25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 2 EYLÜL 1989 Kıbrıslı işadamının beşyayın organına karşı açtığı tazminat davaları Asil Nadir 2.85 milyar îstîyor nında 'Daltonlar' isimli haydutlar tarafından kullanüan ve herkesçe bilinen bir deyiştir. Karikatiirde vezne ardında yer alan iki kişiye ait balon yazıda da 'Eskiden çorap takarlardı. Şimdi gazeteden maske takıyoriar" denilerck, müvekkilimizin gazete sahipligi ardına saldanarak soygunculuk yaptığı izlenimi yaratılmaktadır. Belirtilen karikatur ve yazılar müvekkilimizin kişilik haklanna saldırgan nitelik taşıdığı için manevi tazminat istemiyle bu dava açılmaktadır." Çetin özek dava dilekçesinde İlbas 1leri Basın Yayın Endüstrisi A.Ş. sahibı Çigdem Simavi, Gırgır Dergisi Sorumlu Yazı Işleri Müdürü Sükyman Yıldız ve karikaturde imzası bulunan "Şevkef'in 50 milyon lira tazminat ödemeye mahkum edilmesini istiyor. Asil Nadir'in avukatı Çetin özek, 1 Haziran 1989 tarihli bu dilekçesinden başka yine Gırgır'da yayımlanan "Astf Nadir şı'rketleşen Malatyaspor'u alıyor" başhklı karikatürde "raüvekkiUnin eroin kaçakçıs gibi gösterildigi" gerekçesiyle 50 milyon liralık ikinci bir tazminat davası açtı. Çetin özek, 6 Temmuz 1989 tarihli dava dilekçesinde de 18 haziran 1989 tarihli Gırgır'da yayımlanan karikatürii özetledikten sonra Borçlar Kanunu'nıuı 41. ve 49., Medeni Kanun'un 24. maddeleriyle Basın Kanunu'nun 16. ve 17. maddelerine göre 50 milyon lira manevi tazminat a hükmedilmesini istiyor. Asil Nadir'in Günaydın'ı satın almasından sonra daha önce aynı grup tarafından VEB Ofset bünyesinde yayın yapan Gırgır Dergisi'nde 28 Mayıs 1989 tarihli sayısında yayımlanan karikatur, Nadir'in ilk tazminat davasını açSabah, Bngön, Barontetre Sabah Gazetesi ve masına neden oldu. VEB Ofset gnıbundan aynlan ve Asil Nadir'e ona bağlı haftalık Barometre ile günlük Bugün satılmayan Gırgır'ın karikatürünaleyhine açılan davalarda toplam 900 milyon isteniyor. de "Taze basın kralımız Asil NaKıbrıs 2000'e Doğru'dan alıntı yapan Kıbrıs'ın Yeni dir'in yeni tezgâhı: İtalyanlardan Düzen Gazetesi de tazminat istemiyle yargı önünde. aldığı çamaşır makinelerinin marYöneticİleri Asil Nadir'in yardımalarmdan Taçlan kasını Vestel olarak değiştirip ve Çavlan Süerdem kardeşler 2000'e Doğru'dan lOO'er Kıbns'ta imal ettik diye gumriıksöz ve teşvik primi alarak Turkimilyon, Fahri Görgülü ise, hakkmda çıkan iki yazı ye'ye sokuyor. Böylece Hazine'nedeniyle 100 milyon tazminat istiyor. nin ve halkın parasını götüriiyor" Sabah Gazetesi'nden 500, Bugün sözlerinin kişilik haklanna saldıSÜLEYMAN SARILAR Gazetesi'nden 250, Barometre n olduğunu öne süren Nadir'in Asil Nadir bugüne kadar kişi Gazetesi'nden 150 ve Gırgır Der avukatı Çetin Özek dava dilekçelik haklanna saldında bulunuldu gisi'nden 100 milyon maddi sinde şu görüşlere yer veriyor: ğu savıyla beş yayın orgaru hak manevi tazminat istiyor. Ayrıca "Karikatiirde yüzü gazeteden kında toplam 2 milyar 850 milyon Kıbns'ta yayımlanan Yeni Düzen yapdmış külahla kapahlmış, eli liralık tazminat davası açtı. Na Gazetesi hakkında da 50 milyon tabancalı, siyah Hbiseli kişiye ilişdir, yargılamalanna önümüzdeki liralık tazminat davası açan Na kin balon yazıda 'Çıkın paralan, günlerde hukuk mahkemelerinde dir, satın aldığı Nokta Dergisi bu bir soygundur' sözleri yer albaşlanacak davalarda, 2000'e hakkında daha önce açtığj tazmi maktadır. 'Bu bir soygundur' deDoğru Dergisi'nden 1 milyar 800, nat davasından da vazgeçti. yisi, ünlıi Red Kit resimli roma 2 0 0 0 ' e Dogrn Asil Nadir ve avukatları, 2000'e Doğru Dergisi'nin çeşitli sayüannda yer alan üç ayrı yaym nedeniyle dergi sahip, yönetici ve yazarlarından toplam 1 milyar 800 milyon lira tazminat istiyor. Gırgu* tki ayrı yaym nedeniyle mizah dergisi aleyhinde 100 milyon lira tazminat davası açıldı. 2000'e Doğru davaları Asil Nadir, avukatı Çetin özek aracılığıyla 2000'e Doğru Dergisi hakkında toplam 1 milyar 800 milyon liralık tazminat davası açtı. Nadir'in bu dergiyle ilgili ilk davası derginin 26. sayısında yayımlanan "Türkiye'yi kanştıran parmak: Asil Nadir" başlıklı yazı nedeniyle açıldı. Sorumlu müdür Tunca Arslan, Irfan Taştemur, Adnaa Akfırat ve Mehmet Sabuncu hakkında 29 temmuz günü verilen dava dilekçesine de avukat Çetin Ozek, "Şimdiye kadar göriilmemiş seldlde müvekkilinin kişilı'< haklanna saldınldığını" belirterek şunları söylüyordu: "Miivekkilimize, hiçbir somut dayanağı olmayan, saldırgan ve gerçek dışı isnatlarda bulunulmuştur. Asil Nadir Türkiye'nin ulusal savonması ve güveniigi aleyhinde faaliyet gösteren, bu nedenle Türkiye'ye girişi sakıncalı görulen, MİT tarafından izlenen ve buna rağmen Türkiye'ye "sızmayı basaran' bir kişi olarak nitdcndirilerek, keodisi 'casus", 'vaUn haini' ilan edilmektedir. Oiuştunılan senaryo ile müvekkilimiz çıkaıian nğnuıa Türkiye'nin en önemli yasamsal iki sorunu olan Kıbns ve Guneydogu sonınlanrun çözümünii engelleyici bir kişi olarak kamuoyuna tanıtılıyor." Nadir, 2000'e Doğru Dergisi hakkında ikinci tazminat davasını 29. sayıda yayımlanan "Nadirler'in içi dışı" başlıklı yazı nedeniyle açtırdı. Bu yazı hakkında derginin başyazan Doğu Perinçek ile sorumlu müdur Tunca Arslan, Recep Nevzat, İrfan Taştemur, Adnan Akfırat ve Mehmet Sabuncu'yu sorumiu tutan Nadir 500 milyon liralık tazminat istedi. Nadir'in bu dergi hakkında açtırdığı en ilginç tazminat davası ise derginin "Rüzgâr GüJti" sayfasında "Asil Nadir dcnilince aklınıza ne geliyor?" sorusunu yanı tla> an Tank Akan, Emil Galip Sandalcı, tldeniz Kurtulan, tlyas Salman ile yine sorumlu müdür Tunca Arslan hakkındaki 500 milyonluk tazminat davası oldu. Çünkü Nadir'ce söz konusu kişilerin soruya verdiği yanıtlar kişilik haklanna saldın olarak değerlendiriliyordu. Yurtdışında bulunan, fakat Nadir'le iş* ilişkisinde bulunan Talan ve Çaylan Süerdem kardeşler ise derginin 28. sayısında kendilerine hakaret edildiğini ileri sürerek 2000'e Doğru hakkında lOO'er milyonluk tazminat davası açarlarken, Nadir'in şirketlerinin sorumluluğunu üstlenen Fahri Görgülü de hakkında çıkan iki yazı nedeniyle toplam 100 milyon liralık tazminat istiyordu. Eski Polonyu Büyükelçisianıldı ANKARA (AA) Türkiye'de 193645 yıllan arasında görev yapan Polonya Büyükelçisi Michal Sokolnicki, Ankara'da düzenlenen törenle anıldı. Polonya Büyükelçiliği'nin, tkinci Dünya Savaşı'nm 50. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen törende, Büyükelçi Miroslav/ Palasz, Sokolnicki'nin Cebeci'deki mezarına çelenk koydu. Anma törenine, Dışişleri Bakantığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Çelem, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Necdet Serin ve bilim adamlan katıldılar. Törende konuşan Polonya Büyükelçisi Miroslaw Palasz, Türkiye'nin, ikinci Dünya Savaşı 'nda tarafsız kaldığım, ama Polonya davasına ilgi gösterdiğini belirterek, bu tutumun Polonya tarafından şükranla amldığını söyledi. PTT'de çıkarmalara tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Habertş Sendikası Genel Başkanı Ali Akbal, PTT'deki isçi çıkartmalanyla ilgili olarak, "Devam etmesi halinde tüm yurtta eylemlere başlayacağız. Hayali ihracatla köse dönenlere, hile ve kapkaççuıkla zengin olanlara göz yuman siyasi iktidar emeğiyle geçinenleri adeta cezalandınyor" dedi. Akbal, dünkü açıklamasmda şöyle dedi: "PTT'ye milyarlan kazandıran ve PTT hizmetlerinde çağ atlatan PTT işçisi, işten atılma korkusu içinde bulunmaktadır. Devletin çalışanma sahip çıkması gerekirken; 'Benim işçiyle işim bitti, haydi kapı dışan' deniliyor. Bu uygulamanın ne demokrasiyle ne de insan hak ve hukukuyla bağdaşan yanı vardır. GUNEYDOĞU GUNLUĞU îşsizlik kaklırmılara vurmıış İlkokul çağına gelen 30 bin çocuk olanaksızhklar yüzünden okula gidemiyordu. Diyarbakır'ın merkezinde hem de. Kahveler tıklım tıklım adam almıyordu. CELAL BAŞLANG1Ç DİYARBAKIR Kentte kalanlar, kaçacak gölge anyorlardı. Denize ya da yaylaya gidenler kurtulmuşlardı... Mika sansı bir sıcak, soluk aldırmıyordu Diyarbakır'da; ama yine de başka seçenekleri olmadığı için kaldırımüstu satıcılan, hiç değilse yanlışlıkla geçecek bir alıcının yolunu kolluyorlardı. Ayran, şerbet, limonata satıcılan, yoldan geçenlere, bir tas içinde dondurulmuş buz parçalarıru gösteriyorlardı. En şanssızlan, simit, karpuz ve kabakçekirdeği, şişte ciğer satanlardı. Sıcakta kimse yüzlerine bakmıyordu. Kaldırırn ustündeki tezgâhta Hindistan'dan gelen gümüş kakmalı fildişi ya da Suudi Arabistan'dan gelen firuze tespih satıolanna yoldan geçenler "bu sıcakta tespih çekilir mi" diye bakıyorlardı. Tartıcılar, ayakkabı boyacılan, çakmak tamircileri, horoz ayna, cüzdan, çakı, tarak satıcılan da bir yandan sıcağın, diğer yandan işsizliğin pençesine düşmüşlerdi. En çok işi araba yıkayıcısı çocuklarla yapıyordu. Onların müşteri ıDicle kıyısında barırtdınlan peşmergelerden birisorunu yoktu. Yolun kenarına her ' nin yolun kıyısına balıkçı tezgâhını kurması şaparkeden arabayı önce bir güzel yıkıyorlar, sahibi gelince de "ara şırtmıştı Diyarbakırlılan. Bez çuvallar üzerinde ikiye ayırdığı balıkların fiyatını soranlara "Bübanı yıkadım, parasını ver" kav, yukJerin kilosu bin beş yuz. küçuklenn bin lira" diyor. Çektiği ilgı sayesınde sattığı balıklan zincirli terazisiyle tartıyor. Çok kişinin baJıga merakından değil, peşmergeye yardım olsun diye gasını yapıyorlardı. alışveriş yaptıklan göruluyor. Van'ın Bahçesaray ılçesı, 120 kilometrelık yolu 4.5 saatte alınabitlkokul çağına gelen otuz bin len bir yöre. 14 ağustosu 15 agustosa bağlayan gece PKK mılıtanları basmış ilçeyi. İlçe öylesiçocuk, olanaksızhklar yüzünden ne hazıriıksızmış ki, karakolda bulunan topu topu 20 asker sadece bınalarını koruyabılmiş. Bir okula gidemiyordu, Diyarbakır'ın grup, askerierie çanşırken, digerleri dört kişiyi öldurmüş, Kaymakam Ismail Kaya'nın evini ve merkezinde hem de. Kahveler tık bir okulu yakmışlar. Otaydan sonra ilçeye takviye birlikler getirildi. (Fotoğraflar: Cengiz Mumay) lım tıklım, adam almıyordu. Koyu bir işsizliğe düşmüştü insanlar. leri, jipler, kariyerler, raakineli yük tasınırken, beden dengesini medi mi yol yapıtnı, Jıer yanı kar Kaldırımüstü satıcılarımn böyle tüfekler, otomatik silahlar giriyor ancak böyle buluyor olmalılar. kaplayacak, onarım çalışmaları sine çokluğu da bu işsizliğin en kadraja. Durgun suyun bir yanında ördek da bir sonraki bahara kadar sübelirgin yansımasıydı. Ancak kent Silvan'da tütünler toplanmış. ler ve kazlar yüzüyor, diğer yanın recek. merkezinde bir karış bile boş kal Lahana yaprağı büyüklüğündeki dan kadınlar plastik bidonları Batman girişinde polis kontrolü dırımüstü kalmamıştı. Bundan iri damarlı tütün ipe dizilip, kar doldurup evlerinin yolunu .tutu var. Kimlik yerine insanların yüsonra piyasaya yeni sürülecek iş gılarla güneşe serilmiş bile. Yavas yorlar. Biraz dinlendirdikten son züne bakıyor polisler daha çok. sizler için ayakta duracak yer kal yavaş sararıyor yapraklar. Rengi ra çamuru çöken suyu yemekte, Tipiniz ya da kimliğinizdeki "domaraıştı. Artık "kaldınm mii altın sarısına döndu mü fabrika bulasıkta, çamaşır da kiıllanacakğum yeri" yöreden bir belirti tahendisiiği" bile, yapılması ola nın yolunu tutacak. lar, hatta içecekler. Yaz geldi mi, şımıyorsa sorun yok. Ancak yönaksız işler arasına giriyordu DiDoğu ve Güneydoğu'nun birçok re insanıysanız, bir süre tutuluyor Malabadi Köprüsü'nün altında yarbakır'da. su, yok denecek kadar azalmış. yerleşim biriminde en biiyük sı kimliğiniz. Doğal olarak eldeki Zaten, bu sıkışıklıkta, bir peş Bu yüzden köprunün altından su kıntı su. listeye bakılacak. Bakalım aramerge de, kaldırımüstü satıcıla akmıyor. Bir göl gibi öyle donup lllere, ilçelere giden yollarda nanlardan mısınız, diye. rından yer bulamamış olmalı ki, kalmış Batman Çayı. Gençler, ağır aksak süren onanm çalışmaBatman sokaklan peirol kokuyolun kıyısına kurmuştu tezgâhı serpme ağla balık yakalıyorlar. ları var. Yolun bir kenarına mı yor. Tepede bir kuyunun üstü m. Haydi bizimkiler neyse de, bir Kadınlar, bir elleriyle omuzlanna cır dökülmuş, diğer kenanndan alev alev. Petrol sayesinde büyüpeşmergenin, üzerinde yerel giy yükledikleri su dolu bidonları ta asfalta yama atılıyor. İki aracın dükçe büyümuş ilçe, hem de il sisi, elinde zincirli terazisi ile ba şıyor, diğer ellerini yumruk yapıp yan yana geçmesi neredeyse ola olacak kadar. Artık üç yıldızlı tuIık sattığıru göriince, ister istemez kalçalarına dayamışlar. Omuzda naksız. Ancak bu aylarda da bit ristik otel açılacak kadar hızlı bir şaşırıyor insan. Sığmmacıların kampı, Diyaıbakır'ın çıkışındaki Dicle Nehri kıyısına kurulu. Belli ki, atmış ağmı, kilolarca balık yakalamış peşmerge. Sonra da Duman, savcılığa verdiği dilek 'Bu bölgede bulunan PKK milibunları, büyükleri bir yana, küçesinde olayı şöyle anlattı: çükleri baska yana ayırmış. Ga ERGUN AKSOY tanlarının saklandıkları yeri bize yet rahat. Kendi ülkesindeymiş gi"Sabahın erten saatlerinde kapı göstereceksin' dediler. 'Yerlerini DİYARBAKIR Lice ilçesine bi satıyor balıklan. Alıcılarla bir kınlacak gibi calındı. Yataktan bilmiyorum' yanıünı verince >nmbağlı Duru köyü Bekirhan mezragüzel anlaşıyor. Ancak adının yakalktım ve kim ulduklarını sor nık ve dipçiklerle dövmeye başlasında PKK militanlannın yerini zı lmasını istemiyor. Fiyatını sodum. Özel harekât timinden po dılar. Benden 'Kürt değilim bilmediğini söylemesini gerekçe ranlara, elbette kendi diJiyle "Biilisler olduklannı sö\leyince kapıyı Türküm' dememi islediler. söylcgdstererek Ziya Dıunan'ı dövdükyüklerin kilosu bin beş yüz lira, açtım. Evin içine beş kişi girdi ve dim. Daha sonra dışandan getirleri ve evini yaktıkları öne sürüküçükler bin lira" diyor. Ancak arama yapmaya başladılar. Bu dikleri benzini darmadagınık etlen özel harekât timi hakkında pek bilmiyor tuttuğu balığın adıarada eşim ve dört çocuğumu da tikleri eşyaların uzerine dökiip Olağanüstu Hal Bölge Valiliği'nce nı. Çok kişi de, balığa olan medışan çıkardılar. Evimin altını iıs kibrit çaktılar. Eşyalar bir süre soruşturma açıldı. Lice Jandarma rakından değil, sırf yardım olsun tüne gelirip bir şey bultımayınca, yandıktan sonra valvarmaiarım Bölük Komutanlığı'ndan iki yüzdiye alışveriş yapıyor, Diyaıbakır başı ve bir üsteğmen, Bekirhan caddelerinin bu yeni kaldırımüsraezrasına giderek Duman ailesitü satıcısından. nin ve koylülerin ifadelerini aldı. Bir yandan sıcakla, diğer yan Köylüler ifadelerinde olayı doğruSİİRT (Curahuriyel) PKK'lı döşendiğı bıldırılen mayının dun dan günlük kaygılarıyla boğuşan layarak yangına müdahale etmek teroristler Şırnak'ın üç köyüne sabah 08.30 sıralarında patlamaistediklerini ancak polisler tarafıninsanlar, bir de "acaba bugün baskın duzenleyerek üç ilkokulu sı sonucu üsteğmen Faruk Baş olay oidu mu" sorusunu taşıyor dan engellendıklerini vurguladılar. yaktı. Mayına basan bir üsteğ ağır yaralandı Yaralı üsteğmen lar uslarında. Duru köyü Bekirhan mezrasına menle teröristlerle çıkan çatışma helikopterle olay yerinden kaldı31 ağustos sabahı 03.00 sıraların da bir er ağır yaralandı. İnceler, rılarak tedavi altına alındı. Savaşın soluğu da yaklaşık 50 kişiden oluşan özel Kavuncu ve Kocağlı köyleri öncePervari'nin Herakol dağı etekDoğu ve Güneydoğu'da, belki harekât timi bir operasyon düzen ki gece 21.00 sıralarında PKK'lı lerinde ise önceki gece 22.30 sırade ilan edilmemiş bir savaşın so ledi. Tim görevlilerinin evinde ara teröristlerce basıldı. Teröristler, larında PKK'lı teröristlerle güvenluğunu duymak için, Van'ın bazı ma yaptıklan ve PKK militanla Kocağlı köyu ilkokulunun lojma lik guçleri arasında çatışma çıkiiçelerine, Hakkâri'ye, Beytülşe n n ı n yerini sorduklarında, nı ile inceler ve Kavuncu köyleri tı. PKK'lı teröristlerin açtığı ateş bap'a, Uludere'ye, Şırnak'a, Ciz "Bilmiyonım" diyen Ziya Du nin ilkokullarını ateşe verdikten sonucu henüz adı belirlenemeyen re'ye, Eruh'a doğru gitmek gere man'ı dövdükleri ve evini yaktık sonra kaçtılar. Olayda ölen ya da bir er ağır yaıalandı. Yaralı er Dikiyor. Cudi'ye, Gabar Dağları' ları savlanmıştı. Olaydan sonra yaralanan olmadığı bildirildi. yarbakır Askeri Hastanesi'nde tena, Süvari Halil Geçidi'ne doğru Lice Sağlık Ocağı'ndan 'Şedi giin Bu olayları incelemek amacıy davi altına alındı. vurunca, günlük yaşamın olağan iş göremez" raporu alan Ziya Du la dün sabah köye giden Şırnak'Şırnak'ın Kızılsu ile Bağpınar akışındaki görüntü değişiyor. man'ın, cumhuriyet savcılığına suç ın Kızılsu Jandarma Karakolu'n köyleri arasında odun toplayan duyurusunda bulunması uzerine dan görevlendirilen Timin Komu Leyla Kızıl (17) dun saat 10.00 sıGozlen daha tedirgin, daha az konuşup, daha az gülen insanlar, as Olağanüstu Hal Bölge Valiliği ola tanı Üsteğmen Faruk Bas yola do ralarında uzerine bastığı mayının kerler, polisler, özel tim görevli ya el koydu. şenen mayına bastı. PKK'lıiarca patlaması sonucu öldü. Gültekin Gazioğlu davası ANKARA (AA) Kapatılan TÖBDER Başkanlarından Gültekin Gazioğlu, "Komünizm Propogandası" yaptığı iddiasıyla, 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davada beraat etti. Gazioğlu, Avukat Halıt Çelenk aracılığıyla, 1981 yılında Bakanlar Kurulu 'nca alınan "vatandaşlığtnın kaybettirilmesi" karannm kaldınlması için Danıştay'a başvurdu. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Gültekin Gazioğlu ve 19 dernek yöneticisinin beraatine karar verdi. Mahkeme karannda, 20 sanığın iddianamede yer alan eylemlerinin, "Komünizm propagandasma eyleminin unsurlarının oluşturmadığı" kaydedildi. Konut tebli&ine tepki ANKARA (ANKA) Kent Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Murat Karayalçın, Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği'yle ilgili yeni yayımlanan ve subasman düzeyini 10'dan 30'a çıkartan tebliğin uygulamayı olumsuz yönde etkileyerek, kazanılmış hakları ortadan kaldırdığuu bildirdi. Karayalçın, ' 'Kredilendirmede kendini 10 puana göre ayarlamış kooperatifler için, eski tebliğin korunmasını talep ediyoruz" dedi. KentKoop Başkanı Murat Karayalçın düzenlediği basın toplantısında, kredinin işletilmesini 20 puan arttıran yeni tebliğin, kazanılmış haklar diye adlandınlan ve dar gelirliler için büyük önem taşıyan puanlama esasında ciddi sorunlar yarattığını belirtti. Sabah, Bugün, Barometre Çetin Özek'in açtığı üç ayn davada da Sabah gnıbundan toplam 900 milyon lira tazminat isteniyor. 3 Temmuz 1989 tarihli dava dilekçesinde 2000'e Doğru Dergisi'nde yayımlanan haberden alıntı yapan Bugun Gazetesi'nin "Asll Nadir için önemli iddialar" başlığıyla 30 Haziran 1989 tarihinde yayımladığı yazıda müvekkilinin kişilik haklanna ağır saldında bulunulduğunu öne süren Çetin Özek, 250 milyon lira tazminat istiyor. Barometre'de yayımlanan Babıali haberleri içinde "Asil Nadir kepçeyle verdigini kaşıkla almaya çaüşıyor" başlıklı yazıda da müvekkilinin açtığı tazminat davalanna değinildiğini belirten Çetin özek, Barometre'de 2000'e Doğru kapağjyla Gırgır'ın karikaturlerinin yayımlanmasıyla müvekkilinin kişilik haklanna saldında bulunulduğunu öne sürerek, 150 milyon lira tazminat istiyor. Asil Nadir'in avukatı Çetin özek'in basın organları hakkında açtığı son tazminat davası ise Sabah Gazetesi hakkında. Sabah'ta 29 Haziran 1989 tarihinde "Asil Nadir neden sessiz kalıyor" başlığıyla yayımlanan haberde 2000'e Doğru Dergisi'nin iddialarının tekrarlandığını belirten Çetin özek, 3 Temmuz 1989 tarihli 14 sayfalık dava dilekçesinde şu görüşlere yer verdi: "Müvekkilimiz hakkındaki gerçek dışı isnatlan suçiamalan dognılar bir üslupla ve başka bir yayın organındaki yayını haber vennek maksadıyla bagdaşmayan biiyükiükte çarpıcı bir biçimde aktarmıştır. Bu davranış özellikle müvekkilimizin basın sanayiine yaptığı yalınmlardan duydukları tedirginlik tüm kamuoyunca bilinen 'davalılar' tarafından gerçekleştiriliyorsa, hukuka aykın ktsiiik haklanna saldırgan yayının salt sübjektif yönelişlerin iiriinii olduğu açıkça anlaşılır." Çetin Özek Sabah Gazetesi adına Dinç Bilgin, sorumlu yazı işleri müdürü Atilla Hamzaçabi'nin 500 milyon lira tazminata mahkum edilmesini istiyor. Çetin Özek'in dilekçelerinde Bugün Gazetesi adına sahibi Önay Bilgin, sorumlu müdürü Kemal Ararat, Barometre adına ise sahibi Önay Bilgin ve sorumlu müdur Erol Bostancı dava ediliyor. Asil Nadir'in basın organları hakkındaki 1 milyar 701 milyon liralık tazminat davalanna önümüzdeki günlerde fstanbul hukuk mahkemelerinde baslanacak. Asil Nadir Türkiye'deki yayın organlannın yanı sıra, Kıbns'ta yayımlanan ve 2000'e Doğru Dergisi'nin iddialarına yer veren Yeni Düzen Gazetesi hakkında Kıbns'ta 50 milyon liralık tazminat davası açtı. Asil Nadir'in Türkiye'de basına yatınm yapmadan önce 1985 yılında Kıbns'ta Hürriyet Gazetesi aleyhine 2 milyon liralık tazminat davası açtığı, ancak sonradan vazgeçtiği öğrenildi. Ayrıca şimdi sahibi bulunduğu Nokta Dergisi'nin "Alaturla Dallas" başlıklı haberi nedeniyle de tazminat davası açan Asil Nadir'in bu davadan vazgeçtiği öğrenildi. Gelişim Yayınlan yetkilileri Nadir'in açtığı davadan Kıbns'ta olması nedeniyle itiraz ettiklerini, Nadir'in ise davadan vazgeçtiğini bildirdiler. Doktorada üniversiteye özerklik ANKARA (ANKA) Üniversitelerarası Kurul, doktora değerlendirmesi sürecinde üniversitelere özerklik tanıyan bir uygulama getirdi. Bundan böyle üniversiteler, doktora öğrencilerinin başarısı için asgari yüzde 75 not şartını göz önüne alarak öğrencilerin derslerdeki başan durumlarını belirlemek üzere, lisans kademesi öğretim yönetmeliği hükümlerini uygulayabilecekler. Ayrıca, buraya doktora öğretimi ile ilgili ayrı hükümler koyabilecekler ya da lisansüstü öğretimi için ayrı yönetmelik çıkartabilecekler. Baskın ve Yeşilyurt köylülerine avukat ADANA (Cumhuriyet Guney tUeri Bürosu) Mardin'in Cizre ilçesinin Yeşilyurt köyü halkma işkence yaptığı savıyla 21 eylülde Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan hakkmda şikayetçi olan Yeşilyurt köylülerini savunmak için başvuran avukatlann sayısı 300'ü buldu. Yeşilyurt köylülerini savunacak avukat sayısının daha da artacağım belirten Avukat Orhan Doğan, söz konusu davayı almak isteyen avukatlann kendileriyle köy muhtan Abdurrahman Müştak'a başvurduklannı anlattılar. Ev yakaıı özel time soruşturma ekonomisi var. Müteahhitler, asfalt almaya geliyor rafineriye. Birkaç düzmecenin dışında pek olaya rastlanmıyor Batman'da. Siirt'in merkezi de rahat. Sorun daha çok ilçelerde: Şırnak, Eruh, Pervari... Ancak, ister istemez il merkezine de yansıyor terör ve baskının bir başka yüzü. Kahvelerin, dükkânlann duvarlanna Siirt Valiliği afışler asmış. Birinde teröristlerin bastığı bir köyde oldürdüğü dört kişinin fotoğrafları var. Bir başka afîşte ise ırzına geçildiği savlanan on dört yaşındaki bir kızın öyküsü... Kızın yaşı küçük olduğu halde, olduğu gibi yazılmış adı. Hani bir gazete yapacak olsa, Muzır Yasası'ndan mahkum olurdu. TGS'den Daily News tepkisi tşSendika Türkiye Gazetedler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi T. Daily News Gazetesi'nde çalışan üyelerine TGS'den istifa etmeleri için baskı yapıldığı gerekçesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurdu. Başvuruda işyerinde gereken incelemenin yapılarak yasal önlemlerin alınması istendi. TGS Ankara Şubesi'nin işverene gönderdiği yazıda da, "Uyguladığımz baskılar başta insan hakları ve anayasa olmak üzere işyasalan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykındır" denildi. 2.5 milyunn ilk talihüsi tSTANBUL (AA) Milli Piyango'nun 30 ağustos çekilişinin en büyük ikramiyesi olan 2.5 milyann ilk ortağı Istanbul'dan. Milli Piyango Idaresi'nin düzenlediği "30 Ağustos" çekilişindeki 2.5 milyar liralık ikramiyenin ilk talihlisi Istanbul'dan Muhittin Ilkbahar adlı 58 yaşındaki bir BağKur emeklisi oldu. Karısmm ikramiye kazanacaklanm rüyasında gördüğünü ve bileti de onun almak istediğini ifade eden Ilkbahar, şöyle konuştu: "Bileti almaya karar verdikten sonra pek çok yerde biletçi gördük. Buna rağmen eşim, bileti Nimet Abla'dan almakta ısrar etti. tkramiyenin çıkmasına çok sevindik, mutluyuz, Allah herkese nasip etsin." sonucu söndürmeme izin verdiler. 05.00 sıralannda köyden aynlırken emirleri veren uzun boylu, şişraan, sivil gijimli polis, 'Elimizden çekeceğiıı var. Tekrar döndüğümüzde seni öldüreceğız' tehdidini savurdu." Bir sure önce güvenlik güçleri tarafından dört gün süreyle gözaltına alındığını, bu süre içinde de işkence gördüğünü savlayan Ziya Duman, polis ve asker baskısından evini şehire taşıyacağını söyledi. Yoksul bir insan olduğunu ve çiftçilikle uğraştığmı belirten Duman, "Artık buralarda yasanmaz. Bu zaran kim ödeyecek? Devletin askeri, polisi vatandaşı koruyacagına üzerinde baskı kuruyor. Suçumuz varsa bizi mahkemeye çıkarsınlar" dedi. Ziya Duman'ın Lice Cumhuriyet Savcılığı'na başvurusu uzerine Olağanüstu Hal Bölge Valiliği'nce soruşturma açıldı. Bekirhan mezrasına giden Lice Jandarma Bölük Komutanlığı'ndan iki yüzbaşı ve bir üsteğmen, Duman aılesiyle görgu tanıklannın ifadesini aldı. Ona yakın köylü ifadelerinde olayın meydana geldiği sırada tüm mezranın polislerce kuşatıldığmı, çıkarılan yangına müdahale etmek istediklerinde polislerce engellendiklerini vurguladılar. PKK üç İlkokul yaktı Radyasyonlu çaylar gömülüyor OF/RİZE (AA) Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü'ne (ÇayKur) hem depo sıkmtısı yönünden hem de maddi açıdan büyük ölçüde problem olan radyasyonlu çaylar gömülüyor. ÇayKur'un depolannda muhafaza edilen 58 bin 70 ton radyasyonlu çayın yaklaşık 2 bin tontuk bölümü, Of ve Çamlı Çay Fabrikalannın açık sahalannda açılacak galerilere gömülecek. Of Çay Fabrikası sahasında açılan 600 tonluk galeriye radyasyonlu çayların doldurulmastna başlandı. Fabrika sahasına ılk'etapta yaklaşık bin ton çay gömülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle