Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30EYLÜL 1989*** * HABERLERİN DEVAMI AKYER HlPODROMDAN KEMAL CUMHURİYET/19 Yön ve As Grand günün baııkoları 1. AVAK: Cezah olduğu için iki haftadır yarışlara katılmamasına ragmen muntazam idmanlarını sürdürüp iki tane güzel galopla hazırlanan cuma sabahı 400'ünu 25 sprinti ile beğenimi kazanan Akın ile de çok başanlı olacağına inandığım Yön idman var. Fbnn durumuna göre yanşın en şanslı atıdır. Hafta içinde sabah idmanlarında çok iyi görünen, perşembe sabahı da lOOOMni 1.07.5 yapan Ahmetbey pistin ağır olması halinde formunu beğendimiz Ergenekon daha sonra şans verdiğim isimler olup önde rahat bir tetnpo bulması halinde form durumu iyi olan Ben düzelen Beyoğlu istikrarh yanşlar çıkaran Altolgalı da yanşın şanslı isimlerindendir. 2. AYAK: Koşulacak olan bu sürat apranti yanşında hafta içinde idmanlannı beğendığim, cuma sabahı ağır pistte 400'ünu 25.5 çok kolay yapan Eastern Light yanşın en şanslı ismidir. İyi bir hazıruk devresi geçıren ve idmanlarda göz dolduran Konçerto perşembe sabahı 800 metre galobu beğenilen Nur II, yine perşembe sabahı 1200 metre galobunda çok iyi olup bu yanşa hazırlanan Vivaldi yarışın sflpriz atlarıdır. 3. AYAK: Sınıf değiştiren ve form durumu çok iyi olan As Grand cuma sabahı Ekresiye beraber yaprmş olduğu güzel sprinti ile göz doldurarak yanşın en şanslı atı olur. Bu yanşta sürpriz arayanlara sırasıyla Oberon, Splendid, Pampilla'yı tavsiye ederiz. 4. AYAK: İstikrarh yarışlar çıkarmaya başlayan muntazam idmanlarını da sürdürüp bu yanşa hazırlanan Aknasip, form durumu iyi olan Altınkız, yine bu yanşa güzel idmanlarla hazırlanan Şerife, perşembe sabahı ağır pistteki galobu beğenilen Özgürhan arasındaki mücadele yanşın birincisini beğerülecektir. Yener V ve Elif IV yanşın sürpriz atları. 5. AYAK: Geçen hafta önü çok kapalı olmasına rağmen başanlı koşan hafta içinde E.Kurt'un çok itinalı bir şekilde hazırladığı, cuma sabahı ağır pistte bir düzgün ve ters olmak üzere iki tur kenter yaparak bu yanşa kusursuz hazırlanan Bora I yanşın en şanslı atıdır. 6. AYAK: En son katüdığı yanşta jokeyinin yanş başladıktan 200 metre sonra düşmesinden dolayı başarısız kalan o yanş sonrası güzel idmanlarla hazırlanan cuma sabahı da sprintini 400*ünü 25 yaparak beğeni kazanan Keskin I, önde rahat bir tempo bulması halinde formunu beğendığim Mertergüzeli daha sonra şans verdiğim isim» Şeytan AyetlerTne geçit yok (Baştarafı 1. Sayfada) sayısı ve Singapur'da basılan "Insigbt Guides Tnrkey" adlı kitap da Türkiye'ye sokulamayacak ve dağılımı yapılamayacak. Yaymcı ve yazar Erdal Öz "Şeytan Ayetleri"nin Türkiye'ye sokulmamasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının, Başbakan Turgut Özal'ın Avrupa'da insan hakları ve demokrasi konusunda demeçler verdiği günlere rastlamasımn açık bir çelişki olduğunu belirtti. Erdal Öz şöyle dedi "Salman Rüşdü'nün bu kitabı Tiirkiye için ne yazık ki ölıi doğmuş bir kitaptı. Türkçeye çevrilip yayımlanması olanağı, bir sure için.sanmm uzunca bir süre için kalmamıştı. Bakanlar Kurulu karan>la bu durum >asal bir kesinUk kazanmış oldu. Daha önce Diyanet lşleri Başkanlığı sesini yükseltmiş ve kendi başına bu kitaba yasaklama getirmişti. Avrupa'da daha iki giin önce insan haklan ve demokrasi konusunda demeçler veren bir başbakanın, bütün arkadaşlanyla birlikte bir kitaba yasal bir yasaklama getirmesi açık bir çelişkidir. Ne tür olursa olsun kitaba ve düşünceye getin'len tıer yasak kararı ürperticidir. Uzun süredir Bakanlar Kurulu'ndan boylesi karariar çıkmıyordu. Bövle bir karann verilmesindeki etkenierin neler olabileceğini tahmİB ediyorum ve acı duyuyorum." ö t e yandan, Salman Rüşdü'nün "Şeytan AyetJeri" kitabı üzerine "Şeytan Rivayetleri" adlı bir kitabı da bulunan Prof. Hüseyin Hatemi, "Şeytan Ayetleri"nin Bakanlar Kurulu karanyla Türkiye'ye sokulmasının yasaklanmasını doğru bulduğunu belirtti. Hükümete diğer birçok konuda katılmadığını vurgulayan Prof. Hatemi "Kırk yılda bir doğru bir iş yaptılar" dedi. Hatemi, konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Kitabın sanat değeri yok. Ben 'Şeytan Ayetleri'ni birbirini tutan çeşitli dillerde okudum. Fark bulamadım. O zaman bu kilap edebi değer bahaneleriyle Tiirkiye'de yayımlanması savunulacak bir kitap değil. Bir kere bunun düşünce huriyetiyle ilgisi yok. İslam tenkit edilebilir, bu, diişunce hurriyeti kapsamına girer, ama bir adam Hazreti Muhammed'in hammlannı genelev kadını yerine koyarsa, hakaret ederse, bütün müminlerle ilişkiye geçirirse, böylesine hastalıklı bir zihniyeti aşılarsa. bunun düşünce hürriyetiyk ilgisi yoktnr. Peki sanat hürriyetiyle ilgisi var mı? Estetik yargıyı tamamen siibjektifleştirsek bile, ahlaki yargı estetik yargıdan önce gelir. Ahlaki yargı, estetik yargıyı denetler. Ahlaki yargımn hükmu yerindedir. O halde bunun sanat hürriyetiyle de ilgisi yoklur. Benim bu konuda yaalmış, İşaret Yayınlan arasmda çıkmış bir kitabım da var biliyorsunuz: 'Şeytan Rivayetleri.' Bu konuyu orada enine boyuna açıkladım. Aynı konuda Isınet Zeki Eyüboğlu'nun da kitabı var fakat o konuyu saptınyor. Mesele Sünnilik, Şiilik meselesi değil." Turkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Atilla Birkiye de, Salman Rüşdü'nün kitabının Türkiye'de Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanması konusunda sendika adına bir açıklama yaptı. Birkiye, açıklamasında "Çok iyi yapıyorlar. Hatta ülkemizde ne kadar kitap varsa onlan da ynrtdışına gönderip hiç kitap sokmasınlar. Böylece yazarlar, yayıncılar, kitapçılar, okurlar, hepimiz kültür denileu beladan kurtulmuş oluruz" dedi. ODTÜ Bilim Felsefesi öğretim üyeliğinden 1985 yılında emekli olan Prof. Cemal Yıldınm, "Fikir üzerine konmıış bir yasağı doğru bulmuyorum" diyerek, "Şeytan AyeÜeri"ne konan yasağı kınadı. Önümüzdeki gunlerde "Evrim Kuramı ve Bağnazlık" adlı kitabı çıkacak olan Prof. Yıldınm, "Toplum böyle bir yayını kendi dini inançlan doğrultusunda rahatsız edici veya mütecaviz olarak göriiyorsa devletin bir tedbir almasını belki yerinde bulabiliriz. Gönül ister ki toplum bunu mütecaviz olarak gönnek durumunda da olmasın. Politikacılar konuyu luşkırtma raalzemesi yapmışlardır. Nüfusunun yuzde 99'u Müslüman olan bir ülkede kono gündeme elbette gelecekti. Fakat vasaklamayı doğru karşılamak mümkun değildir. Potitikacılann y aptığı kışkırtmayı yukanda söylediğiın nitelikte bir toplumun kendi haleti ruhiyesi içinde görmezlikten gelmesi zordur. Kışkırtmanın boyutlan diğer toplumlarda bile rahatsızlık yaratmıştır" dedi. Önümüzdeki gunlerde "100 Soruda Kültür Tarihi Açısından Türklerin Kimliği" adlı yeni bir kitabı yayımlanacak olan Prof. Bozkurt Guvenç de, Salman Rüşdü'nün kitabının Türkiye'ye sokulmaması karanm kınadı. Prof. Güvenç, "Bir kitabın yasaklanmasından yana değttim. Tabii, zararlı yayın diye bir kavram var. Bazı kitaplar zararlı denilen o tür yayın yapabilir. Ama bir kitabın yasaklanması, o zaran tanıma imkânını vermiyor. Kitabı okuma fırsao bulamadım. Ama hiçbir kitabın yasaklanmasından yana değilim" dedi. Salman Ruşdü, "Şeytan Ayetleri"nin geçen şubat ayında Ingiltere'de yayımlanması üzerine, bazı Müslüman çevrelerin tepkileriyle karşılaşmış, Ayetullah Humeyni ise bu kitabıyla lslamiyeti küçük düşürdüğü gerekçesiyle Rüşdü hakkında "idam fennanı" çıkarmış, bütün dünya Müslümanlanna Rüşdü'nün öldürülmesi için çağnda bulunmuştu. Salman Rüşdu ve karısı, Amerikalı romancı Marianne VV'iggins bu tehditlerden yana sıkı koruma altında "gizll" bir yaşarn sürdürüyorlar. Yakm arkadaşlan, Rüşdü ile Wiggins'in geçen şubat ayından beri en azından 56 kez ev değiştirdiklerini belirtiyorlar. "Şeytan Ayetleri" İngiltere'de basüdıktan sonra birçok Müslüman ülkede yasaklandığı gibi, Batı ülkelerindeki bazı dinsel çevrelerden de tepki gördü. ABD'de, tngiltere'de ve Fransa'da kitabı yayımlayan yayınevlerine ve satan kitabevlerine karşı çeşitli saldınlara girişildi. ö t e yandan " Ş c y t u Ayetleri" tam 21 hafta, ABD'de yayımlanan "New York Times" gazetesinin en çok satan kitaplar listesinde kaldı. Kitap Fransa'da da basıldı ve yayımlandığı gün Paris'teki tek bir kitabevi ögleye kadar bin tane "Şeytan Ayetkri" sattı. Italya'da da basılan "Şey • tan Ayetleri", yayımlanmasıru izleyen ilk 20 hafta içinde 350 bin adet satıldı ve ilk 10'a girdi. IMFgözdikti (Baflara/ı 1. Sayfada) tirebilmiş değil, ama atakhğı ile biraz ürkütmüş durumda. Bu bakımdan Türk ekonomisi ile ilgili görüşleri sorulan herkes şimdilik, söze olumlu bir tablo çizerek başlıyor. bir işaret yok, ama tehlike var" diye konuştu. Kureyşi, "Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olduğu yönünde Thalwitz'in açıklamasına katıüyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Türkiye'nin iyi, güçlu ve surekli bir anti enflasyonist programa ihtiyaa var. IMF birçok ülkede bu tür programlara destek \ermiştir. Thalnitz, IMF'nin yararlı bir rol oy nayabilecegini söylerken baklıdır. Fakat Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğunun kararı Thalwitz'e değil TUrk hukumetine aittir. IMF'ye gelip gelmeme karan hükümetin. Ama bana kalırsa bunun avantajı şu olur: Aralanndaki iyi iltşki nedeniyie hukümete iyi tavsiyelerde bulunabilirler." Üst düzeyde bir başka Dünya Bankası yetkilisi de Türk gazetecilerle brifıngde aynı konuda şunları söyledi: "Turkiye geçmişte çok iyi şeyler yaptı: İhracatı arttı, kredisi yükseldi. Tek sonın bütçe açığı, bunun nasıl çözüleceği de taktik bir konu. Ya IMF'ye gidersiniz, yardım ederier, para verirler ya da kendiniz yaparsınız. Bu poiitik bir konu. Asıl iş, butçe açığı sorununa çare bulmak. Eğer bu soruna bir an önce çözum bulunmazsa dış ekonomik ilişkilerde elde ettiğiniz olağanüstü başan fazla ömüıiıi olmaz. L'luslararası piyasalardan bir daha dışlanmak istemiyorsanu, borç sorunu ile bir kez daba yüz yüze kalmak istemiyorsanız bir çözum lazım. Bu söylediklerime Türkiye'de kimsenin itiraa olacağını sanmıyorum." Söz konusu yetkili, politikacıların IMF olmadan kendi başlanna acı ilaç vermekte gönülsüz davrandığı haürlatılınca şöyle dedi: "Bıına inanmıyorum. Bizzat politikacılar tarafından yünirlüğe konmuş kemer sıkma politikalan örnekleri çoktur. Meksika'da oldu. Arjantin'de de bukümet çok dramatik önlemler alıyor. Kimse onlann bu önlemleri secimlerden önce alabileceğini düşiinmemişrj." AT raporu olumlu çıkacak (Baştarafı 1. Sayfada) Bangemann dun Ankara'dan Istanbul'a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Bangemann, " A T Komisyonu'nun bu yıl sonuna kadar tamamlanacak iiyelik raporu olumlu bir poiitik perspektif içerecek" dedi. Bangemann, Delors'un hafta içinde Strasbourg'da yaptığı konuşmaya atıfta da bulunarak şöyle dedi: "Delors, Turkiye veya Avusturya'nın başvunılanna referans vermeksizin Avrupa Tek Pazan'na ilişkin işlemlerin insan gücü ve enerjisini tüketmesi nedeniyie lopluluk organlannın yeni bir üyeligi müzakere etmelerine olanak bırakmadığını, bu nedenle yeni üyelik muzakerelerinin 1992 yılından önce soz konusu olamayacağını söylemişti." Bangemann Ankara'daki temasları sırasında bunu Başbakan'a ve görüştüğü siyaii parti liderleri ile bakanlara anlattığım söyledi. GÜNÜN PROGRAMI 1. KOŞU: Saat;: 13.00 2 Yş. İngiliz (Handikap) 4.500.000 57 50 49 47 45 K.Yıidu Altunbaş M.Yakset S.Boyraz S.lbiş 2 5 4 1 \>.2OO 2 4 9 3 8 . 5 6 1 (ÇİM) 1400 M. 3 (330) (434) (340) (000) (040) Ücret zammı: Enflasyon Kureyşi de söze, hükümetin son zamanlarda aldığı ticaretin liberalizasyonu ve kısmi konvertibilite ile ilgili kararlann ekonomi üzerinde sağlıklı bir mali disiplin getirdiğini anlatarak girdi. Gerçi Kureyşi hep Başbakan özal'a yakın oldu, ama o dahi bu soruya enflasyon oranı konusunda alarm ziline basmadan yamt veremedi. Enflasyona, hükümetin "aniden aldığı ücret zammı kararlanıun yol açtıgım" kaydetti. Bir soru üzerine, "Yüksek enflasyonun Türkiye'nin takdir edUecek dış ekonomik ilişkilerini ve ihracatını tehlikeye düşürdüğünü" belirten Kureyşi, " Ş u ana kadar öyle 1 FJifım 2.Gold Mill 3.GÜCIÜ3 4Hasat 1 S.Harman 2. KOŞU: : 14.00 (90) (95) (75) (100) (80) (85) C Gr. Araplar (Halkalı) 4.000.000 TL. 60 60 57.:5 57.:5 57..5 56 56 Y.Taluk O.Ok Z.MUUD (ÇtM) M. (402) (002) (000) (003) (310) (314) (303) (044) (021) l.Ergenekoo 2Şahaner 3Ahmetbey 4.BeyogİD 5 Yön 6Aktolgah (KG) 7.Ben (Knl.) 8NUafer 9.Perçem (Knl.) Karata? Alan Trnay Cafer Halis 56 56 Cnüahç 3. KOŞU: Saat: 14.30 (95) (65) (10) (85) (90) (70) (100) (75) (80) 3 Yk. tngüiz (Şartlı) 3 .500.000 TL. 59 M.Bulnl 58 T.Gülide 57 O.Terecl 57 H.Cansu 55.5• C.Batur 55.5 l.Aklobç 55 Y.Taluk 55 C.Gül 52 O.Ok 9 2 6 8 5 4 7 1 (KUM) 1400 M. (030) (043) (000) (000) (000) (000) (030) (212) (004) 1992 yılına kadar Türkiye'nin ledi. topluluğa uyum çalışmaları yapıMartin Bangemann, Yunanislabıleceğiru belirten Bangemann, tan'm Türkiye'nin üyeliğine engel Türk ekonomisınin Avrupa Paza olup olmayacagına üişkin bir başn'na uyum sağlaması konusunda ka soruyu yanıtlarken "Anladıyapılan hazırhkların iki aşama ğım kadanyla Türk Yunan üişoluşturduğunu ifade etti. kilerinde iyileşme var. tki başbakan bir araya geldüer. Kıbns koAT Komisyonu Başkan Yardımcısı Bangemann, gazetecilerin nusunda da umut var. Eğer ikili sorulanru yanıtlarken, Türkiye' ilişkilerde gerçek bir anlayış sağnin Tek Pazar'a uyumu konusun lanırsa o zaman Atina'nın karşı daki çalışmalar ile Gümrük Bir çıkacağım sanmam" diye konuşliği'ne geçişinin, tam üyeliğine yö tu . Odalar Birliği BaşkanıAli Cojnelik aşamaları oluşturduğunu kun, dün akşam tstanbul'da Bansöyledi. Fas'ın üyelik başvurusu gemann onuruna bir yemek vernun geri çevrıldiğini hatırlatan di. Sheraton Oteli'ndeki yemekBangemann, Türkiye'nin ve te Coşkun ve Bangemann birer Avusturya'nın durumlarının çok konuşma yaptılar. İlk konuşmafarklı olduğunu bildirdi. Avustur yı yapan Coşkun, TürkiyeAT ya'nın üyelik oaşvurusunda bu ül ilişkileri üzerindeki görüşlerini kenin tarafsızlık statüsünün siyasi açıkladı ve Avrupa sermayesinin bir sonın yarattığıra behrten Ban Türkiye'ye daha fazla yatırım gemann, "Turkiye'nin üyeüği için yapması halinde yeni iş sahalansiyasi bir sonın yok" dedi. AT nın açüacağını ve bunun da Komisyonu Başkan Yardımcısı "AT'deki Türk işçUerinin serbest bir soru üzerine de komisyonun dolaşınu" korkusunu ortadan Türkiye'nin üyeliği konusunda kaldıracağım söyledi. Coşkun, sunacağı raporun içereceği pers konuşmasmda Jacques Delors'un pektifın "otuınlu" olacağuu söy Türkiye'de basm ve siyasi çevrelerin tepkisini doğuran sözlerine de değinerek AT Komisyon Başkanı'nı eleştirdi. "Basına sızan haberierden Bay Delors'un bu konuşmasmda Avrupa Toplulugu'nun bir 'Hıristiyan birliği' olması gerektiğini ima ettiği anlaşdmaktadır" diyen Coşkun, Delors'un aralık aymda "Avrupa ya çok knltiirlü ve çok boyutlu olmalı ya da olmaraahdır" dediğini anımsattı. Coşkun, "Aradan geçen 9 ay içinde Delors'daki düşünce farkhbğının nedenini anlayabilmek mümkün değüdir" dedi. Bangemann, Coşkun'un sözlerini yanıtlarken, "Avrupa'daki miras, Hıristiyanlık mirasıdır" dedi. Bengemann, Delors'un sözlerinin tarihsel olarak tanımlanması gerektiğini belirtti ve " D e lors'un birtakım kaygılan var. Avrupa'yı çok büyutürsek, fikirlerin fazlalığı Avrupa'nın nötralitesine zarar verebüir diye düşünüyor. Delors, bir Fransız ve Hıristiyan. Avnıpa'yı kabul ediyorsanız, Delors'n da kabul etmeiisiniz" şeklinde konuştu. Bu arada yemek salonunda bulunan gazetecilere Delors'un Avrupa Konseyi'nde yaptığı söz konusu konuşmanın metni dağıtıldı. Delors'un "olay yaratan" sözlerinin yer aldığı paragrafın çevirisi şöyle: "Tarihçi Fernand Braudel, Hıristiyan dini, rasyonalist felsefesi, bilim ve teknikteki geUşmesi, devrimci düşüncesi ve sosyal eşitliği Ue butiınkşen Avrupa' • nın aynı kaderde birieştiğini ortaya koyrauştur." ö t e yandan 37 ekim tarihleri arasmda Ankara'yı ziyaret edecek olan Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Anne Fuchs, AA'ya verdiği demeçte, "Biz Türkiye'nin, Avrupa'nın bütünleşme çabalan içerisindeki yerinin bilincindeyiz. Türkiye'nin AT Ue iktisadi bağlara ihtiyacı vardır. Ve biliyoruz ki, Avrupa'nın bütünleşmesi çerçevesinde Turkiye dışanda bıraknamaz" diye konuştu. l.Koacerto 2Tarcın (TS) 3Hedrf 4VivmMi o.Qnccn 7.Eastern Light 8 Tum To Gold 9Neriman (Knl.) 5.Nur n 4. KÖŞÜ: ' Saat: 15.00 (100) (10) (10) (70) (10) (80) (90) (95) 3 Yş. İngiliz (A.Atman) 10.000.000 8 7 6 2 3 5 4 1 (ÇtM) 2000 M. (244) (333) (320) (111) (032) (001) (124) (100) 59 Akın l.As Grand (TS) 2.Chalieager 58 Z.Mutlo 3GoodLock 58 Cafer 4.Parapflla 58 Ekrem 5.P»tron 58 Kadlr 6Sptendid 59 Altunbaş 7.Ofceran 56.5 Karataş 8Pamüly 56.5 MümiH (As Grand ve Pamilly eküridir) 5. KOŞU: (N. Ünsal) Saat: 15.30 (100) (10) (70) (85) (75) (90) (95) (60) (80) A . Gr. Araplar 8.000ı.OOO MümiH K.Yıidu Kadir Tınay Karataş A.Atçı Z.Mutlu Canküıç Alan bu koşuda) 2 6 1 9 3 8 5 7 4 (ÇİM) 1600 M. (021) (010) (042) (144) (030) (330) (020) (223) (301) 1 Aknasip (Dil B.) 60 2Knşadası 57 3Yener5 57 4.özgürban 55 5.Bnrsa GüzeU 53.5 6Alünkız 52.5 7.Şerife 52.5 8.Arda 5 (Kul.) 52 9EUf 4 50.5 (YenlÜçli ıBahis 6. KOŞU: Saat: 16.00 (80) (65) (100) (95) (75) (85) (90) (70) (20) 3 Yk. îngiliz (E.GÜRELÎ) (ÇİM) 1400 M. 8.000.000 61 56 53 51 50 49.5 49 46 45 Akın A.Atçı Ekrem S.Akdı Karataş M.Yüksel S.Boyraz Özölke K.Melike 9 1 4 5 7 3 6 8 (010) (002) (043) (112) (030) (020) (90) (004) (100) l.Tankut . 2ADthatjazz 3Boral 4.Burçakhanım 5.Serin (Kul.) 6.Bducky 7.Egenen 1 8.Ortadirek 9.Parisienne 2 7. KOŞU: Saat: 16.35 (80) (85) (95) (70) (100) (65) (90) (75) (Handikap;1 3 Yş. Araplar 4.500.000 Milyon Tınay S.Akdı Kadir O.Ok Mümin Akın Veysd S.Boyraz Karataş Sevindir Halis Altunbaş M.YUksel G.Gül 1 îahis vardır) 3 5 11 10 1 9 8 (KUM) 1200 M. (000) (230) (133) (143) (322) (003) (014) (000) (410) (002) (030) (440) (200) (300) l.Onurhaa (Kul.) 59 2P«tron 58 3.Cariye 1 58 57 4.Aknesi|> 5.Merter Güzeli 56 6.Sirbey 52.5 7Yddıray 1 52 8.Melihbey 49 9.Keskia 1 50 lO.Şahlan 1 47.5 ll.Okeytur 49 12.Doganbatur 49 13.AItepe 48 14Azünlıkız 45 (Bu koşuda ıtabela 13 12 14 6 4 2 7 İKİLİ BAHİS: 3, 4, 5, 6, 7, ÇtFTE: 1/2 ALTIL1 GANYAN: 2, 3, 4, 5, 6, 7 YENİ ÜÇLÜ BAHİS: 5. koşuda YENİ DORTLt) BAHİS: 7. koşudadır. Tahminimiz 1. KOŞU: F: Gold Milk (2) P: Elifim (1), S: Hasat I (4) 2. KOŞU: F: Yön (5), P: Ahmetbey (3), P: Ergenekon (1) S: Ben (7). 3. KOŞU: F: Eastern Light (7) P: Konçerto (1) P: Nur II (5) S: Vivaldi (4). 4. KOŞU: F. As Grand (1) P: Oberon (7) P: Splendid (6) S: Pampilla (4). 5. KOŞU: F: Aknasip (1) P: Şerife (7) P: Altmkız (6) S: özgürhan (4). 6. KOŞU: F: Bora (3) P: Burçakhanırn (4) P: Egemen (7), S: Belucky (6). 7. KOŞU: F: Keskin (7), P: Mertergüzeli (5), P: Doganbatur (12), S: Patron (2). Altıh 15 bin lira verdi Spor Servisl 28.9.1989 (perşembe tstanbul) at yarışları neticesinde: 6'h ganyan: 3345/735 kombinesini bilenler: 15.985, (on beş bir dokuz yüz seksen beş) TL. katanmışlardır. ısan Gue* Kooıbıne "Tek IstanbulTel d) 596 98 80 Taçfn £•«« mamuİKmıa. addesı 60 Tet (H 133 0648 Sultanlu hmlr Mımar Kemalenın CadOesı 12' addesı. Hanme» Sokak 33 'A Sfıhıy. CunhunydCaddes40Tel (71)173039 (Baftarafı Spor'da) dar adeta didiniyorlar. Burada hemen belirtelim, yakın zamana kadar hava karardı mı maçlar yanda kalır, turnuvalar aksardı. Artık her kulüp, gece tenisinin de önemini anladığı için bu sonın ortadan kalkmış durumda. Işıklandınlmış kortlar tenisimize mutlaka yararlı olacak. Bu arada dört kortun zeminini birçok tenisçinin yadırgadığıru belirtelim. İki milimlik doğranmış lastikten yapılan bir karışımla kaplanan kortlann, pınl, pıril boyalı hali ile görünüşü çok güzel... HiUSide (Baştarafı Spor'da) ri için oldukça rahat oynuyorlar. Beşiktaşlı futbolcu takımdaki bütün sorunun bu olmadığanı, bir diğer problemin de forvet oyuncuları arasında yaşandığını söylüyor. "Ali ve Feyyaz'ı yetiştiren Serpil Harndi Tüziın Hocadır. Serpil Hoca'nın yetiştirdiği sanlrfor oyunculan ceza sahası içine girdiği zaman pas vermezler. Serpil Hoca'nın genç takımda Feyyaz'ı ceza sahası içinde pas verdi diye takımdan kesüğini herkes biUr. Ud forvet oyuncumuz da gol yoDannda birbirlerine pas vermeklea kaçınca zorianıyoruz." Beşiktaşlı futbolcu görüşünü şöyle bitiriyor: "Bence Beşiktaş pembe gözükmüyor." B aş'ı