24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Efkârdan üç trilyonu "duman" ettik Trilyonluk p a z a r Bu yılın ilk 11 ayında Türkiye'de 3 trilyon 158 milyar lirahk sigara içildi. Bu rakamın yüzde 39'u, yani 1 trilyon 227 milyar lirası yabancı sigaralara harcandı. Ithalatın ilk yapıldığı 1984 yılında toplam pazardan sadece yüzde 2.9 oranında pay alan yabancı sigaraların payı bugün yüzde 20.2. Yani her beş kişiden biri yabancı sigara içiyor. Yabancı sigaranın maliyet tablosu TL. Paketin CIF Fiyatı Gümruk Vergisi Belediye Resmi Oamga Vergisi Dest. ve Fiyat ist.Fonu Kaynak Kullanım Dest. Fonu Savunma Sanayii Oest. Fonu Eğitim ve Sağlık Payı Ulaştırma Attyapı Hiz.Resmi Ithal KOV Satış KDV'si Konut Fonu Ulaştırma Attyapı Hız.Res Harp malul, gaziler His. Satış gideri Bayiye Banka masrafı Tekel maliyeti Satış fiyatı Tekel kârı 857.80 214.45 32.16 85.78 85.78 51.46 120.00 100.00 46.42 159.88 76.98 461.87 13.86 52.00 52.00 104.00 42.89 2556.89 2600.00 43.17 Tözde 32.99 8.24 1.23 3.29 3.29 1.97 4.61 3.84 1.78 6.13 2.96 17.76 0.53 2.00 2.00 4.00 1.64 98.34 CUMHURİYET/12 EKONOMİ 25 ARALIK 1989 Tüketim de arttı İthalata ilk izin verilen 1984 yılında Türkiye'de toplam 54 bin 530 ton sigara içildi. Bu rakam, bu yılın ilk 11 ayında 63 bin 269 ton. Kisi başına tüketim 1984'ten 1988'e yüzde 6.3 oranında arttı. Bu 5 yıllık dönemde yerli sigara tüketiminde önemli bir artış olmazken asıl artış yabancı sigaralarda oldu. "Duman"ın yükselişi 1984 yerll Satış miktarı(ton) 52.972 282.489 siçara Satış değ.(milyonTL) Yabancı S a t l ? rniktan(ton) dgara Satış dğ.(milyonTL) Satış miktarı toplam (ton) Satış değ.toplamı (milyonTL) Yıl ortası nüfusu Kişi başına sigara tuket.(kg) Kişi baş.sigara için öde.(TL) 1985 52.480 432.337 3.879 96.365 56.359 528.702 50.906 1.107 10.385 1988 51.985 592.685 7.119 224.608 59.104 817.293 51.546 1.146 15.855 1987 55.211 841.684 10.799 456.470 66.010 1.298.152 52.845 1.249 24.565 rağmen ithalatm yani sıra kaçakçılık da sürdü, piyasada "mavi bandrollü" yabancı sigaralar dolaşmaya devam etti. Tekel'e göre bu kaçakçılığı önlemek, yabancı firmaların elinde. Yabancı firmalar ise Türkiye'deki vergilerden yakımyor. lara Adana, Malatya ve Istanbnl Maltepe sigara fabrikalannı da kattık. Onlar bu fabrikalan ve binalan incelediler. Zaman zaman fikir degiştirdiler. Uzun hesaplamalar yaptılar. Sonra yine geldiler. Bundan dolayı zaman uzadı. Bu arada tütün tekeli de 1986'da kalktı. yeniden durum değerlendirmesi yaptılar. Mevcut tesislerin değerlemesi üzerinde de aramızda tarnşma çıktı. Bu da zamanı uzattı." Tekel Genel Müdürü Süreyya Yücel özden, reklam yasağı konraası durumu yanında yabancı sigara üreticilerinin Türkiye'ye gelişlerini vergilerin de etkilendiğini söyledi. Türkiye'de sigara üzerinden alınan vergiye yabancılann itiraz ettiklerini belirten Özden, "Biz kanun degişikJigi yapılırken, devletin vergi gelirierinin azalmasını istemiyonız. Biz vergilerin ve kesintilerin basitleştirilmesini isterken, onlar vergi oranının dnşüıühnesini istiyorlar" dedi. Genel Müdür Yücel özden, yabana sigara gruplan ile yapılan görüşmeler hakkında şu bilgileri verdi: • PhiBp Morris: Türkiye'de yabancı sigara pazannın yüzde 85'ini elinde bulunduruyor. Sabancı Grubu ile ortaklaşa Maltepe Sigara Fabrikası'nda ve Çiğli Fabrikası'nda Marlboro ve Parliament sigaraJarmı üretmek için görüşmelerde bulundu. Reklam yasağı getiren tasannın Meclise sunulmasıyla Philip Morris'in vazgeçtiği söylendiyse de Özden, bu firmanın Türkiye'den vazgeçmediğini ifade ettiklerini aktardı. • British Amerikan Tobacco: Enka ile ortaklaşa Kent, HB sigaralannı üretmek için ManisaAkhisar ve Adana fabrikalan için görüştüler. Son gelişmeler üzerine yeniden Tekel'i aradılar ve yeni bir teklifle geleceklerini bildirdiler. Daha önce protokole kadar gelindi, ama firmanın kendi iç ilişkilerinden dolayı imzalanamadı. • Reynolds: SamsunBalbca Fabrikası'na Camel, Winston, Salem markalannı üretmek için görüşmelerde bulundu. llgileri devam ediyor, ama en büyük korkulan reklam yasağının gelmesi. • Rothmans: BestTekel ortaklığı olan Bitlis'teki fabrikasını geliştirmek istiyor. Bu fabrikada Danhill ve Rothmans marka sigaralan üretmeyi planlıyor. • Avustnrya Tabac: Samsun 216 üreticisi olan bu kuruluş Tekel'le ortaklığa girmek istiyor. Şimdilik hazırlık yapıyorlar. Görüşmek üzere önümuzdeki günlerde Türkiye'ye gelecekler. Genel Müdür Süreyya Yücel Özden, Tekel'in yabana markalara karşı "Tekel 2000" sigarasını piyasaya sürdüğünü ve bu sigaranın çok tuttuğunu bildirdi. Bin ton olan üretimin talebe yetmez hale geldiğini belirten özden, daha sonra kapasiteyi 1.8 milyon tona yükselttiklerini, bunun da yetersiz kalmasıyla bu ay sonunda fabrikanın kapasitesinin 4 bin tona çıkartılacağını bildirdi. özden, "Yabancı sigara üreticilerinin Türkiye'de ortak yatınmdan vazgeçtikleri doğru mu?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Dogru degil. Böyle bir şcyi bize bildirmediler. N'asıl olsa ithalat yapılıyor diye, malımı satıyorum diye gelmeyeceklerse, gelmeyecekleri kanaatine vanrsak biz de önlemimizi almz. Olay sadece sigara tüketicisi ola>ı değiidir. BDrada devlet gelirieri var, tütün ekidsi var. Bunlan düşiinmek zonındayız. Türkiye'de üretim ve kaçakeılık Bütün sözlere ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Dumana trilyonlar harcadık. Bu yılın 11 aylık döneminde Türkiye bütçesinin yüzde 10'u düzeyinde bir parayı sigaraya yatırdık. Sigara tüketimine harcanan 3 trilyon 158 milyar liranın yüzde 39'unu oluşturan 1 trilyon 227 milyar lira yabana sigaralara gitti. Yabancı sigaraların ithal edilmeye başlandığı 1984 yüından itibaren toplam sigara tüketiminin nüfus artış hızmdan daha çok arttığı da ortaya çıktı. 1984 yılında kişi başına tüketim yılda 1.111 kg. iken bu 1988'de 1.181 kg'ye ve 1989'un 11 ayı itibanyla da 1.145 kg'ye çıktı. Aralık rakamlannın eklenmesiyle, 1989 yılı tüketimi daha da artacak. Tekel'in verilerine göre, yabana sigara ithalatının başladığı 1984 yılında toplam 54 bin 530 ton olan sigara tüketimi yıldan yıla devamh bir artış göstererek 1988'de 64 bin 14 tona, 1989 yılı 11 aylık döneminde 63 bin 269 tona çıktı. Buna bağlı olarak kişi başına tüketim miktarı da 1984'ten 1988'e yüzde 6.3 oranında artış kaydetti. 1989 yılı sonunda bu artış oranının yüzde 5'e inmesi bekleniyor. Kişi başına sigara için yapılan ödeme aynı yıllar içinde 10 kata yakın artış gösterdi. 1984'te6bin 336 olan kişi başına sigara ödemesi 1989'un 11 ayında 57 bin 184 liraya çıktı. Bu rakamın yıl sonunda 60 bin liranın üzerine çıkacağı hesaplanıyor. Sigara tiiketimindeki artış yabancı sigara tarafından karşılandı. Yerli sigara satışı miktar olarak hemen hemen aynı kalırken, reklam olanağını bütün boyutlarıyla kullanan yabancı sigaranın satışlan 5 yılda 7 kat artü. 1984'te 1988 54.175 1.250.651 9.839 804.883 64.014 2.055.534 54.176 1.181 37.941 1989 (11 ay) 52.627 1.930.908 10.642 1227.104 63.269 3.158.012 55.225 1.145 57.184 1.558 28.440 54.530 310.929 49.070 1.111 6.336 Maltepe sigarasının maliyet tablosu Irsalat fiyatı Bayiye Deprem Fonu TL 150 96 0.45 72.72 295.63 1.48 rözfe 18.75 12 0.05 9.09 36.95 0.18 KDV Ek Vergi Satıştaki Fed. Fonu Savunma Sanayii Destek Fonu Eğitim ve Sağlık Payı Satış Gideri Malul Gazi His. Toplam Maliyet Satış Fiyatı Tekel Marjı 40 40 16 16 728.28 5 5 2 2 91.03 800 71.72 100 897 1558 ton ile pazardan yüzde 2.9 oranında pay alan yabancı sigaraların payı yıllar içinde büyüyerek 1989'un 11 ayında 10 bin 642 ton ile yüzde 20.2'ye yükseldi. Her beş sigara içenden birinin yabancı sigara kullanır hale gelmesi ve yabancı sigaraların yerli sigaralara göre fiyatının yüksek oluşu, sigaraya ödenen paranın yüzde 39'unun yabancı markalara gitmesine yol açtı. Geçen yıl 804 milyar lira tutannda olan yabancı sigara satışlan bu yılın 11 aylık döneminde 1 trilyon 227 milyar liraya vardı. Yabancı marka sigaraların Tekel tarafından ithal edilrnesi ve yurtiçine satılması, yabancı sigarada kaçakçılık olayını bitirmedi. Tekel'in ithal sarı bandrollü sigaraları yanında yine kaçak yollardan sokulan "mavi bandrollü" sigaralar da satılmaya devam etti. Vergi ve fonlar ödenmediği için daha ucuza satılan mavi bandrollü sigaralar özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor. Ülkeye ne kadar kaçak yabancı sigara girdıği konusunda ise bir rakam verilemiyor. Yabancı sigara şirketleri ithalatın yanında sigara kaçakçılığının devam etmesini sigara üzerinden alman ve yüzde 57.6'ya varan vergi ve fonlara bağlıyor. Tekel'e göre ise sigara üreticisi yabancı firmalar "isleseler kaçakçılığı önleyebilirler." Tekel Genel Müdürü Siire>ya Yıicel Özden gerekli önlemleri almalarına karşın yine de Güneydoğu Anadolu illerinde kaçak "mavi" bandrollü yabancı sigaralann satıldığını belirtti. Bu sigaralann kalitesine dikkat edilmesi gerektiğini, taklit ve uzun süre bekletilmiş olabileceğini belirten Özden, şöyle dedi: "Ben bu sigaranın aynı sigara oldugunu sanmıyorum. Kara paranın sağda solda bekletilmiş sigaralan olabilir. Biz üretici firmalan önlem almalan için sıkışnnyoruz." Türkiye'de üretim 1984 yılından beri ithal edilen sigaraların Türkiye'de üretilmesi için Tekel ile yabancı sigara üreticileri arasında süren görüşmeler beşinci yılında da somut bir sonuca varmadı. Trilyonluk Türkiye pazanna her yıl sigara ihracatını arttıran yabancı sigara devleri, kendi markalannı Türkiye'de üretmek için Tekel'le girdikleri pazarhkta "nazlı" davranıyorlar. 1988 sonunda vergi yasalarında yapılan değişiklikle yerli sigara üreticilerinin yaptıkları reklam giderlerinin yansının vergiden düşürülme csasının gelirilmesi bu konuda yerli üretici Tekel ve Best'e haksız rekabet yaratırken, yabancı sigaralar için bir yılda yaklaşık 10 milyar liraya varan reklam harcaması yapılıyor. Tekel'le görüşmelerini sürdüren yabana sigara üreticilerinin Meclisteki sigara reklamırun yasaklanraasını öngören tasarıdan sonra Türkiye'ye gelmekten vazgeçtikleri yolundaki söylentiler üzerine Tekel Genel Müdürü Süreyya Yncel Özden, sadece Japon Tabocco'nun "ilgisini kestigini" söyledi. öteki sigara üreticilerinin ortak yatırımlardan vazgeçtiklerini bildirmediklerini kaydeden özden, görüşmelerin bu kadar nzamasına karşıhk somut bir sonuç alınamarnasıru şöyle açıkladı: "Bu ortak yatınmlarla tzmirÇiğli, Manisa Akhisar, Samsun Ballıca ve Diyarbakır sigara fabrikalannı modernize edip iiredme geçirmek istedik. Sonra d» bun Dünya Bankası, projede su temini, kanalizasyon yatırımlarına ağırlık verilmesini, öteki yatırımcıların ise proje kapsamından çıkarılmasını istiyor. Çukurova metropoKten projesi yine tehfikede TÜRKİYEAT ^Uyuın Paketf'tartışnıası Türkiye'nin AT'deki diplomatlarıyla Akdeniz Havzası'ndan sorumlu Komiser Abel Matutes'in kabinesindeki yetkililer arasında ocak ayının ikinci haftasında başlayacak teknik görüşmelerde komisyon önerileri . kapsamh bir pakete dönüştürülecek. YASEMİN ÇONGAR Bogaziçi Köprüsü'nden eldt edilecek yıllık gelirin 89 milyara ulaşması BRÜKSEL Avrupa Topluluğu (AT) Komisyonu'nun Türkiye'nin tam üyelik başvurulanna ilişkin "görüşü"nde önerilen dört maddeii işbirliği programı Ankara Brüksel ortak çalışmasıyla zenginleştirilecek. Mali, ekonomik, teknolojik, siyasi ve kültürel alanlarda somut işbirliği önerilerini içeren bir "uyum paketi", ocak ayının ikinci haftasmdan itibaren haztrlanmaya başlanacak. Bu paketi oluşturmaya yönelik çahşma "teknik" düzeyde yürütülecek. Ancak Türk hükümeti ile AT Komisyonu üst düzey yetkililerinin temaslarıyla desteklenecek. Cumhuriyet muhabirinin Brüksel Komisyonu yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Türkiye'nin AT nezdindeki daimi temsilciliği ile Akdeniz havzasından sorumlu Komiser Abel Matutes'in dairesindeki uzmanlar arasında yürütülecek olan çalışmalann şubat ayındaki Bakanlar Konseyi toplantısına yetiştirilmesi için çaba "Uyum Paketi"nin hâzırlanması çalışmalan sürerken, AT ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Bozer'in Brüksel'e, lspanyol Komiser Abel Matutes'in Ankara'ya birer ziyaret yapması bekleniyor. Bu çalışma ve temaslarda ele ajınacak temel işbirliği konulan şöyle sıralanıyor: Gümrük Birliği'nin 1995'e kadar sağlanması, 600 milyon ECU'luk mali protokolün serbest bırakılması, Topluluk ile Türkiye arasındaki ticari kısıtlamalann (örneğin tekstil kotalan) hafıfletilmesi, Siyasi istişarelerin özellikle Ortadoğu ve Balkanlar konulannda derinleştirilmesi, Teknolojik İşbirliği çerçevesinde yeni yatmmlann ve AT sermayesinin Türkiye'ye girişinin teşvik edilmesi, Türkiyeli öğrenci, sendikacı, öğretim üyesi ve bürokratlara AT ülkelerinde eğitim, staj olanağı sağlayacak geniş hırs programının yürürlüğe sokulması, kültürel konularda yeni bir işbirliği anlaşmasımn imzalanması. Türkiye, AT Komisyonu'nun "görüş"ünde önerdiği dört maddelik işbirliği programına büyük önem veriyor. Türkiye'nin AT nezdindeki daimi temsilcisi Özdem Sanberk, bu işbirliğj maddelerinin "içi doldunılması gereken bir petek program" oldugunu söyledi. Sanberk, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: "işbirliği paketini bu haliyle yeterli görmüyorum. Ancak Komisyon görüşündeki önemli bir unsur şudur: Bize bir ara formül teklif etmemişlerdir. Türkiye'nin endişe duyduğu olasılıklardan biri de bu ara formüldü. Zaten bizim bunu kabul etmemize olanak yoktur. Görüşte, bizim topluluğa yaklaşmamızı sağlayacak bazı öneriler yapılmıştır. Bunlar aramızdaki işbirlığini tam üyelik çerçevesinde derinleştirmemize imkân verecek önerilerdir. Bunlar "avis"te (Komisyon görüşü) yer aldığı şekilde yeterli değiidir. Ancak "avis"te çerçeve belirlenmiştir. " SAADET B E R K Y Ü R E K ~ tSKENDERUN Dünya Bankası, Çukurova metropoliten projesinin aynen devam ettirilmesinin gerçekçi bir yaklaşım olmayacağını "Yeniden düzenlenebilecek proje üzerinde anlaşmaya vanlamaması halinde kredinin iptali yoluna gidilmesinin tek çözüm olarak görüldügünü" bildirdi. Dünya Bankası direktörü Hans Eberhard KÖPP tarafından Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kıbç'a gönderilen 14 kasım tarihli yazıda, proje kapsamındaki su temini, kanalizasyon yatırımlarına ağırlık verilmesi, öteki yatınmların ise proje kapsamından çıkarılması öneriliyor. Toplam maliyeti 470 milyon dolar olan proje kapsamındaki kentsel gelişme ve konut idaresi alanlan, gecekondu geliştirme alanlan ile belediye mühendislik programı kapsamındaki ulaşırn yatırımlan bölümlerinin projeden çıkartılmasıyla kredi miktarı yarıya indiriüyor. Buna karşılık, su temini, sıhhi tedbirler, drenaj ve kaü atık bolümlerine ağırlık verilerek, tller Bankası'run kurumsal rolünün yeniden gözden geçirilmesi isteniyor. Belediyelerin krediyi doğrudan kullanabilmeleri ve daruşmanlık hizmetleri temin edebilmelerinin projenin uygulanması açısından daha etkin olacağı ifade edilen yazıda, "Koordinasyonun sağlanmasında tller Bankusı'nın devreden çıkanlması ve yeni bir proje koordinasyon biriminin oluştunılması" öneriliyor. Yeniden düzenlenmesi önerisinde bulunulan proje konusunda, "Aniaşmaya varılanıamaa halinde kredinin iptal edilmesinia tek çözüm olarak göriildüğü" belirtildi. Proje kapsamındaki Adana, Mersin, Tarsus ve Ceyhan belediye başkanlanmn Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Başkanlığı'nda yaptıklan, tller Bankası ve DPT yetkililerinin de katıldığı değerlendirme toplantısında., Dünya Bankası tarafından önerilen değişikliklerin kabul gördüğü öğrenildi. Otoyol ve köprülerden 165 milyar lira gelir kümetin "otoyol kralı olamadıgını, ama enflasyon kralı olduğanu" söyledi. ANAP'lı Şadan Tnzcu,"yapişletdevret" formülüyle yapüan uygulamalan anlatırken "ANAP skolastik çerçeve dçtna çıkmıstır" dedi. ANAP Sakarya Milletvekili Ersin Taranoğlu, belediyelerin borçlar nedeniyle çalışamaz halde olduğu iddialarının doğru olmadığıru savundu. SHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem, bakanlık bütçesinin enflasyon oranı göz önüne alınırsa geçen yıla göre artmayıp azaldığını öne sürdü. Erdem, "ANAP, ülkemizin çözüm bekleyen sonınlannı bir on yıl erteleyerek politikada arabeski yaratmıştır. Bu politikalar biraz da TLSlADın üriinüdür" dedi. Eleştirileri yanıtlayan Bakan Cengiz Altınkaya ise Avrupa Topluluğu'na uyum amacıyla bakanlık bünyesinde bir şube müdürlüğü kurulduğunu söyledi. "Otoyol projelerini liiks kabol eden zihniyet yeni değUdir" diyen Altınkaya, otoyolların yararlannı anlatırken, bu yollarda öbürlerine oranla daha az trafık kazası meydana geldiğini helirtti. ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) Bayındırlık ve lskân Bakanı Cengiz Alünkaya, geçişi ücretli otoyol ve köprülerden bu yıl sonuna kadar elde edilen gelirin 165 milyar liraya ulaşmasının beklendiğini söyledi. Altınkaya, Boğaziçi Köprüsü'nden elde edilen yıllık gelirin ise 89 milyar lira olacağının tahmin edildiğini kaydetti. TBMM'de dün yapılan Bayındırlık ve lskân Bakanhğı bütçe görüşmelerine milletvekilleri ilgi g g göstennedi. Görüşmeleri 40 dolayında milietvekiü" izledi. DYP'li Mehmet Çakıroglu gnıbu adına yaptığı konuşmada, hü harcanacak. Bu başanlırsa, Konsey'in trlanda Dışişleri Bakanı Charlos Houghey'in başkanlıgında yapacağı toplantıda, "uyum paketi"nin yürürlüğe konulması karan alarak, Komisyon'u bu paket uygulama konusunda yetkilendirmesi mümkün. Bu durumda Türkiye'nin beklediği kesin kararin ttalya'nın dönem başkanlığı yerine 1990 bahannda aiınması da bazı komisyon yetkililerine göre "sürpriz" olmayacak. Karann zaman geçirilmeksizin kesinleştirilmesi halinde Türkiye'nin tam üyelik görüşmeleri en az 1993 AT ile Ankara arasında Robaşına kadar askıya alınacak. ma Anlaşması'mn kapsamadığı 'Başka' bir APye üye olacağız BRÜKSEL (Cumhuriyet) Türkiye'nin AT nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi özdem Sanberk, Ankara'mn AT'ye üye olmak için olgunluk çağına eriştiği zaman AT'nin bugünkü AT olmayacağını söyledi. Büyükelçi Sanberk, "Bizi Tnrkiye olarak Avrupa'ya bağlayan en güçlü bağ, Türk halkının belli demokratik değerlere olan inancıdır" diye konuştu. Büyükelçi Sanberk, Cumhuriyet'in sorularmı şöyle yarutladı: 1993 sonrasına ilişkin tahminleriniz ne? Türkiye daha sonra topluluğa üye olabilir mi? O zamanki topluluk bugünkünden farklı bir nitelik taşıyacak mı? kede olduğu gibi Avrupa parlamenterleri arasından secümesi lazım. Topluluk kendi içindeki demokrasi boşluğunu ancak böyle doldurabilir. Bunun sonrasında Türkiye de kendi demokratik sistemini arzu edilen seviyeye getirdiği vakit bu Avrupa sistemi içinde yerini alacaktır. Bu noktada şunu önemle beurtmek istiyorum. tiyorum. Bizi Türkiye olarak Avrupa'ya bağlayan en güçlü bağ, Türk halkmın belli demokratik değerlere olan inancıdır. Bu demokratik desıyla bağlantılıdır. İkinci önemh" bir husus da Türkiye'nin Doğu Avrupa ile Balkanlar'da oynayacağı roldür. Bu bölgede, Türkiye'nin birçok AT ülkesinden daha yakın coğrafı, kültürel, tarihi bağlan vardır. Bu ülkelerin bizimkine benzer ekonomik ve siyasi sistemlere geçişlerini güçlendirmderiyle, Türkiye'nin Doğu Avrupa ülkeleriyle buna Soyyetler Birliği de dabildir, işbirIiğini, dayamşmasını geliştirmesi için yeni ufuklar açılacaktır. Bu konu son derece büyük önemihaeşitlikte ve birbirinin alternatifini teşkil etmeyecek şekilde kullanması gereklıdir. Esasen bu da Türk dış politikasmın çok boyutlu gdeneğinde vardır. Türkiye'nin komşu ülkeleriyle flişkilerini geliştiren, Körfez Arap ve Islam ülkeleriyle bağlarını mümkün olduğunca güçlendiren, bir ülke olması önemlidir. Türkiye'nin Avnıpa'daki yeri Ortadoğu ve Balkanlar'daki saygınlığıyla yakından irtibatbdır. Tam üyelik müzakereleri 1993'e kadar başlatılmıyor, Ancak komisyon bu arada Türkiye'ye bir işbirliği paketi önedi. Bn paketteki önlemleri tatmin edici buluyor musunuz? SANBERK İşbirliği paketini bu haliyle yeterli görmüyorum. Ancak, "Avis'teki önemli bir unsun da şudur. Bize bir ara formül teklif etmemişlerdir. Türkiye'nin endişe duyduğu olasılıklardan biri de böyle bir ara formüldur. Zaten bizim bunu kabul etmemize imkân yoktur. Bizim topluluğa yaklaşmamızı sağlayacak bazı öneriler yapılmıştır. Yani aramızdaki işbirliğini tam üyelik çerçevesinde derinleştirmemize imkân verecek önerilerdir bunlar. Bunlar "Avis"te yer aldığı şekilde yeterli değiidir. Ancak "Avis'de çerçeve belirlenmemiştir. Bir tür petek anlaşmadır. Şimdi bu peteğin içini bizim doldurmamız lazım. Komisyonla önümuzdeki aylarda bunun çalışmasını yapacağız. Türkiye'nin AT Daimi Temsilcisi Büyükelçi Özdem Sanberk: İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NAKLİYE İHALE DUYURUSU Aşağıda özellikleri belirtilen kapalı zarf ite tekfif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenenler, ihale dosyasını İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ticaret işleri Daire Başkan Yardımcılığrnda görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler. isteklilerin şartnameye uygun hazırtayacaklan kapalı teklif mektuplannı ihale tarihinde saat 11 00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne giriş, tarih ve numarasını içeren alındı makbuzu karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir. Teklif zarfları saat 14.00'de ihale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır. Gecici Iski No: işin Adı Keşif Bedeli ihale Tarihi Teminat Dosya Bedeli B. Almanya (Bremen'den) Türkiye (İstanbulT7054 DM.2.400.00002.1.1990 DM.72.000 250.000.TL. Haydarpaşa'ya) boru nakliyesi (yaklaşık 30.000 ton) Not: 1 Yurtdışındanşartname almak isteyen ilgililer İSKİ'nin Garanti Bankası Odakute Şubesi'ndeki 40000416 no.lu hesabma $ olarak (veya eşdeğeri) yatırmalıdırlar. 2 Aynca, DHL Servisi ile gönderilmesini isteyenler 30 $. (veya eşdeğeri), posta ile gönderilmesini isteyenler 10 $. (veya eşdeğeri) şartname ücretine eklemelidirler. 3 Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 4 İSKİ 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tespit ve takdirinde serbesttir. ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 34300 AksarayİSTANBUL Tel: 588 38 00 / (35 hat) Telex: 23923 ısu tr31293 ısu tr PAX: 588 38 94 588 36 83 588 39 18 TJC BARIŞAÖZLEM Prof. Dr. Hiisaii Göksel 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad, 3941 Cağaloğlufstanbul Ödemeti gönderimez. olgunluk çağına eriştiğimiz zaman zaten Avrupa Topluluğu da bugünkü AvTupa Topluluğu olmayacaktır. Ne karar alma mekanizmalan bakımından, ne bugünkü ekonomik düzeyi bakımından, ne coğrafyası bakımından, ne de oynayacağı rol bakımından... Çünkü bugün Avrupa Topluluuğu'na baktığımız vakit henüz oluşma yolunda bir birlik görüyonız. Federatif bir yapıya sahip değil. Federatif bir yapıya sahip olabilmesi için Avrupa Parlamentosu'nun yetkileri arttınlacak. Federatif bir yapı için Avrupa Komisyonu'nun Avrupa Parlamentosu karşısında mesul ohnası lazım ve Komisyon üyelerinin de aynı bir federal ül Sanberk Bizi Avrupa'ya bağlayan en güçlü bağ, Türk halkının belli demokratik değerlere olan inancıdır.Budeğerler çoğulcu demokrasidir, temel hak ve hürriyetlere , insan haklarına ve serbest seçimlere dayanan demokrasidir. ğerler, çoğulcu demokrasidir, temel hak ve hürriyetlere dayanan demokrasidir, serbest seçimlere dayanan demokrasidir ve insan haklarına dayanan demokrasidir. Bu saydığım faktörlerin de Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na girip girmemesiyle hiçbir alakası yoktur. Bizim tarihimiz de gösteriyor ki, biz Avrupa Topluluğu'na adayhğımızdan önce bu değerlere bağlıydık. Bunlann bugün Avrupa'daki düzeye çıkanlması, Türkiye'nin tam üyeliğiyle alakalı değil, kendi kendisine olan saygıizdir. Çünkü Türk dış politikasının üç ayağı vardır. Bunlar Türkiye'nin yeri itibariyle OrtadoğuKuzey AfrikaAkdeniz boyutu, fkincisi BalkanlarDoğu Avrupa boyutudur, üçüncüsü de Avrupa ve Batı'yla olan Uişkilerini boyutudur. Biz şimdiye kadar bu boyutlardan Doğu Avrupa boyutunu gereği kadar kullanamadık. Kullanma imkânlanmız da mevcut değildi. Şimdi en azından bu boyutu da diğer ilişkilerimizle aynı düzeye çıkartabiliriz. Türkiye'nin bu üç politika unsurunu aynı HEDİYENİZ KUZ O P T I K GOZLUK ve SAAT ^ ^ ^ 1 ^ YENİ YIL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle