22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyel Matbaacılık vc Gazeteulık Turk Anonıın Şırketı adına Nıdir Nıdi O Cenel Yayin Muduru H H » Ceanl, Muessese Muduru: Eariac Uşaklıgıl. Yazı Işlerı Muduru (>k»y Gonrnsın. 0 Habcr Merkezı Muduru ValfM B»yrr, Sayfa Duzenı Yoneımenı Ali Ac«, 9 Temsılcıler: ANKARA. Y«lçm Dofrm. İZMİR: Hikıart Çrtınkay». ADANA CH»I B TAKVİM 31 MAYIS 1988 lmsak: 3.32 (scanbul Haberlerr Krfc«« Akyıldıı, Oş Haberler t.rj(iuı Balrı. hkononıı Osrnan L'lagay. Kullur Cctad Lslet, Spor Danışmanı Abdalkadir Yucelınan. Uuzeürne Refik Dtırbış. Bılım F gııım. ^abin Alp*>. IşSendıka Şakraa KMcnci. Vurl Haberlerr \rcdet Doftın. Dızı Va/ılar Ktıoı (,altşkan, Bursa I^vtnc (rfnçelli. 0 Koordınalor: Ahmtt Koralsıa. 0 Majı l$lcr: Krol Erkul, 0 Muhasebe. BnlrM \tacr 0 BucçePlanlama Stvgi Anıa 0Reklam Ayj* Tonıa. Ek Yayınlar. Halya Akyol 0 ldare Husctin Currr. lşleıme Oadrr Çelik. Bılgılşlem Nail Inal. öğle: 13.06 îkindi: 17.05 Akşafn: 20.35 Yatsı: 22.21 Bavuıvtteyon Cumhunjm MMbaacılık « GiMttoJlk T A Ş Tttrk O a * C K ) 34334 Uı PK 246Uıanbul T d 512 05 05 (20 h j ı ) . T d u 22246 F u . ( I ) 526 60 72 0 Burolur Aakara. Zıva GOkalp Blv Inkılap S No 19/4. T d . 133 I I 4147. T e l n 42344 F u (4I1Î3 1' 41 428 0 Inmr. H Zı>a Blv 1352 S 2/3. I d 13 12 3O.Tdcx 5 2 3 5 9 F » 151)13 12 30 # \«.n». Inonu < ad i 1S»S No I Kaı I . Tcl 114550119731. T c l « 62155. F u ( 7 Ü 3 2 8 O 5 * Güneş: 5.28 100 sözcük bilen şoföre turisük taksi beigesi Turizm Bakanı Tınaz Titiz, açılacak bir sınavda 100 yabancı sözcük bilen taksicilere "turistik belge" vehleceğini ve turistlerin bu otolara binmeye teşvik edileceğini söyledi. HAKAN KARA tZMtR Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizmin gelişımini sağlayacak yeni "pakef programlar" için hazırlık yapıyor. Önümuzdeki günlerde taksi şoförleri için açılacak yabancı dil sınavım kazananJara belge verilerek, "turistik taksi" uygulaması başlatılacak. Bakanlık turistik olmayan otel ve pansiyonlar için de "kendi kendioe ve paralı denetim" yöntemini geliştirdi. Buna göre pansiyon ve otel sahipleri kendi isteğiyle "beni denetieyin" diye bu konuda yetki verilen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'ne başvuracak ve üstune de para odeyecek. Turizm denetimi sisteminin de özel sektöre verilmesini planiayan Bakanlık, ttlke çapında turizm eğıtimı için yöntem arıyor. Yabancı dil öğrenimini teşvik için de çeşitli kitleleri hedef alan programlar hazırlıyor. Önümüzdeki günlerde teker teker uygulamaya konacak olan paket programlarla ilgili olarak açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, "Polisiye yöntemlerie değil, kendi kendine denetim gibi daha çekici ve etkili yöntemlerle sonuca ulaşmayı bedefliyonız" diye konuştu. Türkiye'de turizmde en önemli konu olarak "egitimi" gördüğünu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, sadece turistik tesislerde çalışan personelin degil sokaktaki insandan îrafik polisine, gümrükteki görevliye dek turizmle dolaylı ya da doğrudan doğruya ilişkili herkesin bu konudaki eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı. Taksi şoförleri için onumuzdeki günlerde çeşitli illerde yabancı dil sınavı açacaklannı belirten Titiz, sınavı başaran şoförlere, taksilerine asabilecekleri özel bir belge vereceklerini açıkladı. Titiz, bu konudaki hedefı şöyle açıkladı: "Amaç turistle çok sık ilişki içinde olan şoförlerin yabancı dil öğrenmelerini sağlamak. Sözünü ettiğimiz yabancı dil sadece turistle anlaşabilecek ona, yol sorduğunda cevap verebilecek, ya da ne kadar ücret ödemesi gerektiğini söyleyebilecek basit, pratik bir yabancı dil. Bu yuzden şoforler için 100 kelimelik bir sına> açacağız. Ardından tüm seyahat acentelerine ve gelen turistlere bunu duyuracağız ve diyeceğiz ki, bu taksilere binerseniz sorulannıza karsılık verilir. Zoriuk çekmezsiniz. Rekabetin yoğnn olduğu şoförliik mesleğinde bu konu bir motivasyon olacaktır, aynı zamanda turistler için de hizntct." Sandalh Ünlü sosyolog Norbert Eliasfutbol, disco gibi îoplumsal çılgınlıklan değerlendiriyor 'Son barbar kuşağıyız' Henüz sivilleşmenin başlangıcındayız. Bizden 300400 yıl sonra yaşayacak kuşaklar bugün niçin savaştığımızı, niçin nükleer silahlara gerek duyduğumuzu anlamayacaklar. Futbol maçları günümüzde "yapay savaşlardan" biridir. Tüm aşınhklara karşın, futbol bugün bir savaşın tadını çıkarmanın "en sivilleşmiş" yoludur. Dış Haberler Servisi Uygarük ve toplumun sivilleşmesi konusunda öne sürduğu tezlerle tanınan sosyolog Norbert Elias, gunümüz insanlan için, "Biz barbariann son kuşağıyız" diyor. Alman Yahudisi olan sosyolog Elias, "Der Spiegel" Dergisi'nin kendisiyle yaptığı söyleşide, "lnsanlığın bugün uygarlığın zirvesinde olduğunu sovleyemem. Henüz sivilleşmenin başlangıcındayız. Bizden 300400 yıl sonra yaşayacak kuşaklar, bizitn bugün niçin savaştıgııruzı ya da niçin nükleer silahlara gereksinim duyduğumuzu anlamayacaklar. Güvenlik gerekçesiyle silahianmak, şaşılacak bir yanhştır" diyor. Dünyarun ünlü sosyologları arasında adı geçen Norbert Elias, yir• * / oldıı profesör Haber Merkezi YÖK Yasası'nda değişiklik yapan yasanın ikinci kez TBMM Genel Kunılu'nda kabul edilmesinden sonra ilk profesörlük unvamnı Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Türker Sandalh aldı. 25 mayısta profesörluğe yükseltilmesi kesinleşen Sandallı'nın unvanı YÖK ve YÖK Başkam Prof. thsan Doğramacı tarafından da onaylandı. PORTRE / N.ELIAS 'Hıfzıssıhha sağhksız' ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağlı Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi tlaç Kontrol Şubesi'nde çahşanlarm yüzde 35'inde 19771987 yıllan arasmda tiroid hastahklart, hipertansiyon, kan ve alerjik hastalıklar görüldüğü öne süriildü. Türk Tabipleri Birliği'nin yayın organında yer alan yazıda, Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi bünyesinde, halk sağlığının gerektirdiği her türlü laboratuvar ve araştırma birimi bulunduğu belirtildi. Bu birimlerden biri olan ilaç kontrol şubesinde yurtiçinde üretilen ilaçların ruhsatlandırıldığı ve ithal edilen ilaçların kontrollerinin yapıldığı anlatılan yazıda, ancak isyeri ortamında sağlık açısından olumsuz etkenler bulunduğu savunuldu. Refık Saydam ve Hıfzıssıhha Merkezi Başkam Prof. Dr. özgül Atakent ise yazıda geçen iddiaların doğru olmadtğını savundu. toplumcu Alman sosyoloğu Norbert Elias, 1897 yıhnda Breslau'da doğdu. Bir Yahudi olan Elias, 1933'te Fransa'ya, 1938'de de Ingiltere'ye iltica ederek uzun yıllar adı duyulmayan bir bilim adamı olarak kaldı. 1939 yılında yazdığı iki ciltlik, "Sivilleşme Süreci Üzerine" adlı yapıtı, 70'li yıllardan beri tarih külturu alamnda bir "öncü yapıt" olarak değerlendirilmektedir. Zaten yaşayan tüm toplumlarda bu gerçek görüluyor. Bu olgulara rastlanmayan toplumlar, varlıklannı sürdürememişlerdir. Örneğin kurtlarda, doğuştan varolan bir kendi kendini "ayarlarna" mekanizması vardır. Bir kurt diğerleri ile sorunları varsa ve güçsüz olan güçlüye ensesini uzatırsa güçlü kurt, biyolojik bir dürtüyle onu ısırmaz. Çünkü sürünün varhğinın zayıflayıp tehlikeye düşeceğini duşünur. tnsanlarda doğuştan böyle bir mekanizma yok. Biz vahşi ve kısıtlanmamış dürtulerle doğarız. Bu nedenle "insan" insanlann olabilmesi, toplumlann yaşayabilmesi için dürtulerin sınırlandırılmasına alışmak zorundayız. Bu, gelişmiş toplumlarda genç insanlara, uzun yıllar süren eğitim ve disipline etme çalışmalarıyla kazandınlır. Az gelişmiş toplumlarda ise bu süreç çok daha doğrudan etki ve geleneklerle gerçekleşir. Siviileşme süreci ileri ve geri oİTiak üzere iki yonde gelişmektedir. Ve bu iki gelişme aynı anda gerçekleşir. Sorun hangisinin baskın olduğudur. Gerileme: Örneğin bir futbol maçı sırasında Brüksel'in Heysel Stadı'nda yaşanan ve 39 kişinin ölümüyle sonuçlanan "vahşi" olay, bu uygarlık sürecinde ortaya çıkan kopukluklardan, geri adımlardan biridir. Şiddet olaylarının ön plana çıkmaya başladığı toplumlarda bence, "yapay savaşlar"ın yaşanması gereklidir. Örneğin futbol maçları bu yapay savaşlardan biridir. Maçlar bize, gerçek tehlikeye girmeden savaşma zevkini ve neşesini yaşatır. Futbol, tüm aşırılıklarına karşın bir savaşın tadını çıkarmanın en sivilleşmiş yoludur. Bir tür ilkel arınma yöntemidir. Futbol maçına ya da diskoteğe gitmek gibi tum "mimetik" heyecanların çözücü, rahatlatıcı ve arındırıcı etkileri vardır. Bunlar gunümüz toplumunda bir luks değil, tersine yaşamsal bir gerekliliktir. Azgelişmiş toplumlarda uygarlık: Savaştan sonra AJmanya'da ve Japonya'da trafik kazalannda büyuk bir artış göruimüstür. Bu, savaş olayının insanlann kendi kendılerini "uyarlama" mekanizmasını nasıl değiştirdiğinin bir göstergesidir. Korkmuş bir toplum, kişisel kontrolun zedelendigi bir toplumdur. AJmanya'da ve Japonya'da yaşam normale döndükten sonra trafik kazalannda düşuş görulmeye başlanmıştır. Örneğin biraz utanarak söylemek zorunda kalsak da az gelişmiş ülkelerde trafik kazalarının oranı, gelişmiş ülkelere oranla daha yuksektir. Otomobil trafıği de kendini ve yabancılan uyarlamak arasındaki dengenin en iyi örneklerinden biridir. Eğer sürücunün kendini disipline etme düzeyi düşükse en iyi trafik kuralları bile fayda etmez. Özgürlük: Hiçbir insan özgür değildir. "Özgürlük" sözcüğü ABD'de seçim kampanyalannda sıkça kullanılan guzel bir sözcüktür, "özgürlük ülkesi" gibi. Ancak bu arada kadın haklanmn kazanılması süreci de, hiç kuşkusuz daha fazla özgürlük adına bir geiişmedir. Ancak bu tür süreçler çok uzun zamana yayılır. Örneğin eski Roma'da kadınlar boşanma konusunda erkeklerle eşit haklara sahiptiler. Herkesin kendi özel mülkiyeti vardı. Bu 500 yıl gibi görece kısa bir zaman içinde gerçekleşti. Ancak bu, devlet gücünün yıkıhşına kadar 23 yüzyı! sürdu. Bir toplum feodalleşir, kadınları erkeklere karşı koruyacak merkezi güç yok olursa, bu gelişme de işlevini yitiriyor. Ancak geçmişe bakarak kadınlann bugün kazanmış oldukları hakları yeniden kaybedecekleri gibi bir tehlikenin varolduğu söylenemez. Saldırganlık: Bence sadırganlık yerinegruplar arasındaki sorunlar demek daha doğrudur. Ve bu sorunlar insanlar birbirlerine yaklaştırça artmaktadır. Entegrasyonun artması, gerilimlerin de artmasıdır. Bu, Avrupa'nın politik entegrasyonunda da soz konusudur. Ancak gerilim giderme yöntemleri değişmiştir. örneğin Avrupa için artık savaş söz konusu değildir. I FUTMN., YAFAY SAVAŞ Sosyolog Elias, Heysel Stadı faciası gibi olayiarı. uygariık sürecinde gen adım olarak niteliyor. Çılgın futbol taraftarlan ve holiganizm ise insanlığın "sivilleşme" sürecinde yapay savaşlarta şiddet eğilimlerini gideren unsuriar olarak değerlendıriliyor. Elıas'a göre futbol fanatızmi. bir tur "arınma ' yöntemi. minci yüzyıl insanı ve toplumunun davranışlanndan yola çıkarak, çeşitli konulardaki görüşlerini şöyle ÖzetUyor: Sivilleşme: "Şiddet bareketlerine, terör olaylanna ve savaşlara bakılarak toplumun giderek sivilleşliği söylenebilir mi?" Elias bu soruya şöyle yaklaşıyor: Sorun, sivilleşme kavramının ideolojik baskı altında bulunmasından kaynaklanmaktadır. Günlük konuşmada sivilleşme "olumlu" bir kavramdır. Asıl sorun, sivilleşme süreci gibi bir şeyin olup olmadığını saptamaktır. Ben sivilleşme sürecinin merkezine insanın kendi kendini düzenlemesini koyuyorum. Yani insanın kendini az ya da çok uyarlaması değil, çok azla çok fazla uyum arasındaki dengeyi bulmasını kast ediyorum. tnsanın kendisini ortama çok fazla uyarlaması da uygarlaşmakla eşit anlamlı değildir. Uygarlık adına "dürtü" ve "zevkin" gemlenmesi her toplumda kendini gosterir. KAPLUMBAĞA SAYACAKLAR "feşîller Dalyan nöbetînde bu yanıtı alıncaya kadar Türkiye"den aynlma>acağım" diyen Alman Yeşil Milletvekili Hensel, Türkiye'de son zamanlarda otel yapımından vazgeçilebilmesi için başlayan "çözüm arayışlannı" ilgiyle izlediklerini açıkladı. Otelin farklı bir yerde yapılması görüşünü desteklediklerini belirten Hensel, "Eger burayı arastırma merkezi haline getirmeyi düşüniiyorlarsa o zaman turistik >atağı olmayan bir araştırına merkezi yapılması gerekir" diye konuştu. "Bir tumore. başan olduğunu zannederek yaptığı şeyin gerçekte kendi intihan olduğunu anlatmak güçtiir" diyen bir çevre uzmanının görüşünu aktaran Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günther Peter, "İnanın burada yapılacak bir otel, birkaç yıl sonra bu bölgenin turizmini de yok edecektir. Bunun örnekleri Yunanistan'da yaşandı. Turistler doğal guzelliğe gelirler, betonlara değil. Betonlaşmış kıyilar ise turist için hiç çekici değildir" diye konuştu. Uluslararası çevre orgütlerince "Kaplumbağa Peter" olarak tanınan Gunther Peter, sunları söyledi: "Tabii ki bölgede turizm gelişecektir. Bizim tek istediğimiz kumsalın yapılaşmaya kapatıiması. Gündüz turistler gider burada güneşlenirler, denize girerler. Bu hiç önemli değil." Alman Yeşil Milletvekili Karitas Hensel ve 'Kaplumbağa Günter', Dalyan'da kaplumbağalar için faaliyeti yoğunlaştırdılar. tZMİR (Cumhuriyet Burosu) Yeşiller kaplumbağaları yakın takibe aldı. Denizkaplumbağalannın yumurtlama donemınin başlaması nedeniyle yeniden Dalyan'a akın eden Yeşiller ve çevreciler, burada kaplumbağalann korunması için alınan önlemleri inceliyor ve İztuzu kumsalındaki otel yapımıyla ilgili son gelişmcler konusunda bilgi ahyorlar. Dunya üzerinde 250 milyon yıldır yasadığı belirtilen Caretta Caretta denizkaplumbağalannın Akdeniz'deki en önemli yumurtlama bölgelerinden olan iztuzu kumsalında otel yapımının mutlaka durdurulması gerektiğini belirten Yeşiller ve çevreciler, "Türk yetkililer, otel yapımından vazgeçildigini açıklarlarsa, dünya çapında olay yaratmıs olacaklar. Dünyada konuyu yakından izleyen tum çevreciler, Türk yetkililerin ağzından çıkacak 'vazgeçtik' sözcugunü bekliyorlar" diye konuştular. Belediye Başkam Ali Giin'den de gelişmelerle ilgili bilgi alan Yeşiller ve çevreciler, kaplumbağalan n korunabilmesi için "yardım" önerdiler. Çevreciler Almanya'dan kaplumbağalann korunması için uzman gönderebileceklerini, parasal olarak da destek sağlayabileceklerini açıkladılar. Dünyada çeşitli çevre örgütlerinin İztuzu'ndaki otel yapımıyla ilgili olarak başlattıklan protesto kampanyalan sürdürülürken dün Dalyan'a gelen Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Hensel, burada yapacağı incelemelerden sonra Ankara'y a geçerek Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz ile göruşeceğini açıkladı. "Bu kez Dalyan'daki otel yapımıyla ilgili olarak kesin bir yanıt almak konusunda kararlıyım ve Turizmcilerin *Daros ruhu9 BURSA (AA) Uludağ Turistik Otel îşletmecileri, Yunan meslektaşlarım, "Dostluk ve işbirliğini geliştirmek" amacı ile Bursa'ya davet kararı aldı. Uludağ Turistik Otel îşletmecileri Derneği Başkam Ferruh Ulukardeşler, bu sezon Yunan turizm îşletmecileri ile işbirliği yapmayı arzuladıklartm söyledi. Ulukardeşler şöyle ded'u "Türkiye ve Yunanistan Başbakanlarının Davos'ta yaptıkları görüşmeden sonra, iki ulke arasmda ilişkileri geliştirme girişimleri devam ediyor. Bursalı turizm işletmecileri olarak Yunan meslektaşlarımıza teklifte bulunduk ve onları Bursa'ya davet etme kararı aldık." TürkYunan Dostluk Derneği Haber Merkezi TürkYunan Dostluk Derneği Cenel Kurulu yapıldı. Genel kurul sonucunda, üyelerin oybirliğiyle Prof. Ekrem Akurgal'm yeniden genel başkan olması kararlaştmldı. Derneğin yönetim kurulu da sırasıyla şu isimlerden oluştu: Yazar Aziz Nesin, Prof. Rona Aybay, gazeteci Zeynep Oral, Filarmoni Derneği Başkam Panayot Abacı, yazar Demirtaş Ceyhun, reklam ajansı yöneücisi Ersin Salman, Reha îsvan ve grafik sanatçısı Mengü Ertel. Dalaıfa tunç kaplumbağa S S y t nizelos. İstanbul Anakent Belediye Başkam Bedrettin Dalan'ı zıyaret ederek Oalyan'daki deniz kaplumbağalarının kurtarılması için yardım istedı Ataturk'ün dostu olan Yunanistan'ın eskı Cumhurbaşkanlarından Venizelos'un torununun eşi olan Lily Venizelos, Dalan'a tunçtan bir kaplumbağa armağan ederek, 'Yunanistan'ın Zakintos Adası'nda kaplumbağalar hâlâ kurtanlabilir. Dalyan'a gıdip 3 gun kaldım. Çok guzel bir sahıl. Bu sahıle bına yapılmamalı" dedi Dalan'ı dün, Kuala Lumpur Belediye Başkan Yardımcısı Noordin Bın Abdul Razak ile Bernise Hemphill başkanlığındaki Amenkalı Kadmlar Uluslararası Anlayışı Geltştirme Derneği üyeleri de ziyaret etti. (Fotoğraf: Cumhuriyet) 13 yaşında Parıs banlıyösündekı daracık bir evde ailesi ve erkek kardeşi ile birlikte yaşarken.bırazdagırgınnabıryarışmayafotoğrafınıgönderrnişti Işteyenıbirgençlikidolü haline gelen Sophie Marceau'nun öyküsu böyle başladı. 18 yaşında' 'La Boum" filmıyle ansızın şöhrete ulaşan Marceauşimdi 21 yaşında ve"kişilıksahibi bir kariyerin" ilk basamaklannıtırmanıyor.SternDergisrnde yer alan haberdesinemaeleşurmenlenonuniçin, "Lolitaltktanvamplığageçmeninsımrında" ıfadesiniKullanıyorlar. JeanPaulBelmondo ve Gerard Depardieu gibi ünlulerle fılm çevıren Sophie, bir de senaryo yazdı. Konu: Isyan eden ve sistemi yıkmak ısteyen gençler Sophie şöyle diyor: "Benım de içimden bazen şiddet duyguları geçtığı için onları çok iyi anlıyorum. Onların bu yüzdenkötuinsanlarolmadığınıgöstermekgerek." Sophıe'nin sinemadaki yıldızı gittikçe parlıyor. Tüp bebek için 'zorunlu hizmei* ANKARA (ANKA) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Gürgüç, Türkiye'de tüp bebek çalışmalanmn başarıya ulaşmasımn Zorunlu Hizmet Yasası 'nda yapılacak değişikliklere bağlı olduğunu söyledi. Prof. Gürgüç'e göre, Zorunlu Hizmet Yasası'nda, "invitro fertilizasyon" ve "embriyo transferi" ünitelerinde yetişen hekimler açısından ayrıcalık getirilmediği takdirde, çalışmalar verimli olmayacak. Stimela Manastın'nı özürlüler de gezecek Trabzon yöresinde turistlerin büyük ilgisini çeken sarp kayalara kurulu Sümela Manastırı'na özel bir yol yaptınldı. ÖMER GÜNER TRABZON Turistlerin büyük ilgisini çeken sarp kayalıklara kurulu Sümela Manastırı'nı artık yaşhlar ve "öznrlü"ler de ziyaret edebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1987 yıhnda 65 milyon lira harcayarak, doğayı bozmadan Sümela Manastırı'na bir yol yaptırdı. tlk kez, geçen yıl frabzon'u ziyaret eden Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e açılan yol, 1988'de yeniden bakımdan geçirildi ve turistlerin hizmetine açıldı. Ayrıca tepedeki manastınn hemen yanına tuvalet yaptırıldı, içme suyu getirildi. Trabzon'a 48 kilometre uzaklıkta, Maçka ilçesine bağlı Altındere köyü sınırları içinde, çam ağaçları ile kaplı bir vadide, 220 metre yükseklikte kayalar oyularak inşa edilen tarihi Sümela Manastın büyük ölçüde tahrip olmasına karşın dünyamn çeşitli ülkelerinden turist çekiyor. Daha önce, yaşlılarla özürlülerin çıkamadıkları, ancak vadiden seyretmekle yetindikleri Sümela Manastın'm, artık herkes dik patika yoldan çıkmayarak görebilecek. Ne var ki, bazı yabancı turistler, dik patika yolu tercih ederek inançlanna göre "günahlannı çıkaracaklar." Trabzon'a gelen yabancı turistlerin tümünün ziyaret ettiği Sümela'mn yapımına, Milattan Sonra 5. yüzyıl içinde başlanmış, 7. ve 8. yy.da bugünkü duruma getirilmiş. Manastıra, Sultan 2. Bayezit, 1. Selim, 4. Mehmet gibi birçok Osmanlı padişahı fermanlar vermişler, imtiyazlar tanımışlar. Bir adı da Meryemana Manastın olan Sümela, Kaya Kilisesi ve yapılar olmak üzere iki ana kümeden oluşuyor. Kaya Kilisesi'nin içi ve girişi kapatan duvarlann üstü çok renkli fresklerle süslenmiş. Süslemeler lncü'den alınmış dinsel konuları içeriyor. Fresklerin yapılış tarihi olarak 12. ve 13. yüzyıl olarak gösteriliyor. Manastırda, Kaya Kilisesi'nden ayn olarak 4 küçük şapel bulunuyor. Bunlardan üçü tamamen dinsel konularla ilgili fresklerle kaplı. Kaya Kilisesi1 ne gelmeden, sol tarafta görülen çeşme ve sivri kemer, Jslami yapı özelliğini gösteriyor. Altındere vadisine tamamen hâkim, vadiden 220 metre yükseklikte 7 kath olarak yapılan tarihi Sumela Manastın, 1924 yıhnda çıkan bir yangında büyük ölçüde tahrip olmuş. Sonraları da korumacısı bulunmadığından, özellikle yabancılar o güzel renkli ve çok değerli freskleri, parçalar halinde söküp memleketlerine kaçırmışlar. Manastır bir süredir orman idaresinin koruması altına alınmış. Manastınn tahrip olmasında biraz da yore halkırun "şoven" duygulan rol oynamış. Bütün bu olumsuzluklara karşın, Sümela Manastırı hâlâ "turistik bir abide" gibi duruyor. UNESCO'nun bu tarihi ve çok değerli manastın restore edeceği belirlendi. Kayaköy dosthık merkezi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Yer Holding tarafından tatil köyü yapılmak uzere kiralama girişiminde bulunulan Kayaköy'Un "TürkYunan dostluk köyü" haline getirilmesi istendi. Türkiye Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapıUn açıklamada Kayaköy'ü yaşattaaya yönelik bir projede hareket toktasının öncelikle burayı yaraan kültürel birikimin değerlendinlmesi olması gerektiği bildirildi. Mimarlar Odası Merkez Yönernı Kurulu ile lzmir ve tstanbul şu^e yönetimleri Kayaköy'de inceleme yaparak kentsel SlT alanı olan köyün "kendisini yaratan kültürel iliskilere saygı göslerilerek turizme açılması gerektiği" konusunda goriiş birliğine vardı. Konuya Uişkin olarak Mimarlar Odası lkinci Başkam Yüksek Mimar Oktay Ekinci tarafından basına yapılan açıklamada, Kayaköy'ün 12 bin yatak kapasiteli turizm yerleşim alanı olarak belirlendiğibelirtilerek, "Mevcut mimari karakteristikleri ve çevre peyzajına göre bu alana Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak Ba>ındırlık ve tskân Bakanlığı'nca onanmadan inşaat yapılamaz" denildi. Ekinci şunları söyledi: "Önerimiz bölgenin TürkYunan dostluk köyü haline getirilmesidir. Türk ve Yunan kültür adamlan, sanatçılan, bilim adamlan, politikacılan, işadamlan ve her türlü ilişki içinde olabilecek kişi, kurum ve kuruluşlann yılın her dönemine yayılan etkinliklerle Kayaköy TürkYunan dostluk köyiinde bir araya gelerek Ege'nin her yönden bir banş ve uygarhk denizi olmasının koşullannı yaratabilirler. Ortak turizm programlan oluşturacaklardır. " Şile'de turizm mevsimi Kültür Servisi Şile'de turizm mevsiminin açılışı bugün düzenlenecek bir kokteylle kutlamyor. tngilizlerden oluşan bir turist kafılesinin Şile'ye bu yıl gelen ilk yabancı konuklar olması nedeniyle bu kafıle onuruna düzenlenen kokteyi 18.3020.00 arası Şile Değirmen Oteli'nde verilecek. Kaymakamlık, belediye başkanlığı ve ilçedeki turizm işletmecilerinin ortaklaşa verecekleri kokteylde Belediye Başkam Şecaaıtin Günay turizm mevsimine ve Şile'deki haztrlıkiara Uişkin bilgiler verecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle