25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 1989 HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/7 Yanm yamalak Deliler ve akılltlar aynı derecede zararsız kJmselerdir. Asıl tehlikeliler, yan deli ve yan akıllı olanlardır. W OZAL'IN BASARIHANESIKABARIK F Ü S U N Ö Z B t L G E N Az zamanda büyük işler... BAŞBAKAN Turgut Özal, TBMM'de bugun yapılacak üçüncu tur oylamada cumhurbaşkanı seçilmeye layıktır. Çünkü kendisi " a z zamanda büyük işler" başarmış bir liderdir. özal az zamanda neleri başardı hep birlikte düşünelim: çevrelerinde olsun yolsuzluk iddialan aldı yürüdu. Özal idaresi, insanları yolsuzlukları • kanıksarnaya, onlarla birlikte yaşamaya, hatta "bir fırsatını bulup ben de yapsam da köşe>i dönsem" felsefesine getirmeyi başardı. kümelenen öbür kanadım birbirine vuruştururken parti içinde de mukaddesatçı ve liberal kanatları birbirine vuruşturarak "denge" kurmayı başardı. Bu dengenin uzerinde ip cambazı gibi ilerlerken ABD'nin desteğini de almayı başardı. kadar liberal ve demokrat olduğunu savunan bir grup insan ve gazeteci bulmayı başardı. INSANLAR Goethe PtKNİK PİYALE MADRA Prensler Turkiye"de yetişmiş pek çok insanı bir yana itip ABD pasaportu taşıyan ve ABD çıkarlarını korumak üzere yemin ettiği bilinen bazı delifişek gençlere kamu bankalarını ve kuruluşlarını emanet ederek buoları haraç mezat satışa çıkarmayı başardı. Yasa tanımazlık Anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle gençler hapislerde yaşlanırken, "Anayasayı bir kez ihlal etmekten bir şey çıkmaz" diyen özal, hukuk sistemini birbirine katıp sahil güvenliği yasasına ek madde koyarak milletvekili maaşlarını arttırmak gibi akla gelmedik işler başardı. Enflasyon Enflasyonun adaletsiz bir vergi olduğunu ve ortadireği yıktığını iddia edip enflasyonu alt etmenin birinci meseleleri olduğunu haykırarak iktidara gelmesine rağmen, halkı 6 yıldır yüksek enflasyon icinde yaşamaya alıştırmıştır. Yüzde 80'e ulaşan enflasyon en buyuk başarısıdır. Seçimler Seçim yasalarmı daima kendi partisini kazandıracak şekilde düzenlemeyi başardı. Sonunda oy oranı yüzde 20"lere kadar düştüğü halde Mecliste üçte iki çoğunluğa sahip iktidar partisi olma başafısını kazandı. Hanedan Ailesinin bütün fertlerinin zengin olmalarım, kardeşi Korkut'un milyarder bir petrol nakliyatçısı, Asım'ın kömür madenleri sahibi olmasını başardı. Bu arada hesap sormak isteyen milletvekillerinin soru önergelerini reddettırerek, "hesabını sadece Allaha verecegini" söyledi. Türk milletinin bunu bile kanıksamasını başardı. ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACl Laiklik Iskenderpaşa Camii çevresinde kümelenen ailesinın bir kanadı ile Türkiye'nin önde gelen şarkıcı ve davulcu takımının etrafında Insan hakları Özal döneminde işkence, cezaevlerindeki baskılar ve açlık grevleri, insan hakları ihlalleri tüm dunyanın ilgi ve öfkesini çekecek boyutlara ulaştığı halde, kendisinin ne Yolsuzluk özal döneminde belediyelerde olsun, hanedan ve iktidar LAİK CUMHURBAŞKANI Cumhurbaşkanlığı turlan Anayasada yer alan "cumhurbaşkanı 4 turda seçilemezse Meclis feshedilir, erken seçime gidilir" formulünü kendi ANAP grubuna karşı korkutmaca şeklinde kullanarak kendini cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Boylece kendisinden önceki Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e "12 E>lül'dea sonra iyisiDİ yaptık" derken, aslında ne kadar şaşkın bir anayasa yaptıklarını fiilen göstermeyi başardı. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES îçîp çok d hfç. ben ^îne de d DEĞİŞİK BİR SEMPOZYUM laık cumhurDas^m adayı olmadığı ve laıktık tonusunu çok 4ada günoeme getırme gereteinimi duymadığı günterde. GARFIELD jm DAVIS 6ELECEKTEKİ DEVLET SANATÇILARI Doçent Emrah ÖZAL'ların Çankaya'ya tırmanması ile birlikte devlet sanatçıları sıralamasında da değişiklik olması bekleniyor. •Statukoya karşı olduğunu ilan eden Özal ailesi, "devlet sanatçısı" kavramındaki statükoyu da mutlaka değiştirecektir. Bundan sonra kendi alanlannda başanlı olmuş olan sanatçılara "devlel sanatçısı" ve "profesör' unvanları, Zeynep'in önerisi, annesinin takdiri ve babasının onayı ile şu şekilde dağıtılabilir: Yüksel Uzel: Hem profesör hem de devlet ım Ekren Yüksel Uzel sanatçısı yapılmah ve Cumhurbaşkanlığı Sen Emrah foni Orkestrası'nın miıdürlüğune atanmalıdır. "profesör" unvanı ile şereflendirilecektir. AyAsun Ekren: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or nca sahnede yediği kurşunların estetiğini bozkestrası'na davulcu olarak atanmalıdır. maması için Houston'a gönderilerek estetik Küçük Emrah: Bundan böyle doçent olarak ameliyat ettirilecektir. görev alacakıır. Çünkü profesör olmaya henuz İbrahim Tatlıses: CSO'nun orkestra şefliğiyaşı uygun bulunmamıştır. ne atanacaktır. Orkestrada bozuk ses çıkaran Biilent Ersoy: Hem " g a z i " hem de kadın sanatçıları döverek yola getirecektir. Erkeklerin başortusu tutkusu FATtH'te bir düğün salonunda toplanan erkekler, "başörtüsü"nü savundular. Erkekler başörtüsünün çok gerekli olduğunu savunurken, bu örtüleri kendileri için değil de "kadınlara layık" olarak değerlendıriyorlardı. Başortüsüne layık buldukları kadınları da yanlanna . yanaştırmamışlardı. Başörtülü ve turbanlı kadınlar üst katta başka bir salonda bir araya toplanmışlardı. Bu karanlık salonda aşağı katta yapılan ve başörtüsünün nasıl gerekli olduğunu savunan erkeklerin görüntüleri bir ekrandan kadınlara gösteriliyor ve savunduklan Fıkirler dinletiliyordu. Kadınları başörtüsu, çarşaf, türban içine sokmaya layık bulan bu beyler üstelik profesör filan olduklan halde kadınları üst kata tıkmış, kapıya da nöbetçiler koydurmuşlardı. Kapıdaki erkek görevliler ust kata gazeteci veya erkek sokulmaması için kontrol yapıyorlardı. "Selamlık"taki erkeklerin konuşmalarını eskiden kadınlar "haremlik"te kafes arkasında dinlerlermiş ya, bu kez de "modernize olmuş" biçimde elektronik aygıtlar aracılığı ile dinliyorlardı. Sistemler modernize edilmişti, ama Atatürk'un kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti'nde halen hilafet kafalan dolaşıyordu. Konuşmalarına "Bismillahirrahmanirrahim" çekerek başlayan konuşmacılar Aüah'ın selamını da dağıttıktan sonra "evrensel insau haklarından" başlayıp "temel hukuk kurallanna" kadar her yerde başörtusüne gerekçe arıyorlardı. HARBI SEMİH POROY OTOHOBİIUÇARGİDER TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ 31 Ekim MünirNurettin'den Timur Selcuk'a TİMUR Selçuk, geçen cuma akşamı Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu'nda Munir Nurettin Selçuk'un eserlerini sevenlere değişik ve nefıs bir dinleti sundu. Klasik Türk musikisinin değişik örneklerini çoksesli bir orkestrasyon ile günümüze uyarladığı bu dinletide, bir oda orkestrası eski saz semailerini, yürük semailerini ve Munir Nurettin'in kurdili, nihavent ve mahur makamlarında eserlerini çoksesli selendirdi. Orkestrayı Timur Selçuk yönetiyordu. Bu arada Batı müziği enstrümanlanndan oluşan orkestra ile Mutlu Torun'un çaldığı ud ve Ruhi Ayangirin çaldığı kanun değişik bir kompozisyon oluşturdular. Hacı Arif Bey'in "Olmaz ilaç sinei sad parame", Refik Fersan'ın "Riizgâr uyumuş ay dalıyor", İsmaıl Baha Sürelsan'ın "Sandal" isimli eserlerinin seslendirilmesinden sonra Timur Selçuk, "Kandilli yüzerken uykularda", "Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler", "Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın", Ne doğan giıne hükmüm geçer", "Aşıka Bağdat sorulmaz" ve "Otomobil uçar gider" parçalarını orkestrayı da aynı anda yöneterek söyledi. Sonra piyanosunun başına geçen Timur Selçuk, isteyenlerin bu müzikleri tek sesli ve otantik sazlardan dinleyebileceğini. LUTH£R UYARIYORİ 1517'D£ 8UGÜM, f/IAKTIN LUTUER.lALMANVA'NlM WrrTEfJgE.RG KEUTİNPEIti KIUSEHİN KAPKINA 95 M4PDEi.it: ÜNLÜ 7E2İNİ ASTtÜMIŞn. BİK HlRİSnyAN DİN ADAMI VE TEOLOTi PROFeSÖHÜ OLAM LUTHER, KİLlSEUlN PAPAPA/4 ALOlĞl YETKtYLE PARA KA/ZÇlUĞr &UNAH AFFETMESt'Nİ POĞOU BULMUYORDU. PARA VE MAL PÛÇ. HÜNÜ KATOÜK PAPAZLABffJ, HIRlST/YANUĞA IEKE SuRPÜĞÛNÜ SÖYLÜYO&&U. SÖ2 KOHUSU BİLPİRİSIfJl P£, YALMZCA OHLAR] UYAGMA/C A'M4C'YL/t H4Z/gLAMff77. ANCAKİ BU EYLEMİ, HlÇ ÜMMAPIGl SİÇİMDE BTKlLİ CUMUÇj DlUİAl 8A&KISIMOAM KueTULAMK tST£YENL£RİN D€ PBCTEĞİYLE ÜfJLÜ BİR PİM R£FORMCtf£U DuHUMUNÂ GELMİÇTİ.. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN JAWS Selçuk yftnetH Timur Selçuk, babasının eserlerini çok seslendiren oda orkestrasını yönetirken, Mutlu Torun da ud ile değişik bir ses kompozisyonu oluşturuyordu. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) ancak çok sesli muzik sevenlerin de eski eserleri bu yeni haliyle dinleyebileceğini belirtti ve "Bunlar kolay kolay yazılacak çokseslilikler değil, ben de bu konuda öyle alcakgönüllü ve mütevazı değilim" diyerek, "Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış'tan" şarkısını geçti. Babadan oğluna geliştirilerek süren bu müzik sevgisi ve çabası' dinleyicilerin beğenisini topladı. Yani bütun çabalar, kadınları, başlarını örtüp, beyinlerini köreltip evlere ve karanlık salonlara tıkışt.rmak içindi. İnsan varlığmın yarısını bir işe yaramaz, çağdışı ve kapalı hale getirmek için bir çabadır gidiyor. Hadi bu işi erkekler organize ediyor da kadınlar niye karşı çıkmıyor, anlaması güç... Mustafa Bora Leon Van de Velde (BELÇİKA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle