22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN DÜNYA'DA BUGÜN MefcorckıjiCGenel Mûdüflûjunden alı- nan tnlgrve gore; yurdun kuzeydogu ke- amiefi çok bukırJu, Orta ve DoGu Kara- deniz, Iç Anjdokı'nun kuzeytlojusu ya- gçk, ûju yerter ş buHjftı, Marmara üe yurdun iç ktsimleri yer yer yoflun oimak üzere sisli geçecek. Y ^ l ^ a r kryılarrJa yaOmur ve kar ş e k M e otacak HAA Sl- CAKLIĞI: Ûnerri bir dejişikl* olmaya- cak. RÛZGÂR: Gûney ve dogu yöntemen ratf, ara ara orta kuvvette esecek De- röerîmcde risgar Marmara ve Karade- niz'de Bûnbato w lodos, Ege ve Akde- niz'de gûndoOusu v« poyraalan 3-5, Ka- radeniz apktannda M kuvvetinae saat- te 10-21, Karadeneae 28-33 deniz mil. hob esecek. Tahmini datga yûkseUigi 05-15 metre. KararJeniz açıtdannda 2.5-3 metre. görûş uzaklığı 10 km., Marmara ve Karaflenız'öe yajış ve sıs anmda 1-5 km. Odaymda otacak. Van GöB'nrJe ruva: Parçalı bulutlu geçecek. Rûzgâr değîşik yGnlerden haftf olarak esecek. gö4 mu- tedil, gorûş uzafctıjı 10 km. doiayinda bulunacak. Adana Adapazan Adıyaman Atyon Aftn Ankara Anakya Anöiya Artvin Aydın Balıtesr -Bileok Btngtt BîtKs Bolu Burea Çanaktale Çorom Dentrt A 12° O°Oıyarbafcr S 7° (FEdirne S 5° -4° Erdncan S 1" -8° Erzurum V 6C 2°EsJoşehir S -4» -13°Gaaafitep 8" -2° Gıresun A Y A 14° 0° Gûmüşhane K V -1° -8° Hakfcan A 12° yisparta S 7°-6° isönOul S 6° .3°İzmır S -6° -16°Kars S -5" -17°Kasömonu S 0°-13°Kaysen S 7° -3° KırfcfereS S 7°-i° Konya K CMr'Kütahya » r r Malatya 2° -8° Marcsa 7° -6° K.Maraş -6°-irMeran M°-30"Muğla -3° -1° Muş 5" -5" Nijde 6° 2°0n)u -4° -8° Rize -4° -U°Samsun 5° -7° Siirt 8° O°Snop 10° (PStvas -8» -22°1ckinJaO 0°-14°Trahzon -4° -I7°1ıncel 6°-«°U»alı •6°-1S°Zonguktalı }-. açık t>uiu«u 'yavmurdı ^ ast (>Skarn A-açık B-Oukıftı 6-gûne^i K-karlı 5-SJS* Yyajmuriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Çalıbülbiilü de de- nilen ötücü bir kuş. 2/ Artı işaretine eski- den verilen ad... Bir yetkinin, yasanın ya da kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı. 3/ Dağkırlan- gıcı... Bir organımız. 4/ Lütesyum elernen- tinin simgesi... tnce yapılı. 5/ Ana ırmağa kanşan akarsu. 6/ Üzgü... Duman leke- si... Bir bağlaç. 7/ Uluslararası Basın Enstitüsü'nun simgesi... Hayvanlarda semizlik. 8/ Dökülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl... Erkek balığın tohumu. 9/ Kayısı, erik, zerdali gibi meyvelerin kurusu... Düz yakalı, önü ilikli bir çe- şit ceket. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir kimsenin sahip olduğu gayri- menkul mal... Yiyecek bulamayan, yoksul kimse. 2/ Kutsal sayildığı için dokunulmaması gereken $ey... Kilime benzer renkli ve motifli uzun yolluk. 3/ Kaynağı mıtolojik çağJara dayanan kirişli bir çalgı... Bir cins yaban kedisi. 4/ Memeülerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ... Nişan. 5/ Boş, ıssız... lskambilde bir kâğıt. 6/ Dünyanın en yüksek tepesi. 7/ Bir soru sözü... Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Ankara'daki özel bir tiyatronun kısa yaalışı. 8/ Aydınlan- ma. 9/ Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kul- lanılan beyaz taş...Neonun simgesi... Bir cetvel türü. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Tayyare piyankosu 12 OCAK 1930 Tayyare piyankosunun son keşidesine dün başlanmıştır. Bu keşidenin en büyiik ikramiyesi olan 200 bin lira dünkü keşidede 17515 numaraya çıkmıştır. Bu biletin 7 parçası satılmış, 3 parçası evvelki gün piyanko müdüriüğüne iade edilmiştir. En büyiik ikramiyeyi kazanan biletin bir parçasının Beyoğlunda Nahit Bey isminde birinde olduğu anlaşılmıştır. Keşideye bugün de devam edilecek ve ikmal olunacaktır. Ankara radyosu IŞ ADAMLARI Tamamen bir hükümet müessesesi olan Ankara telsiz telefonundan gayet iyi neticeier alındığına dair her taraftan telgraflar gelmektedir. Maarif Vekaletinin- radyo vasıtasıyla vereceği konferanslar Vekaletin nazarı tasvibine arzedilmiştir. Sıhhat Vekaleti de konferanslar verecektir. Yarın akşam 18 de orta tahsilin gayesi hakkında Talim ve Terbiye azasından İhsan Bey tarafından konferans verilecektir. Bu haftadan itibaren radyo ile iki gün Fransızca, iki gün Almanca, diğer üç gün de başka mevzularda konferans verilecektir. Radyonun her tarafta takdirle karşı landığı anlaşılmaktadır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Seçim Kanunu 12 OCAK 1960 Bugün saat 10 da toplanan Seçim Kanunu Geçici Komisyonu, seçmen | kütükleriyle ilgili Hükümet tasarısını ve aynı konudaki C.H.P. teklifini birleştirerek müzakere etmiştir. Neticede, tasarı ve teklifin hemen hemen aynı mahiyetteki 6. ve 10. maddeleri kabul olunmuştur. Ttarhan Feyziogla Komisyon yann da toplanarak çahşmalarına devam edecek ve tâdil tasarılarını süratle neticelendirerek kanunlaşmak üzere umumi he>ete sevkedecektir. Müzakereler sırasında konuşan Turhan Feyzioğlu, seçim kanununu particilik yönünden ele almamak gerektiğini söylemiştir. Diğer milletvekilleri, seçim ilânından sonra, 60 ıncı günü takip eden pazar günü seçim yapılacağına dair olan yeni hükümdeki bu müddetin az olduğunu ileri sürmüşlerse de neticede: "— Her seçimden önce kütüklerin yeni baştan yazılması esasını kabul eden onuncu madde ile seçimin yenilenmesi kararından sonra, seçim gününe kadar gececek süreyi 45 günden 60 güne çıkaran 6. madde" kabul edilmiştir. Gamalı haç Son günlerde bilhassa Batı Almanyada bazı binalann duvarlarına çizilen gamalı haçlardan iki tanesine dün Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi binalannda ikinci ve Uçüncü kat duvarlarında tesadüf edilmiştir. Ciddî bir tarafı olmamakla beraber kurşun kalemle ve acemice çizilmiş bu gamalı haçlann üzerine gene kurşun kalemle MusevUer aleyhinde yazılan yazılar polis ilgililerini harekete geçirmiştir. Birinci Şube memurları, bu gamalı haçlann kimler tarafından çizildiğini aramaya başlamışlardır. Bundan başka dün akşam Ustü de Beyoğlunda bir sinemanın arka duvarına siyah yağlı boya ile çizilmiş bir gamalı haça rastlanmıştır. GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriY e( Kastelli paniği 12 OCAK 1989 Piyasadan aldığı nakit paralan zamanmda ödemediği için haciz yağmuruna tutulan Banker Kastelli'nin (Abidin Cevher Özden) iflası istendi. Tütün tüccan ve Güney Kore'nin Istanbul Fahri Başkonsolosu Ferda Kahraman, 274 milyon 540 bin liralık alacağının iflas yoluyla takibine geçti. Kastelli'nin iflası önlemek için borca itiraz ettiği öğrenildi. Bu arada Kastelli'nin "Size konut yapacağım" vaadine güvenerek bankere 12 yıla kadar yayılan vadelerde senet imzalayıp verenier, süren inşaatlann, ödenemeyen borçlar nedeniyle art arda haczedilmesi üzerine paniğe kapıldılar Lemngrad S -2° Londra 8 10° Madrid A 10° MKano Montreal Moskma MOiıtl Ne»• Ybrt Oslo Betgrat BerTın Bonn Brûksel Bubpe^e Cenevre Ceoyır Odde Duöayı Frankiıın Grne Kahire Kopentag Köln Leflmşa ARTIŞMA 4. Sınıf Sosyal BOgUer Kitabı Sayın Figen Atalay, "Bir ülkede nüfusun hızh artması, elbette sevinilecek bir şeydir" tümcesinin üstündeki başlık ve altındaki yazılanları, Beİctaşi örneğine uyarak okumamış veya görmemezlikten gelmiş olmalı. ğını verdi. Fakat 1989'da -asağıda görülece- ği gibi- bu olanaktan yararlandmlmadık. Gazetenizin 5 Ocak 1990 tarihli nüshasın- da 16. sayfada, ilk iki sütünda yayımlanan, Fıgen ATALAY imzalı, 4. Sınıf Sosyal Bilgi- ler kitabıyla ilgili yazıyı -nasıl bir güdü ile ya- zümış olursa olsun- aamasızca çarpıblıp abar- talmış başlıguıa karşın, sevinerek okudum; ya- zanna ve gazetenize teşekkür ediyorum. 1. Evet, sevindim. Çünkü dertlisi olduğum bir konuyu, ilginç ve hatta şaşırtıcı yönleriy- le ortaya dökme, böylece birazcık olsun avun- ma (teselli duyma) olanağı verdi. Söz konu- su kitabın kısa öyküsü şöyle: 1., 4. ve 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitap- lan, tam 17 yıl önce (1973), bakanlıkça açı- lan yanşmayı 29 kitap arasmdan kazanmış, Ta- lim ve Terbiye Kunılu'nnn 1974'te aldığı iki kararla 3 yıl önce benimsenmiş; geçen zaman içinde her yıl devlet kitabı olarak yayımlana- gelraiştir. 2. Kitaplann -içeriği, özellikle coğrafya ve yurttaşlık konulan dolayısıyla- kısa zaman- da eskimesi doğaldır. Böyle iken, Talim ve Terbiye Kurulu, biri -yanılrnıyorsam-1983 yı- lında, öbürü 1989 martmda olmak üzere iki kez kitaplann yeniden basılacağını duyurdu ve gereken düzeltme ve ekleri yapma olana- 3. Kitabın yazarlan, düzeltme ve ekler yap- mak için kendüiğinden başvuramazdı. Üç yil- hk süresi çoktan dolmuş olan kitaplar için "Yeni basuna karar verilirse size duyurulur" yolunda bir yanıt onur kına ve yaralayıcı olurdu. 4. Kurulun 15.3.1989 günlü ve 611/455 sa- yılı duyurusuna, kişisel ve sözlü görüşmeler- den sonra 19.4.1989'da 918 sayı alan basvu- rumJa: a) Aradan geçen uzun yıllar dolayısıyla artık eskimiş olmalan, b) Basımda ve bagİa- mada umursamazlıklar yapılagelmesi, c) Ki- mi resim ve sekillerin basımevinde kaybolma- sı, ç) Aslında kitaplara temel oluşturan 1968 izlencesinin (programının) da hayh bayatla- mış olması dolayısıyla, kitaplarımızın 1989-1990 ders yüı için basılıp yayımlanma- sını istemediğimi, açık bir deyimle onlan ba- kanlığa satamayacağmıı bildirdim. 5. Talim ve Terbiye Kurulu, süre uzatrna karan aldığını, kitaplann yayımlanmasından vazgeçilemeyecağini bildirdi (17.5.1989; sayı 784). 6. Bu oldubitti karşısında, kimi düzeltme ve eklemeler yapılarak kitaplar kurula veril- di (26.6.1989; sayı 1595). 7. Kitaplann basımına geçildiği için istedi- ğimiz düzeltme ve eklerin yapılamayacağı ya- nıtını aldım. (12.7.1989; sayı 1218). 8. Kitaplann eski durumuyla basılmasının, yazarlan için olduğu kadar, Talim ve Terbi- ye Kurulu için de olumsuz yargılara yol aca- cağını beürttim (22/26.7.1989; sayı 2077). Bu- na da kitaplann basımının tamamlandığı yo- lunda yanıt verildi (15.8.1989; sayı 1662). Yukanda belinildiği gibi kitaplar hayli es- kimiştir; yanlış söz konusu değildir. II. Bir iki noktaya da değinmek zo- rundayım: 1. Sayın Figen Atalay, "Bir ülkede nüfu- sun hızlı artması, elbette sevinilecek bir şeydir" tümcesinin üstündeki başlık ve altın- daki yanlanlan, Bektaşi örneğine uyarak oku- mamış veya görmemezlikten gelmiş olmalı. 2. Kendisinin çalışan ev kadmlanyla ilgili olarak söylemek istediklerini saygıyla karşı- lanm. Ancak Türkiye'de bugün 3 rnilyondan çok işsiz erkek bulunduğunu unutmamak, ça- lışan kadınların annelik görevlerini tam ya- pamamakta olmalannın sonuçlannı gözden kaçırmamak gerektiğini de anımsatınm. Kaldı ki, gerçeği çocuklarımızdan gizlemek de ya- lancılık olur. Bu, elbette tartışma götüren bir konudur; çocuklar arasında da bir tartışma konusu yapılabilir. Anlayabildiğim kadanyla, Sayın Figen Ata- lay öğretmen değil. FERRÜH SANIR 6 Ben Atatürkçü Değilînı' JVereden çıktı bu irtica tehlikesi birdenbire? Anlayamadım doğrusu. Sanki, "Merih'ten gelen uzaylılar dünyamızı ziyaret ettiler" gibi. Işe giderken 'Gazete'yi aldım. Minibüste kendime bir yer bulunca sevindim. Yerime ku- ruldum. 'Gazete'yi açtım. Başlık çarptı. "Or- dada trtica Soruştunnası" ilgimi çekti. Deme- den, altından bir başka başlık gördüm. "Ta- rikatlar Devlete Sızdı." Farkında olmadan "Al- lahaOab!" demişim. Yanımdaki, "N'oldu hem- şerim?" dedi. "Yahu baksana ne yazıyor gazete" dedim. Minibüste merak arttı. önde- ki, yarım döndü "N'olmuş, Rıdvan'ın ameli- y»bw raı yazıyor?" dedi. "Ne Rıdvan'ı kar- deşim, "trtica Tehlikesi" diyor gazete;' Merak- la okumaya başladık. Şu işe bakın. Orduda irtica tehlikesi! Ardmdan, Amerika'da bir üni- versitenin Siyasal Bilgiler Faköltesi'nce hazır- lanan ve ABD yönetimi içinde gerüş yankılar yaratan bir rapor. Konusu yine irtica tehlike- si. Olur mu canım hiç öyle şey. SOSYALDEMOKRAT HALKÇIPARTİ GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin (SHP) 5. Olağanüs- tü Kongresi 27 Ocak 1990 günü, saat 10.00'da Selim Sırrı Tarcan Spor Şalonu'nda başlayacaktır. Kongre 2 gün sürecektir. Kongreye ilişkin gündem aşağıdadır. Sayın delegelerimize, üyelerimize ve halkımıza say- gıyla duyururum. ERDAL İNÖNÜ Genel Başkan GÜNDEM: 1- Genel Başkanın Kuruitay Açışı. 2- Kuruitay Başkanlık Kumlunun Seçimi. (Bir başkan, iki ikinci başkan, altı yazman) 3- Genel Başkanın Konuşması. 4- Tüzük Komisyonunun seçimi. 5- Genel Siyasal Durumun değerlendirilmesi. 6- Tüzük Komisyonu Raporunun okunması, görüşülmesi karara bağlanması. 7- SHP Tüzüğü'nün 55. maddesine göre il, ilçe kongreleri ile olağan kurultayın üç yılı aşmamak üzere ileri bir tarihte yapılması için Parti Meclisine yetki verilmesi ko- nusunun görüşülmesi ve karara bağlanması. 8- Seçimler: a) Genel Başkan b) Parti Mecîisi c) Merkez Disiplin Kurulu TJC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aşagıda özellikleri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenenler, ihale dosyasını İSKİ GE- NEL MÜDÜRLÜĞÜ Sü, tNŞAAT, ONARIM DAİRE BAŞKANLIĞI'NDA görebilir ve dosya bedeüni İSKİ GE- NEL MÜDüRÜJGÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler. Isıeklilerin şarmamoe uygun hazırlayacakları kapajı leklif mektuplanni aşagıda belirtilen tarihte saat 11.00'e ka- dar aşağıda belinilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞU*ne giriş, tarih ve numarasım içeren alındı makbuzu karşılığında leslim ctmeleri gerekmektedir. Teklif zarfları saat 14.00*te İhale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır. Koskoca "Türkiye'de, üstelik Atatiirk ruhu- nun geçen 10 yıl içinde tazelendiği Türkiye'de irtica tehlikesi. Bak sen şu işe. Hani haber yok- luğunda yazüsa bu... Eh bir derece. Neyse, ha- ber sıkıntısı çekiliyor derdik. Ancak AT, enf- lasyon, TV'de dansöz, ülkelerde çatırdayan ka- lıplar, ciğerlere dolan özgürlük havası, yeni- den yapılanma gibi.. konulann en gündemde durduğu bir zamanda gazetede sürmanşet: tr- tica Tehlikesi! öp babanın elini. Ben sahsen inanmıyorum öyle şeylere. Zaten "Ben Atatürkçü" de "Degilim." Sade bir vatandas olarak işimden eve, evimden işime giderim. Ama nereden çıktı bu irtica tehlikesi birden- bire? Anlayamadım doğrusu. Sanki "Merih' ien gelen uzaylılar diinyamızı zivaret ettiler" gibi. Vallahi böyle bir haber olsaydı buna ina- rurdım. Az mı yazıldı çizildi bu konuda. Fa- kat irtica tehlikesi deyince, Allahallah? Ne za- man oldu, ne zaman nasıl gelişti bu tehlike? Anlayamadım. Yanımdaki dedi ki: "Hdal olsun ÖzaTa bak, nasıl ordudaki taassup unsurlannı ayıklaü- yor." Sonra ilave etti: "Ah, Ev- ren Paşa işbaşında olacaktı ki yapsın bir miting. açıklasın Ata- türk'ün tarikatlan nasıl yasakla- dıgını ve bağlasın konuşmasını Koran'dan bir sure ile. Hangi ta- rikattan olunursa olunsun Allah'- ın ipi birdir." Doğrusu Missoari Üniversite- si'nin raporu çok ilginç geldi ba- na. Hafızamı zorladım, yanm ya- malak bir şeyler hatırlar gibi ol- dum. Birileri demişti galiba "Türkiye'de irtica tehlikesi yok- tur!", "Amigolar kendilerine iş anyor". "Ben falan tarikartanım, ama Atatürkçü ve laikim." Bir de şu Amerika donumuzun içini bı- le biliyor, derdik. Durup durur- ken Türkiye'yi kanştırmak için ne cevahirler yumurtluyorlar. Üste- lik tam da AT tartışmaları sıra- sında. Ustelik tam da TÖ Ameri- ka'ya misafir olacağı sıra. Üste- lik, "Bush, TÖ ile göriişecek mi görüşmeyecek mi?" diye merak- la beklenirken. Şöyle düşündüm: Olamaz. Bu olsa olsa Yahudi ve Ermeni lobilerinin bir kışkırtma- sıdır. Türkiye laik bir Ulkedir. Biz laikiz. "Atatürkçü, cumhuriyel- çi bir ülkede irtica tehlike yarata- maz." Bizim, Evren Paşa, TÖ gi- bi nice yetişmiş, Atatürkçülüğe yemin etmiş devlet büyüklerimiz var. Son sayfayı çevirdim. O da ne? Sayfa 7'de Füsun Özbilgen'in kö- şesinde "Yılbaşında Silkiniş Gecesi" haberi. Sayfa ll'de, Içel'in Tarsus ilçesinde "Atatiirk büstüne saldın" haberi.. Bir tu- haf oldum. Merihliler (!) hakika- ten dünyamızı ziyaret etmiş miy- di? Ama bütün bunlar ne zaman olmuş, nasıl örgutknmiş, nereden arka bulmuşlardı? Yoksa bu bir KGB oyunu muydu? Kültür emperyalizminin yalan haber üre- timi de olabilirdi. Gene de vicda- mm rahattı. Çünkü ben Atatürk- çü değildim. Elbette Atatürkçüler gerekli önlemi alacaklardır. Türk polisi suçiuları yakalayacaktır. Böyle düşünerek minibüsten in- dim. İşime yürüdüm. Yürürken gene de anlayamadığım nokta şuydu: Yazılarüar doğruysa, bun- lar uzaydan gelmedıler ya? AHMET HİLMİ tstanbul İSKİ No: tsin »dı Kesif bedeli Teklif verme Tarihi Gtçid Temiut Üıak: ttrihl Dosya BedeU S.13O4 BUyükçekmece Bölgesi lçmesuyu Şebeke tnşaatı S.3190 Darıca Bölgesi lçmesuyu Şebeke tnsaatı 2.000.000.000 TL 23.01.1990 60.000.000 TL 26.01.1990 35O.0O0TL. 1.800.000.000 TL. 23.01.1990 54.000.000 TL. 26.12.1990 400.000 TL. Not: 1- Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 2- İSKİ 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabi olmayıp ihale yapıp yapmamakta, diledigine kısmen veya lama- men yapmakta uygun bedelin tesbit ve takdirinde serbesttir. ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-ISTANBUL TEL : 588 38 00 (36 Hal) TELEX : 31293 lSU-tr FAX : 90 (1) 588 39 18 ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 30. dönem kayrtfarı başlamıştır. OkulÛskfidar 343 67 82 362 47 33 352 21 21 Tarabya: 162 Ot 16 Çailayan: 146 88 30 ANKAIU^ANKA MUŞERREF HEKİMOGLU Duvarlar Karşımda genç ve güzel bir kadın, Devlet Balesi'nden Merih Çimenciler, Duygu Aykal'dan söz ediyoruz. Danstan, insan- İnsan'dan. Duygu'nun yapıtlarını iyi yorumlayan bir dansçı bu genç kadın. Baharda insan-insan'ı sahnelemeye hazırianıyor. Bir nisan akşamı, Devlet Balesi'nde, Duygu'nun doğumunu kutla- yacağız, sanatçılarm ölümsüzlüğünü. Devlet Balesi'ni kutluyo- rum, çünkü sanatçıları toplumları yaşatır her şeyden önce. On- lara gereken sevgi ve saygıyı göstererek. Yapıtlarını çalarak, sah- neleyerek. Yaratıcı güçlerini, çağdaş düzeylerini dünyaya tanı- tarak Duygu Aykal yaratıcı gücünü, çağdaş düzeyini kanıtlayan bir sanatçımız. Ama yaprtları yeteri kadar tanınıyor mu acaba? Dansları sahnelenmez, TV'de yer almazsa, nerdeyse unuttur- ma çabaları varsa nasıl tanınabilir? Küçük çabalarla güzel olay- lar yaşanmıyor hiçbir dalda. Aydınlığa giden yollar tıkanıyor. ka- rarıyor. Durmadan çağın gerisinde kalıyoruz. Nitekim bale da- lında da bir gerileme oldu. Çağdaş bale dışlandı nerdeyse. Bu çok tehlikeli bir eğilim. Örneğin Duygu Aykal'ın yapıtlarının sah- nelenmemesi nasıl yorumlanabilir? Değerli sanatçımızı unuttu- rarak kişisel doyumlar sağlayanlara kuşkuyla bakılmaz mı? Sa- natsal düzeyleri tartışılmaz mı? Çağdaş Türk balesini genç ku- şaklara ve de dünyaya tanıtmak yolunda yaya kalanlara tepki du- yulmaz mı? Bu da bir düzey, soluk sorunu bence. Boy verenle- re her dalda ters bakıyor cüceler! Belki de duydunuz, Duygu Aykal'ın insanları kucaklayan ba- lesi Berlin'de sahnelenecek. Girişim bizden değil, Almanlardan! Bize bu girişimi gerçekleştirmek görevi düşüyor şimdı. Duvarın yıkıldığı kentte çağdaş bir Türk balesi güzel bir olay elbet. Biz de tüm duvarları çağdaş olaylarla yıkacağız kuşkusuz. Çağdaş sanatçılarımızla, şimdilik başka gücümüz yok! Türban tartışma- ları, Ayasofya'yı camıye dönüştürme politikasryia Batı'yla aramız- da yeni duvarlar örebiliriz ancak! Oysa duvarları yıkmak gerekir. Bir Duygu Aykal'ı, bir Suna Kan'ı, Ayşegül Sarıca ya da İdil Biret'i, verda Erman'ı toplumda- ki yerlerine iyi oturtmak zorunluğu var. Atatürk'ün kadın ve mü- zik devriminin uzantısı bu sanatçılar. Çağdaş Batı uygarlığına ulaşmak amacıyla uygulanan bir politikanın uzantısı. Ftolitika de- ğişince nereye yöneliyoruz, ortada... O zaman çarpık politikala- ra da karşı çıkmak, tepkimizi belirtmek gerekiyor. Çarpık politi- kanın gerisindeki amaçları iyi saptamalıyız. Türbanın siyasal bir simge olduğunu düşünmeyenleri iyi uyarmalıyız. Laik bir devlet olduğumuzu unutanlara durmadan hatırlatmak gerekiyor. Laik vatandaşlar olarak, anayasal kuruluşlar olarak. Üniversitelerde YÖK kararına karşı beliren tepkiler çok haklı. Rektörler, dekanlar için hayli acı, ama güzel bir uyarı bu. Ana- yasal bir görevi yerine getirmekten geri kalanlara bosgörüyie ba- kılamaz. Onlar bir aydın savaşını da üstlenemiyor, Batı'yla ara- mızdaki duvarlara bir taş koyuyor ancak! Oysa duvaıian yıkmak zorunluğu var. Aydınların gerçek görevi bu şimdi. İnsanın aklını çelen olasılıklar da var doğrusu. Bu türban ya da Ayasofya sorunlan neden birden canlandı, alevlendi acaba? Yapay dalgalanmalar amacıyla mı? Gerçek sorunlan dışlamak amacıyla mı? Batı ile aramızdaki duvarları ören ustalar, ülkenin gündemini çarpıtmak mı istiyor yine? AT'nin kapısından geriye dönmenin şaşkınlığını böyle mi aşmak istiyorlar yoksa? Asıl önemlisi, bu yöntemle o kapıyı yeniden çalabilir miyiz? Biraz kuşkulu. Aslında AT'ye gerçekten girmek istiyor muyuz, o da kesin değil. Bu soruyu bir bakana sordum, "İlginç" diye yanıtladı. Yanıt da ilginç, değil mi? Gerçekten istiyorsa "evet", istemiyorsa "hayır" demiyor. öte yandan kesin bir isteğin kesin bir politikası olur değil mi? Nerede o politika? Tersine, olumsuz bir politika uygulanryor. Milli Eğitim bütçesinde imam hatip liseleri, Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'na aynlan milyarları olumlu bir politika sayabilir miyiz? Dev- letin çatısını imam hatip kökenliler oluşturuyor, her dalda çok us- taca bir örgütlenme, bakanlar, milletvekilleri, Meclis kürsüsün- dehi yeminlerine ters düşen demeçler veriyor. Bu terslikler, çe- lişkiler alacakaranlıkta geçiştiriliyor, anti demokratik yasalar için hiçbir girişim yapılmıyor ve AT'ye girmek istiyoruz, öyle mi? Kar- galar da güler bu isteğe? • * * Kargaların gülüşü kulağımda çınlarken telefon çaldı. İstanbul Operası'ndan Belkıs Aran. Yıllar sonra Maça Kızı'nda yeniden sahneye çıkıyor, beni de seyretmeye çağırıyor. Elbefcgideceğim. Belkıs Aran, çok sevdiğim, saydığım bir sanatçı. Opera sevgım- de büyük katkısı var. Çağrısı güzel çağrışımlar yaptı bende. Türk operasının kuruluşunu, tırmanışını düşündüm. Ankara Kbnser- vatuvan'nı, Devlet Operası'nın açılışını, güzel galalan, kısa sü- rede çağdaş düzeye ulaşan operacılarımızı. Belkıs Aran da on- lardan biri. Coşkusunu yitirmeden deviriyor yılları ve de eskimi- yor, zaman duvarını güzel aşıyor. Tüm duvarları aşmak için coşku gerekiyor galiba. Yoksa do- ğal tepkilerini göstermek gücünü de yitiriyor insanlar. Oysa tep- ki, bir yaşam gücü, yaşam suyunun yeşermesi değil mi? ÇAOŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL "Maaşıın ve fltramiyem Ne Olmahydı?" SORU: Ortaöğretim kurumlannda 27 yıl 11 a}- çalışhktan sonra 1989 yılı başlanndan, emekli olduğunı kasım 1989'a kadar 1. derecenin 3. kademesinden görev aylıgı aldım. Ancak bana emekli aylığım 2. derece 3. kade- meden bağjandı. 1) Görev aylığım 1. derece 3. kademe iken, emekli aylı- gımın 2. derece 3. kademeden bağlanması ve ikramiye- nin de aynı derece ve kademeden ödenmesi yasal mıdır? 2) Öğretmen olarak emekli aylıgım ve ikramiyem ne ol- malıydı? YA>fIT: 1) Danıştay tçtihatlan Birleştirme Kuruiu'nun 30 Hazi- ran 1989 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 1989-1/2 Esas ve 1989-2 Karannda: "SONOJÇ: 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun "tek ücret" ilkesine is- tisna olarak 1327 sayüı yasa değişikliği ile 1970 yıunda getirilen "ek gösterge" uygulaması kapsamırun genişletilmesi ve miktannın arttırıiması suretiyle devlet memuru aylığının aynlmaz bir parçası durumuna getirilmiştir. Doğrudan doğruya derece yükselmesi veya intibak hükümleriyle derece ve kademe ilerlemesi yapılarak Devlet Memurlanna mali destek sağlanması aman güdülmüştür. Yasa koyucu derece ve kademe ilerlemesi suretiyle yükseltilen derecelerin ilgililenn kazanılmış hak aylıgı derecesi olduğunu da kabul etmiştir. Esasen yasa koyucu, ilgililerin yükseltilmesinde kadro koşulu- na bağlı kalınamayacağı yolundaki iradesini, 2182 sayılı yasa hü- kümleri, intibak hükümleri içeren Kanun Hükmünde Kararnameler ve 657 sayılı Yasanın değişik 37. maddesi hükmüyle göstermiştirf' denilerek memurlarm "yükseltildikleri derecelerde aldıkları aylıklar karşılığında "ek gösterge" uygulanması" karar altına alınmıştır. Emekli Sandığı'nın 113 sayüı Dış Genelge'sine göre (sayfa 7) "(•..) Bakanlar Kurulu'nca çıkartılan Kararnamelere göre belirlenmiş bu- lunan ek gösterge rakamlarının, kazanılmış hak aylıklanna esas alınan ve personel kanunlarında tespit edilmiş derece ve kademe gösterge rakamlanna eklenmek suretiyle bulunacak rakamın, o yıl için tespit edilen memur aylığına ait katsayıyla çarpımından bu- lunan tutar üzerinden emekli keseneği kesilecek ve kururo karşı- lıkları da bu tutara göre karşılanacaktır!' Böylece, görev ayhğı için beUrlenen genel ayhk göstergesi ile görev aylığına ilişkin derecenin ek göstergesi toplamı üzerinden emekli aylıgı bağlanıp, ikramiyesi ödenecektir. 2) Hesaplamamıza göre bir öğretmenin, 1. derece 3. kademe- den, 27 yıl 11 ay hizmet karsdığı (15 Temmuz 1989 - 31 Arahk 1989) için, emekli ayhğı 672 bin 966 lira emekli ikramiyesi ise 18 milyon 34 bin 650 lira olmalıdır. SATILIK OTO 87 model Şahin 30.000 km'de sahibinden Tel.: 512 05 05'ten (486) gündüz J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle