Katalog

28 NÎSAN 1989 y DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Kohl, Varşova Paktı yla görüşme yapılmasında ısrarlı NÂFO'da iki farklı görüş Dış Haberier Servisi Federal Almanya Başbakam Helmut Kohl, dün parlamentoda yaptığı konuşmada NATO'da son yıllann en ciddi krizine neden olan görüşünde ısrar ederek, "Kısa menziili nükleer ffizeler (taktik füzeler) konusunda Varşova Paktı iie görüşmeler >apılması" yolundaki önerisini savuııdu. Kohl, siyasal gözlemcilerin NATO içindeki bölünmeyi daha da derinleştireceğini belirttikleri konuşmasında, "Bir savaş dunımunda 500 Km uzağa fırlatılabilen kısa menzilli fiizeierden en çok zarar görecek NATO ülkesinin Federal Almanya olacağını" söyledi. Kohl, "Müttefıklerimizin bizim çıkarlanmıza, bizim onlann çıkarlanna gösterdigimiz anlayışı gösttrmeierini bekliyoruz" şeklinde konuştu. Kohl'un konuşmasında, ABD ve Ingiltere'den kendisine yönelen eleştirilere değinmediği dikkati çekti. Federal Almanya Başbakanı, Varşova Paktı ile kısa menzilli füzelerin indirimi konusunda göruşmeler yapılmadan NATO'nun füze modernizasyonu kararı almasına karşı olduğunu yineledi. Kohl, konuşmasının bir bölümünde ABD ile İngiltere'ye güvence vererek ülkesinin kısa menzilli nükleer füzelerin tümüyle yok edilmesini de istemediğini söyledi. Bilindiği gibi Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, bu silahlann tümüyle yok edilmesini öneriyor. Kısa menzilli nükleer füzelerin modernizasyonu tartışması halen NATO ittifakı içinde ciddi bir bölünme yaratmış durumunda. ABD, tngiltere ve bir ölçüde Hollanda kısa benziüi füzelerin indirimi konusunda Sovyetler Birliği ile görüşme yapılmasına kesinlikle karşı çıkıyorlar. Bu üc ülke görüşlerini şöyle savunuyorlar: Batı'nın elinde NATO'nun "esn'ek nükleer mukabele" stratejisini geçerli küabilecek tek silah olarak 500 km. menzilli kısa menzilli nükleer füzeler (SNF) kaldı. Bu silahlar için bir kere görüşme masasına oturulduğu takdirde kısa menzilli füzeler için de "sıfırlama" gündeme gelebilecektir. Belçika, Tspanya, Portekiz, Danimarka, Norveç ise tartışmada Federal Almanya'nın safında yer alıyorlar. Bu gruba bir ölçüde, Yunanistan ve Türkiye'yi de katmak müınkün. Bu arada İtalya da Federal Almanya'mn füzeler konusundaki tutumuna destek verdiğini bildirdi. öte yandan Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in bildirdiğine göre, lngiltere Başbakam Margarel Thatcher, Batı Almanya'nın kısa menzilli nükleer füzelerin modernlestirilmesine karşı takındığı tavrı "kırmak" amacıyla pazar günu Başbakan Kohl ile görüşecek. Mayıs ayında yapıiacak NATO doruk toplantısına kadar bir çözüme bağlanması amacıyla Başbakan Thatcher'in, Kohl'e "baskı yapacağı" da kesin gözüyle bakılıyor. DUNYADA BUGUN AIİStRMEN Ne Yapmalı? Herhalde Nasrettin Hoca'nın eşeği öyküsü, tüm öyküleri içinde en fazla bilinenlerden biridir. Hani Hoca oğluyia pazara gidiyormuş da kendı eşeğe binmiş, çocuğunu da yanı sıra yürütmüş. Tam o sırada yolda köylülerinden biriyle karşılaşmış. Adam Hoca'ya bakmış bakmış, sonra da: Ayıp Hocam, ayıp demiş, sen kurulmuşsun eşeğe, bacak kadar çocuk ise yürüyor. Hoca düşünmüş, adam haklı. Hemen kendisi inmiş, oğlunu karakaçana bindirmiş. Biraz sonra başka bir köylüyle karşılaşmış. Adam manzarayı görünce sakalını sıvazlamış: Şu işe bak demiş, hiç saygı kalmamış. Velet eşeğe kurulmuş da koca adam yürüyerek gidiyor. Hoca düşünmüş, o da haklı. Hemen kendine göre bir umar bulmuş duruma, her ikisi de birden kurulmuşlar eşeğin sırtına. Biraz ilerde öbür köyden birini görmüşler. Adam Hoca ile oğluna bakmış, sonra söylenmiş: Yahu şu insanoğlunda hiç insaf kalmamış. Bir karakaçanın sırtına iki kişi kurulmuşlar, bu hayvan ne çeker diye düşünmüyorlar. i, Hoca bakmış, adam haklı. Biraz daha düşünmüş "ne yapsam!' diye, sonra da oğluyla birlikte eşeği sırtlayıp başlamışlar yürümeye. . Ne yapsa eleştirilen kimse, aklının sesini dinlemezse eninde sonunda Hoca'nın durumuna düşecektir. Daha koltuğa oturur oturmaz eleşiiri bombardımanına tutulan SHP'Iİ belediye başkanlarının durumu da doğrusu Nasrettin Hoca ile eşeğinin öyküsünü anımsatıyor. Ne yapsalar, onlan kötülemekte kararlı olanlar eleştirilerini birbiri üstüne stralıyorlar. Kuşkusuz durumu en kritik olan da en büyük ve en sorunlu kentimizin başında olan Nurettin Sözen. Sayın Sözen işbaşına gelir gelmez; "Bir tek ağaç kesenin gözünün yaşına bakmam" dıyerek, istanbul'un yaşamsal dertlerınden biri konusunda son derecede duyarlı olduğunu kanıtlamıştır. Sayın Sözen, görevi devralalı daha bir ay olmadığı halde dev boyutlu sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bunların arasında, ekonomik boyutu çok büyük olmasa da Boğaziçi'nin durumu da var. Boğaz kıyılarında ve ozellikle tepelerinde bütün doğa yapısını allak bullak edecek olan beton yığını villaların bir bölümünün usulsüz yapıldıkları veya ruhsatları varsa bile yasanın öngördüğü ölçülerin aşıldığı, başka bir deyişle; izinlerinin yasaya aykırı olduğu anlaşıimış bulunuyor. Bu durumda Nurettin Sözen ne yapsın? Binalara dokunmaz ise sözünü çiğnemiş, ilkesine sırt çevirmiş, kamu yararını ayaklar altına almış olacak. Eğer bu binaların yıkılmasına karar verirse, o zaman da geçmişte, "istanbul yıkıldıkça güzelleşiyor" diyen Daian'a alkış tutanlar, bu kez bağırmaya başlayacaklar: Gördünüz mü. Bunlar yapıcı değil yıkıcı. Gelir gelmez yıkmaya başladılar. Bu görüşün çeşitli çevrelerdeki desteklerinin yanı sıra, toplumdaki pekişmiş olan önyargı da Sözen'i güç durumda bırakacak. Şimdi Sayın Sözen bu duruma "formül" aramakta. Ne var ki toplumsal olaylann büyülü formülleri yok. Bir yanlış var ve de bu yanlış yüzünden kamu zarar görüyorsa, o yanlışı gidermek, giderirken doğacak bireysel acılara da katlanmak gerek. Kısacası, yasaya aykırı olarak verilmiş izinlere dayanarak yapılmış binaların yıkımı zorunlu. Bu yıkımın ulusal servet düşmanlığıyla ilgisi yok. Çünkü o betonlar kadar Boğaz'ın canım yeşil tepeleri de ulusal zenginliğin birer parçasıdır. Hatta belkı de, belki de değil, daha çok parçasıdırlar... Sayın Sözen'in formül arama yerine olayın nedenlerini ve sorumlularını kamuoyuna açıklayarak gerekeni yapması, kamunun olması gereken zenginliği yine İstanbul halkına geri vermesi zorunludur; yasalar da böyle bir girişime elvermektedir. Bu arada, Boğaz sırtlarının yalnız görkemli villalarla değil aynı zamanda gecekondulaıia da talan edildiği bir gerçektir. Köşeyi dönme düzeninin talan sosyal adaletinin bir parçası olan bu olguya da göz yumulamaz. Kamuya ait olan yeşil alanların korunmasında gelir farkına ya da yeşil alan üzerine usulsüz olarak oturtulan binanın yapım neden ine bakılmaksızın, talanın önlenmesidir esas olan. İstanbul gibi arsa sorununun doruğa vardığı bir kentte, gelişi güzel yapılanmanın hiçbir derde deva olmadığını bilen bir yonetim önce kentin talanını önleyecek ve ona koşut olarak da sorunun çözümü için hakça önlemleri getirecektir. Belediyenin bu yolda ilerleyebilmesi için kamuoyunun uyanık desteğine ve basının olaya yansız, nesnel yaklaşımına ihtiyaç vardır. Sayın Sözen'in Boğaziçi konusunda kararlı ve yürekli davranması, eninde sonunda İstanbul halkının yararına olacaktır. Wale&a, Cualler ile görüştü VARŞOVA (AA) Polonya'da bulunan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Dayamşma Sendikası lideri Lech Walesa ile görüştü. Walesa, yarım saat siiren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, de Cuellar'a Polonya'nm özgürlük ve çoğulcu anlaytş temeline dayalı gerçek reformlar gerçekleştirmeye çalıştığını söylediğini bildirdi Dayanışma lideri Walesa, Genel Sekreter'in Polonya hakkında ayrmtüı bilgi sahibi olduğunu ve reformlann başanlı olacağı inancını taşıdığını kaydetti Yabancılar sonınu Kohl, parlamentoda yaptığı konuşmada ülkede yaşayan yabancılar konusuna da değindi. Yeni yabancılar yasasının 1990 yılına kadar mutlaka çıkarılacağını bildiren Kohl, hükümet olarak yabancı düşmanlığının her türlüsü ne karşı olduklannı söyledi. Kohl, "Ülkemize gelen her yabancıya kapılanmızı açamayız çiinkü F.Almanya bir göçmenler ülkesi değildir ve olama.* da. Bu bakımdan yeni işci getirtmemek ve bu ülkede yaşayan yabancı sayısını belirli sınırda tutmak ve bunlan toplumla kayrtaşlırmak karanndayu" şeklinde konuştu. Yeni yabancılar kanun tasarısına ilişkin esasların geçenlerde koalisyon partileriyle oluşturulan bir iç politika calışma grubu tarafından tespit edildiğini hatırlatan Kohl, yeni yabancılar yasası nın içinde bulunduğumuz yasama döneminde mutlaka çıkartılacağını söyledi. Kohl, bundan amaçlannın da F.Almanya'da yaşamakta olan yabanalann tüm haklannı güvence altıtıa almak olduğunu belirtti. Urdün'de yeni hükümet AMMAN (AA) Ürdün Kralı Hüseyin, dün başbakanlığa atadığı Mareşal Zeyd bin Şakir'in kurduğu hükümeti onayladı. Dün akşam Amman'da yapılan resmi açıklamaya göre, Şakir kabinesi 24 bakandan oluşuyor. Yaşam pahalılığım protesto için yapılan kanlı gösterilerden sonra, Zeyd Rıfai başkanlığındaki hükümet istifa etmişti. Japonya'da siyasi belirsizlik 1989 yılı mali bütçesinin mecliste onaylanmasından sonra istifası yürürlüğe girecek olan Başbakan Takeshita'nm yerini kimin dolduracağı belirsiz. Dış Haberier Servisi Japonya'da iktidardaki Liberal Demokratik Parti, 1989 yılı bütçesinin mecliste onaylanması için yoğun çaba harcıyor, ancak muhalefet partileri bütçe görüşmelerini boykot etmeyi sürdürüyor. Recruit skandalına adı kanştıgı gerekçesiyle istifa edeceğini açıklayan Başbakan Noboru Takeshita'nm istifası bütçenin onaylanmasından sonra yürürlüğe girecek. Recruit skandalına Liberal Demokrat Parti liderlerinden çoğunun adının kanşmış olması Takeshita'dan boşalan parti başkanhğı ve başbakanlık görevini kimin dolduracağı konusunda da belirsizliklere yol açmış durumda. Muhalefet, bütçe göriişmelerine geçilmeşinden once skandalın gerçekleştiği 1984 yüında başbakan olan Yasuhiro Nakasone'nin parlamentoda hesap vermesinı şart koşuyor. Parlamento Bütçe Komisyonu'nunönceki günkü oturumu muhalefetin boykotu nedeniyle yapılamadı. Mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Liberal Demokrat Parti'nin bugün muhalefetin boykotuna karşın bütçeyi parlamentoya sunması bekleniyor. AP'nin bildirdığine göre Takeshita'mn yerine getirilmesi beklenen eski Dışişleri Bakanı Masayoshi Ito'nun sağlık koşulları nedeniyle görevi kabul etmek istemediği, yerine skandala adı karışan eski Başbakan Nakasone'nin mali konulardaki yardımcısı ve eski Emniyet Teşkilatı Müdürü Masaharu Gotoda'yı tavsiye ettiği bildirildi. Başbakan Takeshiu ile parti genel sekreteri Shintaro Abe'nin konuyla ilgili olarak önceki gün bir araya geldikleri ve yeni parti başkanı ve başbakanın seçiminin 29 nisan 6 mayıs tarihleri arasındaki ulusal tatilin bitiminden sonra yapılmasını kararlaştırdıkları açıklandı. Bu arada Japonya'daki siyasi belirsizliğin dünya ekonomisinin lideri olma yolundaki girişimlerine zarar verebileceği öne sürulüyor. AA'nın bildirdığine göre ABD'li uzmanlar, Japonya'nın büyük önem taşıyan uluslararası konuları ele alıp çözebilmekten aciz güçsüz liderlerle karşılaşma tehlikesinin giderek arttığına dikkat çekiyorlar. İç siyasi gelişmelerin dış ekonomi ve poiitikaya ilişkin konulann önüne çıkacağı belirtiliyor. M f l t l f t p c ' l o f i A r İ Î C m O İ O I ' Avmpa Topluluğu Komisyonu Akdeniz Işleri Sorumlusu Abel MatuI T U U U 1 C 9 I C « J U I U ^ I I I C I C I teSj Ankara'da Başbakan Özal, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Bozer ve Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz tarafından kabul edildi. Abel Matutes, görüşmelerde ve karma parlamento komisyoruı toplantılan sırasında, toplulukla Turklye arasındaki ılişkıleri bütün yönleri ile ele aldıklarını söyledi. Bu görüşmelerin çok olumlu bir havada geçtiğini kaydeden Matutes, bugün için tam üyelik konusuda kesin bir sonuca varıtdığını s&yiemenin mumkün olmadıgını, daha birçck alanda gelişme kaydedilmesi gerektığini anlattı. Abel Matutes, "Kesin olan bir şey varsa o da topluluğun Türkiye'ye, Türkıye'nin de topluluğa ihtiyacı bulunduğudur." şeklinde konuştu. Abel Matutes, daha sonra İstanbul'a geldi. (Fotoğraf: AA) Ayaklanma liderlerinden ABD'ye ret KUDÜS (AA) tsrail işgali altmdaki Arap topraklanndaki Filistin ayaklanmasmm liderleri de ABD'nin barış planını reddetti. tsrail Başbakam lzak Şamir'in işgal topraklarmda seçimlere gidilmesi yolundaki önerisini temel alan ABD yaklaşımı, dün dağıtılan bildirilerle protesto edildi. Bu arada, Gazze kentinde, 17 yaşındaki Eşref Şamir'in yaralı olarak kaldırıldığı hastenede yaşamını yitirmesiyle, dünkü çatışmalarda ölen Filistinlile'rin sayısı 3'e yükseldi. Rumlar Türk belediye başkanını tutukladı Kıbrıs'ta gerginlik LEFKOŞA (AA) Kıbns Rum polisi, Dikelya tngiliz Üssü'nde sınır köyü Beyarmudu1 nun Türk Belediye Başkam'm tutukladı. Belediye Başkanı, 50 Kıbns Lirası ödendikten sonra serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre Beyarmudu Belediye Başkanı Hüseyin Beyar, üs komutanının davetlisi olarak Ingiliz Dikelya Üssü'ne gitti ve komutanla bir süre görüştü. Hüseyin Beyar, görüşmeden sonra KKTC plakalı arabasına binerken İngiliz üssünde görevli Rum polislerince tutuklanarak, tngilizlerin gozleri önünde zorla Rum polis karakoluna götürüldü. İngiliz ussündeki Türk polisleri, büyük bir olayın meydana gelmesini önlemek için 50 Kıbns Lirası'nı Rum polisine ödeyerek Hüseyin Beyar'ın serbest bırakılmasım sağladılar. KKTC Cumhurbaskanı Raııf Denktaş, Beyarmudu Belediye Başkanı'nın İngiliz üssünde tutuklanmasını kabul edemeyeceklerini belirterek olayı şiddetle protesto etti. Denktaş, olayı İngiliz Yüksek Korniserliği nezdinde ele alacaklarını bildirdi. Denktaş, Rumlann İngiliz uslerini Türklere karşı bir tuzak olarak kullandıklannın yeni bir delili ile karşı karşıya bulunduklarını ifade etti Yahudiy Siyonist çevrelerprotesto gösterileri düzenliyorlar trarida yaygın tutuklamalar TAHRAN (AA) lran'da salı ve çarşamba günleri uyuşturucu kaçakçılığt yapan ve esrar kullanan 792 kişinin tutuklandığı bildirÛdi. Tahran Radyosu, böylece on günden bu yana tutuklanan uyuşturucu kaçakçısı ve müptelasının sayısmın 130O'ü astığınt belirtti. Radyo, içlerinde Iraklılann da bulunduğu esrar ve silah kaçakçısı büyük bir şebekenin ülkenin batısmdaki Bahtaran 'da ele geçirildiğini duyurdu. Fransaîçla Arafat şokıı FKÖ liderinin Fransa'da "devlet başkanı gibi" karşılanacak olması Israil ve Suriye'de kaygı ve tepki uyandırdı. Paris'in son zamanlarda Lübnan sorununa da el attığına dikkati çeken çevreler, bu ve benzeri gelişmeleri ABD ve SSCB'den sonra Ortadoğu'da varlık göstermek çabasma bağlıyorlar. başkanı" sıfatıyla kabul etmesinin FKÖ'ye uluslararası planda yeni bir meşruiyet kazandıracağını düşunüyor. Kudüs'teki yöneticiler, bu gezinin Reagan yönetiminin geçen aralık ayında FKÖ ile diyalog başlatmasından bile daha önemli olduğunu düşünüyorlar. Arafat daha önce Ispanya ve Yunanistan gibi iki AT üyesi ülkeyi ziyaret etmişti. Ancak Fransa'nın uluslararası jeopolitik boyutları olan bir ülke olması, Arafat'ın gezisini küçümsenemeyecek bir başarı haline getiriyor. Birçok gözlemci, İsrail ve Yahudi topluluğundan gelen şiddetli tepkilere rağfhen François Mitterrand'ın Arafat'tan, daha önce İsrail İşçi Partisi liderleri ve geçen ay içinde Başbakan lzak Şamir'in ortaya attığı "Balı yakası ve Gazze'de seçim" içeren çözum önerisine daha olumlu bir yaklaşım içine girmesini isteyeceğini tahmin ediyor. Fransa'daki Yahudi örgütlerini temsil etmemekle birlikte birçok Fransız Yahudi şahsiyetin Yaser Arafat'la ikili görüşme yapacağı belirtiliyor. FKÖ Yurütme Komitesi Başkanı, Mitterıand'dan ba$ka Başbakan Michel Rocard tarafından da kabul edilecek. Sosyalist Partili eski Bakan Edgard Pisani'nin başkanlığını yaptığı "Arap Dünyası Enstitusü"nde Arafat onuruna bir iftar yemeği verilecek. Iftar yemeği FKÖ Fransa temsilcisi Ibrahim Sus tarafından duzenlendi. Arafat'ın iki gün sürecek Paris gezisi nedeniyle Fransa başkentinde eşine az rastlanan güvenlik önlemleri alınacağı da bildirildi. Fransız Yahudilerinin yapacağı gösteriler, güvenlik açısından önemli bir problem oluşturmazken, bölge devletlerinden biri tarafından düzenlenebilecek bir saldırı olasıhğı göz önüne alıruyor. Lübnan politikası nedeniyle Fransa'yla ilişkileri iyice soğuyan Suriye'nin, Arafat'ın Fransa ziyaretinden de memnun olmayacağı kimse için sır değil. Hatta Fransa'nın Arap dünyası içinde Arafat'ı güçlendirerek Hafız Esat'ı daha da tecrit etmeyi hesapladığını düşünenler de var. SABETAY VAROL PARİS Lübnan Savaşı'na ilişkin Fransızlar arası polemikler sürerken, bu kez de FKÖ lideri Yaser Arafaı'ın 23 mayıs tarihlerinde Paris'e geleceğinin açıklanması, Fransa'da dikkatlerin tam anlamıyla Ortadoğu'ya çevrilmesine yol açtı. FKÖ Yürütme Komitesi Başkanı'nın Cumhurbaskanı François Mitterrand tarafından kabul edileceği birkaç haftadır biliniyordu. Gezinin gerçekleşeceğinin açıklanmasıyla başlayan, ozellikle tsrail'le Fransa'daki Yahudi topluluğundan gelen şiddetli tepkiler, ziyaret tarihinin Fransa Cumhurbaşkanhgı'nca pazartesı günü resmen doğrulanmasıyla doruğa çıktı. Arafat'ın Fransa'ya gelmesine karşı çıkan ilk gösteri önceki gün Nice kentinde gerçekleşti. Bu gösteriye aşırı sağa yakın görüsleriyle tanınan, bu kentin Belediye Başkanı Jacques Medecin de katıldı. Bu katıhm daha çok yerel politika hesaplarına dayalı olsa da Filistinli lideri n Fransa'ya gelişine karşı ilk protesto gosterisine Nice Belediye Başkanı'nın gelişi, Siyonist kuruluşların Arafat eşittir terorizm denklemini ön plana çıkarmaya çalışacaklannı ortaya koydu. AFGANİSTAN Kabil roket yağmuru altında sinden mi kaynaklandığı anlaşılamadı. Necibullah konuşmasında Afgan ordusunu överek, mart ayı başında direnişçilerin eline geçen Celalabad kentinin "kahramanca" savunulmasında vatanseverliğini gösterdiğini belirtti. Bu arada mücahit lideri Gülbeddin Hikmelyar, Afgan sorununun tek çözümünün silahlı mücadele ile mümkün olduğunu söyledi. Hikmetyar, komünist yönetimin iktidara gelişinin 11. yıldönümü dolayısıyla Pakistan'ın k'uzeyindeki Varsak mülteci kampındaki gösteride bir konuşma yaptı. Hikmetyar konuşmasında, banş çağnsında bulunanlann Afganistan'ı bombalayan ve yıkan kişiler olduğunu söyledi. Yaser Arafat Françoıs Mitterrand leriyle tanınan Fransa'daki Yahudi örgütleri birliğinin sivil lideri Theo Klein, Fransa ile Arafat arasındaki diyaloğa karşı olmamakla beraber, "resmi" nitelikteki ziyaretin Avrupa'nın iki taraf arasınia denge rolü oynarna şansını zayıflatacağını ifade etti. Klein, Fransa'nın Arafat'la teması hızlandınrken, İsrail'le kendi arasmda kopukluk yaratacağından endişe ettiğini de belirtti. İsrail'de Mitterrand'm Arafat'ı Paris'te misafir etme kararına karşı uyanan tepkiler ise daha çok uluslararası politik nitelik taşıyor. Tel Aviv, tsrail devletinin yakın dostu olarak tanınan ve Israil'i ilk ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı olan François Mitterrand'm, Arafat'ı neredeyse " d e v l e l Yunan lobisinin | toplantısı i WASHINGTON (AA) Bir süre önce Türkiye'ye karşı yeniden eyleme geçen ABD'deki Yunan lobisi, ABD'de Türkiye konusunda yanlış imaj yaratma kampanyası çerçevesinde 6 mayısta fVashington'da bölücülerle Ermeni sözcülerin de kalılasağı bir toplantı düzenledi Toplantı, YunanAmerikan Eğitim ve Gelişürme Derneği "AHEPA" ile A merikanHellenik Enstitüsü "AHIPAC" tarafından ortaklaşa gerçekleştiriliyor. Yunan lobisi, Türkiye'yi karalama toplantısına katılacak Sokağı'nda bulunan ve Yahudilikle ilgili kitaplar satan bir kitapçı dükkânında 56 kadar aşın Siyonist gencin saldırısına uğradı. Bu gençler, "Mitterrand hain" sloganlanyla devlet başkanının en yakın çâkşma arkadaşına karşı tavır aldılar. Rosier Sokağı'nda " J o Goldenberg"e ait lokanta, 1982 yüında Abu Nidal grubuna mal edilen terörist bir saldınya manız kalmış ve saldırıda çok sayıda kişi canını yitirmişti. Paris'teki Yahudi örgütlerin, bu saldınyı ve 1985 yılı sonunda Rennes Sokağı'nda meydana gelen bombalı saldınyı anımsatmak suretiyle, Yaser Arafat'ı "dünya terorizmi"nin başı olarak göstermek isteyecekleri Cumhurbaskanı Mitterrand'ın şimdiden belli oluyor. Fransız başdanışmanı Yahudi asıllı JacSosvalist Partisi'ne yakın göruşques Attali, Paris'in unlü Rosier KABİL (AA) Afganlı mücahitler, dün başkent Kabil'e 60 kadar roket attılar. Sovyet yanlısı Necibullah rejiminin, marksist devrimin 11. yüdönümünü kutlama törenleri düzenlediği günde başkentin roket yağmuruna tutulması sonucu 16 sivilin öldüğü bildirildi. Afgan hükümetinin bir sözcüsu, bombardımanda 54 kişinin de yaralandığını söyledi. Afganİstan Devlet Başkanı Necibullah'ın, içlerinde Doğu ülkelerinin delgelerinin de bulunduğu 800 kişiye hitaben devrimin yıldönümü dolayısıyla yaptığı konuşma sırasında başlayan bombardıman sürerken, başkanlık sarayı çevresinde büyük patlamalar duyuldu. Ancak bunların roketlerden mi yoksa hükümet güçlerinin mücahitlere karşılık verme BurundVde maden çöktü: 100 ölü NAİROBİ (AA) Burundi'de altm arayan en az 100 kişi şiddetli yağışlar sonucu madenin çöken duvarlan altmda kalarak öldü. Nairobi'de yayın yapan Bujumbura radyosu, kurtarma ekiplerinin şimdiye kadar 27 ceset çıkarttıklarını bildirdi. Taksitle gezici disko! Müziği, her yerde keyfine vararak dinleyebileceğiniz equalizer'lı 4 Vestel: TSR712, TPE6902, TWS6162, TSR8090. Hepsi taksitle! Vestel'inizi ve taksidinizi seçin! Vestel mini müzik setine hemen sahip olun. Diskonuzu yanınızda taşıyın. CRUN TSR712 Şili'de hükümet değişikliği SANTİAGO(AA) Şili'de muhalefetin istediği demokratik reformlann müzakere edilmesi konusunda, Devlet Başkanı General Augusto Pinochet ile görüş ayrılığına düşen Bakanlar Kurulu, Pinochet 'nin isteği üzerine istifa etti. •• • TSR8090 Ptşmat 60.000.60000.60.000.60.000 ftaytatal Toplam iOayuksR Toplam 36.000.36.COS.36.00053.50(1 • TSR7Î2 TPE6902 55.000. 3W.000. 42O00O.420.000.42O.O0O595 55.000 55.O0O80.000 390.000. TWW!62 TSR8090 mooo.540.000. 000. TPE6902 TVESTEL Vesıel b>r O, Polly Peck liternatıonal PLC kurulusudur