25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 1989**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Zorlu deneme (Baştarafı 1. Sayfada) rupa'nın en özgur ülkelerinden biri haline gelmekten büyük kıvanç duyuyorlar. Oteldeki garsondan mihmandanmıza, konferansa katılan Polonyalı öğretim üyelerine kadar herkes her türlü siyasal konuyu büyük bir rahatlıkla konuşuyor, tartışıyor. Hükumeti, rejimi korkusuzca eleştirebüiyor. Basında da aynı havanın bulunduğunu söylediler. Polonyahlann demokrasi yolunda hızla ilerlemekten büyük bir mutluluk duyduklan belli. Ama pembe tablo burada sona eriyor. Muhabbeti biraz koyulaştırdığımız bir Polonyaü, konuyu kısa süre sonra ekonomik sorunlara getiriyor. Polonyaülar hemen her şeyin sıkıntısını çekiyorlar. Varşova'da mihmandanmız, bir kat sahibi olabilmek için 20 yıl beklemek gerektiğini söyledi. Kiralar pahalı mı? Türkiye ile kıyaslarsanız hiç denecek kadar ucuz. Vasat bir işçinin ücretinin yüzde 1015'i dolayında. Ancak bunlar kooperatif evleri ve yetersiz. Ülkede konut açığı var. Polonyalılar bir daire sahibi olma hakkına sahip. Aynca kent dışında ufak bir sayfiye evleri olabiliyor. Ev sahibi olanların bazıları, anne babaları ya da akrabaları ile oturarak kendi dairelerini kiraya veriyorlar. Bu konutların kiralan kooperatif evleri ile kıyaslanamayacak kadar yüksek. Varşova'daki mihmandannuza "Ne kadar yüksek?" diye sorduğumuzda, "Çok çok yüksek" diye yarut vermişti. Gıda maddesi sıkıntısı halkın belki de en büyük tedirginlik kaynağı. Konuştuğumuz Polonyahlann hemen tümü, yiyecek maddesi alabilmek için bazen saatlerce kuyrukta beklemekten yakınıyorlardı. Vasat bir işçinin ücreti 6080 bin zloty (Polonya parası) dolayında. Et, karneye bağlanmış. Kişi başına ayda 2.5 kilo düşüyor. Kilosu 1300 zloty. Yetmiyorsa serbest piyasada bulabiliyorsunuz. Ancak kilosu 3 bin zloty'den. Bir çift kadın ayakkabısı 15 bin zloty dolayında. lyi bir elbisenin fıyatı ise 50 bin zloty'yi buluyor. Varşova, geniş caddeleri, parkları, tarihi yapıtları ile güzel bir kent. Ama mağazalann vitrinlerinde mal azlığı hemen göze çarpıyor. Merkezi Plan, savaşta yerle bir olan Varşova'yı geniş bulvarlan, gökdelenleri, yemyeşil parklan ile yeniden yaratmış, diriltmiş, ama dükkânların raflanm dolduramamış... Ancak sorun sadece dükkânların rafları değil. Boş raflar, ekonomideki genel tıkanmarun iik bakışta göze çarpan işaretlerinden biri sadece. Varşova'dan Krakow, trenle üç saat çekiyor. Yolun iki yanı ormanla kaplı. Krakow'a yaklaşırken afiaçlann, sanki kabuklan s o yulmuş gibi beyaz bir renge büründügü dikkatimizi çekti. Trende tanıştığımız ve bizim gibi konferansa gitmekte olan bir Polonyalı profesöre bu olgunun nedenini sorduk. "Barası sanayi bölgesi, çevre kirtenmesi var. Ormanlar ölüyor" dedi. Profesöre göre eski teknoloji ile çalışan fabrikalar, kendilerini yenileyememiş, kirlenmeyi önleyecek ya da azaltacak yeni yöntemleri benimseyememişlerdi. Neden böyle olmuştu? Kârlar devlete gittiğinden, fabrikalar kendilerini yenilemek için gerekli olan yatınmları yapamamışlardı. Ticaret Odası Başkanı Tadeusz Zylkowski bize, gemi yapımı ve çelik gibi ağır sanayi dallannda da aynı şeyin söz konusu olduğunu söyledi. Bu tesisler devlet için masraflı bir yük olmuşlardı. Merkezi Plan, altyapıyı kurmuş, ama onu rantabl biçimde yaşatamamıştı. Peki ya tanm? Polonya'da tarımın yüzde 80'i özel teşebbüste. O sektör neden yeterli üretimde bulunamıyordu? Devlet, özel çiftliklere zamanla sahneden çekilecek bir olgu olarak bakmış ve ınakine, gübre, kredi gibi yardımları devlet çiftliklerine ayırmıştı. Ama bu topraklarda çiftçi, kâr motivasyonu olmadığı için çahşmamış, özel çiftlikler ise ihmal edildiklerinden üretimde geri kalmışlardı. Sonunda Polonya gıda maddesi sıkıntı sıııa düşmüştü. Dayanışma'nın ekonomik danışmanı Andrzej Topinski, suçu Stalinci Merkezi Planlama'da buluyor. Topinski'ye göre piyasa uyarınca belirlenmesi gereken kaynakların dağıtımı, siyasal amaçlarla saptanmış, sonunda tıkanma noktasına gelinmişti. Peki siyasal sistem daha demokratik olsaydı, daha verimli çalışan bir ekonomik yapı kurulamaz mıydı? Belki, ama Topinski'ye göre bu da piyasanın yerini dolduramazdı. Ekonomik canlanma için kâr motivasyonu ve rekabet zorunlu idi. Aslında hükümet sözcüsü Zbylaw Rykowski, "Ekonomik düşüncede piyasadan daha iyi bir araç bulunaraadı" derken aynı şeyi söyluyordu. Merkez Bankası uyardı (Baştarafı 1. Sayfada) mek ana hedefleri etrafında topbiliyor. Bu konudaki formaliteler Başkanı, bu fazlalık nedeniyle ge lanabilecek bir iktisadi gelişme asgariye indirilmiş durumda. çen yılın ikinci yarısında parasal çizgisi sürdurülmek istendiğinde Devlet işletmelerinin ayrıcalıklı kontrolün zorlaştığını ve likidite tutarlı politika seçeneklerinin oldurumu kaldınlmış. Özel işletmefazlasının fiyat artışının yüksek dukça kısıtlı olduğu görülmekteler, kooperatifler ve devlet işletseyTetmesine olanak verdiğini be dir. tkinci olarak, iktisadi kararmeleri, kredilerden yararlanmalirtti. lara karşı ekonomik yapının çok dan yatınm yapma yetkisine kaMerkez Bankası'run dün yapı duyarlı olduğu, dengelerin derhal dar her alanda tam eşit haklara lan yıllık olağan genel kurulunda, bozulabildiği görülmekte olup, sahipler. Özel işletmelerin çalıştıBaskan Rüşdü Saracoglu, 1988 yı bozulan bu dengeleri tekrardan rabilecekleri işçi sayısından tav an hnm ekonomi politikalanru değer kurmanın kolay olmadığı da orkaldınlmış. Güçleri yeterse binlerlendiren ve önümüzdeki dönemin taya çıkmıştır. Dengelerin yeniden ce işçi bile çalıştırabilirler. Devlet ekonomi politikalan için bir dizi kurulması bir yandan uzun bir süişletmelerine tanınan her türlü eleştiri ve uyan içeren bir konuş reci gerektirmekte, öte yandan bukredi kolaybğı özel işletmelere de ma yaptı. nun gerektirdiği toplumsal malitanmmış. Devlet, dış ticarette de 1987 yılında kamu açıklanmn yet yüksek olmaktadır. artık tekel sahibi değil. Özel sekbüyümesiyle başlayan enflasyonist törün, stratejik maddeler ve silah Tüm bu noktalar göz onüne baskılarla, aynı yılın sonunda kagibi kalemlerin dışında istediği gialındığında iktisat politikasının mu mallarına yapılan yüksek bi dışsatım ve dışalım faaliyetleyürütülmesinde ekonomide denzamların, bir yatıdan maliyetler, rinde bulunma hakkı var. geleri bozmamanın önemi daha diğer yandan enflasyonist bekleaçık ortaya çıkmaktadır. Bu ise ik"Yabancılarla Ekonomik yişler üzerine etkide bulunarak tisat politikasının uygulanmasıntşbirliği" adlı ikinci yasaya göre ekonomiyi yükselen bir enflasyoda hedeflerin doğru saptanmalaise ülkede yüzde yüz yabancı sernist sürece soktuğunu belirten Sarına yapılabilir ve tutarlı olmalamayeli şirketler kurulabiliyor. racoğlu konuşmasında şu görüşlşin ilginç yanı; bir ipte oynanna titizlikle dikkat edilmesi ve bu Hatta bu şirketlerin yönetim kulere yer verdi: yan iki cambaz görünümündeki titizliğin sürekli gösterilmesi gererullan ve yönetim kurulu başkaniki rakibin söyledikleri arasında ğini ön plana getirmektedir. Bu illarının bile yabancı olmasına izin Değerlendirmeler aslında pek fark yok. Dayanışma; keye dikkat edilmesinin bir başka veriliyor. Doğu Avrupa'da bu Cari lşlemler Fazlası: 1988 şu yönü de iktisat politikası kararlaMarksizm ve Leninizm'in Polondenli liberal uygulamanın bulunbatında alınan bir dizi onlem ni nnın teknik olarak çok iyi hazırya'da hiçbir zaman mevcut olmaduğu diğer tek ülke Macaristan. dığını söylüyor, hükümet ise sandan itibaren ekonomide isteAncak bu reformların kuşku Marksizm Leninizm'in sadece nen etkiyi göstermiş, piyasadaki lanması ve bu hazırlıkları yapsuz bedeli de var. Bir dizi madde yanlış uygulamasının mevcut ol dengesizlikler azalmış, ekonomi makla görevli idari birimler araden devlet için ağır bir yük oluş duğunu belirtiyor. tkisi de piya deki büyüme yavaşlamaya başla sındaki uyumun sğalanmasımn turan sübvansiyonların çekilmesi sadan vazgeçilemeyeceğini ifade raıştır. Bu yavaşlamanın sonucu daha da önem kazanmasıdır. Türkiye'de toplumsal açıdan gerekiyor. Varşova Üniversitesi' ediyor. Dayanışma, özel sektörün olarak ithalat talebi azalmış, TL. nde Türk Edebiyatı dalında oğre ekonomideki payının büyutülmesi enstrumanlarının cazibesindeki kabul edilebilir asgari gelişme hıtim üyeliği yapan Bayan Dr. Da gerektiğini söylüyor. Hükümet de göreli anışa paralel döviz talebin zımn alünda ekonominin uzun sünnta, "Ekme&in fiyatı 6 bafta çıkardığı yasalarla özel sektörün deki ıstikrar kurlarda istikrar sağ re tutulamayacağı ve tutulmamaiçinde 50 zlotyden 80 zlolyye çık gelişmesinin önündeki tüm engel lanmasına oianak vermiştir. Da sı gerektiği açıkur. Ancak vurgutı. Devlet gıda maddelerinden leri kaldınyor. Dayanışma, Po ralan iç talep ve yavaşlayan eko lamak istediğim nokta, ekonomiyi söbvansiyonlan çekmeye başladı" lonya' nın karma ekonomi döne nomi üretilen malların ağırlıkla istikrarsızlığa göturmek palıasına diyor. Resmi yetkililerin bu yıl mine girdiğini söylüyor; hükümet dış pazarlarda pazarlanmasına yol bu hedefleri tutturmağa kalkışmaenflasyonun yuzde 7080 dolayın sözcüsü Dr. Rykowski ise "Ger açmıştır. Artan ihracat ve yavaş nın uzun dönemde toplumsal mada olacağını söylemelerine karşın, çek sosyalizme adımımızı layan ithalat dış ticaret açığını liyetinin, kısa dönemde daha müfiyat artışlarının yüzde 100'u bu atıyonız" diyor, ama ardından azaltmış, turizm, navlun ve dış tevazı fakat tuturlı hedeflere yölacağı tahmin ediliyor. Dış borç "Biz sosyalizmden yönetim biçi muteahhitlik hizmetleri gelirlerin nelmeğe oranla, daha fazla olabileceğidir. lar ise 39 milyar dolar. mini değil, degerler sistemini deki artışlarla cari işlemler «iengesi özellikle yılın ikinci yarısında fazTemel sorun enflasyon: ÖnüPeki halk bu bedeli ödemeye anlıyonız" diye etkiliyor. la vermiştir. 1.9 milyar dolarlık bu hazır mı? Ve ikisinin de tam uyum için fazla, döviz sorununun çozülmeBu nokta kuşkulu. sine önemli katkıda bulunurken Krakow'da tanıştığımız tarih de oldukları bir nokta var. 40 yılı aşkın süredir uygulana gelen sis parasal kontrolu zorlaştırmıştır. (Baiiarafı I. Sayfada) mevduat profesöru Jan Milewski, "Toplumda 1980'deki coşku yok. tem yürümüyor. Tıkanmış. Likidite fazlası: Şubat '88 ka munzam karşılık oranı yüzde 20'ye, yüzde 14 olan vadeli mevHalk, kuyruklarda beklemekten, Parti ile Dayanışma, ozel sek rarları TL likidite talebini göreli yokluklardan, hizmel sektö tör ve piyasa anahtarları ile bu tı olarak azaltmış, buna mukabil pi duat munzam karşılık oranı da rundeki aksaklıklardan usanmış kamklığı açmaya çahşıyorlar. An yasalardaki likidite arzı kamu sek yüzde 10'a irıdirilecek. Munzam durumda. Giinlük yaşantısında cak parti yıpranmış, Dayanışma torunun borçlanma gereği parale karşılıklardaki indirim bugüne kadar bankalarda toplanan mevdudüzelme gormek istiyor. Aynca eski gücünu yitirmiş, bunahmın linde yüksek bir duzeyde seyret ata uygulanmayacak. Halen 27 yıllardır sonuç alınamayan refonn aşılması için desteğine gereksinnıe meye devam etmiştir. Yılın ikinci trilyon lira civarında olan karşılıdenemeleri yapıldı" diyor. duyduklan halk ise coşkusunu yarısında, daha etkin bir mali ğa tabi mevduatın munzam karkontrolle borçlanma ihtiyacında Ya Dayanışma? önemli olçude kaybetmiş durumSendikanın sözcüsü, Dr. Jerzy da. Karamsar görunen bu tablo önemli düşüş gözlenmiştir. Ancak *şılık oram yine eskisi gibi olacak. Onyszkiewicz, bize, Dayanışma' da bir umut ışığı var. Taraflar za aynı dönemde cari işlemler fazla Ancak, bankalara karann yürürnın prestijinden hiçbir şey yitirme yıf olduklarından takım oyunu sıyla piyasalardaki likidite yeterin lüğe girdiği tarihten itibaren gelen diğini söyledi. Ancak konuştuğu oynamak zorundalar. Bu bakım ce azaltılamamış ve bu likidite faz yeni mevduata bu oranlar uygumuz Polonyalılar, Dayanışma'nın dan biz hükumetin ya da Daya lası fiyat artışlarının yüksek du lanacak. zeyde seyretmesine olanak ver1980'deki gücüne sahip olmadığıMerkez Bankası tdare Meclisi, nışma'nın yuvarlak masa anlaş miştir. nı belirtiyorlardı. Sendikanın hüaynca bankaların 1 yıldan daha masını b02acağmı pek sanmıyokümetle anlaşma imzalaması, lstikrarsızlık: Piyasalarda yılın yüksek vadeli mevduat kabul edegençlik ve işçilerin bir kesiminde ruz. ikinci yarısında zaman zaman or bilmelerini sağlamak için de hütepki yaratmış. Dayanışma'nın Polonya halkı ise mucadeleci taya çıkan istikrarsızlıklar sistem kümete sunulmak üzere bir kararekonomik danışmanı Andrzej To liği ve bunalım dönemlerinde ulu deki belirsizliklerin artmasına yol name tasansı hazırladı. Buna göpinski bu gerçeği kabul ediyor. sal çıkarlan her şeyin üzerinde açmış, bunun sonucu da enflasyo re bankalar 2, 3, 4 ve 5 yıl vadeli "Hükümeüe anlaşma imzalamak tutması ile tanınan bir halk. Ül nist bekleyışler kırılamamıştır. mevduat hesaplan kabul edela bir miktar prestij kaybına uğ kenin içine düştüğü krizden kurHedef tespiti: Türkiye'de enflas bilecek. radık. Kimligimizi yin'rme tehlike tulmak için verdiği savaşta bu yonu düşurmek, ekonomide duBu hesaplar değişken faizli olasi ile karşı karşıya kaldık. Ama ozellik herhalde belirleyici rolu raklamaya yol açmamak ve dış cak ve örneğin 5 yıl vadeli mevbaşka çaremiz yoktu Aksi takdir oynayacak. ekonomik ilişkileri dengeli götür duatın birinci yılı için öngörülen de Polonya bir iç savaşa sürüklenebilirdi" diyor. Dayanışma, hâlâ ülkede kitleleri peşinden sürükleyebilecek en etkili siyasal güç. Ama eski Dayanışma olmadığı da anlaşılıyor. Hükümet ise Dayanışma ile anlaşma imzalayarak sorumluluğa sendikayı da ortak etmiş; kendine önemli bir destek bulmuş... Ancak karşılığında da Komunist Partisi'nin iktidannın tehlikeye girmesine yol açabilecek önemli siyasal tavizler vermiş. Yani iki taraf da bir tur kumar oynuyor.Dayanışma, siyasal reformların gerçekleşebilmesi için prestijini tehlikeye sokarak hükümetle anlaşma imzalamış. Parti ise ekonomik bunalımda kendisine bir destek bulabilmek için iktidar tekelini tehlikeye sokarak Dayanışma'nın koşullannı kabul etmiş. müzdeki dönemin temel sorunu enfiasyondur. Enflasyonun toplumsal maliyeti ilk bakışta görüldüğünden daha fazla ve kalıcıdır. Ekonominin bugün içinde bulunduğu koşulların zorluğuna rağmen, enflasyonu aşağı çekebilmenin mümkun olduğunu söyleyebilirim. Bunun önkoşulu, mali dengelerin titizlikle korunmasıdır. Özellikle son günlerde üzerinde çok durulan sanayinin yeniden canlandırılması ve ihracatın sürdürülebilmesi sorunlarına getirilecek çözümlerin yukarıda belirttiğim mali disiplin Ukesiyle tutarlı olmaJarı ve en azından stabilize edilmiş, hatta düşmeye başlamış olan enflasyonu yeniden yükseltmemesi esas olmalı ve olayın arz tarafıyla da ilgili önlemler düşünülmelidir. Ödemeler dengesi ve enflasyon: tçinde bulunduğumuz yıl çeşitli nedenlerle kritik bir yıldır. Herşeyden önce geçen yıllarda büyük toplumsal fedakârlıklarla gerçekleştirilen ödemeler dengemizdeki düzelmenin hiçbir şekilde yeniden tehlikeye atılmaması esas alınmalıdır ve bu sağlanabilir. Bundan kastımızın, ödemeler dengemizin cari işlemler kaleminde fazla vermeye devam etmek olrnadığı açıktır. Esas olan cari işlemler kaleminin dengeli gitmesi ve gerçekleşecek fazla veya açıklann makul bir düzeyde tutulmasıdır. Buna ilaveten, kammızca enflasyonla mücadele en önemli bir hedef olmaya devam edecektir. Bu konuda gerçekleştirilmesi gereken husus disiplinli bir maliye politikasıyla desteklenen istikrarlı para, kredi ve kur politikalannın tutarlı ekonomi politikalar manzumesi içerisinde uygulanmasıdır. Esas olan istikrardır. Jeton (Baştarafı 1. Sayfada) "Talep artacak, bu talebi karşılamak için üretimi arttınn" çağrısı için de "Bu talep arüşı ne ölçüde olacak, hangi kalemlerde olacak? Bunu bilmek gerekir. 12 Ekim 88'de duşüriın diyorlar, nisan 1989'da arttınn diyorlar" karşılığını verdi. TÜSİAD'ın hafta başında Başbakan Özal'a verdiği iftar yemeğinde yapılan konuşmalan da meclis toplantısında aktaran Gezgin, TÜSİAD Başkanı Cem Boyner'in vermek istediği mesajların yerine varmadığını söyledi, Gezgin şöyle konuştu: "TÜSİAD Başkanı Cem Boyner çok gözel bir takdim yaptı. Çok güzel mesajlar vermek istedi. Ben loplanüyı sonuna kadar izledim. Bu mesajlann yerine vasıl olduğunu görmedim. Yani o jeton düşmedi, jeton kanallannda ükaaıklıklar nedeniyle TÜSİAD'ın vermek istediği mesajlann yansımadığını gördüm. Gayet net olarak diyor ki, şimdiye kadar yapılanlar geride kaldı, yann ne getireceksiniz, getireceginizin arkasında ne kadar ciddi durabileceksiniz?" İSO Başkanı Gezgin, Maliye Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin odayı ziyaretinde, yeni bir vergi koymayacaklarını, mevcut vergileri de arttırmayı düşünmediklerini, sadece verginin ödenmesini etkinleştireceklerinı öğrendiklerini anlattı. Gezgin, sert tavırlarıyla tanınan Pakdemirli için, "Bu kez DPT ve Hazine'deki görevlerinde olduğu gibi değil, bir politik göriintü içinde gayet yumuşak, anlayışlı bir tavırla kendisini gördük. Kendisi goniıl alma politikasının bir öncüsü olarak geldi" dedi. Gezgin'den sonra konuşan meclis üyesi Köksal Yüceler ise, "Hasta kanser olduğu zaman hükümet olaya el koydu" diyerek bugune kadar sanayi kesiminin yaptığı uyarılann dikkate alınmadığım hatırlattı. Yüceler şunları söyledi: "4 Şubat ve 12 Ekim karariannın ekonomiyi ters yonde etkileyecegini yeterince anlatamadık. Sayın Nurullah Gezgin 'Biz siyasetten uzak kaldık' diyor. Doğnıdur, oyle de olması gerekiyor. Ancak göriiyonız ki burada defalarca haykırmamıza karsı. defalarca yanlışlan vurgulamamıza karşı biz derdimizi anlatamamışız. Ancak millet 26 mart gunü öyle bir anlatmış ki, hükümet yanlışlan anlayıp bugıin dofinılan bulma çabası içine girmiş. lşte bu düşunceyle yine siyasetten kaçalım, ama gerektiği takdirde sanayi için, ekonomi için yanlışlan açık açık, milleıin 26 mart gunü söylediğini, buradan rahatlıkla söyleyelim." 5 yıl vadeli mevduat 1 yıl vadeli mevduat faizı, ıkıncı ve sonraki yıllar için de içinde bulunulan yıldaki bir yıl vadeli mevduat faizi uygulanacak. Ancak, bankalar bu hesaplara 1 yıl vadeli mevduat faizinin üstünde bir prim uygulayabilecekler. Yıllık yüzde 35 duzeyinde olacağı tahmin edilen bu prim oranlannın da önceden açıklanması gerekiyor. Vadesi bir yıldan uzun olan hesaplar bir yıl dolmadan önce geri çekilirse vadesiz mevduat faizi uygulanacak. Birinci yıl dolduktan sonra bir yıl vadeli mevduat faizi uygulanacak, ancak bir yıldan artan ve iki yılı doldurmayan süreye vadesiz faizi uygulanacak. Uzun vadeli hesaplan teşvik etmek amacıyla bu hesaplann munzam karşılık oranlan daha düşük tutuldu. Karara göre iki yıl vadeli hesaplara yüzde 8, üç yıl vadeli hesaplara yüzde 6, dört yıl vadeli hesaplara yüzde 4, beş yıl vadeli hesaplara da yüzde 2 oranında zonınlu karşılık uygulanacak. Radikal reformlar Başbakan Mieczyslaw Rakowski'nin geçen yıl ekim ayında göreve gelmesinden sonra Polonya'da hükümet yetkililerinin "devrim" diye niteledikleri radikal reform dönemi başladı. Geçen yıl 23 aralıkta parlamentoda kabul edilen "Ekonomik Faaliyet" ve "Yabancılarla Ekonomik tşbirligi" adlı iki yasaya bir göz atmak bu dönemin özelliği hakkında fıkir verebilir. Yasalara göre ülkede her isteyen bir iş kura O Fİükmetmeyi seviyor. Doğaya bile...M MACERACI... CÜRETKÂR. '89 yazında maceracı deniz tutkunlarına Active Sports mcKİası var. Çizgisiyle, rengiyle rahat... özgur Saks, kırmızı, yeşil ve sarının yakıcı tonlarında sweat shirt'ler, eşofBEYMEN'DE DECİŞMEYENLER: Kmuf Altınyıldız * lOOdogal e!yaf Beymen ıç n ozel A i H r * 'OOflos Mrranya dan Buru^nuz trla Beymen e oze Mgar atlar nın k lındar VatktUr i 100 pamuk manlar ve bisiklet şortlar gözde. K O M B İ N A S Y O N • Rüzgâriık fermuarlı, su geçirmez cotton. • Svveat shlrt takım yesil % 100 cotton A'manyadan trrmuarUr YKK lapci>a dan Duğmeler Almarya ve ItaKa dan derı ve kosele Italya dan SEÇTtĞİNİZ BİR HAYAT TARZIDIR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle