıldız ve poy- raaJan 3-5 kuvvetinde. saatte 10-21, Ege ve Akdenlz açıklannda 20-33 deniz milı tvzta esecek. Dakja yüksekliği 0.5-15, Ege ve Akdeniz açıklannda 2.5-3 m. dola- yında bulunacak. Van Götö'nde hava: Az buiuUu gececek. Rüz- gâr kuzey ve doğu yonlerden hafif, ara sıra orta kuvvette ese- cek. Göi hafit çalkantılı olacak. Adapazan Adıyaman Afyon AÖ" Anüra Antakya Antalya _ Artvin Aydın Bakkesir B*cik Bingfl Bitlis Bolu Bursa Çaıukkale Çorum Denizfi A M°-1° Dıyartıafcır S 8°-2° Edime 7°-5° Erancan 4° -10°Eraırum 19°-32°Esloşe)w S S S S -4° • 8 6° 3°Giresun A 16° 0°GûıroşlaneY 0° -5° HaMAi A 14° oeispara S 8° -5° tstanbut S 5° -3° İzmır S -4° •17°Kare S -3° -17°Kastıımonu S 0°-14°Kayseri S 7°-3°KırHareli A 9°-1° Konya S -1° -12°KûMva S 8°-2°Malatya 4° -10°Manısa 7° -5° K.Maraş -9» •19°Mersin • -14°-30°MuSla •3° -9° Muş 7° -6° N$te 9° 2°0n)u 4° 2°Rae •3° -15l> Samsun P -KPSiirt 8° 0»Sinop 14° 1°Sıwas -8° •aFTetordaS 1° -12°Trataxı •6° «'üjnceıi 7»-4° Uşak 0° -13°Van 8° -3° Yozgat 2° -1-PZonguldak A 10° -1° A 9° -3° S 14° 3° A 13°-2° S -3° -16° S -4° -t3° B 9° 2° K 8" f B 9° 1» s 4°-e° B 8° 1° S P -15° S 8°-T° B 9° 2° S -3° -17° S 10°-4° S -2° -15° B -5° -14° A 6° 0° J A açık B-bulutlu G-ouneşıı K-lart S-ssk Y-yaJmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Delişmen, zıpır. 2/ Duman lekesi... Ağır- lık ve uzunluk ölçüleri için kabui edilmiş ya- sal ölçü modeli. 3/ Alüvyon... Yerine koyma, yerine kullan- ma. 4/ Holmiyum elementinin simgesi... Boyalann eritilmesin- de ve inceltilmesinde kullanılan organik sı- vı 5/ Yükselme, yü- celme... Iskambilde koz. 6/ Bir nota... Akıllı. 7/ Kuran'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri... Kripton elementinin simgesi... Eski Mısır'da gilneş tanrısı. 8/ Yunan mitolojisinde güzel sanatlann dokuz perisinden biri...Hayat arkadaşı 9/ Dört halifeden sonra İslam devletinin başına gelen hanedan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kamer takviminin on ikinci ve son ayı. 2/ Biber... Vücutta biriken azotlu madde. 3/ Yanıt veremez duruma ge- tirme, susturma. 4/ Bir cetvel türü... Kanşık renkli... Tellür elemen- tinin simgesi. 5/ Avrupa'da bir başkent... Yerip çekiştirme. 6/ Peru ve Bolivya'da yünü için yetiştirilen evcil alpaka türü... Hicap. 7/ Imkân... Bir organımız. 8/ "Çok sarhoş" anlamında argo sözcük... Yeşil ile mavi arası renk. 9/ Uzayda ekseni çevresinde yavaşça dö- nen, kızgın gaz ve tozlardan oluşmuş gök varlığı. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Avukatlar 13 OCAK 1930 Resmi dava vekillerinden bazılan resmi dairelerde sureti daimede ıstihdam edildikleri gibi kendilerine resmi daireler tarafından muvakkaten muayyen davalar verilmektedir. Bu iki şekle göre abnan ücretlerin kazanç vergisine ne suretle tabi olaca|ı Defterdarlık tarafından şubelere tevdi edilmiştir. Bu tebliğe nazaran, bir dairede sureti daimede ücretle çalışan vekiller, ücretleri üzerinden vergiye tabi olacaklardır. Ve vergileri o dairenin muhasebecisi tarafından tevkif edilecektir. Bu vekillerin hariçte yazıhaneleri olduğu takdirde resmi dairelerden aldıklan ücretleri kendi kazanç beyannamelerine ithal etmeyeceklerdir. Kaçakcılık Sıddık Sami Onar Müskirat muhafaza ıdaresince dün Ayvansaray'da büyük bir rakı imalathanesi keşfedilmiştir. Ayvansaray'da eski Bizans hapishanesi namı verilen kalenin içinde kuruları bu gizli fabrika müskirat muhafaza ve polis memurlan tarafından aramlmış ve fabrikada 400 kiloluk büyük bir rakı kazanı ile 10 büyük çuval kuru üzüm, 600 kilo salamura müteaddit damacanalar ve 40 kilo kadar da kaçak rakı bulunmuştur. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Rektörün demeci 13 OCAK 1960 Istanbul Üniversitesinde irticai tel'in maksadiyle yapılan sessiz yürüyüş yeni olaylara zemin hazırlamış, bu konuda gerek Rektör, gerek tstanbul Valisi ve gerekse talebe temsilcileri görüşlerini açıklamışlardır. ' tstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onann "Üniversitede vukubulan hâdiseyi önlemek üzere ben polis çağırmadım" şeklinde konuştuğunu bir gazetenin onaya atması üzerine, tstanbul Valisi Ethem Yetkiner, bugün radyo ve Anadolu Ajansı vâsıtasıyle diğer sütunlarımızda yazılı beyanatını yayınlamıştır. Halen, Üniversite bütçesinin müzakeresi münasebetiyle Ankarada bulunan tstanbul Üniversitesi rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, gerek hâdise hakkında, gerekse lstanbul Valisinin beyanatiyle ilgili olarak bir muhabirimize şunları söylemiştir: " — Üniversite öğrencilerinin cumartesi günü irticai hareketleri protesto mahiyetinde sessiz bir yürüyüşe teşebbüs edeceklerini gazetelerde okuyunca talebe mümessiUeriyle görüştüm. Kendileri, gazetelerde yazıldığı şekilde polisin de müdahale edeceği bir harekete tevessül etmiyeceklerine söz verdiler. İstanbul Valisinin bugün yayınladığı beyanatmda söylediği gibi, kendisiyle temas ettim ve talebe mümessiUeriyle yaptığım görüşmeyi, kendilerinin her hangi bir hadiseye sebep olmıyacaklarına dair verdikleri, sözü naklettim. Bu arada tstanbul Valisine, Üniversitenin dahilinde, bahçesinde gerekli tedbırleri Rektörlük vasıtasiyle aldıracağımı, ancak Üniversite dışında Beyazıt meydanında vukuu muhtemel hareketlere müdahale edemiyeceğimizi, buralar için kararın kendilerine ait olduğunu söyledim. Cumartesi günü herhangi bir hadise olmaması için ben de saat 13.20'ye kadar Üniversitede kaldım ve bu saatte a>-nldım. Her hangi bir hareketin olacağına dair bir işaret göziime çarpmadı. Umumı kâtip bey de saat 14'e 20 kala Üniversiteden ayrıldığı zaman genel bir hareket müşahede etınediğini sonradan söyledi. Ne olduysa bundan sonra olmuş ve beş dakika içinde gazetelere geçen hâdiseler vukua gelmiştir. Ancak bu hâdiseleri Üniversite öğrencilerinin çıkardığına hâlâ ihtimal veremiyorum. Bu hususta tereddütteyim. Çünkü, öğrenci mümessilleri bana söz vermişlerdi. Belki de bu hâdiseleri çıkaranlar bazı mürteci gnıplarıdır. Biz de kendi yönümüzden soruşturmamızı yapacak, mesele>i aydmlatacağız. Ankara'ya gelmem dolayısiyle tahkikat biraz uzayacaktır. Döner dönmez hâdiseyi ele alacağım. Bütün hadise bundan ibarettir. Diğer konular hadisenin dışındadır." GEÇEN YIL BUGÜN CumhunYet Süper telaşı 13 OCAK 1989 — Süper emeklilerin maaslarıru dondurma kararnamesinin taıtışmalı hale gelmesi üzerine hukümet kararnameyi bu kez yasa tasarısı haline getirdi. Süper dondurma yasa tasarısı, muhalefetin de tasarımn maddeleri üzerinde hiçbir görüş belirtmemesi üzerine, TBMM Sağlık ve Sosyal tşler Komisyonu'ndan 1.5 saat içinde geçti. ILO yetkilileri ile görüşmek ve Semra Özal'ın doğum gününe katılmak üzere Isviçre'de bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut TBMM komisyonu toplaniısına katılamadı. alî< Lemngrad Londra, Oslı Kopennag «Beriın Belgrad - 1 ^ ^ Kahıre • Moskova / DÜNYADA BUGÜN Amsterdam Amman Mına Bağdat Bvcenna Basel Belgrat Beriın Bonn Brüksel Budapeşle Cenevıe Cezayır Cıdde Dubayı Ffankfurt Gırne Helsinkı kahıre Kopenhag Köln Lefkoşa B 9° B 16° B 13° B 12° B 15° B 2° S 3° B 7° Letur>grad K 0° Londra Y 9° Madrid 8° B 8° S 0° B 0° B 6° A 17° A 17° B 3° A ı5° K 3° B 17° Y 8° B 6° A 14° Mılano Momrsaı Mcstova Muniiı • Ne* Vort Oslo Parıs Prag Riyad Roma Solya Sam Tel Avıv Tunus Varşovs Vened* Vryana S S S 4° K 0° S 4° B 7° K 2° B 7° S 3° A 16° B 15° S 2° B 18° B 6° Y 6° B 10° S ¥ VVasfımgtonB 8° Zûıih S -2° TAKT1ŞMA Kadın Yol Arıyor Daha katılımcı, daha demokratik tabanlardaçalışmak, yapıcı ve sonuç alıcı işlerin takipçisi olmak istiyorlar. Bugün yanı başımızdaki Batı dünyasında in- san hak veözgürlükleri bayrağı, insanlar, halk- lar tarafından elden ele, ülkeden ülkeye taşını- yor. Bu direnişi herkes seyrediyor, bütün dünya ve Türk toplumu da izliyor, düşünüyor elbette. Ama en çok etkilenen, anlayan Türk kadını. Gücünden kopanlışın, suskunun, tepkısizliğin halini o anlıyor daha iyi. Oda düşünmemiş, söy- lememiş, seçmemiş, seçilmemiş.enazeğitilen, en az beslenen, sürgit doğuran olmuş. Üstelik yoksulun da yoksulu kalan. Kadın yol arıyor. Laik eğitim görmüş, laik devlet düzeninde calışmış, aydın ve düşünen ka- dın, durumunu değiştirmek, çağdaş roller be- nimsemek, haklarını kazanmak, kullanmak, aydınlanmak, aydınlatmak istiyor. Kararlara ve yasaların yapımına katılmamn önemini kavnyor. Politik yapılaşmada etkin rol almayı benimsiyor, siyasete katılımım gunde- me getiriyor. Siyasi partileri zorluyor. Altmış yıllıkTürldyeCumhuriyeti devletinde kadın ne kırsal ne de kentsel kesimde meslek odalanna, kuruluşlanna, kooperatiflere katıl- mış, sendikalarda örgütlenmiş, sayısal olarak genelde iki büyük katılımı olmuş. Birisi siyasi partilerin kadın kollan, diğeri kadın dernekleri. Kötü koşullarda çaJışan kadın derneklerinin üyeleri artık işlevlerini yerine getiremedikleri- ni görüyor, bunun dışında örgütlenmeler, öz- gün görevler anyorlar. Daha katılımcı, daha demokratik tabanlar- da çalışmak, yapıcı ve sonuç alıcı işlerin takip- çisi olmak istiyorlar. Yeni etkin, güvenceli bir platformu denemek gereğini duyuyorlar. Bu- nun için siyasi partilerden destekleyici davranış- lar, "kota'Marbekliyorlar. Doğrudur. Kadmın siyasi hayata etkin katılımının gere- ğini duyan ve bunu gerçekleştirecek önlemleri düşünmeyi vaat eden, çağdaş, demokrat ve la- ik parti lider ve yönetimlerine kendi içlerinden ve dışandan olumsuz çok eleştiri gelecektir. Zamansızlığı, gereksizliği, baş ağrısı olaca- ğı, hak verilmez alınır prensibine aykırılığı öne sürülecek, hatta iş biraz daha ciddiye binince "Kadınaayıpdeğilmi.nedemekoluyorerkek- lerden kota istemek" denilecektir. tkramdan başlanıp ianeden geçilip "Olmaz böyle seye" varılacaktır. Sadece bu olasılığı yaratmaya çalışan parti- ler değil, hiç düşünmeyen diğer erkek partileri- nin miHetvekilleri de bu olumsuz eleştirilere ka- tılacak; her menfaatte olduğu gibi bu konuda da parlamento dayanışması sergileyeceklerdir. Kadın hak arar da yokuşa sürülmez mi? Şim- di ne sorunlar doğacaktır. Şimdiye kadar mıl- letvekilleri hep erkeklerden seçilirken hiç akla gelmeyen sonilar sorulacaktır. Ne koşullar öne sürülecek, neözellikler, neyetkinliklerarana- caktır. On erkek milletvekilinin tümünde aran- ması düşünülmeyen vasıflann hepsi bir tek ka- dın adayda aranacaktır. Öğrenim, terbiye, ai- le, deneyim, yabancı dil. Kimbüir, belki "Tiirk- çeyi de çok iyi konuşsunlar" denilecektir. Dr. DEMETIŞK Hukukçu OKURLARDAN Eş durumundan tayinim çıkmıyor Uzun bir zamandan beri, yeni il olan Karaman'da görev yapmaktayım. Neredeyse emekli olacağım. Oysa hâlâ "Şu köy senin, bu köy benim" deyip diyar diyar dolaştınlmaktayım... Eşim ise zorunlu olarak il raerkezinde çalışmaktadır. O benim yanıma değil, ben onun yanına gitmek zorundayım. Eş durumundan yıllardır sıradayım. Ama bir türlü sıram gelmiyor. Anlaşılan bu gidişle, meslek yaşamım boyunca, il merkezinde hiç görev yapmadan, "gözlerim açık gidecek!" 20/5/1981 tarihli ve 17345 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Öğretmenlerin Tayin ve Nakil Yönetmeliği"nin 30. maddesinin 2. fıkrası "hakkımda" ne diyor? Bir bakaiım: "Yer değiştirilrnesi yapılan personelin eşi, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında değilse, personel, eşinin görevli bulunduğu yerdeki okul veya kurumunda branşında ihtiyaç varsa okul veya kuruma nakli yapılır. Kadro ve ihtiyaç olmaması halinde nakli yapılamaz." Görülüyor ki eşimin il merkezinde zorunlu olarak çalışmasının hiçbir önemi ve yararı yok. Tayinim kesinlikle yapılamaz. Bu dummda ancak avucumu yalanm! Şimdi soruyorum: Peki B özür Grubu - Eş dururau- kimler içindir? Bunu bilmeyecek ne var? Yönetmeliği hazırlayanlar, en başta bunu düşünmüş olacaklar ki; 30. maddenin 3. fıkrası aynen şöyle diyor: "Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında yöneticilik görevi verilenlerin öğretmen olan eşlerinin nakli, hizmet sürelerine ve nakil dönemlerine bakılmaksızın, eşinin görev yaptığı ildeki okul veya kuruma nakli yapılır." Adam kayırmanın daniskasını görüyor musunuz? Adı saklı POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Dilleri Sürçtükçe... Meslekte, gençlik yıllarımızda (1950-60 arası) Başbakan Ad- nan Menderes'ın gizli grup toplantılarındakı konuşmalannı, ona benzeterek yazmayı büyük bir başarı sayardık. Konuşmasından kırık kırpık bir parçayı yakalamadı mı ardını getirirdik. Mende- reS de konuşmalannı aslına yakın yazmalarımıza çok kızardı. Bunların yazılmaması için önlemler bile aldınrdı. Kimse grup top- lantısından sonra gazetecilerle konuşmasın, kimse toptantıda not almasın. Hele gazeteci miHetvekilleri karantinaya alınırdı. Mes- lektaşlarına haber sızdırmasınlar. Buna karşın biz ne eder, ne yapar bu konuşmaları yazmayı becerirdik. Kenan Paşa anılarını yazıyor mu, yazmıyor mu, bilmiyorum. Ama Kenan Paşa'nın -yazılmamış- anıları piyasayı dolduruyor. Bu çığırı, sanıyorum. Baskın Oran'la Fadıl Kocagöz açtılar. Pa- şa'nın bütün konuşmalannı incelemişler, bunları benzer biçim, eda, söyleşi içinde kotarmışlar. Paşa mı yazmış, onlar mı kotar- mış, kimse kolayca altından kalkamıyor. Paşa'nın, Çankaya'ca çıkarılan kitabı ile bu yazılanlar birbirinin hemen hemen aynı. Baransel, Paşa'nın kendi ya da başkası tarafından yazılacak anı- larına bu kitaplaıia çok yardımcı olmuş. Bu yaptığından ötürü Baransel'e en büyük gazetecilik ödülü venlse azdır (sezadır). Baskın Oran, Baransel'i Yaşar Kemal'in ince Memet'indeki To- pal Ali'ye benzetiyor. Topal, Memet'i canı gibi sever, ama sıra iz sürmeye gelince usta bir profesyoneldir; süre süre Hatçe ile Memet'in izini çıkarır. Bu bir meslektir, hatır gönül tanımaz. Ali Baransel de eline geçen malzemeyi hatır gönül tanımadan or- taya sermiştir. Ülkemiz darbeler kuşağına girdikten sonra başa geçen her paşa için türlü öyküler anlatılmıştır; dilden dile geçen bu öykü- ler arasında Kenan Paşa'nınkiler en çok yazıya dökülendir. Darbe yapıp başa geçti ya, her şeyi de o bilir. "Klozet kapağı- nın ardına destek koymadan, ulusal çıkarlann ne olduğuna" de- ğin her şeyi bilir. idamdan söz edildiğinde ne inciler döktürür: "idam meselesi her milletin kendi kanunları ile takdir edilir; biz nasıl idamı kaldırdınız diye o ülkelere soramıyorsak, o ülkelerin de bize, siz neden idam ediyorsunuz diye sormaya hakları yok- tur." işkence saviarı mı var, yanıt hazırdır: "Bir an işkence yapıldığı kabul edilse bile sanıktan doğru cevap almak için yapılmakta- dır." Kafası kızınca da "Bunlardan 20-30 kişinin hayatına kaste- denlerı insan haklarına aykırıdır diye besleyecek miyiz?" Van konuşmasında, "idam etmeyelim mi?" diye soruyor. Yabancı devlet adamlarıyla olan soyleşilerine de doyulmaz. Çin Cumhurbaşkanı'yla arasında şu konuşma geçer: "Ekselans çok zinde görünüyorsunuz? Bunu neye borçlusu- nuz?" "Uzun Yürüyûş'e." "Mesela günde ne kadar yürürsünüz ekselans?" Kimse yadsıyamaz, 12 Eylül solun ve aydınların üstünden bir buldozer gibi geçmiştir. Hâlâ da hapishanelerde, tutukevlerin- de, karakollarda, işkence yuvalarında izteri vardır. Ne diyor Adalet Bakanı: "...Toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı veya küçültücü ce- zalar, disiplin cezası olarak uygulanamaz. Zincir ve demire vur- ma önlem olarak uygulanamaz. Hücre hapsi cezasının infazın- dan önce hükümlü, tabipçe muayene edilir. Hükümlü ve tutuk- luların dinsel, ruhsal ve manevi yaşamlarının gereklerini yerine getirmelerine izin verilir." Demek şimdiye değin, kendi deyişleri ile, "toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı, küçültücü cezalar, zincire ve demire vurmalar" varmış.. Sorgu adı altında içeri alınanlar, gözaltında tutulanlar bilinen, bilinmeyen işkenceler altındaymış.. Vaktiyle doğal sayılan bu işke.ıceler artık kaldırılacakmış... Kaldırılacağı söylenenler ortaya düküldüğünde kimlerin suçüs- tü olduğu belli değil mi? Yönetim 12 Eylül'ün uzantısı değil, hâ- lâ kendisidir. Dilleri sürçtükçe ortaya dökülmüyor mu? KTIAP/YAYIN Birikim'de bu ay: Türkiye'nin "rönesans" ihtiyacı • Romdnya'- ömerLaçiner da Çavuşesku'nun sonu . "Sosyalist ülkelerde"- A h m e t de son gelişmeler ve "yeni" meşruiyet arayışlan • Sosyalizmin "tarih-öncesi" sona ererken... • Komünist rejimlerin krizi üzerine düşünceler • Demokratik bir sosyalizme doğru • Demokra- tik Almanya'da muhalefet. Yeni Forum'un Ku- ruluş Bildirisi . Demokratik Almanya Birleşik Sol Platformu . Doğu Avrupa'da toplumsal ha- reketlihk ve sosyahzm • 2000 yıhna doğru Türkiye ve "Türk ulusal feimliği" . Türk-İş Ge- nel Kurulu: Bir başka bahara mı? . Öğrenci hareketi üzerine bir deneme • Rudolf Bahro okunmalı. Resmî törenler nasıl kutlanmalı? • Her kadının başına gelebilir • Taciz kampan- yası üzerine . Kadınlar politikaya . İstanbul Üniversitesi 'nde öğrenci eylemleri Murat Belge Ralph Miliband Nicos Poulantzas Tanıl Bora Türkay Decnir Faruk Pekin Serdar Dikkatli Süleyman Denizmen TanerAkçam YeMa Ayşegül Devecioğlu Asuman Suner Ercan Yasa B İ r i k İ m Y a y i l î l a n Küçükayasofya Cad. No. 17/A Sultanahmet 34400 istanbul Tel. 512 17 34 KITAPSEVERLERE GALERİ ARKADAŞTAN HABERLER •k İşletmemize bir süredir gelmemiş ya da işletmemizi görmenıiş olan tüm kitap okurlarına duyuru! •k Gün kitabevi ile birleşen kitabevimiz 440 m kullanım alanı ile gerçek bir kitap marketine dönüşmüştür. • VİDEO KULÜBÜMÜZ açılmış ve nitelikli filmlerden oluşan örnek bir noktaya ulaşmıştır. Görüntü kalitesi özenle korunmaktadır. • ARKADAŞ YAYINEVİ romanlar. çocuk kitaplan gülmece dizisi yüksek öğrenim ders kitaplan ye müzik kitaplan ile giderek daha geniş bir okur kitlesine ulaşmaktadır. • Sürekli ve zengin bir KARTPOSTAL REYONU açılmıştır. • İTHAL POSTER VE BASILI RESİM REYONUMUZ açılmışür. , • KİTAP REYONUMUZ tartışnıasız Ankaranın en zengin kollek- siyonu durumuna gelnıişlir. • TAKSİTLE SATIŞ hazırlıgı yapılmakladır. • OYUNCAK REYONUMUZ genişletilmişür. • MÜZİK KASETİ REYONUMUZ güncel olanı en iyi biçimde izle- mektedir. Ayrıca zengin bir klasik müzik ve caz müziğe koleksiyo- numuz vardır. • KİLO İLE UCUZ KİTAP REYONUMUZ açılmıştır. Seri sonu kitaplar burada ucuz liala satılmaktadır. Bu görkemli arkadaş ortanıı görmedtyseniz mutlaka görünüz. Galeri ARKADAŞ KİTABEVİ Milhatpaşa Cad. 28 Yenişehir/ANKARA Tel: 134 31 54 - 134 48 57 Fax : 134 38 52 Kitap-Dergi-Gazete-Katalog ve Reklamla İlgili Her Türlü DİZGİveTASARIMişlerinizi daha ucuz, daha düzcnli ve daha hızlı yapıyoruz. A R A A J A N S 527 87 30 Ankara Cad. Konak Han No: 43/15 Cağaloğlu/İST. TÜRK DİLİ DERGİSİ'NİN OCAK-ŞUBAT SAYISI Ahmet Miskipğlu, Ömer Asım Aksoy, Henri Frei, Doç. Mustafa Durak, Nasos Vayanas, Osman Bleda, Yusuf Çotuksöken, Nurten Altay, Fakir Baykurt, Mahmut Makal, Halim Uğurlu, Mehmet Saçlıoglu, Mehmet Salihoğlu, Mahir Ünlu. Hasan Akarsu, Yılmaz Yeşildağ, M. Güner Demiray, Tahsin Şimşek, Tülay Ferah, Mehcure Karaören, İdris Atmaca, Behzat Ay, Muzarfer Uyguner, Hasan Kıyafet ve Arat Ovalı'nın yazıları, şiirleri, eleştirilerıyle çıktı. Dil Demeği, Tuna Cad. 5/10 Kızılay-Ankara, Tel: 13S 24 56 inter T'Tialın LENINIZM dizisi 5. Defter TARIM VE KÖYLÜ SORUNU ÇAĞDAŞ TÜRK DİÜ'NİN OCAK 1990, 23. SAYISINDA Tarık Dursun K., Aziz Nesin, Nail Güreli. Aygoren Dirim, Nurer Uğurlu, Şevket Yücel, Ahmet Yurdakul, Tuğrul İnal, Ertuğrul Efeoğlu, Sami N. Ozerdim, Uğur Çınaroğlu yazılarıyla; Muzaffer İlhan Erdost, Ergül Çetin, Muzaffer Kale, Yaşar B. özdemir, Mehmet Z. Saçlıoglu şiırlerıyle; Muzaffer izgü öyküsüyle; Ataç, Orhan Veli, Altan Öymen diyorlar ki' köşe- lerinde; haberler ve ÇTD'ye gelen kitaplar yer alıyor. Dil Demeği Tuna Cad. 5/10 Kızılay-Ankara, Tel: 135 24 56 Görsellikte sinemaya meydan okuyan roman SOKAKTAKİ ADAM attilâ ilhan BEBEKUS'UN KİTAPLARI EKIM YAYINLARI GEORGI DIMITRÇV FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK CEPHE 7. BASKI, 14.00D.-TL. PK. 328 - KONUR SK. 8/6 YENIŞEHIR/ANK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle