27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/14 EKONOMİ 2 EYLÜL 1989 DUNYA'dan Yugoslavya 'da enflasyon BELGRAD (AA) Yugoslavya da da enflasyon oranı 4 rakam sınınnı zorluyor. Yugoslavya Federal Istatistik Bürosu tarafmdan yapılan açıklamada, ağustos ayında son 12 aylık enflasyon oranımn yüzde 993.8'e ulastığı bildirildi. Hükümetin yüksek enfJasyonun yanı sıra 20 milyar dolan aşan dış borç ve yüzde 16 dolayındaki işsizlikle de mücadele ettiği Yugoslavya'da, Merkez Bankası'mn ' 1 milyon dinarlık" banknotları piyasaya sürmeye hazırlandığı bildiriliyor. Yugoslavya hükümeti ayrıca yeni para birimi çıkarmaya hazırlanıyor. Dıırgıınluk büyümeye vurdu:%0.16 DİE Türkiye ekonomisinin bu yıl binde 1.6 (yüzde 0.16) büyüyeceğini lahmin etti. Böylece, yüzde 5 olarak hedeflenen ekonomik büyüme hızı, DtE'nin tahmini gerçekleştiği takdirde, 1981 'den bu yana en düşük düzeyine inmiş olacak. Bu rakam ile ayrıca, enflasyonun nedeni olarak gösterilen "hızh kalkmma" da ortadan kalkmış olacak. DİE'nin bu tahmini, yüzde 2.5 olarak kabul edilen nüfus artış hızı ile "anndırıldığında" ise ortaya "ekonomik küçülme" çıkıyor. Büyüme, nüfus artış hızından çıkarıldığında reel büyüme yüzde 2.34 küçülmeye dönüşüyor. Bu küçülme DİE rakamlarında da doğrulandı. Kişi başına düşen gelirin bu yıl, geçen yılki düzeyinden yüzde 2.34 düşeceği öngörüldü. Ekonomi Scrvisi Ekonomik durgunluk sonunda "büyüme hıa"na vurdu. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), Türkiye ekonomisinin bu yıl binde 1.6 (yüzde 0.16) büyüyeceğini tahmin etti. DİE'nin bu tahmini yüzde 2.5'lik nüfus artışıyla "anndınldığında", Türkiye ekonomisinin bu yıl reel olarak yüzde 2.34 "küçüleceği" anlaşılıyor. DİE'nin tahmini gerçekleştiği takdirde, 1981'den bu yana en düşük büyüme hızına ulaşılacak. Böylece, hükümetin sık sık enflasyonun nedeni olarak gösterdiği hızh büyüme de ortadan kalkacak. Devlet tstatistik Enstitüsü'nün 1989 yılı ekonomik büyüme hızına ilişkin birinci tahminine göre, Türkiye'nin bu yılki Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH) 1968 yılı sabit fiyatlarıyla 310 milyar 545.3 milyon lira olacak. Bu tutaı geçen yıl 309 milyar 798.9 milyon lira olmuştu. Cari fiyatlarla ise, geçen yıl 99 trilyon 992 milyar lira olan GSMH bu yıl 163 trilyon 818 milyar olacak. Böylece, GSMH'de cari olarak yüzde 63.6 olarak tahmin edilen büyüme hızının sabit fiyatlarla binde 1.6 (yüzde 0.16) düzeyinde kalacağı öngörüldü. Hükümetin yıl başında hedeflediği yüzde 5'lik büyüme hızı dikkate alındığmda, bu hedef yaklaşık 5 puan şaşmış oldu. Bilim adamlanrun her zaman dikkate ahnması gerektiğini vurguladığı "nüfus artışı" faktörü dikkate alındığında, "reel büyürae" hızı negatife dönüşüyor. Tahmin edilen bu büyüme hızı, yüzde 2.5 dolayında kabul edilen nüfus artış hızı ile "anndınldığında" reel büyüme hızı yüzde 2.34 "küçülme"ye dönüşüyor. Bir başka deyişle, bir yıl içinde nüfus yüzde 2.5 artarken, ekonomik büyüme hızı artışı ancak yüzdt 0.16'da kalacak. Böylece, GSMH artış hızı, nüfus artışının gerisinde kaldığından, kişi başına düşen milli gelir gerçekte küçülmüş, sonuç olarak da, ülke ekonomisi "mevcut" büyüklüğü ile "daha çok" insanın ;.htiyaçlannı karşılamış olacak. DİE'nin kişi başına düşen gelir bazında açıkladığı rakamlar da bu küçülmeyi doğruluyor. Buna göre 1968 fiyatlanyla 1988'de 5 bin 723 lira olan kişi başına gelir, bu yıl yuzde 2.34'lük azalmayla 5 bin 591 liraya inecek. Ancak, Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybı, enflasyon hızının altında gerçekleşmesi, dolar bazında geliri "artmış gibi" gösteriyor. Do du. Hükümet tarafmdan sık sık ların bu yılki ortalama kurunun "Biz büyümeyi terdh ettik, o yüz2 bin 200 lira olacağı varsayılan den de enflasvonu kabullenmek hesaplamaya göre, geçen yıl 1294 gerekir" şeklinde görüşler dile gedolar olarak belirtenen kişi başı tirilmişti. Enflasyonun büyümena düşen milli gelir, bu yıl 1340 den kaynaklanmadığı, büyüme hıdolar olacak. zının yüzde 0.16'ya düşmesiyle bir Bu yıl ulaşılacağı hesaplanan kez daha kamtlanmış oldu. binde 1.6'lık büyüme hızı 1981 yıDevlet İstatistik Enstitüsü lı ndan bu yana en düşük düzey olacak. 1981 yıünda yüzde 4.1 ola (DİE), 1986 yıh fiyatlarıyla, 1989 rak gerçekleşen büyüme hızı yıhndaki gelişme hızı sanayide 1983'te yuzde 3.3'e geriledikten yüzde 1.5, inşaat sektöründe yüzsonra sürekli artarak 1986'da yüz de 2.6, ticaret sektöründe yüzde de 8.0'e ulaştı. Daha sonra gerile 4.5, ulaştırma ve haberleşraede me dönemine giren büyüme hızı, yüzde 2.2 ve devlet hizmetlerinde 1987'deki yüzde 7.4'lük düzeyin de yüzde 6.8 olacak. den geçen yıl yüzde 3.4'e geriledi. DİE, imalat sanayii kamu kesiBüyüme hıandaki bu gelişmey minde sabit gelişme hızının, bir le Özal hükümetinin, önleneme onceki yıla göre yüzde 2.7'den yen enflasyona bahane olarak yüzde 0.5'e, özel sektörde ise yüzgösterdiği "hızh kalkmma de 1.7'den yüzde 0.2'e gerilediğihamlesi" de ortadan kalkmış ol ni tahmin etti. Çin'de spekülasyonla savaş PEKİN (AA) Çin Halk Cumhuriyeti'nde, hükümet, arzı kısıtlı olan ürünlerin spekülasyonunu önlemek amacıyla yeni uygulamalara gjdiyor. Çin basımnda yer alan haberlere göre, arz sıkmtısmdan yararlanarak yüksek kârla yapılan satışların ve dolayısıyla enflasyonist baskının önlenmesi için, kömür, çelik ve diğer madenler gibi temel sanayi gîrdilerinin dağıtımı ve fiyatlan kontrol altına alınıyor. Yeni tedbirlerle yasa dışı ticaretin engellenmesi ve bu amaçla kullanılan paranın disiplin altına ahnması da amaçlamyoT. Enflasyon tahribatı sürecek sonra hep enflasyonun etkileri makro düzeyde tartışıldı. Enflasyonun hane halkı üzerindeki etkilerine bakıhnca çok net bir sonuç elde edildi. Çok vahim, acayip bir şey. İnsanlar enflasyonun yükünü kaldırabilmek için gündüz memur, gece taksi şoförü oluyorlar. Sosyal dokudaki tahribat sürüp gidecek. Ekonomi Servisi Şimdiye ka<JT sadece makro duzeyde ekonomiye olan etkileri tartışüan enflasyonun mikro düzeyde kişiler ve hane halkı üzerindeki etkisini araştıran Prof.Dr. Taner Berksoy, "Enflasyon sosyal dokuda müthiş tahribatlar yapıyor" dedi. 1980'den sonra sürekli yüksek enflasyonun bu sosyal dokuları yıprattığıru ve toplumu yozlaştırdığıru belirten Taner Berksoy, "Enflasyona karşı toplumun, siyasi tepkisini 26 Mart seçimlerinde ortaya koyduğunu" soyledi. İstanbul Ticaret Odası tTO.adına "Enflasyonun Hane halkı Üzerindeki Etkileri"ni araştıran ve bu araştırması dün yayımlanan Taner Berksoy, Cumhuriyet'in sorularını yamtlarken, "Yöneticiler, ya enflasyonun hane halkı ve kişiler üzerindeki bu olumsuz etkilerini kestiremedüer ya da kestirdiler de önemsemediler" dedi. Son yıllarda özellikle ülkeyi yönetenlerin sosyal bilimleri küçümsediklerini savunan Prof.Dr. Taner Berksoy, "tktisat, sosyoloji, sosyal psikoloji gibi bilimler küçümsenecek bilimler degil. Bunlar iklidara önemli ipuçlan verir. Bunlar onemsenmedigi zaraan demokratik ülkelerde cevabı seçimle veriliyor" diye konuştu. Ağırhklı olarak Kartal, Şişli ve Bakırköy ilçelerinde yapılan araştırmanın sonuçlarının teorik beklentileri doğrultusunda çıktığını belirten Taner Berksoy sözJerinı şöyle sUrdürdu: "Biz bu sonuçlann çıkacagım tahmin ediyorduk, ama elimizde buna dayanak oluşturacak rakamlar yoktu. 1980'lerden sonra bep enflasyon makro düzeyde tartışıldı. Bu enflasyonun kişiler üzerinde, hane halkı üzerinde yaptıgı etkiler hiç tartışılmadı. Biz enflasyonun mikro düzeyde çok etkili olduğunu, çok önemli olduğuau biliyorduk. Araştırmayla bu mikro duzeylerde dimizde şimdi sınırlı da olsa rakamlar var." Enflasyonun sürekli ve yüksek düzeyli olmast halinde bundan öncelikle dar ve sabit gelirlilerin etkilendiğini ve durumlarının bozulduğunu kaydeden Taner Berksoy, Devlet tstatistik Enstitusünün 1987 yılı gelir dağıhrru rakamlarının da bunu ortaya koyduğuna dikkat çekti. Berksoy, gerçekleştirilen araştırmaya göre enflasyonun hane halkı üzerindeki etkilerini şöyle sıraladı: "Yapılabilir tasarruflannın kısıtlandıgım. bunu satın alma gücünün kısıtlanmasının izlediğini ve hane halkının gi)iminden ve yiyeceğinden lusıntıya gittiğini, daha sonra ise ek Gelir araştırmaları (%) En fakir % 20 ikinci % 20.!'...'.'.'. Üçuncu % 20 Dörduncu % 20 EB zengin % 20 1873 DPT 35 1ÖSİM 1888 Prof. Dr. Taner Berksoy: 1980'lerden birtakım imkânlar aramaya başladığını görüyoruz. Bu ek imkânlan mesleğiyle hiç ilgisi olmayan ikinci bir iş, eşin ise başlaması. okuyan çocuklann iş hayatına girmesi ve nihayet okuyan çocuklann eğitimine son verilmesi izliyor." Geçim koşullannın bozulması sonucu eğitimine son verilen çocuklarının eğitimine son veren ailelerin yüzde 22.1 gibi çok yüksek bir oranda çıktığına işaret eden Berksoy, "Çok vahim, acayip bir şey. İnsanlar enflasyon yükünü kaldırmak için gündüz memur. gece şoför veya işportacılık yapıyor. Olmuyor, çocuklarını eğitimden alıyoriar" dedi. Enflasyonun etkisinin "hane halkının servetinin çözülmesi" şeklinde sürdüğünü ve bu çerçevede ziynet eşyasından başlayan satışların ev esyalanna kadar sıçradığını kaydeden Taner Berksoy, ailelerin yüzde 60'ından fazlasının da artık borçlanarak yaşamaya başladıklannı, aile içinde ve yakın çevreyle dayanışmanın arttığını kaydetti. Enflasyonla başedebilmek için şehir nüfusunun kırsal kesimle bağlantılarını arttırdığını ve ailelerin yüzde 60'ınm kırsal kesimden yardım gördüğünu anlatan Taner Berksoy, bu yardım alanlann yüzde 40'ının ayni yardım aldıklarını ifade etti. Taner Berksoy, "Enflasyonun çok net bir sonucu var. Bu araştınnanın da çok açık bir şekilde ortaya koyduğu gibi enflasyonun net bir refah kaybı etkisi var" dedi. Enflasyonun böyle devam etmesi halinde bu refah kaybırun da devam edeceğini belirten Taner Berksoy, "Bu sosyal dokudaki tahribatın süriip gtdecegi" anlamına geldiğini belirtti. Berksoy, "Toplum enflasyona karşı siyasi tepkisini 26 Mart'ta gösterdi. Yerel seçimlerdeki tepkiyi böyle yonımlamak mumkün" dedi. Toplumun sosyal dokusunun 1980'den sonra sürekli yüksek enflasyonla yıprandığını vurgulayan Taner Berksoy, "Toplum yozlaşü. Enflasyonun bu tür etkilerinin saptanmış olması bizirn için sürpriz defil" diye konuştu. 125 195 555 ao 3c ^"a4 .. 12B .. 19.2 TÖSES 1İ88 DİE 4.O.... 3.1 7.O.... ao 13.0... 12.2 21.0.... IGLB 55i)... 59.1 Gelir uçurumu derinleşiyor İstanbul Haber Servisi Türkiye'deki "gelir uçurumu" derinleşiyor. 1987 yıh verileriyle yaptığı araştırma, nüfusun en yoksul yüzde 20'lik bölumünün milli gelirden yüzde 4.0 pay aldığıru ortaya koyarken, Kamar'ın 1988 verilerine göre yaptığı araştırma, durumun daha da bozulduğunu ve bu payın yüzde 3.1'e gerilediğini onaya koydu. Buna karşılık, en zengin yüzde 20'lik grubun paymın ise yüzde 55'ten yüzde 59.1'e tırmandığı anlaşıldı. Kamar Araştırma Grubu'nun, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırma Vakfı (TüSES) için hazırladığı "Milli Gelir Dağüımı" araştırmasımn sonuçlan Prof. Dr. Emre Kongar tarafmdan açıklandı. Kongar, nüfusun en zengin yüzde 20'sinin geçen yıl milli gelirin yüzde 59.1'ini aldığını, buna karşılık en yoksul yüzde 20'sinin payının ancak yüzde 3.1 düzeyinde kaldığını vurguladı. Kongar, bu durumda nüfusun en zengin yüzde 20'sinin, nüfusun en fakir yüzde 20'sinden 19 kat daha fazJa gelir elde ettiği sonucuna varıldığını belirterek şunları söyledi: "Etimizdeki bulgulara göre nüfusun en zengin yüzde 10'u milli gelirin yaklaşık yüzde 50'sini almaktadır. Yüzde 8.9, yüzde 45.6 alıyor. Buna karşılık nüfusun en yoksul yüzde 10'unun payına milli gelirin yaklaşık ancak yüzde 1.7'sl düşmektedir. Böylece en varhklı yüzde 10, en yoksul yüzde 10'dan yaklaşık 29 kat daha zengin olmaktadır. Bu tablo çağdaş bir demokraside kabul edilemez" dedi. Kongar toplantıda ayrıca demokrasinin kesintilere uğradığı askeri idareler döneminde milli gelir dağıhmmda büyük çarpıklıklar olduğuna da dikkati çekerek, "DPT'nin 1973, TÜSİAD'ın 1986, DtE'nin 1988 ve bize 1988 rakamlan aşagı yukan aynı kaba yüzdeleri ifade ediyor. Türkiye'de gelir dağılımı zaman içinde düzelmiyor, tara tersine, daha da çok bozulma egilimi gösteriyor. Bir başka ifadeyle 19801989 yıllan arasındaki milli gelir dağılımı, 1973 sonuçlanna çok benzemektedir. 1980'den sonra milli gelirdeki duzensizlikler en açık şekilde rakamlanmıza göre gttze çarpmaktadır." Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırma Vakfı (TÜSES) 1113 eyiül tarihleri arasında "Sosy«l Demokraside Ekonomi Politikalan " adlı bir konferans düzenleyecek. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Korel Göymen, düzenlediği basın toplantısında hem TÜSES'in 1990 yılı sonuna kadar yapacagı çeşitli çalışmalarla ilgi bilgi veTdi, hem de 6 Ulkeden uzman konukların da katılacağı konferansın programını açıkladı. Konferansta özellikle sosyal demokratların alternatif ekonomi politikaları tartışılacak. tstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde 1113 eylül tarihleri arasında yapılacak olan ve Erdal lnönü, Deniz Baykal, tsmail Cem, Abdülkadir Ateş, Hikmet Çetin, Erol Çevikce, öztin Akgüç, A.GÜven Gürkan ve Besim Üstünel'in konuşma yapacagı konferansa katılacak başlıca yabancı konukiar ise şunlar: Dr. Uwe Jens (FAlman SPD milletvekili), Anna Lind (İsveç SAP milletvekili), Axel Queval (Fransız Sosyalist Partisi), Prof. Dr. Eduardo Ferro Rodrigues (Portekiz Sosyalist Partisi), Dr. Manuel Escudero (İspanyol Sosyalist İşçi Partisi) ve Dr. Apostolis Lazariz (Yunanistan PASOK milletvekili). TÜSES'in 1990 yılı sonuna kadar düzenleyeceği toplantılann belli başlılarımn konu başlıkları "AT ile Bütünleşme Sürecinde Avnıpa'da Yasayan Türklerin Bugünü ve Yannı" (2425 ekim, tstanbul), "Tüketim Kooperatifçiliği" (2526 kasım, Ankara), "Sosyal Demokraside İsveç Modeli" (Şubat 1990, İstanbul), "ATTürkiye tlişkilerinde Sorunlar ve Olanaklar" (Mart 1990), "Ekonomik Demokrasi: Sosyal Demokrat Yeniden Dağıtım Mekanizmalan" (Nisan 1990, Istanbul). Gelir vergisi oranları düşüyor WASHINGTON (AA) ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, dünya üzerinde pek çok ülkede gelir vergisi oranlan düşüyor. ABD Hazine Bakanlığı yetkililerinden Bruce Bartlett tarafmdan hazırlanan çalışmada, araştırma kapsamına ahnan 96 ülkeden sadece iki tanesinde son yıllarda gelir vergisi oranlan yükseltildi, 55 ülkede ise gelir vergisi oranlan düşürüldü. Buna göre Lüksemburg'da gelir veı£if( oranı yüzde 57'den yüzde 59.5'a, Lübnan'da ise yüzde 40'tan yüzde 50'ye yükseltildi. Gelir vergisi oranlan en fazla düşürülen ülkeler arasında yer alan ABD'de bu oran yüzde 50'den yüzde 29'a, Bolivya'da ise yüzde 20'den yüzde 10'a düşürüldü. Dünya Bankası TOKYO (AA) Dünya Bankası, Japonya'dan toplam 100 milyar yen (694 milyon dolar) borç alacak. Dünya Bankası'mn Tokyo 'daki temsilciliğinden yapılan açıklamaya göre, Japon sermayeii bankalar ile sigortacıtık firmalanndan oluşan bir grup ile Dünya Bankası arasında imzalanan anlaşma, iki kredi paketini kapsıyor. Buna göre, Dünya Bankası Japon sermayeii bankalar ile sigortacılık firmalanndan biri 15 yıl vadeli 65 milyar yen, diğeri de 20 yıl vadeli 25 milyar yen olmak üzere iki pakeı halinde toplam 100 milyar yen kredi alacak. Ek zam için toplu vizite eylemi tşSendika Servisi Haberlş Sendikası Genel Başkaru Ali Akbal, PTT'den çıkarılan işçi sayısının 685'e ulaştığını belirterek işten çıkarmalann sürdürulmesi durumunda 7 eylülde 22 bin PTT işçisinin protesto eylemlerine başlayacağını bildirdi. Haberlş Genel Başkanı Ali Akbal dün düzenlediği basın toplantısında iki ay önce PTT'den 460 işçinin çıkarıldığını, Ulaştırma Bakaru Cengiz Tuncer'le görüştüklerini ve bakanın yeniden işçi çıkarılmayacağı sözü verdiğini hatırlattı. Bu söze karşın tzmir, Adana, tskenderun, Hatay ve Kayseri'de işten çıkarmalann sürdüğünü belirten Akbal, PTT'de işten çıkarılanların 685'e ulaştığını söyledi. Tez Kooplş Sendikası'nın 7 eylülde grev uygulama kararı aldağı Migros'ta işveren sendikanın İstanbul Şube Başkanı ile 4 yöneticisi hakkında 25'er milyon liralık tazmınat isteğiyle raahkemeye başvurdu. Tez Kooplş istanbul 3 Nolu Şube Başkanı Aynur Karaaslan, dün düzenlediği basın toplantısında Migros işçilerinin toplusözleşme uyuşmazlığı sonrasında yaptıklan toplu vizite eylemi nedeniyle işverenin mahkemeye başvurduğunu bidirdi. Karaaslan dün ayrıca Migros işvereninin çeşitli tarihlerde işçilere gönderdiği mektupları da alarak Migros Genel Müdürlüğü'ne gitti ve Genel Müdür Yardımcısı Ali Kutlay'la görüştü. Ikitelli'de kurulu aynı işverene ait Permatik, Permasharp, Kromsharp, Deramçelik ve Karbon Çelik işyerlerinde çalışan 850 işçi ek zam isteklerine olumlu yanıt verilmemesi üzerine dün toplu olarak viziteye çıktılar. İşçilerin protesto eylemi nedeniyle işyerlerinde üretim tümüyle durdu. Otomobilİş Sendikası üyesi işçiler, dün sabah işbası yaptıktan sonra vizite kâğıtlarını alarak öğle saatlerinde servis araçları ile tncirli'ye geldıler. Buradan SSK Osmaniye Dispanseri'ne "açız", "Ek zam hakkımız söke söke alırız" sloganları atarak toplu olarak yürüyen işçiler, muayeneleri yapıldıktan sonra sessizce dağüdılar. (Fotoğraf: îrem Ceylanoğlu) Yıllara göre işsizlik Yflv 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 SMüflcl Brezüyu'da hiper enflasyon RÎO DEJANEİRO (AA) Brezilya'da, yıllık enflasyon oranı yüzde 1084'e ulaştı. Brezilya tstatistik Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, ağustos ayı enflasyon oranımn yüzde 29.34 olarak gerçekleştiği bildirildi. Açıklamada, bu . oranın, son 4 yıllık dönemde kaydedüen en yüksek aylık artışı oluşturduğu belirtildi. Temmuz ayında bu oran yüzde 29.76 idi. Böylece, Brezilya'da ağustos ayında son 12 aylık enflasyon oranı da yüzde 1084'e yükseldi. Demirçelik grevine tuzak Çelik~İş Başkanı Metin Tüfker, grevi yasal hak olarak görmemeyi içeren MESS ve hükümet önerisini kabul etmelerinin olanaksız olduğunu açıkladı. Türkiş Yönetim Kurulu açıklamasında ise, "MESS ve siyasal iktidar suçluluğun telaşındadır" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet ve MESS'in açıklama ve gazete ilanlan ile çelik uyuşmazlığı için yaptıklan "özel hakem" çağrısı çelik işçilerinin grev hakkından vazgecmeleri anlamına geliyor. Çetikİş Başkanı Metin Türker, grevi yasal hak olarak görmemeyi içeren MESS ve hükümet önerisini kabul etmelerinin olanaksız olduğunu açıkladı. Türkİş Yönetim Kurulu açıklamasında "MESS ve siyasal iktidar suçluluğun telaşı içindedir" denildi. Hükümet ve MESS'in onceki gün yapılan aynı paraleldeki çağrılarına dün TİSK de katıldı. TİSK, çelik işçilerinin grevinde Türktş'le birlikte hakemlik yapmayı önerdi. Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, grevin tarafı işçi sendikasını devreden çıkaracak hiçbir çözümu kabul etmelerinin söz konusu olamayacağını bıldirdi. Türktş Yönetim Kurulu dün bir bildiri yayımlayarak MESS'in iddialarım cevapladı. Türkİş Yönetim Kurulu'nun açıklaması söyle: "Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) demirçelik grevi konusunda Türk kamuoyunu yanıltma çabası devam etmektedir. Son dört ayın demir vurgunculannın desteğinde 1978'lerin paralı ilan kampanyası yoluyla MESS kimi ikna edebilir? Bunu doğrudan va da dolaylı yoldan desteklediği bilinen siyasal iktidara kim inanır? Hedef Türk işçisi ise, işçiler ve Türk sendikacıhk hareketi, 2821 ve 2822 sayılı yasaların hazırlık aşamasındaki girişimleri ve önerileri, toplu pazarlık düzenini çıkmaza süriıkleyen sözde 'ilke'leri ve uygulamalan ile MESS'in, Türkiye'de işçiişveren ilişkileri alanında yaşanan tüm olumsuzlukların, işçi hak >e ozgürlüklerini kullanılamaz hale getiren tüm yasal düzenlemelerin en önde gelen sonımlulanndan olduğunu bilmektedir. gunun devam etmesine çalışan MESS'e inanacak tek fert yoktur. MESS ve siyasal destekçileri suçluluğun telaşı içindedir. Paralı ilanlar, düzmece çözüm önerileri, siyasal iktidann tutumu, bunun en güzel göslergesidir. MESS önce Turkİş Başkanlar Kurulu'nun çağnsına uymalıdır. Vurgunculan, işçinin sırtından milyarlar kazanan mensuplannı ve bunların ortaklannı Türk kamuoyuna açıklamalıdır. Türk halkımn bunları öğrenmeye hakkı vardır. delesi Türkİş'in, Türk işçilerinin uyuşmazhğın adeta mecburi tahortak mücadelesidir ve işçilerimi kim yoluyla sonuçlandınlraasıdır zin haklı istekleri kabul edilince ki, bu şekil öteden beri MESS'in ye kadar, her yoldan desteklene yerieştinneye çalışuğı 'Grev ile hiçrek, sürdürulecektir. bir hak alınamaz' felsefesinin Sa2) Çözum onerisi olarak kamu yın Bakanın ağzı ile ifadesinden oyuna açıklanan ciddi>«tsiz ve başka bir şey değildir. mantıksız yaklaşım MESS'in son Çelikİş Başkanı Metin Türker, önerisi ise, bu kendilerinin bileceği MESS'in paralı ilanlannda yer iştir. alan suçlamalara tek tek yanıt ver3) Uyuşmazlığa taraf Çeliktş'i di. 301 bin 698 lira aylık brüt çıpve demirçelik işçilerinin hak ve <fllak ücreti kabul etmelerinin soz karlannı koruyabilmek için mü konusu olamayacağını, son teklifcadele veren yönetimini dışlama lerinin net 414 bin 584 lira ortayı hedef alan tertiplerle hiçbir lama ücret olduğunu açıkladı. noktaya vanlamayacağı bilinme Türker, devamla şöyle dedi: lidir." "Paralı ilan sermaye örgütlerinin bilinen mücadele yöntemlerinden biridir. Aynı yöntem bundan Çelikİş Başkanı Metin Türker, 10 yıl önce TÜSIAD tarafmdan dün düzenlediği bir basın toplan zamamn hükümetine karşı da kultısıyla hükümetin Bakan Cemil lanıimıştır. Sayın Bakanın öneriÇicek araalıgıyla yaptığı son cağn siyle MESS'in önerisi tamamen ve aynı paraleldeki MESS çağrısı aynıdır. MESS'in önerisinde özel ile suçlamalanna yanıt verdi. Ay hakem ibaresi geçmektedir. Sayın nı tarihte yapılan ortak çağrıya Bakanın önerisi de herhalde ayrüdikkat çekerek, "Bu zamanlama. yet hemen anlaşılmasın diye özel Bu çözüm yolunun Sayın Bakan hakem ibaresi maksatlı olarak ve MESS tarafmdan birtikte bu kullanılmamaktadır. O da göstelundugunu düşündürmektedir" riyor ki tarafsız olduğunu iddia eden Sayın Bakan, MESS'le kafa dedi. Çelikİş Başkanı, soz konusu kafaya vererek bu onerivi hazırönerinin anlamının işçilerin 121 lamıştır. Biz bu nedenle bakanı asgündür sürdürdükleri grev hakla la tarafsız olarak degerlendiremirından vazgeçerek, tarafsızlığı söz yoruz." konusu olamayacak bir özel haTürkİş ve Çelikİş, hükümet ve kem heyetine kararı bırakmaları MESS'ten gelen çağrıları reddeolduğunu belirterek, bu konuda derlerken, dün TİSK paralel bir ozetle şöyle dedi: çağnyla ker\'ana katıldı. TİSK "Sa.un Bakanın önerisi, kanu Başkanvekili Refik Baydur'un yanun yasada düzenlenen özel ha zılı açıklamasında Türkİş'le birkem müessesesi yoluyla grev hak likte TİSK'in ihtilafı çözmeyi arkının ortadan kaldırılması ve zu ettiğini belirtti. Hükümet veMESS'in 'özel hakem'önerisigrev hakkından vazgeçilmesineyönelik am ...263.354 ...341.336 . .468654 . .626175 ...863.589 ...966.195 .1.081.306 .1.134.884 .1.162.548 1.5 1.9 2.7 35 4.8 5.3 5.8 .6.0 6.0 .. .. 17.063.000 17.297.000 17.533.000 .. . .17.773.000 .... 18.016.000 18.289.000.... 18.512.000 18.804.000 19.085.000 işsizlik tırmanıyor ANKARA (AA) Türkiye'deki işsiz sayısının, 1988 yılı sonunda 1 milyon 162 bin 548'e ulastığı bildirildi. tşsiz sayısı, 1988 yılında toplam sivil işgücü arzının yuzde 6'sını oluşturdu. İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafmdan yayımlanan "1988 Yıh Faaliyet Raporu"nda, 19801988 yıüarı arasında nufus artışıyla birlikte "açık işsiz" sayısında da yükselme olduğu belirtildi. 1980 yılı sonunda 263 bin 354 olan işsiz sayısının, 1988 yılı sonunda 1 milyon 162 bin 548'e ulastığı kaydedilen raporda, 1980 yıh endeksi 100 kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre, 1988 yılı sonunda işsizlik endeksinin 441'e çıktığı ifade edildi. Raporda, 1980 yılında kurumda kayıtlı işsizlerin toplam sivil işgücu arzına oranımn yüzde 1.5 olduğu da belirtilerek, 1988 yılı sonunda bu oranın yüzde 6'ya yükseldiği vurgulandı. Raporda, "19801988 yıllan itibanyla, sivil işgucü arzına göre işsizlik oranı devamlı bir yükselme egilimi göstermektedir" denildi. Raporda, coğrafi bölgeler itibanyla yapılan değerlendirmelerde ise, 1988 yılı sonunda işsiz sayısı en çok olan bölgenin İç Anadolu olduğu görüldü. İç Anadolu Bölgesi'nde, toplam kayıtlı işsizlerin yüzde 25.13'ü (292.096 işsiz) yaşıyor. İşsizlik sıralamasında ikinci sırayı ise, 207 bin 656 işsiz ile (yuzde 17.86) Karadeniz bölgesi aldı. Marmara bölgesi 184 bin 853 işsiz ile (yüzde 15.9) ücüncü, Akdeniz bölgesi 181 bin 343 işsiz ile (yüzde 15.6) dördüncü, Ege bölgesi de 124 bin 737 işsiz ile (yüzde 10.73) beşinci sırada yer aldı. Işsizliğin en az olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise, sırasıyla97 bin 789 (yuzde 8.41) ve 74 bin 74 (yüzde 6.37) işsiz bulunuyor. Öte yandan, Güneydoğu Anadolu Projesi'ne (GAP) dahil 6 il arasında işsizliğin en yüksek bulunduğu ilin ise 25 bin 488 kişi ile Diyarbakır olduğu belirlendi. Bu ili, 16 bin 225 işsiz ile Siirt ve 11 bin 848 işsiz ile Adıyaman izliyor. Şanhurfa ise 5 bin 127 kişi ile en az işsizin yaşadığı il oldu. ABD ekonomisi WASHINGTON (AA) ABD'de temmuz ayında kişisel gelir ve tüketici harcamalarmda kaydedilen artış, ülke ekonomisindeki durgunluk endişelerini szalttı. ABD Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, temmuz ayında toplam kişisel gelir binde 7 oranında arttı. Bu rakam, son 4 aylık dönemin en yüksek artış •jranım oluşturuyor. Ayrıca, tüketici iarcamaları da son 3 aylık iönemin en yüksek artışını lerçekleştirerek, binde 5 yranmda yükseldi. Bunun gibi siyasal iktidar da, tüm kamu kurumları kamu işveren sendikası uyesi iken. bir kararname ile demirçeliğin neden Metal Sanayicileri'nin eline verildiğini, milli guvenn'ği tehdit sebebi var idiyse, ertelcıneden neden vazgeçildiğini, uretimin yeniden başladığı sure içinde kimlerle hangi bağlantılann yapıldığını. bu yoldan kimlerin vurgun yaptıgını, bu gibilerin kimlerle ortak olduğunu, vurgunun ulaşnğı boyutlan, kamu zararı karşısındaki vurdumduymazlığı, bunun teşvik edilmesinin nedenlerini Türk kamuoyuna açıklamak mecburiyetindedir. Bu Türk işçisinin, Türk sendikacı olayda curahuriyet hükümetinin lık hareketinin bu konuda benuz bakanlannı ölümle tehdit edenler kapanraatnış bir hesabı olduğunu kimlerdir? Yetkili bakan kimdir? MESS mensuplan da, yönetimi de Bu olusumda Sayın Başbakan nerelerdedir? Tüm bu sonılar cevap bilınelidir. beklemektedir. Hedef Türk kamuoyunun iktiHükümet ve MESS olayı tüm saden güçsüz kesimleri dışındakileri inandırmaya çalışmak ise, bu boyutlanyla Turk kamuoyu önıinbeyhude çabadır. 1 milyar dolara de tartışmaya hazır nudır? Türkİş'in tutumu açıktır. yaklaşan ithalat vurgunculannı temsil eden, lüm çabasıyla bu vur1) Demirçelik işçisinin müca S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle