18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GÜLCEÇ İTrML MAU CUMHURİYET/5 Pistteki ciıısellik Lambada, hem bir müzik hem de bir dans. İki Fransızın Brezilya sahillerinden alıp Avrupa'ya pazarladığı "Lambada" 45'lîği Fransa'da 2 ayda 1 müyon sattı. Lambada dansı ise son 25 yılın ilk yeni dansı olarak niteleniyor. Avrupayaz boyunca Lambada dinledi, Lambada yaptı m* ) SFoRCit AiMZ/ £»*'' f Kullur Servisi AIDS çağında cinselliğin \e şehvetin yeniden doğuşu! Çiftin yeniden piste dönüşu! Jerk'ten bu yana ilk yeni dans! Interoational Herald Tribune^ un muzik yazarı Mike Zwerin'e göre, iki pazarlayıcısı Lambada adı verilen dansı ilk ağızda böyle taıumlıyor. Geleneksel folklor, bir müzik tarzı ve bir dans olan Lambada, aynı zamanda bu yazın şarkısı. Fransa'da olay haline gelen "Lambada"mn, 21 haziranda piyasaya çıkışından bu yana, 45'üği 1 milyon (gunde neredeyse 45 bin), albiımu ise 400 bin sattı. Fransa'da Madonna'nın plaklanndan sonra rekor "Lambada"da. Brezilya'nın kuzeydoğusundan, ünlü yazar Jorge Amado'nun memleketi olan Bahıa bolgesinden kaynaklanan Lambada, Fransadaki değişık yayın organlarına göre değışik anlamlara geliyor: Gidiş dönuş, dans etmek ya da kızgın kuşak. Geçenlerde Nouvel Observatuer Lambada'yı kapak yaparken, Liberation ve TeUrama da bu yeni dansa sayfalarca yer ayırdı. Bu, BrezilyaKarayipler kırması neşeli, kaygısız dans, aynı zamanda "satea", "zouk" ve "reggae"nin çeşitli ö|elerini bir araya getiriyor. Üflemelilerin ve vurmalılann ağır bastığı çalgılara seksi Portekizce bakıldığında ortaya bir çeşit "tropikal tango" çıkıyor. Kadın ile erkek, pistte adeta sevişiyorlar, ama bütün ağırhk dizlerde, dizler ise çoğu zaman partnerin bacaklan sürüyor. Karakos'a gore, Lambada, son 25 yılın ilk yeni dansı. Insanlar pistte yeniden birbirlerine dokunuyor ve değiyorlar. Kendini bir "tasancT olarak tanımlayan Karakos, bu işlere Fransa'nın Toulon kentinde satmamış, değerini yitirmiş plakları yeniden pazarlayarak başlamış. 1968'de kurduğu BYG Plaklan Şirketi Cecil Taylor, Sun Ra, Archie Shepp ve "free jazz"ın, daha başka AfroAmerikan müzisyenlerinin 50 kadar albumünü çıkarmış piyasaya. Ardından "Actuel" adlı bir caz broşüru yayımlamaya başlamış. "Actuel" şimdi çok satan aylık bir dergi. Ama bu arada iflas etmiş Karakos. 1970'lerin sonlarında New York'ta ortaya çıkmış. Celluloid Records Plak Şirketi'nin başında. UA" KİM KİME DUMDUMA BEHİç AK Bu hÇandakı Olivier Lorsac ise, bir aralar aralarında Bertrand Ta>ernier ve Claude Chabrol gibi ünlu adlann da bulunduğu yönctmenlere 800'den fazla reklam filmi yaptırmış. Jacques Doillon'un Cannes Film Festivali'ne de kabul edilen "Korsan" adlı fılminin yapıracılığını ustlenmiş. 1987'de bütün parasını tek ata yatırmış: "In Extremis" adîı bir polisiyenin senaryosunun yazılmasına katılmış ve yönetmenliğini yapmış. Ama film batmış. Lorsac da, bürosunu kapatıp eski dostu Karakos'la birlikÇlftter yeıriden pistte Birçoklan. cınselhk ve şehvetin ağır bastığı Lam te 1988 nisanında Porto Segurabada'yla bırlıkte çittlerin yeniden pıstlere döndüğü kanısında. Lambada'nın ya tatile gitmış. Lorsac"la Karakos'un en büyük Jerk'ten bu yana ortaya çıkan ilk yeni dans olduğu belirtıliyoc özellikleri, "inas", "meteliksiz" lü fıgıirlerini onaylamadılar. Ama gibi sozcukleri sozluklerinden silarasında. "İş donıip dolaşıyor. sonunda bizim Fransa'daki başanmızdan miş olmalan. Meteliğe kurşun atyine tutkuya, isteğe geliyor" diyor sonra ister istemez kabul gördü tıkları bir sırada, olmadık bir prodansın "yapımcı"larından Oli>i dans. Şimdi Sao Paulo ve Rio de je geliştiriyor ve bıınun için gerekli er Lorsac. "Partnerinizi kollannı Janeiro'da yalnızca Lambada dan parayı da ne yapıp edip buluyorza alıyorsunuz. Sonra geri çekilip sının yapıldığı 'Lambadaria'lar İar. llkeleri, içgüdülerine para ve mesafe bırakı>orsunuz. Sonra ye var. Doğrusu, Brezilyalılar biraz enerjiyi katmak. Mike Zwerin'in niden kucaklıyorsunuz. Lambada, da gurur duyuyorlar bu işten. deyişiyle, "caz müzisyenleri nasıl bir baştan çıkarma dansı. tlk baş Kendi kulturlerinin Avrupa'da be notalarla oynuyorlarsa onlar da parayla öyle oynuyorlar." larda yalnızca alt kesimlerin dan nimsendigini goniyorlar." sıydı: Siyahlar, yerliler. balıkçılar. Lorsac'm ortağı Jean Karakos Geçen yıl Porto Seguro'ya gitKentsoylular başlangıçta Lamba ise, Lambada Ue ısteği ve tutkuyu tiklerinde, plajlarda çalınan Lamda'nın acıktan açığa cinsellik yiık dans pistine geri getirdiklerinı ılen bada parçalarıru dinlemişler, geceleri diskoteklerde piste fırlayıp Lambada yapmışlar. Bu baştan çıkan cı dans ve muziğe hem vurulmuşlar hem de "Lambada iş yapar" demişler. Ve Lambada'yı Fransa'ya lanse etmeye karar vermişler. Hemen ışe koyulan iki ahbap çavuştan Karakos, ilk ağızda 400 kadar Lambada şarkısının telif hakkını 150 bin dolara satın almış. Lorsac da, "bir dansı anlalmak miımkün olmadığı, gostermek gerektigi" için 10 dakikalık bir belgesel çekmiş. Ancak bütün bu işleri tamamladıklannda biraz geç kaldıklarını fark etmişler. Brezilya'dan Fransa'ya taşıyacakları bu yeni dans ve müzik için kış mevsiminin hiç de uygun olmadığı sonucuna varmışlar. "Lambada bir yaz dansı" diyor Karakos. "Sıcak bir hava, egzotik kumsallar, buzlu içkiler ve mini elekler gerekijor." En sonunda geçen Noel'de Fransa'da güvendikleri müzisyenleri bir araya getirerek teknik düzeyi daha yüksek kayıtlar yapmışlar ve başiamışlar Lambada'yı pazarlamaya. Avrupa haklannı, unlu plak şirketi CBS'ye satmışlar. ö t e yandan, Lorsac, 45 kişilik bir kadroyla Ispanya'nın Akdeniz sahillerınde bir videoklip hazırlamış. 150 bin dolara mal olan klipin sponsorluğunu da meşrubat şirketi Orangina'nm ustlenmesinı sağlamış. Ama bu arada işi garaııtiye almayı da unutmamış tabii. FransızTelevizyonu'nun 1. Kanalı'ndan, klipin en az 250 kez gosterileceği yolunda güvence almış. "Lanfbada" 45'liği şimdi Fransa'dan sonra Belçika'da da bir numara. Italya'da dört numaraya yukselen parça, Hoilanda'da da hızla yukarılara tırmanıyor. tki ortağın "Lambada" çıkarmasından Türkiye de nasibini aldı. Gece kuluplerinde kendilerini piste atıp Lambada yapanların sayısı hiç de az değil. PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECI !\ECDET ŞES AJIK P'ıİL TuRiv VERE8İLMİŞ Oüüısı •• ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI Ûatiler arasındaAra Güler. dünyanın ünlü fotoğrafçılanyla birtikte Endonezya'ya çağrıldı. 44 ünlü fotoğrafçı, Endonezya'yı görüntüleyecek Ara Güler Endonezyada da gerçekleştirilmişti. Dünyanın en seçkin fotoğrafçılan tarafından bu ulkelerin bir günü fotoğraflanmış, ardından yapılan seçmelerle kitap dizileri yayımlanmış ve sergiler açılmıştı. Bu kez fotoğrafçılara bir gün yerine bir haftalık bir sure tanındı. Olayın adı da "Endonezya: Adalar Denizi'nde Bir Gezi" olarak belirlendi. Organizatörler, çeşitli giderler dışında fotoğrafçılann film gereksinimini de karşılıyorlar. Her fotoğrafçıya 70 rulo film veriliyor. Çekim sonunda filmler yıkanmak üzere almıyor, her fotoğrafçıdan 10 kare seçiliyor, kalanlar fotoğrafçıya geri veriliyor. Seçilen karelerle oluşturulacak kitabın 1990 eylülünde yayımlanması tasarlanıyor. Fotoğraf çevreleri, bir fotoğraf "jam session"ı niteliği taşıyan ve böylesine önemli bir kadro*'u bir araya getiren bu olayın, daha önce de görulduğu gibi çok zengin sonuçlar vermesinin beklendiğini belırtiyorlar. Aralarında Ara Güler'in de bulunduğu fotoğrafustalan 13 bin 677adadan oluşan Endonezya'yı fotoğraflıyor. Kültür Servisi Endonezya'da bağımsızlığın 40. yılı kutlamaları kapsamında duzenlenen büyük bir fotoğraf olayına, dunyanın çeşitli ülkelerinden 44 ünlü fotoğrafçıyla birlikte Turkiye'den de Ara Güler çağnldı. Aralarında Marc Ribood, Scbastiao Salgado, Bruno Barbey. Rene Burri, Ian Berry, Raghu Rai, Hiroji Kubota gibi fotoğraf ustalarının bulunduğu 44 fotoğrafçı Cakarta'da buluştu ve seçtikleri yörelere dağılarak 13 bin 677 adadan oluşan Endonezya'yı fotoğraflamaya başladı. Endonezya hükümetiyle Weldon, Owen ve Millet gibi 3 büyuk Batı yayınevinin ortaklaşa düzenlediği bu olay daha önce Sovyetler Birliği, tspanya, ABD, Avustralya, Tayland, Çin ve Irlanda' GARFIELD JIM DAVis / < 7 c / / / 1 / t / */ >7 (7 / . <? / L Çeşme Kalesfndehıçuk'konser Anayurdu Fildişi Sahili'nden gittiği Paris'te ünlenen Zoanet Come, gelişmekte olan ulkelerin müzisyenlerinin kendi sorunlarına sahip çıkmaları gerektiği kanısında. "Reggae" sanatçısı, "Sonunda biz kazanacağız* kendi zenginliğimizi kendimiz isleyeceğiz" diyor. SİNA KOLOĞLU Fildişi Sahili'nden Zoanet Come ve grubu geçen hafta tarihi Çeşme Kalesi'nde muhteşem bir konser verdi. Diyebiliriz ki, Turkiye'de şimdiye kadar yapılmış "en uçuk" konserlerden biri oldu. Sanlan sigaralar, yuzlerce kutu bira, şarap, aşk ve dans, Çeşme Kalesi'nin burçlanndan ufka doğru yayıldı. Yaklaşık 2.5 saat süren "reggae" ziyafeti sonrasında Zoanet Come ile göruştuk. Come'un uzerinde durduğu tek bir konu var. Gelişmekte olan ülke müzisyenlerinin kendi ülke sorunlarına sahip çıkaraamaları. "Biz müzisyenler yaşadığımız ülkenin sorunlarına sahip çıkmak istesek bile önumüzdeki engelleri şimdiye kadar yıkamadık. Ancak Batılı bir sanalçı buna uvandığı takdirde dünyanın gözıi açılıyor." Sözü burada Sting'e gctirdik. İki buçuk saatltk konser Zoanet Come vetopluluğununÇeşme Kalesı n de verdiği konser yaıdaşık ıkı buçuk saat sürdü Kalenin ön burcurda toplanan izleyıciler, konser eşliğinde dans etme olanağı da buldular. Zoanet Come, 7 kişilik grubuyla birlikte, çok sayıda turistin de ızlediğı konserde büyuleyici 'reggae'' rıtmlennı Fildişi Sahıli'nin folk müziğıyle bütunleştirdı. Sting'in yaptığı Amazon bolgesi gezisi ve "çevreci" yorumlan hakkında ne düşündüğünu sorduk. Come, Sting'in yaptıklarımn yadsmamaz olduğunu belirtirken, "Amazon'da yasayan halk >ıllardır bü sıkınlıları duyuyor. Ama Sting gidince gündeme geldi. Yıllardır açlık çekenler için konseri kim yaplı? Açlık çekmeyen insanlar. Bu konserlerde gelişmekte olan ülkelerdcn, yani bu sorunları yaşayanlardan bir grup var mı>dı?" Come, reggea muziği için dc durumun a\nı olduğu goruşundc "Reggae müzigini lsland plak şirketi dünyaya duyurdu. Fildişi'nde, Jamaika'da yıllardır sokakta insanlar bu muziği yapıyordu. Ama biz kendimiz bunu duyuramadık. Bu plak şirketi ile birlikte gözler bize çevrildi. Simdi bizim için önemli olan kendi mesajımızı duyurabilmek. Karşılıklı çıkarlar soz konusu. Kapitalist sistem bizim müziğimizin ritmi ile ilgileniyor. Biz bundan yararlanarak mesajlarımızı insanlara iletiyoruz. Bugun biz Türkiye'ye Tıirk halkı ile dogrudan temas ederek gelmek isterdik. Ama bu imkânsız, Silk Cul sigaraları yukarıda bahsetliğim çerçeve içinde bizi Türkiye'ye getirdi. Bizim görevimiz mesajlanmızı Turk balkına duyurmak. Banşı, insanlığa yapılan haksızlıklan duyurmak." Zoanet Come, gelişmekte olan ulke müzisyenlerinin bir gun her şeylerini kendilerinin yaptığı gunleri de goreceği inancında: "Sonunda biz kazanacağız. Kendi zenginliğimizi kendimiz isleyeceği/. Sorunlanmıza sahip çıkacağız." Zoanet Come'ın almndaki ter daha kurumamıştı. Teşekkur ettik, ayrıldık. Çeşme Kalesi'nin burçlanndan denize doğru Bob Marley'in " I Shol the Sheriff" şarkısı kolonlardan yayılıyordu. Çeşme Kalesi'ni "rasla" fethetmışti. 'Reggae' müzisyeni Zoanet Come görkemli bir geceyaşattı TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAK 2 Eylül 1923 'TE BUGÜN, PÜNVA 8ASIM( JAPOMY4 'PA ME.Y&AUA 6ELEAI 8ÜYUK DEPIZ£M FELÂKET7Nı HAgER veeMfŞTİ. TOKYO'NUN DA SULüMPUĞU TVKYO KÖef=eZl KIYlStNDA YBK ALAN YDKOHAMA KEUTI, gtCHTe£ ÖLÇ.EĞfNE GÖRE 8,3 Şl&OETIN&E Bt£ 0EPR.EML£ SAfZSILMlÇri KEMr BUTUMUYLE YIKIU)Z££N, DEPR.EMIM NEOEN OLDUĞU DEV PENİZ PAN OA yAHG/fJ ÇJKMIÇT7'.. ÇEÇITZ.I fCAYNAKLAR.DA 9O 143 2OO S//V <£/&/ FARfiLl ÖtU SAYISI V£AİLMES(N(N, KAyiPLAGlN TAM BtÜHEMEYfŞ(NPEN IC4YNAKLAMDrâı SANOMAicTAYPi. Solda, depr&n sonraSı Yokohama.kenH goru/üyon. YOKOUAMA DEPREML. TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN Ibrahim Uslu Fabio Bacci (İtalya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle