17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Meteofotoji Gend Muttrlüju noen almanMgıyegöreyurdunkuzeykesımlenparçabulullu, Doju K n d e n e , Oo Ou Anadokı nun Kuzeydoflusu ıle Trak ya zaman zaman yaflror, yer yer safla nak ve gfik gurultülu sağanak yaflı$lı dıjef yerter az bututiu ve açık geçecek. HWA StCAKLtĞI Bıraz artacak RUZGÂR Kuzey ve batıdan zaman nman yurdun batı kesımlennde guney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek Denıderte yıkta ve gunbatsı zamanla Ege Marmara Batı Karadernz ve Bat Akderaz'de günbatısı ve lodos olacak Van Gölü nde hava parçalı bulutlu geçecek ftogâf taı lan 24 yer yer 5 kuvvetınde zamanla zey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek, gM kuKuzey Ege Marmara ve Batı Karadenız çük dalgak otacak. Görtş uzaMığı 10 km rtotayında bukınacak de 27 denız mlı hızla esecek DENIZ Çalkantılı Bat Karadenız Marmara ve Kuzev Eflede zamanla mutedıl daJgalı Mare Adapaan MiYana Afyon Ajn Ankara Antakya Anölya Artvn Bıleo Bmgö Bıttıs HABERLERİN DEVAMI TURKIYEDE BUGÜN ı 2"*° 17° Oryartjak r I 22° 12° Ed ne A 24° 13° Erzıncai Aı 21° 8°Erzt.i,ı Y 18° 5°Eskset»r Aı 23°10°Gazantep Aı 26° 18° Gıresbr A 27°12°GumustıaneY Y 22» 10° Hakkâıı A, 27° 13° IspaTa A 26° 8°lstaiSul 21° 11° I O T , 20° 8° Kars 20° 8°KasBmoro 19° 10° Kavsen i 25° 11° K mlareh 25° 12° Kwwa 24° 10° Kutahya , 25° 11° Malıtya 8 A Y B A Y A A B 29 MAYIS 1988 DUNYA'DA BUGUN Moskova AmsterdanAmman Atına Bağ<j3 Barce ona Basel Belgraö Berkn Bonn Bruksel Budapeşie Cenevre Coayır Cıdde Duba FranMurl Gıme Kahn. Kooem.aç Koln Letkosa Y A B A B Y Y Y Y Y Y Y A A A Y A B A Y Y A 20° 25° 28? 26° 24° 20° 24° 23° 20° 20° 22° W° 28° 35° 38° 21» 28° 20° 27° 19° 20° 28° • J Boh. Bursa Canatfale Corum Denırt A A A A B A Y 19°1S°0fdu Y 20°WRıze B 21° 8°Samsun A 21° y & r 1 8 22° 12° Smop A 26°15°Sıvas 18° 5°Tı*«laa Y 20° 10° TratKtm Y 21° 8°lunc« B 24° 10° u$ak A 23° 10° Van B 22° 10° Yozgat A 26° 11° Zonguld* B 26°12°Mansa 25° 9° K Maras 23" P l t a s n 20° FUuga 23°10°Mus 27° 13° 24° 13° 28° 18° 25° 11° 20° 8° 24° 10° 21° 15° 20° 15° 20=14° 26=12° 19° 13° 19° 8° 22° 14° 20° 15° 23° 9° 22° 10° 21° 5° 21° 9° 18° 12° ? ^ f c A \ Helsınkı r uoi. ' •BerNn •Parh ı • •Vlyana fl»|nrnr I* *^^ X Tebnz A ack 3 SuiuOu K kariı S » • Y Kahlre, B 20° Y 18° e 26° Y 18° B 19° A 23° Y 19° B 22° Y 18° Y 21° Y 20° A 43° B 26° Y 25° Şvn A 26° A 27° lünus A 27° Y 24° \bısow vcncdk Y 20° Vyana B 20° Vvashıngun Y 21° Zufih Y 19° Lemngrad Londra Uadnd Mılano Montreal MoSfeM Murab NmYort! Oslo Pans Prag Rıyad Roma Sotya MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Üniversiteden Gelen Ses 1 Süperde tartışma • (Boftorafı I. Sayfada) rAnayasa Mahkemesfne yaptığı başvuru sonrası orıaya çıkan dururn şöyle özetlenebıhr: 1 Yargıtay 10. Hukuk Daıresı, dındekı bır dava dosyasını ıncelerken "saper emeklilik" olarak bılınen yasanın geçıcı S maddesınin anayasaya aykırı olduğu göruşune vardı ve bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu 10 Hukuk Daıresı, başvurunun gerekçesını açıklarken de aslında yasanın tümünün anayasanın eşıtlık prensıbıne aykırı olduğu göruşünü savundu 2 Yargıta>'ın başvurusunun sadece geçıcı 5 maddeyle ılgılı olması, buna karşılık başvuru gerekçesınde yasanın tümunun eleştınlmesi aslında Anayasa Mahkemesı'm baglamıyor Anayasa Mahkemesı, yasayı "Kuruluş ve Yargılama Usullen Kanunu"na gdre değerlendirecek Söz konusu yasanın 29. maddesı, Anayasa Mahkemesi'nın başvurucuların ıptal gerekçesıyle bağlı olmadığını hukroe bağladıktan sonra söyle dıyor "\ncak başvunı, kanunun, kanun hukmunde kararnamenin veya içtuzuğun sadece belırli madde veya hukumleri aleyhinde yapılmış olup da bu belirii madde veya hukumlerin iptali kanunun, kanun hukmunde kararnamenın veya ıçtuzuğun bazı hukumlennin veya tamamının uygulanmama.sı sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesı. keyfiyeti gerekçesınde belırtmek şartıyla, kanunun, kanun hukmunde kararnamenin veya ıçtuzuğun bahis konusu otekı hukumlennin veya tumuDun iptaline karar verebilir." 3 Bütün sorun da bu noktada düğumlenıyor Anayasa Mahkemesı, bu noktada ıkı aşamalı bır karar vermek durumunda Bunlardan bınncısı, geçıcı 5 maddenın anayasaya aykırı olup olmadığı, ıkıncısı ıse geçıcı 5 maddenın ıptalının "Super Emeklilik" Yasasının bazı başka hükumlerını ya da tumunü "nygulanamaz" kıhp kılmayacağı Eğer Ana>asa Mahkemesı, hem geçıcı 5 maddeyı anayasaya aykırı bulup ıptal eder hem de bu hükmun ıptalinın bazı başka maddelerı ya da yasanın tumunu "uvgulanamaz" kıldığmı kabul ederse ıpıal yoluna gıdebılecek. Yanı Anayasa Mahkemesı, başvurunun bıçımı ve kendısını yöneten yasanın gereğı olarak, öncelıkle "Super Emeklilik" Yasası'nın tumune değıl, sadece geçıcı 5 maddesıne bakacak Dolayısıyla, yasanın tümüyle ortadan kalkması, yukarıda anlatılan koşullara bağlı olarak gerçekleşebılecek ya da gerçekleşmeyecek. borçlanma başvurusu yapanlann sa>ısı 70 bm cıvaruıda oldu. "Snper maaş" başvurusu yapan bu 70 bın kışıden 25 bm kadarı SSK'ya borç mıktannın tamamım ödeyerek "super maaş"tan yararlanmaya başladı bıle. Gen kalan 43 bın kışı ıse halen borç ödemeye devam edıyor Orhan (Baştarafı 1. Sayfada) once Akademı Kıtabevı Odulu de alan Ahmet Yurdakul'un, "Koıfez L'stu Yıldız Gezer" adlı öyku kıtabından sonra vavımlanan ık'ncı kıtabı tlk kıtabında yer alan oykulerde yakın tanhımızı ırdeleven Yurdakul, "Kahramanlar Olmelı" adlı romanında da bu vaMaşımını surdurüyor Romanının aslında ılk kıtabında yer vermek ıstemedığı bır uzun öykuden doğduğunu soyleyen Yurdakul, "Burada da yine tarihsel olaylann arasında sıkışmış kalmış kuçuk ınsanlann vaşadıgı buvuk dramlan anlatmak isledim" dı>or "Kahramanlar Olmeli'de, Turkıye'nır gırdığı son buyuk savaşı, öncesı ve sonrasıyla yaşamış olan ınsanlann, savaş bıtıp de yenı bır ulke, yenı bır düzen kurulduktan sonra bır başlarma kalışları, kendı yaşamlarında aynı kazanımları elde edemeyışlen konu edılıyor. Yurdakul, romanımn bellıbaşlı ıkı karaktennden bın olan Hıkmet Efendı'yı şöyle tanımlıyor "Hikmet Efendi, Kurtuhış Savaşı sonlanna kadar olup bıtenleri yaşamış bir insan. Savaş kazanılmıştır, ama bu insandan geriye hiçbir şev kalmamıştır. Camhuriyet'in ilk insanı olan bu bıreyın ıkşkılennj, Hikmet Efendı'nın kışılığınde geriye dönuşlerle anlattım." Yurdakul, ödül alan romanının yazıhş öyküsünü de şöyle anlatıyor "Ben yazmanın biraz da u>durmak olduğuna ınanıyonım. Ama burada sozunu ettiğim Hıkmel Efendi tıpine benzeyen, ama onun yaşadıklannın aynısını hiçbir zaman jaşamamış bır insanı bundan 89 yıl once tzmır'de, Duskunler Yurdu'nda tanımıştım. O adamla zamanla bır dostluk dogmuşlu aramızda. O zaman yayımlamak gibı bır duşuncem yoktu. Yazmanın sağladığı doyum hoşuma gidiyordu. Ama daha sonralan bu yetmemeye başladı. Yayımlamavı ancak o zaman duşunmeye başladım." Orhan Kemal Roman Armağanı, yazarın ölum yüdönümlennde, bır öncekı yılın yayımlanmış romanlanndan bırıne venlıyor Orhan Kemal'ın aılesmce kurulmuş olan armağanı daha önce 1972'de Yılmaz Guney (Boynu Bükük Ölduler), 1973'te Çeün Alun (Buyuk Gözaltı), 1974'te Sevgi Soysal (Yenışehır'de Bır Öğle Vaktı), \?75'te Erdal Oz (Yaralısm), 1976'da Vedat Turkali (Bır Gün Tek Başına), 1977'de Hasan tzzettin Dinamo (Kutsal Banş), 1978'de Fakir Baynıt (Kara Ahmet Destam), 1979'da Mehmet Başaran (Mehmetçık Mehmet), 1980'de Adalet Ağaoglu (Bu Düğün Gecesı), 1982'de Rıfat Dgaz (Yıldız Karayel), 1983'te Orhan Pamuk (Cevdet Bey ve Oğıülan), 1984'te Tank Dursun K. (Kurşun Ata Ata Bıter), 1985'te Mehmet Eroglu (Isazlığın Ortasında), 1986'da Yaşar Kemal (Kale Kapısı), 1987'de Şemsettin Ünlu (Yukan Şehır) kazandılar 1981'de ıse ödul venlmedı K ıı nı askerini öldüren Türk askeri öldürüldü Dış Haberler Servisi Kıbrıs'ta geçen haftakı olayın yankılan sürerken dun de KKTC ıle Rum yönetımı arasındaki ara bölgede meydana gelen olayda Kıbns Turk Banş Kuvvetlen'ne mensup bır erle bır Rum askeri öldü, ıkı Rum da yaralandı Olay ara bölgedekı Kıracıköy yöresınde meydana geldı KKTC Dışışlerı Bakanlığı'run açıklamasına göre, Pıyade Onbaşı Yasof Şanlı perşembe gunu devrıye görevmden bırhğıne donmedı ve buhınması ıçın BM Banş Gucu'nun Avusturyalı komutanından yardım ıstendı Bu gırışım surerken dün sabah ara bolgede sılah seslen duyuldu Bu arada er Yusuf Şanlı'mn devnye nöbetı sırasında yolunu şaşırarak ara bölgeye gırdığı ve bır eve sığındığı behrülıyor KKTC Dışışlen Bakanlığı'nın Banş Gücü karargâhından aldığı bılgıye göre er Yusuf Şanlı ara bölgede BM Banş Gucu Rum Mıllı Muhafız Ordusu ve Guney Kıbns Rum yönetımı polısı tarafından sarıldı ve çıkan çatışma sonucunda bır Rum Mıllı Muhafız Ordusu asken öldu Açıklamada olayda dığer bır Rum Mıllı Muhafız Ordusu askennin yaralandığı, daha sonra bolgeye gelen Guney Kıbns Rum yonetımıne mensup özel tırrun planlı bır harekâtıyla Onbaşı Şanlı'mn öldumldüğu behrtıldı Açıklamada olayın butün yönlenyle araştınldığı; ne Kıbns Türk Banş Kuvvetlerı'nın ne de KKTC guvenlık kuvvetlenmn herhangı bır tahnkının söz konusu olduğu behrtıldı Rum Radyosu da ölen askenn Haralambos Haralambus Anastası, yaralanan kışının de Yannıs Kalesıs Kçsta olduğunu bıldırdı Radyo olayda el bombası kullanıldığını da behrttı KKTC Bayrak Radyosu ıse olayla ılgılı olarak verdığı haberde Kıbns Turk Banş Kuvvetlen'ne mensup erm, ıkı gun önce bırlığınden ayrıldığı ve daha sonra yanhşlıkla BM Banş Gucü'nün kontrolündekı ara bölgeye gırdığı nı behrttı Bayrak Radyosu, olayın Türk ve Rum tarafları arasında bır çatışma olmadığını, yalnızca, yolunu şaşıran bır Turk askennin ara bölgeye gırmesı sonucu meydana geldığını vurguladı Türk askennin şu ana kadar Turk makamlarına teslım edılmemesı de KKTC'de "anlaşılmaz bir dunım" olarak değerlendınldı Rum radyosu haberı duyururken, "Dun sabah Athineu'da (Kiraa Köy) meydana gelen olayda silablı bir Tıırkun bir Rum askerini oldurduğunu, bir başkasını da yaraladığını" kaydettı "Dun sabah saat 6.30 sıralannda silahlı bir Turkun Athinen'da bir Rum polısınin evine girdiğini" ılerı suren Rum radyosu, "Ev sakinlerinin kaçarak yardım istemeleri uzerine iki Rum askerinin yardıma koştuğunu, ancak silahlı Turkun açbğı ateş sonunda birinin yaralarurken, otekının olduğunu" ıddıa ettı "Daha sonra evi kuşatan ozeJ Rum polis ekibının, Tercuman aracılıgıyla Turkun teslım olmasını istedigini" büdıren Rum radyosu, "Silahlı Turku canlı olarak tutuklamak için eve gıren iki Rum polisin, elinde G3 otomatik silah bulunan Turkle karşı karşıya geldigini, aralannda çıkan çaüşmada silahlı Turkun olu olarak d c geçırildiğini" duyurdu AP'nın habenne göre, Rum yetkılıler ıse Turk askerının Yeşıl Hat'tı geçerek bır Rum kadınının evıne gırdığını ve kadına tecavuz etmeye çalıştığım, kadırun yardımına gelen bır Rum askerını öldurduğunu, dığennı de yaraladığını ılen sürdu Öte yandan BeyarmuduPıle bölgesındekı ara bölgede geçen cumartesı Huseyın Kafa adlı Türkün Banş Gücü'ne bağlı bır Avusturyalı üsteğmence vurularak öldunılmesını protesto etmek uzere bugün (pazar) Gazı Magosa'da bır yurüyüş duzenlemyor Üç grup Bıhndığı gıbı "Super Emeklilik Yasası" olarak adlandınlan yasa, sıgortalı ve emeklılen toplam üç gruba ayırdı Bunlardan bınnası, halen fiılen calışmakta olanlar Yasa "super maaş"tan yararlanabılmek ıçın en az 5 yı! prım ödenmesı gerektığıru hukme bağlıyor Yanı bu gruba gırenler, 7 Temmuz 87'den ıtıbaren en az 5 yıl eskı sıgorta pnm tavanından yuksek bır pnm ödemelerı halınde buna orantılı olarak belırlenecek bır emeklı aylığı alabılecekler tkına grup ıse geçıcı S maddenın kapsamına gırerek gerçek anlamda "super emekll raaaşı" alma hakkını kazananlar Üçüncü ve son grup, halen emeklı olup da geçıcı S maddenın kapsamına gıremeyenler, yanı 7 Temmuz 87'de tavandan emeklı aylığı alamayanlar Yapılan hesaplamalara gore geçıcı 5. madde kapsamına giremeyen emeklı sayısı 1 mılyonun ustünde. Günlerdır yürutulen butun tartışmalar son ıkı grubun durumuna ılışkın Geçıcı 5 madde kapsamına gıremeyenler, yanı • Temmuz " 1987'de 1400 göstergenın altında bir göstergeden emeklı maaşı alanlar, en yüksek 150 bın TL emeklı aylığı alabılıyorlar Oysa geçıcı 5'ın kapsamına gırebılenlerın alacaklan maaş 450 bın lıra avannda Kanuna yönelık başhca elestın, bu ıkı ayrı maaş arasındaki büyük uçurum. tlk inceleme salı giinii Anayasa Mahkemesı, Yargıtay 10 Hukuk Daıresı'nın ıptalını ıstedığı geçıcı 5 madde ıle ılgılı ılk ıncelemesını 31 mayıs salı gunu yapacak Bu inceleme sırasında Yargıtay'ın başvurusunun usule uygun olup olmadığına bakılacak Eğer Anayasa Mahkemesı başvuruyu usule uygun bulursa, esastan inceleme yapılması ıçın bir raportör görevlendırecek Ciddi (Baştaraft I Sa\fada) de eden özal, şunlan söyledı "Bana gelen bilgilere gore loplantılann Davos'takı prensıplere uygun olarak yapıldığı ve Davos anlayışı içerisınde bayağı ciddi adımlar atıldığı goruntusu vardır. Sadece Atina'dakı siyasi komite degil, Ankara'dakı ekonomık komitedeki karşılıklı mutabakatlar iki ulke arasında bizım Davos'ta koydugurouz prensiplere çok uygun bir tarzda gelışme gosterdiğı anla>ışı bende vardır." Kendısınıa Yunanıstan'a yapacağı zıyarette Kıbns konusunun gundeme gelmesı halınde nasıl bır tavır ıçıne gıreceğıne ılışkın bır soru üzerme Başbakan Özal, yanıtına, "Bir yanlış anlamaya ne basınunız ne başkalan gitsin" dıyerek başladı özal, şunlan söyledı "Davos'taki muşterek beyanatı iyı okumanızı tavsiye ederim. O beyanatta çok açık surette Turkiye ve Yunanistan arasındaki meselelerin sizın tahmın ettigınız gibi bir hamlede çozulemeyeceğını biz başta kabul etmışiz. Kimseve yanlış umıt vermeyin, onu soylemek istiyorum. Biz Davos'ta butun bu mesdeler zaman gelecek goruşulecek, ama i>i bir guven ortamının meydana getırilmesini on şart olarak ortaya koyduk. Divalogun başlablmasırıı. birtakım guven artüncı tedbirienn ışlerlik kazandınlmasını esas koyduk. Ama bu filan meselenın çozumu diye şu anda detaya girdigimiz bir hadise yoktur. Zaten bunn böyle duşunmuştuk başta." "Aslında baa meselelerfaV çözume kavuşmaya başladığım ıfade eden Özal, ömek olarak asken manevralarla ılgılı alınan kararlan gösterdı Ozal, asken manevralarla ılgılı "gayet onemli adımlann aüldıgını" ka>dederek, "İki ulke arasında gerginlik ortamı yaratan bazı konularda cıddı ılerlemeler yapılmışUr. Onun için meselenin çözumane hakıkaten umit baglayacak bir takım gelişmeier oldugu gozukuvor" bıçımınde konuştu Geçici 5. madde Yargıtay 10 Hukuk Daıresı tarafından ıptalı ıstenen geçıcı 5 maddede, yasanın yürurlüğe gırdıf ı tanh olan 9 Temmuz 1987'de en üst göstergeden aylık almakta olan emeklıler ıle en üst göstergeden emeklı aylığı almak üzere emeklilik ışlemlerım başlatmış olanların borçlanma yoluyla "super maaş'tan yararlanmalan öngörulüyor Yapılan hesaplamalara göre, yasa yürurlüğe gifdığı tar ^te geçıcı 5 maddeden yararlanma hakkı olanların sayısı 82 bın cıvarındaydı Geçıa 5 madde, "super maas"tan yararlanmak uzere başvuru süresını 6 ay olarak belırledı ve 7 Temmuz 1987 ıle 7 Ocak 1988 tarıhlerı arasında, süper maaş almak üzere Geçici 5 iptal olursa UGUR MUMCU na bakan Cengız Abaoğlu çahşmaktadır Cengız Abaoğlu da aynı zamanda Şehmuz Tatlıcı'nın Kadıköy'dekı Setat ısımlı kuruluşunda görevlıdır r Raporda, "Nun Gundeş \n, Başak Grubu sahıplerınden Ertan Sertve Turan Çevıkîenn hımaye edılmelerıne karşı 40 mılyon aldığı, aynı tanhlerde eskı MIT Müsteşar Yardımcısı Nıhat Yıldız'ı Başak Holdıng'e soktuğu ılen sürülmektedır Raporda, Cumhurbaşkanlığı Konseyı üyesı Tahsın Şahınkaya hakkında yazılanlar da yenılıryutulur cınsten degıldır Tahsın Şahınkaya, Sarı Avnı (Avnı MusulluKaradurmuş) Behçet Canturk, Dündar Kılıç, Fahrettm Aslan ıle ınşaat ve ıhate mafyasıyla ılışkılıdır Şahınkaya'nın bu alandakı ılışkılerıne aıt, Ankara Sıkıyönebm 4 nolu Mahkeme Başkanlığı'nda ıfadeler, teyp bantları bulunmakta olup, Seiahattın Delıdere ısımlı btr sıiah ve uyusturucu madde kaçakçısının konuştuğu (Dıyarbakır'da) bır teyp bandında adı geçen San Avnı'nın yurtdışında bır vılla aldığından bahsedılmektedır Bunlar, ağır, hem de çok ağır suçlamalardır Yargıç Albay Çetın Güvener, eskı MIT'çıler Nun Gündeş ve Cengız Abaoğlu ıle Cumhurbaşkanlığı Konseyı Uyesı Tahsın Şahınkaya bu ağır suçlamalara karşı, eskı Genelkurmay Başkanı Necdet Uruğ gıbı nıçın başbakanlık aleyhıne dava açmıyorlar? Dava açsınlar ve MITten mahkeme onunde hesap sorsunlar Nun Gündeş, 12 Eylül öncesı ve sonrasında MIT Istanbul Bolge Başkanlığı yaptı Örneğın "Ipekçı ctnayetı" konusunda bırçok konuyu en lyı bılecek olan yetkılı, hıç kuşkusuz, Nun Gündeş\\r Gündeş ıle bu konuda bır "röportaı" yapmayı çok ısterdım. Örneğın, Ipekçı cınayetı ıle ılgılı soruşturmalar ıçın Gündeş kımı görevlendırmıştı'? Bu MIT göreviısı, sonradan MIT'ten ayrılmış ve Ispanya'nın Mallorca Adası'nda tıcarete mı atılmıştı' Ağca, papa suıkastı öncesınde Mallorca Adası'na gıttığınde bu 9 eskı MIT gorevlısı ıle karşılaşmış mıydı Nıçın gıtmıştı Ağca, Mallorca Adası'na' Ne kadar kalmıştı bu MIT gorevlısı Malhrca'da7 Şımdı bır buyük otelde mı çalışmaktadır bu eskı MIT go7 9 revlısı Kımdır neyın nesıdır bu MIT gorevlısı Nıçın Mallorca Adası'na gıtmış, Türkıye'de hangı tunzm şırketı ıle ilışkı kurmuş'' Ne kadar kalmıştı Mallorca Adası'nda bu eckı MIT'çı? Oral Çelık hakkında ne bılmektedır Gündeş'' Şu anda başka bır kımlık altında Fransa'da tutuklu olduğu ılen surulen Oral Çelık, yurtdışına nasıl kaçmış, o tarıhten bu yana, kımierden ve nereterden sağlanan pasaportlarla yaşamıştır7 Ağcaiy\ Ipekçı cınayetının kılıt adamı Mehmet Şener' " kardesının arabası ıle nasıl da MITten ve polıSten gızleyerek Ankara'ya göturebılmışti OralÇelık? Oral Çelık, Fransa'da mahkeme onunde açıklamalarda bulunursa bütün bu konular aydınlanır Acaba bütun bu olaylan 7 ve ılışkılerı açıklayacak kadar cesur mudur Oral Çelık Sanmıyoru'n1 Dıyeceksınız kı MIT, kendı ıçınde raporu sızdıranı bulamadığtna ya da açıklayamadığına gore nereden bılsın ve nasıl konuşsun Nun Gündeş bu konu\an"> Sız de haklısınız ya Ne yapalım "körebe" oynuyoruz Demek oyunun kuralı böyle Kamuoyunda guncel olarak sorulmakta olan soru, geçıa 5. maddenın Anayasa Mahkemesı tarafından ıptal edılmesı durumunda, halen "saper maaş" almakta ya da "saper maaş almak için borç ödemekte" olanların dunımlarının ne olacagı. Bıhndığı gıbı yasa çıktığı tanhte süper maaş almaya hak(Baştarafı 1. Sayfada) kı olanların sayısı 82 bın cıvarınBal gıbı bıltnıyor kımın raporu sızdırdığı Bılınıyor da bılmezdaydı. Bu 82 bın kışıden yaklaşık hkten gelınıyor 70 bını super maaş almak ıçın başNe demışler vuruda bulundu Bu 70 bın kışıden Kadı ola davacı . 25 bın kadarı, borçlanma mıktarım hemen ödedıler ve süper maRaporda bır sürü konu var Bır sürü de ilışkı Örneğın kımaştan yararlanmaya başladılar bıse bu raporda adı geçen DISK davası yargıcı Çetın Güvener1le. Gen kalan 45 bın kışı ıse borç den söz etmıyor ödemeye devam edıyor. Maddenın Çetın Guvaner de hıç ağzını açmıyor ıptal edılmesı durumunda, borç Bu rapor karşısında ağzını açmayanlardan bın de MITın eskı ödemeye devam edenlerın durumu Istanbul Bolge Başkanı Nun Gündeştır oldukca karışık bır hale gelecek Raporda Gündeş ıle ılgılı olarak şunlar yazılıdır ( ) Dundar Kılıç'a yakınlığına değınılen Nun Gundeş MIT Çünku SSK'ya yönelık ödemeler hukukı dayanaktan tümüyle yokten emeklı olup halen Emın Cankurtaran'a aıt Taksım Stadyum sun kalacak Borcunu ödemış olup Palas Kat3 17/15 adresı ve 1557048 nolu telefon ıle öcaret ıle da super maaş alanlann ıse bu mauğraşmaktadır aşlannın "muktesep hak" sayılıp Raporda Emın Cankurtaran ıle ılgılı bılgıler arasında ş u kosayümavacağı >ıne tartışma konunu da yer almaktadır su Yasa maddesınin ıptalı duru C ) Daha önce gorevde olduğu tanhte damadı da Emın munda hükumetın çıkan karmaşaCankurtaran'ın yanında çalışan Nun Gündeş ıle bırlıkte Dündar yı bastırmak ve boşluğu doldurKılıç ve Yaşar Yamak'la (Topal Yaşar) ılışkılennden dolayı MITmak ıçın yenı bır yasa çıkartması ten aynlmaya mecbur edılen ve MITte ıken kaçakçılık konulan zorunlu goruluyor GOZLEM I E •"•1 •J " İ & ^ â i . ' SEHIR TIYATROLARI » **»* * Istanbul Beledivesı CIBAGEIGY İlâç ve Kimya Urünleri Sanayi ve Ticarel A.Ş. KAPANIŞ KONSERİ • YENİ TÜRKÜ 29MAVISPAZAR2I DE AÇIKHAVA Tl WR0SU'NDA 00 Sunan: CENK KORAY MARKETING EXECUTIVES The Pharmaceutıcals Dıvısıon ıs looking for young, brıght, selt motıvated candıdates to fıll posıtıons ın an expandıng busıness envıronment Vacancıes vvıll be fılled betvveen now and September'88 ın several branches Marketıng/Product Management/Traınıng Sales Force/Materıals Management /Marketıng Research and Market Segmentatıon Lıne responsıbılıty vvıll be gıven to the rıght candıdates wıthın a year Follovvıng qualıfıcatıons are requıred Fluency ın Englısh (French or German vvıll be an addıtıonal asset) Degree ın Marketıng, Busıness Admınıstratıon or Engıneerıng and/ or adequate professıonal experıence, Aged betvveen 25 and 35, No mılıtary oblıgatıon for male candıdates Handwrıtten applıcatıons wıth a CV and recent photograph should be sent ın strıct confıdence untıl June 16, 1988 to Personel Müdürlüğü (REF PH) P.K. 245, 80693 BesiktaşIstanbul is looking for ECE BAR'DA SONTANGO v>nr.ı utıle gın\oru/ kı bı/ı <,ok o7İe\etek.stni7 Bar getelennı, nı*>tal|ik Tango Ak^amLınnı Bı/ de sı/ı o/le\cxeğı/ hkını e kııdır \Övle\Ne \ Fxc Rır'tLı SonT.mgo" bır \olluk n,uı hı/c ıığr.ını.iM ıınııtiTLiMn Itırdı tcnerı bırlıkte «oıulurdım 29 \U\ıv \\WJU Alman profesör Gerhard Bauer'den sonra, ılk kez Turk unıverşıtesınde çalışan bır profesörden de ses geldı Karadenız Teknik Ünıversıtesı profesörlerınden Dr Alptekın Günel, Doğramacı'nın "Ankara Notları"nda çıkan açıklamalarına değınerek eleştırdı Orman Fakültesı profesörlerınden Dr Alptekın Günel mektubunda şöyle dedı "Sayın Mustafa Ekmekçı, Yüksekoğretım Kurulu Başkanı Sayın Prof Dr Ihsan Doğramacı'nın sütunlarınızda yayımlanan açıklaması olmasaydı, bır süredır ıçınde bulunduğum sessızlığı bozmayacaktım Bıraz geç de olsa, bu mektubumda, 19831986 yıliarı arasında dekanlık, rektör yardımcılığı ve Unrversıtelerarası Kurul üyelığı görevlerınde bulunmuş bır kımse olarak, ünıversıte sorunlarının 'görebıldığım yüzlerını, görebıldığım doğrulukta' aktarmak ıstedım Belırtmelıyım kı, 1980 öncesı, yüksekoğretım kurumlarımızın ışleyış şekıllennden memnun olmayanlar arasında ben de bulunuyordum Bugün de değışmeyen ınancıma göre, unıversıteler düşünce ve bılgının yaratıldığı, böytece bılımın boyutlarının genışletıldığı merkezlerdır Unıversıtelerı dığer öğretım kurumlarından ayıran temel özellık budur Ülkemızde, unıversıtelerımıze ıkıncı bır önemlı görev daha verılmıştır Atatürk devrımlerının ışığı altında, ulusu çağdaş uygarlık düzeyıne ulaştırmada öncüluk etmek Böyle bır gorev, ılk görevle bırlıkte unıversıtelerımıze ağır bır sorumluluk yüklemıştır Unıversıtelerımızın bu sorumluluk bılıncı ıçınde davranmadıklarım soylemek gerçekten büyük bır haksızlık olur Ne var kı, küçük bır azınlık da olsa, böyle bır sorumluluğu paylaşmak ıstemeyenler de çıkmıştır Bu gıbı kımselere bır şeyler yapılmaması veya yapılamaması yüksekoğretım kurumlanmızda bır şeylenn eksıklığıne açık bır kanıttı 197O'lı yıllann bütün dünyayı ve ülkemızı sarsan karmaşasından, bu ülkenın bır kurumu olarak ünıversıtelenmızın etkılenmemesı elbette söz konusu değıldı Bu olumsuzluk da, ünıversıtelerımızdekı sorunların olduğundan daha büyük boyutlara burunmesıne neden olmuştur Böyle bır olgu karşısında, yüksekoğretım kurumlanmıza yardım etmek, onların sorunlarını çözecek ortamı ve çarelerı ortaya koymak, her şeyden once ülkenın bugünü ve geleceğı açısından son derece yaşamsal ve kaçınılmaz bır zorunluluktu Ancak sorunun çözümünde, geçmıştekı çalkantıya doğrudan veya dolaylı şekılde katkıda bulunmuş, yaratılan ortamdan sübjektıf amaçlarla yararlanmaya kalkmış kımselere herhangı bır rol verılmemelıydı Ayrıca sorunun cözümüne, eksık bılgılerden kaynaklanan önyargıyla değıl fakat yüksekoğretım kurumlarını ünıversıte yapan evrensel değer yargılarına sahıp çıkılarak yaklaşılmalıydı Aksı tutum ve anlayış, sorunun çözümü yerıne, değışık boyutlarda yenı sorunlar yaratmak olgusuna dönuşebılırdı Bu açık ve basıt gerçek karşısında, YÖK'ün tutum ve anlayışı ne olmuştur' Yabancıların özenle baktıkları ıfade edılen 2547 sayılı Yüksekoğretım Yasası'nın ıçyuzu nedır1' Önce bu sorulara cevap vermeye çalışacağım Sayın Doğramacı, sık sık, Türk yükseköğretımıne yenı bır sıstem kazandırdıklarını dıle getırmektedır Burada ayrıntıya gırmeden, sıstem kavramı üzerınde durmak ıstıyorum En basıt tanımı ıle sıstem, belırli bır amacı gerçekleştırmek üzere oluşmuş veya oluşturulmuş bır duzen veya bır yapıdır Sıstem, karmaşıklığına gore, birtakım ıç ve dış öğelere sahıptır Bu öğeler arasında tutarlı bır uyum sağlanamazsa sıstem ya ışlevını yerıne getıremez veya kendını tahrıp eder Sıstemın kendısı bır amaç değıldır, o belırli bır ışlevı yerıne getırecek olan araçtır Sıstem, sözu edılen ıç ve dış koşulların süreklı etkısı altındadır Bu koşullar ve bunlar arasındaki ilışkı tam anlaşılmadan, başarılı görünen bır sıstemın değışık bır ortamda da aynı başarıyı göstereceğmı bekiemek her zaman yanıltıcı olmuştur Bunun en tıpık orneklerınden bırısı, Alman ve Amerıkan ünıversıte sıstemlerı arasındaki farktır Bu ıkı sıstem taban tabana zıt olmasına karşın her ıkısı de bırer basarı örneğıdır Bu basıt karşılastırmaı nn ortaya koyduğu gıbt, başarı, sıstemın kendısınden çok, sıstemı çalıştıran temel öğelere, dığer bır deyışle, temel değer yargılarına ne duzeyde sahıp çıkıldığı sıstemın öğelerı arasındaki uyum ve tutarlılığa ne derece özen gösterıldığı ıle ılgılıdır Olaya bu açıdan bakıldığında, yabancıların büyük bır ımrenı ıle baktıkları ıfade edılen 2547 sayılı yasanın, gerçekte bır kavram karmaşası ıçınde olduğunu görüyoruz Söz gelımı, yasada bölum', bılım dalı' ve 'dısıplın' kavramları, bılerek kı bu takdırde çok daha kotü veya bılmeyerek bırbırıne kanştırılmıştır Bu durum, bılıme ve bılımsellığe en çok özen gosterılmesı gereken unıversıtelerde, bılım sıstematığının ve bunun gereklerımn ınkâr edılmesı anlamına gelmektedır Bu anlayış, sozü edılen yasada mad 26b/4 hükmünün yer almasını sağlamıştır Anılan hükme göre, ünıversıte rektöru. açık bulunan profesörlük kadrosu ıçın ıstedığı gıbı jurı oluşturabılmektedır Bunun pratık sonuçları ortadadır Bu yetkı sahıbı rektör, rahatiıkla, bır kımseye 'senı profesör yapacağım' veya 'senı doçent yapacağım' dıyebılmektedır Ünıversıtede akademık unvanlar rektorun ıznıne bağlı olursa, o kurumlarda ünıversıte temel değerlennın korunduğu, bılımın ve bılımsellığın özendırıldığı ılen surülebılır mı'' Sürulse bıle, ne kadar gerçeğı yansıtır? Böyle kurumlar ne derece çağdaş uygarlık düzeyıne ulaşmada1 önderlık yapabılırler? Nıhayet böyle kurumlara ünıversıte denebılır m ı ' Buna bağlı olarak, yabancıların böyle bır yasaya ımrendıklerı ne derece gerçeğı yansıtır' 2547 sayılı yasa, çıktığı gunden bu yana en çok değışıklığe uğratılmış yasaların hemen başında gelmektedır Bu değışıklıkler, ne yazık kı, sıstemı olgunlaştırmaktan çok, baskı gruplannı tatmın amacına yönelık olduğundan, beraberınde de yenı sorunlar getırmış, sozunü ettığım tutarlılık daha belırgın olarak kaybolmuştur Bu değışıklıklere, yonetmelık ve yönergelerdekı, sayısız dıyebıleceğım değışıklıkler de eklenınce, unıversıteler bırçok sorun karşısında ne yapacağına karar veremez duruma düşmuştür Idarı mahkemelerde açılan pek çok oğrencı davasında gerekçelerın esasını bu belırsızlıkler oluşturmaktadır 2547 sayılı yasa, ünıversıte rektörlerını atama yetkısını, devletın en yuce makamı olan Cumhurbaşkanlığı'na tanımıştır Cumhurbaşkanı tarafından atanmak, kanımca gerçekten bır şeref vesılesıdır Bırçok ülkede, rektör atama yetkısının, polıtık bır makam olan Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bırakılması karşısında, bu maddenın önemı daha açık olarak anlaşılmaktadır Sayın Doğramacı'nın sözünü ettığı ozenme, sanırım yalnız bu maddeye özgüdur Kanımca, Batı sozcuğu ıle sembolıze ettığımız ülkelerle aramızdakı temel farklardan bın, belırli makamlara yapılan atamalarda görülmektedır Batıda bu tur makamlardan bın boşaldığında, buraya atanacak adaylar aşağı yukan bellıdır, bu kımseler, bugüne kadar gosterdıklerı performans, bılgı ve yeteneklerı ıle, söz konusu makamın doğal adaylandırlar Bunlardan bırısının şu veya bu gerekçe ıle atanmış olması herhangı bır komplıkasyona yol açmamaktadır Ülkemızde, bu nıtelıktekı atamalar nadır olaylar olarak adlandırılabılır Atamalarda daha çok dostluk' ılışkılerı hâkım olduğundan, bırçok kımse, daha çok çalışma, bılgı ve deneyım kazanma çabası yerıne daha yakın ılışkıler kurma gayretı ıçıne ıtılmektedır Cumhurbaşkanı tarafından atanmış olmak da, ne yazık kı, belırtılen geleneğı ne derece değıştırdığı tartışılmalıdır Bunun aksı olsaydı, sübjektıf tutumu ve davranışları nedenıyle, yalnız kendı çalışma arkadaşlarının değıl, aynı zamanda oğrencılerın de tepkısıne yol açan, bu yuzden bazı olaylara neden olan kımselerın rektörluk gıbı, bılımsellık ve objektıvıtenın doruklaşması gereken bır makama atanmaları, hangı gerekçe ıle olursa olsun, gerçekleşemezdı Bazı profesör atamalan bır ıkı ay ıçınde gerçekleşırken, bazılarının atamalan yıllarca uzayabılmış, ya mahkeme kararı veya araya gırenlerle, çok zaman sonra onaylanmıştır Unıversıteler tarafından yapılmış atamalara engel çıkarılamayınca atamaların gen alınması ıçın rektörlere yapılan baskılara bazılarının dırenebıldığı, bazılannın uyduğu şeklınde ortaya atılan ıddıalara Sayın Doğramacı'nın yanıtı merak konusudur Bütün bu olaylara kaışın, Sayın Doğramacı unıversıtelerın özerkolduğunu rahatiıkla ılerı sürebılmış, unıversıtelerın ışlerıne kesınlıkle karışmadıklarını söyleyebılmıştır " Prof Dr Alptekın Günel'ın mektubunun arkası 31 mayıs salı gunü yayımlanacak İSTER DANS EDİN + İSTER GÖBEK ATIN CİM BOM BOM'un ESEN PLAK'ta Ş AMP1YON KASETİ Tel: 526 47 97520 86 86
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle