Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER TBMM toplantılarına katılmayacağız' denilmişti. Kısacası, bir aday üzerinde uzlaşmaya varılabilirse SHP, ANAP'ın yapay çoğunluğu ile (Sayın Inonü'nün deyişiyle "gayrı meşru ANAP çoğunluğu" ile) TBMM'de cumhurbaşkanı secimine gitmeye hazırdır; bunda hiçbir sakınca görmemektedir. Acaba TBMM'deki ANAP grubunun yapay çogunluk olması 26 Mart seçimleri sonucunda halk desteğini yitirmiş olmasından mı, yoksa cumhurbaşkanı seçiminde bir uzlaşmaya yanaşmamasından mı kaynaklamyor? Bu uzlaşma önerisine ilişkin en tutarlı yanıtı "Biz bu Meclisin cumhurbaşkamnı seçemeyeceğini söylüyoruz. Şahıslarla değil, prensiplerle işimiz. Ne uzlaşması arayacağız" diyerek sanınm ki Saym Demirel verdi. Şimdilik görünen odur ki, TBMM'nin seçimleri yenileme kararı aJması, uzaktan da öteye, düş sınırında bir olasılıktır. Oysa (burada ANAP'ın görüş ve savına karşı düşuncemizi açıklamış oluyoruz) yasaların ve anayasanın yanında ve üstünde siyasal davranış kurallanyla demokratik toplum duzeninin yadsınmaz ve kaçınılmaz kuralları vardır. Anayasanın 101. maddesi cumhurbaşkamnı seçme yetkisini TBMM'ye vermiş ve 102. madde ile bu secimin yapılış biçim ve kuralı saptanmıştır. Ancak şu gerçek gözden kaçırılmamalıdır ki, Anayasa bu yetkiyi, ulusal istenci temsil ettiğini varsaydığı TBMM'ye vermişrir. Başka bir deyişle Anayasa olağan durumları gözönünde tutmuştur. Şu ya da bu nedenle TBMM'nin ulusal istenci temsil etme niteliğini yitirmiş olması halinde, Meclis'te çoğunluğu elinde bulunduran partinin anayasanın maddelerine sığınması ve cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen maddeleri uygulamaya kalkışması siyasal etiğe ve demokratik diizenin vazgeçilmez kurallarına aykırı duşer. kanlık Divanı secimine katılıp katılraayacaklarına ilişkin bir soruya: "Meclis var. Yenisi gelinceye kadar da olmaya devam edecek" yanıtını veriyor. Meclis varsa, yenisi gelinceye kadar da oimaya devam edecekse, bu Meclis Anayasa'nın kendisine Gerçekten demokratik bir düzende, yasama meclisinde büyük verdiği görevleri yerine getirecek, yetkileri kullanaçoğunluğa sahip iktidar partisinin oyları, ülke çapında yapılan cak demektir. Bu yetkilerden biri de kuşkusuz cumhurbaşkamnı seçmektir. Bu seçime tekrar altım çiseçimlerde, bu seçimler yerel de olsa, % 21.80 oranına düşerse efer Meclis devam ediyor ve yenisi gelinceye hükümet derhal çekilir, seçimlerin yenilenmesi kararı alınır, bir seçim zelim: devam edecekse muhalefet partilerinin kakadar hükümeti kurulur ve en kısa zamanda ulusal istenci yansıtan ve temsil tılmaması seçimi TBMM'nin değil de ANAP'ın yapeden bir Meclis oluşturulur. mış olması biçiminde yorumlanamaz. Çünkü böyle yorumlandığı takdirde, muhalefet partilerinin katıimadığı birleşimlerde kabul ediien butun kanunların ve kararların TBMM'nin değil iktidar partiProf. Dr. EDİP ÇELİK sinin işlemleri oiduğu ve bu nedenle de geçersizliği Ülkemizin siyasal gündeminin başındaki yerini ğunu savunmakta, ANAP'a sürekli seçimlerin ye benimsenmek gerekir. Oysa, bildiğimiz kadanyla DYP boyle bir sav one sürmuş değildir. Muhalefet koruyan ve uzun süredir tartışılan konunun cunı nilenmesi çağrısında bulunmaktadır. partilerinin Meclis'te engelleme yapma hakkı kuşhurbaşkam seçimi oiduğu kuşkusuzdur. Partilerde tutarsızlıklar kusuz vardır, ama muhalefete bu çeşit bir veto hakkı Konuya iki değişik açıdan bakılmaktadır: BirinCumhurbaşkamnı doğrudan halkın seçmesini sa tanıyan hiçbir hukuk kuralı da yoktur. cisi cumhurbaşkanlığina kimin aday olacağı; ikincisi, özellıkle 26 Man 1989 yerel seçimleriyle belir vunan ve bunu gerçekleştirme doğrultusunda bir lenen ulusal istencin (milli iradenin) TBMM'nin ya Anayasa değişikliğine gidilmesi önerisini sürekli yi Daha da kaypak pısına yansımaması, siyasal dengeleri değiştirmiş ol neleyen DYP, başından beri TBMM'de cumhurbaşSHP'nin konuya yaklaşımı daha da kaypak goması karşısında, bu Meclisin cumhurbaşkamnı se kanı secimine katılmayacağını acıklamıştı. Bunu rünmektedir. SHP'nin 2 Ağustos 1989 günü yayımladığı 98 milçip seçemeyeceği sorunudur. Gerçekten de SHP'li 98 milletvekilinin 2 AğusKimin cutnhurbaşkanı olacağı bizi fazlaca ilgi letvekilinin imzasını taşıyan bildiri izledi. SHP mil tos 1989 gunlü bildirisinde deniliyordu ki: 'Toplumlendirmiyor. Buna karşılık ikinci sonınun enine bo letvekilleri "toplumdaki desteğini yitirmiş ANAP daki desteğini yitirmiş ANAP grubunun yapay çoyuna tartışılmasında, seçiminde hiçbir gölge bu grubunun yapay çoğunluğuna dayanarak yapacağı ğunluğuna dayanarak yapacağı bir olup bitti karİunmayan biı cumhurbaşkanının Çankaya'ya çık bir olup bitti karşısında aday kim olursa olsun cum şısında aday kim olursa olsun cumhurbaşkanhğı semasının önem taşıması nedeniyle büyük yarar ol hurbaşkanlığı seçimi süresince TBMM toplantıla çimi süresince TBMM toplantılanna katılmayacarına katılmayacağız" diyerek bu konuda ANAP'la ğız." duğu kanısındayız. ANAP'ın Sayın Özal tarafından açıklanan ve her görüş birliğine varmış oldutar. SHP bu bildirisi ile bir bakıma DYP'nin görufırsatta yinelenen goruşü açık seçik ortadadır. Bu SHP ve DYP'yi cumhurbaşkanı secimine katıl şüne yaklaştnış oluyordu. Ne var ki SHP başkanı göruş anahatlarıyla soyle ozetlenebilir: mama kararına götüren gerekçelerinin de aynı ya Sayın Erdal tnönü'nün 17 ve 18 eylul günleri artar26 Man 1989 seçimleri yerel seçimlerdir. Bu se da benzer olduklarını, daha otesi sağlam ve tutarlı da yaptığı iki konuşması bu bildiriye ters düşen öğeçimlerin sonuçlannın yasama meclisi ve iktidar par bulunduklarını sanmıyoruz. ler içermektedir. Sayın Jnönü 17 eylul konuşmasında tisi üzerinde hiçbir etkisi yoktur. 1987 genel milDYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, SHP'nin erken seçim çağrısını yineledikten sonra, ANAPletvekilleri seçiminde ANAP beş yıllık bir süre için bildirisi üzerine yaptığı ve TV'nin 2 Ağustos 1989 ın muhalefete danışmadan ve bir uzlaşma yolu araiktidara getirilmiştir. Normal seçimlerin 1992 yılın günü saat 20.00 haberierinde de yayımlanan konuş madan cumhurbaşkanı secimine gitmesinin sakında yapılacağı gune kadar Meclis ve ANAP iktidarı masında özetle şu görüşleri öne sürdü: calanna değindi. Sayın înönü 18 Eylul 1989 günü görevde kalacaiur. Seçimlerin erkene alınmasını geAnayasa cumhurbaşkamnı TBMM'nin seçmesi Artvin'de ve Hopa'da yaptığı konuşmalarda göriırektiren hiçbir neden yoktur. Anayasa cumhurbaş ni öngörmüştür. SHP ve DYP seçime katılmazsa, şüne daha da açıklık getirdi: Erken seçim gerçekkamnı seçme görev ve yetkisini TBMM'ye verdiği cumhurbaşkanını TBMM değil, ANAP grubu seç leştirilemediği takdirde, SHP, DYP ve ANAP'ın ne göre de Meclis Anayasanın 102. maddesi uya miş olur. "ANAP, grubu ile cumhurbaşkamnı sec cumhurbaşkanlığj için üzerinde anlaşabilecekleri bir nnca hiçbir telkin ve baskı altında kalmadan cum tirirse, o Turkiye'nin cumhurbaşkanı olmaz; aday bulunsun; ancak parti liderlerinden hiçbiri hurbaşkamnı seçecek ve cumhurbaşkanı ANAP ANAP'ın cumhurbaşkanı olur!' aday olması n. içinden çıkacaktır. (Bu göruse ilışkin düşüncemızi Bu mantık 26 Mart seçimleriyle siyasal dengeleDemek ki SHP'nin sayın başkanı, 2 ağustos bilyazımızın sonlanna doğru açıklamaya çalışacağız). ri n değiştiği, TBMM'nin, bugünkü yapısıyla, ulu dirinde "yapay çognnluk" olarak tanımlanan TBMM'de grubu bulunan oteki ıki partinin ko sal istenci temsil gucünü yitirdiği benimsendiği tak ANAP grubuyla (ki fnönu "meşru olmayan Mecnuya yaklasunlarında benzerlikler oiduğu gibi esaslı dirde bir anlam taşır. Çünkü 26 Mart seçimleriyle lis değil, ANAP çoğunluğudur" diyerek bu grubun farklar da göriılmektedir. halk yeni bir siyasal tercih ortaya koymuşsa bu yal "gayrı meşru" olduğunu savunmuştur) üzerinde Bir kere, hem SHP, hem DYP yerel seçimlerin si nızca iktidar partisini etkilemez; Meclis'te temsil mutabakata varacakları biı adayın secimine katıyasal dengeleri değiştirdiğini; bu durumda her şey olunan bütun siyasal partileri etkiler. lacaktır. Oysa gene 2 ağustos bildirisinde 'Aday kim den önce erken seçime gidilmesinin zorunlu olduAncak Sayın DYP Başkanı, 1 eylülde Meclis Baş olursa olsun cumhurbaşkanlığı seçimi süresince Seçefoiür mi? Seçemez mi? PENCERE 30EYLÜL 1989 Yakışıksız Bir Görev... Eski köşe yazarları, özellikle RefiCevat ya da Burhan Felek gibi "üstad"lar, Nasrettin Hoca fıkraları anlatmaktan bıkmaz usanmazlardı. Hoca'nın öykülerini herkes bilmez mi? Elbet btlir; ama yinelenmesinden de herkes hoşlanır. Günlerden bir gün Nasrettin Hoca'nın komşusu kapıyı çalmış. Bizimki açmış: Buyur komşu. Komşu: Hoca, demiş, senden bir isteğim var, eşeğini birkaç gün için bana verir misin? Hoca: Eşek yok, tarlaya gitti.. Tam o sırada ahırdaki eşek anırmasın mı? Komşu bu ise bczulmuş; üstelemiş: işte ahırda anınyor. Hoca kızmış )fahu komşu, sen koskoca sakalımla bana inanmıyorsun da, eşeğe mi inanıyorsun? * Turkiye'nin Başbakanı özal, birkaç gün önce Strasbourg'a gitti; Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nde kürsüye çıktı; bir demokrasi nutku attı ki sormayın. Avrupalılara "Avrupalılık nedir"\ anlattı; Türkiye'de demokrasinin varlığını lafla kanıtladı. Türk gazetecilerj Ozal'ın konuşmasından sonra kulislere dağıldılar; Avrupalı parlamenterlere sordular: Ne düşunuyorsunuz? Doğrusu etkilendim.. ftsiz? Bilmem ki ne desem? Strasbourg'daki gazeteci arkadaşlanmız da yorumlar yapmaya başladılar: özal, Batılrian "ikna" etti mi? Edemedi... "İkna" Osmanlıca bir sözcüktür; Arapça kökenlidir; "inandtrmak, kandırmak" anlamlarına gelir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'ne neden gitti? Üye ülkelerden gelen parlamenterler topluluğuna Türkiye'de demokrasinin varlığını kanıtlamak için, değil mi? Peki, ülkemizde demokrasi var mı? * özal'ın Strasbourg gezisi haberleri gazetelerde çıktıktan bir gün sonra yay/mlanan Cumhunyet'in manşetinde bizim çok partiii rejımin içerığini vurgulayan kovuşturmalaryayımlandı. Maşallahımız var, demokratik rejim hızar gibi işliyor. Birinci haber: 8 8 7 * siyasi suçlu! Siyasi mülteci olarak yurtdışında yaşayan Mehmet Bozısık tutuklandı. Neden? Sorulur mu? Fikir suçundan, doğru içeri. Vfe? 88; ama Türklye'de demokrasi var. İkinci haber: Islamcı başkana 12 yıl!.. Şanlıurfa Belediye Başkanı Halll İbrahim Çelik "Ben Ataturkçu değilim, laik de değilim" dediği için yargılanıyor. Ceza istemi 12 yıl.. Üçüncü haber: 15 yaşında MÇ'ye 15 yıl hapis.. Komünizm propagandası yapmaktan sanık 15 yaşında öğrençi MÇ'nin 15 yıla kadar cezalandınlması istendi. • Eh, günluk haber bakımından bu kadar yeterli; ama ülke çapında neler yok ki! Tutuklu olarak yargılanan komünist partisi yönetıcılerı Sargın ile Kutlu'dan başlayarak saysak kaç yazı müdürü, kaç fikir suçlusu içerkJe? jçerıdekiler seslerini yukserttikleri zaman Başbakan Özal, Avrupalıya ne diyecek? Yahu, koskoca göbeğimle bana inanmıyorsunuz da içeridekilere mi inanıyorsunuz? Nasrettin Hoca eşeği üzerinetonuşmuştu.Özal insanlan eşek yerine mi koyuyor? Turkiye'nin aydınlarını, insanlarını fikirleri yüzünden tçeri tn kan iktidarın sözcüsü olarak Avrupa Konseyi Danışma Meclisi^ ndeki parlamenterleri "ikna" etmeye çalışan özal, yakışıksız bir görevi üstlenmiştir. Sonuç Gerçekten demokratik bir duzende, yasama meclisinde büyük çoğunluğa sahip iktidar partisinin oyları, ülke çapında yapılan seçimlerde, bu seçimler yerel de olsa, *h 21.80 oranına düşerse hükümet derhal çekilir, seçimferin yenilenmesi kararı alınır, bir seçim hükümeti kurulur ve en kısa zamanda ulusal istenci yansıtan ve temsil eden bir Meclis oluşturulur. Bunun böyle gerçekleşebilmesi ise demokrasiyi bütün koşul ve kurallanyla benimsemiş ve içine sindirebilmiş siyasal kuruluşlar ve kişilerle, ne yaptığını bilen, kararlı, tutarlı ve güven veren muhalefet partilerinin varhğına ve bunlan yakından izleyen bir kamuoyunun egemen oluşuna bağlıdır. EVET/HAYIR OKT4YAKBAL OKURLARDAN ereceklerdir. Bu önemli teşebbüsümüzde bize yardımcı olacağınızı ümit ediyoruz. Köylümüz adına, yardım Silifke ilçesinin Akdere kampanyamıza katılmamzı Köyü'nde, ortaokul yaptırmak bekler, sağiık ve işlerinizde için yardım kampanyası açmış başanlar temenni ederiz. Ziraat bulunuyoruz. Hayırsever Bankası Hesap No: vatandaşlanmızın bize yardımcı (30421/49511)7. olacaklarına inanıyoruz. ALİ RIZA ARMAN Köylümüz fakirdir. Köyumüz, AKDERE KÖYÜ OrUokalu ilçe merkezine 30 Kro. Yapbrma • Yaşalma ve Fakir mesafededir. tlkokul açılalı 62 Ögrencileri Koruma Derncgi yıl olmuştur. tlkokuldan her yıl Başkanı 4550 öğrenci mezun olmaktadır. Halkımız geçim sıkıntısı içinde kıvranmaktadır. Çocuklarımızı kahve köşelerinden kurtarmak Eskı adı ZEFRE yenı adı istiyoruz. Ortaokula (GÜLBURNU) olan kavuşmanın özlemi içindeyiz. köyfımüzde, Cenevizlilerden Bu önemli ihtiyacımızı gidermek amacıyla (33.10.010) kalma oiduğu Kültür Bakanlığı'nca da belirtilen nolu Akdere Köyü Ortaokulu tersane kalıntısı nerede? Yaptuma Yaşatma ve Fakir Her yıl gidememekle birlikte, öğrencileri Koruma Derneği bu yıl kısa bir süre için de olsa adında bir dernek kurduk. 5 dersaneli ortaokulun inşaatına gitmiş olduğum köyümde, gerek turizm rehberlerinde, başladık. Subasmamnı dökme aşamasına gelmiş bulunuyoruz. gerekse ansiklopedilerde adı geçen tersane kalıntısını tnşaata devam edebilmek için demir ve çimentoya ihtiyacımız bulabilmem mümkün olmadığı gibi bu konuda şifahi görüşme vardır. yaptığım ilgililer ile bir asırlık yaş sımnna ulaşmış lzaha çahştığım nedenleri göz büyüklerimizden de tatmin önüne alarak, imkânlarınız edici cevap alabilmem mümkün doğrultusunda, maddi olmadı. Oysa, 2863 sayılı yardımlanmzı talep ediyoruz. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Yapacağınız en ufak yardın;, çalışmalarımıza ışık tutacaktır. Koruma Kanunu'nun 6. Sayenizde, çocuklarınuz okula maddesinin (d) fıkrası uyannca, korunması gerekli kavuşmanın mutluluğuna Okul yaptırnıa kampanyası Bu İşlerin Sorumlusu Yok mudur? Kapıkule davasını anımsıyor musunuz? Hani içişleri Bakanı ile Maiiye Bakam'mn hükümet dışı olmalarına yol açan olayı... Ali Tannyar ile Vural Arıkan arasında patlak veren bir anlaşmazlık, bunun sonucunda Maiiye Müsteşar Yardımcısı, Kapıkule Gümrükler Başmüdürü ile başka görevlilerin tutuklanmaları olayı belleklerden sılınmiş olabılir. Bu itginç olaydan bir süre önce bırkaç gazeteci arkadaşla Edirne'ye gelmiştik. Gümrükler Baş Müdürü Nihat Altınörs, Edırne^ deki yönetim sorumlularıyla arasındakı çekişmeleri, anlaşmazhkları anlatmıstı. Birkaç gün sonra Altınörs ve birkaç arkadaşının Edirne Valiliğı'nce tutuklandığını duymuştuk. Büyuk bir suçlamanın karanlığı söz konusuydu. İşin içine Maiiye ve Gümrükler Müsteşar Yardımcısı Doğan Ak'in'in de adı kanştırılmıştı. O da 'içeri' alınmıştı. Bu konuda yazdığım yazıları anımsayan var mıdır bilmem. Ama Kapıkule olayı, ibret verici, epeyce acı, üzücü bir yanlışlıklar güldürüsü, belkı de ağlatısıdır. Ak'in, Altınörs ve oteki sanıklara Edirne'de yapılan korkunç işkencelerden öncelikle söz etmek gerek. Uygulanabılecek ne varsa hepsi yapıldı bu sanıklara! Elektrikler, falakalar, dıreğe asmalar, daha neler... Bu yüksek görevli kişiler aylarca hapislerde çile çektiler, yargılandılar. Ama sonunda hiçbir suçları olmadığı anlaşıldı, aklanarak serbest bırakıldılar. Nihat Altınörs, gazeteye gelmişti serbest bırakıldıktan bir süre sonra... Anlattıklan tüyler ürperticiydi. İki bakan arasındaki anlaşmazlığın kurbanları olmuşlardı. Kendilerine çektirilmedık ao kalmamıştı. İçeri alınanlar arasında bir de kadın görevli vardı. O da epey acı çekmisti. Altınörs, ayrıntılara girmekten kaçınıyordu. Ne olacaktı, o işkencelı günler bir kez daha yaşamak (Arkası 16. Sayfada) Zefire tersane kabntısı nerede? tasmmaz Kültür Varlıklan kapsamına giren köyümüz, Tersane kalınbsımn tespiti, yine aynı kanunun 3386 sayılı kanunla değişik 2. maddesi hükmünde de açıkça belirtildiği gibi, Kültür Bakanlığı'nın görev ve yetkileri içerisinde bulunmaktadır. Kaldı ki yapılacak olan tespitten sonraki tescil işlemleri de yine aynı kanuna istinaden çıkartılacak yönetmenliklerde belirtilir denmektedir. Yurt Ansiklopedisi'nin 5. cildinin 3184. sayfasında, yine 1973 Giresun ll Yıllığı'nda ve Giresun il turizm rehberlerinde var oiduğu yazılı olan ve Bakanlıgınızca da tasdiklenen ZEFRE (GÜLBURNU) TERSANE kalıntısı, 3386 sayılı kanunun 2. maddesi uyannca ne zaman tespit ve tescil edilip koruma alanı içersine alınacaktır? Bu konuda Gülburnu köylüleri olarak ilgililerden tatmin edici açıklama bekiiyoruz. İSAKARA Espiye Gülbvrnu Köyünden araştırmalan yapmak uzere bir takım özverilerde bulunan çocukların emekli ailelerine senede bir defa olsun Konut Fonu muafiyeti yapılamaz mı? Biz anababalar yılda bir kere fon vermeden evlat hasretini gidermek ve biraz dünyayı görmek hakkına sahip olsalar memleket çok mu zarar eder acaba? llgili makamlar, bu konuyu etüt ederek uygun bir karan alabilirlerse, biz ve bizim gibi olanlan çok memnun edeceklerdir. Umutla bekiiyoruz. ŞÜKRAN SARIÇtFTÇİ Emekli ögretmea Yeniadresi Konut Fonu hakkmda Gümrük ve fon indirim ve muafiyetinin yapıldığı şu günlerde, acaba kendi alınteriyle kurs kazamp yurtdışına giden ve bilim 25.8.1989 tarihinde okurlar sütununda çıkan bir yazımzdan dolayı, kendiierine kitap göndermek isteyen çok sayıda okunın başvurusu Uzenne üuavi ALP'in adresini bir süre önce yayınlamıştık. Ancak, okurumuzdan aldığımız mektupta, kendilerinin üniversite öğrencisi olması nedeniyle Izmir'de oiduğu ve kitap göndermek isteyen okurlann kitaplan aşağıdaki adrese göndermelerini rica ediyor. SUAVtALP 9EyfHİÜniversitesi tzmir Meslek Yaksek Okulu KooperatifçUik 1 BUCA/lzmir AUSTRAUAN BUSi NESS COLLhGLS SIDNEY PERTfi CANBERRA MELBOURNE ADELAIOE AVUSTRALYA'DA İNGİLİZCE GENEL INGIUZCETURİZMBILGİSAYARYÖNETIÖÜK KURSLAR1 AVUSTHALYAAMERIKAINGILTEflE UNIVERSITELERINE KES1N GIRIS EĞITIMINIZ SÜRESİNCE PART TIME ÇALIŞMA OLANAĞI TEK AS 11)362 39 59 (1) 362 40 96 BAĞDATCAD NO 5700 BOSTANCI ISTANBUL IZMIR IRTIBAT BUROSU (51) 31 67 24 TÜRKİYE'YE ÖZELTOYOTA'LAR Bozuk yol donanımı (rough road package) ile amortisörieri, ön traversleri güçlendirilmiş ve motor altı korunmuş; çok katlı ve mika partiküllü dayanıklılığı artırılmış boya ile boyanmış; galvanizli çelik ve "exceliteelektrolite" kaplama ile pasa karşı yüksek direnç sağlanmış; yol, iklim, benzin yağ vb çevre koşulları açısındanTürkiye yapısına özelleştirilmiş iki üstün model: Corona ve Corolla. CoronaVatiyatadahil CoroUa'da ısteğe bağlı ekstra olarak klima. radyoteyp, merkezı kumandalı otomatik camlar, tam yatar ön koltuklar, özel orta konsol. ön koltuk attında âzel kuUanım çekmecesi. dış aynalara elektrıkiı kumanda. Japonya'nın birinci, bütün dünyanm ikinci en büyük otomobil üretictsi Toyota'dan... Üstün Toyota özelliği olan, ani kavrama, güçve yakıt ekonomisi sağlayan, titreşimsiz, 16 supaplı (yaygın olarak kullanılanlardan 8 fazla supap) 1600 cc motor. Servo 7 konuma ayarlanabilir tilt direksiyon. Merkezi kilitleme. içerden kumandalı yan aynalar ve bagajdepo kapakları. Içerden bagaja müdahale ve bagajı genişletebilme olanağ^ CoroUa'da ayrıca düz ya da otomatik vitesli çeşitler. CORONA TURKİYE DİSTRİBUTÖRU , , , CORONA'90 TOYOTA SATIŞ BAYİLEHİ STMaUL(/UWIa<i.0MŞOTCMOTIVT1C«RET 334 1449 BlHmiAJtMmp. GÜÇU)OT0TlCAiST 175 71 90 BT*|«ÜLT0«*«».0TOUOIIVSANAr VE'ICABET5674722 AOMU.AHIUOTOUOTİV 14366S •MUUU, 0T0 GÜÇLÜ 229 58 47 AlUPUJUa TUZCUOâ(.U TİCAHET VE SAKAYI AŞ 20 174 aUBS».MERIT1CJWET 143028 tZMHOTOKAflCEŞ 22 2662 K0NV«.DOâAN0T0M0TM13SD14 SAJ4SUH0€BK)eR£L£a OTOUOBİLCİUK16 143 *«N NECATİVÛRUK 18 585 TOKSAN DIŞ TİCARET A.Ş. TOYOTA YETKİÜ SERVtSLERt Selahattin Pınar Sokak, No:4/AB Meadiyeköy, Istanbul Tlf: (1) 175 28 30 (4Hat) Fax: (1) 172 96 84 Tlx: 30208 toyo tr COROLLA '90 •:r>i •MUMVYMSaail 31'0196 UfTUCT* 12Z34 «<T«tT» 56851 BUXSA14S93t ODffiJ 38743 ESKtŞa^H 12894 GUMNTEP 11>3t İ2UB 1609 77 U1TSEM 61 29? «0HT» 3232» tUfOM 51 244 UEflStl '1365 SAUSUN 1E42g TUBI0N 12 709 V M 16S7 2DHGUJ)«K !1 GS6 8T«MUMIaMadl3M1«9 6T»»euUBn«aO 14CI584 or»wuı>urn»p^»337oou• «o«ıu 22O6M