25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 1989 HAVA DURUMU M e t e o r o l o î i Genel Müdürlüğü'nden alman bilglye göre; yurdun kuzey ve bat kesntori parçalı buludu. Marmaranın doflusu Karadeniz. iç Ege, iç Anadokınun kuzeyi ile Doju Anadohı'nun kuzey batı kesımlen yağışlı yurdun iç ve doğu kesimleri sisli dijer yerter az buluttu geçec*k. Ya<5tşlar geneMkte yağmur Batı Karadeniz'in iç kesimlerinde yüteekierde karta kanşık yajmur ve kar seklinde olacak. HAVA SICAKLIĞI: Yurdun kuzey baO kesimlerinde btraz azalacak Dijer 28 denız rruii luzla esecek. Deniz mutedd daigalı olacak. Dalga yukyşierteöoemStJrdeOışîtdkahrayacak. seklîği 0 5 b 1 m. açıUanla 2 m dolaymda tKjlunacak. Van GAiu'nde nİIZGAR: Guney ve batı yftnlerden hafif hava: Parçalı buluttu ve sisli gececek. Ruzgar guney ve bat yönlera n sıra orta kuveette yajış alan yerter den haffi ara sıra orta kuvvette esecek. W kucuk daigalı olacak. 65de kuvvetli olarak esecek. Denizlerimiz rus uzaldıOı 1 km. dolayında bulunacak. de hava: KıtMe ve todostan 3 ila 5, yeryer 6taıvvetinrJesaatte 19 ila 21 yer yer buluUu •yaOmuriu /£luftı Adana Adapazan Adıyaman Atyin AJn Anfcara Antakya Antalya Artvin Aydın Balıkesir Bîlebk Sngrjl Bitlrs Bolu Bursa ÇanaMıale Corurn Dtnid CUMHURİYET/17 TÜRKİYE'DE BUGÜN A 19° 7°D*yarbanr S 14°4° Mamsa B 12° 5°K.ltaaş Y 18° 8°Edime Y 4° CMersin S 14° 4°Erancan S 4° 14°Mu#ı Y 8° 2°Eraırum B 3° 15°Estoşehır Y 9 ° 3°Muş Y 10° yGazamep S 18° 2 ° l i j d e o Y 17° 8°0rdu A 18 10°Giresun A 19° 7°GürnuşhaneY 6° 4° Samsun Y 10° «"Hakkln B 17° 7°tsparta A 8° O'Sîrt 10° 8°Snop Y 14° 5°jstanbul Y Y 11° 4°taıir B 18°10°Sıvas S 6°2°Kars S 2° i2°T«tirdaJ S 4°1° Kasömonu Y 5°1°Tta K 6° PKayseri B 8°2°Tuncei Y 14° 4° KırtdarBli B 11° 4°Usak B 13° 9>>Kony» B 4° 4 ° van 10° 4°Yozgat Y 8° 4°Kuahya y 6° 6°Malatya * S 9° 3°Zonauldafc 6°Ml Y 16° B A A 8 S B Y Y Y S Y 14° 6° 14° 4° 18° 9° 16° 10° 4°2° 14° 2» 16° 8° 14°10° 16° 7» 12° 2° 11° 8" 14° 10» 16" 9° 4»1° 15° 4° 6°4° 6° 2° 9° 3° DÜNYA'DA BUGÜN Amste'dam Amma» Atina Bagdat Barcelona Basel Belgrat Unınorad B 0° Y 12° LorOra " S 12° Madrid S 10° Mıiano Montreal K 2° Moskova B 5 ° B 8° Munih Ne* Yort A 17° K 3° Mo Bonn Bft° Paris Bruksd B S° Prag A 24° Cenevre S 6° RıyatJ S 16° Roma A 18° Cezayir A 25° Sotya A 26° Sam A 19° Ftankturt B 9 ° Tel A m A 18° A 19° Tunus Gime B 6° K 1 " Varşova HeteMd A 20° Venedtk S 17° Kahire B 8° Kopenhag B 8° Vıyana B 7° VVashîngtofi A 17° Koh A 20° Zurtfı S 7° Lefkosa B 8° A 23° B 18° A 22° S 14° S 5° S 10° B 7° B 7° 9° POLJTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL ^iir söyleyene şair derler, düz yazana da yazar. Şiir neden yazrtmaz da söylenir? Bunu ilk çıkaran sanıyorum Nurullah Ataç oldut Şiirin yazıdan önce olduğunu, yazılmayıp söylendiğini ortaya attı. O gün bugün şiir için hep 'söylenir' denir. Şaire. ozan denmeden önce, şair ikiye ayrılıyordu: Birine sadece şair deniyordu, ötekine halk şairi. Halk şairi köylük yerden geliyordu, şair, kentlik yerden. Kent şairi, halk şairine âşık diyordu. Şimdi ozan dendiği için ikisi, yazı dilinde, birbirine karıştı. Edip Cansever, "Ben ozan değilim, şairim" derken İlhan Berk, ozan olmakla öğünür. * Rıza Zelyut, 'Halk Şiirinde Başkaldın' adlı kitabındâ (Sosyal Yayınları) Turklerin Anadolu'ya gelmeden önce ozanlık geleneğini bildiklerini söyler: Ozanlar 'şamanlık' genel görevi altında kam (Altay), ozan (Oğuz), bahşı (KazakKırgız), oyun (Yakut), şaman (Tonguz) diye sıralar, âşıkların söylemek istedikleri şiir değildir, toplumdaki bir olayı dile getirirler. Halk Şiirinde Başkaldın adlı yapıtında Rıza Zelyut, bunu şöyle açıklar: "Halk şiiri dediğimiz ürünler, hiçbir zamarvşiir olarak üretilmemiş, halk ozanları da asla şiir yazmak diye bir kaygı taşımamışlardır. Gerçekte aslolan müziktir. Halk şiirini yaratan halk ozanı, her şeyden önce iyi bir halk müzisyenidir." Başından beri âşıklar şiir söylemez. bir şeyler anlatır, deniyor ya son dönem şairleri de halk şiirine*benzer şiirler söylediklerınde, şiirden çok, bir şeyler anlatmaya bakarlar. İşte Orhan Veli'den bir örnek: Bu duzen böyle mi gidecek Pireler filleri yutacak Yedi nüfuslu haneye Üç buçuk tayın yetecek Dizeler ne denli usta elinden çıksa da şiir olmadan çok, bir şeyler anlatmayı amaçlıyor. Yoksul evine yetmeyen tayın başta geliyor. Aşık dediğimiz halk şairlerinin adlarına şöyle bir bakan şair Hasan Hüseyin, "Acı bizim aşımıza ekmeğimize değil, gecemize gündüzümüze, adlarımıza sinmış" diyor. Sonra da âşık adlarını alt alta sıralıyor: Feryadî, Figanî, Mihnetî, Mahzunî, Fakirî, Fedayî Mecnuni, Efkarî, Zülalî, Dertli, Nokasî, Kusurî, Derdiçok... Kalem günlerinden bir dost vardı: Öğretmen Vehbi Polat... Günün birinde Vehbi Polat Mihneti oldu, halk şiiri düzeninde dizeler söylemeye başladı. Ama ustatarı gibi o da şiirden çok, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Gerek işyerinde, gerekse evde Dünya işçileri hep bir görevde Bir yanım örgütte, biri grevde Bir yanım faşizme çullanır durur Maraş soykırımı Âşık'a çok dokunuyor olmalı ki duyduğunda dokunmak zorunda kalıyor. Bugün Maraş soykırımının ustü küllenmiş olsa bile günün birinde küller kaldırılacak, gerçekler öğrenilecektir. Soykırımın nelere uzandığı da harita üstünde belliMaraş'm üstünde uçan turnalar Kanadı kırılmış, öter dolaşır Yavrulan kurşunlanmış analar Koyun gibi kuzusuna meleşir Mihnetî, köye öğretmen olarak gittiğinde köylüler şaşalıyorlar. Öğretmen dediğin çocuklara okuma yazma öğretir, efendiden adam olur. Bu öğretmen ise kazma kürek sallıyor, bahçe belliyor, çift sürüyor. Sonradan alışıyorlar, öğretmeni kendilerinden sayıyorlar. Okulun öğretmeni değil, köyün öğretmeni oluyor. Mihnetîye bu gelişim sorulduğunda, "Biz baba Tonguç ocağından geliyoruz" diyor. 12 Mart, 12 Eylül bu denli âşıkları susturdu. Ortalıkta çokca görünen İhsani'nin başına gelmedik kalmadı. Nereye gittiyse peşine düştüler. Özelhkle 12 Eylül müdahalesi doğrudan doğruya bu gibi âşıkların üstüne yürüdü. Çoğu sola yönelik olan âşıklar susmak ya da dillerini değiştirmek zorunda kaldılar. Toplum demokrasiye yöneldikçe âşıkların dili yeniden çözülüyor, sesterı daha gür çıkıyor. : S !»t . ır %î Şiir Söylemek Y 2°5° B Y B Y S Y Y Aac* Bbulullu GjuneşS Kkartı Sssk YyaJmurlu BULMACA SOLDAN SAĞA 1/ Filistinlilerin, Batı Şeria ve 03226*06 tsrail'e karşı sürdürdükleri "taşlı mücadele"ye verilen ad. 2/ Fin hamamı... Havva'nın Batı dillerindeki adı. 3/ En büyük kitle iletişim kuruluşumuzun siragesi... Yaprakları yürek biçiminde bir ravent türü. 4/ Bir makyaj malzemesi... tspanyollann scvinç sözü. 5/ Sosyolojide bir kabile ya da boyun bolündüğü iki ve daha çok parçadan her bıri... Konut. 6/ Kasaplık hayvanlardan elde edilen türlü yağlann eritilrnişi. 7/ "Hayır" anlamında kullanılan bir söz... tplik üzerine sırma sarmaya yarar bir dolap. 8/ Bir tür kalın ve kaba kumaş... Kuzu sesi... Tüy. 9/ Aaştırma. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Geminin kaburgalannı birbirine bağlayan demir kuşak. 2/ Ince yapılı... Asya'da bir ırmak. 3/ Dört köşe kesilmiş küçük hamur parçalarından yapılan yogurtlu çorba... Bir kiirk hayvanı. 4/ Küçük mağara... Amaç. 5/ Spor karşılaşmalarında yapılan kuraldışı hareket... Anadolu Selçuklulannın üsluplaştırdıklan dolaşık süsleme 6/ Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölüralerinden her biri. 7/ Küçük demiryolu. 8/ Kimi göçebe Türk boylarında birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk... Balmumuna ya da parafine batınlmış fitil. 9/ Yanağın alt kısmı... Aralıksız, yumuşak ve alçak bir oturacak. *Geliniz Rakamlarla konuşalım Vasfi Rıza Zobu döneminin kapkara yönetiminden sonra Bayan Gürün o siyah çerçevede bembeyaz görünüyorsa, bunu, onun kendi kerametinde değil, o siyah zeminde aramalıyız. 8 Aralık 1989 tarihli gazetenizin "Taröşma" sütununda "Boykot ve Halkoylaması" başhklı Ramiz Gökçebora imzalı bir yazı yayımlan1 dı. Bu yazıda tiyatro yazarlanmıza yapılan ağır ve haksız sataşmalara yanıt verecek değilim. Ama ben kamuoyunun yanıltılmaması için o yazıdaki asılsız bir sava Cumhuriyet arşivlerinde yer alması kaygısı ile açıklık getirmek istiyorum. Bay Gökçebora yazısının bir yerinde "Buna koşut olarak Sayın Gürün, ti>"atrosunu gençlere açmıs ve kendisinden önce bu makamda bulunanlann hepsinden Muhsin Ertugrul'un son dönemi de dahil daha fazla bir dinamizm ve çokseslilik getirmiştir" diyor. ' Geliniz rakamlarla konuşalım: İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan 19751980 yılları arasında tam 102 oyun sergilemiştir (Çocuk oyunları hariç). Bu oyunların 66'sı yerli, Tsi klâsik çeviri oyun, 29'u da çağdaş çeviri oyunlardı. 66 yerli oyundan yalnızca 12'si yineleme (tekrar), 54'ü ise yepyeni ve ilk kez ramp ışıklarına çıkan güçlü eyunlardı. 7 klasik çeviri oyundan ise ikisi yurdumuzda ilk kez sergileniyordu. İkisi ise yepyeni bir uyarlama idi. Öteki üç klâsik çeviri oyun da en yetkin çevirmenlere yenitkn Türkçeleştirtilerek oynanraıştı. Yani klâsik oyun oynayacağız diye tozlu raflara TARTIŞMA 9 el atılarak 4050 yıl önce yapılmış çevirilerin orası burası düzeltiierek kotanlmamıştı. 29 çağdaş çeviri oyuna gelince, bunlann yedisi Amerikan, yedisi Alman, ikisi Fransız, dördü tspanyol, biri Bulgar, biri Rumen, biri Azerbaycan, biri Polonya, biri de Küba oyunu. Hepsi de Şehir Tivatrosu Yönetmeliği'nın amaç maddesine uygun; yurt ve dünya sorunlanna eğilen, ilerici, demokrat ve hümanist mesajlar taşıyan, eklektik değil, belirli bir bütünlük arzeden, dinamik, canlı bir repertuar, gerçekten çoksesli bir oyun dağarı. Beş yılda 45 açıkoturum, 12 konser, 34 konferans, 8 dia ve fotoğraf sergisi, Gülhane Parkı'ndan Mersin'e uzanan sayısız sokak ve kah vehane gösterileri. 150160 sayfalık büyük boyda yayımlanan ve her sayfasında en değerli kalemlerin yazdığı makale, tartışma ve söyleşilerle dopdolu, kitap kalınlığında dört büyük dergi. Tiyatronsn "Araştırma ve fnceleme Bürosu"nca hazırlanan yüzlerce bülten. İç eğitim ve öğretim, enformasyon ve iletişime dönük bu bültenlerde dünya tiyatro ve sanat hareketleri günü gününe izlenip sanatçılara ve yönetmenlere sunuluyordu. Her hafta, yazarlarla yapılan danışma toplantılan, söyleşiler ve seyirci anketleri. Bu yoğun kültürel ve sanatsal atılımlara raagazin dergi ve basınının pek iltifat etmeyeceği de elbette ayrı bir yorum gerektirmez. Ama ciddi basının sanat sayfalan, sanat dergileri arşivlerde duruyor. Dileyen araştınp karşılaştırabilir. "Dinamizm ve çokseslilik" oyuncunun setgilediği oyunlardan değil de onların özel yaşantılanndan kaynaklanıyorsa, TV ve boyalı basın sergilenen oyunların içeriğinden, biçeminden değil de o oyunlann magazinsel sunuluşundan yararlaruyorsa bu, Bayan Gürün'ün çağdaş reklamcılık ve haMa ilişkiler olgusuna bambaşka bir gözlükle bakmasından ileri gelmiyor mu? Vasfi Rıza Zobu döneminin kapkara yönetiminden sonra Bayan Gürün o siyah çerçevede bembeyaz görünüyorsa, bunu, onun kendi kerametinde değil, o siyah zeminde aramahyız. HAYATİ ASILYAZICI Şehir Tiyatrolan Eski Genel Sanat Yönetmeni 60 Y I L ÖNCE Cumhuriyet Tasarruf Günü Enflasyon ve Sağduyıı Para basarak devlet harcamalannı karşılamayı yangına kalburla su taşımaya benzetebiliriz. Basılan paralar tekrar devlet kasasına dönene kadar yolda değerinin büyük bir kısmını kaybediyor. Enflasyondan fazla zarar görmemiş ya da yararlı çıkmış kimseler "Adamlar bir >igın şcy başarmışlar. Bir tek enfiasyon konusunda başansız olmuşlar. Eh! bu kadarı da olur" diye düşünebilirler ya da düşünüyorlardır. Ancak konuya sağduyuyla bakanlar, ortada bir başarısızlık değil, bir tercih; acımasız, katı yürekli bir politika olduğunu göreceklerdir. Bu politik tercih bütün ekonominin yükünü dar gelirlilerin, yoksulların, güçsüzlerin sırtına yüklemek, yoksulu daha yoksul yaparken zengini daha zengin yaparak artık sözü bile edilmeyen orta direği yıkmak, gelir dağılımındaki adaletsizliği çoğaltmaktır. Artık açıkça söyleniyor; bütce açığının enflasyonun en başta gelen nedeni olduğu gizlenmiyor. Böylelikle bütçe açığının para basılarak karşılanmaya çahşıldığı da itiraf edilmiş oluyor. Bütçe açığının nedeni olarak da altyapı tesislerinin tamamlanması için yapılan harcamalar gösteriliyor. Bu durumu savunmak için de "Ne >apalım, geri kalmışlıgımm sonsuza kadar siirdüremeyiz. Geri kalmışlığın kısır döngüsünden çıkabilmek için bu allyapı tesislerini elden geldiğince cabuk lamamlamamız gerekli. Enflasyon acı bir ilaçtır, ama Türk milleti fedakârdır. Buna da katlanır" deniyor. Bu teşhiste tek bir doğru var gibi görünüyor, ama o da yanlış. Türk milletınin fedakâr olduğu da doğru değil. Ya da şöyle söyleyeyim, kendisinden fedakârlık istenen Türk milletinin bir kesimi... Türk milletinin dar gelirli giderek yoksullaşan, güçsüzleşen bir kesimi... Bu kesimin durumunuysa fedakârlık olarak değil, yoksulluktan, güçsüzlükten gelen bir sessizlik, sesini yükseltememek olarak tanımlamak daha doğru olacak. Boğaz kavgasını sürdurürken nasıl sesini yükseltsin yoksul. Bütün bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi enflasyonun nedeni olan para basmakla devlet, yalnız dar ve sabit gelirlilerden, yoksul ve güçsüz olanlardan son derece haksız ve haksız olduğu kadar verimsiz bir vergi almış oluyor. tlk bakışta enflasyondan herkes etkileniyormuş gibi görünüyor. Ama sonunda enflasyon pahalılığı yansıtamayanların, yani dar ve sabit gelirlilerin, yoksulların, güçsüzlerin üstünde kalıyor. " 25 ARALIK 1929 Türkiye tş Bankası bugün 6. yılını idrak ediyor. Binnisbe kısa bir zamanda, bu kıymetli ve milli müessesemizin memleket hayatı iktisadiyesi üzerinde icra ettiği tesir, pek derin ve hayırlı olmuştur. Günden güne inkişaf ve teşkilatını tevsi etmekte olan Iş Bankası 6. yıldönümüne müsadif olan bugünü, aynı zamanda tasarruf günü de kabul etmiştir. Bugün saat 16 da bankada yapılacak tesit içtimaında, bütün muallim hanımlar, muhtelif cemiyetlerde aza olarak bulunan hanımlar davet edilmişlerdir. tçtiraada, bankanın idare meclisi reisi Siirt mebusu Mahmut Bey tarafından tasarrufun ehemmiyet ve nıemleketimiz için hayati luzurnu bunun istikbalde mucip olacağı hayırlı neticeler ve çocuklara verilmesi icap eden tasarruf fikri etrafında bir hasbıhal yapılacak tır. ^ 0m tçtimada, münhasıran ^fc T* *»*tm*«*inttB menfaati umumiye için Y T öminCPHu bankanın getirmiş olduğu lHlllfcHUU kumbararun tasarrufa ait faydaları ve çocuklan hesaba alıştırmak hususundaki hizmeti de izah edilecektir. Ankara'dan şehrimize gelen tş Bankası Umum Müdürü Celal Bey demiştir ki: "Istanbulda bilhassa tasarruf günü yapılacak içtimada bulunmak üzere geldim. Memleketin iktisadiyatına müteallik olan bu toplantıda bulunmakla, hayatımın müstesna bir gününü yaşamış olacağım. Bankamız bununla iktifa edecek değildir, memleketin en ücra köşelerine kadar halkın tasarrufa alışmasını temine çalışacaktır?' bölümünü yitiriyor ve bu yitirdiği değer de olduğu gibi zenginlerin cebine giriyor. Işte bunun için de yoksul daha yoksul ve zenoin daha zengin oluyor. Enflasyon az gelişmiş ülkelerin hükümetlerinin tercihidir. Fransa'da, Ingiltere'de, Almanya'da, Bniesik Devletler'de, Isvec'te, lsviçre'de, daha pek çok gelişmiş Ulkede artık hiçbir hükümet tercihini enflasyon doğrultusunda kullanamaz. Çünkü enflasyondan en ağır biçimde etkilenen işçi kesimi, memurlar, sabit gelirliler, dar gelirliler o memleketlerde yeterince bilinçienmişlerdir. Az gelişmiş ülkelerdeki gibi sessiz ve güçsüz değildirler. Akyapı yatırımlarının enflasyonla karşılanılarak yoksulların daha yoksul duruma düşürülmelerine kamuoyu izin vermez. Herkes sosyal dengenin enflasyonla altüst edilmesinin toplumun temelıne dinamit koymakla eşdeğerde olduğunun farkında, bilincindedir. Hep biliyoruz, eski çağlarda piramitler de içinde olmak üzere büyük eserler yoksulların, güçsüzlerin kanı ve teri pahasına yapılmış. Şimdi de "Neden barajlar, sanlrallar, olo yollar, sulama tesisleri ve daha birçok altyapı lesisleri dar gelirlilerin, yoksulların parasıyla yapılmasın?" diye düşünenler çıkabilir. Ancak mılletin büyük bir çoğunluğu böyle bir terciEvet bu vergi haksız olduğu kadar da ve hi onaylamadığmı 26 Martta belli etraiştir. Anrimsiz... Para basarak devlet harcamalannı laşılıyor ki bu mesaj kulak arkasına atıldı. karşılamayı yangma kalburla su taşımaya benzetebiliriz. Basılan paralar tekrar devlet kasa tLHAN GÜNGÖREN sına dönene kadar yolda değerinin büyük bir Yazar/Düşünür SATIŞTAKİ YAYINLARIMIZ DENEME DtZİSİ Eıdal Alabtk İlhan Selculc V d a l Gunyol Prof. Dr Liitfü Duran Ali Sirmen Zehra Ip^iro^lu Sabahamn Kudrcl Aksal Doç Dr. Sami Selçuk Prof. Dr. Hüsnu Guksel Cahiı Külcbi H ı f a V. Vtlidedcoilu \fafal Gunyol Yurtus Nadi Nadir Nadi Nadir Nadi tlhan Selvuk lllun S d ç ı * : llhan Sdçuk Oklay Akbal Ahmet Rasim ' ^fedal Nediro Tör Santim KocagOz Insan Sıcajı Japon Gulü ...Giderayak Vaşarkaı Türkiye Yönelimınde Karma>a Onik«ten Onikiyc Turkiyc Tiyaıroda Devrim Oçmısle Gelccfk Temsili vc Kaiılımn' Demokrasınin Kökeni Bansa Özlcm lı? Se%da Dolu Yblculuk Yol Kesen Irraak Guteryuzlu Ciddilik Cumhuriyet Yolunda DtKium Mozarı Ben Ataıürkıjü Dciiltm Dttsunüyorum Oykysc Vurun AJtamak vt Gülrnek GOrOlm&stur Yazmak l a i i m a k Anılar ve Söyleşiler kemaUzmm Dram\ Roman \ç Yazariık Onuru *. bası... sooo, 4. bası .. 700DV .<W0V 3000, 3. l)ası... 2500, 200uV 2. bası... J00ÛV .2000. .20002000, 2. bası... .2O0Or 2O0ÛV .2000V 7. bası... .5000, 10. bası.. .5000, 18. bası.. 5O00V 7. bası... 3OOOV 6. bası... .5000, .200% .2000, 2. bası... .2000, .2000r 30 Y I L ONCE Cumhuriyet Ormanların tahribi 25 ARALIK 1959 Memleket ormanlarının tahribinin devam edip etmediği hakkındaki münakaşalar son günlerde artmıştır. Bu münakaşalar ashnda iki olaya dayanmaktadır: Birincisi: Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın yıllık nutkunda memleketimizin yakın bir gelecekte C e l a l Ba> ar ağaçsız kalmağa mahkum olmadığı ' ve endişeye mahal bulunmadığı, hattâ ormanlanmız verimli olarak işletildiği ve yollar yaptınldığı takdirde ihraç imkânlarının dahi sağlanacağı şeklindeki sözleridir. Ormancıların bir kısmı, Tanm Bakanhğının Prof. Baade'ın raporunu yanlış tesfir ettiğini ve nutkun hazırlanan dökümanlann yanlış tefsirine dayandığını iddia etmektedirler. İkincisi ise Yeşil Türkiye Ormancılar Cemiyetinin tstanbul kongresinde yapılan konuşmalar sırasında ormanların tahribinin devam ettiğinin belirtilmesidir. Bu şekilde beyanın gazetelerde yayınlanmasındatı sonra "Ormancıhk Meslektaşları Kültür Cemiyeti" adiyle ortaya çıkan bir teşekkül iki beyanname neşretmiştir. Bu beyannamelerden birinde, ormanlann azaldığı söyleniyor, diğerinde ise tamamen aksi tez müdafaa edilmekte idi. Evvelki gün yine bu münakaşalar ve bilhassa ormanların tahribi mevzuunda basında çıkan haber üzerine Tanm Bakanlığmda şube müdür ve müfettişlerinin katıldığı bir toplantı yapılmış ve Bakan, Bakanlıkta vazifeli ve aynı zamanda Türkiye Ormancılar Cemiyeti Başkanı Dr. Kâzım Mıhçıoğlu ile yaptığı bir münakaşadan sonra salonu terketmişti. Tarım Bakanlığmda yapılan toplantının da basına intikali üzerine dün Türkiye Ormancılar Cemiyeti Idare Kurulu ile Orman Mühendisleri Odası İdare Kurulu acele olarak toplanmışlar ve Mühendis Odası Başkanı tçel Milletvekili Sami Köknar Anadolu Ajansı vasıtasiyle yayınlanan bir beyanat vermiştir. jr^ [C^ Kitap Kulübü ÜBÜ CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ YIL SONU KİTAP ŞÖLENİ 15 Kasım31 Aralık "" TARİH ANI GEZİ OLAY DtZİSİ Yayına hazırlayan Nuran Tezcan lllan Selçuk Sara Enu^rul Korle Mehmcl Basaran Atillâ Dorsay Muzaffer Buyrukçu Kemal Sülker Rahmi Kuraas Salih BozokCemil S. Bozok Nuri Onat (Yayına hazırtayan) J.B. Tavcrnier Mchmed Kemal Hlfzı V. VcUdedeoğlu Hıfzı V. Velidedeoğlu Meral Tolluoğiu Ebubekir Ha2im Tepeyran Atalürk'un Ya^dığı Yuntaslık Bılgileri 2000, Zıverbey Kosku II. bası.. .5000, 2500, Gecmis Zaman Olur ki .2000, Yasjklı .2000, Yüzyıize 2000, Sayılı Gunler .2000, Savaş Yıllarmda Bir Surguou .2000, Parlamentonun Boyutlan .2000, Hep Ataturk'ün Yanında Cumhurba>kanı Gazi M. Kemal Paîa'nın Sonbahar Gezikri 2000, Topkapı Sarayı'nda Yasam .2000, Türkiye'nin Kalbi Ankara .2000, Soylev (Cill 12) l«. |rası.. .7000, S&ylev (Belgder BOlüraü: Cilt 3)..3. bası. . 3000, 2000, Babam Nurullah Alaç 2000, Belgelerle Kunuluş Savası Anıları 31 Aralık 1989'a kadar kitap alacak bütün üyelerimize değerli kitap armağanları veriyoruz. 100 seçkin yayınevinin 5000 kitabı içinden istediğinizi alabilirsiniz. Seçiminizi yeni Genel Katalog'dan ve son Çerçeve'lerden yapacaksınız. En az 25.000 TL.'hk kitap alan tüm üyeler, her zamanki C.K.K. indirimlerine ek olarak dünya ve Türk edebiyatından seçeceğimiz yılbaşı armağan paketlerine hak kazanacak. • 25.00050.000TL.'hk siparişlerde 17.000TL.'hk kitap D 51.000100.000 TL.'hk siparişlerde 31.000TL.'hk kitap • 100.000 TL'dan büyük siparişlerde 49.000TL.'hk kitap Üyelerimiz bu şölenden postayla, Merkez Sergi Salonumuzda ve temsilciliklerimizde yararlanabilirler. Yurtdışı üyelerimiz ancak 100.000.TL.'nın üzerinde siparişlerde yararlanabilecekler dir. 11] C.K.K.'nın No'luaktif üyesiyim. SipariŞlistem ve karşılığı olan TL.'nin postaçeki fotokopisi ektedir. Kitaplanmı ve armağanlarımı gönderin. 2n C.K.K.'nın No'luüyesiydim. Üyelikyenilemebedeliolan 10.000TL.'nin/30 DM.'nin posta çeki / banka makbuzu fotokopisi ektedir. Yeni geçerli kimlik kartımı, Genel Katalog'u, Çerçeve'yi gönderin. Sipariş vereceğim. 3D C.K.K.'ya üye olmak istiyorum. Üyelik giriş ödentisi olan 15.000 TL. / 40 DM.'nin posta çeki / banka makbuzu fotokopisi ektedir. Kimlik kartımı, Genel Katalog'u, aylık Çerçeve'yi gönderin. Sipariş vereceğim. 4D Aşağıdaadı, soyadı.adresiyazılıyakınımı C.K.K.'ya üyeyapmak istiyorum. 15.000TL.'nin posta çeki / banka makbuzu fotokopisi ektedir. Kimlik kartım, Genel Katalog'u, aylık Çerçeve'yi gönderin. (Hesap bu kişinin adına açılacaktır.) İNDtRİM ORANLARI TL. 2550 bin «?o25 BAClMSIZ DİZİ Yılmaz Şıpal Abdutlah Başlürk Tahsin Y'avaş Philipp Soupaull Aıena Deporı'e.KDV fryjltarm ictndnUr. Ödemçli gönderitmez. Çalısanların Sorulan Sorunları Yargı Önunde Savunma Alı^tırmalı Turktfe Dilbilgia Dil Yelcneği Teslkri Şarlo Yasayan Kosıa .2000, 3500, .1000, .1500, .I00O, AT'nin Türkiye'nin tam üyelik talebini askıya alış nedenlerinin tam anlamı için Reşit Aşçıoğlu'nun FEN'DEN BORÇLU BATI'YA GEÇMEK kitabına başvurabilirsiniz GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Kafkasya karışık 25 ARALIK 1988 Sovyetler Birliği'nin Ermenistan ve Azerbaycan cumhuriyetlerindeki etnik huzursuzluk, alınan tüm önlemlere karşın devam ediyor. AP'nin TASS'a dayanarak bildirdiğine göre KGB Şefi Victor Kirjuçkov ile Içişleri Bakanı Vadim Bakalin, yaptıklan açıklamalarda huzursuzluğu kışkırtanlara karşı daha sert önlemler alınmasını istediler. BBC radyosu, Ermenistan'ın deprem felaketine uğrayan bölgelerinde bile huzursuzluk olduğunu ve yağma olaylannın meydana geldiğini bildirdi. TASS'ın haberine göre KGB Şefi Vladimir Kiryuçkov'la Içişleri Bakanı Vadim Bakalin önceki gün biraraya gelerek Ermenistan ve Azerbaycan'da etnik çatışmalara karşı alınan frtivenlik önlemlerini gözden geçirdiler. TL. TL. 50100 bin 100 binden yukan Cumhunyei E YAYINLARI Tel: 516 17 46 Türkocagı 3941 CağaloğJu, 34334 tstan 14 İstanbul Tel: 512 05 05 (20 hai) istanbul Sergi Yurtiçi (PTT* ile) Yurtdışı Temsilcilikler %25 "»o2O »0İ5 %25 %25 %15 KıtapKulubu « RAMIZALIA ARNAVUTLUK EMEK PARTİSİ 9. KONGRE RAPORU <Fol5 CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ GİRİŞ FORMU ADI SOYADl ADRESİ: BANKA H E S A P ve P T T ÇEK N O . L A R I Banka hesabımız: T.lş Bankası Türbe Şb. H e s a p N o : 36898/lst. P T T Çek N u m a r a m ı z : 148784 Frankfurt Hesabımız: T.lş Bankası, Kaiser Str.3, D6000 F r a n k f u r t / M a i n l , K o n t o N u m m e r : 2 1 0 0 S 0 1 0 , Blz: 50230600 Türkocağı C a d . N o : 3941, 34334Cağaloğluİstanbul TELEFONU: MESLEĞ1: \ot: Bu formdaki btteüert içeren vazmtz basvuru vertne gececekttr Tel:512O5 05/516 TUM KITAPCILARDA Modem revizyonist kampla, kapitalist kampın gönül birliği içerisinde elele vererek sosyalizme saldırmaları ve kendilerince gelişmeleri "Sosyalizrnin Iflası" olarak göstermeleri nafile! Işte sosyalist Amavutluk ve başanları. Ekonomik, siyasal ve kühürel olarak her geçen gün sosyalizmin hanelerine yeni başarılar ekliyor. 10. Kongre'nin yaklaştığı 1990 yılına girerken "9. Kongre Raporu"nu okumak ba$lı basına bir öneme sahip; 10. Kongre hedeflerini anlayabilmek ve doğru yorumlan getirebilmek için.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle