17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet MOSKOVA ZİRVESİ Sahibı Cumhunyet Maıbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi • Genel Yayın Muduru: H u u Crmi, Muessese Muduru: Enioc UfakagH, Yazı Işlerı Muduru Okty Goaeasia, 0 Haber Merkezı Muduru YdçM Bajcr, Sayfa Düzenı Yöneımenı Ali Acar. 9 Temsılaler ANKARA Yılfta Dot»n. İZMİR: Hikmcl Çetiakıya, ADANA. Ccfad Ba;lugK Istanbul Haberlerı: Erhaa AkyıMu, Dış Haberier. Ergaa Balcı, Ekonomı Osmu Ulagay, Kültur CtUI Usltr, Spor Damşmanı Abdulkadir Yacttauu. Duzeitme. Rcfik Darbaş, BılımEğuım: Şahia Alpaj, t$Sendıka Şakru Kclcaci, Yurı Haberlerı: Necdrl Dofaa, Dızı Yazılar Kema Çıuşkan, Bursa Lrrtat Grnfrlli, # Koordınatör: Aaaaet Konıbaa, • Malı IjJer: Erol Erkul, • Muhasebt Balral Vener • Butçe Planlama Srvgi Anıa • Reklam: Ajrje Torua, Ek Yayınlar. Haly» Akyot # Idare. Hastyia Garer. Işktme Oader Çelik. Bugıişlem Nail taal. Bason vr Yaym Cumhunyn Matbaacıiık v* Gammlıt T A.Ş Turk OcaflCad M/41 Ca*alotlu 34334 lsl PK 246lstanbul Td 512 05 05 (20 hal). Tde* 2224* F u ' (I) 526 «0 72 # Burolar Aakan: Zıya GökaJp Blv InJtılap <>. No. 19/4. Td: 133 II 4147, Tdeı: 42344 F u : (4) 133 82 64 # lımir: H Zıya Blv 1352 S 2/3. Td: 13 12 30. Tcfc*: 52359 Fax. (51) 13 12 30 • Aaan:ln«nlCad. 119S No I Kal I.Tcl. II45S0119731,Tdt» 62155,Fax:(71)32i05* TAKVİM 29 MAYIS 1988 lmsak: 3.34 Guneş: 5.29 öğle: 13.06 tkindi: 17.05 Akşam: 20.33 Yatsı: 22.19 Reagan bugün Moskovada START Antlaşması'mn imzalanamayacağı Moskova Zirvesi'nden önemli kararlar beklenmiyor. Ancak zirveyi gerçekleştirmekle, Başkan Reagan'la Mihail Gorbaçov iç politikada birbirlerine yardım etmiş oldular. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL "Ronni", bugunden itibaren dört gün boyunca "Gort»i"nin misafiri olacak. Yani Nucon'un 1974'te Moskova'da Brejnev'e yaptığı ziyaretten tam on dört yıl sonra, bir ABD lideri ilk kez Sovyet başkentine gidecek. Üstdik bunu gerçekleştirecek kimse de, iktidara gelmesini büyük ölçüde "kötülükler imparatorluğu"na karşı başlattığı seferberliğe borçlu olan Ronald Reagan olacak. Diğer biı deyişle, Beyaz Saray yöneticisinin bu defa Kremlin'de Mihail Gorbaçov ile dördüncü kez buluşması, iki süper devletin, soğuk sava$ "baltasıru" yeniden toprağa gömdüklerinin somut işaretini oluşturacak. "Amcrikan milosuna" candan bağlı olan ve Nancy'nin batıl itikatlarına çok saygı gösteren Reagan'ın, hem Amerikan geleneklerini hem de karısının "ugur •lâmetlcrini" sürdürmek için bugün Moskova'da Mihail Gorbaçov'a bir "banş çubugn" hediye edip etmeyeceği bilinmiyorsa da, her iki lider arasındaki görtışmelerde "barış zihniyetinin" hüküm süreceğı kesin. Oysa aslında yeni zirvenin "esbabı mucizcsini" oluşturması gereken ve stratejik nıikleer silahlarda yuzde ellı indirimi öngören START Antlaşması, henüz uzlaşma sağlanamadığı için bu zirvede imzalanamayacak. Gorbaçov'un yapacağı baskılara rağmen, ReaMOSKOVADA G&STEPİ Başkan Reagan'ın Moskova zıyareünden önce Sovyeöer Bırlığı nde muhalıflenn gösterileri yoğunlaşb. Ûnceki gün Moskova'da gösteri yapan bir grup Yahudi, göç kısttlamasını protesto etti. (Fotoğraf: Reuter) gan "yıldız savaşlan" projesinden vazgeçeceğine dair herhangi bir işaret vermeyecek. Washington tarafı, insan haklan ve "Heisinki Nihai Senedi'nin" tam uygulanması için Moskova tarafıru sıkıştıracak. Üstüne üstlük, Kremlin'in "provokasyon" olarak nitelemesine rağmen ABD Başkanı, hem Moskova'nın unlü Ortodoks mabedi Danilov manastırında istavroz çıkartacak hem de Amerikan Büyukelçiliği'nde bir gnıp Sovyet rauhalıfıni kabul edecek. "Bölgesel sonınlar" dosyasında gündeme gelecek olan Namibya, Angola, Ortadoğu, Iran Irak savaşı ve Güneydoğu Asya'daki durum konulannda ise iki liderin nasıl bir uzlaşma ya da uzlaşmazlığa varacakLan da belli değil. Şimdıden olumlu haneye yazılabilecek kesin tek noktayı ise, cuma akşamı ABD Senatosu tarafından onaylanan Orta Menzilli Füzeler (INF) Antlaşması teati belgesinin, iki lider tarafından değiş tokuş edilmesi oluşturacak. Görüldüğü gibi fazla somut bir gelişme beklenmediği için ilk bakışta "dagın fare doguracagı" izlenimini veren bu dördüncü Reagan Gorbaçov zirve toplantısının, "bujiık barış zirvesi" olarak nitelenmesi, şüphesiz yalnız Reagan'a eşlik eden 600 Araerikalı gazetecinin varlığından, Moskova'da su gibi kapışüan "RonniGorbi" tişörtlerinden ve bunların yarattığı "medyatik bcyecandan" kaynaklanmıyor. Yenı oturumun "büyük bans zirvesi" olarak nitelenmesinin ana nedenlerinden birini, bizzat bu doruk toplantısını gerçekleştirmekle, Ronni'nin Gorbi'ye, Gorbi'nin de Ronni'ye kendi iç politikalannda birbirlerine yardımcı olmalan teşkil ediyor. Yani "kötülükler imparatorluğuna" karşı mucadelenin şovalyesi Reagan, Moskova'ya giderek Gorbaçov reformlan ve "şeffariık ikddmn" için hayati bir önem arzeden S.B. Komünist Partisi Konferansı'ndan bir ay önce, Kremlin'deki meslektaşına destek getiriyor. Parti ıçındeki muhafazakâr ve "şahinlere" karşı kesin bir zafer sağlayabilmek için detantı pekiştirmeye, ABD ile yeni bir silahsızlanma ve barış sureci baslatarak "perestroyka"yı Sovyet ekonomik sisteminde gerçekleştirraeye ihtiyaç duyan Mihail Gorbaçov için Ronald Reagan'ın Moskova'ya gelmesi büyük bir önem taşıyor. Bunun, hem Sovyet vatandaşlan Uzerinde olumlu bir psikolojik etki yaratacağı hem de parti konferansı öncesinde "nnhafayakirJanıT statukocu konumlannı sarsacağı kesin. Üstelik Moskova zirvesinde iki tarafın teknolojik alanda sınırlı bir işbirliğine gitme karan alması, yani ABD'nin bu konuda esnekleşerek eskı politikasını gözden geçirmesi ve sembolik bir jest olarak da, Merih'e ortak bir uzay yolculuğunun hazırlanması konusunda anlaşma saglanması mumkün. Buna karşıhk, önümüzdeki kasım seçimlerinde Cumhuriyetçi aday George Bush'un Beyaz Saray'da iküdara gelebiune sansı, bir ölçüde Reagan'ın bu konuda Sovyetler Birhği'nden alacağı dolaylı destege bağlı. ABD'deki popülaritesini hâlâ korumasına rağmen, "Irangate" skandalından ve Nancy nin "falcılık maceralanadan" dolayı imajı sarsılmış olan Ronald Reagan'ın, Moskova zirvesiyle birlikte bu imajı yeniden tamir etmesi gerekıyor. Bu yüzden son tahlilde, "Gorbi"nin "Ronni"ye olduğu kadar, "Ronni"nin de "Gorbi"ye ihtiyacı var. Moskova zirvesini "detantın yeniden kunımlaşması" olarak algılayan diğer öteki önemli başkentler ise doruk toplantısından çok fazla somut bir şey beklemiyorlar. Yeni Franstz MecUsi için sönük kampanya Erken parlamento seçimlerinden kimse sürpriz sonuç beklemediği için kampanya da oldukça sönük geçiyor. Kamuoyu yoklamaları, Sosyalist Parti'nin yeni mecliste salt çoğunluk elde edeceğini gösteriyor. SABETAY VAROL PARİS Erken parlamento seçimlerine bir hafta kala, yayın yasağının başlamasından hemen önce basında çıkan kamuoyu yoklamalan Sosyalist Parti'nin yeni mecliste salt çoğunluk elde edeceğini gösteriyor. "Le Poinl" dergisi için hazırlanan araştırma, Cumhurbaşkanı Mitterrand'ı destekleyen aday lıstelennin, 312325 arası milletvekilini meclise sokacağını tahmin ediyor. Birkaç gun önce "ParisMatch" dergisinde yayımlanan başka bir anket 383452 arası Mitterrand yanlısı milletvekilinin meclisi dolduracağmı öne sürerken, kamuoyu araştırmaları kurumu Sofres bu sayıyı 384 olarak öngördu. Çeşitli sondajlar arasındaki bu büyük fark, 512 haziran günlerinde yapılacak seçimlerde uygulanacak olan sistemin özelliklerinden kaynaklanıyor. 577 kişilik Fransız parlamentosunda çoğunluğa sahip olmak için 289 milletvekilliğini kazanmak gerekiyor. Aynı yoklamalar, 24 nisandaki başkanük seçiminin birinci turunda yüzde 14.4 oy alarak herkesi şaşırtan aşırı sağ Ulusal Cephe Partisi'nin bu seçimde aynı başarıyı tekrarlayamayacağını iddia ediyor. Tüm yoklama kurumlan, Fransa1 daki seçim bölgelerinin hiçbirinde, Le Pen yanlısı adaylan parlamentoya yollayacak yüzde 5O'hk çoğunluğun bulunmadığı yönünde hemfîkir... Marsilya'mn merkez olduğu vilayetin 3. bölgesinde aday olan Jean Marie Le ftn'in bile ikinci turda yüzde 40"ı aşamayacağı yönünde tahmin yapan BVA adlı araştırma kurumu, Le Pen'in şiddetli eleştirisine uğradı. Chirac hükümetinin Içişleri Bakanı Charles Pasqua tarafından hazırlanan yasayla yürürlüğe giren seçim sistemi ve seçim haritası küçük partileri cezalandınyor. Cumhurbaşkaru Mitterrand tarafından başkanlık seçimi enesinde feshedilen parlamentoda 35 üyelik bir grubu bulunan Fransız Komunist Partisi'nin de en iyi koşullarda 10 milletvekilinin Uzehne çıkamayacağı ifade ediliyor. Bu sayı, grup oluşturmak için yeterli değil... Başkanlık seçiminden sonra, kimsenin sürpriz sonuç ummadığı erken milletvekili seçimlerinde kampanya hayli sönük geçiyor. Adaylann, ülke çapında siyaset yapmaktansa, yerel kampanyalara ve bölgesel planda oy toplamaya ağırlık verdikleri gözleniyor. Başbakan atandıktan sonra ilk aç:khava mitingine katılan Michel Rocard, "Sosyalist Parti salt çogunInk dde etse de Fransız halkının daha geniş bir çogunluğunun katılımını sağlayacak bir açılma politikası izlemeye devam edecegiz" şeklinde konuştu. Rocard, yeni oluşacak parlamentoya ilk sevkedilecek yasa tasanlannı, hiçbir geliri olmayanlara verilecek "asgari yaşam aylığı" yasası ve bu paranın temininde kuilanılacak "yiiksek servet" yasası olarak belirledi. Başbakan Rocard, bu yasalann yeni mecliste tartışılması sırasında muhalefetin önerilerinin de dikkate alınacağını sözlerine ekledi. Reagan Sovyet TTsinde MOSKOVA (AA) ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyet televizyonuna verdiği ilk demeçte, Sovyet halkına daha fazla dinsel özgürlük tamnmasını istedî. Reagan, Sovyet televizyonunda dun akşam yayımlanan demecinde, Amerikan kamuoyunun, Sovyetler Biriiği'nde insan haklannm ihlal edilmesinden kızgtnltk duyduğunu söyledi ABD'ye Uk yerleşenlerin, istedikleri gibi ibadet edemedikleri ülkelerden göçen kişiler olduğunu hatırlatan Reagan, "Sizin ülkenizde, daha fazla açıklık ve insanların istedikleri gıbı ibadet etmesine izin verilebiiecek bir alan yok mu?" diye sordu. Bu arada Sovyetler'de INF Antlaşması'nı onayladı. Yeşiller: Askeri mahkeme gereksiz ANKARA (AA) Hannover Eyalet Mec/isi Yeşil Parti Milletvekili Hanses Kempmann, sıkıyönetiminin olmadığı bir tilkede, askeri mahkemelerin de olmaması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki siyasi davalan izlemek amacıyla geçen hafta Turkiye'ye gelen Hannover Eyalet Meclisi üyesi, Yeşil Parti'den beş kişilik bir heyet, İnsan Haklan Derneği'nde basın tâplantısı düzenledi. Buzdolabında bebek MUĞLA (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gökova'da Yüçei Dinlenme Tesisi'nin buzdolabında garsonlar tarafından gazete kâğıdma sarılı doğmuş bir bebek bulundu. Donmak üzereyken garsonlar tarafından buzdolabmdan çıkanlan bebek Muğla Devlet Hastanesi'ne kaldırtldı. Doktorlar bebeğin buzdolabında yaklaşık 4 saat kaldığını belirttiler. 'Basın mevzuatı gözden geçirihnelT ESKİŞEHİR (Camhuriyet) 27 Mayıs günü Eskişehir'de başlayan "Basın Yayın Egitimi ve Sektörün Sornnlan" konulu sempozyurn dun sona erdi. Anadolu üniversitesi ile Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürluğü'nün ortâklaşa duzenledikleri sempozyıunun ikinci gününde bildiri sunan gazetemiz Yazı tşleri Müdiirü Okay GöneosİB, dağıtım işinın tum gazetelerin sorunu olduğunu söyledi. Gönensin, siyasal iktidarın, Türkiye'de fazla gazete okunup okunmamasını isteyip istemediğinin tartışıhrbğına dikkat çekerek, "Hükümet bu konuda güven yaratmak istiyorsa basın mevzuatını tümu ile gözden geçinneUdir" dedi. Yazı Işleri Müdürümüz GöneasİD, kâğıt masrafının, Türkiye'de giderin ytizde 30'unu, personel giderlerinin ise yüzde 20'sini oluşturduğunu bildirdi. Okay Gönensin, Batfda bu oranların yüzde 10 olduğunu belirtti. Okay Gönensin daha sonra Türkiye'de basın uzerinde oluşturulan basküarın siyasi iktidar ile basın arasındaki guven bunalımının işareti olduğuna dikkat çekti. "Demokrat Parti'nin son dönemiode görülebilecek türden ataklar basına yönelmeye başlamıştır", dedi. Gönensin, "24 Ocak Kararian"yla birlikte ticari sorunlarla uğraşmak zorunda kalan gazetelerin çaJışmalarmın niteliğinin de zorunlu olarak azaldığını vurguladı. "Türkiye" Gazetesi başyazan Yalçın Ozer ise sempozyumun ikinci gun 2. oturumunda sunduğu bildiride, gazete dağıtımının Türkiye'de büyuk sorunlar yarattığıru anlattı. Dağıtımdaki aksamalann iadeyi arttırdığım belirten Özer, "Dagıtım kapıdaa kapıya yapılırsa iade sıfıriaaabUir" dedi. "Sabah" gazetesi Genel Yayın Müdüru Zafer MuUu da Turk basının ekonomik kriz içinde olmadığjnı ileri sürdü. Turk basınında tiraj krizi olduğunu savunan Mutlu, gazetelerin TV ile rekabet edemeyeceğini anımsattı. "Tiirk basınının ekonomik bagımsızlıgı yok. Çok buyuk ilanlar aJdığımız kunıluşlaria ilgili haberler yayımlamamamız mürakün değildir" biçimınde konuştu. "Httniyet" Gazetesi danışmanı Oktay Kurtböke bazı gazete yöneticilerinin 100 yıllık, hatta daha fazla mahkumiyetleri olduğunu vurguladı, "Silahlı eylem yapmış olsalardı şimdi dışarda olurlardı. Bunlan basın mensubu kabul etmemek gibi yaklaşunlar artık geride kalmalı" dediı AA'run haberine göre Eskişehir'de bulunan Devlet Bakanı Mehmel Yazar, okuyan bir toplum haline gelebilmemiz için teşvik uygulanmasının gerektiğini, bunun için de akla gelebilecek ilk çözümün sübvansiyon olduğunu söyledi. BASEVYAYIN SEMPOZYUMU Hükümetin 2. kuşağı Bilkent'te yetişiyor Efe özal, Ali Kerem Alptemoçin, Betül Pakdemirli, Yasemin ve Semra Yazar, Ebru Vuralhan, Göktekin Dinçerler Bilkent Üniversitesi'nin öğrencileri arasında. ÜMİT ASLANBAY ~ ANKARA özal hükümetinin ikinci kuşağı Bilkent Üniversitesi'nde okuyor. Efe Özal, Ali Kerem Alptemoçin. Betül Pakdemirli, Yasemin ve Sema Yazar, Ebru Vuralhan, Göktekin Dinçerler bu üniversitenin seçkin öğrencileri arasında. Ancak, babalannın tersine fotoğraf çektirmekten, röportajhaber konusu olmaktan kaçımyorlar. tç mimari bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Kerem Alptemoçin, uzun saçlan, blucini ve bol gömleği ile tam bir Bilkentli. Ama memleket meseleleri uzerinde konuşmaya öteki öğrenciler kadar istekli değil. Tıpkı Sema ve Yasemin Yazar kızkardeşler gibi. Yasemin Yazar, Ingiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Bölümünün "lor olduğunu" söyluyor, ama "Türkiye'nin başta gelen sorunu ne?" "Ögrencilerin en önemli soruno ne?" sorularına, " N o comment" diyor. Ekonomi bölumünde hazırlık okuyan Sema, ablasından "kopyayı" alınca aynı sonılara aynı yanıtı bastırıyor: "No comment" Yasemin, kızkardeşine bakıyor ve Atlı Spor Kulübü'ne gitmek için "irin istiyor". Biz de Yazarlar'ın biniciliğe olan merakını böylece öğrenmiş oluyoruz. Ikisi de isteyerek Bükent'i seçmişler. lleride akademisyenlik düşünmüyorlar, devlet dairesinde çalışmayı da... Serbest çalışrnak, özellikle Devlet Bakanı babalannın özel şirketleıinde çalışmak istiyorlar. Akademisyenliği ise "Sonrası ne olacak belli değil" diyerek istemiyorlar. Küçük Zobu öldü lstmbul Haber Servisi Eski tstanbul Sanayi Odası başkanlarından Fazıl Zobu 27 mayıs cuma gıinti lstanbul'da vefat etti. 73 yaşında ölen Zobu, yann Teşvikiye Camii'nde kılınacak uğte namazını muteakiben Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek. Tırnova yeniden başkan tstanbul Haber Servisi Halkla llişkiler Derneği'nin 12. Genel Kurul'u yapıldı ve başkanlığa yeniden Ergüder Tırnova seçildi. Yönetim Kurulu'nun görev bölümünde genel sekreterliğe Ceyda Aydede, saymanlığa Engin öktemer getirilirken, Betül Mardin'e başkan yardımalığı ve Ahmet Ramazanoğlu'na da üyelik görevlerı verildi. HÎD Denetleme Kurulu 'na Vasfi Duyan, Ender Gürol, Engin Vardar, disiplin kuruluna da; Rıdvan Menteş, tbrahim Çamlı, Ayhan Dinç seçildiler. BİZ DE ttREJKİYtZ Bilkent'te okuyan öğrenciler, "Biz ayncalıkJı burjuva öğrencileri değiliz. İmkanlanmız belki fazla. ama biz de oğrenciyiz" diyortar. (Fotoğraflar: Rıza Ezer) Alptemoçin de serbest çalışmak yanlısı, klasik gjtar çalıyor. Üniversitede kurduklan müzik topluluğundan kısa bir süre önce aynlmış. "Türkiye'nin en önemli sonınu enflasyon" diyor ve bu yanıtı, arkasından başka soru gelmemesi koşuluyla veriyor. Öğrencilerinki ise ">nrt ve bannma" Kerem Alptemoçin'e göre. Betül Pakdemirli, babasını en iyi yansıtan. Havacılık Kolu Başkanı, girişken ve konuşkan, ancak "sınavım var" diyerek kısa bir görüsmeden sonra ayrılıyor yammızdan. Ona göre ögrencilerin sorunlannın "kısa radede çozümü yok, başta geleni ise >urt ve öğretim görevlileriileiletişim.." Işletrae 2. sınıf öğrencisi Efe özal, grafik 1. sınıf öğrencisi Ebru Vuralhan ile Göktekin Dinçerler haber göndermemize karşıa, "dersleri olduğundan, ya da okulda bulunmadıklanndan gclemiyoriar". Universitenin nabzını, "Bir doktor titizliği ile tntan" Figen Çoruh'a Efe Özal'ın durumunu soruyoruz. "Çalışkan bir öfrenci" diyor. Sonra da daha inandırcı olmak için işletme bölümüne telefon ediyor.. EfVnin çalışkanlığını teyit ettıriyor: Efe özal bu oğretim yılı başında tstanbul Ünivenıtesi İşletme Fakültesi'nden Bükent'e yatay geçiş yapmış. Bunun için gerekli not ortalamasını tutturmuş ve "üç degerti bocadan da referans alnuş". Öğretim harcını da yatınnca mesele kalmamış. Bu yıl, bölümünde ilk 10"a girebilirse öğrenim harcından da muaf tutulacak. Göktekin Dinçerler ise, Öğrenci Konseyi Başkanı olması nedeniyle oldukça yüksek ritmli gunler geciriyor Bilkent'te. Elektrikelektronik öğrencisi ve buradaki her öğrenci gibi burslu okuyor. Not ortalaması 4 üzerinden 3.84, Rektör Çoruh'un verdiği bilgiye göre. Ama bu arada konsey ile ilgili işleri "biraz ihmal ediyor" olsa gerek ki, bazı Bilkent öğrencilerinden eleştiri alıyor. Büvükçe bir binayı mesken tutmuş, 30 milyon liraya yakın yılhk bütçeü öğrenci konseyi. fçeride bir de lokal var. Geçen yılki yönetim, şu anki tutan 20 milyonu aşan bir müzik sistemi kunnuş. Lokalin büyük salonunu 8 tane devasa kabin "rock" parçaları ile inletiyor. Yüksek sesle konuşmak zorunlu anlaşabilmek için. Burada pizza yiyip, "coke" içip Anmet Etçioğlu, Hiiscyin Ateş, Lewnl Ataman, Tankut Karabacak, Perim Anca, Erkan Gürel, Nail Ersoy ve Doruk Gokşia adlı öğrencilerle konuşuyoruz. Bazılan gelirinden pay aldığı lokale konseyin yeteri kadar ilgi göstermemesinden yakınıyorlar. Yağmur altında yürüyerek girdiğimiz prefabrik "Best Cafe" lokalin iki katı büyuklukte önü ögrencilerin otomobilleriyle dolu. Üç bölüme aynlmış, sıcak yemekler, "Fast Food" bir şeyler içip sohbet edilecek "cafe". Bilkent öğrencilerinin buyuk bir bölümü burada. Bu kez yüksek sesli müzik, kahkaha ve konuşmalara kanşıyor. Görüştüğümüz her öğrencinin ortak bir tepkisi var: "Biz ayncauklı burjuva öğrencileri değiliz. tmkânlanmu belki fazla, ama ögrendyiz". Bu noktada Rektör Prof. Dr. Mithat Çonıh'a kulak vermek istiyoruz. Prof. Çoruh, Amerikan üniversitelerinde bulunmanın verdiği deneyimle, YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Dogramacı'nın kurduğu bu özel üniversite hakkında sakınmadan bilgileri veriyor: "Mıihendislik bölümünün sayılan 150 olan ogrencllerinin tiimü bnrslu. Diğer bölümlerin ögrencilerinden ÖSYS'de iBc yüzde 15'e gjrenler ile, işletme bölümünün ilk 10'u burslu. Kalan öğrenciler yılhk 3 milyon lira harç ödüyorlar. Ancak Dogramacı'nın şirkeüerinin maddi >ardımı olmasa üniversite ayakta duramaz. Ortadogu ulkelerinden çok sayıda ogrenci gelecek. Bunlar için yıllık ögrenim harcı 4 bin dolar. Dersler, devlet üniversitelerindekinin tersine ogrenim süresi içinde ağırdır. Yani ara sınavlan yüzde 90 agırlıklı, final sınavı ise yüzde 10 agıriıklıdır. Bu nedenle öğrenciler surekli çalışmak zorunda. Dışanya yeni yeni para karşılığı proje yapraaya başladık. Ögretim elemanlarına devlet üniversitelerinde odenenden yuzde 50 fazla para artı lojman veriyoruz." Kaçık naylon çorap protestosu ANKARA (AA) Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Ayseli Göksoy, kadınları çorap protestosuna çağırarak, "Bozuk üretime karşı savaş açtık. Kaçık çoraplarınızı bize getirin, bozuk üretim yapan çorap fırmalannı teşhir edelim" dedi. Kadınlar Birliği Genel Kurulu, bugun Ankara'da yapıldı. Genel başkanlığa yeniden Ayseli Göksoy seçildi. tZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 2. Uluslararası Izmir Festivali programında değişiklik yapıldı. Onceden belirlenen programa göre, Çeşme Kalesi'nde Paco De Lucia ve Topluluğu ile Al Di Meola ve Topluluğu'nun Çeşme Kalesi'nde gerçekleştirecekleri konserler iptal edildl Yapılan değişikliğe göre, festivalde Paco De Lucia ile Al Di Meola ve toplulukları ikişer konser yerine birer konser verecekler. tzmir Festivati Straclivariııs kemanının sırrı, cilasınııi altmda İngiliz araştırmaalar, Stradivarius kemanlanmn sağlam tını ve dayamklılığının, cila altındaki volkanik minerallerden oluşan bir tabaka sayesinde gerçekleştiğini ileri sürüyorlar. Bilim Teknik Bilim adamlan yaklaşık 3 yüzyıldan beri sesi ve tımsıyla insanları hayranlığa ve şaşkınlığa dUşüren Stradivarius kemanlanmn sırrının, cilalanmn altındaki volkanik minerallerden oluşan çok ince bir tabakada yattığını ileri sürüyorlar. "Frankfurter Allgemeine" gazetesinin "Doga ve Bilim" ekinde yeralan bir haberde Cambridge'den bir grup İngiliz araştırmacırun 1711 tarihJi bir Stradivarius kemanı uzerinde yaptıklan incelemelere yer veriliyor. Haberde "Nature" dergisinden bir alantı yapılarak, bu araştırmacüarın elektronik mikroskop altında yaptıklan incelemelerde, bugune kadar Stradivarius "sazUnnın" sırrını gızledıği ileri sürulen portakal kırmızısı cilanın altında ikinci bir tabakanın varlığını ortaya çıkardıkları belirtiliyor. Milimetrenin onda birinden daha ince bir kalınlığı olan bu tabaka, bazılan yuvarlak bazılan şekilsiz küçük taneciklerden oluşuyor. Araştırmacılar, röntgen ışınları yardımıyla, cila tabakasının altındaki bu çok ince katmanın aJüminyum, silisyum, fosfor, kükürt, kalyum, kalsiyum, titan, mangan ve demir gibi elementler içerdiğini ortaya çıkardılar. Araştırmacılar aynca bu elemanların, yalmzca volkanik taşlarda hep bir arada bulunmalanna dikkat çekiyorlar. Ancak incelemelerin derinleştirilmesi bu bilesimin volkanik topraklara oranla daha fazla silisyum ve daha az demir içerdiğini, buna kar Haca bakanhk denetimi ANKARA (AA) Turkiye'de uretım yapan 118 ilaç firmasının gelir ve giderlerinin araştırılmasma karar \erildi. Araştırma sonunda, ilaçlara yapılan zamların yerinde olup olmadığı belirlenecek. Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Bülenl Akarcalı'nın talimatı uzerine oluşturulan 9 kişilik bir ekip, bütun ilaç fimıalarının bilançolarını inceleyecek. Bakanlık üst duzey yetkilileri, araştırmalar sırasında firmaların gerçekleştirdikleri yatınmlar, modernizasyon giderleri, reklam tanıtma gıderleri gibi konularda incclemeler yapacağını soyledıler. Alınan karara gore, fırmaların tümunden 1987 yılı bilançolan ile, bu yılın ilk uç ayına ait gelir gider raporları istendi. Yetkililer, firmalardan gelecek olan raporlar incelendikten sonra, gerekli görduklen takdirde. ilaç fabrikalarına da giderek yerinde inceleme ve araştırma yapılabileceğıni belirttiler. Türkiye'de uretım yapan 118 firmanın 8'i yabancı sermayeli kuruluşlardan oluşuyor. Turk Eczacılar Birliği'nden alınan bilgiye gore de, uretinı \apan firmalarııı 1987 yılı zam oranları yuzde 350'iere ulaştı. 1986 >ılında yururluğe giren iyi İmalat Kurallan (GMP) Yonctmeliğı'ne gore, ilaç fırmaları her uç a>da bir bakanlığa bilanço gönderivorlar. Bu bilançolar bakanlık uzmanları tarafından incelemeye alınıyor. şıhk volkanik kullerle aynı özellikler taşıdığını ortaya koydu. "Pozzuolan" olarak adlandırılan bu volkanik kül toprağı, ilk çağlardan beri çimento yapımında kullanılıyor. Volkanik kül özellikle kireçle birleştirildiğinde çok sert ve dayanıklı bir madde ortaya çıkıyor. Ancak araştırmacılar, Stradivarius'un çalgılannı kesinlikle böyle bir kanşımla kaplamış olamayacağını, çünkü bu durumda bilesimin daha fazla kalsiyum içermesi gerektiğini belirtiyorlar. Bu nedenle '*yuzy*ann" keman ustasının bu bileşimi su ve büyük bir olasılıkla yumurta akıyla karıştırarak ağacın üstüne sürmüş olacağını ileri sürüyorlar. Böylece Stradivarius'un bu özel tabakasının, çalgılannda, yalmzca cila için iyi bir astar olmakla kalmayıp bugune kadar herkesi şaşkınlığa düşüren sağlam bir tını ve dayanıklılık kazanmasını sağladığı belirtiliyor. STRAOİMUİİUS I değerlı ve kusursuz calgı Bugune kadar yapılan en GAZİANTEP (Cumhuriyet) "Su da Yanar" adlı fılme konulan yasak, Gaziantep'te kaldınldı. Baş oyunculuğunu Tank Akan ve Şahika Tekand'ın yaptığı film, bir süre önce bilirkişi incelemesi amacıyla Ankara Cumhuriyet Savalığı'na gönderilmişti. Yapılan inceleme sonunda, filmin konusunda suç unsuruna rastlanmadığı bildirildi. Daha önce toplatılan filmler ve video kasetleri de sahiplerine iade edildi. Su da Yanara izin çıktı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle