Katalog

25 ARALIK 1989 CUMHURİYET/7 FIKRA KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK ona fıukmedehkuayonvz. ANKARA Cumhuriyet Ankara Bürosu ISTIFA TALIMATI SHP'den stifa eden mılletvekıllerinın "Belli merkezden talimat aldıklan" açıklamalan yoğun tartışmalara yol açmıştı. Ancak TBMM kulisindekı bir sohbet sırasında ıstifacılardan Ankara Milletvekili Tevfik Koçak'ın Sovyetler Birlığı Komünıst Partısı ile ilgili bir yerden "talimat" aldığı anlaşıldı. DTCF Rusça bölümünden mezun olan ve SSCB'de bir süre öğrenım gören Koçak, Rus asıllı Luba Koçak ile evlı. Koçak, bir grup SHP'lı ile söyleşisi sırasında, eşinin kendısıne yönelttiğı bir eleştiriyi şöyle dile getırdi: Kurultayda biz sol kanat olarak mücadele verirken, eşım, 'Sizin ötekilerden farkınız ne? Niçin sol kanatsınız?' diye sordu. Kendısine Temel'in keçisi Temel çok sevdiği keçisini yanına alıp, bir otobüse atlayarak Almanva'ya gitmiş. Gümrük görevlisi Temel'i boynuzlu keçisiyle görunce "Hayrola, bu ne?" diye sormuş. Temel de "köpek" demiş. Gümrük memuoı şaşkınlrğını gizleyemeyerek "iyi, ama ben hiç boynuzlu köpek görmedim" deyince Temel ağzındakı pıpodan bir nefes almış ve şu yanıtı vermiş: "O boynuz onun özel hayatıdır, ben karışamam." HAVASI Sizin ötekilerden ne farkınız var? savunduğumuz ilkeleri açıkladım Ancak tatmin olmamış ki 'ben bu işi anlayamadım. Sen HPSODEP blrleşmesinin ardından SHP'ye girdin ve hemen Şereflikoçhisar'da kurucu yönetim kurulu üyesi olarak görev aldtn. Aradan 3 ay geçmeden ilçe başkanı oldun. Kısa bir süre sonra da milletvekili seçildin, ben SSCB'de 16 yaşında konsomola girdim. Ama 33 yaşıma geldim hâlâ daha komünlst partiye üyeliğtm kabul edilmedi. Sizin ki nasıl bir parti? Böyle sol partl olmaz olsun' dedi." Koçak, Türkiye'de bir partiye üye olup ertesi günü genel başkanlığa bile soyunmanın doğal olduğunu bılmeyen eşinin bu eleştirisinı hoşgörüyle karşılamış. Ancak 7 milletvekılinın SHP'den ihracını eleştırdığı sırada da "Hani sol kanattaydın? Madem Ihraçlan hakstzlık olarak görüyor ve kabul edemediğini soyluyorsun, o halde niçin öteki arkadaşlann gibi istifa etmiyorsun" eleştirisinı dikkate almadan edememış. Koçak'ın Sovyet Komunist Partısı aday üyesi eşinin sözlerı üzerine ıstıia karannı pekıştirdığini söylemesi üzerine çevresindekı SHP'lıler, "Bir de kızıyordunuz, belll merkezden talimat aldılar" diyenlere. Işte bellı oldu nereden talimat aldıgınız karşılığım verdiler PİKNÎK PtYALE MADRA YUREK FERAHLATAN DIZI TRT 9O'ı boşver 94'e bak HIZLI GAZETECİ NECDET AŞRA O(?euTLEf?ıVLe MECLtSİ BOŞALTT1 Mutlu sonla tetlıya baglanan Zenginler de Aglar'ın Rogelio Guerra (Luis Alberto) ve Veronica Castro (Marianna'sı) Meclis kütüpbanesinde de yürek ferahlattı. Zenginler ağlar, ANAP'lılar izler TV'nin soluk kesen dizisı Zenginler de Ağlar'ın ANAP mılletvekillerinın de yoğun ilgisinı çektiğı belırlendi. ANAP'lıları, yayımlandığı saatlerde herkesı ekran başına toplayan ve hıçkırıklara boğan bu Meksıka dizisini ızlemekten TBMM'deki butçe görüşmelerı bile alıkoymadı. Geçen perşembe akşamı TV'den dızının son bölümü yayımlanırken. genel kurulda Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı bütçesi görüşüluyordu. Ancak, salonda parmakia gösterilecek kadar az sayıda milletvekili vardı. TBMM kütüphanesıne gıden Cumhuriyet muhabirleri buradaki okuma salonunda TV'nin başına toplanmış bir grup ANAP milletvekilini Zenginler de Ağlar'ı izlerken buldu izleyiciler arasında, eski bakanlar Suudi Türel ve Abdullan Tenekeci ile Baiıkesır Mılletvekilleri Necat Tunçsiper ve Edip Uğur, Kayseri Milletvekili Nuh Mehmet Kaşıkçı, Sınop Milletvekili Hilmi Biçer, Denızlı Milletvekili Muzaffer Arıcı, Kahramanmaraş Milletvekili Adil Erdem Bayazıt, İzmir Milletvekili Burhan Cahit Gündüz Yozgat Milletvekili Mahmut Orhon vardı Mariana ve Luis Alberto ile oğulları Beto'nun bir araya gelmesıyle tatlı sona baglanan dızıde zenginler yıne ağlamadı. ANAP mılletvekilleri de film biter bıtmez, yürekleri ferahlamış bir şekilde, sınema salonunu terkeder gıbı kütüphaneyi terKettıler Ancak, ANAP'lılann gazeteciler tarafından görülmekten hoşlartmadıkları anlaşıldı. Eski bakanlar Türel ve Tenekeci, diziyı nasıl bulduklarını soran gazetecilere "biz zaten izlemeye vakit bulamıyoruz" gıbi sözler mırıldanarak hızla uzaklaştılar. TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem, "Genel Müdürler" açıkoturumunda televızyondakı yerlı yapım oranının tüm programlar içinde yüzde 75'e ulaştığını söyledi. Erdem, geçen günlerin TBMM'de KİT Komısyonu toplantısında da yerlı yapım açısından son 4 yılı özetledı. Erdem'in verılenne göre 1984'te yüzde 57'lerde olan yerlı yapım oranı, 1988 yılında yüzde 60.3, 1989'un ilk 9 ayında da yüzde 60.4 oranında gerçekleştı. 20.00 ana haber bültenınde Erdem'in konuyla ılgıli açıklaması, spiker tarafından verildı. Habere göre Erdem, 1990 hedefinden hiç söz etmeden 1994 yılında yerli yapım oranının yüzde 75'e •ulaşacağını bildirdi. TRT çevrelerinde merak konusu olan iki şey var: 1 Acaba Genel Müdur "Maç naklen yayınlan", "Haberler", "Reklamlar") da yerli yapım programları mı kabul ediyor? 2 Genel Müdür, 1990 yılı dururken niçin 1994 yılı hedeflerinden sözetti? ( t S M «CfTÛ AOAM" T^ AĞAÇ YAŞKEN ECİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES HEYETİSPOR TURKIS Kulun kölen olayım yeter Türkİş'te sağ kanadın zaferi ile sonuçlanan genel kurulda en büyük şovu kuşkusuz eski Genel Sekreter Emin Kul yaptı. Emin Kul, yaklaşık 3 yıl Türkİş'te genel sekreterlik yapmış, bu 3 yılın hemen hemen yarısını İstanbul'da geçirmıştı. Türkİş'te genel sekreterlığin hakkını tam anlamıyla "anlaşılamadığı" tçin veremeyen Kul, Turklş Genel Kurulu' nda "işçilere allahaısmariadık" demek için tam 2.5 saat konuştu. Kul'un konuşması sırasında delegelerin, "Kulun, kölen olayım artık yeter" dedıklerıne tanık olunmadı değil. Eh 3 yıl genel sekreterlik yaptıktan sonra adaylığını da koymadığı için rahat rahat ıçıni döken Kul, konuşması sırasında insan karalamaktan da çekinmedi. Genel kurul sonrasında da Şevket Yılmaz ve ekibinin kazandığını duyunca ellerini yumruk yaparak sevincini dile getiren Emin Kul'un bu hareketinı görenler, kendisinın milletvekili adayı bir sosyal demokrat olduğunu bir kez daha anımsamak zorunda kaldılar. BUNUN FÖTOGRAFI Hedefîni boşverdik yaşamaya bakıyoruz. Gençlik ve Spor'dan sorumlu Devlet Bakanı İsmet Özarslan, geçen salı günü Macanstan spor heyetinı makamında kabul ettı. Macar heyetinde bulunan ikisi bayan ikisi bay 4 kışi bakana görevleriyle birlıkte tanıtıldı. Heyet arasında Macanstan Büyükelçiliği Basın Ataşesi İstvan Szabo da vardı. Bakan, spor ışbırliği konusunda tam bir iki cümle söylemışti ki, konuşmalarının Szabo taraftndan hemen Macarcaya çevrıldiğini Guyunca şaşırdı. Sözünü daha tamamlamadan Szabo'ya "Siz Macarcayı nerede öğrendiniz?" diye sordu. Şaşırma sırası şimdi Szabo'daydı. Ataşe Szabo şaşkınlık içinde bakana, "Efendim, ben zaten Macanm" dedi. Macarın Macarcası t>en a e , \$ ctema cpk mofca sae GARFIELD^ jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MIİMTAZ ARKAN 1885 'TE ŞUGÛN. UULÜ SİRK FfLI TUMBO'NUN TROFBSİNİN TKMAMLAHCH&I AÇIKlAHMIŞTI. SYLÛL4YINÖA ÖLSM 8ARNUM SİÜKJİ'NİN t>£\/ YIL0I2I, ÛÇ SüÇUK AYLJK BtR ÇALIŞMA SONUND/t, İKİNCt YAŞAAAINA SAÇLAMAKTAYO(. YENl HALİYLE TUMBO, SİG.<iht GirriĞı YERMMRE. TAŞINACAK, MEISAK.LILAR İÇİN SERGILENECBKTI.. JuMSt*, OLUMUN0EN HEMEN SONRA, ÜÇ PAfZÇAYA AYRtLMIÇ, DBKİSİ DtKKATLE YÜZÛLEREK ÖZEL 8tR fÇLEM UYGULANMlÇn. HAYVANtM ÖLÇÜL£RtNE 6Ö&E YAP/LAA/ TAHTA MAA/KEN(SOCDA) 8Ü OERlYLE K4PLANMtŞrt(SAĞpÂ).JUM8O,BATt DÜNYAS'MOA BUYUKLÜK SIM6ESİ SAYILMlÇ, ÖKMEĞİN *JU*A8O jET'İN IS/'M BABASl OLMUf BlÜ HAYYANDI.e 25 ARALIK JUMBO IKINCI YAŞAMINOA.. MECL1STEN NAZIM GECTI Soru yöneltmeyi unutunca Küitür Bakanlığı'nın bütçesınin görüşülmesi sırasında Nâzim Hikmet'in "Destan" adlı şiirınin ıki bölümü, SHP Içel Milletvekili Ekin Dıkmen tarafından genel kurulda okundu. Bu sırada Oikmen'in başına daha örtce dağıttığı yazılı konuşma metnınde Nâzım Hikmet'in dizelerinı görüp ANAP mılletvekillerinın bu dızelere TBMM'de okunurken nasıl tepki göstereceğıni merak eden çok sayıda gazeteci de basın locasında yennı almıştı Ancak çok az sayıdaki ANAP milletvekili, Nâzım Hikmet'in dızelerıni tam bir sessızlik içinde dınlerken, dizelere tek tepkı, SHP sıralarından "alkış" bıçımınde geldi. Üstelik şiiri tamarnladıktan sonra ozanı saygıyla andığını söyleyen Dıkmen, konuşma metnindekı "Bu büyük şairin mezan neden Türkiye'ye getirilmiyor. Haksız olarak vatandaşlıktan çıkarılan Nâzım Hikmet için neden bu karar geri alınmıyor? Vatandaşlığı iade edilmiyor?" sorulannı ıktidara yöneltmeyi unutunca, bu dızelerin genel kurulda neden okunduğunu kimse anlayamadı. Vatandaşlığının geri verilmesı tartışmaları süren Nâzım Hikmet'in dizelen ıse Meclis Genel Kurulu'nda hoş bir seda olarak kaldı Biz de Turgufun bir değeri var santyorcfuk. Milliyet Gazetesi'nin yayımladığı son kitapçıktan öğrendik ki Turgut, bakır, çinko ve kalay kanşımı bir madenmış. *•* ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere: "Turkiye Bırleşik Komunist Partısı ve ANAP'ın banş, demokrasi ve insan haklan konusundaki görüşleri aynt." TÜRK Ama siz nıye içerde değılsiniz? *•• Ayasotya ibadete açılsın diye tutturdular. Açılmasına açılsın da cami olarak mı, kilise olarak mı? • ** Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol: "Basın Yayın Yüksek Okullan'nın admı değiştjrarek kanun tekllfinı Meclise getıreceğım." Tabıı Asıl Nadir Yüksek Okullan olarak! ve DÜNYA KARÎKATÜRÜNDEN Şinasi Nahit Berker İvan Haramija (YUGOSLAVYA)