Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EYLÜL 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Silahsızlanma görüşmeleri • CENEVRE(AA) ABD ile SSCB arasında uzun menzilli nükleer silahlann indirimi ile ilgili görüşmelere dün Cenevre'de yeniden başlandı. ABD heyeti Başkanı Richard Burt ile Sovyet heyeti Başkanı Yuri Nazarkin, dün Cenevre'deki ABD konsolosluğunda ikili bir görüşme yaptılar. Burt, Nazarkin ile görümelerinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, ABDSSCB arasında yapılan görüşmenin "yaran" olduğunu belirterek, Sovyet önerileri hakkında daha fazla bilgi edinmeleri gereküğini söyledi. Gorbi, dizgınleri çekti Ukrayna Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısında konuşan Gorbaçov, ülkede siyasi çoğulculuk eğilimi taşıyan çevreleri sert biçimde uyararak Komünist Parti'nin toplumdaki öncü rolünü her zaman koruyacağım söyledi. "Bemokrasicilik oynayanlan" ve partinin rolünün sınırlandınlmasmı isteyenleri sert biçimde eleştiren Gorbaçov, partiyi gözden düşürmeye çalışanlara gözyumulmaması gerektiğini belirtti. Gorbaçov, perestroykanın Marksizm, Leninizmden birsapma olmadığını kaydetti. Dtş Haberler Servia Sovyet ren "siyasi çoğulculuk" egilimleler Birliği Cumhurbaşkanı ve Ko ri karşısmda Gorbaçov ilk kez bu münist Parti Genel Sekreteri Mi kadar katı bir tavır ahyor. hail Gorbaçov, ülkede siyasi çoGorbaçov, Ukrayna Komünist ğulculuk eğilimi taşıyan çevreleri Partisi Merkez Komitesi Toplansert biçimde uyararak Komünist tısı'nda yaptığı konuşmasında çaParti'nin toplumdaki öncü rolünü lışanların haklannı savunduklanher zaman koruyacağım söyledi. nı öne sürdü ve partiyi gözden düUkrayna Komünist Partisi Merkez şürmek için çaba gösterenlere keKomitesi Toplantı'sım izlemek sinlikle göz yumulmaması gereküzere önceki gün Ukrayna Cum tiğine dikkat çekti. huriyeti'ne giden Sovyet lideri, buSovyet lideri tüm parti örgütürada yaptığı konuşmada Sovyet nü halkla diyalog kurmaya çağırler Birliği'nde "demokrasicilik dı. Gorbaçov, "¥a başkalannın oyntyanlan" ve partinin rolünun bagımsız düşünme ve davranma sınııianması yolundaki göruşlerin bakkını tanır ve kamuoyu destesahiplerini şiddetle eleştirerek, gini kazanmak için aktif biçimde "Perestroykanın Marksizm Le çalışarak perestroykayı sürdüren ninizm'dcn bir sapma anlamına giiçieri çogalbnz ya da liderligi gelmedigini ve Sovyet ststeminde yalnzca iddia edilebilen smırlı bir partinin öncü rolünün örgit haline geliriz" dedi. sarsılamayacağını" belirtti. Gorbaçov son zamanlarda ülÜlkede perestroyka politikası kedeki hemen bütün cumhuriyetgereği ekonomi sahasında sürdü lerde kurulan "Halk CtpbeJeri"rülen "merkezi planın snurlanma nin parti tarafından kabul edilesı", "sanayide kuçük ölçekli özel meyecek görüşler taşıdığıru belirtgirişime olanak tanınması" poli ti. Sovyet lideri buna rağmen tikalan ile zamandaş olarak beli "Halk Cephder"ini perestroyka sürecinin içine çekilmesi gereken pek çok olumlu düşüııce ve eylemleri bulunduğunu da belirtti. Ülkedeki müliyetçi eğilimlerin tırmanışa geçtiğine de değinen Gorbaçov, sosyal ve ekonomik kökenli sorunlann etnik ilişkilerin gerginleşmesine yol açtığını ve partinin bu konuda kabul ettiği yeni siyasi çizguıin sorunlara çözüm getireceğini belirtti. öte yandan Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti üyesi Boris Vtltsin, ABD gezisi sırasmda içki içip âlem yaptığı iddialanmn arkasında Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ve KP Merkez Komitesi'nin tutucu üyelerinin olduğunu ileri sürdü. KP yayın organı Pravda, bir ttalyan gazetesinde çıkan ve Yeltsin'in ABD gezisi sırasında genellikle sarhoş olduğu ve âlem yaptığını iddia eden bir makaleyi yorum yapmadan basmış, ancak daha sonra Yeltsin'den özür dilemişti. Yeltsin, önceki gün Moskovanın Vyssotnik bölgesinde 3 bin taraftarına yaptığı konuşmada, Gorbaçov'un ABD gezisi hakkında bir soruşturma açılmasını onayladığını, ancak Pravda'mn makaleyi basmasıyla ilgili Yüksek Sovyet soruşturmasını desteklemediğini hatırlattı. Yeltsin, tüm bunların tutucu güçler tarafından çok iyi düşünülmüş ve planlanmış hareketler olduğunu savundu. Tütucularıi) kendisini partiden ve merkez komiteden atmayı istediklerini, ancak bunu beceremediklerini kaydeden Yeltsin, merkez komitede yapılan son değişiklikleri de yetersiz bulduğunu bildirdi. Yeltsin, merkez komitedeki tutuculardan bir kısmının görevden alındığım, ancak bunların lideri olan İgor LJgaçov'un, "ne yazık ki" hâlâ görevde kaldığını belirtti. Sovyet lideri ülkedeki siyasi çoğulculuk eğilimlerine sert çıktı DUNÜADA BUGUN ALİSIRMEN Yunanlı Bir Tarihçinin Ön yargısız, akılcı ve Turkiye'ye karşı her zaman olumlu yaklaşırnlan olan Dimitri Kitsikis'i okurlanmız sanınm Cumhuriyet'te yayımlanan söyleşilerinden tanırtar. "Osmanlı İmparatorluğu" adlı yapıtında ileri sürdüğü düşünceler yuzunden, Yunanistan'daki resmi görüşe ters düşen ve epey sıkıntılar çeken Dimitri Kitsikis ile istanbul'a son gelişindeki görüşmemizde, konu kaçınıimaz olarak dönüp dolaştı ve Bulgaristan'ın Türklere karşı tutumuna ve Yunanistan'ın da Bulgar şovenizmine hoşgörüyle bakmasına, Turkiye'ye karşı uyguladığı polrtikaya arka çıkmasına dayandı. Kitsikis, Yunan yönetiminin bu davranışını son derecede tehlikeli ve ülkesinin çıkarlarına aykırı bulduğunu, sözü edilen sorunla ilgili olarak, daha 1981 yıllında kaleme almış olduğu bir yazryı, Yunanistan'da hiçbir gazetede yayımlatamadığını, en sonunda siyasal görüşlerine katılmadığı, hatta politikasını bile saygıyla karşılamadığı Elefteri Ora'nın yayımladığını bildirdi. Şu arada Ottavva Üniversitesi'nde Uluslararası ilişkiler Tarihi Profesörü olan dostumun yazısını aradan yıllar da geçmiş otsa, güncelliğini koruyan bir konuda ilginç görüsler getırdiği için burada yayımhyorum: "21 mayıs ile 4 haziran tarihleri arasında 15 gün süre ile hiçbir Batılı örgütün, hiçbir zaman böylesine kusursuz bir şekilde organize edemeyeceği en etkin antikomünist okulda eğitildim. Bir bilim adamı olarak kesin ifadelerden kaçınmayı öğrendirn; buna da zaten kendimi alıştırmış durumdayım. Üstelik diğer Balkanlı halklar gibi bizim için amcaoğlu olan Bulgar halkını da severim. Ayrıca Ortodoksluğumuzun temel direklerinden olmalan nedeniyie, Bulgar halkının yardımı olmaksızın, ileride beklenen Yunan Ortodoks inancın rönesansını düşünmemize olanak yoktur. Irkçı düşünceden nefret eden bir kişi olarak, bu halka karşı sevgiden başka his beslemiş olduğumu da hatırlamıyorum. Bulgar devletinin kuruluşunun 1300. yılı etkinlikleri içinde yer alan " 1 . Uluslararası Bulgar Bilimleri Kongresi"ne katılmak üzere Batılı ve Doğulu birçok ulustan gelen pek çok meslektaş ile birlikte Bulgar Bilim Akademisi'nin çağrılısı olarak toplantrya katılmıştım. Bulgar hükümeti bu kongre için korkunç para harcamıştı. Ne var ki, sonuç beklenenin tam tersi olmuştur. Kongreye katılanlar Marksist düşüncenin Bulgar halkının bilincinde bulunmadığını gördüler. Marksist düşünce yöneticilerde dahi yerleşmiş değildir. Totaliter bir rejimde örgütlenmenin kusursuz olması beklenmekte ise de kötü yönetim nedenıyle sonuç alınamamaktadır. Bir iki önemsiz sonuç için de çok fazla kaynak harcanmaktadır. Rejim kademeli olarak, Bonapart tipi bir aile monarşisine dönüşmektedır. Anlaşılacağı gibi, bu gidiş hatta "... monarşistgeleneğin faydaJarının kabulüne" de yol açar. Başkan Todor Jivkov Fontainbleau'daki Napolyon'u hatırlatırcasına, Sofya varoşlarındaki Boyana'daki görkemli sarayında bizi kabul etti. Halen kültür bakanı olan kızı (sonradan öldü A.S.) Ludmilla Jivkov'un babasının varisi olduğu ve Hint mistisizminin etkisi altında bulunduğu söyienmektedir. Slav alfabesinin kurucuları Kyrillos ve Methodos'un şereflerine yapılan ve babasının da katıldığı törende, Dimitrof un mozolesinde bulunan yönetici grubun ortasında duran baba değil kızıydı. Söylendiğine gore de geçmişte kendisine karşı iki kez suikast tertiplenmişti. Hıristiyan kökenli olmaktan çok, Hindi bir mistisizmin etkisi altında buluna.i Hitler gibi, Ludmilla da gün geçtikçe daha hızla, Marksizimle ilgisi olmayan bir mistisizme dalmaktadır. Eksiksiz desteği ile Sovyetler Birliği, Bulgar milliyetçiliğinin en katı şekilde yeniden oluşmasını yönlendirmektedir. Törenler sırasında kendimi bir an için, Hitler Berlin'indeki 1936 Olimpiyatlan'nda sandım. Bulgar devletinin kuruluşunun 1300. yıldönümü nedeniyle tüm ülkede yapılan ve ekim ayında doruğuna çıkacak olan bütün bu törenler sırasında Bulgaristan'daki milliyetçilık hısterısı öylesıne korkunç boyutlara vardı ki, anlatmaya olanak yok. Kongre sırasında tebliğlerde en ufak bir Marksist öğeyi kullanmamaları bir yana, katıksız Bulgar milliyetçiliğini sunan Bulgar bilim adamlarının yanında, onlarla yarışırcasına, Sovyet yoldaşları da "Panslavizm" teranelerini ayyuka çıkarmaktaydılar. 1878 Ayastefanos Büyük Bulgaristan'ını panslavist iddialaria öne süren Sovyet Bilim Akademisi üyesi Dimitri Libacov'un 25 mayıstaki konuşmasını öylesıne bir şaşkınlıkla izledim ki, bir ara kendimi 1880 Petersburg'unda tanınmış bir panslavist bir Rus profesörünün karşısmda sandım. 1981 Bulgaristan'ı var olmayan arkeolojik buluntuların varsayıldığı, koca bir Disneyland'a dönüşmüş durumdadır. Arkeo* lojik çalışmalarda bir iki eski taşın bulunduğu her sefer, bu taşlar üzerine restorasyon namı altındayepyeni kiliseler, duvarlar, kuleler yükseltilmektedir. Herkese, bugünkü Bulgarlar'ın eski Trakyalıların devamı olduğu bilincini yerleştirmek amacını güderek, Trakoloji temel bir bilim boyutunu kazanmış bulunmaktadır. Bulgar Eğitim Bakanı da tanınmış bir Trakoloji uzmanıdır. Ve aynı zamanda, 1 milyon Bulgaristan Türk'ü de, yani tüm memleket nüfusunun %10'nundan fazlası, belirgin bir şekilde yadsınmakta ve hâlâ, her gün, Türk halkına yönelik sövgüler önlemek'zorunda kalmaktayız. 681 yıhnda Bulgar devletini kuran aşiret reisi "Bulgar" Asparuk'un da çevresine uygarlığı getirmiş bir devlet adamı olduğuna inandırılmaktadır herkes. Ama, ne var ki, Asparuk gibi, öz Bulgarların da Türk kökenli olduğu bilinmektedir. Şimdiye dek, tarihsel doğruyu sırf şoven düşüncelerle böylesine çarpıtmış olan bir tek Hitler progagandası olmuştur. Bugun için Bulgaristan ve Yunanistan balaylannı geçirmekteler. Yugoslavya ile ilişkileri çok kötü olan Sofya'nın, diğer Balkan halkları ile de aynı güçlükler içinde bulunduğu bilinmektedir. Bir tek Yunanistan ile tam bir anlaşma içinde bulunmaktadır; Sovyetler Birliği'nin yüreklendirmeleri ve Andreas'ın iktidarı yarın ele geçirmesiyle de ilişkilerimizin daha da samimileşmesi olasıdır. Yunanistan ile olan bugunkü sınırlarını kabul ettiklerini ve onlara saygı duyduklarını, Bulgarlar defalarca tekrarlamış bulunmaktadırlar. Ne var ki, Bulgaristan'a yapılacak en basit bir gezi dahi, bu gibi güvencenin Hitler'in harp öncesi güvenceleriyle aynı ağırlık ve ciddiyette olduğuna herkesi inandırmaya yeterlidir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nda olduğu gibi, dindaş Bulgar halkının yine emperyalist maceralara sürüklenmekte olduğunu görmek gerçekten acıdır. Bir farkla ki, bugünkü sürükleniş Alman halkının hatırı için değil de Sovyet yayılmacılığı hatırı için olmaktadır. Her ne hal ise, bu gerçeğı görmemezlikten gelip, dış politikamızı yeniden doğmuş Bulgar milliyetçiliğine göre ayarlamamak Yunanistan için çok tehlikeli olacaktır." Ukrayna yaşamsal önemde Ukrayna, Sovyet cumhuriyetleri içinde en yoğun nüfusu barındıran cumhuriyet. 603 bin kilometre kare yuzölçüme salıip olan rnobn Ukrayna'nın nüfusu 51 Kiev milyon. Polonya, UKRAYKft Çekoslovakya, Macaristan ve Harkov» Romanya ile komşu olan dessa Ukrayna'nm başkenti Kiev. Sovyetler Birliği için Kınm taşıdığı büyük önem, Ukrayna'nın tahıl deposu ve önemli bir sanayi merkezi olmasından kaynaklanıyor. Şekerpancarı ve patates üretimi ile Sovyetler'in gereksiniminin büyük bölümünü karşılıyor. Demir, kömür ve diğer maden yataklarının zenginliği ile de tanınan Ukrayna'da makine ve kimya endüstrisi oldukça gelişmiş bulunuyor. CAfrika'da muhalife idanı • JOHANNESBURG (ANC) Güney Afrika, tüm çağrılara karşın, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) üyesi Mangena Jeffrey Bousman'ı (06) astı. Adalet Bakanbğı'ndan bir sözcü Reuter'e yaptığı açıklamada, Bousman'ın Pretoria merkez cezaevinde dün sabaha karşı asıldığını söyledi. BM Genel Kurulu dün 148 oyla aldığı bir kararla, Güney Afrika'dan Bousman'ın asılmamasını istemişti Ukrayna Komünist Partisi'nde operasyon Dış Haberler Servisi Geçen günlerde yapılan Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısında Politbüro'daki üyeliğine son verilen VUdimir V. Şerbitski önceki güne kadar Ukrayna Komünist Partisi Başkanı idi. Brejnev tarafından biçimlenen eski Politbüro'dan geriye kalan son adam olan muhafazakâr Şerbitski, Ukrayna Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından görevinden alındı ve yerine reforraist görüşleriyle biiinen yiadimir A. tvaşko getirildi. Üretim düşüklüğü gibi ağu bir ekonomik sorunla yüz yüze olan Sovyetler Birliği'nin tahıl deposu ve bir sanayi merkezi olan Ukrayna'da ekonomik reformların Kremlin'de alınan kararlar doğrultusunda sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Şerbitski ise Ukraynalı reformistler tarafından ekonomik ve siyasi reformların hızını kesmekle suçlanjyordu. Bu gerçek Ukrayna Komünist Partisi başkanlığuu yaptığı 17 yıl boyunca katı ve baskıcı yönetimiyle ünlenen Şerbitski'nin görevinden alınmasını açıklamakta bir ipucu verebilir. FiLİPÎNLER Walesa uyardı • VARŞOVA (AA) Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, Dayanışma yanlısı hukümete, "fiyatlan daha fazla yükseltmeyin" uyansında bulundu. Walesa önceki gün Gdansk'ta düzenlediği basın toplantısında, Polonya'nm, kapitalist reform silrecinden geçerken, iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. Lech Walesa, "Bğer birileri fiyatlarla oynuyorsa, bunu hükümetüı devrilmesi pahasına yapıyordur. Eğer fiyatlar daha fazla yükselirse, insanları normal çalışmaya devam etmeye zorlayamayacağımız uyarısında bulunuyorum" dedi. Marcos'un ölümü ülkeyi kanştırdı MANILA (AA) Filipinler^ in eski Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, ölümünden sonra bile ülkesi için sorun olmaya devam ediyor. Honolulu'da sürgünde iken önceki gün ölen Marcos'un Filipinler'deki taraftarlan, Devlet Başkanı Corazon Aquino'nun cenazenin ülkeye getirilmesine izin vermesini sağlamak amaayla gösteriler düzenkmeye karar verdiler. Marcos taraftarlanmn sözcülerinden Avukat CNİver Lozano, dün sabah erken saatlerden itibaren, başkent Manila'daki iki büyük kilisede dua etmek amacıyla çok sayıda kişinin toplandığını söyledi. Dua toplantılan, Aquino hükumetinin cenazenin gelmesine izin vermesini sağlamadığı takdirde, gösterileri arttıracaklanm belirten Lozano, bu gösterilerin hepsinin barışçı amaçlarla yapılacağım vurguladı. Diğer sözcü Nicanor Yniguez ise cenazenin getirilmesi için pazanesi günü Yüksek Malıkeme*ye başvuracaklarım belirtti. Filipinler'de 20 yıl iktidarda kaldıktan sonra 1986 yıhnda sürgüne gitmek zorunda kalan Marcos'un ölümünün ardından başkentte durumun sakin olduğu bildiriliyor. Cenazenin Filipinler'e getirilmesinin yasaklanmasından sonra başkent Manila'da, ordu ve güvenlik kuvvetlerinin tam alarma geçirildikleri ve tümradyo,televizyon istasyonlarında güvenlik önlemlerinin arttınldığı kaydediliyor. Devlet Başkanı Corazon Aquino, önceki gün yaptığı bir açıklamada, Marcos'un ailesine başsağlığı diledi; ancak, Marcos'un Filipinler topraklarında gömülmesine, "ulusal güvenlik" bakunından izin vermeyeceğini söyledi. Aquino, "Ülkenin güvenligi, topInmun bnzunı ve düzeni için, Ferdinand Marcos'un cenazesinin, ülkemize getirilmesine izin veribneyecektir" dedi. "Eski baskanın cenazesinin buraya getirilmesine izin vermenin, ulke halkını bölmeye ve yabancılan, Filiprnler'de yatınm yapmaktan caydırmaya neden olacagına inanıyoruz." Marcos'un eşi tmelda Marcos ise, eşinin Filipinler'de gömülmesine izin verilmemesini "insafsız ve insanlık dısı" olarak niteleyerek, Marcos'un cenazesinin Fili Filipinler'in eski Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un'ölümü, Filipinler'de farMı tepkitere yol açt. Eski liderin ölum pinler'e getirilmesi için mücade haberi, Filipin gazetelennde geniş bir şekilde yer aJdı. Marcos taraftarlan, cenazenin ülkeye getinlmesıni istiyortar. Devlet Başkanı Aquino ise Marcos'un Filipinler topraklannda gömulmesine kesinlikle karşı çıkıyor. (Fotoğraf: AP) İeye devam edeceğini söyledi. FKÖMen olumlu yanıt • TUNUS (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü'nün SSCB Dışişleri Bakanı Eduvard Şevardnadze'nin FKÖlsrail görüşmesinin SSCB topraklarında yapılması yönündeki önerisini olumlu karşıladı. Filistin haber ajansı WAFA'ya bir demeç veren FKÖ yürütme komitesi üyesi Mahmud Abbas, FKÖ'nün SSCB önerisini olumlu karşıladığını belirterek, Israil hükümetinin de bu öneriyi hiçbir ön koşul belirtmeden yürütmesini istedi. SERVIERİ HIPERTANSİYON TEDAVİSİNDE Sayın DOKTOR ve ECZACILARIN DİKKATİNE! Afganistan'dan ABD'ye çagrı YüGOSLAVYA Sırplardan Slovenya'ya ihanet suçlaması BELGRAD (AP) Yugoslavya'mn Sırbistan Cumhuriyeti'nde düzenlenen protesto gösterilerinde Slovenya Parlamentosu, "ihanetle" suçlandı. Başkent Belgrad'a 80 kilometre uzaklıktaki Novi Sad kentinde 10 bin kişinin katıldığı gösteride Sloven parlamentosunun onayladıf ı anayasa değişikliği karannın "nefret dolu çılgınca bir tavır" olduğu belirtildi ve karar "büyük bir ibanet" olarak nitelendirildi. Kimliği tespit edilemeyen bir konuşmacının "ülkenin bühinliiğü gerekirse silah zornyla korunacakdr" dediği bildirildi. Sırbistan'ın güneyindeki Iiskovak kentindeki bir diğer protesto gösterisine ise yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı kaydediliyor. öte yandan Yugoslavya Devlet Başkanığı, Slovenya Cumhuriyeti aleyhinde yapılan gösterilere son verilmesini isteyerek, ülkenin bütünlüğunün tehlikede olmadığını bildirdi. Devlet başkanlığının açıklamasında, "ülkenin anayasal ve siyasi sistemi federal organlar tarafından garanti aldına alınmıstır. Bu yüzden vatandaşlann gösteri yap~ malanna neden yoktur. Devlet başkanlığı federal anayasanın bütun Yugoslavya'da uygulanmasına kararlıdır ve hali hazırdaki sorunlar yasal yollarla çözümlenecektir" denildi. Açıklamada Slovenya Cumhuriyeti Parlamentosu tarafından onaylanan anayasa değişikliğinin federal anayasaya aykırı olup olmadığı konusunda Yüksek Mahkeme tarafından karar verileceği bildirildi. • BtRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) Afganistan Dışişleri Bakanı Abdül Vekil, ABD'den, gerçekleri yerinde görmek ve görüş alışverişinde bulunmak için Kabil'e bir özel temsilci göndermesini istedi. Vekil önceki gün BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, böyle bir âyaretin ABD'ye Afgan toplumunun şu andaki durumu ile, kendilerinin banşı sağlamak, politik çoğulculuk ve özgür bir ekonomi temeline dayalı bir demokrasi kurmak yönündeki istekleri hakkında ilk elden bilgi edinme olanağı vereceğini söyledi. Barco, ABD'den destek sözü aldı VVASHINGTON (Ajanslar) Koiombiya Devlet Başkanı Virgilio Barco, uyuşturucu mafyasına karşı sürdürülen savaş konusunda bilgi alışverişinde bulunmak üzere gittiği VVashington'da önceki gün Başkan George Bush ile go rüştü. Virgilio Barco, dün de Birleşrniş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptı. Kolombiya Devlet Başkanı Virgilio Barco, Bush ile görüşmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada VVashington'a ekonomik yardım almak için gelmediğini, Washington'dan bugüne kadar yeterince yardım aldıklarını söyledi. ABD'li yetkililer, Barco'nun doğrudan ekonomik yardım almak yerine, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu belirtiyorlar. önceki ak KOLOMBİYA ABD askeri btitçesine onay • WASHINGTON (AA) ABD Senatosu, 1990 yıhnda askeri ödeneklere ayrılacak 288 milyar dolarhk bütçeyi onayladı. 2'ye karşı 96 oyla dün kabul edilen bütçede, "Yıldız Savaşlan" olarak da biiinen stratejik savunma sistemine 4,3 milyar aynlması öngörülüyor. Askeri bütçenin Senato ve Temsilciler Meclisi'nin ortak oturumunda da onavlanması bekleniyor. Piyasaya verilmiştir. şam Beyaz Saray'da yapılan görüşmenin ardından Be>raz Saray sözcüsü Marlin Filzwaler bir açıklama yaparak iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığmı ve ABD'nin Kolombiya'nın ekonomik büyumesine katkıda bulunmak amacıyla bazı yatırımlar planladığını söyledi. Fitzwater, Kolombiya ile ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında çiçek ve tekstil ürünleri gibi bazı Kolombiya ihraç mallarına, ticari ayncahklar tanınmasının veya ABD'li girişimcilere, Kolombiya'da yatırım yapmaları için teşviklerde bulunulmasının düşünüldüğunü açıkladı. Ancak Kolombiya'nın en önemli dışsatım ürünu olan kahvenin fiyatının yükseltilmesi konusunda şimdilik hiçbir düzenlemenin yapılmadığı belirtildi.