22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bûrosu BILENLER BILMEYENLER DYP'ye Çin atasözü Son günlerde DYP milletvekillerinin dilinden bir Çin atasözü hiç düşmüyor. DYP'liler "bir bilenin izlenmesi" gerektiğini öğütleyen bu Çin atasözünü küçük kâğıtlarayazarak ANAP milletvekıllerine de iletıyorlar. Çin atasözü şöyle: Bilmeyen ve bilmediğini bilen Çocuktur, ona öğretin Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır Onu uyandırın Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen Aptaldır, ondan sakının Bilen ve bildiğini bilen liderdir Onu izleyin. BAYAZITTAN INAN'A: 'Ekleme Bakan5 değer yargılarımı yıktı SHP İzmir Milletvekili Turan Bayazıt, Mecliste yapılan konuşmaların ciddiyeti Konusunda görüşlerini açıklamak üzere genel kurulda gündem dışı söz alarak konuştu. Bayazıt'ı, Devlet Bakanı Kamran İnan yanıtladt. inan'ın, sözleriyle ilgili olarak "küçüklük" deyimini kullandığını belirten Bayazıt, yanıt vermek üzere TBMM Başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu'ndan söz istedi. Her ne kadar Hocaoğlu, İnan'a dönerek, "Sayın Bakan, biz sizin tabil nezih üslubunuzdan, arkadaşımıza bir hakaret kastı taşımadığınız Inancındaya..." diyerek Bayazıt'ın talebini geri çevirmek istediyse de Bayazıt, "söz hakkı" doğduğunda ısrar etti. Bunun üzerine Hocaoğlu, yeniden bakana dönünce Bayazıt ile arasında şu tartışma geçti: HOCAOĞLU — Sayın Bakan? BAYAZIT — Efendim, Sayın Bakan a niye soruyorsunuz? HOCAOĞLU — Efendim, müsaade buyurun, tutanaklar olmadığı için... BAYAZIT — Yok efendim. HOCAOĞLU — Belki Sayın Bakan, zatıâlinizin bu endişenizi izale edecek, size yakışır, sizin üzüntülerinizi ortadan kaldırır bir açıklamada bulunabilir. BAYAZIT — Yok Sayın Başkan, izahat vermek. konuşmak benim hakkım, Sayın Bakan'ın değil. İNAN — Sayın Başkanım, izin verir misiniz? Belki lüzum kalmaz. HOCAOĞLU — Efendim, ben onu söyledim, ama arkadaşlarım adeta benim dönüp Sayın Bakan'a danıştığımı, izin aradığımı, onay beklediğimi ilham etmeye, ima etmeye çalışıyortar. Böyle bir şey yok. Ben Sayın Bakana bir fırsat verdim. Tartışmanın sonunda Hocaoğlu. Bayazıt'a söz verdi Kürsûye gelen Bayazıt, yanıt hakkım şöyle kullandı: "Kendisinin kişiliğine ve aramızdaki medeni münasebetle bağdaştıramadığım "küçüklük" gibi bazı deyimler kullandı. Ben Sayın Bakanı, çoğunuzdan iyi tanıyorum. AhTı yılık, birlikte siyasi hayatımız var. Bunun dört yılı aynı sokakta komşu geçti. Sayın Bakan'da. insanların rozetlerıne göre yaklaşımlarda bulunacağı ve konuşmalar yapacağı hassasının olduğunu zannetmiyordum. Ama gördüm ki insanlar bazen rozetlere göre konuşabiliyorlar. Akbului hükümetinin (Bu bir hakaret degildir, sakın üstüne alınmasınlar, her zaman kullandığım deyimdir) Sayın 'Ekleme Bakanı', buradaki konuşmasıyla maalesef kendisi hakkındaki değer yargılarımı yıktı." MALIYE'DEN FUTBOLA Köşkie bile takip Futbol Federasyonu büiçesinin bu yıl rekor seviyeye ulaşarak 185 milyar olması Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirfi 'yi harekete geçirdi. Pakdemirli, Futbol Federasyonu'nu öyte yakın takibe almış ki Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde bile iz sürüyor. Özal, Köşk'te Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nu kabul ettiği sırada birden yan odadan Pakdemirli çıkarak masaya oturdu. Pakdemirli tam da Başkan Şenes Erzik ile Özal'ın arasına oturdu. Bir ara Şenes Erzik Pakdemirli'nin kulağına eğilerek "Nasılstntz?" diye sordu. Pakdemirli de "soğuk" birşekilde "İyldir" dedi. Bu durum karşıstnda gazeteciler de kendi aralarında, "Anlaşrtan Pakdemirii herhangi bir para isteğine karsı anında müdahale etmek için tam da yerine oturdu" esprisini yaptılar. FIKRA Direniş Temel üstü başı yırtık, kanlar içinde kahveye girmiş. Oursun şaşırıp sormuş: — Ne oldu da? Temel donuk bir sesle, "Kay- nanamı gömdik' demiş. Oursun yine şaşkın. — Peki bu üstün başın ne? — Çok direndu da... GUNUN FOTOGRAFI NAZLI'NIN DERDİ — Nazlı, Başbakan Yıldınm Akbulut'un köpeğj. Askn Sıvas Kangal'dan. Akbalut benöz Başbakanhk Ko- autu'na taşınmadığı için halen Meclis Başkanlıgı Konulu'nun kapısı önünde ikamet ediyor. Akbulut, önümuzdeki hafta Baş- bakanhk Konotu'na taşınacak. Ankara temsilcimiz Abmet Tan, Akbulut'u ziyaretinde, ikametgâhı değişeceği için hayli iizgün goriinen Nazlı'yı tesdli etme otanagını buldu. (Rıza Ezer). TRT Amerîkan filmleri hayranlığı TRT'de yıllardır süren "Amerikan filmleri" gösterme alışkanlığı TV-3'ün açılmasıyla birlikte üst seviyede seyrediyor. TV-3 açılış saatinden itibaren birkac istisnayı saymazsak, ya gösterilmiş ya da çok eski tarihlerde çekilmiş olan Amerikan film ve dizilerini birer birer yeni baştan gösteriyor. TRT'nin bir üst düzey yetkilisi geçen günlerde "Amerikan filmleri hayranlığının" nedenini açıkladı: "Amerikan fiimleri iyi de kötü de olsa sonunda kötülerin cezasını veriyor, iyi olan kazanıyor, kötü olan cezasını ne olufsa olsun buluyor." Peki Avrupa filmlerinin sakıncası neydi? Bunu da açıkladı sayın yetkili: "Avrupa kökenli filmler, olayı bir sonuca bağlamıyor, sonunda bir açık uç bırakıyor, seyirciyi düşünmeye sevkediyor." — Sonra ne oluyor? "Bu bizim insanımız için çok tehlikeli. Türk seyircisi henüz buna hazır değil. Bu tür filmleri izleyebilmesi için en az 20 yıl geçmeli." — Ya bol actlı Brezilya filmleri? "O filmlerdeki olaylan benim Anadolu'daki insanım yaşıyor. Ağalık var, boyun eğme var, halk o filmlerde kendini buluyor." Kıssadan hisse: Amerikan filmi seyredin, düşünmeyin! Brezilya filmi izleyin, Anadoluluğunuzu anımsayın! Gûnaydm Gazetesi, Biriesmiş Milleder'de Amerika'nın Panama'ya müdahalesini neden desteklediğimizi soruyor: — Neden olacak Özal, Bush'a misafir gidecek de ondan. * Profesör Muammer Aksoy soruyor: "YÖK anayasadan ûstünmû?" — Biz de anayasa protesörü Akso/a soruyoruz: Bugünkû anayasanın anayasa denecek hali mi var? • Şanlı Urfa Belediye Başkanı İtrahim Halil Çelik: "Bizi bütûnleyen, tamamlayan aaalanmtzı, siyasi arenaya çtkip rezit etmeye kimsenin hıkkı yoktur." — Pah babalanmızın gûnahı ru? * Eıerji Bçkanı Fahrettin Kurt: "Her şeye söpheyfe bakarak br yere varamayız." — Ama ktidar şüpheli. Sinasi Nahit Berker GUL GEC Akbulut, Ayasofya hakkındaki soruya cevap vermedi. KAYSERI'DE BİR TRABZONLU Kurt ve kadınlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, "memleket geziierini" pek sever. Her fırsatta, doğduğu, büyüdüğü yöre Trabzon'a gider. Ancak hafta başında, hükümet üyesi arkadaşı Mehmet Vazar'ın seçim bölgesi Kayseri'yegitti. jldeelektrik dağıtım hakkım biranonim şirkete devreden sözleşmenin imzatörenine katıldı. Enerji Bakanı törende, Trabzon'daki sohbetlerine benzer bir de konuşma yaptı. Kendi seçim çevresindeki gazetecilerin artık kanıksadıkları için not dahi almadıkları sözierini teypten dinleyelim: "Benim elimde olsa bakanlığımda çalışan kadınları evlerine gönderir ve ay başından ay başına maaşlannı öderdim. Çünkü fazla personel olduğundan, bir kişinin işini 4 kişi yapmak durumunda. Bu da iş kaybına yolaçryor..." Partilerinde bayanlara korrtenjan ayıranlara duyurulur... YETKİ KİMDE Akbulut'la Yazıcıoğlu Yıldınm Akbulut kabinesi açıklandığında, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da doğrudan Başbakanlığa bağlı olduğu belirtilmişti. Şimdi ortada garip bir durum var. Başbakanlığa bağlı Diyanet işleri Başkanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Ayasofya'nın ibadete açılıp açılmaması konusundaki bir soruyu şöyle yanrtlamış: "Ayasofya, Istanbul'un fethinden 1934'e kadar, yaklaşık 460 sene cami olarak hfzmet görmüş ve fethin sembolü olarak değerlendirilmiştir. Bu itibaria tekrar ibadete açılmasından mutluluk duyanz." Yazıcıoğlu'nun "Ayasofya ibadete açılsın" anlamına gelen bu sözleri söylediği gün, Başbakan Yıldınm Akbulut, Ayasofya'nın ibadete açılması konusunun bakanlar kurulunda henüz görüşülmediğini açıklıyor. Yani hükümetin bu konuda resmi bir karanyok. Böyle bir karar ortada yokken, Başbakanlığa bağlı bir kuruluşun başkanı nasıl açıklama yaptyor? Herkesin birbirinin yetkisini çiğnediği bir dönemde yaşıyoruz. Ne var bunda garipsenecek? AÇ KALAN BAKAN Resepsiyondan lahmacuncuya Cumhurbaşkanı Turgut Ö2al'ın Çankaya'daki ilk resepsiyonu bazı bakanları ve ANAP'lıları memnun etmedi. Resepsiyondan memnun olmayan bakanlardan biri de Devlet Bakanı Mustafa Taşar'dı. Tasar Çankaya'dan aynlırken, "Aç kaldık, bu nasıl yemekmiş?" diye yakınıyordu. Taşar, aynı düşünceyi paylaşan ANAP'lılarla birlikte Çankaya Köşkü'nden ayrıldıktan sonra "Hacı Arif Bey" patentli lahmacunlarla açlığını giderebtldi. KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK Seni anlamıycrt/m. Hab bebekk oynuyorsvn Romanya chfa pa, e dakiâorvmbr,feityni gcıliba s6n ttt Zoman haber.n ohcaK&p§' 6* şapşa/^dikt, k&Mt tMcafa'A V^*â^ PİKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN ÇBKBYİM *?. K M M &U BİRİKİMB (UTiYACi ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD JMDAVIS <AIV\ • DOSTtAB , AKRABAIAE, TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN SUVEYŞ K4NALIICIN FERMANİ 1S6B'D£ BUGUN, OSMANLI HÜKLÜMOAIH 21- SELIM (SıKM), SÜVEYŞ'E BİR KANAL AÇtLHIASI İÇİN MISIR SeyLFtS- SeYİ'NE FBRMAN YAZDIRMlŞri. KAUUNİSULTXN SÜ- LEYMAH Z#MANINl>A,f>ORrEICİZ'İN, Hİur OKYANU- SUNDA EGEMENLİK KUÜMAYA BAŞLAMASl VE 8u yÖNDEJCİ OSSAANLI DENİZ TiCAgETİNİ ENGELLE- M£YE KOrULMASf, ÖTEPEN 8E& RAHATSIZUK VER- MEKTByOI. YÖMETİCİLER, 0URUMUM', &O6U ÜLKE- LSGlUDEKt SAYGINLIĞA PA ÖAR8E VURPuGUNU PİLE GErİRİYCHZDU. rAPtLACAK KANALOAN, PONAN- MA KOOSYCA H/NrOKrANUSU'UA İNEBİLİRPİ.AN- CAK, O SfKALAR, &ADRAZAM SOKULLU MSHMET PAŞA 'NfN(SOU>Â), fSRAKLA ÛSTÛNPe PUISPUĞu "DON-VOL6A KA/VA/./ " Ç BU PfiOJe O£ SUYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle