27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKİM 1989 Aile planlaması için film • Kültür Servisi Atıf Yılmaz, Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı yaranna bir fılm çekecek. Başrollerini Türkân Şoray ve Tarık Akan'ın paylaşacağı film, vakfın iki yıl önce düzenlediği senaryo yarışmasını kazanan Esma Ocak'ın "Berdel" adü öyküsünden perdeye aktarılacak. Filmin, Hilton Oteli'nde düzenlenen basın toplantısına katılan Vakıf Başkan Vekili Feyyaz Berker, aile sağhğı ve planlaması iletişim kampanyası çerçevesinde özellikle anne ve çocuk sağhğı üzerine eğildiklerini bildirirken, Türkân Şoray da, sanatçılann halklarına karşı birtakım sorumluluklan olduğunu, bu filmde rol almakla haJkına karşı bir görevi yerine getirmiş olacağını söyledi. Vakıf Genel Koordinatörü Yaşar Yaşer, Enformasyon, Eğitim, İletişim Daire Başkanı Gülseven Güven'in de katıldığı toplantıda Atıf Yılmaz, didaktik bir fılm cckmek amacında olmadığını, toplumsal sorunlara dolaylı bir yaklaşımın daha etkileyici olabileceğine inandığını belirtti. Vakfın temel ilkelerine uygun olmakla birlikte insan drarrum ve Türkiye'de lursal kesimin sorunlarını işleyen filmin çekimlerine kasım ayı ortasında Diyarbakır'm Hasankeyf ilçesinde başlanacak. Film, Anadolu'da yaygın olan erkek çocuk sevgisini konu ediniyor. KÜLTÜRSANAT 2. ULUSLARARASlİSTANBUL BİENALİ Ressam ve heykeltıraş Tonkuş: CUMHURİYET/5 Cumhuriyet karnavah • Kültür Servisi Cumhuriyet'in ilan edilmesinin 66. yıldönümü nedeniyle GalleriaAtaköy'de karnaval niteliğinde bir etkinlik gerçekleştirilecek. Bugün 11.0019.00 arası Galleria'da yapılacak karnavalda Büyük Orkestra gezici Galleria kemancıları, jonglör, mim, bale ve akrobasi gösterileri yer alacak. Bakırköy Belediyesi'nin "Cumhuriyet ve Atatürk Kultur, Sanat ve SporEtkinlikleri" kapsamında düzenlenen Emin Koç, Atilla Aksoy, Hüseyin Kandemir karma seramik sergisi, Sami Güner fotoğraf sergisi, "Cumhuriyetin İlanından Gunümüze Kadar Türk Karikatür Sanat Kesitleri Sergisi", ve Net Kitabevi Fuarı da GalleriaAtaköy'de görulebilecek. Tepeden bakan heykel korkutur Çalışmalarını 10yıldır Almanya'dasürdüren Tonkuş, Istanbul'un merkezi yerlerine dikilen anıt heykelleri eleştiriyor: "Toplumun bu heykellere ahşması çokzor. tzleyici tepeden bakan heykellere yaklaşamaz, koricar, dokunamaz bile." Kültür Servisi Yunus Tonkuş'un bir dizi "savaşçTsı Beyoğlu Vakko Sanat Galerisi'nde toplumla, doğayla ve kendilerıyle savaş halinde. Seramikten heykele, heykelden mimariye atlayan, ancak sanat yaşamının başından bu yana figurle uğraşan Yunus Tonkuş, 2. Uluslararası İstanbul Bienali kapsamında açılan sergisi nde, anatomiyle olan bağlan iyiden iyıye gevşetilmiş figüratif heykellerini sunuyor. Sanatçının bu sergisi nde Fransız ressam ve heykeltıraş Edgar Degas'nın balerinlerine saygı sergisi de yer alıyor. Tonkuş'un bu heykellerinde fıgür bir giz perdesiyle örtülmuş durumda. "Mısır ve Aztek mumyalanna öykünen" yontularda belirsizlik ve yumuşaklık ön planda. Sanatçının balerinleri anatomik özelliklerı açısından Degas'nın balmumundan yaptlğı ve ölümünden sonra bronza dökülen kiıçük balerinleriyle benzerlikler taşıyor. nı da sürdürüyor. "Heykel uzun düşünülür. Ne zaman okşanması gerektiği çok önemlidir" dıyen Tonkuş, heykelde sabır gerektiğini, resimde ise yapmak istenilenin bir an once gerçekleştirilebileceğini söylüyor. Taş ve bronz üzerine çalışan ve heykellerini kendisi döken Yunus Tonkuş, Turkiyede yaşanan heykel sanatçısının durumundan söz ederken, "Heykeltıraşın Türkiye'de öğretim üyesi değilse yaşanunı heykelden kazanması hemen hemen olanaksızdır. Çünkü heykelin maizemesi, yapımı pahalı. Buna karşılık bir pazar oluşturulmamış. Resmin durumu ise biraz daha farklı" diyor. Almanyanın Stuttgart, Bonn ve Skulpturenforum Rheine gibi çeşitli merkezlerinde kişisel sergiler açan ve toplu sergilere katılan Yunus Tonkuş, son dönemlerde büyük boyutlu heykeller de çalışıyor. Bu heykellerini Turkiye'ye getirmesinin zorluklanndan ve taşımanın hiçbir guvencesinin olmamasından söz eden sanatçı, son yıllarda tstanbul'un merkezi yerlerine dikilen anıt heykellerle ilgili olarak da "Toplumun bu heykellere alışması çok zor. Çunkü izleyici tepeden bakan heykellere yaklaşamaz, korkar, dokunamaz bile" diyor. Bratislava Bienali • Kültür Servisi Çekoslovakya'da düzenlenen Uluslararası Bratislava tllüstrasyon Bienali'nde Türkiye'den Şekip Davaz, resimlediği kitapla, çeşitli ülkelerden yanşmaya katılan 350 sanatçı arasından fınale seçilen 30 sanatçı arasında yer aldı. Şekip Davaz, Bratislava Bienali yanşmasma, Güner Ener'in yazdığı ve Danimarka'da basılan "Kel Kız" adlı kitaptaki illüstrasyonlarıyla katıldı. Davaz, 1976 ve 1978'de DlSK'in düzenlediği "1 Mayıs" afiş yanşmalarında iki kez birincilik almıştı. Sanatçı, 1985'te tstanbul Sinema Günleri Afiş Yanşması'nda birinciliğe değer görülmüş, 1986'da Isviçre'de "Illustrt" Dergisi'yle Sierra Festival Komitesi'nce düzenlenen çizgiroman yarışmasında Artistik Kalite ödülü almış, 1987'de Fransa'da Lanester Festivali'nde çizgiroman dalında birincilik kazanmıştı. Karikatür Atölyesi • Kültür Servisi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığf nın onayıyla kurulan ve 7 yıldır resim ve moda kurslanna devam eden Çizgi, kasım ayında karikatür atölyesi açıyor. Özel istek üzerine kurulmasına karar verilen atölye, öğrencilerine bilimsel bir karikatür eğitimi vermeyi amaçlıyor. Tan Oral'ın ders vereceği kurslar 6 aylık bir uygulama dönemini kapsıyor. Karikatür tarihi gibi teorik derslerin de yer alacağı dönemde dia gösterileri, karikatür sanatçılarıyla söyleşiler de eğitimin bir bölümü olarak sunulacak. Çizgi'nin kuruculanndan ressam Mahir Güven, amaçlarının atölye öğrencilerinin çalışmalarını bir kitap olarak toplamak olduğunu belirtiyor. Nesneleşmiş görüntüler Ahmet öner Gezgin'in Beyoğlu Vakko'daki sergisi "Kavramsal ve Görsel Imgeler" ya da "Nesneleşmiş Görüntüler" adını taşıyor. Ancak Gezgin'in sergisi tek başına bir fotoğraf sergisi olmaktan çok heykele, resim ve edebiyata, oteki görsel sanatlara göndermeler yapan bir sergi. Fotoğraf sanatındaki alışılmış kaygıları bir yana bırakan Gezgin, fotoğrafı üçüncü boyuta ulaştırmaya yöneliyor. Sanatçı, Mimar Sinan Üniversitesi Tekstil Bölümü'nde öğrenim görmüş, ama tekstilden çok grafik ve "fotografi" ile ilgilenmiş. 197277 arasında devlet bursuylagittiği Federal Almanya'da Kassel Üniversitesi'nde grafik dizayn ve "fotografi" öğrenimi gören Ahmet öner Gezgin, şimdi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Ana Sanat Dalı'nda öğretim üyesi. John Lennon anısına • Kültür Servisi Ressam ve hukukçu Ekrem Tos'un önerisiyle, 8 aralıkta Stockholm'de Merkez Park'ta John Lennon anısına uluslararası bir sergi düzenlenecek. 8 Arahk 198O*de vurularak öldürülen John Lennon, aralannda Ekrem Tos'un da bulunduğu birçok sanatçının yapıtlarının sergilenmesiyle anılacak. Aynı gün hava elverişli olursa, sanatçılar Beatles'ın eski üyelerinden Lennon'm fotoğraflannı Stockholm duvarlarına resmedecekler. Ekrem Tos, geçen ağustos ayında da Polonya ve Yugoslavya'da bireysel sokak sergileri gerçekleştirmişti. Degas'nın balerinlerine saygı Yunus Tonkuşun sergısınde toplumla, doğayla ve kendıleriyle savaşan "Savaşçı'lann yanı sıra Edgar Degas1 nın balennlerme saygı niteliğindeki heykellen de yer alıyor. Federal Almanya'da Braunschvveig. Teknik Üniversitesi'nde asistanlık yapan Yunus Tonkuş, Alman Sanatçılar Derneği'nin bir üyesi. 10 yıldır Federal Almanya1 da yaşayan ve Stuttgan Guzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölumü'nden mezun olan sanatçı, heykelin yanı sıra resim çalışmaları Ressamlaran meslek hastalıgı • BURSA (AA) Her biri kendi dönemine imzalannı atmış Klee, Rubens, Renoir ve Dufy gibi ünlü ressamlar sanat anlayışları farklı olmasına karşın ortak bir kaderi paylaştılar. Kopenhag Universitesi'nden Dr. L. Pedersen ile Dr. H. Permin söz konusu dört ressamın tablolarında kullandıkları toksit ağır metaller içeren boyalar nedeniyle, romatizmal hastahklara yakalandıklannı ortaya çıkardılar. Sandoz ilaç firmasının yayın organı Sandomed'de yer alan bir yaada, zararsız demir ve karbon bileşiklerinden oluşan doğal renkleri kullanan Rembrant, Monet, Degas ve Kandinsky gibi ustalarda romatizmal bir hastalık görülmediği belirtildi. Yazıda, sanatçılann toksit metallerden etkilenmelerine neden olarak sanatçılann yemeklerden önce ellerini yıkamamalan, fırçalara dudak değdirmeleri, ısınmak için tablolan yakma alışkanüklarının bulunması gösterildi. Mustafa Altıntaş'ın 'Paranın Dönüşümü' adlı işiAyasofya MüzesVnde Teknolojinin önlenemez yükselîşi LALE FİLOĞLU Türkiye'nin yeni teknolojiyi yaşamadığını vurgulayan Mustafa Altıntaş, "Biz bu standartlara ulaşamıyorsak, bir gün gelecek konuşamayan ve anlayamayan insanlar durumuna düşeceğiz" diyor. And Vakfı'ndan yeni plak • ANKARA (AA) . Sevda Cenap And Müzik Vakfı tarafından yurtdışında Ahmet Adnan Saygun ve Edward Elgar'ın eserlerinden oluşan yeni bir uzunçalar hazırlandı. Almanya'nın ünlü "Koch Schwann" plak şirketi tarafından hazırlanan uzunçalarda, Londra Filarmoni Orkestrası, Şef Prof. Gurer Aykal yonetiminde, Adnan Saygun'un "Op. 59 viyola Konçertosu" ve Edvard Elgar'ın "Opus 50 in the South Uvertüru"nü seslendiriyor. Kayıtlan İngiltere'de yapılan ve "Schvvann" firmasının "Dünya Katoloğu"na giren plağın, 3 bin adet hazırlanan ilk baskışı, önumuzdeki günlerde satılmaya başlanacak. Viyola sanatçısı Ruşen Guneş'in solist olduğu plaktan ayrıca, 500 compact disc hazırlanacak. Sinemaya kinıler gidiyor? • ANKARA (AA) Ankara'da yapılan bir araştırmayla en iyi sinema seyircisini doktorlann oluşturduğu, sinemaya en az gidenlerin ise gazeteciler olduğu belirlendi. Kızıhrmak Sineması yöneticilerinin sinema müşteri profih'ni belirlemek ve sinemaya gelenlerle ilgili aynntılı bilgi edinmek için düzenledikleri ankette, erkeklerin kadınlara oranla daha çok sinemaya gittikleri ortaya çıktı. Sinemanın işletmecisi Irfan Demirkol, ankette meslek gruplanna göre yapılan değerlendirmede, sinemaya en çok gidenlerin doktorlar olarak belirlendiğini, bunu sırasıyla öğretim görevlileri, mühendis, bankacı, ekonomist, avukat ve memurlann izlediğini söyledi. Listede en az sinemaya gidenlerin ise serbest meslek sahipleri ve gazeteciler oluşturdu. Ankete göre seyircilerin yüzde 34.74'ü ayda en çok iki fılm izleyebiliyor. Ayda üç kez fılm izleyenler seyircilerin yüzde 25.26'sını, ayda bir kez fılm izleyenler ise yüzde 12.64'ünü oluşturuyor. Yaş gruplanna göre yapılan değerlendirmede, 1824 yaş arası öğrencilerin en iyi sinema izleyicisi olduğu ortaya çıktı. Bunu 2529, 3034, 3539 yaş gmplanndan seyirciler izledi. 50 yaş ve üzerindeki seyirciler de sinemaya en az giden grubu oluşturdu. Ipekçi Fotograf \ansmasi • ANKARA (AA) Milliyet Sanat Dergisi tarafmdan 1979 yılında öldürülen Milliyet Gazetesi Başyazan Abdi Ipekçi anısına fotoğraf yarışması düzenlendi. Dergi tarafından gâzeteci tpekçi'nin anısına her yıl bir sanat dalında gerçekleştirilen yarışma, bu yıl fotoğraf dalında açıldı. Yanşmanın konusu 1989'un İnsan Hakları E\Tensel Bildirgesi'nin 200. yıldönümü olması nedeniyle "insan" olarak belirlendi. Tüm amatör ve profesyonel sanatçılara açık olarak düzenlenen yanşmaya 18 x 24 boyutlannda üç fotoğrafla katılabilinecek. Siyahbeyaz baskı dalında düzenlenecek yanşmada, ilk üç dereceyi ' alacak sanatçılara 1 milyon, 500 bin ve 250 bin lira ödül verilecek. Yarışmanın seçici kurulu da Mehmet Bayhan başkanhğında, gazeteciyazar İsmail Cem, yazar Onat Kutlar ve sanatçılar Engin Çizgen, Şakir Eczacıbaşı, Bülent Erkmen, Ara Güler'den oluşuyor. tepkilere rağmen yeninin gerçeğini savunan ve destekleyen başka Korku, endişe ve heyecan... kaynaklar da her zaman var olFanteziler kurmak, gerçekleştir muştur." mek ve yeniden düşlemek... TekAyasofya Müzesi'nde "Etiyle noloji, bilimin her alanında yeni adımlar atarken sanata da son hı kemigiyle konuşan" bir Marx gorüntusünü çeşitli elemanlarla zenzıyla giriyor. ginleştirerek sunan Mustafa AlÇalışmalarını Paris'te sürdüren tıntaş'a yapıtuıın çıkış noktasını Mustafa Altıntaş, Ayasofya Mu sorduğumuzda söyledikleri şunlar zesi'nde sergilenen yapıtında tek oluyor: "Bu yapıtı tasarladığımnolojiyle çocukluk anılannı bir da 1980'lerin Fransası'ndaydım. arada yaşatıyor. Sanatçının ilk Ama yapıtın duşunsel altyapısını kez La Rochelle ve daha sonra oluşturan hareket noktalanndan Paris'te sergilenen "Paranın Dö biri de 1950lerin Türkiyesi'ydi. niişumü" adlı yapıtı, ışıkh ele Çocukluğumda panayırlarda gösmanlar, hareketli göruntuler, pa teriler yapan cambazlar olurdu. ranın "dönüşen" sesleri ve ken Masanın iızerinde kesiK bir baş dilerini tamamlayan karanlık bir görürduk. Tabii ki bu bir oyunatmosferden oluşuyor. dur, ama elkileyiddir de. Böyle bir anı, bir projede nasıl var olaTeknolojinin önlenemez yüksebilir diye döşündüm hep..." lişi kimi sanatçıları onu eleştiren işler yapmaya yöneltirken, kimi Sinema ve televizyon çalışmasanatçılara da gunumuzü ifade etmenin en dolaysız olanaklarıru su ları da olan Mustafa Altıntaş'ın nuyor. Teknolojinin sanata gir yapıtında fılm makinesinden bemesini eleştiren göruşlerden söz yaz alçıya yansıyan Marx'ın göKonu$an Mara Mustafa Altıntaş'ın Ayasofya'daki yapıtında "tetiyle kemığiyle" konuşan bir Marx var. Göruntudeki ettiğımizde Mustafa Altıntaş, bu riintusüyle ki bu goruntudeki yuz yuz ise sinema sanatçısı Yavuzer Çetinkaya'nın. Altıntaş, yapıtının ideolojik bir yorum taşımadığını vurguluyor. "teknik" çalışmasını bilinçli ola sinema sanatçısı Yavuzer Çetinrak tstanbul Bienali'ne getirdiği kaya'ya ait metal, ağaç, cam, ışık ni vurguluyor. Türkiye'nin yeni ve teypten yayılan söylev bir arateknolojiyi yaşamadığını hatırla ya geliyor ve bu teknik oluşum iztan Altmtaş'a göre Türk sanatse leyiciyi bir anda yakalayıveriyor. verler bu tur işlerle karşılaşmak "lzleyiciyi şaşırlmak benim zorunda. "Çünkü" diyor Altın tarzını" diyen Mustafa Altıntaş'taş, "Dunya boyle bir gerçiği ya ın çalışmasında kulağa gelen kaşıyor. Eğer biz bu standartlara sa sesleri ve borsalarda oluşan heulaşamıyorsak, bir gün gelecek yecanh sesler "teknoloji para konuşamayan ve anlayamayan in sanat" uçlemesini vurgulamakta yardımcı oluyor. sanlar durumuna duşeceğiz." Teknolojiyi bugunün ikonası olarak Ayasofya Müzesi'ne sokan Mustafa Altıntaş, insanlann teknoloji karşısındaki endişe ve korkularının haklı bulunabileceğini ancak insanın bütün bu değişimlere karşı uyanık olması gerektiğini de vurguluyor. Altıntaş için teknolojiden kaçmak çare değil. Sanatçı, düş ve fantezinin tarih boyunca var olduğuna ve ona ulaşıldığı anda insanlığı yeni duşlere sünıklediğine inanıyor: "Lçta olan fikirlerin her zaman lepki görmesi mumkün. Ama tarihten kavradığunız bir şe> var ki, butun Mustafa Altınıaş'm bu çalışmasıyla ilgili ozeüikle soylemek istediği bir şey var: "Marx, tembel izleyicinin algılayabileceği gibi yapılın bülünıi değii!" tyi bir sanat yapıtımn kendi mesajını derece derece her kesimden insana verebileceğine inanan sanatçı sozlerini şoyle sürduruyor: "Marx da orada kullanılan metal, cam, ahşap gibi bir malzeme. Çok bilinen bir imajı yeniden mitleştirmek istemiyorum. Benim getirdiğim yorum, Man'ın uç boyutlu illuzyonisl bir imajı. Bu çalışma hiçbir zaman ideolojinin bir vorurau değil." Gülsin Onay Ingiltereıde • Kültür Servisi Devlet sanatçısı piyanist Gülsin Onay geçen hafta içinde Birmingham Üniversitesi'nde bir resital verdi. Sanatçı, resital programında Ahmet Adnan Saygun'un eserlerine de yer verdi. Saygun'un eserlerinin yorumundan önce universitenin müzik bolümunden Prof. Dean, kısa bir konuşma yaparak Saygun'un sanatçı kişiliğini ve özelliklerini dinleyicilere tanıttı. R E S I M L I A N S I K L O P E D I K S O Z L U K 68.OOO Kavram ve kelime OXFQRD RESJMLİ ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK Ahmet HesevTye saygı . • MOSKOVA (AA) Dunyamn en önemli dört tarih muzesinden biri sayılan Leningrad'daki "Hermitage" müzesinde bulunan, ünlü Türk bilim adamı Ahmet Yesevi'ye ait 2 ton ağırlığındaki dev bir çanak, Yesevi'nin, orta Asya'daki Türkistan kentinde bulunan turbesine iade edildi. İzvestia Gazetesi, 2.5 metre çapındaki tunçtan dökuimüş dev çanağın Ahmet Yesevi'ye, Moğol Imparatoru Timur tarafından hediye edilmiş olduğunu belirtti. Oxfoıu Akbank koleksiyonu Kıbrıs'ta • Kültür Servisi Akbank Koleksiyonu'ndan Seçmeler Sergisi, 30 ekim pazartesi günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Lefkoşa kentinde açılacak. Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Şeref Akdik, Ayetullah Sümer, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Eren Eyuboğlu (yukanda), Zeki Faik Izer, Naci Kalmukoğlu ve Maide Arel'in yanı sıra 49 sanatçının yapıtlanndan oluşacak serginin açüışını KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yapacak. Akbank koleksiyonunda yer alan 2 bin yapıt arasından seçilen 58 tablo Lefkoşa'da 11 kasıma kadar sergilenecek. Şinıdı Türkiye'de 3587 renkli resim ve fotoğraf, geniş aynntılı açıklama . AT Film Haftası Avrupa Topluluğu Film Haftası'nda 7 Avrupa ülkesinden filmler gösterilecek. Hafta, AT üyesi ülkelerin İstanbul'daki temsilcilikleri tarafından düzenlendi. Kültur Servisi 712 kasım günleri arasında İstanbul'da Avrupa Topluluğu Film Haftası düzenlenecek. ttalyan Kultur Mefkezi'nde gerçekleştirilecek Avrupa Topluluğu Film Haftası boyunca yedi Avrupa ülkesinden filmler gösterilecek. AT Film Haftası, Avrupa Topluluğu'na uye ülkelerin İstanbul'da bulunan temsilcilikleri tarafından ortaklaşa düzenlendi. Hafta kapsamında 7 kasım günu saat 18.00'de Ispanyol yapımı "Nehrin İki Yakası", 20.30'da lngiliz yapımı "Bir A>uç Toz" gösterilecek. 8 kasımda 18.00'de ttalyan yapımı "Mavi Elektrik", 20.30'da Fransız yapımı "Fransa Oteli" görulebilecek. 9 kasım gunu 18.00'de Alman filmi "Korkmak ve Sevmek", 20.30'da ise Fransız yapımı "Dandin" sunulacak. 10 kasımda ilk film Hollanda yjpıuiı "Aber', ikinci fîlm ise İspanyol yapımı "Gece Kızı Lulu." 11 kasım gunu 15.00'te çocuk filmi "Suyun Sesi", 18.00'de Yunan yapımı "Cadı" izlenebilecek. Aynı gun saat 20.30'da gösterilecek film ise lngiliz yapımı "İtiraz Korosu." AT Film Haftasf nın son gunu 12 kasımda da uç film gösterilecek. Saat 18.00'de Alman yapımı "Teneke Trampeı", 15.00'te Hollanda yapımı çocuk filmi "lVfartin". 2O:3O'da da İtalyan filmi "Kalabriyah Çocuk" gorulebilecek. Haftada yer alan filtnlerden "Fransa Oleli", "Mavi Elektrik", "Gece Kızı l.ulu". "Dandin". "Abel". "Suyun Sesi", "Cadı", "Teneke TVampel", "Martin" ve "Kalabriyalı Çocuk" ingilizce altyazilı olarak "Korkmak ve Sevmek" Turkçe allyazılı olarak "Nehrin İki Yakası" ise Fransızca altyazılı olarak sunulacak. OXFÇRD RES|MLI ANSİKLOPEDİK SOZLUK'TE Kapişüan Büyük Ansiklopedik Spzlük İngilizce bilene, İngilizce öğrenene.. PAZARTESİ BAYINIZDE BUGÜN • Kukla gösterisi Altın . Maske Çocuk Tiyatrosu'ndan Semıramis Ün saat 13.00'te Tıme Club'de "Aslan, Cadı ve Sıhırli Dolap"ı sunacak. • Sinema soyleşisi Sırtema yazarımız AJıllâ Dorsay ve oyuncu Tarık Akan saat 21.00'deTime Club'de yapılacak olan sinema konulu soyleşiye katılıyorlar. TÜKENMEDEN ALIN GüneşYaymlan. Merkez:CumhuriyetCad.DörtlerApt.l8/6 Kat3 Elmadağ/lstanbulTel: 131 02 3036 Satış/T)epo: Halkalı Cad.No:259 Sefaköy/tstanbu1 Tel 598 97 5052
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle