18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7MAYIS 1987 KÜLTÜRVAŞAM CUMHVRİYE1 YAY1N DÜNYAS1NDA SANArEDEBTOkT HAYVANLAR tSMAtL GÜLGEÇ Hilmi Yavuz yeni şiirlerinde zaman kavramını irdeliyor Zamanda şiir, şiirde zaman ATÎLLA ÖZKIRIMLI Ferruh Dogan'la oturmuş, laflıyoruz. Bir yandan da gözlerimiz kapıda. Nerede kaldı bu Hilmi Yavuz? Kofteleri söylesek nıi acaba? Dün sözleşmedik mi onunla? Sözleştik. Biri şiir dört kitabın birden çıkmadı mı senin arkadaş? Gel de iki saür konuşahm. Soruya çekelim seni. "Şi'ri Bâkî'ye kulak tutmasa zâhid ne aceb / Söz güherdir ne bilir kadrini nâdân giiherin" dizelerinde Bâkf'nin düe getırdiğince şürden anlamaz mıyız ki bizi bekletirsin? Şöyle karşılıkh iki iaf atalım dediysek Fuzulîgibi, "Artıran söz kadrini sıdk ile kadrin artuır / Kim ne mikdar olsa eblin eyler ol mikdar söz" diye düşündüğümuzden değil midir bu? Şimdi Kınalızâde Fehmi gibi "Hercâyidir ol servi revân ahdinde durmaz" ya da yine FuzuK gibi "Aldanma ki şair sozü elbette yaJandır" diye mi mırıldanmalı yoksa? Hilmi Yavuz bu, fırsat vcrir mi buna, bir telaş kapıda görünüyor. Sırtında ördek yeşiliyie neftî arası, bol, pelerini andıran paltosu, elinde fîltresi koparılmıs, kopuk ucu çiğnenmiş, hiç yakmadığj cigarası... Şimdi SeynüJislam Yahya'run beytini mahlas degişikliğiyle söylemenin sırasıdır işte: "Şi'ri şîrîninde husrevlikJer eitin hak bu kim / Âferioier sana Hilmi sozünün oldun çok önemsiyonım ve şöyle düşünüyorum: Geleneksel Tiirk şiirinin bugün varabUeceği aşama, hiç mtibalağasız söyleyebilirim. bu kitabın gosterdiği yerde olacaktır. Neden? GeJeneksel Tiirk edebiyatı birtakım iiişkileri oldugu gibi korur. o ilişkiJerin içinde birtakım küçiik şeyleri değiştirir. Bir örnek; hayal, imge konusu divan edebiyatında çok önenılidir. Şair aynaya baktığı, suya baktığı zaman orada kendi bayalini göriir. Tasavvufta Tann kendi hayaJini gdrmüstür, bu muhabbeti asliyedir. Bir de Fuzulî'de oldugu gibi sevgilisinin Yeniden üretme çabasının bilinçli, somut örneklerini bu kitapta göriiyonım. Ustabgı tekrarlamaya geiince... Bu kitap için böyle bir korkuya mahai olmadığı kanısındavım. Bu kitabımın taışkusuz önceki kitaplarımla bağlanfısı var. Ama bu bağiantıyı korumakla birlikte onu aşan, onu degiştiren, dönüştiiren bir yanı da var. Bu açıdan bir tekrar degil, bir devamlılık söz konusu." Neden zaman? Devamlılık kavTamının çağrışımıyla yeni bir soru yöneltiyo çok doğru bir tesbitiyle süreklilik göstermez. İslamda zaman siirekli degildir, kesikJidir. An'ların önceliksonralık biçiminde birbirine eklenmesinde zorunluluk yoktur. Dolayısi}ia zaman bir bütünsellik göslermez." Burada Ferruh Doğan kanşıyor söze, "Tıpkı perspektif olmaması gibi" diyor, "minyatıirde perspektif yok. Zaman yok çünktı. mesafe yok." Devamsızlık "Böyle olunca" diye sürdürüyor Hilmi Yavuz, "tasavvuftaki zaman kavramı birçok baglamda bizi ilgilendiriyor. Islamda bekâ, sadece ADah'a mahsustur, bir tek o bâkidir. Siirekli olan odur, onun dışında ber şey süreksizdir. Şimdi ben, zamanın kiiltürümüzdeki bu yonımunun çok fazla dikkaie alındığı kanısında degilim. Denir ki, bizde müesseseler devamlı degildir. Acaba bir soru bu, benim kafamı kurcalayan bir soru acaba bizde bir sürii jeyin devamsız oliişu, demokrasiden kurumlaşmaya kadar her alanda görülen devamsızlık zaman fikrinden mi kaynaklanıyor? Sadece bir soru bu, bir varsayım. Biz ber şeyi çok fani, çok gecici, çok anlık, senin dediğin gibi anlık meseleler olarak m alıyoruz?" Zaman nerede? Daha sonra, zaman kavramının bu boyutunun kendisini hep düşündürdüğünü anlanyor Hilmi Yavuz. Zaman kavramını probiem olarak öne çıkarmasının temel nedeninin bu olduğunu belirtiyor. Üsıelik Islam felsefesi dışında bütün fîlozoflan ilgilendiren zamanın ne olduğu konusunda kesin yanıtlar verilemedifini de ekliyor. Acaba zaman çevrimsel midir, yoksa çizgisel midir? tnsanın zihninde midir, yoksa dışında mıdır? Diin, bugün, yann diye bir bölümleme yapabilir miyiz? "Bu sorular beni hep ilgilendirmiştir. Bu kiubım, isledim ki zaman konusunda orta>a atıJan böylesi sorunbn içersin. Kısaca, Zaman Şiirleri derken, böyle bir temdden yola çıkarken, bu soru nlan kuşatsın istedim. Buna elbette sizler, başkalan, karar vereceksiniz. Ama bana öyk geliyor ki başardım bu işi." KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK BİLİNCI B £VFT AHUiORVM 0tMflK,sfyy.. TTıBn A'Sfl &0YU) ffiNi (JtiR, Miuer /ÇflfflT£P£CEK . eri." Son günlerde Hilmi Yavuz'un, dört kitabı bir arada yayımlandı. Hilmi Yavuz, "Kültür Üzerine", "Felsefe Üzerine" ve "Yazın Üzerine" adlı kitaplarda düzyazılannı toplarken, son şiirlerini de "Zaman Şiirleri" adıyla bir araya getirdi. Yavuz, yeni şiirlerinde "zaman" ve "an" kavramlarımn içerdiği boyut ve sorunları irdeliyor. hayalini göriir ya da Neşati'de oldugu gibi hiçbir şey gönnez. 'Âyinei pürtâbı mücellâda nihânız' gibi. Önemli bir şey yaplım ben, bu Uişkjvi oldugu gibi korudum, ama imgenin niteligini değiştirdim. Diyorum ki 'ne zaman bir suya eğilip baksam / orda suyun hayalini görürüm.' Bunun, bu objjeyi degiştirmenin şiirime veni bir açılım kazandırdığını diışünuyorum. Bugünkü dille, bugünkü duvarhk ve anlayışla geleneksel Tiirk şiirinden bağıntıyı koparmamak nasıl mümkiin oiabilir? Benim temel problemim her zaman bııydu. Bunu, öteki kitaplanma oranla asıl bu kitabımda daha bir bilinçli, daba bir soraut biçimde çözdügiime inanıyorum. rum Hilmi Yavuz'a. Zaman sözcüğü üzerinde neden bunca durduğunu, kitabına neden "Zaman Şiirieri" adını verdiğini soru yorum. Ikimiz de büiyoruz: Islam felsefesinde, özellikle de tasavvufta zaman kavramı çok büyük önem taşıyor. Hele an kavramı. Mevlana'da korkunç ağırlığj var. Hatta denilebilir ki tasavvuf zamaala uğraşır hep, siirekli onu çözmeye çalışır. Bu konuda söyleyeceği var mı Hilmi Yavuz'un? Perspektif ve zaman "Tabii var ve çok var galiba" diye söze giriyor Hilmi Yavuz. "Benim için çok önemli bir bamteline dokundun. fslamda zaman konusu, Massignon'un PÎKNÎK PtYALE MADRA ıl '/ Bir yineleme mi? "Nerde kaldın yabu?" "Inanılmaz bir şey azizim, (aksi yok.tkisaattiryoldayım." Inanıür, inanılır. Gel otur şöyle, bir soluk al. Şu da kadehin. Hele bir keyifkn, nasılsa konuşuruz. Ne demiş Nibalî: "Elde sâgar olmasın ya söz ayağa duşmesin / Bezmi meyde tevbei ahbâba yârân yol bulur." Bak, az önce Ferruh ne dedi. Senin yeni kitabını "Zaman Şiirieri"ni okumamış daha, merakla bekliyormuş. Nedeni mi? AU Uhi'yle konuşuyorlarmış geçen gün. Senin kendini tekrarladığın, kendi imgelerinin, daha doğrusu kendi şiir yapının tuzağma düştüğün gibi bir izlenime kapılmışlar. Ne dersin? "Tam tersi. Ben bu kiUbımı DUSÛiV I» H ÇtZGİIİK KÂMİL MASARACI • K VP DlS HİHRAKUR. • • YAYEV RAPORU ADRESİ UÇURUM Refık Durbaş'm toplu şiirleri / Can Yaymevi / 188 sayfa. ğı bir ortamda, dünyada ye bizde çocuk edebiyatını çeşitli ince KARA MtZAH ANTOLOJtSf lemecilerin kalemlerinden değer Hazırlayatv Enis Bâtur / Hil Iendiriyor. "Çocuk Edebiyatı*', Yayın / 194 sayfa. "Çocuk Edebiyatımn Kaynaklan" ve "Çocuklar İçin Edebiyat" K A bölümlerinde çocuk edebiyatımn M İ Z A H genel bir görünumü sunuluyor. "1986'da Çocuk Edebiystı" böANTOLOJİSİ lümündeyse, 1986 yıhnın çocuk edebiyatı ve çocuk yaymlan açısmdan geniş bir değerlendirmesi yapılıyor. "Çocuk Edebiyatı Ydlıgı 198T', çocuk edebiyatı üstiine kuramsal yazılardan, denemelerden dolayı bir el kitabı; 1986 yılında çocuk edebiyatıyla ilgili olarak yapılan çalışmaları değerlendiren yönüyle de bir yıllık ve kaynak yapıt niteliği taşıyor. SON İKt EYLÜL Yazarv Hulki Aktunç / özgür Yayın Dağıtım / 212 sayfa. 1976'da "Gidenler Dönmeyenler" adlı öykü kitabıyla Türk Dil Kurumu Ödülü'ne, 1981'de "Bir Çag Yangını" adlı yapıtıyla Abdi Ipekçı Roman Ödülü'ne değer görülen Hulki Aktunç, "Son İki Eylüi" adlı yeni romanında "bazı şeylerin niçin bep yanm kaldıgını" soruyor ve sorguluyor. Yazar, işe romanın adıyla başüyor: Bu adın getirdiği çağrışımlara yönelik ironi, bir yanda; gerçeğin gündelik görünümleriyle tarihsel kökleri arasındaki tiiyler ürpertici alışveriş, dan yeniden gözden geçirilmiş basımı. Tirali, kitaba yazdığı önsözde, "Park "a eklediği iki öykuyü, özellikle dil açısından düzelttiğini vurguluyor. Yazarın kitaba aldığı bir yeni öykü de "Aliş'in Cici Dedesi". Bu öykü 1986 tarihini taşıyor. BERLtN'DE SANRl Yazan: Demir Özlü / Ada Yaymlan / 80 sayfa. "Soluma" adh öykü kitabıyla 1964 yıhnda Türk Dil Kurumu ödülü alan Demir Özlü'nün yeni kitabı "Berlin'de Sann" da bir uzun öykü. Edebiyatımızda "Soluma"nın yanı sıra "Bunaltı", "Boguntulu Sokaklar", "Bir Uzun Sonbahar", "Bir Kiiçiik Burjuvanın Gençlik Yıllan", "Aşk ve Poster" ve "Bir Beyoğlu Düşii" adlı yapıtlanyla ve getirdiği varoluşçu ve gerçeküstü öğelerle kendine özgü sağlam bir yer edinen Demir Özlü; "Berlinde Sann"nm başkişisine şöyie dedirtiyor öykünün sonlarında: "Delisin sen. Burada, Orta Avrupa'nın doğusunda, tarihin getirdiği şiddetin içinde büyümüş biri. Heinricb Boll'un AlmanJar ve Şiddef üzerine ya2dıkJarım okumadım mı sanıyorsun? Kafka'yı, Musil'i hiç mi okumadım? Ya o korkunç nazizm dönemini bilmiyor muyum sanki? Hâlâ RdikDtukı» .M)RKSJ m RI \ı AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKK4N Refik Durbaş'ın aJtı şiir kitabı daha önce "Bir L'mullan Bir Sevinçten" adıyla yayımlanmıştı. "Adresi Uçunım" ise ozanın toplu şiirlerinın ikinci kitabı. Kitapta Refik Durbaş'ın üç şiir kiUbı var: "Siyah Bir Acıda" ve "Yeni Bir Defter, Şürler, Meçhul Bir Aşk" daha önce kitap olarak yayımlanmıştı; "Olagan Bazı Şeyler Mesela" ise ilk kez bu kitapta yayımlanıyor. "Uçunını" adlı şiir, Durbaş'ın bu yeni kitabından: "Yüzünle bir çığlık arasında bırakma beni/ kaJ: sevince dönüşsün keder ve acılar acıiar / gün ışjğı kuş kanadmda özlemim / Nerede, nasıl, hani diye sornıa yurdum neresi / yaralı gelecegim / git: ne avrılık gözyaşı ne sürgünde umudum / Bir şiir bir sevda bir bayat ve sen / geceler sorguda giindüzüm uçurum rengi." y k3b<atın niza mbcâirı öyl ESKÎ İSTANBUL'DAN Kitapkart / Sözce Yaymlan / PARK Nezihe Araz'ın yazısıyla. Yazatv Naim Tirali / Cem Kartlardan oluşan "Eski Yayınevi / 112 sayfa. Istanbul'dan" ile Sözce Yayınla"Park", Naim Tirali'nin ilk n yeni bir diziyi, belgeler dizisikez 1947'de, yani tam kırk yıl dnni başlatıyor. Yayınevi, bugün arce yayımlanan ilk öykü kitabı. tık çok gerilerde, belleklerin deTirali, 1943'te yayımladığı, ancak rinliklerinde kalmış bir yaşam bidaha sonra çıkan kitaplarına alcimini, kent görüntülerini, sokak madığı iki öyküsünü, "Arkadas" satıcılannı, çeşitli mesleklerden ve "Kavga" adlı öykülerini, adkişüeri, kıyafetleri ve incelikleriylannı "Konuk" ve "Kahvede şiddetin hayaleti dolaşıyor burale dikkati çeken kadınları; eski bir yanda. "Son Üu EyliU", birey Kavga" olarak degiştirerek, da." Ama Demir ÖzJü, şiddetin kartpostallar, fotoğraflar, grahayaletinin yalnız orada dolaşvürler, özellikle de yabancı res sel dünyalann toplum ve toplum "Park"'ın yeni basımına eklemiş. madığımn, sanrıntn yalnız BersamJar tarafmdan gerçekleştiril tarihiyle kopup kopup birleştiği Ashnda "Park" bir bakıma kırk dramatik noktaların romanı. yıl önceki kitabın, yazarı tarafınlin'de yaşanmadığının bilincinde miş tablolar arasında derlenen örnekler aracılığıyla günümüze getirmeyi amaçlıyor. "Eski CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER fstanbnl'dan" adlı ilk kitapkartın metnini Nezihe Araz ka AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI leme ahmş. Araz'ın metninin ar ROMAN 7.4.19874.5.1987 dından 20 eski kartpostal yeni%n Kod Fiyatı KHata* Mı/Yazan Cum.'ıuriyet Kitap Kulübü'nde yeden basılmış olarak sunuluyor. ni uye ve uyelik yenıleme ödentiteri 10501 022 229 Vı Zallnı ve bmm* »e Kertola/Beklr YıMız ÇOCUK EDEBİYATI belirlendı. Buna göre yeni uye ola1650002 192 löbulüAztz Nasin 2 YILLIĞI1987 caklar 6000 TL. uyeliğini yenilemek 12003 021236 Bcyaz Kate/Orkan Pamok isteyenler ise 3500 TL Odeyerek GeYayına hazırlayan ve yönete/v 4500.4 021.265 «Hdn A*/Unb«to Eeo nel Kaıalog ve Yazarlar Diüni'm ediMustafa Ruhi Şirin / 1700021.275 Koka/Pairtcfc S i t k M 5 nip, aylık kitap dergisi ÇERÇEVE'Gökyüzü Yaymlan / 689 3150022.178 Bir fiün Teida«m>W<dat TurtaH 6 nin abonesi olacaklar. Bıltndiği gibi sayfa. 021.050 lantamlbtol fc 18007 ÇERÇEVE dergisi sadece uyelere 281.023 Seal Halk Adııa Ölfime Makkum Eriiyorun 6 "Çocuk Edebiyatı YıUığı gönderilmekıedır Yurtdtşında Cum2100UttkaBrttçtv* 1987", çocuk edebiyatmm ülkehuriyet Kitap Kulubune uyelik ise 102 004 Martı/Rictard Bacfc 5009 nizde de giderek önem kazandı25 DM Odenerek gerçekiestirilıyor. 124 24ö NaNcab Köte/Bekir YıW«z 10 736 Hulki Aktunç SON İKİ EYLÜL Enis Batur, "Kanlı Bir Kristal" diye tanımladığı "Kara Mizah"ı Jonathan Swift'ten İzzet Yasar'a kadar uzanan ve çok değişik yaklaşunlar içeren bir çizgide örnekleriyle sunuyor okurlarına. Kitapta Marquis de Sade'dan Charles Dkkens'a, Baudelaire'den Dostoyevski'ye, Flaubert'den Eugene İonesco'ya yabancı "kara mizab" ın örneklerini, Nefi'den Neyzen Tevfîk'e, Orfaan Veli'den Salâh Birsel'e, Ece Ayhan'dan Can Yiicel'e edebiyatımızdan "kara mizah" örneklerini bulmak mumkün. "Kara Mizah Antolojisi"nde, çizerler de eksik değil. 15. yuzyıldan günümüze uzanan çizgide, yapıtlarında kara mizah öğesi ağır basan ressamlardan ürünkr de kitapta yer aüyor. TARİHTE BUGÜN CooperClaudeHt. Co/berf ife "Mavı Sakalın 8Kartsı' MÜMTAZ ARIKA.\ 19Of'D£8u6İİHrUHWAMEKiKALlSİU£MA OYuNCUSU GA/iY OOOPEG PO6DU, ONC£LE£l ,O4f44 SOMG4 HOLtyiVOOO'M ŞAfl/SM/ ÛEM/y£CS/Oİ. COOPBP, 192£PA YfLOlZl &O ' f £f/ 2/K AMA K£fJ0İ ZU/İ/İLLARIA/PAN ÖPÜN j ÇOğu K£Z O£ /STEĞİ DŞOA A8AM ıVOO/Vj 7 Mayıs GARY COOPÇR; ISTEKS/Z KAHRAMAN.. BERLJN'DE SANRI 50 YIL ÖNCE Cumhuriyel Mısır kapitülasyonıı <SA£y COOPER, i36O'r4 DA SİM£MAYA 11 UI7MFT7 prt>İAin/?At nTt'İf/1 ÖZ£L //a Kez osc/ıe ÖDÜLÜ AIACAK OLAAJ 7 Mayıs 1937 mahkemelerden Mısır kanun ve kararnamelerinin tatbik imkanmı tetkik selahiyetini kaldırmaktadır. Keza nizamname hükümleri muhtelif mahkemelere tabi olacak yabanalann hududımu da tespit etmektedir. Mühim birçok meseleler beyanatlarla tespit edilmiştir. Bunlar arasında hastahklara bakan muesseselerle hayır müesseseleri gibi yabancı müesseselerin hukuki vaziyeti de mevcvttur. 19371987 Asayişe ve örf ve adete mugayir olmamak şartile din ve mezhep hürriyeti altına almacaktır. kalkıyor Montreux 6 (a.a.) Kapitülasyoniar konferansı bu akşam Nahas Paşanın başkanlığmda muahede metinlerini tasvib etmiştir. Mukavele yann son cetsede merasimle imza edilecektir. Muahedenin esas kısmt, miınderecatı malum olan mukaveledir: Kapütülasyonlar kaldınlacaktır. Muhtelit mahkemeler 12 sene devam edecek olan bir intikal devresi zarftnda olacak ve fakat teşrii selahiyetlerini muhafaza etmeyeceklerdir. Konsuger mahkemeler cezai selahiyeilerini muhtelit mahkemelere bırakmaktadırlar. Sivil is/erde konşuler mahkemeler, yabanalann şahsi meseleler için selahiyetlerini ihtiyari olarak muhafaza edecekterdir. Adli teşkilat için olan • hükümler, muhtelif İLAN ANKARA BİRİNCİ İCRA HÂKİMLİĞİ'NDEN Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali No; 38'de komisyonculuk ve otobüs işletmeciliği işi ile iştigaJ eden borçlu îlhami Dural vekilinin konkordato talebi Ankara Birinci İcra Hâkimliği'nin 1987/522448 sayılı ve 1.5.1987 günlü kararı ile kabul edilip, borçluya iki aylık konkordato mehli verilmiştlr. lİK'nın 288. maddesi gereğince her alacaklının ilan tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mehil karanna itiraz edebilecekleri ilan ohınur. 1.5.1987 Basın: 19375 Üyelik yenilemeleri T.C. AFYON C. SAVCILIĞI İLAN Sayı: 1987/2205 llam Afyon Ça\ uşbaş Mahallesi nufusuna kayıth olup bafen Afyon Kayadibı Mahallesi Sarıkız Caddesi No: 84 adresind: oturur ve sucuk imalaıçıljğı yapar Mustafa ve Fatma oğlu 1943 D.Iu İHSAN MA2LO.V14.2.1986 suç tarihinde Takiiı ve tağşiş edilmiş sucuk imal edip sauığından dolavı Afyon Sulh Ceza Hâkimliği'nin 5.11.1986 gün ve 8282824 sayılı dosyasından dolayı yapılan yargılama sonucunda TCK.nun 398, 647/4, CK: 402/12raaddelerigeregince, 32.000. TL. Ağır, 2 ay süre ile meslekten men, iş yerinin 7 gün süre ile kapâtılması cezası ile teçriye edilmiştir. TCK.nun 402/12 maddeleri gereğince ilan olunur. 14.4.1987 Basın: 19122
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle