Katalog

Cumhuriyet Pakistan'da başbakanlığa hazırlanan Benazir Butto, koalisyon çalışmalarına hız verdi. 4 ayrı eyalette dün yapılan seçimlerde, Pakistan Halk Partisi'nin kazanacağı sandalye sayısı da Benazir'in siyasal gücü bakımından büyük önem taşıyor. Sahibı: Cumhurıycl Malbaacıiık ve Gazetecılık Tılrk Anonım Şırkelı adına Nadir NMU • Gcnd Yayın Müdünl: H » u OmaL Müessese MUdılrü: Emiac Uşaklıgil. Yazı Işlerı Muduru Okly Gonenia, # Habcr Merkczı Müduru Yalçıa Bayer, Sayfa Düzenı Yönnmcnı Ali Acar, # Temsıicuer ANKARA Valpa Dofu, İZMIR: Hikıntt Çtlinksy*, ADANA C*l«l Bişl.ngH; Istanbul Haberlcrı Eriıu AkyıMu. Dıs Habcrler fj%aa Bdcı, Ekonomı Ongiı Tıırkın. Kültılr Cttal L'sttr, Spor Danısmanı Abdulkadir Yucclmu, Düzeltmc Rrfik Durbaş, BılımEğmm Şakis Alp*y, IşScndıka Şukn» blenci. Yun Haberlcrı \MtJtl Dofııı, Dızı Va7ilar Kıren Çılışkın. 0 Kocrdmaıor Ahmcl Konıbuı. # Malı Uler Erol Ericul. # Muhastbe Baknl Vtotr 0 BuıçePlanlama Soıgi Anın # Rcklam Ay>e Tornn. Ek Yayınlar Hulya Akvol • Idare Huseyin Gnrcr, Işkımt Ondtr Çelık, Bılgılşlcm .Nmıl Inal. Basan w K o w ı < umhurivn M ı l b u c ı l ı k ı? C l z n K i k k T A Ş Turk Oçajj Cad )9'41 Cafalotlu 3411.1 l « PK 246lsıanbul Te! 512 0 ! 03 (20 h»l>, Tetat 22246 F u (1) 526 N ' 1 t Burolar « ı k n Zıya o o k a l p Blv Inkıllp S N o 19/4, Tel 133 II < I 4 ' . Telcı 42344 F u (4) 133 II 41 428 # U n l r H Zı>» Blv 1352 S 2 ' 3 . Tcl 13 12 30 T c l n 52359 F u (51) 13 12 30 % A d t n ı Inor.u ( ad 119 S No I Kj' I Trl M455OI19T3I. Tckx 62155. F«ı (71) 32» 05» TAKVİM: 20 KASIM 1988 Imsak: 5.21 Guneş: 6.49 Öğle: 11.54 İkindi: 14.26 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.13 Butto'nun zor sınavı Laik ve karizmatik PORTRE BENAZİK BUTTO Benazir Butto 35 yaşında. Babasına idam öncesi verdiği sözü tuttu: Demokrasi mücadelesini sürdürdu. Zülfikâr Ali Butto'yu asan Ziya Ül Hak, 11 yıl sonra bir uçak sabotajında öldü. 16 kasım seçimlerini baba Butto'nun kurduğu Pakistan Halk Partisi başmdaki Benazir Butto kazandı. Küçüklükten beri siyasal bir atmosferde yetişmişti. Hapisli ve kavgalı yıllar genç kızı "karizmatik ve dirençli bir lider" yaptı. Şimdi dünyada 'ilk Müslüman kadın başbakan" olmaya hazırlaruyor. Ama şeriatçılara karşı, laik görüşlü ve kadın haklanndan yana. Politika yaşamında sorun çıkmaması için evlendi. Kocası Asif Ali Zardari zengin bir toprak sahibi ve inşaatçı. Seçim kampanyasından önce sezaryenle doğurduğ'i "Bilavval" adlı bir oğlu var. yon dolann izleyeceği belirtiliyor. IMF'nin kredi paketi Pakistan'a yılda 300 milyon dolar tutarında bir mali kaynak sağlayabilecek. Kredi karşılığında IMF, Pakistan'in geçen temmuz ayında 967 milyon dolar olarak belirlenen bütçe açığının kapanmasını istiyor. Kampanya boyunca ülkesinde Ziya Ul Hak döneminde artan dış kredilerin doğru kullanılmadığuii öne suren Benazir Butto'nun, bütçe açığını kapatmak için harcamalarda kısıtlamaya gitmesi ya da vergileri arttırması gerekiyor. Uzmanlar, halkına demokrasi ve refah sözu veren Benazir Butto'nun işinin hiç de kolay olmadığı konusunda goruş birliği içerisinde. Ziya Ül Hak döneminde, 1985 yılında siyasi partilere kapalı bir biçimde yapılan genel seçimler sonrasında anayasada onemli değişikliklere gidildi. Devlet başkanlığının yetkileri arttınldı, siyasi partilerin faaliyetlerine kısıtlamalar getirildi. Bu seçimleri boykot eden Pakistan Halk Partisi önderliğindeki muhalefet partileri eski anayasanın yururluğe konulması için kitlesel gösteriler düzenledi. Yer yer çatışmalara sahne olan demokrasi mucadelesi 11 yılın sonucunda başarıya ulasıyordu. Pakistan'ın gündeminde bütçe açıgı, IMF reçeteleri ve demokrasi var NATO'da sepet pazarhgına kanattan tepki t)ç sepet: NATOVarşova Paktı silah indirimi görüşmelehnde NATO'nun, ittifak bölgesini "kuzey, merkez ve güney" diye "üç sepet"e ayırması Norveç, Yunanistan ve Türkiye'de merkez lehine kanatların gözardı edileceği kaygısını uyandırıyor. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL "İncirlik sorunu"nun ilke olarak çözumlenmesine rağmen, önümuzdeki dönemin temel DoğuBatı platformunu oluşturacak Viyana Konvansiyonel Istikrar Gorüşmeleri'ne (KİG) ilişkin Ankara kaygılan, Türkiye savunmasının göz ardı edileceği endişesinden dolayı sürmeye devam ediyor. Bu Turk kaygılan, NATO'nun diğer iki kanat ülkesi durumundaki Yunanistan ve Norveç tarafından da paylaşılıyor ve diğer merkez ulkelere karşı Washington'dan destek göruyor. Öte yandan Fransa'nın "tek tabanca" yaklaşımından dolayı, hem ittifak uyesi muttefik ülkelerin KİG konusundaki ortak tutumu şimdilik çıkmaza girmiş bulunuyor, hem de Turkiye ve Sovyetler Birliği'nin Incirlik'teki ABD ussu konusunda sağladıkları "ilke anlaşması" resmilik kazanamıyor. Ankara bu konulardan doğan endişelerini, "üstü kapalı biçimde" NATO başkentlerine iletmiş bulunuyor. Güvenilir diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere gore, tarafsız ülkelerin de katılımıyla Doğu ve Batı Blokları arasında gerçekleşecek olan ve halen Viyana'da "hazırlık aşaması" surdürulen KİG muzakereleri konusunda, NATO'lu müttefikler arasında onemli görüş ayrılıkları ortaya çıkıyor. Bu göruş aynlıklarından birincisi, Türkiye, Yunanistan ve Norveç gibi üç "kanat ülkeden" kaynaklanıyor. Söz konusu başkentler, Atlantık'ten Ural Dağlarına kadar olan Avrupa'yı kapsayacak olan ve NATO'nun Varşova Paktı ile silah indirimi pazarlığı yapacağı alanın, kuzey, merkez ve güney olarak "üç sepet" adı verilen üç ayn bölgeye bolünmesinden "yogun hoşnutsuzluk" duyuyorlar. Ankara, Atina ve Oslo, NATO bünyesindeki merkez ülkelerin, Sovyetler Birliği'nin Orta Avrupa'daki kuvvetlerinde indirim yapmaya razı olmasından sonra kuzey ve güney bölgelerdeki silah indirimi üzerinde fazla Antmayacağını düşünüyorlar. Diğpr bir deyişle, Varşova Paktının Orta Avrupa'daki tanklarını geri çekmesi durumunda dahi, güneyde Kafkaslar ve Balkan ülkeleri aracılığıyla Türkiye ve Yunanistan, kuzeyde de Sovyetler'in Murmansk ussünden dolayı Norveç üzerindeki tehdidin devam edeceğini savunuyorlar. Bu ytizden de her üç kanat ülke, KÎG muzakerelerinin ayrı "sepetler" halinde değil, genel bir çerçeve içinde baslatılmasını ve NATO önerisinin bu yönde olmasını isdyorlar. Norveç, bu konudaki talebini savunma bakanmın ağzından resmen, Türkiye ve Yunanistan ise, önceki gün Brüksel'de gerçekleşen NATO Yüksek Düzeyli Grup (HLTF) Toplantısı'nda diplomatları aracılığıyla yapmış bulunuyorlar. Christina Onasis öldü Dif Haberler Servisi Yunanlı ünlü armatör Aristo Onasis'in kızı Christina Onasis dün Arjantin'de öldü. Dünyanın en zengin kadınlarından biri olan 38 yaşındaki Christina Onasis'in başkentin 40 kilometre uzağmdaki bir gece kulübünde kalp krizi geçirdiği, hastaneye kaldırılmasına karşın kurtarılamadığı bildirildi. Dış Haberter Servisi Pakistan'da 11 yıllık aradan sonra çarşamba gunü yapılan parlamento seçimlerinin galibi Benazir Butto'nun önderliğindeki Pakistan Halk Partisi dün eyalet seçimleri için bir sınav daha verdi. Devlet Başkan Vekili Gulam tshak Han'ın kendisini başbakan atayarak, parlamentoda en çok üyeye sahip partisine hukurneti kurma gorevıni vermesini isteyen Benazir Buito koalisyon hukumeti kurma çalışmalarını hızlandırdı. 4 ayrı eyalette dun yapılan eyalet seçimleri de Pakistan Halk Partisi için buyuk önem taşıyor. Parlamento, eyalet meclisi ve senato uyelerinden oluşan seçici kurul Ziya Ül Hak döneminde yetkileri arttırılmış yeni devlet başkanını belirleyecek. Çoeukluğu babasının aktif siyasette olduğu yıllara rastlayan ve siyaset eğitimini Harvard ve Oxford ünıversitelerinde tamamlayan Benazir Butto'nun zaferi tüm dunyada olumlu yankılar yarattı. Ziya Ül Hak ile çok iyi ilişkileri olduğu bilinen Çin Halk Cumhuriyetı, Afganistan savaşı sonrasında bolgedeki stratejik amaçları nedenivle Pakistan'la ilişkileri guçlenen ABD dışişleri bakanlık lannca yapılan açıklamalarda seçim sonuçlan "demokrasinin zaferi" olarak değerlendirildi. Seçim kampanyasında ABD ile ilişkileri geliştireceğine, Afgan mücahitlere daha önce verilen taahhütlere bağlı kalacağına ilişkin sözler veren Berıazir Butto'nun başarısı Afgan mücahitleri de memnun etti. Sovyet resmi haber ajansı TASS, "Pakistan halkı demokrasiye susadı" ifadesini kullanarak, "Halkın Ziya Ül Hak'ın diktatörtüğünden yorgon düştüğünü" kaydetti. Batı basını da Benazir Butto'nun demokrasi mücadelesinin desteklenmesi konusunu işledi. Uluslararası bankacılık çevrcleri yeni dönemde Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Pakistan'a kredi açmasının mumkün olduğunu belirtiyorlar. Aynı çevreler, yeni yönetimin Ziya Ül Hak doneminde IMF ile görüşülen ekonomik reformları gerçekleştirme yolunda istekli olup olmayacağı konusunun belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. IMF'nin yeni yönetimin tutumu doğrultusunda Pakistan'a 400 milyon dolar standby kredisi açmaya hazır olduğu, bunu 130 mil Bozer İspanya yolcusu ANKARA (ANKAJ Devlet Bakanı Ali Bozer, bu yılın son yurt dışı gezisini, Avrupa Topluluğu'na (AT) son giren ulkelerle ilişkileri sıkiaştırma çabalan çerçevesinde bir günlük bir ziyaret için 30 kasımda tspanya'ya yapacak. Ali Bozer, Madrid'te AT'den sorumlu Devlet Sekreteri Pedro Solves ve Dışişleri Bakanı Francisco Ordonez ile birer görüşme yapacak. Kuşadası Vı da turist artışı KUŞADASI (AA) Ülkemizin gözde turistik merkezlerinden Kuşadası'na bu yılın ilk 10 ayında deniz yoluyla gelen turist sayısının, geçen yıla göre yüzde 35.5 oranmda arttığt bildirildi. Kuşadası'na geçen yıl 10 aylık sürede deniz yoluyla 204 bin 467, bu yıl ise 239 bin 994 turist geldi. İlk olmanın heyecanı Benazir Butto, dünyada ilk Müslüman kadın başbakan olmaya hazırlanıyor. Afganistan savaşının sürdüğü kritik bir bölgede 11 yıllık diktatörlükten sonra Pakistan'ın başına geçmeye aday olan bu genç kadını butün dünya ilgi ile izliyor. (Fotoğraf: AP) tzmir Konak'taki tarihi bina lakabından kurtuluyor Eski Piçhane'de Osmardı müzesi 6 19. yüzyıl başında neoklasik tarzda inşa edilen hmir'deki "Piçhane" binası, o devirde Hırisüyan çocukların barınması için kullanıldığından yerli halk tarafından buyle adlandınlmış. 1984 yılında Etnografya Müzesi olarak restorasyonuna başlanılan binada, bugün yine o devirdeki Izmir ve yöresinin gündelik yaşamından kesitler sergileniyor. ASUMAN ABACIOĞLlF İZMİR 150 yıl kadar önce vebalılar oturuyorlardı, sonra kimsesiz Hıristiyan çocuklannın bannmasına aynldı. Izmir'in yerli halkı, yabancılara olan tepkisini binayı "Piçhane" diye adlandırarak gösterdi. O zamandan beri üzerinde bulunan yokuş bile aynı deyimle adlandırılan binaya şimdi "Osmanlılar" taşındı. Restore edilerek Etnografya Müzesi adını alan binada, 19. yüzyıl Os manlı yaşamından kesitler veren "gerdek odası, oturma odası, konuk odası, sünnet odası ve isyerleri" sergileniyor. "Piçhane Yokuşu"nu nefes nefese çıkıp da başınızı kaldırdığınızda karşınıza antik Efes kentinden getirilmiş büyük ve başsız bir barbar heykeli çıkıyor. Arkasında da "neoklasik tarzda"ki Etnografya Müzesi. Geniş, roermer merdivenlerinde ilkokul çocukları koşuşturuyor, bir asır önce olduğu gibi. Muzenin içindeki restore edilmiş gösterişli şömineler, sadece "gösteriş" olarak duruyorlar. 150 yıllık tarihi bina, kaloriferi ve asansörüyle çağdaş dünyanın nimetleriyle de tanışmış. Binanın tarihine baktığımızda 19. yuzyıl baslarında inşa edıldiğini görüyoruz. 1831 yılında vebalıların bulunduğu St. Roch Hastanesi adını alan bina, 1845 Gündelik yaşamdan kesitler 19. yüzyıl Osmanlı yaşamından kesitler veren müzede, çeşitli işyerleri de sergileniyor Nalıncılık (altta) ve çömlekçilik (üstte) bunlardan ikisi. Bayer, aspirini savundu ANKARA (ANKA) Aspirin'in, çeşitli ağrılardan romaüzmal hastalıklara ve ateş düşürmeye kadar pek çok rahatsızJığın yanı sıra, "miyokard enfarktüsü"nün önlenmesinde de son derece etkili olduğu görüşü savunuldu. Bayer llaç Firması'nca Istanbul ve tzmir'de düzenlenen aspirin konulu bilimsel toplantılann üçüncüsü Ankara'da yapıldı. Toplantıda, "aspirinin korkıılacak bir ilaç olmadığı, çocuklarda bile güvenli c'.ırak kullanılabileceği" ileri sürüldü. Kişi başına 11 kutu ilaç ANKARA (ANKA) Bilinçsiz ilaç kullammı Türkiyede tehlikelı boyutlara u/aştı. Türkiye'deki her 10 kişiden 5'inin, hastalık ve rahatsızhkları sırasında *" doklor önerisine bağlı olmaksızın ilaç aldığı belirlendı. İlaç ve Kimya Endüstrisi İşverenleri Sendikası'nm (İEİS) yayın organı 'Rapor'da 1988 mart ayında 236 eczanede ilaçların reçeteli ya da reçetesiz satılmasına ilişkin olarak yapılan bir araştırma incelemeye göre, 6788 kişi, anketin gerçekleştirildiği söz konusu dönemde 10 bin 531 kutu ilaç aldı. Bu ilaçların yüzde 35.1'inin, reçetesiz olarak satın alındığı saptandı. Soz konusu verilere göre, 1987 yılında Türkiye'de 567 milyon 62 bin kutu ilaç tüketildi. Bu miktar, kişi başına yılda yaklaşık 11 kutuluk ilaç tükeümini ifade ediyor. Birleşmiş Milletler "Çocuk Haklan Bildirisi"nin kabulü. 20 Kasım 1959 Yunanistan Koskotas'tan yeni \ oLsıızhık: 450 milyar Yunan Merkez Bankası'nın Girit Bankası'nda yaptığı inceleme sonucu, Yeorgios Koskotas'ın bir zamanların sahibi bulunduğu bu bankadan 450 milyar lirayı zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da siyaset sahnesini bir aydan fazladır iyice kanştıran dolandıncı milyarder Yeorgios Koskotas'ın, bir zamanlar sahip olduğu Girit Bankası'ndan 450 milyar lirayı zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. Yunan Merkez Bankası'nın Girit Bankası'nda inceleme yapmak üzere tayin ettiği komiserin ortaya çıkardığı bu gerçek dünkü Yunan gazetelerinde manşetlerden verildi. Haberlere göre komiserin hazırladığı 200 sayfalık raporda, Koskotas'ın Girit Bankası'ndan zimmetine geçirdiği 450 milyar liranın büyük bir bölümüyle Olimpiakos futbol taJumı ve Grammi Yayınevi'ni satın aldığı belirtiliyor. 110 milyar liranın da birçok siyaset adamına rüşvet olarak dağıtıldığı raporda yer alıyor. Bütün gazeteler, PASOK hükümetini Koskotas skandalıyla bağdaştırıp muhalif yayınlar yaparken, iktidarı tek destekleyen gazete olarak ortaya çıkan "Avriyani" ise Yunan Komünist Partisi'nin de Girit Bankası'nda büyük paralar bulundurduğunu ve yüksek faiz aldığım öne sürdüîuaradaBasbakan Papandreu'nun, Londra'da geçirdiği ağır kalp ameliyatından sonra, Yunanistan'a dönüşte ilk sağlık kontrolünü yann Atina'daki Evangelismos Devlet Hastanesi'nde yaptıracağı öğrenildi. öte yandan Koskotas'ın çarşamba günü Rio de Janerio'da görüldüğü öne sürüldü. AA'nın haberine göre kimliğinin açıklanmasını istemeyen Rio Palace Oteli'nden bir yetkili AP Ajansı'nı arayarak Koskotas ve aiiesinin birkaç gün otellerinde kaldığıru söyledi. Ancak aynntı vermedi. Yetkili, iki gün önce Koskotas ve aiiesinin otellerinde arandığım ve otelden ayrılmalarından sonra nereye gittikleri konusunda bilgileri olmadığım kaydetti. Tarihi bina Yakm tarihimızde "Hıfeıssıhrıa Müessesesi" olarak da kullanılan tanhi bma, 1950li yıllarda Izmir'de Kordonboyu'nda sadece 23 katlı, pancurlu levanten evlerinin bulunduğu zamanlarda en güzel ve buyük binalardan biriydi. yılında ise Fransızlar tarafından onanlarak yoksul ve kimsesiz Hıristiyan çocuklannın bakımına ayrılıyor. Daha sonra da "Hıfzıssıhha Müessesesi" ve sağlık hizmet binası olarak kullanılıyor. 1950'li yıllarda Izmır'de Kordonboyu'nda sadece 23 katlı pancurlu levanten evlerinin bulunduğu zamanlarda, şimdi orta yaşlı İzmirlilerin çocukluklarını yaşadığı donemlerde, en guzel ve buyük binalardan biri olarak kabul ediliyordu. Sonra uzun bir süre bakımsız ve boş kaldı. 1984 yılında Kültur ve Turizm Bakanlığı'na devredilerek Etnografya Müzesi olarak restorasyonuna başlandı. Geçen günlerde açılan muzede, Izmir ve yöresinin 19. yüzyıl yaşamından kesitler veriliyor. Bugüne kadar depolarda saklanan eserler gün ışığına çıkarıhrken, kırsal kesimden toplanan çeşitli eşyalar da muzede korumaya alınıyor. Birinci katta, konuk odası. el işlemeleri, hamam takımları, göz boncuğu fırını, tahta baskıcılık ornekleri, Izmir'in ilk Türk eczanesi, keçecilik, nalıncılık vetenekecilik sergileniyor. İkinci katta ise 19. yüzyıl gelin odası, oturma odası, sunnet odası, mutfak malzemeleri, kadın süs eşyalan, Osmanlı devri sikkeleri bulunuyor. Tarihi bina, yüzyılı aşkın süredir çeşitli amaçlara hizmet ederken, Izmirlinin gözünde o eski "lakabım" da bugüne kadar getirmiş. Ama anık yeni yetişen gençler "Piçhane"nin neresi olduğunu bilmiyorlar ve bu lakap da yaşlı kuşakla birlikte unutulup gidiyor. 'Spreyv Hayır' Paneli İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Petkoop'un düzenlediği "Spreye Hayır" Paneli dun Aliağa Beİediye Duğıin Salonu'nda yapıldı. Jülide Gülizar'ın yonettiği panelde konuşmacılar iki binli yıllarda cilt ve göz hastahklarımn yoğun biçimde artacağını söylediler. Prof. Cemal Aydın konuşmasında, Şili ve Arjantin gibi ülkelerin ozon tabakasının altmda olmaları nedenivle yılda 50 bin cilt kanserine rastlandığım söyledi. Kenı Koop Başkanı Muraı Karayalçın da "Spreye ne kadar hayır diyorsak çalışanlara insanca yaşama koşullannı vermeyenlere de hayır dıyoruz" diye konuştu. Kıbns'taki kuvvetler öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papnlyas Türkiye'nin Kıbns'taki askeri kuvvetlerini çekmemekteki ısrannın TurkYunan Uişkilerinin geleceğini olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi. Papulyas, önceki akşam Atina'da Kıbns Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu'yla Kıbns toplumlararası görüşmelerinin gidişi konusunda bir görüşme yaptı. Görüşmeden sonra gazetecilerle konuşan Papulyas "Tnrkiye'niB bu konudaki ısran AT'ye giriş için izlediği dtş politikasını da olumsuz yönde etkileyecekür. Meslektaşım Mesut Yılmaz bunu çok iyi bilmektedir" dedi. 'Türban yasadan önce de çağdaştı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Eğitim Derneği'nin düzenlediği "Yüksekögretimden Beklentiler " toplantılannda YÖK ameliyat masasına yatınldı. Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kâzım Türker, üniversitelerdeki "bilim üretiminin" önemine dikkat çektiği konuşmasında, "Bilim ihraç edenlere de teşvik getirilsin. Vergi iadesi istemezler, üstelik hayali ihracat korkusu da olmaz" dedi. Hacettepi Üniver. sitesi'nden Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, ; 1402'liklerle lgili işlemlerin "hukuki değil idari bir lasarruf olduğunu" ortaya koyarken bu kişilerin savunmalarııun dahi alınmadığına işaret etti. YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı ise genel olarak eleştirileri "çok haklı bulduğunu" söyledi. 1402'liklerin "kanayan bir yara" olduğu YÖK Başkanı Prof. Doğramacı TED'in düzenlediği 'Yükseköğrenimden Beklentiler' toplantısmda konuşîu nu kabul etti. Ancak 2547 sayılı Yükseköğ araştırma görevlılerinin sözleşmeli hale ge dıklarını bildirdi. Doğramacı, 1402'liklerin retim Yasası'nı da savundu. Prof. Doğra tirilmesi ile öğretim üyesi yetiştirilmesine sayısına da değinerek "Bu sayıyı 63 olarak maci, yasanın 1980sonrası koşullar içinde darbe indirildiğini iieri surdü. verirken idari personel veya öğretim üyesi ortaya çıktığını da belirtti. TED Bilim Kurulu Başkanı Ege Üniver olarak ayırmadık" dedi. Üniversite bütçelerinin 600 milyar olma sitesi Psikiyatri Bölümü eski öğretim şorevDoğramacı, türban giyilmesinin çağdaş sının eleştirildiği, oysa milli savunma büt lilerinden Prof. Dr. Süleyman Çetin Özog olarak kabul edildiğinin hatırlatılması üzeçesinden 800 milyarlık kısıntı dahi yapıla lu, bilimsel anlamda YÖK karşıtı duşünce rine, "Yasa kabui edilmeden de çağdaş kamadığının da işaret edildiği toplantılarda, ler ileri sürülebilmesi için araştırma yapıl bul ediyorduk" şeklinde konuştu. eğitimci Rauf Inan'ın da Doğramacı'ya masırun gerekli olduğunu belirtip, "2547 "Hacettepe Üniversitesi sizin katkılannız sayılı yasa çıktıktan sonra üniversiteden Prof. Doğramacı, yükseköğretimin "dala kuruldu. Bu üniversitenin kunıcusu Doğ uzaklastınlan ogretim üyesi ile ögrencile h a Ç° k genc», en yuksek nıtelıkte egıtım ve ö retim raraacı'yı, YÖK'ün kunıcusu Doğramacı rin konusu kanayan bir yara olmaktan f vermek, gençleri araşürmaya ortadan kaldırmasın" sorusu da dikkat kurtulamamıştır" göruşünü ileri sürdü. yondtmek" amacında olduğunu söyledi. çekti. YÖK Başkanı, Danıştay'a başvuran Milli Gençlik ve Spor Bakanlığı MüsteProf. Dr. Mabmuı Ardem ise yaptığı ko 1402'lik öğretim uyelerinin üniversiteye şar Yardımcısı Ilhan Sezgin de öğretmen yenuşmada, "YÖK yasa ile kendine verilen dönduklerinde kendilerine ücret ödenebil tiştiren yükseköğretim kurumlarında mesgörevlerin hiçbirini yerine geünnemiştir. mesi için Başbakanlık kanaiı ile Danıştay' lek derslerinin arttırılması gerektiğini söyOyleyse niçin vardır?" diye sordu. Ardem, dan bilgi istediklerini, fakat yanıt alama ledi.