18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABFRLER 7 MA YIS 1987 Ekrenleri hesap uzmanları denetleyecek A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Zeynep ve Asım xm. Ekrenlerin vergi denetimini İstanbul daki hesap uzmanlan grubu yürütecek. Hesap uzmantan Başbakanın kızj ve damadınm butiğindeki alım ve satım faturalanm inceleyecekler. Uzmanlar butiğin beyan edilen kârmın benzer konumdaki tacarethanelerdeki örnekleri ile karşılaştırmasına da gidebilecekler. Edinilen bilgiye göre, önümuzdeki günlerde Zeynep ve Asım 'ın butiğini incelemeye alacak olan hesap uzmanlan, defterlerden satılan mallann giriş faturalanm çıkaracaklar. Böylece hem butiğin kân, hem de satıs cirosu ortaya çıkacak. Hesap uzmanlan bu inceleme ile yetinmezlerse başka bir tekniğe başvuracaklar. Buna göre butiğin kân, aynı semtte benzer koşullarda çalışan bir diğer butiğin kân ile karşılaştırılacak. Halefoğlu: Demokrasi süreci işliyor Avrupa Konseyi Dönem Başkanı sıfatıyla Avrupalı parlamenterlerin sorulannı yanıtlayan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Türkiye'nin tercihini Batıdan ve çoğulcu parlamenter düzenden yana yaptığım kaydetti. DİSK ile Barış Derneği mankumiyetlerinin yasalara uygun kararlar olduğunu belirtti. HADİ ULUENGİN STRASBOURG "Tercihini Batıdan ve çoğulcu parlamenter düzenden yapmış olan Türkiye'de, demokrasi süreci normal biçimde işlemektedir ve DİSK ve Banş Derneği mahkumiyetleri Türk yasalanna uygun karartardır" Avrupa Konseyi Dönem Başkanı sıfatryia geldiği Strabsourg'da, bu kurumun parlamenterler assamblesinde, Türkiye'de demokrasi mekanizmasının işleyici konusunda "sıkışbnlan" Dışişleri Bakam Vahit HalefoglıT'nun Avrupalı mıiietvekillerine dün verdiği cevaplar özet olarak bu oldu. Halefoğlu'nun Ege ve Kıbns sorununa ilişkin olarak getirdiği yarutlar da bu konulardakı bilinen Ankara teziennin bir tekranyla sınırlı kaldı. öte yandan, aynı assamble önünde DoğuBatı ilişkiieri hakkında bir konuşma yapan Vahit Halefoğlu, Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlık sorununa da değinerek, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin bu konuda daha aktif bir tutum almalannı istedi. Türk Dışişleri Bakanı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesinin dünku oturumunda, geleneksel uygulama doğrultusunda, konsey dönem başkanı sıfatıyla, değişik ülkelerden milletvekillerinin çeşitli sorulannı oevaplandırdı. Türkiye'yi yakından ilgilendıren sorular demokrasi, insan haklaıı, Ege ve Kıbns sorunlarında odaklaştı. Danımarkah sosyalist Budzl ve Belçikalı sosyal Hıristıyan Declercqın son DİSK rnahkumiyetlerinden yola çıkarak Türkiye'deki sendikal özgürlükler hakkında yönelttikleri sorulara Vahit Halefoğlu tarafından verilen cevap, özet olarak şu oldu: "Ülkemizde, gıev ve lokavt da dahil olmak uzere, s*ndikal hak ve ozgüriökler, 1982 Anayasası ve 1983 Sendüüüar Kanuou çCTcevesinde yiiriirlukledir. Bagımsız Türk mahkemeleri tarafındao yargılanmış oian DİSK yönetici ve üyderinden bir kısmının mahkumiyeti, sendikal faaliyvüeriadea degi, yalmz ve yalnız kanunsuz eylemlerinden kaynaklanmaktadır. Üsteük. mahkumiyet alanlar da temyiz mahkemesiae başvunıda bulunmuşlardır." Fransız sosyalist Fourre'nin son Barış Demeü mahkumiyetine ilişkin sorusunu da "Bu mahkumiyet karan, dernek faaliyetierinden dolayı degil, uyelerinden bazüanmn illegal eylemlerinden dolayı alınmıştır ve zaten temyize gitnuştir" şeklinde cevaplayan Vahit Halefoğlu, Ispanyol Komunist Partisi'nden Romero'nun, Türkiye'deki siyasi tutukluların varlığıaa dair sorusuna ise şu karşıhğı verdi: "Ülkemizde, özgüriökler ve demokratik haklar Türk kanunlanyia garanti altma ahnmtştır ve diğer Avrupa Konseyi ulkelerindekinin aynısıdır. Türkiye'de, demokratik sistemi yıkraayı amaçlayan asjn sag, sol ve Islami örgütler yasakUDmıştır. Bu yasaklamalar da Avrupa İnsan Haklan Sozleşmesi'Din 8, 9, 10 ve 11. maddderiııe uyguodnr. Yani demokrasflerin de kendileriai kommaya hakbui vardır." Türkiye Dışişleri Bakanı'nın Kıbns, Kıbns'taki kayıp şahıslar ve Ege sorununa ilişkin olarak Rum ve Yunanlı millervekillerine getirdiği cevaplar ise Ankara'nın bugüne kadar bilinen rutumuyla paralellik arz etti. Kıbns sorununun geriye dönük bir açıklamasım yapan Vahit Halefoğlu, Türkiye'mn, Kıbns'ta iki bolgeli ve iki toplumlu bir federatif yonetimden yana olduğunu kaydetti. Vahit Halefoğlu, bugün Avrupa Konseyi BakanJaı Komitesi'nin oturumuna başkanlık ettikten sonra, dönem başkanlığını Liechlenstein Dışişleri Bakanı'na devredecek ve yann yurda dönecek. Dündar Kılıç'tan Özal, Akbulut ve Sungurlu'ya 'Hesap soracağız' TÖBANK için Arıkan da Meclis araştırması isteyecek A nkara (Cumhuriyet Bürosu) DYP tzmir MilletvekUi f \ Vural Arıkan da TÖBANK için Meclis araştırması önergesi hazırladığım açıkladı. Arıkan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gundem dışı konuşmada, TÖBANK'ın Bankalar Yasası'na aykırı biçimde kurtanldığını belirterek, hazırladığı araştırma önergesini imzaya açtığını duyurdu. Arıkan, TÖBANK'ın mali sıkıntı içinue olduğunu belirterek, bankaya ek mali kaynak aktarılmadığım, sadece banka sahibinin hisselerinin Ziraat Bankası tarafından satın alındığım söyledi. Arıkan, şöyle konustu: "Başbakan Yardıması Kaya Erdem devleti zarara sokmadıklannı söylüyor. TÖBANK'ı ha Hazine satın almış, ha Ziraat Bankası nefark eder? Bankalar Kanunu'na uygun olmayan operasyonla devlet zarara uğratılmıştır." MJyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla yargılanan Dündar Kılıç, "Padişahlık döneminde bile yapılmayan yolsuzluklar yapılıyor. Şerefsizler bu ülkedeki eylemlerine son versinler. Türk ulusu adına hesap soracak adamlar mutlaka çıkacaktır" dedi. ANKARA (ANKA) Yurtdışına değişik tarihlerde uyuşturucu madde kaçırdığı iddiasıyla idam istemiyle yargılanan Dündar Kılıç, Türkiye'de yapılan yolsuzluklar ve adaletsizliklerle ilgili olarak, "Başbakan Turgut Ozal, Içişieri Bakanı Yıldınm Akbulut ve Adaiet Bakanı Mahmut Oltan Sunguriu'dan hesap soracağız" dedi. Kılıç, "şerefsizlerin" Türkiye'deki eylemlerinden vazgeçmelerini isteyerek, "Bu şerefsizliklerin Türk ulusu adına hesabını soracak adamlar mutlaka çıkacaktır" diye konustu. Dördüncü Kolordu Komutanhğı Ankara 4 Numaralı Kaçakçılık Askeri Mahkemesi'nde 23 arkadaşıyla birlikte uyuşturucu madde kaçakçılığı iddiasıyla yargılanan Dündar Kılıç, duruşmada Türkiye'nin elden gittiğini, padîşah döneminde bile yapılmayan yolsuzluklann yapüdığım belirterek, Başbakan Turgut özaj'ın kuiaklanna pamuk tıkadığını söyledi. Kılıç, Emniyet Genel Müdürlüğu Kaçakçılık ve Istihbarat Daire Başkanı Atilla Aytek'i devletin temeline dinamit ko>Tnakla suçladı. Kılıç, aynca yine Aytek hakkında çok ağır bir dille suçlamalarda bulundu. Atilla Aytek'in "kirli çamaşırlannı" Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e aniatacağını da ifade eden Kılıç şunlan söyledi: " 3 yü 20 ay 10 gündiir tutuklu bulunuyorum. Atilla Aytek beni yok etraek için bir komplo bazırladı. Aytek, bugün S cinayetin failidir. Bunlan ispat edebiBrim. Cumhurbaşkanı bdki bu işlerie ilgUenemeyecek kadar yoğundur. Fakat Başbakanımız knlaklanna pamuk tıkadı. tçişleri Bakanı, Adaiet Bakanı ne yapıyor? İstanbul'daki en kıymetli yerleri sattılar. Her şeyin besabı yapıiacaktır." REDDEDtLDt Askeri mahkeme, sanık avukatlan ve sanıklann tahliye istemlerini askeri savamn görüşüne uygun olarak yerinde olmadığı gerekçesiyle reddetti ve duruşmayı 4 haziran perşembe gününe erteledi. 'îstenen, tek tip yayın* nkara (Cumhuriyet Bürosu) Bilim ve Sanat Dergisi sahibi tlhan Alkan, Etkin Dağıtım'ın çalışanlannın gözaltına ahnarak, dergilerinin ve diğer yayınlann dağıtımının engellenmesini kınadı. Alkan, dün yazılı bir açıklama yaparak "Istenilen tek tip düşiin, tek tip yayın ve tek tip kültürdür" görüşunü savundu. Alkan Türkiye'nin düşün ve yayın yasamımn dizgiden dağmma dek her gün biraz daha ağırlaşan ekonomik ve ideolojik bir saldınnın alanı haline geldiğini kaydederek, açıklamasmda şu göriişlere yer verdi: "Sistemli olarak yükseltilen kâğıt, posta ve matbaa fiyatlan, holdinglerin desteği dısında çıkanlan yaymlan her gün biraz daha ekonomik kıskaç altma sokmaktadır. Ekonomik baskılara bir de polis baskıst eklenince kültürel yayımcılığm olanaklan her geçen gün biraz daha daraltılmaktadır. ATye başvuru Mecliste erenler konfemnsına işverenler gehnedi görüşüldü "tşçi Sağağı ve ts GuvenUği Haftaa " nedeniyle Işverenler için düzenlenen konferansa isveren temsilcilerikatümadL tstanbultl GenelMecUsiSalonunda düzenunen konferansa, Çahşma ve Sosyal GuvenUk Bakanağı umsttcüeri zamanmda geUtUer. Ancak, isveren ve sendika temsücüert ortahkta gözükmedt Admın açıkkmmasmı Istemeyen bir iş guvenüği müfetüsi, "Bu Nr skandaldır. Bu konferms Isverenlere hhaben düzenlendi Ancak kendi konferanslarma kendüeri gebnedOer. Bu durum, Türkiye'de isverenlerbı isçi sağhğma verdikleri önemin bir belgesuür" dedL Vurdu Muhtar, belediye meclisi üyesini tZMÎT (Canhwiyet) fzmit'e bağü Suadiye kasabası Yenimahalle muhtarı Mefemet Kapten (5i), Suadiye Belediyesi'nin DYP'li meclis üyesi Rkri Semerd'yi (50) tabanca de öldürdü. önceki akşam saaüerinde çarşıdakı bir dükkâmn önünde, DYPTi meciis üyçâ Fikri Semerd ile sohbet eden Yenimahalle muhtarı Mehmet Kaplan, o sırada önlerindes geçen BeIediye Başkanı Mvsa ögttoç Ue ANAP'b roedU üyesi Osnan Y d n u ' a , "Memkketi kBrtannaya gk&yoriar" diye laf attı. Bunun üzerine mufatar ik belediye başkaru ve meclis üyeleri arasında çıkan tartışmanın küfürleşmeye dönüsmesi üzerine, muhtar Mehmet Kaplan, belindeki silahı çekerek, belediye başkanına dört el ateş etti. Kurşunlardan ikisi, araya giren Fikri Semerci'nin sırtına isabet ederek, ağır yaralanmasına yol açtı. Izrnit Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak ameiiyata ahnan Fikri Semerci kurîanlamadı. F16 ne zaman uçacak? nkara (Cumhuriyet Bürosu) TVSAŞ (Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi tesislerinde montaj çalışmalanna baslanan ilk Türk F16 uçağının ne zaman uçacağı konusunda TAİ yetkilileri ile Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Cemil Çulha çelişkili açıklamalar yaptılar. Bilindiği gibi TUSAŞ bundan bir süre Once yaptığı yazth açıklamada, 29 Ekim 1987 tarihinde ABD'den 4 adet F16 uçağının uçarak geleceğini, bunlan da Türkiye'de montajınm tamamlanması planlanan ilk Türk F16'sının karsılayacağım duyurmuştu. Hür Teşebbüs Konseyi toplantısına Taşçıoğlu ile Yılmaz da katıldı Grevlerin yaygınlaşması önlenecek OSMAN ŞENKUL Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükemm Taşpoglu, suren grevleri "eo gec Şeker Bayranu'na kadar" sonuca ulaştırma sözu verdi. Turktş Başkanı Şevket Vılmaz da, grevlerin daha da yaygınlaşmasını önlemek için çalçacaklannı söyledi. Hür Teşebbüs Konseyi, Taşçıoğlu ve Yılmaz, asgari ücretin en kısa sürede yükseltilmesini kararlaştırdılar. Hür Teşebbüs Konseyi, dün Beyti Lokantası'nda iki sürpriz konukla toplandı. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taşçıoğlu ve Türktş Başkanı Ydmaz'ın katıldığı Hür Teşebbüs Konseyi toplantısı, gece geç saatlere kadar sürdü. Toplantıya, TOBB Başkanı Ali Coşkun, Türkiye Ziraat Odalan Bırliği Başkanı Osman Özbek, TÜSlAD Başkanı Ömer Dinçkök, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı HüsamHtin Tiyanşan, TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Cem Boyner ve toplantının ev sahipliğini yapan TİSK Başkanı Halit Naria katıldılar. Toplantıda asgari acret, süren gTevler ve işçiişveren ilişkiieri üzerinde duruldu. Hükümetle daha çok diyalog dileklerinin dile getirildüği toplantının asgari ücrete ilişkin böIümünde 1 saate yakın konuşan Şevket Yıimaz, işçilerin asgari Ucret ve çıkmaza giren toplusözleşmelerle ilgili şikâyetlerini dile getirdi. Bunun üzerine, söz alan işadamlan, Bakan Taşçıoflu ve diğer Hur Teşebbüs Konseyi üyeleri, asgari ücretin arttınlmasmdan yana olduklanm ifade cttüer. Asgari Ücretin kısa sürede arttınlmasını sağlamak dileklerini Başbakan Turgut Özal'a da götürmeyi kararlaştıran Hür Teşebbüs Konseyi üyeleri, Şevket Yılmaz ve Bakan Mnkerrem Taşçıojlu, daha sonra grevler konusunu ele aldılar. Bakan Taşçıoğlu, bazı grevlerin sonuçlandırüması için hükümetin devreye girdiğini, çözümün sağlandığını hatırlatn ve sürmekte olan grevleri de "eo geç Şeker Bayramı'oa kadar" çözümleme sözü verdi. Taşçıoğlu, Turklş Başkanı'mndan da grevlerin daha da yaygınlaştınlmamasım istedi. Şevket Yılmaz da, çıkmaza giren toplusözleşmeler konusunda isveren tarafının daha yumuşak davranması gerektiğini ifade etti ve grevlerin daha da yaygınlaşmaması için "cakşacaklannı" söyledi. Toplantıya katüanlar daha sonra işçiisveren ilişkiieri üzerinde durdular ve daha çok diyalog yapılması ve bu dıyaloglara hükümetin de katılması gereğini dile getirdiler. Konsey toplantısının bitiminden sonra, TOBB Başkanı AB Coşkun, isadamlanyla ayn bir toplann yaparken, Bakan Tasçıoglu ile TlSK Başkanı Halit Narin de bir süre baş başa gönlştü. Narin ve Taşçıoğlu, saat 01.00 sıralannda binadan birlikte aynlırken, Taşçıoğlu, "Neler koaaşuldu?" sorusuna, "tftara davetüydim" yanıtını verdi. Hıdırellez şenlikleri JJaber Merkezi Geleneksel hıdırellez şenlikleri dün ±M çeşitliyerlerde kutlandı. Baharın geldiğinin müjdecisi sayılan Hıdırellez nedeniyle Belgrad Ormanlan ve mesire yerlerinde eğlenceler düzenlendi. Edirne'de ise Hıdırellez ile birlikte kutlanan "Kakava" şenlikleri de başladı. Kakava şenliklerinde 10 yıldır çeribaşılığı sürdüren çeribaşı Salih Küçükcivan şenliklerde bol bol oynayarak para ve çeşitli hediyeler topladı. ANKARA <Cumhuriyel Biroso) TBMM Genel Kurulu'nda Devlet Bakanı Ali Bozer'in Avrupa Topluluğu'na başvuru ile ilgili konuşmasından sonra bütün parti gruplan soz alarak, Avrupa Topluluğu'na başvuruyu tartıştılar. Devlet Bakanı Ali Bozer genel kurulda gündem dışı yaptığı konuşmada, AT'ye basvuruyla birlikte çeşitli spekülasyonlann yapüdığını, başvurunun derhal reddedileceğinin söylendiğini anlattı. Bozer, bu spekulasyonlara rağmen 27 nisanda başvurunun komisyona havale edildiğini bildirdi. Daha sonra konuşan DYP Çanakkale Milletvekili Cafer Tayyar Sadıklar, hükümetin, AT'ye başvurunun reklamını yaptığıru söyledi. Sadıklar, ilk olarak 1957 yüında Avrupa Topluluğu'na önbasvuru yapıldığını haurlatarak, ekonomik yapının ve hayat standardının Avrupa Topluluğu ülkelerine uydurulması gerektiğinı savundu. SHP grubu adına konuşan Enver Özcan ise, ekonomik düzenlemelerden önce siyasi alanda demokratikle$me için gerekli duzenlemelerin yapılmasını isteyerek, Avrupa Topluluğu ülkelerinin esas niteliğinin çağdaş demokrasiyi benimsemiş ülkeler olduğunu anlattı. DSP grubu adına konuşan Gnıp Başkaru Cabit Karakaş da, Avrupa Topluluğu'na başvurumuzun kabulü için insan haklan konusunda demokratik düzenlemelere bir an önce gidilmesi gerektiğini bildirdi. TEKZİP Gezmiş, Aslan ve tnan'a çiçek A nkara (Cumhuriyet Bürosu) 6 Mayıs 1972'de idam jm. edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ın mezarlanna Gökyüzü Dergisi çalışanlan tarafından dün çiçek konulduğu açıklandı. Dergi adına yapılan açıklamada, Gezmiş, Aslan ve Inan 'ın 15. Olüm yıldönümlerinde Karsıyaka Mezarlığı'nda mezarlan başında kısa bir konuşma yapıp, saygı duruşunda bulunulduğu bildirüdi. Girne Konferanslarının üçüncüsü T7konomi Servisi İstanbul Üniversitesi Avrupa ve Hı Ortadoğu Araştırma Merkezi'nin heryıl düzenlediği Girne Konferanslarının üçüncüsü 910 mayıs tarihlerinde yapılacak. Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki ekonomik ve politik gelişmelerin tartışılacağı toplantıda 10 bildiri sunulacak. Toplantıya F. Almanya, Ingiltere, Isveç, ABD, Suudi Arabistan, Ürdün, Tunus, KKTC ve Türkiye'den 18 poliükacı, 20 akademisyen, 20 araştırmacı, 14 de basın, radyoTV temsilcisi katılacak. Sakıp Sabancı ikiııci kitabuu da yazdi: Para Başcmmn Mükafatıdır "Para kazanmanın reçetesiolurmu?" Cnlü iş adamı. yaşamını anlattığı ilk kitabı "İşte Hayatım"dan sonra, bu kez de, 40 yıllık çalışma hayatı boyunca uyguladığı ve başarısına katkıda bulunan inanç ve ilkeleri kaleme aldı. Birpansiyon gerçeği daha Cumhuriyet Gazetesi Yazı Işleri Müdürlüğü'ne Gazetenizin 13.12.1986 tarihli nüshasında 1. sayfada (Bir tarikat pansiyonu daha) başlıklı haber, köyümüz ve çevresinde büyük bir tepki ve infialle karşılanmıştır. Yukanda bahsettiğimiz haberde, rurnuzlu verilen isünlerin doğru oÜTiadığı orta>"a çıkmıştır. Bu adü makamJarca yapılan tahkikattan da belli olmuştur. Bu haberleri, muhabirin maksath olarak yazdıgı, yazı dikkatlice okunduğunda anlaşılacaktır. Böylelikle tertemiz insanlar karalanmış, mütevazi şartlarda hizmet eden derneğimize çamur atılmıştır, Oysa ki derneğimiz 1979 tarihinde kurulmuş olup köyümüz ve çevresine hizmet vermektedir. Bugüne kadar pek çok öğrenci pansiyonumuzdan yararlanarak ortaokuldan mezun olmuş, vatamna, miUetine, dinine saygılı birer fert olarak cemiyet içindeki yerini almıştır. Gazetenizde yazılan haber yalan ve iftiralarla doludur. Zira bu mevzudaki İstanbul DGM Savcdığı'mn Hz. 86/29487/6 sayüı karan ile de tespit edilip belgelendiği üzere ". soruşturma evrakımn tetkikinden haberde konu edilen öğrenci yurdunda kalan öğrencilerin ifadesinin ahndığı, diğer yandan köy muhtarı ve köy ihtiyar heyeti azalan ile köy sakinlerinden bazı şahısların şahit sıfatı ile ifadelerine başvurulmuş olup bu şahıslar ifadelerinde haberde geçen olayın tamamen asılsız olduğunu beyan etmişlerdir. Savcılıkça Cumhuriyet Gazetesi'nin Bahkesir'de ikarnet etmekte bulunan ve gazeteye bu haberi veren muhabiri Recep Aslandur'da muhbir sıfatıyla dinienmiş ve ifadesinde haberde geçen olayın delillerini belirtememiş, ancak isimlerini bilmediği ve tanımadığı şahıslardan duyduklannı yazdığını beyan etmiştir!' Muhabiriniz, derneğe yardım etmeyenlerin ekonomik açıdan baskı altında tutulduğunu keşfetmis (!) ama bu keşfınin kaynağını belirtmemiştir. Daha önemli olan buluşu ise öğrencilerin "yok oluruz" endişesiyle insanlarla konuşmamakta olmalarını yazmasıdır. Acaba muhabir bizimle neden konuşmamıştır? Yoksa kendisi de yok olmaktan mı korkmaktadır? Süleymancüık yakıştırması ise tamamen hayal mahsulüdür. Zira Türkiye'de ne Süleymancılık diye bir tarikat vardır ne de biz onun mensuplanyız. Yurtta kalan öğrencilere Süleymancılık fikirlerinin aşılandığı ve hele Süleyman Efendi'nin damadı Sayın Kemal Kaçar'ın Hz. Isa olduğu yolunda telkinat yapıldığı hezeyanı muhabirin bir diğer keşfi (!) olsa gerek. Zira basında Sayın Kemal Kaçar bizzat yaptığı açıklamada "kendi babasımn belli olduğunu" halbuki Islami inançlara göre Hz. lsa'nın babasız dünyaya geldiğini bildirmiştir. tslamı benimseyen ve yaşama>a çahşan bir topluluğun böyle bir telkinatta bulunmakla itham edilmesi nasıl izah edilebilir. Diğer taraftan bir kısım köy halkına ekonomik ambargo konulduğu, yardım yapmayan ve Almanya'dan dönüş yapan Y.A. adh işçinin tarlasının talan ettirildiği tamamen asılsız çirkin bir iftiradır. Zaten köyde böyle bir şahıs yoktur. Keza, yurt müdürü olarak tanıtılan kişi derneğimiz pansiyonunda hizmetli olup müdur AU Ay"dır. Ve muhabirinize de açıklama yapraamıştır. Böylelikle, yine yukarda adı geçen DGM kararının ifadesiyle "... haberin asılsız oldugu anlaşılmış olduğundan" sanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan..." derneğimiz yönetim kurulu üyeleri ile yurt müdürümüz ve yurtta vazifeli şahıslara tebliğ edilmek üzere "... kovuşturma yapılmasına mahal olmadığına..!' karar verilmiş olması bir kere daha savcılıkça belgelenirken, hakkımızda yaptığımz yayın (kamuovunu aydınlatmak (!) kadar oluşturmakla da görevli) basınımız adına gerçekten üzücüdür. Gerçeklerin ortaya çıkması, kamuoyunun aydınlatılması ve bilhassa kanayan vicdanlann onanhnası bakurundan bu tekzip yazımızın gazetenizde yayınlanmasım rica ederiz. Bahkesir Annutalan Köyü Ortaokul Ögrencileri Konıraa ve Yurt Yaptırma Dernegi Başkanı İSMAİL BULUT Vekfll Av. AHMET BÜTÜNER Dalan, tapu dağıttı / stanbul (a.a.) Gaziosmanpaşa Belediyesi, merkez ve Cebeti mahallelerinde oturan hak sahibi vatandaşlara ttpulamı dağıttı. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Meydanı'nda dOn dusnlenen törende, bazı yurttaşlann tapulannı veren Jaanbu, Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, bu yü stnuna (adar 200 bin gerçek tapu dağıtarak bu işi b'tirecederini belirtti. Dalan, şöyle konuştu: "Bundan sonra omnun istediğiniz gibi hür olarak kullanın, canımz hangi pvtiyı sterse ona verin. Bizim insanımız, tapusunu kimseye (ddirtmz. tdareyle insanlar birbirleriyle aynlmaz bir pırçadıı" YENİÇ1KTI BmünKitapolarda Kitabın geliri, Darülaceze'ye bağışlanmıştır. Ecevit ve Demirel yargılandı Tzmir'a.a.) Siyasi Partiler Kanununa muhalefet ettikleri 1 iddia edilen yasaklı siyasiler, Süleyman Demirel, lsmet Sezpn, lahit Menteşe ve Bülent Ecevit, Karsıyaka 1. Asliye Ctza Mıhkemesi'nde yargılandılar. Sanıklann siyasi partiler e TMCeza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince 14'er ay upale zzalandırılmaları isteniyor. 28 Eylül MilletvekUi ara eçimi tncesi yaptıklan konuşmalardan dolayı Karsıyaka tumhuryet Savcılığı'nca haklartnda ayn ayn dava açılan •nıktar duruşmaya gelmeduer. tsmet Sezgin, Nahit Menteşe Süleman Demirel'in avukatı Yaşar Topçu da mahkemeye m oduğunu belirten bir yazı gönderdi. Kitabın her sayfasında tamnmış kankatunst Mıslık'ın çizgılen yer almaktadır Dağıtım:BARIS DV3ITIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle