23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 17 Kasım" istlendi İTİ.\A (Cumhuriyet) Uina'mn Virona emıindeki polis karakoluna >azar gunü yapılan baskını, 7 Kasım teror örgUtü ıstlendi. Adını 1975 'ilından bu yana üstlendiği '2 siyasi cinayet ile iuyuran 17 Kasım orgutu, ;arakolu bastıktan sonra Yunan gazetelerine bir iıldiri ile karakoldan üdıkları silahlann 'otoğrafını gönderdiler. Jenel olarak Amerikan tedefleri ve Yunan sermaye ~<mıf temsilcilerini seçen 17 Kasım terör orgutu, polis karakoluna yaplığı baskın 'Onucu ele geçirdiklerı ülahları, "sosyalizm •olunda ve bozuk düzeni leğiştırmek ıçin verdikleri >avaşta kullanacaklarım " iuyurdular. 17 Kasım jrgutü bildirısinın sonunda ;ağ eğilimli ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi ile ktidardaki sosvalist "ASOK ağır bir dille iuçtandı. Geçen yılki 12 milyar dolarlık silah ithalatı ile dünyada 8. sıradayız Türkiye silah pazarı Uluslararası Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) raporuna göre Türkiye, NATO ülkeleri arasında silah harcamalarında gayri safi milli hasılasına düşen pay bakımından 4.sırada. Konvansiyonel silah satan ülkeler arasında ABD ile Sovyetler Birliği başta geliyor. Bu iki ülke toplam 35 milyarlık dünya silah ticaretinin üçte ikisini paylaşıyorlar. ve 1 milyar dolar) izlediği belirtildi. Dunyanın başlıca 6 silah ihracatçısı olan SSCB, ABD, Fransa, İngiltere, Federal Almanya ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin, 1987 yılında yapılan siiah ticaretinin yuzde 90'ıru gerçekleştirdikleri kaydedildi. Raporda, diğer büyük silah satıcılannın Hollanda, İsveç, Brezılya, Çekoslovakya, Israil, İtalya, lspanya, Mısır ve Kanada olduğu ve bunlann her birinin satışlarının 5OO'er miiyon doların altında gerçekleştiği ifade edildi. Dunyanın en büyük silah satıcılarının, Üçuncü Dünya ülkelerine toplam 24 milyar 700 milyon dolar tutarında silah sevk ettikleri belirtildi. SIPRI'mn raporunda ABD'nin silahlanmaya geçen sene 275 milyar 190 milyon dolar harcadığı; dünya ülkeleri sıralamasında ikincı, Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada bulunan Fransa'nın da 29 milyar 38 milyon dolarlık silahlanma harcaması yaptığı belirtildi. Raporda, silahlanma harcamaları listesine SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti, bazı Onadoğu ülkeleri ile Afrika ve Latin Amerika ulkelerinin alınmadığı, bunun da gerçek harcama rakamlarının bulunmamasından ve bu ülkelerin silahlanma masraflarının tahminlere dayanmasından kaynaklandığı kaydedıldi DÜNYADA BUGUN ALİSİRMEN . Karabasan Boğaz'ın Anadolu kıyısında 40 yıllık dostumla oturmuşuz. BİT gün önce gömdüğümüz oriak dostumuzu konuşuyormuşuz, brfv yandan da bir zamanlar artık yok olan bu doğa tutkunu gazet&>: ci ile gittiğimiz, piknik yaptığımız, kar çiçekleri topladığımız tepelere bakıyormuşuz. Tepelere bakıyor, ama yeşili göremiyor" muşuz, yeşil hızla yerini betona bırakıyormuş. Kravatlı, ceketlı, anlı şanlı çekirgeler gelmişler, Boğaz'ın yeşilini kemiriyorlarmış. Hızla kemiriyorlarmış, yeşillerin yerini beton alıyormuş. Adalarda evleri lağımlar basıyormuş, fosseptik sisteminin yerine getırilen, ama yalapşap yapılan kanalızasyon sistemi yüzünden evleri pislik basınca, belediye başkanı vıdanjörlerle toplattığı pislikleri halk plajına boşaltıyor, halkın tepkisine aldırmadan söyieniyormuş: Ne bağırıyorsunuz, bir saate kadar boşattıp bitirmtş olacağız. O sırada bir yurttaş, Burgaz'da Kalpazankaya'ya attığı izmaritle, ormanı yakıyormuş. Marmara'da deniz suyu yerine lağım oluşmuş. Bir karabasan olmalı bu; şimdi birazdan uyanınm d'ryorum, kendi kendime. Herhalde gece ya yemeği fazla kaçırdım ya içkiyi, uyanmam gerek." Ama uyanamıyorum. Sıkıntıyla gazeteyi açıyormuşum. Gözüme bir haber ilişiyormuş. Avrupalılar, kansere yol açan hormonlu etlerini bize gondermişler; eskiden tanıdığım, okuldayken piyano çalan bir bu, yükelçi, yetkilıleri uyardığı halde kimse oralı olmamış. 10 ay su. reyle bu etleri yemişiz. .;> Göğün zarı yırtılmış, güneş ışınları kanser yapıyormuş. • > Dısalımla gelen etler de zararUymış, tabakta da kanser varmta.Gemlik Körfezi'ni kirietmiş devlet, daha doğrusu devlete ait fabrikalar. Sinop'ta radyasyon korkusu varmış. Radyasyonlu çayları yakmaya başlamışlar, bunu duyan bazı kişiler savcılığa başvurmuşlar. Avrupa zehirli atık maddelerini bize gönderiyormuş. Midyelerde kurşun varmış. Oysa bütün bunlar olurken, ben Boğaz'ın kıyısına oturmuşum.' Boşuna olta sallayan balıkçıları izliyormuşum güneşin altında.. Dolmuş motorları geçiyormuş, kimi müzikli, kimi müziksiz. Bu müziksiz olan motoriarda turistler var diyormuş dostum. Doğrusu bunları yeğliyorum, hiç değilse arabesk ile kafamızı şrşirmiyoriar. '*.• Evet yerli müşterilerin motoriarından, denizde yankılanıp güçlenen, insanın içine kasvet bastıran vıcık vıcık bir arabesk sest yayılıyormuş çevreye. Bir zamanlar yaşam sevinci aşılayan her şey ölum olmuş şimdi. Yakınlanmız ölüyormuş, yaşam kaynağı güneş ölum saçıyormus, topraktan ölüm fışkırıyormuş, hava zehirli, deniz kirliymiş, toprak tehlike olmuş, tabakta kanser, suda kanser, denizde tifo, koli basili... Uykumun içinde dalmtşım. Şişman bodur bir adam görüyor^ muşum şeytan taşlayan. Şeytanın yanında parselleyip satan, arsaya kat yapan biri durmuş bakıyormuş, birden kafasına gelmi$ bir taş ve haykırmış beyaz saçlı adam: Patron dikkat et beni taşlıyorsun. Kendi bindiğin dalı mı kesıyorsun? Karabasanın içindeki rüyadan uyanıyorum. Ama karabasan; dan kurtulamıyorum bir türlu. Bir zamanlar cennet olan Boğaziçi'nin Anadolu kıyısında ou> ruyorum, ama artık cennet falan yok, burası toprağından ölüm fışkıran, göğünden ateş inen, suyundan mikrop çıkan, önümüz,, deki tabağın içinde ölümün durduğu bir cehennem. l Dostuma dönüyorum ve Erim, sen bu karabasanda ne arıyorsun? Ben şimdi uyanacağım ve sen rüyanın içindeki yerinden kaybolacaksın. Sonra telefon edeceğim uyanık yaşamda ve sana, yani düşümdeki sana değil, gerçek sana bütün bunları anlatacağım. •Güldü. Ne gülüyorsun dedim, sana fiyatların her gün arttığı % 100 entlasyon ortamında yaşanan, her şeyin ölüm kustuğu bir karabasanı anlatacağım. Karabasan falan yok dedi. Olmaz olur mu dedim. Bütün bunlar ne öyleyse? Hangi ta ', rihteyiz ve nerede yaşıyoruz? Bütün bunlar gerçek dedi, gerçeğin ta kendisi ve biz Boğaz'da Çengelköy'deyiz, 1988 yılının 17 ağustos gününü yaşıyoruz. Kendimi çimdikledım. Doğruydu, düş falan görmüyordum. Gerçek yaşamın tam ıçindeydik, karabasan düşlerden çıkmış gerçek yasamın göbeğine kurulmuştu. Evet yaşam artık bir karabasan olmuştu. Polonya'da %rev yen f VARŞOVA (Ajanslar) Polonya'nm Yukarı Silezya bölgesinde ülkenin en buyük kömür ocaklarmdan Jastrzebie ocağında oazartesi akşamından bu vana sürmekte olan grevle "dayamşma" amacıyla bölgedeki Morcinek kömür ocağında da greve gidildi. Jastrzebie kömür ocağında çalışan yaklaşık 4 bin işçi 1981 yılında sıkıyönetim ılanı ile kapatılan Dayamşma Sendikası'nın vasallaşması ve ucret artışı ısteğiyle greve gitmişler ve bölgedeki diğer maden ocaklarındaki işçilere "dayanışma" grevine gitmeleri çağrısmda bulunmuşlardı. STOCKHOLM (Ajanslaı) Uluslararası Stockholm Barış Araştırmaları Enstitusu (SIPRI) tarafından dun yayımlanan 19. yılhk raporda dunşanın en çok konvansiyonel silah satan ulkeler sıralamasında ABD ile Sovyetler Birliği'nin başta geldiği ve bu iki ülkenin toplam 35 milyar 104 milyon dolarlık dunya silah ticaretinin uçte ikisini paylaştıklan bildirildi. ANKA'nın haberine göre. SIPRl'nın raporunda 1987 yılında en çok silah ithal eden ulkeler arasında Türkiye 8. sırayı aldı. Rapora göre, Türkiye 1986 yılı içinde 789 milyon dolarlık silah alımı yaparken, bu rakam 1987 yılında 1 milyar 212 milyon dolara çıktı. SIPRI'mn yayımladığı raporda en çok silah ihraç eden ulkelerse şoyle sıralanıyor: Sovyetler Birliği, ABD, Fransa, Ingiltere, Federal Almanya, Çin, Hollanda, tsveç, Brezilya, Çekoslovakya. Israil, ttalya, lspanya, Mısır, Kanada. SIPRI raporunda, ayrıca Türkiye'nin 1987 yılı içinde NATO ve diğer Avrupa ülkeleri arasında silah harcamalannda gayri safi mılli hasılasına duşen pay bakımından 4. sırayı aldığı belirtildi. Turkiye'nin 1987 yılında silah harcamaları gayri safi milli hasılasının Vo 4.7'sine eşit biçimde gerçekleşti. Turkiye'nin önünde sırasıyla milli gelirinin ""o 6.4'ünu askeri harcamalara ayıran ABD, % En çok silah ithal eden ülkeler (1985 fiyatlarına göre, Milyar dolar) Hindistan Irak Mısır S Arabistan Israıl Japonya Sunye 5 246 3.541 2.231 1753 1.632 1.331 1301 Gayri safi milli hasılaya göre silah harcamaları NATO ABD Yunanıstan Ingıltere 1987 (dolar) 275 milyar 175 milyon 2 milyar 494 milyon 27 mılyar 19 milyon TÛRKİYE Çekoslovakya Angola lspanya Kanada Avusturya Tayvan tm 1 191 GSMH %64 %63 %49 1.126 TÜRKİYE Fransa F. Almanya Italya 2 milyar 892 miyon 29 milyar 38 milyon 22 milyar 447 mılyon 13 milyar 885 milyon %4.7 % 4 Guney 1.111 677 654 607 556 %31 %2.2 bellı degıl VARŞOVA PAKTI Çekoslovakya D Almanya 3 milyar 478 milyon 5 milyar 388 mtiyon 1 milyar 679 milyon 3 milyar 534 milyon 1 milyar 554 milyon %48 belh değıl bellı değıl bellı değil ORTADOĞU Umman Sunye BAE 6.3'ünü ayıran Yunanistan ve % 4.9'unu ayıran Ingiltere bulunuyor. SIPRI raporuna göre Türkiye 1986 yılında 2 milyar 769 milyon dolarlık askeri harcamada bulunurken, bu rakam 1987 yılında 2 milyar 692 milyon dolara duştu. AA'nın haberine göre SIPRI raporunda ABD ve Sovyetler Birliği'nin geçen yıl dünya silah ihracatının yüzde 67.7'sini kontrol altında tuttukları belirtildi. SSCB'nin, dünya silah ticaretinin yüzde 34.9'unu gerçekleştirerek, 12 milyar 262 milyon dolarlık bir gelir elde ettiği kaydedilen raporda, ABD'nin bu pazar dan yüzde 32.8'lik bııt pay alarak, 11.5 milyar dolar elde ettiği bildirildi. Raporda, Fransa'nın yuzde 10.1'lik bir payla 4.3 milyar dolar kazandığı, onu Ingiltere (yuzde 5.1 ve 1.7 milyar dolar), Federal Almanya (yuzde 4.1 ve 1.4 milyar dolar) ve Çin'in (yuzde 3 Mücahitlerin büyük saldırısı Oış Haberler Servisi Afganistan 'da mücahitlerin ükenin kuzeyındekı bir Sovyet askeri ussune iüzenledikleri roket saldınstnda, 500 kışınin olduğü, ülkedeki en buyuk Sovyet cephane deposunun büyük lıasar gorduğü bıldirildı. Başkent Kabil'i hükümet smınna bağlayan stratejik öneme sahip yol üzerinde bulunan Keiağay Üssü'ne düzenlenen saldırıyı üç ayrı mücahit grubu üstlendi. Mücahitler saldırıda 500 Sovyet askerinin olduğünu, 200'den falzasımn yaralandığını, çok sayıda askeri aracı tahrip edildığini bildirdiler. Burmcfda gösterUer BANGKOK (Ajanslar) Geçen hafta kanlı bir ayaklanmanm yaşandığı Burma'da dün yaklaşık 5 bin kişinin hükümet aleyhtarı bir gösteri düzenlediklen bildirildL Batılı dıplomatlar ülkenin en büyuk hastanesi olan Rangun Hastanesi yetkılilerine dayanarak geçen hafta meydana gelen olaylarda ölenlerin sayısının 3 bine ulaştığını öne surduler. Geçen cuma günü Devlet Başkanı Sein Lvvin'in istifa etmesinden sonra Rangun'da yapılan en büyuk gösteri oluyor. Gostericıler ülkede 26 yıldır süren baskıcı tek parti sisteminin değişmesini istiyorlar. Burma Sosyalist Program Partisi yann toplanarak yeni bir devlet başkanı saptayacak. İKİ CUMHURİYETÇİJUMY 0MUZ OMUZA Günlerdir merakla beklenen sorunun yanıtı belli oldu ve Bush'un (sağda) kendisine başkan RENKÜ KURUtnY Cumhuriyetçi Parti'nin kurulyardımcısı adayı olarak Senatör Dan uuayie'ı (solda) seçtığı açıklandı. Çok kımsede şaşkınlık yaratan seçım, özellıkle muhaiazakârları mem tayı bütun ciddiliğinin yanı sıra Amerikan geleneklenun etti. Bush, uuayte'ı tanıtırken onun, çok bilgili, deneyımli olduğünu ve geleceğın lıderlığıne hazırlandığını söyledi (Fotoğraf: AP) rine uygun olarak bir kamaval havasına bürunüyor. Buslra sürpriz yardınacı Cumhuriyetçi başkanyardımcısı adayı, Yıldız Savaşlan'nın ateşlisavunucusu POKTRE DAN QUAYL£ Lübnanlda seçim öncesinde şiddet İ!lkede bugün Devlet Başkanlığı seçimlerinin yapılması beklenirken, patlamalar ve çatışmalar yoğunlaştı. BEYRUT (AA) Lubnan'da devlet başkanlığı seçimleri bugun yapılıyor. Devlet başkanlığı için eski başkanlardan Maruni Hıristiyan Suleyman Franjiye'nin de adayhğını açıklaması tepkilere yol açtı. Hıristiyan Lübnan Guçleri'nin liderı Şamir Caca, önceki gun yaptığı açıklamada, Suriye yanlısı olarak bilinen Franjiye'nın seçilmesinin "Lübnan'ı bir bunalımdan diğerine, bir savaştan obıirune sürükleyeceğini" söyledi. Beyrut'un Hıristiyan doğu kesimindeki karargâhında Reuters'e bir açıklama yapan Caca, "Kısaca, bu bölünme demektir" şeklinde konuştu. Bu arada, bugunku seçimler oncesinde parlamento ve milletvekillerinin evleri çevresinde alınan güvenlik onlemleri arttıAoun rıldı. Sertlik yanlısı Hıristiyanların seçimleri engelleme tehditi uzerine alarma geçen Lubnan ordusu, onceki gun güvenliği sağlayacağını ve seçime katılması engellenmek istenecek milletvekillerine eşlık edileceğini bıldirmişti. Güvenlik onlemlerine rağmen ülkede cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, şiddet olayları yoğunlaştı. Başkent Beyrut'un Müslumanların yaşadığı batı kesiminde, önceki gece beş bomba patladığı bildirildi. Bu olaydan sonra, Batı Beyrut'u denetleyen Suriye askerleri güvenlik onlemlerini arttırdı. Beyrut'un guneydoğu kesinılerinde ise, Dürzi ve Hıristiyan mılisler arasında çatışmalar çık tı. Polis, önceki gece yansından sonra çıkan ve uç saat süren ça; tışmalarda bir kişinin öldüğünü, dort kişinin de yaralandığını duyurdu. Seçilme şansına sahip adayla; rın Suleyman Franjiye ile halen Lübnan ordusunun Başkomutanı olan Michd Aoun olduğu bildiriliyor. Michel Aoun hem Suriye'nin hem de ABDlsrail kanadımn desteğini belirli olçude sağlamış olmasına karşın, Lubnan'ın düşman kanatlannı oluşturan Durziler ve "Lübnan Güçleri" adh Hıristiyan milis orgutunün muhalefetiyle karşı karşıya bulunuyor. Seçimlerle ilgiii belirsizlik devam ederf Ü I F ^ ^ R ken, başkan *•* ^ " » adaylarının,şimdiden seçilmiş gibi davrandıkları bilAdayların. protokol kurallannı öğrendikle; ri, koruma görevlisi tuttukları ve "zafer vemeği" için rezervas, yon yaptırdıkları belirtildi. ; Lubnanlı profesyonel bir koruma görevlisi, "Şimdiden en az bir düzine adaydan, sanki seçilmişler gibi, iş teklifleri aldım" dedi. Adayların birçoğunun, şimdiden başkanlık resimlerini çektirdikleri bildirildi. \ ; Lubnanlı bir gazeteci, b .voifc adayın 23 kasım sonras; için başkanlık sarayına randevu verdığini belirtırken, Beyrut'un her iki yakasındaki birçok luks restoranın, "başkanlık yemeği" için tutulduğu kaydedıldi. Seçilecek yeni başkan, 23 kasımda • görevine başlayacak. Franjiye 17 Muhafazakâr çevrelerin gözdesi Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan Yardımcısı adayı Dan Cjuayle, bir "baby boomer", yani İkinci Dünya Sava$ı'ndan sonra doğan ve şimdilerde Amerika'mn yönetsel kademelerinde hızîa yükselen kuşaktan biri. Ateşli bir muhafazakâr. Henüz 41 yaşuıda olmasına rağmen başkan yardımcıhgına aday gosterilen genç Quayle, "iyi bir yaşam sürdüm, ne yapmam gerektiği konusunda hiç endişeye kapılmadım" diyor. Dan Quayle, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adaylığı yanşının Bob Dole, Hovvard Baker, Jack Kemp g:bi yıldızları yanında Amerikan kamuoyunun fazla aşina olmadığı, yeni bir isim. Quayle, 4 yıl boyunca fazla bir varlk gosteremeden Temsilcüer Meclisi'nde görev yaptıktan sonra 1980'de "ğuçlukle kazandığı bir secitn zaferıyle senatoya girmeyi başardı. "Zuppece" tavırları yüzunden yeni çevreîi tarafından benimsenmekte bir hayli zorluk çeken Quayle, sarı saçları, etkileyici bakrçlan ve yakışıkhhğıyla aktör Robert Redford'a benzetıliyordu. 1986'da yeniden senatör seçildiğinde bu imajı değiştirmek için çok uğraştı. Çalışmalarını savunma, dış politika ve ekonomi uzerînde yoğunlaştırdı. Kongrede Silahlı Kuvvetler Komitesi ile buna bağh olarak çalışan Konvansiyonel Gtıçler ve tttifak Savunması Alt Komitesf nde aktif görev yapan Quayle, kısa zamanda NATO konusunda birikimini arttırdı. Ouayle. hukuk eğitimi yaptıktan sonra bir süre ailesinin yayımladığı HeraldPress adh gazetede çahştı. Quayle'in aile serveti tam olarak bilinmese de bunun 250 bin dolar olduğu tahmin ediliyor. Ana gelirinin senatörlük maaşı otduğunu söyieyen Quayle, evli ve uç çocuk babası. ABD'ye tekstil ithalatmın sınırAşırı muhafazakâr görüşleriyle tanınan landırılmasını savunduğu bildiriSenatör Dan Quayle'in seçimi şaşkınlık liyor. Başkan Reagan'ın Yıldız yarattı. 41 yaşındaki Senatör Demokrat Parti Savaşlan Projesi'ne savunma bütçesinde aynlan başkan yardımcısı adayından 26 yaş daha genç. çüde Kongredeparanın önemli ölkesintiye uğratılNEW ORLEANS (AP) Cumhuriyetçi Parti kurultayında başkan adayı George Bush'un kendisine başkan yardımcısı adayı olarak aşırı muhafazakâr görüşleriyle tarunan Dan Quayle'i seçmesi bir kısım delegelerde şaşkınlık yarattı. Delegeler, Bush'un açıklamasıru ilkin şaşkınlığın verdiği bir suskunlukla karşıladılar ve bir süre sonra alkışladılar. Ancak bu seçimin özellikle muhafazakâr çevrelerde sevinçle karşılandığı, partinin ılımlı kanadından olanların ise daha az heyecanlandıkları gozlemlendi. Cumhuriyetçi Parti'nin seçim kurmaylan, Dan Quayle'in eski başkanlardan John F. Kennedy'ye benzeyen fıziği ve konuşma tarzının seçmenler üzerinde çok olumlu bir etki bırakacağını söylediler. Başkan Reagan, Quayle'i overken Demokrat Partililer onun zengin çevrelerden gelme bir "elitist" (seçkincı) olduğünu vurguladılar. Pazartesi günü bâşlayan ve bugun sona erecek olan Cumhuriyetçi Parti kurultayında başkan yardımcısı adayının kim olacağının beklenenden erken belli olması da adayın kimliği kadar şaşkınlık yarattı. George Bush, kurultayın ikinci gününde çalışmalaıa katılmak üzere Nevv Orleans havaalanma indiğinde, seçim çalışmalarını yurüten çevreden de başkan yardımcısı adayının Dan Quayle olacağı haberi sızdırılıyordu. Oysa daha once yapılan açıklamalarda başkan yardımcısı adayının kımliğinin son gun duyurulacağı belirtilmiş ve bunun kamuoyunun ilgisini surekli kurultay üzerinde tutmak için bir taktik olduğu soylenmişti. Olası başkan yardımcısı adayları arasında adı geçen Bob Dole, Jack Kemp ve başsavcı Richard Thornburg'a oranla daha az tanınan biri olan 41 yaşındaki Indiana Senatörü Dan Cmayle'in Başkan Reagan'ın da sadık destekçilerinden biri olduğu ve Kongre'dekı oylamaların yüzde sekseninde Reagan'ın duşüncesi doğrultusunda oy kullandığı biliniyor. Quayle'in Yıldız Savaşları Projesi (SDI), MX füzelerinin uretimı gibi silahlanma harcamalarını desteklediği, Nikaragua'da Sandinist yönetime karşı mucadele eden Contra'lara askeri yardım yapılmasından yana olduğu ve ması uzerine bütçeyi veto etmesinde de Senatör Quayle'in oldukça etkili bir rol oynadığı anımsatılıyor. Mandela veretn JOHANNESBURG (AP) Irkçı Güney Afrika yönetimine karşı mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi Başkanı Nelson Mandela'nın verem olduğu açıklandı. 1962 yılından beri tutuklu bulunan ve ömür boyu hapse mahkum edilen Güney Afrika direnis hareketinin sembolü Mandela'nın geçen ay tum dünyada 70. doğum günü kutlanmıştı. Mandela'nın tedavi gördüğu Cape Tovtn Tygerber Hastanesi doktorları ile bir görüşme yapan avukatı İsmail Ayob, "Mandela solunum yetmezliği çekiyor, öksürüyor, konuşması yavaşladı ve geçen cuma gününden beri sesini tümden yitirdi" dedi. Başkan yardıfhcısı adayı olduğunun duyurulmasından sonra verdiği ilk demeçte Dan Quayle, "Bu ülkede ozgurlukten daba onemli hiçbir şe> >oktur ve George Bush dünyada ozgüriük ve banşı koruyacaktır" dedi. Memnunlar Dan Quayle'in seçimi muhafazakâr çevrelerde hoşnutlukla karşılandı. Başkan Reagan, Kaliforniya'da verdiği demeçte, Bush'un yerinde bir seçim yaptığını, Cmayle'in "yetenekli, zeki, saminıi ve enerjik" biri olduğünu soyledi. Partinin önde gelen öteki yöneticüeri de Quayle'in özellikle askeri konulardaki bilgisini övdüler. Buna karşılık bazı kadın hakları örgütleri Quayle'i şiddetle eleştirerek, Kongrede çocuk aldırma ve kadın hakları konularında aleyhte tutum almış olduğünu ammsattılar. Demokrat Partili çevreler de Quayle'in adaylığının kendilerinin seçim stratejilerinde değişiklik yapmayı gerektirmeyeeeğini ve onem taşımadığını belirttiler. Aynı çevreler Quayle'in "zengin çocuğu" olduğünu, "seçkinci" biri olarak yoksul halkın sorunlarını kavrayamayacağını savundular. Demokrat Partililer, Çmayle'i kendı başkan yardımcısı adayları Teksaslı senatör Lloyd Bentsen'le kıyaslarlarken Quayle'in adaylığının Cumhuriyetçi Parti'ye fazla bir şeykazandırmayacağım ve sadece zaten geleneksel olarak Cumhuriyetçi olan Indiana'da işe yarayacağını ıleri surduler. . , , İki Kore heyeti görüşecek TOKYO (AA) Kuzey Kore'nin, 26 ağustosta Seul ya da Pyongyang'ta duzenlenmesı öngörulen Koreler arası parlamenterler toplantısının hazırlık çalışmalarını yapmak uzere, silahtan arındınlmış Panmunjom bolgesine cuma gunü bir heyet göndereceğı bıldirildı. ÖZGÜN MÜZİĞİ USTASINDAN DİNLEYİNL. Tüm PLAK ve KASETÇİLERDE ÖZCÜRLÜK VE DEMOKRASİYİ ÇİZMEK Yönetrpen: Sezer Bağcan MAJÖR PLAKÇILIK W 5i2 58 32 Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıktan kuşkunuz mu var? Lütfen bizi arayın. ktonbul Itp \ :kultey Üermotof:jî Ar.obıSım Dalı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle